Resim Sanatçısı ve eski Resim Eğitmenimiz Yasemin YAR eserlerini Odd Art Space/ Tekirdağ sergi salonunda diğer sanatçılarla birlikte karma sergide eserlerini sergiliyor.
Sanatçı Yasemin Yar’ın sergide yer alacak bir kaç eseri.
Tekirdağ’ın ilk bağımsız sanat mekânı Odd Art Space, 3 – 30 Kasım 2023 tarihleri arasında “prelapsarian” isimli karma sergiye ev sahipliği yapıyor! Batuhan Daşdemir, Büke Sırt, Eylül Civelek, Cemile Çolak, Furkan Akhan, İrem Nur Taşkın, Pınar Yün, Şevket Sönmez ve Yasemin Yar’ın çalışmalarını bir araya getiren sergi, doğum öncesi,
masumiyet dönemi gibi anlamlara gelen ‘prelapsarian’ kavramını odaklanıyor.
Sergi Hakkında:
Doğum öncesi, masumiyet dönemi gibi anlamlara gelen ‘prelapsarian’ kavramı ‘sanat’ üretimi alanında çaba gösteren her insanı dolaylı ve dolaysız yollardan ilgilendirmektedir. Gündelik dilin ve bize sunulan bütün verili iletişim araçlarının kendimizi ifade etmede yetersiz kalışı, yaşamın kendisinin yetersizliği ile buluştuğunda
ortaya çıkan çelişkili duruma çözüm yollarından ilk akla geleni sanat olmaktadır.
Kökenlerini teolijieden almasına karşın bu kavram antropoloji, sosyoloji ve dilbilim gibi alanlarda işlevsel bir nitelik kazanmıştır. Teolojide Tanrı, henüz masumiyet çağındaki insandan ‘şey’leri adlandırması için bir dil icat etmesini ister, bu dil insanın cennetten kovulmasıyla kaybolmuştur. Paul Auster’ın ünlü romanı New York Üçlemesi’nde Henry Dark takma adıyla The New Babel isimli kitapçık yazan bir dilbilimci karakteri vardır. Bu kişi ‘insanın düşüş’ünü geri almanın, cennet bahçesinde konuşulan dili geri hatırlamak yoluyla olabileceğini iddia ederek oğlunu dokuz yıl boyunca iletişimden uzak, küçük, ışıksız ve izole bir odada büyütür. Kendi teorisine göre dünya dilleriyle büyümeyen bu çocuk sonunda eşyanın özünü aktaran gerçek masumiyet çağı dilini konuşacak ve artık kelimeler ve şeyler (Michel Foucault) arasındaki mesafe ortadan kalkacaktır.
Elbette söz konusu olayda sonucun bir felaket halini alması kaçınılmazdır ancak burada ulaşılmak istenen nihai nokta bize sanatçıların sonsuz çabalarının kaynağı hakkında bir fikir vermektedir. Bu sergide yer alan sanatçıların üretimleri de bu bağlamda incelenebilir, eğitim hayatının içinden gelerek sanat üretmeye yeltenmek kendi içinde olumlu ve olumsuz yanlar taşıyan çetrefilli bir süreçtir. Okul ortamlarını Henry Dark benzeri sembolik iktidar odaklarının toplumsal mühendislik projelerinin parçaları şeklinde düşündüğümüzde İstanbul’da ‘sanat eğitimi’ veren iki ayrı kurumda belli sürelerle ‘kapalı’ kalan sanatçıların bir araya gelmesi ve bu konuyu vurgulaması ayrı bir anlam kazanıyor.
Sergi Mekanı : Odd Art Space, Tekirdağ Sahili, Hamamaralığı Sokak, No: 20 Süleymanpaşa/Tekirdağ