Dostoyevski’nin ‘Suç ve Ceza’sı 15 yıl aradan sonra Ankara’da yeniden sahnelenecek. Dostoyevski’nin ünlü eseri ‘Suç ve Ceza’ 15 yıl aradan sonra Ankaralı sanat severlerle buluşacak. Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanı ve rejisör Bozkurt Kuruç yorumuyla sahnelenecek olan oyunun galası yarın Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.

Dostoyevski’nin yazdığı, Gaston Baty’nin sahneye uyarladığı ve Bertan Onaran’ın Türkçe’ye çevirdiği ‘Suç ve Ceza’,  Raskolnikov’un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu ediniyor. Dekor tasarımını Güven Öktem, giysi tasarımını Gül Emre, ışık tasarımını Ersen Tunççekiç, müziklerini Can Atilla ve dans düzenini Yıldız Venedik’in hazırladığı oyunda, ‘Raskolnikov’u Buğra Koçtepe, ‘Savcı Porfir’i Nihat Hakan Güney ve ‘Razumikin’i Orhan Özyiğit canlandıracak.

Yenilenmiş haliyle İstanbul’un en iddialı kültür sanat merkezlerinden biri olan Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (BAKSM), Levent Üzümcü’nün sahneye taşıdığı ‘Anlatılan Senin Hikayendir’ adlı oyunla kültür sanat sezonuna ‘merhaba’ diyor.

BAKSM, yepyeni çehresiyle 3 Kasım Cumartesi günü, başarılı tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü’nün rol aldığı ‘Anlatılan Senin Hikayendir’ ile sanatseverlere kapılarını açıyor. Kültür sanat sezonu boyunca tiyatro gösterileri, film gösterimleri, konserler ve kültürel aktivitelerle BAKSM, sanatın tüm renklerini sanatseverlerle buluşturacak.

Türk Tiyatrosu’nun En Sevilen İsimleri Beylikdüzü’nde
Beylikdüzü’nde yeni kültür sanat sezonu ‘Anlatılan Senin Hikayendir’ adlı oyunla BAKSM’de start alacak. Yeni sezonun ilk etkinliğinde, 3 Kasım Cumartesi günü, saat 20:30’da Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği, Levent Üzümcü’nün oynadığı ‘Anlatılan Senin Hikayendir’ seyirciyle buluşacak. BAKSM Beylikdüzü Sahnesi, Kasım ayı boyunca Türk Tiyatrosu’nun sevilen isimlerini ağırlayacak. 9 Kasım’da Bir Delinin Hatıra Defteri ile Genco Erkal tiyatroseverlerin karşısında olacak. 17 Kasım’da ise Genco Erkal ile Tülay Günal’ı aynı sahnede buluşturan Yaşamaya Dair adlı müzikli gösteri sahnelenecek. 24 Kasım’da Türk Tiyatrosu’nun yaşayan üç efsane ismini bir araya getiren ‘Sanat’ adlı oyun, Öğretmenler Günü’ne özel öğretmenlere ücretsiz olarak sergilenecek. Oyunda ‘Cihan Ünal, Can Gürzap ve Mutlu Güney’ muhteşem performanslarıyla seyirciyi büyüleyecek. 25 Kasım’da ise ‘Hoş Geldin Boyacı’ adlı oyunda Erdal Özyağcılar, Berna Laçin, Gözde Çetiner gibi Türk Tiyatrosu’nun sevilen oyuncularının performansı izleyicileri çok güldürecek.

Kasım Ayı Beylikdüzü’nde Müzik Dolu Geçecek
Kasım ayında, BAKSM Beylikdüzü Sahnesi müzik dünyasının ünlü isimlerine ev sahipliği yapacak. 11 Kasım Pazar günü, şef Oğuzhan Bolbol yönetimindeki Beylikdüzü Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu müzikseverlere tadına doyulmaz bir konser verecek. 15 Kasım Perşembe günü ise Beylikdüzü’nün genç ve yetenekli müzisyenlerinden oluşan Beylikdüzü Gençlik Senfoni Orkestrası, şef Hakan Tepeli yönetiminde müzikseverlere harika bir konser verecek. 16 Kasım Cuma günü ‘Günah Benim’ adlı şarkıyla iddialı bir çıkış yapan ve ‘Çukur’ dizisi için yazdığı ‘Gömün Beni Çukura’ adlı şarkıyla büyük beğeni toplayan Türk Rap Müziği’nin sevilen ismi Eypio, BAKSM’de sevenleriyle buluşacak. 30 Kasım Cuma akşamı, Türk Halk Müziği’nin iki usta ismi Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu, türkülerden oluşan bir repertuarla sanatseverlere unutamayacakları bir gece yaşatacaklar.

Biletler, BAKSM Gişesinde ve Biletix’te
Sanatseverler, BAKSM’de yapılacak etkinliklere ait biletleri, BAKSM gişesinden ve Biletix’ten temin edebilecekler. Beylikdüzü Belediyesi, diğer yandan daha düşük ücretli oyunlar için ise Devlet ve Şehir Tiyatroları ile de görüşmelerini sürdürüyor.

20. yaşını görkemli bir programla kutlamaya hazırlanan festival, sinema tarihinin başyapıtlarını ve kült filmlerini bu yılki afişine taşıdı.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü destekleri ile Anadolu Üniversitesi ve İletişim Bilimleri Fakültesi tarafından gerçekleştirilen Eskişehir Uluslararası Film Festivali, bu yıl 20. kez 16 – 24 Kasım 2018 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşuyor.

Anadolu Üniversitesi’nin 60. İletişim Bilimleri Fakültesi’nin 40. kuruluş yılı ve festivalin 20. yaşı bu yıl festival afişlerine de yansıdı.

Sinema tarihinin klasik başyapıtlarının, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen kült filmlerininin efsaneleşmiş karakterlerini bir araya getiren festival, bu yıl üç ayrı afiş ile yine bir ilke imza atıyor.

Artnefer Reklam Ajansı tarafından tasarlanan afişlerde “Tabutta Röveşata”, “Aya Yolculuk” “Hababam Sınıfı” ve “Forrest Gumb” gibi sinema tarihinin kült filmlerinden karakterler yer alıyor. Sinema tarihi açısından önemli sayılan yerli ve yabancı film karakterleri bu festivalin afişinde bir araya geldiler.

20 yıldır şehri sinema ile buluşturan festival!

Türkiye’nin üniversite kimliği taşıyan uluslararası tek uzun metraj film festivali olan Eskişehir Uluslararası Film Festivali 20. yılında da çizgisini koruyarak seyircisiyle buluşacak. 20 yıldır şehri sinema ile buluşturan festival, bu yıl da sinemaseverlere ve üniversite öğrencilerine gösterimi yapılan filmlerin yönetmenlerinin ve usta sinemacıların içinde bulunduğu söyleşilerin, atölye çalışmalarının ve sinema derslerinin yer aldığı zengin bir program sunacak.

Yaşayan en önemli heykel sanatçılarından Anthony Cragg’in 40 yılı aşkın kariyerinin her döneminden en karakteristik örneklere yer veren “İnsan Doğası” sergisi yoğun ilgi üzerine 20 Ocak’a kadar uzatıldı.

Küratörlüğünü İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği ve Ferko’nun sponsorluğunda gerçekleşen Anthony Cragg: İnsan Doğası adlı sergi, İstanbul Modern’in geçici mekânında sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.

Sanatseverlerin yoğun ilgisi sebebiyle 20 Ocak’a kadar uzatılan sergi, sanatçının 40 yılı aşan kariyerinin her evresinden en karakteristik örneklere yer veriyor. İnsan Doğası, heykel sanatının doğasını oluşturan içerik, kütle, boşluk, malzeme, renk, ölçek gibi ayırt edici özelliklerin Cragg tarafından nasıl yorumlandığını ve dönüştürüldüğünü görünür kılıyor.

Doğa, insan ve ikisini kuşatan sonsuz düşünce ve üretim alanı, Anthony Cragg’in heykellerinin merkezini ve sentezinin kaynağını belirler. Biçimler dünyasına kattığı her yapıtın kendine ait bir kökü ve duygularla kurduğu yakın bir ilişkisi olduğunu düşünen sanatçının heykelleri bir hissi, yıllar öncesinde kalmış bir anın unuttuğumuz etkisini, merak ettiğimiz bir doğa olayının ardındaki sırrı hatırlatır.

Anthony Cragg kimdir?

1949, Liverpool doğumlu Anthony Cragg, kauçuk üzerine gerçekleştirdiği laboratuvar teknisyenliğinin ardından Gloucester Sanat ve Tasarım Koleji, Wimbledon Sanat Okulu ve Kraliyet Sanat Koleji’nde sanat eğitimi alır. Yapıtları 1970’li yıllardan itibaren sayısız kent ve sanat kurumunda sergilenen, 1988’de ise Turner Ödülü’ne layık görülen Cragg, aynı yıl 43. Venedik Bienali’nde ülkesini temsil eder. Sanatçı, yaşamını ve çalışmalarını 1977’den bu yana Wuppertal, Almanya’da sürdürmektedir.

Cumhuriyet Döneminin ilk yıllarında Nazi Almanya’sından kaçan Alman bilim ve sanat insanlarından Prof. Eduard Zuckmayer Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleştirilen etkinlikle anıldı.

Cumhuriyet Döneminin ilk yıllarında Nazi Almanya’sından kaçan Alman bilim ve sanat insanlarından Prof. Eduard Zuckmayer Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleştirilen etkinlikle anıldı.

“Cumhuriyet Döneminin İlk Yıllarında Ankara ve Çankaya’da Yabancı Bilim İnsanlarının İzleri” konulu etkinlik programı, 1936 yılında Nazi Almanya’sından kaçarak Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün davetiyle Türkiye’ye gelen Prof. Eduard Zuckmayer anması ile devam etti.

Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann’ın eşi Marion Erdmann, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve Zuckmayer’in öğrencileri katıldı.

Taşdelen anma törenindeki konuşmasında, düzenlenen programın bir parçası olmaktan onur duyduğunu belirterek, İstiklal Marşı’na Almanca sözler yazan, “Dostluğun Bir Sevgisi” isimli Alman çocuk şarkısını Türkçe sözlerle yeniden düzenleyen herkese müzik anlayışı ile Modern Cumhuriyetin kültür ve sanat politikalarının inşa edildiği döneme katkılarını sunan bir müzisyen olan Zuckmayer’i saygıyla andığını söyledi. Gecede konuşma yapan Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann’ın eşi Marion Erdmann Çankaya Belediyesine teşekkürlerini ileterek Türk Alman dostluğunun en önemli temsilcilerinden biri olan Zuckmayer “Müzik kalpleri açar, kültürleri birleştirir” sözleriyle izleyicilere seslendi.

Çankaya Belediyesi, Almanya Federal Cumhuriyeti ve Goethe Enstitüsü ortak programı olan etkinlikte Zuckmayer’in hem öğrencisi hem de meslektaşı Prof. Ali Uçan’ın anılarını paylaştığı programda, Zuckmayer beste ve düzenlemelerinden oluşan eserler Prof. Mustafa Apaydın yönetimindeki Türkiye Polifonik Korolar Derneği’nin konseri ile devam etti. Konserde Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann’ın eşi Marion Erdmann da sahneye çıkarak Zuckmayer’in bestelerini seslendirdi.

Zuckmayer’in Cebeci Asri Mezarlığındaki kabri de ziyaret edildi.

Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi kasım ayı sanat etkinlikleri, hukuk öğrencisi ve fotoğraf meraklısı Mert Öztekin’in, “Bir Çift Ayakkabı” isimli fotoğraf sergisinin açılışıyla başladı.

Pop art akımının öncüsü Amerikalı ressam Andy Warhol’un, “Elmas Tozu Pabuçlar” ve Hollandalı sanatçı Vincent Van Gogh’un “Ayakkabılar” serisinin, sergisinin çıkış noktasını oluşturduğunu belirten Öztekin, “Van Gogh’un ayakkabı serisine bakarak, insanlar farklı yorumlarda bulunuyor. Kimisi, Van Gogh’un ayakkabısı, kimisi paydos etmiş bir işçinin ayakkabısı olduğunu söylüyor. Kimisi kendi anıları, geçmişiyle ilişkilendirebiliyor. Somut bir varlık olan ayakkabıları göründüğünden farklı olarak yoruma açtım. Bir insanın içsel benliğiyle ilintilediği ayakkabıyı, serinin başlıca metaforu olarak kullandım” dedi. Sergide Öztekin’in, İstanbul’un Fatih, Karaköy, Üsküdar semtlerinde ve Yalova’da bit pazarında, 2017 yılının yaz aylarında çekimini yaptığı fotoğraflardan kareler, sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi, 11 Kasım’a kadar Galeri Maltepe’de sanatseverlerin ziyaretine açık olacak

FMV Işık Okulları Kültür Konferanslarının 37.si, 9 Kasım’da gerçekleşecek. Yazar İpek Çalışlar, “Bilinmeyenleriyle Mustafa Kemal” konulu konferansta dinleyecilerle bir araya gelecek.

FMV Işık Okulları tarafından 5 yıldır gerçekleştirilen ve bugüne kadar iş dünyasından bilim insanına, yazardan siyasetçiye kadar pek çok farklı önemli ismi, dinleyicilerle buluşturan Kültür Konferansları’nın Kasım ayı konuğu yazar İpek Çalışlar olacak.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunu olan İpek Çalışlar, gazeteciliğe TRT Haber Merkezi’nde başladı. 1980’li yıllarda Nokta Dergisi’nin haber müdürlüğünü yapan Çalışlar, Söz Gazetesi ve Sokak dergisinin kurucularından oldu. Bir dönem Cumhuriyet Gazetesi’nin haber müdürlüğünü de üstlenen İpek Çalışlar, on yıl boyunca Cumhuriyet Dergi’yi çıkarttı. Oral Çalışlar ile birlikte ‘’İran: Bir Erkek Diktatörlüğü’’ adlı kitabı yayımlayan Çalışlar’ın, 2006 yılında yaptığı görüşmeler ve belge araştırmalarının sonucunda ‘’Latife Hanım’’ adlı biyografi kitabı yayımlandı, yazar bu eserle Türkiye PEN Yazarlar Derneği’nin Duygu Asena Ödülü’ne sahip oldu. İpek Çalışlar’ın, Halide Edip Adıvar’ın yaşamını ele aldığı ‘’Halide Edib: Biyografisine Sığmayan Kadın’’ kitabı 2010 yılında raflarda yerine aldı. İpek Çalışlar son olarak 2018’in Eylül ayında ‘’Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı’’ isimli eserini yayımlandı.

İpek Çalışlar’ın Kültür Bakanlığı Ödüllü film senaryosu ile çevirileri de bulunmaktadır.
Katılımın herkese açık ve ücretsiz olduğu konferans, 9 Kasım Cuma günü saat 18:00’de FMV Işık Okulları Nişantaşı Kampüsü, Sacit Öncel Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek.

5 yıldır süren FMV Kültür Konferanslarına daha önce Nedim Gürsel, Prof. Dr. Bingür Sönmez, Ayşe Kulin, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ersin Özince, Özden İnönü Toker, Prof. Dr. Şevket Pamuk, Onur Öymen, Prof. Dr. Nihat Berker ve Evin İlyasoğlu gibi isimler konuşmacı olarak katıldı.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, dünyaca ünlü Rus roman yazarı Dostoyevski’nin ölümsüz eseri ‘Suç ve Ceza’yı 15 yıl aradan sonra Başkentli sanatseverlerle buluşturdu.

Devlet Tiyatroları (DT) Edebi Kurul Başkanı ve rejisör Bozkurt Kuruç’un yönettiği oyunun Cüneyt Gökçer Sahnesi’ndeki ilk gösterimini eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ömer Arısoy ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt izledi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Arısoy, seyirciler tarafından uzun süre alkışlanan oyun sonrasında yönetmen ve oyunculara çiçek takdim etti. Arısoy, ardından kulise giderek oyuncuları tebrik etti.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Kurt, oyunun ardından yaptığı konuşmada Türk tiyatrosunun çok önemli ve değerli olduğunu belirterek, “Dünyanın en önemli klasik eserlerinden birisini dünya çapında bir rejisörümüz sahneye koydu. Onun için ne kadar mutlu olduğumuzu anlatamam. Biz Türk tiyatrosuna çok önem ve değer veriyoruz. Bugün Türkiye genelinde Ekim ayından bu yana 64 yeni oyun astık. Bunun 44’ü Türk tiyatrosuna ait, Türk yazarlarımızın eserleri. Türk tiyatrosunun kendi sanatçısıyla, kendi yazarıyla ve rejisörüyle gelişeceğine inanıyoruz. Fakat şunu da hiç eksik etmiyoruz. Dünya küçüldü, Türkiye büyüdü. O yüzden dünyanın sayılı eserlerine de, klasik eserlerine de Devlet Tiyatrosu sahnesinde yer veriyoruz. Bütün yazarlarımızın neredeyse her türlü eseri var. Bozkurt Kuruç hocamız Türk tiyatrosuna ömrünü adamış çok değerli bir sanatçı. Bugün Türkiye’de hiç gitmediğimiz kasaba, şehir ve belde kalmadı. 65 sahnemizde Türkiye’ye hizmet ediyoruz” dedi.

Devlet Tiyatrolarının dünyanın her yerinde perde açabilecek donanımda ve kapasitede olduğunu vurgulayan Kurt, “Sadece Türkiye’ye repertuar yapmıyoruz, biz aynı zamanda Balkanlar’dan da sorumluyuz. Aynı zamanda Avrasya’daki Türki Cumhuriyetleri’nden de sorumluyuz, Avrupa’daki Türk soydaşlarımızdan ve Kıbrıs’tan da sorumluyuz” dedi.

Önümüzdeki dönemde pek çok projeyi hayata geçireceklerini dile getiren Kurt, ilk defa Devlet Tiyatroları’nda bu yıl hiç oyunu oynanmamış kadın yazarların eserlerini seyirciyle buluşturduklarını söyledi. Kurt, dünya çapında değerli bir eseri seyirciyle buluşturdukları için oyunun rejisörü Bozkurt Kuruç’a ve sanatçılara teşekkürlerini iletti.

İzmir Belediyesi’nin kuruluşunun 150. yılı anısına, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan piyanist-besteci Fazıl Say’ın yaptığı özel beste, tüm sanatseverlerden tam not aldı.

Say’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi için bestelediği “İzmir Süiti”, ilk kez Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) özel programda seslendirildi. “Körfez Dalgaları”, “Brahms İzmir’de”, “Kordon’da Sessiz Sabah”, “Chopin İzmir’de”, “Urla Şiiri”, “Rachmaninov İzmir’de” ve “Zeybek” başlıklı 7 bölümden oluşan “İzmir Süiti” adlı eser büyük beğeni topladı. Salonu dolduran sanatseverler, programın ardından sanatçıyı dakikalarca ayakta alkışladı. Yoğun istek üzerine tekrar piyanosunun başına geçen Fazıl Say, Rachmaninov için uyarla dığı İzmir Marşı yorumunu bir kez daha çaldı.

İzmir bestesini dünya dinleyecek
Çok sevdiği İzmir için böyle bir eser oluşturmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Fazıl Say, “İzmir Büyükşehir Belediyesi için bestelediğim İzmir Süiti’ni artık her konserimde çalacağım. Yani yılda en az 120 kez çalacağım bir eser oldu” diye konuştu. Konserin ardından sanatçıya çiçek vererek teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Muzaffer Tunçağ, kazandırdığı bu ölümsüz eser için tüm İzmirliler adına Fazıl Say’a teşekkürlerini dile getirdi.

Ünlü sanatçı, bu özel İzmir bestesini, 27 Aralık’ta Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin 10. yılı nedeniyle gerçekleştirilecek konserinde bir kez daha seslendirecek.

Yalova Belediyesi, 29 Ekim – 28 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan kültür sanat etkinliklerinin takvimini açıklanan programa göre 2 tiyatro oyunu sergilenecek.

İlki 23 Kasım tarihinde sergilenecek olan ‘Kaçamak ya da Kaçamamak’ isimli oyunun ardından 28 Kasım günü ise ‘Leenane’in Güzellik Kraliçesi’ isimli tiyatro oyunu sanatseverlerle buluşacak.

Kahkaha Tufanına Hazır Olun
Yönetmenliğini Deniz Nida Şener’in yaptığı ‘Kaçamak Ya da Kaçamamak’ isimli komedi oyununda Ahmet Çevik, Şebnem Schaefer, Murat Gören, Yelda Alp, Cengiz Güleryüz ve Gamze Özalan yer alıyor. Macera dolu oyunda yer alan Ahmet Çevik, kadın erkek ilişkilerinin anlatıldığı seyircilerin çok eğleneceği ve gülmekten bitap düşeceklerini belirtmekte.

Leenane’in Güzellik Kraliçesi ile Umuda Tanık Olacağız
Sumru Yavrucuk, Rüçhan Çalışkur, Hakkı Ergök, Yurdaer Okur ve Serdar Yeğin’in sahneleyeceği ‘Leenane’in Güzellik Kraliçesi’ isimli tiyatro oyunun yönetmenliği ise Cüneyt Çalışkur yapmakta. Sevgisizlik, şiddet, hayal kırıklıkları gibi duygularla insanların iç dünyasının irdelendiği oyunda bir umut öyküsü konu alınıyor.

Biletler Satışa Çıktı
23 Kasım Cuma ‘Kaçamak Ya da Kaçamamak’ ve 28 Kasım Çarşamba günü ‘Leenane’in Güzellik Kraliçesi’ isimli tiyatro oyunlarının biletleri Uğur Mumcu Kültür Merkez Gişesinden satışa çıktı.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı Ankara Kadın Ressamlar Derneği Resim Sergisi, Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde açıldı.

Türkiye’nin ilk kadın sanatçı derneği ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun kurucu üyesi olan Ankara Kadın Ressamlar Derneği, Atatürk devrim ve ilkeleri doğrultusunda kadın sanatçıları desteklemek amacıyla Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde açtığı sergide birbirinden eşsiz sanat eserlerini Eskişehirlilerin beğenisine sundu.

Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen serginin açılışında konuşan dernek başkanı İnci Sarıaslan, “Ankara’da kurulduğumuz 1970 yılından bu yana Türk Kadını’nı sanata davet etmek onların sanata ilgisini uyandırmak amacıyla çalışmalar yürütüyor, etkinlikler düzenliyoruz. Kadınlarımızı yüceltmek, kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, bu güzel mekanda, resim sergimizi açtık. Bize eserlerimizi sergileme imkânını tanıdığı için Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve ekibine çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
Ankara Kadın Ressamlar Derneği üyelerinin Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde sergilenen eserleri 12 Kasım 2018 Salı gününe dek halkın beğenisine sunulmaya devam edecek.

Nilüfer Edebiyat Müzesi, Varlık Dergisi editörü Mehmet Erte’nin “Kurmacanın Doğası Üzerine” adlı atölye çalışmasına ev sahipliği yapıyor.

Nilüfer Belediyesi’nin Misi Mahallesi’nde (Gümüştepe) hayata geçirdiği Türkiye’nin alanında ilk ve tek Edebiyat Müzesi olma özelliğini taşıyan Nilüfer Edebiyat Müzesi, edebi buluşmalara ev sahipliği yapıyor. Müzede, Varlık Dergisi’nin 85’inci yılına atıfla 13 Ekim’de açılan “Varlık – Bir Uzun Koşu” sergisinin ardından, Varlık Dergisi editörü Mehmet Erte de “Kurmacanın Doğası Üzerine” atölye çalışmaları gerçekleştiriyor. 20 Ekim’den bu yana devam eden ve 8 hafta sürecek olan atölye çalışmalarına edebiyat tutkunlarının ilgisi büyük.

Misi’de bulunan Nilüfer Edebiyat Müzesi’nde gerçekleştirilen Mehmet Erte’nin atölye çalışmalarında “Özgün bir edebiyata gerçekten hazır mıyız? – Modernist tavır / Başkaldırı yolları”, ” Gündelik hayatta anlatının doğası – Bizi kuşatan senaryoları okumak / Hikâyeden öyküye”, “Anlatı(m) biçimleri

Anlatmak mı, göstermek mi? – Kahraman burada, anlatıcı nerede? ve “Kurmacanın matematiği” gibi konular ele alınıyor.
Varlık Dergisi editörü Mehmet Erte’nin, 8 Aralık’a kadar sürecek olan “Kurmacanın Doğası Üzerine” isimli atölye çalışmaları ücretsiz olarak Nilüfer Edebiyat Müzesi’nde gerçekleştiriliyor. Atölye çalışmalarının sonucunda katılımcılara belge verilecek.