Leonardo da Vinci: Dünyanın ritmi sanattır

Leonardo da Vinci bir hezarfen, günümüzde genellikle “Rönesans insanı” olarak bilinir.

Hem askeri teçhizatlar üreten, hem binalar inşa eden hem de resimler yapan Leonardo da Vinci’nin ilgi alanları arasına botanikten fabllara, gebelikten doğuma kadar pek çok konu giriyordu. Leonardo da Vinci bütün bu ilgi alanları içinde resmin büyük bir farkı olduğunu ifade etmiştir. Leonardo da Vinci’ye göre dünyanın ritmi sanat ve görsel duyular tarafından belirleniyordu.

Fırçaya dokunmadığı dönemlerde bulunan Leonardo, bu dönemlerde resimden uzak kalmak istememiş resim hakkında yazılar yazmış ve okumuştu. Resimlerinde anlattığı hikayelerin sözcüklere dökülmesinin imkansız olduğunu savunan Leonardo da Vinci, ayrıca resim yapmanın teknik boyutlarını severdi ve farklı türlerde boya bağlayıcılarıyla deney yapardı.

Leonardo’nun yaşamında birçok başarı, bir o kadar da başarısızlık vardı. İtalyan yarımadasındaki şehir devletleri boyunca bir hükümdarlıktan diğerine geçiş yapan bir seyyahtı. Kendini sıklıkla hükümdarlar arasında patlak veren muharebe ve çekişmelerin ortasında buldu. Yine de yaşamı boyunca tanıklık ettiği İtalyan’nın çalkantılı tarihi Leonardo’yu işinden asla alıkoymadı. O ve yapıtları bir tür mikrokozmos içinde varlığını sürdürmüştü; bu mikrokozmos dünyanın geri kalanıyla bazen etkileşim halinde olmayı seçti, bazen bunu reddetti.

Çocukluğu

Leonardo’nun büyükbabası Bay Antonio, torununun doğumunu gururla ve bir notere yakışan özlü bir cümleyle not etti: “15 Nisan ‘da , bir cumartesi günün , sabahın üçünde, torunum doğdu.” Sene 1452, yer ise Floransa’nın batısına doğru uzanan Vinci ismindeki küçük bir Toscana şehri ya da bu şehrin yakınlarındaydı. Çocuk Leonardo di ser Piero da Vinci, yani Sör Pieronun oğlu olarak vaftiz edildi. 15. yüzyılda birçok insanın bugünkü anlamda bir soyadı yoktu; ancak hem doğum yerinin hem de babasının ismini taşıması, ismi Leonardo olan çok sayıdaki diğer erkeklerden ayırt edilebilmesini sağladı. İsminde olağandışı bir şey yoktu.

Doğum koşulları ise alışılmışın dışındaydı. Leonardo evlilik dışı bir ilişki sonucu dünyaya geldi; gururlu büyükbabası buna değinmemişti. Antonia aile tarihi defterine oğlunun yalnızca isminin yazmıştı – o da çalakalem: Piero yirmi dört-yirmi beş yaşlarında, babası gibi saygıdeğer bir noter olma yolunda. Leonardo ‘nun annesi Caterina, babasıyla yakın yaşlarda, aynı yöreden bir köylüydü. Hem annesi hem de babası Leonardo’nun doğduğu yıl evlendiler: Babası kendi sınıfından genç ve müreffeh bir hayat süren bir kadınla, annesiyse bir işçiyle. Yaşamının ilk beş yılında Leonardo annesiyle birlikte yaşamış olabilir ama beş yaşından itibaren büyükannesinin,amcasının, babasının ve üvey annesinin de yaşadığı, büyükbabasının Vinci ‘deki evine taşındı. Annesi de yakınlarda oturuyordu.

Leonardo yedi yaşlarındayken, babası ve üvey annesi ile birlikte hem bir ticaret merkezi hem de Avrupa’nın en önemli şehirlerinden birine, Floransa’ya taşındı. Öncelikli olarak iş anlaşmalarını kaleme almakla uğraşan bir noter olan Piero, büyük şehrin cazibesine karşı koyamamış olmalı. Ne var ki 15. yüzyıl şehirleri kirli, sağlıksız yerlerdi, nitekim Albiera taşınmalarından kısa bir süre sonra öldü. Piero ikinci kez evlendi fakat ikinci karısı da öldü. Piero’nun üçüncü karısı Margherita ise 1480’de ölmeden önce ona bir oğlan çocuğu (1476), derken bir kız çocuğu (1477) ve sonunda bir erkek çocuğu (1479) daha verdi. Dördüncü şanslı kadın, Piero’nun son karısı Lucrezia’ya gelince; o da iki kız, yedi erkek çocuk dünyaya getirdi. böylece, Leonardo tek çocuk olarak büyümüş olsa da en nihayetinde on üç çocuğun en büyüğü oldu.

Leonardo, Piero’nun önce tek, sonra da en büyük erkek çocuğuydu fakat aynı zamanda gayri meşruydu. Genç Leonardo için gayri meşru olmak, babasının izinden gidip bir noter olmamak anlamına geliyordu, çünkü Floransa loncasının “piçler”e üyeliği yasaklanan özel bir maddesi vardı. Babasının işinden dışlanmasının genç Leonardo mutsuz edip etmediğini bilmek mümkün değil. Ama bir notere özgü kayıt tutma aşkının ona ömrü boyunca eşlik ettiğinin biliyoruz. Çağdaşı sanatçıların çoğunun aksine,  Leonardo bir fırça adamı olduğun kadar bir kelime adamıydı da;fikirlerinin, teorilerini ve gündelik deneyimlerini defterlerine kaydederdi. Leonardo kırk yaşındayken ilk çocukluk hatırasını, kuşların uçmasıyla ilgili bir hikayeyi bir kağıdın arkasına yazdı: Büyük bir çaylak, çocuk Leonardo’nun yanı başına kondu ve birkaç kere dudaklarının önünde bir aşağı bir yukarı kanat çırptı. kuyruğuyla Leonardo’nun ağzını açtı. Muhtemelen kuşlara ve onların rüzgara karşı kanatlarını kullanma biçimine yönelik ilgisinin açıklamak için uydurulmuş bu anı, Leonardo ‘nun eşsiz hayal gücünün kanıtıdır. Ayrıca Leonardo bu deneyimi, Toscana kırsalında geçen bebekliği ile bütün ömrü boyunca onu cezbeden doğal yaşam arasında bir bağ olarak kullandı.Dünyayla ilişki kurma biçiminde kişisel, içten ve biricik bir şey olduğunu ikna olmuştu.

Eğitimi

Leonardo on dördüne girdiğinde, Piero oğlu için bir meslek bulma zamanının geldiğinde karar verdi . Noterlik dünyasının kapıları bu şehirde Leonardo ‘ ya kapalı olduğu için Piero şehrin en tanınmış sanatçısı Andrea del Verrocchio’ya yanaştı. Piero Floransa sanat dünyasına dair bir şeyler biliyordu.Oğlunu Verrocchio’nun yanına çırak verme kararı almadan birkaç sene önce Floransa’nın en ünlü sanat hamileri için sözleşmeler tasarlamaya başlamıştı bile. Leonardo’nun biyografisini kaleme alan 16. yüzyıl yazarlarından birine göre, Piero mühim insanların dikkatinin nasıl çekeceğini kesinlikle biliyordu. Verrocchio’nun stüdyosunda boy gösterdiklerinde, Piero genç Leonardo ‘nun yaptığı çizimlerin olduğu bir paket taşıyordu. Verrocchio çok etkilendi ve bu genci hemen çırağı olarak kabul etti.

Sanat Floransa’da çok büyük bir işkoluydu. Verrocchio teknik bilgisinin üstatlarından biriydi ve resimden heykele, boyadan bronza, mermere, terakotaya , altına ve gümüşe kadar geniş bir aralıktaki gereç ve malzeme yelpazesine bu teknik bilgiyi ustalıkla nasıl uygulayacağını biliyordu. Verrocchio ‘nun temel uğraşı bronz ve mermerden heykeller yapmaktı, ama Floransa sanat pazarının resim dalını da kontrol altında tutabilmek için ressamlar çalıştırıyordu.Çok yönlülüğü ve kalitesiyle sivrilen bir işi yürüten, yeni bir tür Rönesans sanatçısıydı. Andrea di Michele di Freancesco de Cioni’nin, kelime anlamı “esaslı göz” olan Verrocchio ismiyle bilinmesinin bir nedeni vardı. Verrocchio yetişmekte olan sanatçılar için çok önemli bir model ve akıl hocasıydı.

Rönesans atölyeleri modern atölyelere ve stüdyolara hiç benzemiyordu. Verrocchio ‘nunki sokağa açılan, geniş gürültülü ve kalabalık bir yerdi. Çıraklar boyaları öğütme ve renk pigmentlerinin karıştırma işlemleri üzerinde çalışırlardı. Daha kıdemli sanatçılarsa usta ile birlikte heykelleri döker, oyma işleri ve resim yaparlardı.Diğer yardımcılar ise çizim yeteneklerini geliştirmek için alıştırma yaparlardı.

Gelen geçenler görüp içeri girsinler diye diye sanat eserlerini atölyenin önünde sergilenirdi. Aralarında meşhur Muhteşem Lorenzo’nun da yer aldığı , Floransa’nın büyük ve önemli isimleri, siparişlerinin geçtiği aşamaları işlemek için uğrardı.

Leonardo yirmi altı yaşına gelene kadar Verrochio’nun yanında kaldı, ilk siparişini da orada aldı: Ginevra de’ Benci ‘nin bir portesi. Ginevra bu işle yerde oturup portresinin çizilmesinin bekleyemezdi. Bu yüzden Leonardo eskizlerinin Ginevra ‘nın evinde yapmış olabilir belki de Ginevra ‘nın yerine poz vermesi için başka bir çırak kullanmıştır.