Şunun için etiket arşivi: Sergi

Ödüllü sanatçı olan Funda Alkan Cumbul’un yeni sergisi “Göç”ü geçtiğimiz yıllarda Alzheimer hastalığından kaybeden babasına adadı.

Funda Alkan Cumbul, Alzheimer hastalığını ve zorluklarını yakından bilen biri olarak Alzheimer’ı; “Zaman geçip giderken, yaşadığın her şeyin üzerine bir sis perdesi örtülüp insanda bıraktığı en büyük yıkım… Aynalara baktığında bile suretini, varlığını tanıyamaz hale gelmesi durumu çok acı. Tüm yaşanmışlıkların birer birer kayboluşu ve bu dünyadan göç” olarak tanımlıyor.

22 Kasım 13 Aralık tarihleri arasında Kadıköy Kaş Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor.

Pera Müzesi’nin Galatasaray Lisesi’nin kuruluşunun 150. yılı kapsamında düzenlediği “Mektep Meydan Galatasaray” başlıklı sergi, 25 Kasım’a kadar ziyaretçilerini bekliyor. Galatasaray Lisesi’nin tarihi ve mekânıyla ilişkilenen yapıtları bir araya getiren sergi, 150 yıldır kente mâl olan kuruma güncel sanatçıların bakışını yansıtıyor.

“Mektep Meydan Galatasaray” sergisi, kuruluşunun 150. yılında bir eğitim kurumu ve hafıza mekânı olarak Galatasaray Lisesi’ne, yapısından işlevine, mekânından kent içindeki konumuna güncel bir perspektiften bakıyor. Sergi, binanın köklü geçmişine ve okul vasfına referansla isim bulurken, Türkiye’nin sosyopolitik belleğine yerleşmiş kamusal alanlardan biri olan Galatasaray Meydanı ile ilişkisine de atıfta bulunuyor. Çoğu sergiye özel ve yeni üretilen resim, heykel, yerleştirme, fotoğraf, video, ses ve performans gibi farklı mecralardan yapıtları bir araya getiren serginin küratörlüğünü Çelenk Bafra üstleniyor. Sergide Ali Kazma, Antonio Cosentino, Barış Göktürk, biriken (Melis Tezkan ve Okan Urun), Burak Delier, Cemal Emden, Elvan Alpay, Hasan Deniz, Hera Büyüktaşçıyan, Vahit Tuna’nın çalışmaları yer alıyor.

Galatasaray Lisesi’nin bu çok katmanlı yapısını gözler önüne seren sergiye kapsamlı bir yayın da eşlik ediyor. Sergi kataloğunda küratör Çelenk Bafra, akademisyen ve yazar Besim F. Dellaloğlu ve Murat Alat’ın makaleleri yer alıyor. Çelenk Bafra, kişisel deneyimlerini sanat pratiklerine aktaran Galatasaray Lisesi mezunu sanatçılar kadar, okulla özel bir bağı olmasa da 150 yıldır kente mâl olan bir yapıya meydandan, yani dışarıdan bakıp araştıran sanatçıların da davet edilmesinin sergiye perspektif kattığını vurguluyor. Bafra’ya göre “Mektep Meydan Galatasaray” sergisi, “mektebin içindekileri sanatçıların gözünden ‘meydan’a çıkarıp sanat aracılığıyla tartışarak kamuya açmaya çalışıyor.” Bafra, serginin kataloğu ve kamusal programının da yardımıyla, bu ikonik yapı ve okulun görsel sanatlar aracılığıyla yeniden keşfedilmesine ve farklı açılardan görülmesine vesile olacağını belirtiyor.

“Mektep Meydan Galatasaray” sergisi kapsamında küratör Çelenk Bafra, sanatçılar Ali Kazma ve Burak Delier ile sanat tarihçisi Prof. Dr. Tarkan Okçuoğlu’nun bir araya geldiği bir söyleşi düzenleniyor. Söyleşi kapsamında Ali Kazma, Galatasaray Lisesi’nin fiziksel yapısına nüfus etmiş izleri takip ederek gerçekleştirdiği “Okul” (Rezistans serisi, 2013) adlı videoya, Burak Delier ise GSL Tiyatro Topluluğu ile birlikte hayata geçirdiği “Zil: Gelmekte Olan Bir Okuldan Sahneler” (2018) adlı videoya değiniyor. Söyleşide, küratör Çelenk Bafra ve sanat tarihçisi Prof. Dr. Tarkan Okçuoğlu’nun da katılımıyla eğitim ve okul hayatıyla ilişkili kontrol, uyum ve direnç mekanizmaları tartışmaya açılıyor. “Okul ve Zil Üzerine” başlıklı söyleşi,15 Kasım Perşembe günü saat 18:30’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda ücretsiz düzenleniyor.

Sergi kapsamında sanatçı grubu biriken ise (Melis Tezkan ve Okan Urun), 23 Kasım’da ilki saat 18.30, ikincisi 19.00’da başlamak üzere iki performans gerçekleştiriyor. Sergi katında yer alan ve nefes-hafıza ilişkisini ele alan “Unplugged” isimli yerleştirmeleri etrafında gerçekleştirdikleri performansta ikili, 90’lardan bugüne kalanları otomobil biçimindeki bir balonun koreografik performansıyla irdelerken, ona yine aynı dönemden bugüne taşıdıkları listelerle eşlik ediyorlar.

1881 yılında Selanik’te dünyaya gözlerini açan ulu önder Atatürk’ün 1938 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda gözlerini yumana kadar geçen zamanda yaşadığı evlerin resimlerinin yer aldığı sergi, ziyaretçilerini ağırlıyor.

Atatürk’ün yaşadığı evlerin fotoğraflarının yer aldığı sergi, Marmara Park AVM’de bugün açıldı. 22 Kasım’a kadar ziyaret edilecek sergi, Atatürk’ün hayatına dair ipuçları sunuyor. Atatürk’ün mütevazı hayatını da göz önüne seren sergi, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası dahil iki hafta boyunca sergilenmeyi planlıyor.

10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası dâhil iki hafta boyunca sergilenecek sergi Marmara Park AVM’de zemin katında görülebilecek.

Tepe Nautilus, Atatürk’ün ölüm yıldönümüne özel, Ata’nın daha önce hiç görülmemiş şahsi eşyaları ve dokümanlarını, “Gözlerini Kapadı Bütün Dünya Ağladı” isimli sergisinde ziyaretçileriyle bir araya getiriyor. Sergide; 10-20 Kasım 1938 tarihli ve Atatürk’ün ölüm ilanlı ilk gazete baskısının aslı, 10 Kasım 1938 gününden itibaren yaşananlar ve yazılı basından yankıları, İstanbul ve Ankara’daki cenaze törenleri ve Anıtkabir’e nakli ile ilgili fotoğraf ve gazeteler bulunacak.

Özel arşivlerden alınan Atatürk’ün özel not defteri, kartviziti, kokartları gibi kişisel eşyalarının yanı sıra Atatürk’e ait ıslak imzalı askeri özel yazışmalar ve özel askeri mektuplar da bu sergide yer alacak.Ayrıca 1920-1938 yıllarına ait “Atatürk ve Bayrak” baskılı eski tebrik ve bayram kartları, erken Cumhuriyet döneminde kullanılmış Ata resimli ilk paralar, madalyalar, resimli obje ve dokümanlar, Atatürk’ün büyük eseri “Nutuk”un altın varaklı ilk taş baskısının aslı, daha önce görülmemiş Atatürk’e ait özel fotoğraflar sergilenecek.

Dr. Sertaç Kayserilioğlu’nun özel koleksiyonundan derlenerek hazırlanan sergi, 9 Kasım’da Tepe Nautilus 1. Kat alanında kurulacak ve 26 Kasım tarihine kadar ziyarete açık kalacak.

Atatürk’ün giysileri Ankara’da sergilenmeye başladı. Sergi, Atatürk’ün terzisi Levon Usta’nın 4’üncü kuşak torunu Levon Kordonciyan tarafından açıldı. Atatürk’ün neden yüzyılın en şık lideri olduğu sergideki giysileriyle bir kez daha gözler önüne serildi. 11 Kasım’a kadar açık olacak sergi, Atatürk’ün terzisi Levon Usta’nın 4’üncü kuşak torunu olan Levon Kordonciyan tarafından açıldı. Kordonciyan açılıştaki konuşmasında şunları söyledi;

“Kordonciyan Ailesi’nin de 130’uncu yılını kutluyoruz. Ankara’ya ve tüm Türkiye’ye teşekkür ediyorum ve özellikle ailelere ve öğretmenlere sesleniyorum. Çocuklarınızı bu sergiye mutlaka getirin ki; o dönemin zorluklarına rağmen neler yapıldığını görsünler ve bu günün teknolojisi ile de neler yapabileceklerini anlasınlar.”

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) ve İstanbul Kadın Müzesi ev sahipliğinde “Feminist Pedagoji: Müzeler, Hafıza Mekânları ve Hatırlama Pratikleri Konferansı” ve bu kapsamdaki 1. Asya ve Avrupa Kadın Müzeleri Buluşması’nın son günü toplumsal duyarlılığı yüksek iki sanat etkinliği yapıldı.

ABD’de ve Avrupa’da müzik dünyasından tanınmış bestecilerle çalışmış, uluslararası film festivalinde ödüller kazanmış ve Yeni Müzik (New Music) akımının temsilcilerinden dünya çapında ünlü piyanist ve multimedya sanatçısı Michiko Saiki “Kırılgan bir müzik performansı ile izleyiciye ulaşmak: Kadın sesleri” temasıyla bir performans gerçekleştirdi. Getronagan Ermeni Lisesi’nde gerçekleştirilen performansta Saiki, Ermeni müziğinin ikonu olarak kabul edilen Gomi­das’ın piyanosunu kullandı. Michiko Saiki, toplumsal cinsiyet anlamında duyarlığı yüksek uluslararası bu konferans kapsamında Gomidas’ın piyanosunu kullanma imkanı verilmesine vesile olan herkese teşekkür etti.

Michiko Saiki, “çocuk yaşta evlendirilmeye” ilişkin empati yaratılması temasına ilişkin gerçekleştirdiği performansa dair şunları söyledi:

“Kadın” temalı seslendiren piyanist (vocalizing pianist) besteleri yaratmak için, farklı kültür gruplarından kadın bestecilerle iş birliği yapıyorum. Piyanistin seslendirmesi nedeniyle, seslendiren piyanist janrı, performans sanatçısının bedenini ve toplumsal cinsiyetini performansın ayrılmaz bir parçası haline getiriyor. Performans, seyircinin dikkatini sanatçının bedenselliğine çekiyor ve sanatçıyı kırılgan, cinsiyetlendirilmiş bir varlık olarak sunuyor. Bu özelliklerden dolayı, bu janrın dinleyiciye estetiği duyusal olarak deneyimleme fırsatı verdiğini düşünüyorum. Böylesi bir performans, izleyicinin bilinçsiz toplumsal cinsiyet klişelerine meydan okuyan, kadın merkezli bir alan yaratıyor. Feminist pedagojiye örnek vermek için, daha önceden hazırladığım elektronik tınılar ve bir video eşliğinde Türk bestecisi Beste Özçelebi’nin “For them…” [Onlar için…] adlı bestesinde yoğunlaşacağım. Bu parça farklı duygular içinde olan bir çocuk gelinin bakış açısıyla yazılmıştır: Çocuk evlendirileceğini öğrenir, hayatını anlamaya ve kabul etmeye çalışır, ama korkmaktadır, perişandır ve yardıma ihtiyacı vardır. Bu parça sadece bir toplumsal sorun hakkında bilgi vermekle kalmıyor, aynı zamanda seyircinin çocukla empati kurmasını sağlıyor.” Sözleriyle performansın ana temasını vurguladı. Performansın canlı yayın linki için https://www.facebook.com/IstanbulKadinMuzesi/videos/vb.389510011116754/479978815832127/?type=2&theater

Saiki’nin performansının ardından, dünya kadın müzelerinin geçmiş sergilerinden örneklerin yer aldığı ve şiddet içeren bir tarih veya hafızanın nasıl şiddet fotoğrafları kullanılmadan hikâyeleştirildiği “İfşa Etmeden?” adlı 15 çalışmadan oluşan serginin açılışı Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Özgür KIBRIS ve İstanbul Kadın Müzesi (İKM) Küratörü Meral Akkent tarafından gerçekleştirildi. Sergi, 20 Ekim- 20 Kasım tarihleri arasında, Çarşamba günleri 14:00-15:30 saatleri arasında Getronagan Ermeni Lisesi’nde izlenebilecek.

Ulu önderimiz Atatürk’ün İstanbul’da gerçekleştirdiği ziyaretler sırasında çekilen fotoğrafları, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Trump Alışveriş Merkezi’nde sergilenecek. ‘Atatürk İstanbul’da sergisi kapsamında Atatürk’ün İstanbul’a yaptığı ziyaretlerin, resmi kabullerin ve Florya’daki tatil günlerinin fotoğrafları AVM içerisinde yer alacak.

Trump Alışveriş Merkezi’nin, zemin katında açılacak Atatürk’ün az görülmüş fotoğraflarının halkla buluşacağı sergi, 26 – 31 Ekim tarihleri arasında gezilebilecek.

FMV Işık Okulları öğrencilerinin hazırladığı eserlerden oluşan “Işıklı Ellerden 95. Yılında Cumhuriyet” Sergisi, 23 Ekim’de FMV Galeri Işık’ta açılıyor.

FMV Işık Okulları öğrencilerinin “cumhuriyet çocuğu olmak, cumhuriyeti yaşamak” fikrinden yola çıkarak, farklı tekniklerle hazırladıkları resimler, bireysel ve grup çalışmaları şeklinde sergilenecek. “Işıklı Ellerden 95.Yılında Cumhuriyet” Sergisi, 23 Ekim – 30 Ekim tarihleri arasında sanatseverler tarafından ziyaret edilebilecek.

FMV Işık Okulları Nişantaşı, Ayazağa, Erenköy, Ispartakule kampüsleri öğrencileri tarafından hazırlanan eserler, kolaj, akrilik, pastel boya, karışık tekniğin yanı sıra farklı bir çok malzemenin bir araya gelmesiyle oluşturuldu.

Daniele Sigalot​’nun hazırlayacağı ​“İmparatorluklar Öncesi” ​adlı sergi 26 Ekim 2018 tarihine kadar “Anna Laudel Contemporary’de ücretsiz olarak tüm sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

Daniele Sigalot’nun İstanbul’daki ilk solo sergisi olacak olan “İmparatorluklar Öncesi”, geçmiş imparatorlukların içimizde taşımaya devam ettiğimiz görkemli mirasına göndermede bulunuyor.

İnsanın, geçmişinde ve bugününde kültüre bıraktığı izlerden yola çıkan sanatçı, şehirlerin siluetini, altın kaplama ve paslanmaz çelik haritalarda görselleştiriyor.

İnsan potansiyelinin iyi ve kötü izlerini barındıran şehirler, yüzyıllardır, ressamların, yazarların, seyyahların, kendi düş dünyalarından süzerek aktarılmışlardır. Haritalar ise; şehirlerin en gerçek hafızalarıdır.

Sergiden ufak bir ipucu…

Serginin ilk katında yer alacak olan alüminyumdan yapılmış “kağıt uçaklar”, efemera bir malzeme olan kağıdın zayıf ve hassas doğasını, metalin sert ve soğuk habitatında eriterek, görünene ilişkin algılarımızla oynar.

 

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nin (ANAMED) 2017’de arkeoloji ve tarih meraklılarıyla buluşturduğu ve Çatalhöyük Araştırma Projesi’nin 25. yılının kutlandığı “Bir Kazı Hikâyesi: Çatalhöyük” sergisi, yurt dışına taşındı. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki Çatalhöyük’te yürütülen arkeolojik çalışmaları interaktif sergileme yöntemleriyle aktaran sergi, 12 Ekim- 15 Aralık tarihleri arasında The Brunei Gallery, SOAS, University of London’da arkeoloji ve tarih meraklılarıyla buluşacak.

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nin (ANAMED), 2017‘de açtığı ve en çok ilgi gören sergilerinden biri olan “Bir Kazı Hikâyesi: Çatalhöyük” School of Oriental and African Studies’in (SOAS) davetiyle Londra’ya taşındı. 25 yıldır Çatalhöyük’te sürdürülen arkeolojik kazıların bilinmeyen yönlerini yenilikçi sergileme teknikleriyle sunan sergi, 12 Ekim’de Russell Square’da bulunan Brunei Gallery’de açıldı.

Geçtiğimiz yıl İstanbul’da arkeoloji ve tarih meraklılarına etkileşimli deneyimler de sunan serginin ünü ülke sınırlarımızı aştı. UNESCO Dünya Kültür Mirası Çatalhöyük yerleşmesindeki araştırmaları deneyimleme fırsatı sunan sergi, Türkiye’nin yurt dışındaki bilim elçilerinden biri olarak ülkemizi temsil edecek.

Neolitik döneme tarihlenen Konya’daki Çatalhöyük yerleşmesinin 1993’ten beri kazı başkanlığını yürüten Prof. Dr. Ian Hodder danışmanlığında geliştirilen serginin içeriği Duygu Tarkan küratörlüğünde, Şeyda Çetin yönetiminde ve Çatalhöyük araştırmacılarının katkılarıyla hazırlandı. Deneyime dayalı sergileme yöntemlerine başvurulan serginin tasarımını ise PATTU Mimarlık yaptı. 1997 yılından beri Çatalhöyük kazılarının ana sponsoru olan Yapı Kredi’nin katkılarının yanı sıra Grundig’in teknoloji sponsorluğunda gerçekleştirilen sergi, dünyanın en eski topluluklarından birinin avcı toplayıcılıktan tarım toplumuna geçiş sürecine ve sosyo-ekonomik organizasyonuna ışık tutmak için yürütülen araştırmaları inceleme fırsatı sunuyor.

Çatalhöyük Araştırma Projesi tarafından yürütülen bilimsel çalışmaların ışığında üç boyutlu modellemeyle seçili buluntuların yeniden üretilmesinin yanı sıra kazı alanlarında girilemeyen bölümlerinin incelendiği lazer tarama görüntüleri sergileniyor. Medya sanatçısı Refik Anadol’un ilk kez arkeolojik bir veri tabanını makine zekâsı ile yorumladığı dijital eser, serginin merkezinde yer alarak bilimsel çalışmaların veriyle olan ilişkisini izleyiciler için bir deneyime dönüştürüyor. Ayrıca, sergi kapsamında kurulacak VR (sanal gerçeklik) yeniden canlandırması, ziyaretçileri binlerce yıl öncesinde Çatalhöyük yerleşmesinde bir yolculuğa çıkarıyor.

15 Aralık’a kadar Londra’da The Brunei Gallery, SOAS, University of London’da açık kalacak sergide ziyaretçiler, arkeologların verilere nasıl ulaştığını ve laboratuvarlardaki merak uyandıran bilimsel analizleri etkileşimli olarak deneyimleyebilecek.

Oyuncakların geçmişini yansıtan  “Düşler, Oyunlar ve Okumalar” sergisi Ankara’da açıldı. 2-31 Ekim tarihleri arasında açık olacak olan sergide, Türkiye’nin oyuncak kültürünü yansıtan örneklerden ilk okuma kitaplarına kadar nadir parçalar mevcut.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünce düzenlenen serginin CerModern’deki açılışına Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ile Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş katıldı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Örs, burada yaptığı konuşmada, çocukların 8-10 yaşa kadar olan dönemlerinin kişiliklerini geliştirdikleri en önemli dönemlerden biri olduğuna işaret etti.

Sergide, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile vakıfların katkılarının bulunduğunu belirten Örs, “Büyüklerle beraber küçük çocuklarımızı da ay boyunca bu sergide görmek istiyoruz. Geleceğimizin sevinci ve teminatı olan çocuklarımız için ne yapsak azdır. Böyle bir sergide büyükler olarak onların adına bir şeyler gerçekleştirmiş olmaktan büyük övünç ve kıvanç duyuyoruz.” dedi.

Konuşmaların ardından katılımcılar serginin açılışını gerçekleştirdi.

CernModern’de 2-31 Ekim tarihleri arasında açık kalacak olan “Düşler, Oyunlar ve Okumalar” sergisi, Türkiye’nin geleneksel sanatlar konusundaki tek hafızası olarak sayılan Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezinin sahip olduğu zengin içeriği sanatseverlerin beğenisine sunuyor.

Türk Dil Kurumu ve Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen sergide, geleneksel oyunlar, ilk okuma kitapları ve Türkiye’nin oyuncak kültürünü yansıtan örneklerin yanı sıra dünya oyuncaklarından parçalar da bulunuyor.

Sergi, antik dönem oyuncakları, Osmanlı dönemi Eyüp oyuncakları ile Japonya, Guatemala, Nijerya, Nepal, ABD, Fransa, Almanya gibi ülkelerin geleneksel oyuncaklarına da ev sahipliği yapıyor.

Şükran Pekmezci’nin ‘Doğanın ve Hayatın İçinden Resimler’ sergisi 22 Ekim’de Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor.

Öykücü Burhan Günel’in ”Şükran Pekmezci’nin resimlerinde, çok renkli ve iyimser bir resimsel anlayışla resme dönüştürülmüş doğa görüntüleri ve onun içinde, adeta doğayla bütünleşmiş olarak toplumsal yaşamın içinden seçilip görüntülenmiş gerçeklikler yer alıyor.

Doğa görüntüleri resimlerin hemen hepsinde, toplumsal ya da bireysel figüratif görüntülerle karşıtlık ve / ya da birliktelik üzerine oturtulmuş bir ilişki içerisinde düzenlenmiş durumda.

22 Ekimde sanatseverlerle buluşmak üzere

Toplumsal görüntülerin içinde törenler, evlilik sevinçleri, yaslar, ortak sorunlar karşısında topluca tavır alışlar görülüyor” diye özetlediği Doğanın ve Hayatın İçinden Resimler sergisi 22 Ekim 2018 tarihinde Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi’nde izleyiciye sunuluyor.

Şükran Pekmezci Atay Çankırı doğumlu; resimlerinde daha çok doğduğu yörenin konularını ele alıyor.

Pekmezci’nin hem yurt içinde hem de yurt dışında çok sayıda sergide eserleri sergilendi.