sanatçılar konusunda en iyi eğitimleri sağlıyoruz. sanatçılar konusunda arayış içindeyseniz Özel Nar Sanat Eğitim Kursu en iyi eğitimi size sunacaktır. Eğitimlerimizin tamamı M.E.B. onaylı uzman eğitmen kadrosu ile yapılmaktadır. sanatçılar konusunda aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz. Bu bağlantılardan herhangi biri sanatçılar konusuna uymuyorsa lütfen bize ulaşın.
Yavuz Çetin’in, ölümünün 16’ncı yılında anılacağı “Yavuzfest”, yarın 12.00’de UNIQ Açıkhava Sahnesi’nde.
Türkiye rock müzik tarihinin en iyi gitar virtüözlerinden biri olarak nitelendirilen Yavuz Çetin’in, ölümünün 16’ncı yılında anılacağı “Yavuzfest”, yarın 12.00’de UNIQ Açıkhava Sahnesi’nde başlayacak. 15 Ağustos 2001’de hayata veda eden Çetin’in sanatçı dostları ve sevenleri tarafından düzenlenen tek günlük festivalde Pentagram, Büyük Ev Ablukada, Bulutsuzluk Özlemi, Kurtalan Ekpres, Moğollar, Flört, Batu Mutlugil, Murat İlkan & Metin Türkcan (Akustik), Sahte Rakı, Can Gox, Palmiyeler, Eskiz, Yavuzcan Çetin ve Mosquito gibi sanatçılar konser verecek.
Marmara üniversitesinin topluma hizmet etkinliği kapsamında Kazım Karabekir (Erenköy) Kültür Sanat Merkezinde Doç. Dr. Zuhal Özcengiz önderliğinde gerçekleştirilen “Geçmişten günümüze resim ve müzik alanındaki gelişmeler” adlı konser etkinliğinde piyano ve şan eğitmenimiz Işıl Oğuz ‘da yer almıştır. Kendisini Nar Sanat ailesi adına Etkinlik Koordinatörümüz Erkan Başa ziyaret etmiş ve sürpriz yapmıştır. Mart ve Nisan ayında da konserin tekrarı yapılacaktır. Hocamıza başarılarının ve sosyal projelerinin devamını dileriz..
KONSER İÇERİĞİ
İLKEL TOPLULUKLAR (ESAT MERT KOÇ Ortaçağ’ın sonuna kadar sunacak.)
İlkel topluluklarda yaratıcılığın temel ögesi doğaydı. İnsanlar hayvanların benzerlerini mağara duvarlarına ve kayalara resmediyorlardı. Taşlara ve kemik parçalarına vurarak değişik sesler çıkartıyorlardı. İlkel topluluklarda müzik ve resmin başlangıcı bu şekilde olmuştur.
ANTİK MISIR (İ.Ö 4000)
RESİM__Eski Mısır dünyasında resim sanatı edebi, sürekli ve kutsal olanı ifade etmek için kullanılmıştır. Mısır resim sanatı örneklerini, büyük tapınaklar ve mezar anıtları içinde yer almasının nedeni de budur.
MÜZİK__ Mısır tarihinde müziğin önemini, kazılarda bulunmuş çalgılardan ve tapınak duvarlarındaki resimlerden öğreniyoruz. Mısırlıların gelişmiş bir dans kültürü olduğu,özellikle kadınların şarkı söyleyerek dans ettikleri de belgeleniyor.
ANTİK YUNAN
RESİM__ M.Ö. 7. yy sonları ve 6. y.y. da siyah figür tekniği, sonraki dönemlerde ise kırmızı figür tekniği kullanılmıştır. Yunanlıların günlük ihtiyaçları için yapmış oldukları vazolarda, resim ve nakış sanatı için önemli belgelerdir.
MÜZİK__ Antik Yunanlıların müzikleri hakkında son yüzyılda pek çok malzeme ortaya çıkarılmıştır. Bu dönemde müzik hastalıkların tedavisinde de kullanılıyordu. Hipokrates yaklaşık 2400 yıl önce bazı hastalıkların tedavisi için, hastaları ilahilerle tapınağa götürüyordu.
ANTİK ROMA (M.Ö 9. yy -1453)
Roma uygarlığı, kültürel olarak yoğun biçimde ilham ve örnek aldığı Antik Yunan ile birlikte “klasik antikite”ye dahil edilir. Antik Roma Batı dünyasındaki hukuk,savaş, sanat, edebiyat, mimari, teknoloji ve dil konularının gelişimine büyük katkıda bulunmuştur ve hâlen de günümüz dünyası üzerinde büyük etkiye sahiptir.
ORTA ÇAĞ (476-1400)
RESİM__ Ortaçağ’ın en belirli resim akımını Bizans sanatıdır. “İkon” adı verilen tablo halindeki aziz resimleri de Ortaçağ Avrupa resmi gelişmesini etkilemiştir.Ortaçağ resmi başlangıçta altın zemin üzerinde, mekansız, ağırlıksız figürleri ile Bizans sanatından gelme bir tabiat uzaklığı, dini-mistik hava içindeyken, yavaş yavaş bu resim akımlarında doğaya yaklaşma başlar
MÜZİK__Orta Çağ, Antik Çağ ile Rönesans’ın arasındaki dönemi kapsayan ve müziğin gelişimini etkileyen bir dönemdir. Bu dönem karanlık çağ olarakta adlandırılır.Bunun sebebi kilisenin aşırı baskısıdır.Bu dönemde en önemli çalgı insan sesidir ve şarkı sözleri incilden alınmıştır.
RÖNESANS (Yeniden Doğuş) – (SEFER TURAN sunucak)
Avrupa’da 1000 yıllık karanlık Ortaçağ sonrası katolik kilisesinin acımasız hakimiyetini kaybettiği ve insanların hümanizmayla birlikte özgürlüklerini yeniden kazandıkları ve bu özgürlükle birlikte özellikle sanatta baskıcılıktan ve yasaklardan dolayı bin yılın biriktirdiği sanat eserlerinin onlarca yıl içinde ortaya çıktığı bir dönemdir.
RESİM__ Leonardo Da VİNCİ (1452-1519) insanlık tarihinin şahit olduğu tüm çağlara hitap edebilen en önemli tasarım, ressam ve mucitlerindendir. Rönesans döneminde doğadaki altın oran düzenini sanatına yansıtarak insanlığın fikri ve sanatsal gelişiminin belkide en önemli ivmesini gerçekleştirmiştir.
MÜZİK__Guilio CACCİNİ (1550-1618) bu dönemde konusu ilk din dışı şarkılar olan madrigallerin en ünlü bestecilerindendir. Amarilli mia bella en ünlü madrigalidir. ( Sefer Turan AMARİLLİ eserini seslendirecek.)
BAROK DÖNEM (1600-1750) (AYHAN DOĞAN sunacak)
RESİM__ Barok resimde ışık bütün resim yüzeyine aynı ölçüde dağılmaz ve parçalar halinde yansır. Savrulan uçuşan hareketli figürler , eğri çizgiler oluşturacak biçimde resme yerleştirilmiştir.
MÜZİK__Barok müzik , armoninin açık seçik olmadığı , modülasyonlar ve uyumsuzlukla dolu entonasyon güç ve hareketi zor olan müziktir. Müzikteki başlıca büyük yeniliği “fonksiyonel tonalite” kavramının çok geliştirilmesindedir.
GİOVANNİ PAOLO PANİNİ (1691-1765)
Barok Dönemde yaşamış ve o dönemin özelliklerini eserlerine yansıtarak günümüze kadar ulaştırabilmiş İtalyan ressamdır. Eserlerinde daha çok içinde bulunduğu mekanların tasvirini yapmıştır. Roma Antigua adlı eserini birçok yap-bozun üstünde görmek mümkündür.
JOHANN SEBASTİAN BACH (1685-1750)
Alman barok müzik bestecisi Bach köklü Alman stillerini , özellikle İtalya ve Fransa gibi dış ülkelerden aldığı ritm, form, armoni ve kontrpuan birikimleri ile müzikal motiflerin organizasyonundaki ustalığıyla geliştirmiştir. Eserleri arasında konçertoları , varyasyonları ,si minör missa , 2 çile ve 200 tanesi günümüze kadar ulaşmış 300 den fazla kantatı bulunmaktadır. (AYHAN DOĞAN Bach sol minör menüet çalacaktır.)
MİCHELANGELO CARAVAGGİO (1573-1610) (MELİKE GÜZEL sunacak)
İtalyan ressam, aşırı gerçekçilikle yarattığı eserler dışında duygusal anlatımlı dinsel resimler de yapmıştır. Işığın kullanımında yenilik getirerek karanlık alana, tek kaynaktan kuvvetli bir ışık vermeyi yeğlemiştir.
George Frideric Handel (1685-1759)
Alman bestecisidir, Su müziği, Havai Fişekler için müzik ve Mesih gibi eserleriyle Barok dönemin en büyük bestecilerinden biri sayılmıştır. Almira operasıyla besteci olarak ilk başarılarını kazanmıştır. 40’tan fazla opera ve oratoryo bestelemiş. Ayrıca orkestra müziği ve solo çalgılar için birçok eser yazmıştır. (Melike Güzel Handel sol minör sonata çalacak.)
KLASİK DÖNEM (1750-1827) (BURCU IŞIL OĞUZ sunacak)
RESİM__ Resimde insan, bir mekan içinde gösterilir. Yüzlerin ifadesi heykelde olduğu gibi iç duyguları yansıtmaz. Resimlerde, tek bir noktadan gelen ışık değil, tablonun her tarafını aydınlatan üniversal ışık önem kazanır.
MÜZİK__ Barok müziğin süslü anlatımı yerini sadeliğe bırakmıştır. Kontrpuantal yazım yerini homophoneye bırakmıştır. Orkestra müziği gelişmiştir. Piyano icat edilmiş ve piyano için besteler yapılmıştır.
JACQUES-LOUİS DAVİD (1748-1825)
Dönemin önemli ressamlarından biridir. Döneme damgasını vuran rokaka akımının ve Fransız ihtilanin etkileri eserlerinde görülür.
WOLFGANG AMADEUS MOZART (1756-1791)
Dönemin ünlü bestecilerindendir. Eserlerinde dönemin getirisi olan yalın müziği ve akıcı melodileri işleyişi göze çarpmaktadır. Opera buffa ve opera seria tarzlarında operalar yazmıştır. Senfoni, solo konçerto, oda orkestrası, yaylı kuartet ve yaylı kentet ve piyano sonatları da vardır. Ömrüne 626 eser sığdırmıştır. ( Burcu Işıl Oğuz Mozart – Als Luise seslendirecek.)
ANTOİNE – JEAN GROS (1771-1835) (ESAT MERT KOÇ sunacak.)
Fransız asıllı ressamdır. Minyatür ressamı olan babası tarafından 6 yaşında eğitilmeye başladı. 1785’in sonuna doğru jacques Louis David’in atölyesine katıldı. Yaşadığı dönem ve siyasi durumdan kaynaklı olarak genellikle; devlet liderleri, savaşlar ve meclis üyelerinin portelerini çiziyordu.
LUDWIG VAN BEETHOVEN (1770-1827)
Alman besteci ve müzisyendir. Yaşamı boyunca çeşitli sağlık problemleri çeken Beethoven 1801 yılında işitme problemleri yaşamaya başlamıştır. Bu süre zarfında çok sayıda piyano sonatı ve konçertolar bestelemiş bir de Fidelio adında opera yazmıştır. 1817’de tamamen sağır olan Beethoven yazdığı 9 senfoninin bir kısmını sağır olduğu zamanlarda yazmıştır. Hayatta çeşitli zorluklar yaşaması onun müzikal karakterini belirlemiştir. Besteleriyle kendinden sonraki dönem olan romantik dönem için önemli temeller atan Beethoven müziği aşırı belirgin duygu geçişleriyle, gerilen ve çözülen akorlarla bilinir.( Esat Mert Koç Beethoven – Pathetique sonat 2. bölüm çalacak.)
ROMANTİK DÖNEM (SEDEN CANALP sunacak.)
Romantizm dönem olarak, 19. yüzyılın başlarından 20. yüzyılın başlarına kadar geçen süreyi kapsar. 19. yüzyılla birlikte besteciler eserlerini yazarken romantik romanlar ve dramalardan etkilenmeye başlamışlardır. Bu özellikle opera ve senfonik şiirlerde göze çarpmaktadır.
JEAN AUGUSTE DOMİNİQUE INGRE
29 Ağustos 1780 yılında Toulouse yakınlarında Montauban’da dünyaya geldi. Babası dekoratif işler yapan bir heykeltraş idi. Böylece Dominique İngres on yaşlarındayken babasın¬dan ilk resim derslerini aldı. Hayatının son senelerindeki en büyük eseri, bü¬tün çıplaklarını kapsayan Türk Hamamı adlı tablosu oldu.
FRANZ SCHUBERT
Yaklaşık 600’ün üzerinde şarkı, 9 senfoni (ünlü “Bitmemiş Senfoni”nin de içlerinde bulunduğu), operalar, çok sayıda oda müziği ve piyano parçaları bestelemiştir. Schubert’in müziği, hümanist özelliğiyle insanları kucaklar. İnanılmaz bir melodi zenginliği vardır. Schubert’in müzik dünyasına en önemli katkısı lied alanındadır.600 kadar liediyle kendinden önce Viyana Klasikleri’nin, yani Mozart, Haydn ve Beethoven’in sistemleşmiş çalışmalarını aştı, yeni bir biçimin sağlam temellerini attı. (Seden Canalp Schubert – Sarabande çalacak.)
Francisco Goya (30 Mart 1746 – 16 Nisan1828) (SELİN ECE KARAAĞAÇ sunacak.)
Romantik dönemin en önemli ressamlarından biri olan Francisco Goya, 30 Mart 1746’da Zaragoza’da doğmuştur. İlk resim denemelerini Zaragoza’da yapmıştır. Başlangıçta portre çalışmalarını manzara resimlerine tercih eden Goya, zamanla ilgisini kişilerin iç dünyalarına yöneltti. (Selin Ece Karaağaç Schubert – Die Forelle seslendirecek. Not : Seden de schubert çaldığı için ressam hakkında bilgi verip eserine bağlayacaktır. )
HENRİ MATİSSE (31 Aralık 1869 – 3 Kasım 1954) (BURAK OTLU sunacak.)
yüzyılın en önemli ressamlarından olan Matisse renkleri büyük bir ustalıkla kullanışıyla Picasso ve Kandinsky ile birlikte, modern sanatın en büyük sanatçılarından biri kabul edilir. Fovist akımın öncülerindendir.
SERGEY RAHMANİNOV (01 Nisan 1873 – 28 Mart 1943)
Sergey Rahmaninov, Sergey Rahmaninov 20. yüzyılın en büyük piyanist ve bestecilerinden birisidir.İlk önemli eseri 1895-1896’da yazdığı Re Minor 1. Senfoni’dir. (Burak Otlu Rachmaninov – Vocalise çalacak.)
PAUL CEZANNE (19 Ocak 1839 – 22 Ekim 1906) (GÜL SIVACI sunacak.)
30 mart 1746 da Zaragoza da doğmuştur. İlk resim denemelerini Zaragoza da yapmıştır. Başlangıçta portre çalışmalarını manzara resimlerine, tercih eden sanatkar, zamanla ilgisini kişilerin iç dünyalarına yöneltti.
CAMİLLE SAİNT SEANS (1835-1921)
Fransız bestecidir. Orkestra şefi ve piyanisttir. Saint-Seans’ in opera, senfoniler, konçerto, şarkılar, solo piyano ve oda müziği gibi neredeyse tüm türlerde yazdığı eserler 19. yüzyıl Fransız bestecileri arasında bir anormallikti. (Gül Sıvacı Camille – Kuğu çalacak.)
ÇAĞDAŞ DÖNEM (1900 ve Günümüz) (CEM ONAT TAYLAN sunacak.)
Resim : Birçok sanat akımının bir arada toplandığı dönemdir. Bu dönemde vurgulanan en önemli olgu resimde bulunan disiplinlerin kendine has yöntemlerini, disiplinin kendisini eleştirmek için kullanmak olduğu ve bundaki amacın ise o disiplini geliştirmek ve önemini arttırmak olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda doğadaki görüntülerin takliti yavaş yavaş bırakılmış, temsil ikinci plana atılmıştır. Gelinen en son nokta ise; insan elinin izlerini tümden kaldırarak dümdüz tek renge boyanan, böylece içerikten arındırılmaları amaçlanan tuvallerdir.
Müzik: Bu dönem; teknikte, ifadede, biçimde, stilde, içerikte, özde tüm kuralların eğilip bükülmeye, eriyip çökmeye başladığı dönemdir. Belli bir stil veya kalıp yoktur. Birçok besteci müziğin kurallarını tekrar değiştirip farklı tekniklerde başarılı örnekler sunmuşlardır. Sadece orkestral müzikte değil, sahne müziklerinde de yenilikler yapılmıştır. Son olarak teknolojideki gelişmeler ile beraber müzik salona gidemeyen milyonları dinleyici haline getirmiştir.
PABLO PİCASSO (1881-1973)
yüzyılın en önemli ressamlarından biri olan Picasso bir kalıp halinde çalışmak yerine parçaları bir araya getirme tekniği ile de bilinmektedir. Picasso nun amacı tutarlılık portresi çıkarmak yerine, his ve duyguların doruk noktasını yakalamaktı. Kübizmin önemli bir temsilcisidir. Bu yüzden eserlerinde doğa olgusunun olduğu gibi yansıtılmaması gerektiğini öne süren, nesneleri geometrik bir biçimle yansıtan bir anlayışa sahiptir. Eserlerinde metaforlar kullanarak gizlenmiş şekilde hikayelerde anlatmaktadır.
FREDERICK LOEWE (10 Haziran 1901-14 Şubat 1988)
Viyana müzikal stilini benimsemiştir. ‘Fritz’ 15 yaşına geldiğinde popüler bir şarkı olan ‘Katrina’ yı bestelemiştir. Film müzikalin den 9 akademi ödülü kazanmıştır. (Cem Onat Taylan Loewe – Ascot Gavotte çalacak.)
MARC CHAGALL (1887- 1985) (ÖZLEM ASİLTÜRK sunacak.)
Rus asıllı Fransız ressam. 1.Dünya Savaşı öncesinde Paris’teki avangard akımlara dahil oldu, fakat çalışmaları, kübizm ve fovizm gibi akımlara daha yakındır. Eserlerinde ülkesine ait folklorik öğeler göze çarpar. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Paris’ te avantgart akımlara dahil oldu fakat çalışmaları, diğerleri ile karşılaştırınca kübizm ve fovizm gibi popüler sanat hareketlerine daha yakındı.
JUAN JOSE BUSCAGLİA (1893-1958)
Arjantin’ li gitarist ve şarkıcı. Chagall gibi, ülkesi Arjantin’in ulusal müzik türü olan ve folklorik motifler taşıyan milonga ve tango türünde besteler yapmıştır. (Özlem Asiltürk Buscaglia – Milonga çalacak.)
Maniyerizm Nedir?
Diğer adı üslupçuluk olan maniyerizm, 1520 ile 1580 yılları arasında Avrupa’da belirmiş sanat üslubunun adıdır. Rönesans’a karşı hareket olarak ortaya çıkmıştır. Rönesans’ın estetik algısına tepki niteliğindedir. Rönesans’ın getirdiği geleneksel üslubu yadırgayan ve sonraki akımların da ortaya çıkışını hızlandıran Maniyerizm, İtalyanca’da “tarz” ve “üslup” anlamına gelen “maniera” sözcüğünden türemiştir. Osmanlıcada, “tasannuculuk” kelimesi ile tanımlanan bu akım, “yapmacıklı üslup” manasına da gelir.
Maniyerizm sözcüğünün ilk kullananlar, dönemin Alman sanat tarihi uzmanlarıdır. Rönesans dönemi ile Barok dönem arasındaki sanatçıların eserlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Bu nedenle, bu akım bir geçiş akımı olarak da görülür.
Maniyerizm, klasik kuralları ve klasik öğeleri yerle bir etmiş olmasına rağmen klasik bir üslup olarak kabul edilir. İlk dönemleri geçiş dönemi olmasının da verdiği karmaşa nedeniyle, Rönesans’ın son döneminden zor ayırt edilir. Ancak, sonraki dönemlerindeki biçim keskin farkları, bu dönemi hem Rönesans’tan, hem Barok döneminden hem de sanat tarihinin belli başlı pek çok akımından kolayca ayrılmasını sağlar.
Maniyerizmin Özellikleri Nelerdir?
Maniyerizmde, ideal ve klasik olanın yerine deformasyona uğramış figürler, abartılı ve orantısız insan formları vardır. Rönesans’ın ölçülü, uyumlu ve oranlı figürleri artık yoktur, onun yerine abartılı, havada uçuyor hissi veren, bozuk, orantısız ve biçimsiz figürler görülür. Örneğin, maniyerizm akımı dahilinde yapılmış resim ve heykel eserlerinde baş, vücuda göre daha ufak olur, boyun kol ve eller ise daha uzundur. Tüm bu değişiklikler, bilinçli olarak yapılır. Bozulma, yeniyi, olağandışını aramak için bilinçli olarak yapılmış bir müdahaledir.
Uyumsuz öğelerle bezenmiş, devinim halindeki maniyerist resimlerde, anlatılanın açık bir şekilde anlaşılması zordur. Bu özgün stil, sanatsal nitelik arayışındadır ve bu nedenle resmin tüm öğeleri birbirine karışır.
Maniyeristler, içinde bulundukları devrin kendileri üzerindeki etkisini eserlerine yansıtır. Eserlerinde, yaşanan huzursuzluk ve karamsarlık net olarak hissedilir. Rönesans döneminin parlak ve canlı renklerinin yerini, ışık ve renk oyunlarıyla süslenmiş soğuk ve mat renkler alır. Genellikle tek bir eserde, Rönesans’taki tekil manzara görüntülerinin aksine, birden fazla mekan kullanılır. Bu mekanlara, irrasyonel kompozisyonlar, teatral ışıklar, arasında bir bağ bulunamayan renk ve konular eşlik eder.
Maniyerist eserler, farklı zevklerden, ikilemlerden, yapmacıklıktan, kimi zaman aşırılık ve gariplikten ilham alır.
Eskinin kalıplarından sıyrılma, kişisel yorumlar, çok serbest ve çok özgün duruşlar, yenilik arayışı ve “bilinçli bozulma” bu tarzın en mühim özelliklerindendir. Bu durum, başta anlaşılmamış, dönemin sanatçıları işinin ehli olmayan, sanatı beceremeyen, yalnızca taklit eden ve bu konuda başarısız olmuş insanlar olarak kabul edilirler. Stillerini bilinçli olarak geliştirdikleri, Rönesans’ın kusursuz insan anatomisini ve denge kurallarını özellikle deforme ettikleri çok sonra anlaşılır.
Tüm bu özelliklerle, maniyerizm, kuralların ötesine geçmiş ve dolayısıyla resmin daha da bireyselleşmesini sağlamış bir akım olarak kabul edilir. Maniyerizm, klasik güzellik anlayışına da bir başkaldırı niteliği taşır.
Maniyerist Sanatçılar
Döneminin toplumsal sorunları içinde sıkışmış ve bıkmış hisseden genç sanatçıları bir kriz dönemine girerler. Onlara göre, başarılacak her şey başarılmış ve yapılacak her şey çoktan yapılmıştır. Sanatlarında çözülmesi gereken bir problem bulamazlar, tüm teknik sorunları çoktan aşmışlardır ve anatomi, ışık, renk gibi konularda artık ulaşılacak daha mükemmel bir nokta kalmadığını düşünürler. Bu nedenle, yeni yaklaşımlar arayışın girerler. Maniyerizmi, bu akımın nitelikleri sayesinde doğanın taklitçiliğinden uzaklaşabildiklerini gördükleri için benimserler. Klasik kalıp ve üslupları deforme ederek yıkarlar ve çok önemli bir sanatsal değişim başlatırlar. Bu değişimin ilk adımları, İtalya’nın Floransa ve Roma kentlerinde atılır.
İtalya’da başlayan ve kısa sürede Kuzey Avrupa’ya sıçrayan akım, 17. yüzyılda Fransa’da da yayılmaya başlar.
Michelangelo Bounarotti, Maniyerizm’in öncüsü olarak görülür ve halen bu akımın en önemli temsilcilerinden kabul edilir. Bounarotti’nin Vatikan’daki Sistine Şapeli’nde bulunan mahşer freskleri, maniyerizmin belirleyicisi olarak görülür. Maniyerist tarzın tasarım/hekel alanındaki ilk örneklerinden biri de, Floransa’da bulunan Lorenzo Kütüphanesi’nin merdivenleridir. Michealangelo tarafından yapılan merdivenler, Rönesans döneminin klasik yumuşak hatlı mimarisinden farklıdır.
Bu akımın diğer önemli sanatçıları arasında Tintoretto ve El Greco da bulunur. El Greco’nun meşhur eserleri, Orgaz Kontunun Gömülmesi Töreni, Mısır’a Kaçış, Meryem’in Göğe Yükselişi ve Kralların Tapınması’nda maniyerizmin özellikleri net olarak fark edilir.
Bilinen diğer Maniyerist sanatçıların listesi şöyledir:
Jacopo de Pontormo
Rosso Fiorentino
Agnolo Bronzino
Alessandro Allori
Benvenuto Cellini
Joachim Wtewael
Giuseppe Arcimboldo
Maniyerizmin, dönemin edebiyat, müzik ve tiyatro eserlerini de etkilediği düşünülür.
Maniyerizm’den sonra ortaya çıkan Barok Sanatı 16. Yüzyılın sonlarına doğru İtalya’da doğmuştur. Bu akım 18. Yüzyılın başında ise tüm İtalya’ya ve birçok Avrupa ülkesine yayılmıştır. Rönesansta dengeli olan görünüm Barokta bozulmuştur ve anlatım oldukça abartılıdır. Ayrıca Barokta gösteriş ve heyecan vardır. Bunun sonucunda da ortaya gösterişli mimari yapılar ve duygu yüklü eserler çıkmıştır. Bu akımın bilinen en önemli özellikleri görkem, aşırılık ve heyecandır.
Barok sanat akımı özellikle mimaride, heykelcilikte ve resimde görülmektedir.
Barok Resim Sanatı
Barok resim sanatında sıkça işlenen konular arasında azizlerin yaşamı, mitolojik konular, ailelerin tarihi ve kahramanlık öyküleri yer alır. Ayrıca barok sanatında manzaralar ve natürmort ile tek ya da grup portreleri de ön plandadır. Barok resim sanatının ayırt edici özelliklerinden birisi de kuvvetli gelen ışığın yüzeyde gölgeler oluşturacak şekilde yansımasıdır. Bunun sonucunda ise resimdeki duygu ve hareket güçlenir. Bu sanatın önde gelen ressamları arasında Caravaggio(İtalya), Velazquez(İspanya), Rubens(Belgium), Lorrain(Fransa) ve Rembrant(Hollanda) sayılabilir.
En önemli Barok Resim Sanatı Eserleri aşağıdaki gibidir:
• Jacob Van Ruisdael – Wijk Bij Duurstede’deki Yel Değirmeni
• Meindert Hobbema – Middelharnis’deki Yol
• Frans Hals – Toplu Portre
• Titian – Urbino Venüsü
Barok Mimari
Barok sanat akımı mimarlık alanında da ön plana çıkmıştır. Barok sanatının Roma’da doğduğu varsayılır ve İtalya’daki barok sanatının en güçlü mimarları Francesco Borromini ile Lorenzo Bernini’dir. Bu mimarların ardından ise Pietro Berettini Da Cortona, Guarino Guarini ve Baldassare Longhena gelmektedir. Barok mimari sanatının yayıldığı diğer ülkeler ise Fransa, İspanya, Almanya, Polonya, Avurturya, Rusya ve Çekoslavakya’dır.
Barok mimarisinin en önemli özellikleri şöyledir:
• Renkler ve süsler çok yoğun kullanılmaktadır.
• Görkemli heykeller, fıskiyeli havuzlar, muazzam salonlar, mükemmel duvar işlemeleri, tamamlanmamış mimari öğeler, geniş skalalı tavan freskleri barok mimaride yer alan ana unsurlardır.
• Yumuşak olan gotik tarz tamamen reddedilmektedir.
• Düz hatlar yerine yuvarlak hatlar kullanılmaktadır.
• Sarayların ve diğer büyük yapıların cephelerine çok önem verilmektedir.
Barok döneme ait en önemli mimari yapılar aşağıdaki gibidir:
• Versailles Sarayı
• Palais du Luxemburg
• Belvedere Sarayı
• San Carlo alle Quattro Fontane
• St. Paul Kilisesi
Barok Dönemi Heykelciliği
Bu dönemde hem resim hem heykelde insanların iç dünyasını ve ruh halini aksettirmek ön plandadır. Heykellerdeki kahramanlarda tıpkı resimlerdeki kahramanlarda olduğu gibi çirkine pek yer verilmez. Bunun yanında barok dönemi heykelciliğinin özellikleri ülkeden ülkeye de bir takım değişiklikler göstermektedir.
Ülkeden ülkeye değişen bazı özelliklere karşın bu dönemde yapılan heykellerin karakteristik özellikleri şunlardır:
• Tam gerçekçilik
• Büyük ölçüde resimli etkiler
• Teknik üstünlük
Yine İtalya’dan örnek verecek olursak, bu alanda bir deha olan Bernini’den bahsetmemek olmaz. Bernini hem heykeltıraş hem mimardır ancak mimari eserleri de adeta heykellerini vurgulama özelliği taşımaktadır. Bunun en güzel örneği ise Vatikan’da yer alan sütunlardır.
Barok Sanatı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
• Barok kelimesi Portekizce Barucco’dan gelmektedir. Barucco ise düzensiz incilere verilen isimdir.
• Barok sanatı özellikle Roma’da yer alan kiliselerde, Avrupa’daki saraylarda ve şatolarda etkisini göstermiştir.
• Barok resim sanatında vücut adalelere ve damarlara kadar gösterilmektedir.
• Yine barok resimde durgun yüz ifadeleri yerini hisli ve neşeli, bazen de ıstıraplı ifadelere bırakır.
• Avrupa ile temasların artması sonunda Osmanlı’da da Barok tarzının etkileri görülmeye başlamıştır. Ancak bizim sanatçılarımızın da yorumlarıyla beraber batıdakinden daha farklı eserler ve yapılar ortaya çıkmıştır. İstanbul’da yer alan barok mimarisi eserlerinden bazıları Nuruosmaniye, Ortaköy ve Laleli camileri ile Selimiye Kışlası’dır.
• Katolik ülkelerde veba salgınının bittiğine şükretmek için yapılan Veba Sütunları da barok dönemi eserleri arasında yer almaktadır.
• Barok akımı aynı zamanda edebiyatta, dansta ve müzikte de etkilerini göstermiştir.
Tarihe şöyle bir göz atarsak onlarca sanat akımının olduğunu görürüz. Her bir sanat akımının kendine has özellikleri vardır ve bu özellikler sayesinde diğer akımlardan ayrılırlar. Fovizm de bu sanat akımlarından bir tanesidir ve 1898 ile 1908 seneleri arasında Fransa’da Henri Matisse tarafından geliştirilmiştir. Bu akımın en belirgin özelliği göz alıcı ve canlı renklerin kullanılmasıdır. Bu akım ilk kez 1905 senesinde Paris’te açılan bir sergide duyulmuştur. Bu sergiye katılanlar farklı bir anlatımla karşılaşmış ve doğrudan sürülen renkler ile bozuk perspektif onları şaşırtmıştır. Sergiye katılan eleştirmenlerden birisi olan Louis Vauxcelles bu gruba vahşi hayvanlar anlamına gelen Les fauves adını vermiştir ve akım da ismini buradan almıştır. Fovizm’in Özellikleri Nelerdir? Canlı, çiğ, sert ve bağıran renkler doğrudan kullanılır. Temiz ve düz renkler kullanılmalı, resim sade olmalıdır. Bu akımda ön planda çarpıcı renk tonları vardır ve renk şiddetine önem verilir. Bununla birlikte derinlik resimden atılmıştır. Eğer resimde ışık alan bölgeler ya da uzaklıklar gösterilecekse bu renk değişiklikleri ile yapılır. Bazı kaynaklara göre izlenimcilik akımının devamı olarak belirtilir. Resimdeki anlam ya da duygu renklerle anlatılmaktadır. Fovizm’de boyalar direkt tuvale sıkılmaktaydı. Resimlerde konu genellikle natürmort, insan figürleri ya da peyzajdı. Fovizm Hakkında Bilinmesi Gerekenler Fovizm akımının öncüleri olarak bilinen Henri Matisse ve Andre Derain, Gustave Moreau’nun öğrencileridir. Fovizm, ilk olarak Vincent van Gogh, Paul Gauguin, Paul Cezanne ve Georges Seurat’dan ilham almıştır. 1908 senesinde bu akımın sanatçıları başka hareketlere ( bilhassa kubizme ) geçmiş ve böylece fovizm akımı son bulmuştur. Fovizm denince akla gelen sanatçılar şöyledir: Henri Matisse, Andre Derain, Raoul Dufy, Van Dongen, Maurice Vlaminck, Albert Marquet, Othon Friesz, Georges Braque ve Georges Roulaut’dur. Fovizm akımına örnek olabilecek bazı resimler şunlardır: The Green Line ( Henri Matisse ), Woman With A Hat ( Henri Matisse ), The River Seine at Chatou ( Maurice de Vlaminck, Regent Street, London ( Andre Derain ).
Görsel: Maurice de Vlaminck
Henri Matisse Kimdir?
Fovizm akımının öncülerinden birisi ve belki de en önemlisi olan Henri Matisse tarihteki önemli ressamlardandır. Önce hukuk eğitim almış ama asıl istediği bu olmadığı için Paris’e gitmiş ve resim eğitimi almaya başlamıştır. Fovizm akımının ortaya çıkmasına neden olan sergiye katılmış ve sergiye katılanlar burada yer alan resimlerdeki anlatımı oldukça farklı bulmuştur. Bugün Matisse renklerin özgürlüğüne katkıda bulunmuş bir ressam olarak anılmaktadır.
Andre Derain Kimdir?
Andre Derain de tıpkı Henri Matisse gibi fovizm akımının liderlerindendir. İki ressam beraber yaptıkları resimleri bir sergide sunmuşlardır. Bu sergi sonunda bir eleştirmen bu gruba vahşi hayvanlar anlamına gelen Les Fauves adını takmış ve böylece Fovizm akımı ortaya çıkmıştır.
Andre Derain denince ilk akla gelen Londra resimleridir. Bu şehri daha önce birçok ressam çizmiştir, ancak Derain’in resimleri bunlardan farklıdır. Ressamın Londra resimlerine canlı renkler hakimdir.
Birsen Tezer Konseri 25 Kasım 2016 – Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi
Büyülü sesiyle Birsen Tezer, “İkinci Cihan” albümünün sevilen şarkıları ile 25 Kasım’da Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde…
Ve artık “İkinci Cihan” zamanı…
İlk albümü Cihan’ı 2009 yılının Temmuz ayında yayımlayan Birsen Tezer, uzun süredir sahnede de birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları Derin Bayhan (davul), Emre Tankal (elektrik gitar), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Tunç Öndemir (akustik gitar) ile yola ikinci albümleri “İkinci Cihan” ile devam ediyor.
Akın Eldes (elektrik gitar), Birol Ağırbaş (perküsyon), Bülent Ortaçgil (akustik gitar), Erkan Oğur (perdesiz gitar, kopuz), İlhan Şeşen (vokal), Özer Arkun (çello), Sibel Köse (vokal), Tarık Aslan (bendir, erbane) gibi değerli isimlerin de konuk müzisyen olarak yer aldığı “İkinci Cihan” albümünde dokuz şarkı yer alıyor.
Lambert Konseri – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Borusan Sanat Evi
Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 20:30
Yer: Borusan Müzik Evi
Ücret: Masa – 44.00 TL Ayakta – 33.00 TL
Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe
Adres: İstiklal Cad. Orhan Adli Apayadın Sok. No: 1 Taksim Beyoğlu İstanbul Telefon: 0212 336 32 71 Web: http://www.borusanmuzikevi.com
Hem görsel hem de işitsel olarak benzerlerinden keskin çizgilerle ayrılan Lambert, Borusan Müzik Evi’nde melankolik bir rüzgâr estirecek.
Sardunyalı maskesiyle, ansızın topluma karışmış bir antilop gibi kariyerinde ilerleyen piyanist Lambert hakkında pek çok söylenti var. Kimileri onun Almanya Hamburg doğumlu olduğunu, kimileri de çocukluğundan beri piyano çaldığını söylüyor. José Gonzalez, Phoenix, Boy, Moderat gibi isimlerin çalışmalarını yeniden ele alan Lambert’in piyano yorumları Satie’den yola çıkıp, romantik pop ve modal caz gibi bir yelpazede yol alıyor. Küçük kulüplerden, prestijli caz festivallerine, Berlin’den Paris’e, Ólafur Arnalds, Nils Frahm ve José González gibi isimlerle çalışan sanatçı, geçtiğimiz yıl ikinci albümü Stay in the Dark’ı yayımladı. Lambert, Borusan Müzik Evi’nde benzersiz bir performansa imza atacak.
– Kapı Açılış: 20.30- Konser: 21.00- Öğrenci bileti alan izleyicilerin, öğrenci belgelerini ibraz etmeleri gerekmektedir.- İndirimli Bilet: 65 yaş üstü, emekli, engelli, öğretim elemanı.
Can – Tiyatro Oyunu – 26 Kasım 2016 – Barış Manço Kültür Merkezi
Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 20:30
Yer: Barış Manço Kültür Merkezi
Ücret: – Tam 45.00 TL Öğrenci 30.00 TL
Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe
Adres: Caferağa Mahallesi, Moda Caddesi, Nail Bey Sokak (Caferağa Spor Salonu Yanı) Kadıköy İstanbul Telefon: 0216 418 16 46 Web: http://www.bmkm.gen.tr E Posta: info@bmkm.gen.tr
Genco Erkal’ın Can Yücel’in şiirlerinden uyarladığı tek kişilik oyunu “Can”, Kemal Kocatürk’ün yönetiminde sahnelenmeye devam ediyor.
Can Yücel şiirlerinden uyarlayan: Genco Erkal Video, desenler: Mehmet Güleryüz Yöneten, oynayan: Kemal Kocatürk Müzik: Ayça Kocatürk Çevre düzeni: Sırrı Topraktepe Işık: Aslı Atasoy
“Canlıyız, canlı mı canlı Ölüler yaşamadıkları için ölüler… Yaşam adına ölenler Kıyamete kadar yaşayanlar…”
6 Sezondur aralıksız süren ve bazen de yasaklanan “Can” oyunu, Can Yücel’in 85. Doğum yılına ithafen başlamış bu sezon ise şairin 90. doğum yılını kutluyor. Hayatın içinden bir an bile eksilmemiş, kendine bile sığmamış ve taşmış bir şairi 90. doğum yılında kendi şiirlerinden uyarlanmış hayat öyküsüyle anmaya ve yaşatmaya devam ediyor “Tiyatro Kumpanyası”. Can Yücel’in şiirlerinden Genco Erkal’ın uyarladığı tek kişilik oyunu Kemal Kocatürk yönetiyor ve 5 sezondur oynuyor. Can Yücel şiirleri kadar muzip, sert, dik ve duyarlı, Türk resminin desen virtüözlerinden biri olarak kabul edilen Mehmet Güleryüz’ün “Can” için hazırladığı video-desenler de rol alıyor Kemal Kocatürk’le birlikte. Can Yücel’in kendi şiirlerinden hayat öyküsüyle yeniden “Can” bulmasına tanık oluyor izleyenler; Doğumundan, Adana cezaevi yıllarına, Kuzguncuk’tan Datça’ya, Datça’da huzuru bulduğu “anasının gözü mavi”liklerde “Can”ın izini kâh gülerek, kâh ağlayarak sürüyor. Can Yücel’i 90. Doğum yılında yaşam öyküsü olarak uyarlanmış şiirleriyle anarken, ülkemizin son 45 yılına da Can Yücel’in gözünden bir bakış atıyoruz. 5 sezondur dolu dolu oynayan bu oyunu henüz hala seyretmediyseniz, gelin siz de “Can”ın yeniden şiir, resim ve müzikle “Can” bulmasına eşlik edin.
“Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan Taksinize mülkünüze dairenize… Vesairenize… Şiir fenerimle de baktım, son çığlık! Aşk yokmuş sizde beş paralık!
Miss Kittin-Dj Set Konseri – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Zorlu Performans Sanatları Merkezi
Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 22:00
Yer: Zorlu Performans Sanatları Merkezi-STUDIO
Ücret: Normal DönemTam 40.00 TLÖğrenci 25.00 TLEtkinlik Günü KapıTam 50.00 TLÖğrenci 30.00 TL –
Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe
Fransız elektronik müzik sanatçısı Caroline Hervé, ya da daha çok bilinen adıyla Miss Kittin, 26 Kasım’da DJ setiyle #studio’da olacak!
Genesis, Supertramp, Miles Davis, Maria Callas, Pink Floyd ve The Beatles gibi isimlerin dinleyerek büyüyen Hervé, çocukluk yıllarında piyanoyla başlayıp baleyle devam ettirdiği sanatsal yönelimini 1995’te başlattığı DJ’lik kariyerine doğru evirdi. Mike Dearborn’la birlikte Fransa’nın farklı bölgelerinin yanı sıra Moskova ve Şikago’da performans sergileyen sanatçı, 1996’da Cenevre’ye taşınmasından bir süre sonra Miss Kittin adını kullanmaya başladı. Bu isimle yayınladığı ilk albüm olan ve Fransız prodüktör The Hacker’la birlikte çalıştığı The First Album, dünya çapında 50.000’den fazla sattı. Kayıt, elektronik müzikte son on yılın en iyileri listelerinde düzenli olarak yer aldı.
İlk solo albümü I Com’u 2004’te Astralwerks etiketiyle yayınlayan sanatçı, sonraki iki albümü BatBox ve Two’yu kendi plak şirketi Nobody’s Bizzness etiketiyle yayınladı. 2006’da Sónar Barselona’da sahne alan Miss Kittin; Aphex Twin, Modeselektor, Boom Bip ve The Hacker gibi isimlerin kendisine eşlik ettiği canlı performansını Live at Sónar adlı bir albüm olarak da yayınladı. Basit ve akılda kalıcı sözleri, techno altyapılarıyla birleştirerek elektronik müziğin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri haline gelen Miss Kittin, sürprizlerle dolu canlı performanslarıyla gizemli yanını korumayı da başardı.
Kariyeri boyunca Felix da Housecat ve Golden Boy gibi isimlerle de çalışan Miss Kittin, hayranlarının karşısına son olarak 2013 yılında R.E.M.’in Everybody Hurts parçasının bir cover’ına da yer verdiği Calling From The Stars isimli albümüyle çıktı. Albümlerinin kapaklarındaki tanıtım notları aracılığıyla Madonna, Rush, Prince, Stanley Kubrick, Depeche Mode, Kiss ve David Bowie gibi isimlerden esinlendiğini paylaşan Fransız sanatçının kendisi de ikonik personası ve özgün müziğiyle elektronik müzik çevrelerince ilham alınan bir isim haline geldi.
Zorlu PSM, günümüz elektronik müziğinin en başarılı isimlerinden biri olan Miss Kittin’i, 26 Kasım’da #studio’da ağırlayacak!
Kapı Açılış: 22:00
Warm Up 1 (TBD): 22:00
Warm Up 2: (TBD) 23:30
Miss Kittin: 01:00
Moskova Bale – Kuğu Gölü – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Türker İnanoğlu Maslak Show Center
Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 21:00
Dünyaca Ünlü Yıldızlar Topluluğu yeniden TİM Show Center’da…
Rus balesinin en seçkin bale topluluklarından biri olan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu,ölümsüz eser “Kuğu Gölü” ile 25-27 Kasım tarihleri arasında Kültür ve Sanatın Merkezi TİM Show Center’da…
Dünya basınının “bale severlerin birinci sınıf bir gösteri izlemeleri için az bulunacak bir fırsat sunan topluluk” olarak değerlendirdiği Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu bir kez daha İstanbullu bale severler ile buluşuyor. TİM Show Center’da ilk kez sahne aldıkları 2015 yılında büyük beğeni toplayan topluluk, 25-27 Kasım tarihleri arasında P.I. Çaykovski’nin ölümsüz eseri Kuğu Gölü ile yeniden İstanbul seyircisi karşısında olacak.
Klasik baleye getirdiği yenilikler, kullanılan olağandışı bale formları, farklı dans teknikleri ve zengin repertuarıyla kısa zamanda dünyanın en çok tanınan bale gruplarından biri haline gelen Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu, 19 altın madalya, 2 büyük ödül ve Paris Dans Akademisi’nden 5 büyük ödül ile yetkinlikleri dünya çapında tescillenmiş dansçılardan oluşuyor. Bolşoy Balesi’nin gözde dansçılarından Diana Kosyreva’nın İstanbul’da baş balerin olarak sahne alacağı Kuğu Gölü ise, Rusya’da “Yıldızlar Topluluğu” olarak anılan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu’nun repertuarındaki ünlü koreografilerden sadece biri. Romeo ve Jülyet, Don Kişot, Sindirella, Fındıkkıran, Spartaküs, Kamelyalı Kadın, Uyuyan Güzel gibi 20’den fazla dünyaca ünlü eseri başarıyla sahneleyen ve bünyesinde 63 dansçıyı barındıran topluluk “Balenin Mücevherleri” olarak kabul ediliyor.
Temaları ifade ediş biçimi, mükemmel tekniği ve baş balerinlerin büyüleyici performanslarıyla Avrupalı, Amerikalı ve Rus eleştirmenlerin ilgi odağında yer alan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu bugüne kadar Rusya’da 200 şehirde, dünya çapında ise 30’dan fazla ülkede sahne aldı. Bu kez de P.I. Çaykovski’nin ölümsüz eseri Kuğu Gölü ile 25-27 Kasım tarihlerinde Kültür ve Sanatın Merkezi TİM Show Center’da olacak!
Gösteri günleri
25 Kasım 2016, Cuma / 21:00
26 Kasım 2016, Cumartesi / 21:00
27 Kasım 2016, Pazar / 15:00
– Etkinlik mekanına kamera, fotoğraf makinası, ses cihazı vb. alınmayacaktır.- 8 yaşından küçük çocuklar etkinliğe alınmamaktadır. 8 yaş ve üzeri bilete tabidir.- Garanti Bonus Kart sahiplerine %15 indirim uygulanmaktadır. Bu indirim sadece Ana Gişe ve Perakende Satış Noktaları’nda geçerlidir.
Sanatçılar, Çocuklar ve Doğa İçin Sahnede – 27 Kasım 2016, Pazar – İş Sanat Kültür Merkezi
Tarihler: 27 Kasım 2016 Pazar ~ 27 Kasım 2016 Pazar Saat 21:00
Kurulduğu günden bu yana başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması için çalışmalar yürüten ve 3 milyonun üzerinde çocuğa doğa eğitimleriyle ulaşan TEMA Vakfı, 25. yılını, ünlü sanatçıların gönüllü olarak sahne alacağı “TEMA Vakfı 25. Yıl Özel Yayını” ile kutlayacak. 27 Kasım Pazar akşamı saat 21.00’de İş Sanat Konser Salonu’ndan gerçekleşecek olan konser programı NTV’den canlı yayınlanacak. “Umut Yeşerten Şarkılar” konserinde tüm şarkılar ‘çocuklar’ ve ‘doğa’ için söylenecek.
Çocuklar yaşamı doğadan öğrensin diye…
Yayın öncesi ve sırasında sürdürülecek kampanyayla 150 bin çocuğun TEMA doğa eğitimlerinden faydalanması için bağış çağrısı yapılacak. Özel yayınla TEMA Vakfı’nın 25. yılı kutlanırken, 3464 SMS hattına bağış çağrısında bulunularak doğa eğitimleri için kaynak sağlanması hedefleniyor. Dileyen herkes 3464’e TEMA yazıp SMS göndererek TEMA Vakfı’nın çocuklara yönelik doğa eğitimlerine 10 TL katkıda bulunabilecek.
Umut yeşerten şarkılar
Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının TEMA Vakfı yararına sahneye çıkacağı gecenin sunuculuğunu Yiğit Özşener ve Gülay Avşar üstleniyor. “Umut Yeşerten Şarkılar” konserinde; Aslıhan Güner, Barış Arduç, Birce Akalay, Burak Sevinç, Bülent İnal, Caner Cindoruk, Çağan Irmak, Çiğdem Erken, Engin Altan Düzyatan, Engin Öztürk, Gökçe Bahadır, Hande Doğandemir, Hazar Ergüçlü, Kadir Doğulu, Mert Fırat, Murat Yıldırım, Meltem Yılmazkaya, Mustafa Üstündağ, Selen Öztürk, Sinan Tuzcu, Songül Öden ve Yasemin Allen, ENBE Orkestrası Behzat Gerçeker eşliğinde sahnede olacak.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) ve ASSITEJ Türkiye Merkezi tarafından bu sene 21’incisi düzenlenen “Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali”, ‘Moliere Efendi’ adlı tiyatro gösterimiyle başladı.
Türkiye’nin en büyük ve en geniş çaplı sahne sanatları festivali olan 21. Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali, 7-22 Ekim tarihleri arasında Türkiye, Meksika, Uruguay, Çek Cumhuriyeti, İran, Rusya, Estonya,Yunanistan ve İtalya’dan olmak üzere toplam 9 ülkeden 24 ekibin iştirakiyle başladı. 17 ilçede yapılacak olan festival kapsamında 28 sahnede 70 gösteri sahneleyecek. 10 atölye çalışmasının yapılacağı festivalin, 10 binin üzerinde çocuk ve gence ulaştırılması hedefleniyor. Merinos AKKM Orhangazi Salonu’nda yapılan açılış törenine, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Şükrü Köse, BKSTV Başkanvekili Mehmet Erbak, Assitej Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tülin Sağlam, Büyükşehir Belediyesi eski dönem başkanı Ekrem Barışık, öğrenciler ve yabancı davetliler katıldı.
Başkanvekili Şükrü Köse, Bursa’nın tarihi, kültürü ve sosyal hayatıyla Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden şehirlerden birisi olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa’yı Avrupa’nın ve dünyanın en gözde şehirlerinden biri yapmak amacıyla var gücüyle çalıştığını ifade eden Köse, Bursa’da üretilen değerlerinden bunu ispatladığını dile getirerek, “Uluslararası Bursa Festivali, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması, Kukla ve Gölge Oyunları festivali gibi birçok organizasyonla şehrin kültürel hayatına katkıda bulunuyoruz. Şehir tiyatrosu ve diğer oluşumlar da Bursa’nın sanat hayatına renk katıyor. 1996’da başlatılan ve bu sene 21’incisi yapılan Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali de şehrin simgesi olmuştur. Geniş yelpazeyi kapsayan festivalle, yerli ve yabancı toplulukları 21 senedir Bursa’da buluşturuyoruz. Bu sene 9’u yerli olmak üzere 24 ekip katılmaktadır. 28 sahnede 70 gösteri sahneleyecektir. Festivalin 10 binin üzerinde çocuk ve gence ulaştırılması hedeflenmektedir. Ayrıca kardeş şehirlerimizden gelen konuklar festival havasını ve şehrin dokusunu hissedecektir. Festivalin gençlerimize ve çocuklarımıza yeni ufuklar açmasını diliyorum.
BKSTV Başkanvekili Mehmet Erbak ise, festivalde emeği geçenlere ve dünyanın 7 ülkesinden gençlere teşekkür etti.
Assitej Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tülin Sağlam, bir festivalin 21 senedir yapılmasına katkı sunan Büyükşehir Belediyesi’ne, BKTSV’ye ve Assitej Türkiye’ye, festivale katılan sanatçılara ve tiyatroya her zaman destek olan seyirciye ve gençlere teşekkür etti.
Konuşmaların ardından BGST Tiyatro Boğaziçi’nin ‘Moliere Efendi’ adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Oyun, öğrenciler tarafından büyük ilgi ve keyifle izlendi.
Kaynak: Milliyet
Heykel ve Resim sanatçısı Sayın Hale Ürkmezgil yönetiminde 4 kişilik kontenjan ile açılacak Hobi Resim Grubumuz Cumartesi günleri 13:00 – 17:00 saatleri arasında yapılacaktır.
HALE ÜRKMEZGİL KİMDİR?
EĞİTİM VERMEKTE OLDUĞU SANAT DALLARI :
Hobi Resim – Heykel- Güzel Sanatlar Akademiye Hazırlık
EĞİTİM BİLGİLERİ:
LİSANS Marmara Üniversitesi / Güzel Sanatlar Fakültesi / Grafik Serbest İllüstrasyon Bölümü (1973)
İŞ DENEYİMLERİ:
1973-1990 yılları arasında reklam sektöründe Art Direktör ve Kreativ Direktör olarak çalıştı.
1989 yılında heykel çalışmalarına seramik ile başladı. Çalışmalarını figüratif tarzda mermer yontu ve bronz döküm ile sürdürmekle birlikte pastel ağırlıklı resim çalışmalarına da devam etmektedir.
Yurtiçinde 21. kişisel sergisini açan sanatçının, yurtdışında Hannover, Köln ve Lefkoşa’da olmak üzere üç kişisel sergisi bulunmaktadır.
Umut Vakfı ‘Bireysel Silahsızlanma ve Bireysel Barış’ heykel yarışması ‘Onun Silâhı Sevgi’ seçici kurul teşvik ödülünü aldı.
Fransa ‘Roumaziéres – Loubert-Sculptures dàrgile’ performans yarışmasına(2003) katıldı.
Pek çok yerli ve yabancı koleksiyonlardaki eserlerinin yanı sıra, Ankara Gazi Eğitim Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunda ‘Sevgi Emektir’ heykeli bulunmaktadır.
KİŞİSEL SERGİLER:
1996 Gülmine Sanat Merkezi…Seramik Heykel
1998 Kıbrıs / Lefkoşa Saçaklı Ev…Bronz Heykel
2000 İst.The Marmara Opera Sanat Koridoru…Bronz Heykel
2000 Ankara / Karaca Sanat Galerisi…Bronz Heykel
2001 İst.The Marmara Opera Sanat Koridoru…Bronz Heykel
2002 Pera Sanat Galerisi …Bronz Heykel
2002 Ankara / Şekerbank Ömer Sunar Sanat Galerisi…Bronz Heykel
2004 Ankara / Galeri Sanat Yapım…Bronz Heykel
2005 Çağla Cabaoğlu Art Gallery…Bronz Heykel
2007 Bakraç Sanat Galerisi…Bronz Heykel ve Desen
2007 Karadeniz Ereğli / 14.Uluslararası Kültür Sanat Festivali…Bronz Heykel ve Desen
2010 Levent Tenis Klübü “Desenleme” Sergisi
2011 Bakraç Sanat Galerisi
2011 Doku Sanat Galerisi/İstanbul
2011 Doku Sanat Galerisi/Ankara
2012 Artev Sanat Galerisi
2012 Doku Sanat Galerisi / Heykel / Desen – İstanbul
2013 Doku Sanat Galerisi / Heykel -İstanbul
2014 Doku Sanat Galerisi / Heykel-İstanbul
2015 Doku Sanat Galerisi / Heykel – İstanbul
2015 Krişna Sanat Galerisi / Heykel / Desen – Ankara
YURT DIŞI SERGİLER / ETKİNLİKLER:
1997 Almanya / Hannover-Türk Evi
1997 Almanya / Köln-Atatürkçü Düşünce Derneği
2002 Umut Vakfı”Bireysel Silahsızlanma ve Bireysel Barış”Heykel Yarışması
Onun Silahı Sevgi ,heykeli ile Seçici Kurul Teşvik Ödülü
2002 Ankara Gazi Eğitim Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi”Sevgi Emektir”heykeli
2003 Fransa / ”Roumaziéres – Loubert – Sculptures dargile”Performans yarışması
2013 “90′ıncı yılda 90 Türk sanatçısı Berlin’de” konsepti ve “Özgür ve 90″ /T.C. Berlin Büyük Elçiliği
FUAR VE BAZI KARMA SERGİLER
1992 Kadın Eserleri Kütüphanesi
1993 Pera Sanat Galerisi
1997 Yunus Emre Kültür Merkezi( Basad )
1998 Yunus Emre Kültür Merkezi
1999 Ankara / Su Ana Sanatevi
2000 10.Art İst Sanat Fuarı ( Su Ana Sanatevi )
2001 1.Ankara Sanat fuarı – Ankart ( Su Ana Sanatevi )
2001 İst. Menkul Kıymetler Borsası ( Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği )
2001 2001 Sanat Galerisi
2002 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Pera Sanat Galerisi )
2002 2.Ankara Sanat Fuarı – Ankart ( Galeri Oda )
2002 Artİst 12. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Pera Sanat Galerisi )
2002 İzmir / Resim ve Heykel Müzesi Sanat Galerisi
2002 Çağla Cabaoğlu Art Gallery
2002 Harbiye Askeri Müze ( Basad )
2003 Bakraç Sanat Galerisi
2003 İstanbul Basın Müzesi Sanat Galerisi
2003 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Çağla Cabaoğlu Art Gallery )
2003 Artİst 13. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )
2003 Antalya / Ansan Sanat Galerisi
2004 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Kadın Karması ( Pera Sanat Galerisi )
2004 Ankara / Galeri Sanat Yapım “Kadın”
2004 Artİst 14. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )
2004 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Bakraç Sanat Galerisi )
2005 Artİst 15. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )
2005 Antalya / ahk interiors ( Çağla Cabaoğlu Art Gallery )
2005 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Bakraç Sanat Galerisi )
2006 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Kadın Karması ( Pera Sanat Galerisi )
2006 Artİst 16. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( 2001 Sanat Galerisi )
2006 Art İstanbul Çağdaş Sanat Günleri – Antrapo ( Bakraç Sanat Galerisi)
2007 Ankara / Karaca Sanat Galerisi “10.Yıl”Kişisel Katılımcılar
2007 Ankara / Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği “37.Yıl”
2008 Beşiktaş Çağdaş 3. Sanat Fuarı MKM ( Ortaköy Sanat Galerisi )
2009 86/86 Cumhuriyet Sergisi (Cumhuriyet Sanat Galerisi Taksim Meydanı)
2009 Nişantaşı Sanat Parkı (Sinpa A.Ş / Şişli Belediyesi)
2010 Birleşmiş ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRH) Sergi ve Work Shop
2010 Art Show 2010. MKM
2010 Doku Sanat Galerisi (Yaz Karma Sergisi)
2011 Artev Sanat Galerisi
2011 Eskişehir Sukurusu Atölyesi “Ucube Sergisi” / Eskişehir
2011 Nar Sanat İstanbul 8 Mart / 8 Kadın Sanatçı Sergisi
2011 “Ustaya Saygı” Heykel Sergisi MKM
2012 “42. Yılı için 142 sanatçı “BRHD
2012 Artev Sanat Galerisi
2012 Galeri Sanat Yapım (30.Yıl Sergisi) , Ankara
2013 Next Level, Ankara
2013 İstanbul ARTBOSPHORUS Çağdaş Sanat Fuarı
2013 Işık Üniversitesi Galerisi -Şile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
2014 GÖRSAV “Buluşma”-İstanbul
2014 Romen geneleksel Martişor Kutlaması ve Dünya Kadınlar Günü ne adanmış “2014 Kadın Sanatçılar Günü” Romanya Büyükelçiliği – Ankara
2014 Artev Sanat galerisi – İstanbul
2014 Doku Sanat Galerisi “Güz Karması” / İstanbul
2015 GÖRSAV “Cam Tavanı Delen Kadınlar” – İstanbul
2015 Bahçede Heykel / İstanbul
“16. Yüzyıl Dahisi Matrakçı Nasuh” sergisi, Avusturya’nın başkenti Viyana’da sanatseverlerle buluştu.
Cumhurbaşkanlığının himayesinde gerçekleşen ve Anadolu Ajansı’nın global iletişim ortağı olduğu “16. Yüzyıl Dahisi Matrakçı Nasuh” sergisi, Avusturya’nın başkenti Viyana’da sanatseverlerle buluştu.
İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları Derneği (İKASD) tarafından projelendirilen sergi, Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği ve Viyana Yunus Emre Enstitüsü’nün ev sahipliğinde, Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nde düzenlenen törenle açıldı.
Açılış töreninde mimar Sinan Genim, “Matrakçı Nasuh ve Haritaları” konulu kısa bir konferans verdi. Matrakçı Nasuh’un asıl isminin “Nasuh bin Karagöz bin Abdullah el-Bosnavi” olduğunu belirten Genim, Nasuh’un Enderun’da yetiştiğini ve Boşnak asıllı minyatürcü, hattat, tarihçi ve matematikçi olduğunu anlattı. Nasuh’un genç yaşta yazdığı matematik kitabı ile dikkat çektiğini vurgulayan Genim, Kanuni Sultan Süleyman’ın seferlerine katılarak gittiği yerlerde kale ve sarayların minyatürünü yaptığını ve 70 yaşında vefat ettiğini aktardı.
Viyana Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mevlüt Bulut ise 16. yüzyıl dahisi Matrakçı Nasuh’un eserlerinin Avrupa’nın kültür başkenti Viyana’da sergilemekten onur duyduğunu söyledi.
Küratör Beste Gürsu ise Türkiye’nin kültür ve sanatını uluslararası platformlara taşıyacak kapsamlı bir proje gerçekleştirdiklerini ve bu projeyi 12 kadın sanatçının Nasuh’un eserlerinden esinlenerek hazırladıklarını ifade etti. Projenin ilk sergisini Nasuh’un doğduğu Bosna’da başlattıklarını kaydeden Gürsu, 2016 sonunda “Matrakçı Nasuh” belgeselinin vizyona gireceğini aktardı.
Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Hasan Göğüş de Matrakçı Nasuh’un hem sanatçı hem de bilim adamı olduğunu belirterek, “Matrakçı Nasuh, Osmanlı döneminde yetişmiş ve çağdaş sanatçılara ilham kaynağı olmuş ve dünya kültür mirasına önemli katkılar sağlamıştır” dedi.
Rönesans döneminde yaşayan İtalyan filozof, astronom, mimar, matematikçi, müzisyen, heykeltıraş, yazar ve ressam Leonardo da Vinci’nin hayatta olan akrabaları bulundu.
BBC’nin haberine göre, ünlü ressam Leonardo da Vinci’nin soyundan gelen kişilerin kimliğini araştıran İtalyan tarihçiler, ünlü sanatçı ve bilginin 35 yaşayan akrabasının kimliğini tespit etti.
Tarihçiler, hiç evlenmediği ve çocuğu olmadığından Da Vinci’nin akrabalarını bulabilmek için kardeşlerinin soyundan gelenleri araştırdı.
Leonardo da Vinci’nin hayattaki akrabaları arasında ünlü yönetmen Franco Zeffirelli’nin de bulunduğu, akrabalarının büyük bölümünün, Toskana’da yaşadığı kaydedildi.
Rönesans sanatını doruğa ulaştıran, çeşitli alanlardaki araştırmaları ve buluşlarıyla tanınan, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve dehalarından biri kabul eden Leonardo da Vinci, 1452 yılında İtalya’nın Anchiano kabasında dünyaya geldi.
O dönemde genç bir hukukçu olan Piero da Vinci’nin bir çiftçi kızı olan Caterina ile evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen Leonardo da Vinci’nin en en tanınmış yapıtları arasında Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği bulunuyor.
Türk Edebiyatındaki ilk realist roman Araba Sevdası tiyatro sahnesinde izleyicilerle buluştu.
Türk edebiyatındaki ilk realist roman olarak bilinen “Araba Sevdası” tiyatro sahnesine taşındı. Recaizade Mahmud Ekrem’in aynı adlı romanından Aden Sanat tarafından uyarlanan oyun, 1 Nisan’da Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.
Ünlü romanda, batılılaşmayı çok yanlış anlayan ve aile servetini bu yanlış anlayış uğruna heba eden Bihruz Bey’in kendini olduğundan farklı göstermeye çalışırken düştüğü komik durumlar anlatılıyor.
Betül Odabaşı Törk tarafından romandan sahneye uyarlanan oyunun yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu Şafak Tok üstleniyor.Tiyatro sanatçıları Barış Çağlar, Müşerref Göksever ve Ebru Aytemur’un başrollerini paylaştığı Araba Sevdası’nın sahne ve kostüm tasarımı Aden Sanat tarafından gerçekleştirildi.
1 Nisan 2016′da Bağlarbaşı Kültür Merkezi Avrasya Salonu’nda sahnelenecek olan oyun, iki perde olarak 75 dakika sürecek.
Artev Sanat Galerisi yeni yılın ilk sergisini 23 Ocak Cumartesi günü saat 15.00 ‘da açıyor. Ayrıca sergi; Hale Şakar Ürkmezgil, Alp Bartu, Bahattin Odabaşı, Basri Erdem ve Ali Candaş gibi önemli sanatçılara ev sahibeliği yapacak.
Şehnaz Hale Şakar Ürkmezgil Kimdir?
Şehnaz Hale Şakar Ürkmezgil (d. 1949, Ankara), Türk heykeltıraş. İstanbul’un Bakırköy ilçesinde yaşamaktadır. 1973 yılında eski adı ile DTGSYO (Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu), şimdiki adı ile Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Serbest – Grafik İllüstrasyon Bölümü’nden mezun oldu.
1973-1990 yılları arasında reklam sektöründe art direktör ve kreatif direktör olarak çalıştı. 1989 yılından sonra seramik ile başladığı çalışmalarını bronz heykele yönlendiren sanatçı, 1997 yılından bu yana figüratif tarzda, mermer yontu ve bronz döküm ile çalışmalarını sürdürmektedir.
KİŞİSEL SERGİLER:
1996 Gülmine Sanat Merkezi…Seramik Heykel
1998 Kıbrıs / Lefkoşa Saçaklı Ev…Bronz Heykel
2000 İst.The Marmara Opera Sanat Koridoru…Bronz Heykel
2000 Ankara / Karaca Sanat Galerisi…Bronz Heykel
2001 İst.The Marmara Opera Sanat Koridoru…Bronz Heykel
2002 Pera Sanat Galerisi …Bronz Heykel
2002 Ankara / Şekerbank Ömer Sunar Sanat Galerisi…Bronz Heykel
2004 Ankara / Galeri Sanat Yapım…Bronz Heykel
2005 Çağla Cabaoğlu Art Gallery…Bronz Heykel
2007 Bakraç Sanat Galerisi…Bronz Heykel ve Desen
2007 Karadeniz Ereğli / 14.Uluslararası Kültür Sanat Festivali…Bronz Heykel ve Desen
2010 Levent Tenis Klübü “Desenleme” Sergisi
2011 Bakraç Sanat Galerisi
2011 Doku Sanat Galerisi/İstanbul
2011 Doku Sanat Galerisi/Ankara
2012 Artev Sanat Galerisi
2012 Doku Sanat Galerisi / Heykel / Desen – İstanbul
2013 Doku Sanat Galerisi / Heykel -İstanbul
2014 Doku Sanat Galerisi / Heykel-İstanbul
2015 Doku Sanat Galerisi / Heykel – İstanbul
2015 Krişna Sanat Galerisi / Heykel / Desen – Ankara
YURT DIŞI SERGİLER / ETKİNLİKLER:
1997 Almanya / Hannover-Türk Evi
1997 Almanya / Köln-Atatürkçü Düşünce Derneği
2002 Umut Vakfı”Bireysel Silahsızlanma ve Bireysel Barış”Heykel Yarışması
Onun Silahı Sevgi ,heykeli ile Seçici Kurul Teşvik Ödülü
2002 Ankara Gazi Eğitim Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi”Sevgi Emektir”heykeli
2003 Fransa / ”Roumaziéres – Loubert – Sculptures dargile”Performans yarışması
2013 “90′ıncı yılda 90 Türk sanatçısı Berlin’de” konsepti ve “Özgür ve 90″ /T.C. Berlin Büyük Elçiliği
FUAR VE BAZI KARMA SERGİLER
1992 Kadın Eserleri Kütüphanesi
1993 Pera Sanat Galerisi
1997 Yunus Emre Kültür Merkezi( Basad )
1998 Yunus Emre Kültür Merkezi
1999 Ankara / Su Ana Sanatevi
2000 10.Art İst Sanat Fuarı ( Su Ana Sanatevi )
2001 1.Ankara Sanat fuarı – Ankart ( Su Ana Sanatevi )
2001 İst. Menkul Kıymetler Borsası ( Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği )
2001 2001 Sanat Galerisi
2002 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Pera Sanat Galerisi )
2002 2.Ankara Sanat Fuarı – Ankart ( Galeri Oda )
2002 Artİst 12. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Pera Sanat Galerisi )
2002 İzmir / Resim ve Heykel Müzesi Sanat Galerisi
2002 Çağla Cabaoğlu Art Gallery
2002 Harbiye Askeri Müze ( Basad )
2003 Bakraç Sanat Galerisi
2003 İstanbul Basın Müzesi Sanat Galerisi
2003 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Çağla Cabaoğlu Art Gallery )
2003 Artİst 13. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )
2003 Antalya / Ansan Sanat Galerisi
2004 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Kadın Karması ( Pera Sanat Galerisi )
2004 Ankara / Galeri Sanat Yapım “Kadın”
2004 Artİst 14. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )
2004 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Bakraç Sanat Galerisi )
2005 Artİst 15. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )
2005 Antalya / ahk interiors ( Çağla Cabaoğlu Art Gallery )
2005 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Bakraç Sanat Galerisi )
2006 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Kadın Karması ( Pera Sanat Galerisi )
2006 Artİst 16. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( 2001 Sanat Galerisi )
2006 Art İstanbul Çağdaş Sanat Günleri – Antrapo ( Bakraç Sanat Galerisi)
2007 Ankara / Karaca Sanat Galerisi “10.Yıl”Kişisel Katılımcılar
2007 Ankara / Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği “37.Yıl”
2008 Beşiktaş Çağdaş 3. Sanat Fuarı MKM ( Ortaköy Sanat Galerisi )
2009 86/86 Cumhuriyet Sergisi (Cumhuriyet Sanat Galerisi Taksim Meydanı)
2009 Nişantaşı Sanat Parkı (Sinpa A.Ş / Şişli Belediyesi)
2010 Birleşmiş ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRH) Sergi ve Work Shop
2010 Art Show 2010. MKM
2010 Doku Sanat Galerisi (Yaz Karma Sergisi)
2011 Artev Sanat Galerisi
2011 Eskişehir Sukurusu Atölyesi “Ucube Sergisi” / Eskişehir
2011 Nar Sanat İstanbul 8 Mart / 8 Kadın Sanatçı Sergisi
2011 “Ustaya Saygı” Heykel Sergisi MKM
2012 “42. Yılı için 142 sanatçı “BRHD
2012 Artev Sanat Galerisi
2012 Galeri Sanat Yapım (30.Yıl Sergisi) , Ankara
2013 Next Level, Ankara
2013 İstanbul ARTBOSPHORUS Çağdaş Sanat Fuarı
2013 Işık Üniversitesi Galerisi -Şile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
2014 GÖRSAV “Buluşma”-İstanbul
2014 Romen geneleksel Martişor Kutlaması ve Dünya Kadınlar Günü ne adanmış “2014 Kadın Sanatçılar Günü” Romanya Büyükelçiliği – Ankara
2014 Artev Sanat galerisi – İstanbul
2014 Doku Sanat Galerisi “Güz Karması” / İstanbul
2015 GÖRSAV “Cam Tavanı Delen Kadınlar” – İstanbul
2015 Bahçede Heykel / İstanbul
ALİ CANDAŞ KİMDİR?
Ali Candaş (d. 1940 Trabzon / Beşikdüzü), İstanbul ‘da yaşamaktadır. İlköğrenimini Erzurum Gazi İlkokulunda yaptı. 1952 yılında Erzurum Pulur Köy Enstitüsü’ne sınavla girdi.1956 yılında İstanbul, Çapa öğretmen Okulu resim semineri öğrencisi oldu. 1959 yılında Bu okuldan ilkokul öğretmeni olarak mezun oldu. Aynı yıl İstanbul- Çatalca Bahşayiş köyü öğretmeni oldu Aynı yıl Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü ikincilikle kazandı. 1962 yılında resim-iş öğretmeni olarak Urfa Kız Öğretmen Okulu’na atandı. 1965’te Trabzon Karma Ortaokuluna nakli çıktı. Aynı yıl, Ordu, Perşembe Öğretmen Okulu resim-İş öğretmenliğine geçiş yaptı. 1971 yılında ilk kişisel sergisini bu şehirde açtı. 1973 yılında İstanbul-Çapa Öğretmen Okulu resim öğretmenliğine atandı. Bu okulda beş yıl çalıştıktan sonra 1978 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’ne geçti. (Şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü. Aynı kurumdan Prof. Ünvanı ile 2006 yılında kendi isteği ile emekli oldu.
Kişisel sergiler
1971 Ordu Halk Kütüphanesi–Ordu
1983 İstanbul -Ankara ;Taksim Sanat Galerisi-İstanbul –Parmakkapı İş Sanat Galerisi-İstanbul ,Turkuvaz Sanat Galerisi – Ankara
1984 İstanbul – İzmir; Resim Heykel Müzesi – İzmir, Taksim Sanat Galerisi – İstanbul
1985 Ankara Turkuvaz Sanat Galerisi – Ankara
1986 İstanbul; Ankara Taksim Sanat Galerisi – İstanbul, Yaratım Sanat Galerisi – Ankara
1987 İstanbul Ramko Sanat Merkezi – İstanbul
1988 İstanbul, Ankara,İzmir;Dönüşüm Sanat Galerisi – Ankara, Leonardo Sanat Galerisi-İzmir, Gorbon Sanat Galerisi-İstanbul,Ümit Yaşar Sanat Galerisi-İstanbul
1989 İstanbul Atatürk Sanat Galerisi- A.E.F. İstanbul, Altıneller Sanat Galerisi- İstanbul
1990 Ankara Doku Sanat Galerisi- Ankara
1991 Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara
1992 Ankara, İzmir; Emlakbank Sanat Galerisi- Ankara, Leonardo Sanat Galerisi- İzmir
1993 Bandırma, Ankara, İstanbul; Kocaeli Bandırma Belediyesi Sanat Galerisi-Bandırma,Doku Sanat Galerisi – Ankara
Alkent Actuel Art Galeri- İstanbul, Kocaeli Üniversitesi Sanat Galerisi– Kocaeli
1994 İstanbul Karsu Tekstil Sanat Galerisi- İstanbul
1995 İstanbul ,Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara, Alkent Actuel Art Galeri – İstanbul
1996 Ankara, Antalya, İstanbul Doku Sanat Galerisi – Ankara,Türkiye Kalkınma Bankası Sanat Galerisi- Antalya,6.Sanat Fuarı – İstanbul, Karsu Tekstil Sanat Galerisi – İstanbul
1997 Adapazarı, Ankara, Didim, İstanbul Sakarya Sanatevi – Adapazarı, Doku Sanat Galerisi – Ankara,Didim Sanat Galerisi – Didim, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Meb Sanat Galerisi-İstanbul
1998 Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara
1999 İzmir, Ankara,Antalya Vakko Sanat Galerisi-İzmir, Doku Sanat Galerisi- Ankara, Orkun-Ozan Sanat Galerisi- Antalya
2000 İstanbul, Ankara Garanti Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara
2001 İzmir, Ankara Temizocak Sanat Galerisi – İzmir, Doku Sanat Galerisi – Ankara
2002 İstanbul Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Alkent Actuel Art Galeri – İstanbul
2003 Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara
2004 İstanbul, Adana; Ankara Atatürk Kültür Merkezi – Taksim – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Sanatçılar Der. Galerisi – Adana, Myra Sanat Galerisi – İstanbul
2005 İstanbul; Ankara Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Bakraç Sanat Galerisi – İstanbul
2006 İstanbul,Ankara Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Cream Art Sanat Galerisi – İstanbul
2007 İstanbul, Ankara Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara
2011 İstanbul, Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği sergi salonu –Fotoğraf Sergisi
Karma Sergiler
SERGİLER – KARMA VE GRUP
1973 İstanbul -Ankara DYO sergisi İzmir – Ankara – İstanbul , 34.Devlet Resim Sergisi- Ankara – İstanbul
1975 İstanbul İstanbul Arkeoloji Müzesi Açık Hava Sergisi
1976 İstanbul İrfan Ertem Sanat Galerisi – İstanbul
1979 İstanbul Eğitimci Ressamlar Sergisi- Taksim Sanat Galerisi – İstanbul
1983 İstanbul, Mersin, Ankara Günümüz Sanatçıları 4. Açık Hava Sergisi- İstanbul,Uluslararası 9. Mersin Festivali, Sergisi – Mersin,44. Devlet Resim Heykel Sergisi – Ankara
1984 İstanbul , Ankara, Cezayir; İzmir Günümüz Sanatçıları 5. Sergisi – İstanbul, Enka Sergisi – İstanbul, İnönü Vakfı Sergisi – İstanbul, Türkiye –Cezayir Sergisi – Ankara – Cezayir, DYO Sergisi – İzmir – Ankara
1985 İzmir, Ankara, İstanbul, Bursa Adalar Belediyesi Sergisi, DYO Sergisi – İzmir – Ankara – İstanbul – Bursa, 45. Devlet Resim – Heykel Sergisi – Ankara – İstanbul – İzmir, İzmir Ticaret Odası 100.yıl Sergisi – İzmir
1986 İstanbul, Ankara, Eskişehir ,İzmir 1. Asya – Avrupa Bienali Sergisi – Ankara, Türkiye Jokey Klübü Sergisi – İstanbul
T.B.M.M. Egemenlik Sergisi, T.P.A.O. Atatürk Yarışması Sergisi – Ankara, Esbank Yunus Emre Sergisi – Eskişehir – Ankara – İstanbul – İzmir
1987 İstanbul, Eskişehir, Ankara, Bursa, Tekirdağ, Trabzon Lisesi 100.yıl Sergisi- İstanbul, Esbank – Yunus Emre Sergisi – Eskişehir – İstanbul – Ankara – Bursa, Selahattin Taran Anısı Sergisi- İstanbul – Ankara, Bandırma Kuş Cenneti Festivali Sergisi – Ankara, Tekirdağ – Kiraz Festivali Sergisi – Tekirdağ, Tekel Sergisi – İstanbul
1988 İstanbul,Ankara,Bandırma, Lahey, Eskişehir,T.B.M.M. Egemenlik Sergisi – Ankara, Pamukbank 37.yıl Sergisi- İstanbul
1989 İstanbul, Ankara Gorbon Sanat Galerisi Yaz Sergisi, Öğretim Üyeleri Sergisi- İstanbul, 50.Devlet Resim-Heykel Sergisi- Ankara
1990 İstanbul, Avusturya,Salzburg AIAP (UPSD) Dayanışma Sergisi, İ.Ü.İşl.Fak. Kulübü karma Sergisi – İstanbul
Öğretim Üyeleri Sergisi – Viyana – Avusturya, Öğretim Üyeleri Sergisi – Salzburg
1991 İstanbul, Avusturya Öğretim Üyeleri Sergisi – Gras – Avusturya, Dünya Kadınlar Günü Sergisi]] – İstanbul, İ.T.Ü. Sanatçı Elele Sergisi – İstanbul
1992 İstanbul Geçmişten Günümüze Karma Sergisi – İstanbul, Benadam Sanat Galerisi – İstanbul
1993 İstanbul, Ankara Kas Hastalıkları Derneği Sergisi – İstanbul, Haydarpaşa Numune Hastanesi Sergisi – İstanbul, Çıplak Estetiği Sergisi – Ankara
1994 İstanbul R-Türk Kanser Derneği Sergisi – İstanbul, Kas Hastalıkları Derneği Sergisi – İstanbul, Maltepe Bel. Füsun Kahveci San. Gal. Sergisi – İstanbul
1995 Kişinev, İstanbul Moldova Grup Sergisi – Kişinev, UPSD Bosna – Hersek Sergisi – İstanbul, Gazilerimize Ressam Desteği Sergisi – İstanbul, Afife Jale Sanata Evet Sergisi – İstanbul
1996 Çatalca Çatalca Bel. Öğretim Üyeleri Sergisi – Çatalca
1997 Avusturya Öğretim Üyeleri Sergisi – Viyana – Avusturya
1998 İstanbul, Edirne Ardahan’dan Edirne’ye 75.yıl Sergisi – Ardahan – Kırklareli – Edirne, 75.yıl Sergisi- İstanbul
1999 İstanbul, Ankara Hocalar ve Hocaların Hocaları Sergisi – Ankara – İstanbul
2000 İstanbul, Ankara Ruhi Su ‘İmece’ Sergisi – İstanbul, Köy Enstitüleri 60.yıl Sergisi – Kadıköy – Ankara, Türk Çağdaşlaşmasında Kadın Sergisi – İstanbul, Yaz Karma Sergisi – Doku Sanat Gal. – Ankara, Ankart (Doku Sanat ile) Ankara, Yaz Karması- Doku Sanat Gal. – İstanbul
2001 İstanbul, Ankara Yaz Karma Sergisi – Doku Sanat Gal. – Ankara, Yaz Karma Sergisi – Doku Sanat Gal. – İstanbul, İstanbul Sanat Fuarı (Doku Sanat Gal.) ile Cumhuriyet Sergisi A.E.F., Cumhuriyet Sergisi – Beşiktaş Kültür Merkezi – İstanbul
2002 İstanbul, Bursa,Ankara Sasav Karma Sergisi – Maltepe-İstanbul,Uludağ Üniversitesi Sanat Galerisi Açılış Sergisi – Bursa
Pakpen Sanat Galerisi Açılış Sergisi – İstanbul, Karma Yaz Sergisi – (Doku sanat ile) İstanbul, T.C. Ziraat Bankası Koleksiyon Sergisi – Ankara, Neyran Sanat Galerisi Karma Sergisi – İstanbul
2003 İstanbul, Edirne,Çanakkale, Bolu,Bandırma,Balıkesir, Eskişehir Ares Sanat Evi Karma Sergisi – İstanbul
Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – İstanbul, Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – Edirne, Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – Çanakkale, Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Bandırma Festivali Sergisi – Bandırma, Balıkesir Liseliler Derneği Sergisi – Balıkesir, Balıkesir Bel. Kültür Sanat Eğitim Mer. Sergisi – Balıkesir, Tema Vakfı Yararına Sergi – İstanbul (Antik A.Ş.),Öğr. Üyeleri Sergisi – Anadolu Üni. – Eskişehir
2004 İstanbul, Ankara Ulusal Kanal 150 Sanatçıyla Büyük Sergi – İstanbul, Bağımsız Cumhuriyet Partisi Sergisi – Ankara
Cumhuriyet için Resim – Heykel Sergisi – Ankara, Karma Sergi – Sasav – İstanbul, 2. Sanat Eğitimi Sempozyumu Sergisi – Ankara, Baskı Müzesi Destek Sergisi – İstanbul, Sasav Sergisi – İstanbul
2005 İstanbul, Ankara Dört Ustadan Karma Sergi – Doku Sanat – Ankara, Ege Art Ege Üniversitesi Fuar Sergisi – İzmir, Gurup Sergisi – Cream Art Sanat Galerisi -İstanbul, Yeni Yıl Sergisi – Doku Sanat Gal. -İstanbul, Güney Asya İçin Dayanışma Sergisi – Ankara
Maltepe Üniversitesi. Sergisi – İstanbul, Doku Sanat Gal. Karma Sergisi – İstanbul, Kargaşa Sergisi – İstanbul
2006 İstanbul İnkarı inkar Sergisi – İstanbul, Art İstanbul fuar Sergisi – Bakraç Sanatla – İstanbul
2007 İzmir, Eskişehir Begüm Sanat Galerisi Karma Sergisi – İzmir, 17 Nisan Köy Enstitülüler Sergisi – Eskişehir
Ödüller
1983 9.Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali Resim Yarışması
ÖDÜL
1987 TBMM Milli Egemenlik ve Barış konulu Resim Yarışması
MANSİYON
1987 4.Yunus Emre ‘Sevelim sevilelim’ Resim Yarışması
1987 21. DYO Resim Yarışması
MANSİYON
1988 TBMM Milli Egemenlik temasını da içeren Resim Yarışması
BİRİNCİLİK
1988 Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Sanat Festivali
BAŞARI PLAKETİYAYINLAR
1987 Ramko Sanat Merkezi Kataloğu
1992 Emlakbank Sergi Kataloğu
1993 Alkent Actuel Art Sergi Kataloğu
1994 Karsu Tekstil Sanat Gal. Kitapçığı
2000 Garanti Sanat Galerisi Sergi Kataloğu
2002 Alkent Actuel Art Kitabı (200 sayfa)
2004 Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Sergisi Kitapçığı
Alp Bartu Kimdir?
1947’de Manisa’da doğmuş, ilk ve orta öğrenimini Hatay, Adana ve Antakya illerinde yaptıktan sonra Marmara Üniversitesi’ne bağlı Eğitim Fakültesi’nin Resim Bölümü’nden 1976- 1977 akademik yılında mezun olmuştur.
Daha sonra birçok orta öğretim okul ve kuruluşlarında resim öğretmeni olarak görev aldıktan sonra 1993 yılında Maçka Teknik Plastik Sanatlar Bölümü’nden emekli olmuştur.
Resimleri yurtiçi ve yurtdışı özel koleksiyonlarla, banka koleksiyonlarında bulunmaktadır.
Alp Bartu toplumumuzun çeşitli kesimlerinden seçtiği konuları renk ve biçim düzenlemesiyle işlemiştir. Figür doğa ilişkisini sevinç, üzüntü ve heyecanla birleştirerek resimlerinde yansıtan sanatçı, İstanbul’da yaşamaktadır.
Alp Bartu’nun resminde, uyumlu ve dengeli bir biçimde bir araya getirilen insanlarının özellikle öne çıkmayışları, birbirinin arkasında yok olmayışları çok önemli bir özellik olarak göze çarpıyor. Bütünlük parça için değil, parçalar bütünlük içinde görevlendiriliyor. Resme bakan izleyiciler de dansçıların, balıkçıların, eğlenen insanların, çalgıcıların bir parçası oluyor. Her şeyin bu öbeğin(grubun) dengesi içinde bulunması çok önemli.
Bartu, çalışmalarında insan yüzlerini belirsizleştiren, kendine özgü kişisel bir biçem oluşturacak sanatsal anlatıma varabilmiş. Yüzlerin beyaz bir leke ile kapanması yeterli bulunmuş, yüzlerde ayrıntı yok, mimik yok bütünlük içindeki hareketlerde izleyicinin dikkatini başka yere çekecek ayrıntı yok. Resimdeki insanların hareketleri, bizleri, büyük bir etkiyle dikkatimizi iyice toplamaya, özellikle olayların içine sürüklemeye zorluyor.
Alp Bartu’nun yağlıboya resimlerini, insan ilişkilerinin bireyselliğini belirtmekten çok onların insancıl ilişkilerine ağırlık vermiş anlamda görmek gerek. İnsanların yüzlerinden çok genel anlatımını ele alan Bartu’nun, onların psikolojik yapısıyla da ilgilenmeyerek her birini bir arada bulunan kimliği belirsiz birer üye, bir öbeğin ya da topluluğun birlikteliğindeki bir varlık olarak gösterdiğini ve bu anlamda sağlanmış olan uyum ve bütünlüğe vardığını
görebiliyorsunuz.
Basri Erdem Kimdir?
İlköğreniminin ardından, girdiği altı yıllık Kepirtepe İlköğretmen Okulu’nun sınavını kazanarak yatılı okuma hakkını elde etti. Okula kaydını yaptırarak; üç yıl boyunca öğrenim gördü. Öğretmen okullarının güzel uygulamalarından biri olan yeteneğe yönlendirme uygulamasından yararlanarak öğretmen okulunun üçüncü sınıfından dördüncü sınıfa geçerken; ders notlarının aritmetik ortalamasının yüksek oluşuna paralel resim yeteneğinin öğretmenleri tarafından keşfi ile 1963 yılında yetenek sınavıyla İstanbul Ortaköy İlköğretmen Okulu resim seminerine girdi. Kültür ve pedogojik derslerinin yanı sıra ağırlıklı olarak haftada sekiz saat da resim derslerinde temel sanat eğitimi aldı. 1966 yılında sınıf öğretmeni olarak mezun olan Erdem, bir yıl ilkokullarda sınıf öğretmenliği yaptı. Almış olduğu sanat eğitiminin dürtüsü ile şimdki adı Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi olan dönemin İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nün uygulamalı yetenek sınavını kazanarak 1967yılında bölüme kaydını yaptırdı. Üç yıl gördüğü resim eğitiminin ardından resim öğretmeni olarak mezun olup; 1970 yılından 1974 yılına kadar Urfa Kız İlköğrtmen Okulu’nda resim öğretmenliği yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim enstitülerine eleman kazandırmak amacıyla açmış olduğu sınavı başararak; 1974 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü, Grafik Dalı öğretmenliğine atandı. Altı yıl sonra Atatürk Yüksek Öğretmen Okulu öğretmenliğine atanan Basri Erdem, 1985yılında Marmara Üniversitesi’nde Lisans tamamladı. Doktoraya eşdeğer Sanatta yeterlik ünvanını 1986’da alan sanatçı , 1.Asya Avrupa Bienali’ne katıldı. 1987 yılında Doçent 1997 yılında da Profesör oldu. Yurt dışında çeşitli sanat etkinliklerine katılarak eserleri sergilenen Erdem, 2007 yılına kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra, kendi isteği ile emekli oldu.
Halen Fevziye Mektepleri Vakfı üniversitesi olan Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir.
Sergileri
1997 Başak Sıgorta Sanat Galerisi İzmir
1998 Mıknatıs sanat Galerisi Ankara
1999 Akpınar Sanat Galerisi Ankara
2000 Art Hall Sanat Galerisi İstanbul
2001 Mıknatıs Sanat Galerisi Ankara
2003 Galeri IV. Sanat Erguvan Kat istanbul
2003 YEKÜV Nilüfer Gökay Eğitim ve Kültür Merkezi İstanbul
2004 Kaynak Sanat Galerisi İstanbul
2006 Palet Sanat Galerisi İstanbul
2008 Art Park Galerisi Ankara
2008 Bakraç Sanat Galerisi İstanbul
2008 YEKÜV Nilüfer Gökay Eğitim ve Kültür Merkezi İstanbul
Bahattin Odabaşı Kimdir?
Sivas Gürün’de 1947 yılında doğan Odabaşı, Eğitim Enstitüsü Resim Bölümünü birincilikle bitirdi. 1968 yılından bu yana yurtiçi ve yurtdışında 200’e yakın karma sergiye katılan ve kişisel sergi açan Odabaşı, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim Ana Sanat Dalı’nda yardımcı doçent olarak görev yaparken, 1996 yılında emekli oldu.
İstanbul Beykoz’daki özel atölyesinde 2006 yılından bu yana sanat çalışmalarını sürdüren Odabaşı, sanat fuarları ve sempozyumlara katılarak, birikimlerini sanat dünyası ile paylaşıyor.
Çağdaş Türk resim sanatında özgün bir doğa yorumcusu olarak tanınan Odabaşı, halen İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.