Piyano bugünkü haline nasıl geldi?

Piyano, 1711 yılında Floransalı Bartolomeo Cristofori tarafından icat edilmiş ve ismi İtalyanca hem hafif hem de kuvvetli çalınabilir anlamındaki “Piyano eforte”den gelmektedir. Piyanonun gelişimini daha iyi anlayabilmek için bakıldığında 12. Yüzyıl öncesinde Asya’da kullanılan Timpanon ve Psalterion adlı çalgılar karşımıza çıkmaktadır. Timpanon dikdörtgen bir tahta kutunun içerisindeki gerilmiş tellerden oluşuyordu. Timpanon da tellere birer tahta çomak ile vurularak ses çıkartılırdı. Psalterion da ise tahta üçgen bir kutunun içerisine gerilmiş teller parmaklar ile çekilmesi sonucu çalınan bir müzik aletiydi.

15. yüzyıla gelindiğinde bu iki müzik aletine tellerin yanı sıra ayrı bir mekanizma dahil edildi ve bu mekanizma ile çalan kişi ile alet arasında direk bir ilişki kurulmuş oldu. Müzik aletini çalabilmek için artık tellere vurmak veya teller çekmek yerine çalan kişinin eli doğrudan tuşlara değerek titreşim ile tellerden ses çıkartıyordu. Bu mekanizmaya Klavye adı verilmiştir. Müzik aletlerinin bu şekilde gelişmesinden sonra timpanonun yeni adı klavikord, psalterionun ismi ise epinet olmuştur.

16. Yüzyıla gelindiğinde Klavikord ve Epinet, dönemine göre ses yüksekliği açısından zayıftı. Bulundukları ortamda bile sesleri duyulmuyordu. Daha kuvvetli ve yoğun sesler için her iki müzik aletinin tel mekanizmalarına birer tane daha tel eklenmiştir. Bu ikili teller aynı ses üzerine ayarlanıyorlardı. Epinette daha iyi sonuç alınmış ve ismi klavsen olarak değişmiştir. Klavsende her nota için üç tel yerleştirilerek geliştirilmiştir.

Klavsen de hafif ve kuvvetli sesleri birlikte çalabilmek için iki tane klavye kullanmak gerekmekteydi, üst klavye hafif sesler için her notada iki tel, alttaki klavye ise kuvvetli sesler için her notada üç tel bulunuyordu. Klavsen 18. Yüzyıla kadar popülerliğini korudu yalnız hafif ve kalın sesleri beraber basmak zor olduğundan, 1775’lere kadar kullanımı devam etse de 1711’de piyanonun icadı ile birlikte yerini bu müzik aletine bırakmıştır.

Piyano icat edildiğinden bugüne Silbermann, Frederici, Bachers, Broadwood, Stein, Erard gibi kişilerin katkılarıyla piyano bugünkü gelişmiş haline ulaşmıştır.