Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 79. yıl dönümünde hasret, özlem ve saygıyla anıyoruz.

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu Resim ve Yaratıcı Drama öğrencileri ile Özel Nar Anaokulu öğrencilerinin hazırladığı resimlerden oluşan resim sergisini Atamızın ölüm yıl dönümünde sizlerle buluşturuyoruz.

10 Kasım 2017 Cuma günü saat 18.00’de gerçekleştirilecek serginin hemen ardından da Nar Sanat Anaokulu öğrencilerinin hazırladığı gösteriyi de izleyebilirsiniz.

Tarih: 10 Kasım 2017
Saat: 18.00
Yer: Özel Nar Sanat Eğitim Kursu

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu, Tiyatro bölüm başkanı Halis Bayraktaroğlu ve tiyatro eğitmeni Pelin Acar’ın yönetiminde cumartesi günleri derslerimiz tüm hızıyla devam ediyor.

Hayalinizde tiyatro sahnesinde olmak bulunuyorsa mutlaka Nar Sanat Eğitim Kursu’nun ücretsiz tiyatro tanışma dersimize katılarak derslerimiz hakkında bilgi sahibi olmanızı tavsiye ediyoruz.

Ücretsiz tiyatro tanışma derslerimiz çocuk grubu için 15:00, yetişkin grubu için ise 17:00’dadır.

Detaylı bilgi ve iletişim: 0212 570 80 68

Nar Sanat Eğitim Kursu, çocuklarınızla satrancı buluşturuyor.

Stratejik düşünme, plan kurma, karar alma, zamanı etkin kullanma gibi becerilerin kazandırıldığı satranç Nar Sanat Eğitim Kursu‘nda çocuklarınızla buluşuyor.

Nar Sanat Eğitim Kursu satranç eğitmeni Gökalp Açine ÖZCAN bu dönem satranç egzersiz dersleri öncesinde sizleri tanışma derslerine 12/11/2017 pazar günü bekliyor. Eğer siz de çocuklarınızın satranç öğrenerek hayata bir adım önde başlamasını istiyorsanız mutlaka satranç derslerimize katılım sağlamalısınız.

Satranç derslerimiz başlangıç ve orta düzey olmak üzere toplam 4 aylık programdan oluşmaktadır.

Satranç derslerimiz 12 Kasım’dan itibaren pazar günleri 4-6 yaş saat 11.00-12.00, 7-9 yaş 14.30-15.30 ve 10.00-12.00 yaş ise 17.30-18.30 arasında gerçekleşecektir.

Detaylı bilgi ve ön kayıt için 0212 570 80 68

Çocuğunuzla birlikte büyülü dünyalara yolculuk etmek istiyorsanız Nar Sanat Eğitim Kursu olarak ücretsiz resim atölyelerimize sizleri bekliyoruz.

Nar Sanat Eğitim Kursu’nda Resim eğitmenlerimiz Sevgi Gencan ve Yeter Akçiçek ile birlikte geçtiğimiz hafta ilkini düzenlediğimiz Aile – çocuk resim atölyemizin ikincisi 12 Kasım’da 4-6 yaş grubu çocuklar için saat 10.00’da, 7-9 yaş grubu için ise saat 15.00’da gerçekleşecek.

Aile – çocuk resim atölyelerimizde sınırlı kontenjan bulunmaktadır. Bu nedenle bu keyifli atölyelerimizde yer alabilmek için rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın 🙂

Ön kayıt ve detaylı bilgi için: 0212 570 80 68

Ece Temelkuran’ın İngilizce yayımlanan ilk romanı Düğümlere Üfleyen Kadınlar 2017 Uluslararası Edinburgh Kitap Festivali’nde “İlk Roman Ödülü”nü kazandı.

İlk romanların dünyadaki zenginliğini keşfetmek için verilen ödül, okuyucu ve festival ziyaretçilerinin oylarıyla belirleniyor.

Edinburgh Uluslararası Kitap Festivali Yönetmeni Nick Barley, ödülü duyururken yaptığı açıklamada, Ece Temelkuran’ın İngilizcede yayımlanan ilk romanı, “Düğümlere Üfleyen Kadınlar, bu yılın İlk Roman Ödülü için mükemmel bir roman,” dedi. Barley ayrıca “Düğümlere Üfleyen Kadınlar, Arap Baharı yaşanırken bir grup Arap kadınının arasındaki güç ve kardeşliği kutlayan bir roman. Eğlenceli, tempolu bir yol filmi gibi. Ece Temelkuran sadece büyük bir romancı değil, Türkiye ve komşu ülkelerle ilgili yazıları tüm dünyada okunmaya değer korkusuz bir gazeteci. Dünyanın dört bir yanındaki okurların Ece’nin coşkulu romanına oy vermesinden gurur duyuyorum,” ifadelerini kullandı.

Ece Temelkuran ise aldığı ödül ile ilgili şunları söyledi: “Edinburgh Uluslararası Kitap Festivali’ne çok teşekkür ediyorum. Hayatımın en zor zamanlarında hayatta kalabilmek için yazdığım romanın birçok kişiye ilham kaynağı olması ve böyle bir ödülün verilmesinden dolayı gerçekten çok heyecanlıyım. Çevirmen Alex Dawe’ye, editörüm Penny Thomas’a ve Parthian Books’tan Richard Davies’e teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca Düğümlere Üfleyen Kadınlar’ın çılgın yolculuğuna katılan tüm okuyuculara çok teşekkürler…”

Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara sanat aracılığıyla dikkat çekmek amacıyla düzenlediği Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması başvuruları 15 Kasım’da sona eriyor.

İlk yıl yoğun ilgi gören yarışma, ikinci yılında da “Çocuk işçiler” temalı kısa filmleri bekliyor. Yarışmaya en fazla 5 dakika uzunluğunda olan ve çocuk işçiler sorununu ele alan filmler ile başvurulabiliyor.

Yarışmaya başvuran eserlerin yönetmen (eser sahibi) veya yapımcısından en az birisinin T.C. veya K.K.T.C. vatandaşı olması gerekiyor. Bir kişinin birden fazla eser ile başvurabileceği yarışmaya daha önce herhangi bir yerde gösterilmemiş ve ödül almamış eserler kabul edilecek. Ayrıca, eser sahiplerinin bugüne kadar çekmiş olduğu herhangi bir uzun metraj filmi bulunmaması gerekiyor.

Yarışmaya başvuran eserler, öncelikle ön jüri tarafından değerlendirilecek ve finale kalan en az 10 en fazla 15 eser arasından jüri son değerlendirmeyi yapacak. Çocuk işçiler sorununu en iyi şekilde sunan, kriterlere uyan, akılda kalıcı ve yaratıcı bulunan eserlerin birincisine 15 bin TL, ikincisine 10 bin TL, üçüncüsüne 5 bin TL verilecek. Yarışmaya www.kisafilmuzunetki.org adresinden başvurulabiliyor.

Yarışmaya başvuranlar, usta isimlerle bir araya geliyor

Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması, yarışmaya başvuran tüm eser sahiplerinin katılımıyla Kısa Film Buluşmaları’nı gerçekleştiriyor. Düzenlenen atölye çalışmalarıyla gençler, sinemanın usta isimleriyle bir araya gelerek onların deneyimlerinden yararlanma şansı elde ediyor.

Kırılmayan ve doğada kaybolmak bilmeyen plastik pet şişelerin dayanıklı yapısı Çek sanatçı Veronika Richterová’nın işlerinde bir avantaja dönüşüyor. Richterová, cam görünümünü deyim yerindeyse taklit eden pet şişeleri kullanarak avizeler yaratıyor. Sanatçı, kullandığı her bir şişeye keserek, eğip bükerek ve yakarak şekil veriyor.

İçinde bulundukları bu yepyeni bağlam, bir an olsun pet şişeleri bile insana sevimli gösteriyor. Richterová işlerini sergilerken, plastiğin sıcaktan etilenmemesi için minimum ısı çıkaran ampüller ve kablolar kullanmaya da dikkat ediyor.

Richterová‘nın avizeleri şimdilerde 50 farklı sanatçının işlerinin sergilendiği Sidney’deki Eden Unearthed sergisinde yer alıyor.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından 3-9 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 7. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali 2 Kasım akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılan açılışla başlamış oldu.

Pınar Altuğ ve Yekta Kopan’ın sunduğu gecede konuşan Festival Başkanı Prof Dr. Adem Sözüer festivalin her geçen gün dinamikleşen yapısına ve toplumların adalet ve barış isteğine dikkat çekti. Mültecilerin dünyadaki konumlarına da değinen Sözüer; akademik ve film kısmının her sene özenli bir şekilde hazırlanıp seyircilerin ve katılımcıların dikkatine sunulduğundan da bahsetti.

Festivalde yer alan, yarışan filmlerin ve jürilerinin tanıtımından sonra gece onur ödülü alan sanatçıların takdimiyle devam etti. Akademik dalda adalet üzerine çalışmaları ve bu alana olan bilimsel katkısı nedeniyle, akademik onur ödülü, bu yıl Profesör Doktor Claus Roxin’e verilirken, sinema onur ödülü ise adalet üzerine çektiği filmlerle, Türk sinemasının unutulmaz ismi Erden Kıral’a sunuldu. Erden Kıral ödülünü Menderes Samancılar’ın elinden aldı.

Gece Sam Garbaski imzalı Elveda Almanya – Bye Bye Germany adlı filmin gösterimiyle sona ererken, gösterim öncesinde filmde rol alan Türk oyuncu Tim Seyfi de kısa bir konuşma yaptı.

Festival hem film gösterimlerinden, hem de akademik toplantılardan oluşuyor. Adalet ve “terör ve darbelere karşı hukuk devletinin korunması” konusunda yapılacak olan 20 oturumun yanında, 26 ülkeden 30’u uzun metraj olmak üzere 40 filmin gösterimi yapılacak. Ayrıca bu sene ilk defa, CapTalks adındaki panellerle, sinema dünyası hakkında tartışmalar da gerçekleştirilecek. Festival salonları Atlas ve Nişantaşı City’s sinemaları…

Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışma filmleri
Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda toplam on film yarışıyor. En iyi film10.000 Euro ödül alacak. Seyircilerin yarışma filmleri arasından seçtiği filme ise Habertürk seyirci ödülü verilecek. Uzun metraj jürisinde Feride Çiçekoğlu (Başkan), Demet Evgar, Selman Dursun, Tarık Tufan ve Barry Ward yer alıyor.

Altın Terazi için yarışacak uzun metrajlı filmler şöyle;

-Ayaz- Yönetmen: Dersu Yavuz Altun / Türkiye

-Insyriated / Hayatın İçinde –Yönetmen: Philippe Van Leeuw / Belçika-Fransa

-TheIntruder / Davetsiz Konuk –Yönetmen: Leonardo DiCostanzo / İtalya 2017

-BeautyandThe Dogs/Güzel ve İtler– Yönetmen: KhaledWalidBarsaouİ, Kaouther Ben Hania /Tunus/Fransa/İsveç, 2016

-Directions / Yol Ayrımı – Yönetmen: StephenKomandarev /Bulgaristan/Almanya/Makedonya, 2017

-Geçmişteki Sır – Yönetmen: Raşit Görgülü / Türkiye, 2017

-Hemşire – Yönetmen: Dilek Çolak / Türkiye, 2016

-Hostages / Rehineler – Yönetmen: RezoGigineishvili / Gürcistan/Rusya/Polonya, 2017

-Men Don’tCry / Erkekler Ağlamaz – Yönetmen: AlenDrljevic / Bosna-Hersek/Slovenya/Almanya, 2017

-Mor Ufuklar – Yönetmen: Olgun Özdemir / Almanya/Türkiye, 2016

Altın Terazi Kısa Film Yarışma Filmleri
Altın Terazi Kısa Film Yarışması’nda ön elemeyi geçen on film yarışmaya hak kazandı. Yarışmanın ödülü 2.500 Euro olarak belirlendi. Kısa metrajın ana jürisinde İlksen Başarır (Başkan), Funda Eryiğit ve Faysal Soysal yer alırken, ön jürisi Korhan Bozkurt, Yosi Mizrahi ve Deniz Uğur’dan oluşuyor. Altın Terazi için yarışacak kısa metrajlı filmler ise şöyle;

Cumartesi Düşü–Yönetmen: Alper Kızılboğa / Türkiye 2017

GodDistortion, Yanlış İnanç – Yönetmen: KarrarMousa / Irak, 2017

Güney Kutbu – Yönetmen: Emin Akpınar / Türkiye, 2016

İki Parça – Yönetmen: Murat Uğurlu / Türkiye, 2016

Mirov – İnsan – Yönetmen: Hasan İnce / Türkiye, 2017

İntrospection / İçe Dönüş – Yönetmen: JackWaddell /Avusturalya, 2016

Mutlu Kedi – Yönetmen: Umut HevalÇerkes / Türkiye, 2017

TheOrangeStory / Portakal – Yönetmen: Erika Street / ABD, 2016

#RefugeesWelcome / Mülteciler – Yönetmen: RamiroCantu /Meksika/ABD, 2017

Yeryüzündesin, Bunun Tedavisi Yok – Yönetmen: Umut Beşkırma / Türkiye, 2016


Denizleri ayırırken kıtaları buluşturan İstanbul Boğazı’nın öyküsü, Sarıyer Belediyesi tarafından hayata geçirilecek “Boğaz’ın Müzesi”nde anlatılacak.

Sarıyer Belediyesi İstanbul Boğazı’nı her yönüyle tanıtacak bir müze kurmak üzere çalışmalara başladı. Gazete Habertürk’te yer alan habere göre, kuruluş çalışmaları süren müze ile sadece Türkiye’de değil, insanlık tarihinde belirleyici bir rol oynayan bu coğrafi oluşumun farklı disiplinlerin dilinden tanıtılması hedefleniyor.

Sarıyer Belediyesi’nin yeni hizmet binasının üçüncü blokunda hayata geçirilecek müzede, konukları ilk olarak sinevizyon salonu karşılayacak.

Antik çağlarda Poseidon ile Zeus tarafından korunduğuna inanılan İstanbul Boğazı, binlerce yıla dayanan oluşumundan bugüne kutsal kitaplar ve efsanelere konu oldu, insanlık tarihinin en önemli olaylarına tanıklık etti. İstanbul Boğazı’nın 7 bin 500 yıl önce ortaya çıkan zikzaklı topoğrafyası, farklı medeniyetlere de ev sahipliği yaptı.

Boğaz suları ve vapur simülatörleri

Ziyaretçiler burada son buzul çağının ardından deniz seviyesinin yükselmesiyle Ege Denizi’nin sularının Karadeniz’e doğru akmaya başlamasının öyküsünü, efsaneler eşliğinde uzmanlarından dinleyecek. Yaklaşık bir buçuk yıl içinde hayata geçmesi planlanan müzede, tıpkı Boğaz’da olduğu gibi farklı yoğunluktaki iki sıvının birbirine karışmadan nasıl ters yönlerde hareket ettiği, kurulacak simülatörle ziyaretçilere anlatılacak.

İstanbul’un simgesi vapurlar için kurulacak bir başka simülatörde ise ziyaretçiler kendilerini Boğaz’da yolculuk yapan bir kaptan gibi hissedebilecek. İstanbul Boğazı’nın bitkilerinin, herbaryum tekniğiyle ziyaretçilere tanıtılacağı müzede, kentin vazgeçilmezi kuşlar için de bir bölüm ayrılacak.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Burası dünyanın en önemli müzelerinden birisi olacak. Sadece denizi ve deniz canlılarını anlatan bir müze olmayacak, tarihe ışık tutacak ” dedi.

İstanbul’da kedi olmanın nasıl bir şey olduğunu anlatan yönetmenliğini Ceyda Torun’un üstlendiği ‘Kedi’ belgeseli sokak hayvanlarına yardım için yeniden vizyonda.

İstanbul’daki kedilerin sıra dışı dünyasını ele alan ‘Kedi’ belgeseli 8 Kasım Çarşamba günü Beşiktaş Sahne’de bu defa sokak hayvanları yararına gösterilecek.

Bol ödüllü ve bol patili filmi yanlarında kedi maması getiren seyirciler ücretsiz izleyebilecek. Toplanan mamalar ise zorlu kış mevsimi yaklaşırken ihtiyacı olan barınaklara bağışlanacak.

2014 Nisan ve Mayıs’ında haftada altı gün, günde 16 saatlik oldukça yoğun bir çalışma temposuyla çekilen ‘Kedi’ 10 Şubat 2017’de Amerika’da vizyona giren yabancı dilde en çok hasılat elde eden 3. belgesel oldu.

3. Turizm Şurası’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda tartışmalara konu olan Atatürk Kültür Merkezi ile ilgili olarak dikkat çekici bir açıklamaya imza attı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Atatürk Kültür Merkezi’nin olduğu yerin yıkılacağını ‘müjde’ olarak paylaştı.

Erdoğan AKM ile ilgili ek olarak şunları dile getirdi: “Bugün burada bir müjde vermek istiyorum. Şimdi İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nin olduğu yeri yıkıyoruz. Oraya daha büyüğünü çok çok farklı, modern bir mimariyle inşallah Pazartesi günü İstanbul’da lansmanını yapacağım. 2019’un sonuna kadar inşallah orada biz bir opera binasını İstanbul’umuza kazandırmış olacağız. Belki 2019 seçiminden önceye yetiştireceğiz” dedi.

Özel Nar Sanat Eğitim kursu Naz Kurtuluş eğitmenliğinde bale derslerine farklı yaş grupları ile devam ediyor. Bale kursu kayıtlarımız için 0212-570-8068 veya 0530-880-7180 numaralarından bize ulaşıp detaylı bilgi alabilir ve kurumumuza gelerek kayıt yaptırabilirsiniz. İşte derslerimizden görüntüler;