Bilim insanları tarafından gerçekleştirilen araştırmalar, sanat dallarının toplum yapısı içinde birbirlerinden bağımsız düşünülemeyeceğini ortaya koymaktadır. Bu açıklamadan resim sanatı, müzik sanatı, heykel sanatı denildiğinde bir bütünü kapsayan tanımların söz konusu olduğunu anlayabiliriz.
Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak, bizlerde sizlerle sanatın her dalını, her açısını paylaşmak niyetindeyiz. Bu kapsamda ilk olarak Müzik sanatını bölüm bölüm ele alacağız.
Din, töre, mitoloji, gelenek gibi toplumsal kurumlarla müzik arasındaki etkileşimi inceleyen müzikoloji, müziğe yönelik bilim disiplinlerinin genel adı olmasına rağmen, yöntem açısından Etnomüzikoloji’den farklıdır. Müziğin kültür içindeki araştırmaları yüz yıllardır yapılmaktadır.
Yapılan tüm araştırmalarda olduğu gibi müziğe yönelik incelemelerde de “ne, nasıl ve neden” sorusu büyük önem taşımaktadır. Bu noktada bilinmesi ve fark edilmesi gereken temel nokta müzik yapmak ile müziği incelemenin birbirinden farklı olduğudur.
Müziği yapmak; müzik icra etmek, çalmak, söylemek, bestelemek anlamını taşırken, müziği incelemek ise müzik adına kuramsal, yönteme dayalı incelemek yapmak olarak tanımlanabilir.
Seslerle var edilen müzik, zihinde duyumsanmaktadır. Bizler, doğaya özgü nesneleri, olayları ve ilişkileri zihnimizde duyumsayarak içselleştiririz. Her sanat dalında olduğu gibi müzik sanatında da öncelikle duyulara yönelik insani edimler söz konusudur. Aslında müziğin insani yönünün olması müzisyen tarafından üretilmiş olmasından kaynaklanır. Yani müzik kendi kendine olan bir şey değildir. Tıpkı Nicholas Coook’un dediği gibi “Müzik bizim yaptığımız ve anlam verdiğimiz bir şeydir. İnsanlar müzikle düşünür, onunla kendilerinin kim olduğuna karar verip, kendilerini anlatırlar.”