Muhteşem Süleyman opera sahnesinde

İzmir Devlet Opera ve Balesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisini eleştirmesinin ardından, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaşamını ‘Muhteşem Süleyman’ adıyla sahneleme kararı aldı. Eser, 15 Ocak 2013’te dünya prömiyeri yapacak.

İZMİR Devlet Opera ve Balesi’nin 15 Ocak 2013’te dünya prömiyeri yapacak ‘Muhteşem Süleyman’ eseri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisini eleştirmesinin ardından, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaşamını anlatacak.

BİZDE ÇIPLAK YOK

Bestesi Tevfik Akbaşlı’ya ait iki perdelik ‘sahne kantantı’ formundaki eseri, Mehmet Balkan sahneye koyuyor. Librettosu Işık Noyan’a ait eserin orkestra şefliğini ise Tulio Gagliardo Varas üstleniyor. Eser, Kanuni Sultan Süleyman’ın Zigetvar seferinde, otağındaki ölüm döşeğinde başlayacak ve geri dönüşlerle anlatılacak. Şehzade Selim ve Hafza Hatun’un oğulları Süleyman’ın, başarılı saltanat dönemi ve kazandığı başarılar işlenecek.

Muhteşem Süleyman’ın koreografı Balkan, projeye dair şunları söyledi: “Tevfik Akbaşlı altı yıl önce yazmaya başlamış. O zaman dizi yoktu. Diziyle hiçbir bağlantısı yok. Zamanlaması sadece tesadüf. Dizi gündeme gelmeseydi de seyirci mutlaka izlerdi bizi. Çünkü dünyada ilk. Eserde harem sahnesi sadece 3-4 dakika. Harem diye de çıplak kadınların dolaştığı bir yer değil. Tarih kitaplarını okuyarak reel bir eser sahneye koydum.”

Kaynak :[-]

Art İstanbul, 19 – 25 Kasım tarihlerinde

İstanbul’un yeni sanat haftası Art İstanbul, 19-25 Kasım tarihlerinde kentteki galeri, müze ve sanat kurumlarını ortak bir yapı içinde buluşturuyor. Hedef çağdaş sanat ortamını daha da görünür kılmak. Art İstanbul haritasını kılavuz alıp, kentteki sergileri derledik.

Pera Müzesi: İçeriği açısından dünyadaki tek örnek olan Yannick ve Ben Jakober Vakfı Çocuk Portreleri Koleksiyonu’ndan derlenen ‘ Altın Çocuklar: 16.-19. Yüzyıl Avrupası’ndan Portreler’ sergisi Mihrimah Sultan ’dan Fransa Kralı XIV. Louis’ye Avrupa kraliyet ailelerine ve yüksek aristokrasisine mensup çocukların portrelerini bir araya getiriyor. ‘Flash-Back, Yannick Vu & Ben Jakober, Yapıtlar: 1982-2012’ sergisi de en az ‘Altın Çocuklar’ kadar ilgi çekici. Müzenin daimi sergisi ise oryantalist resmin seçkin örneklerinden oluşuyor.
Proje 4L: Soyut sanatın öncülerinden Abdurrahman Öztoprak’ın anısına açılan sergi, 5 Ocak’a kadar uzatıldı. 40 yaş üstü heykelcileri bir araya getiren ‘40+ İstanbul ’un açık hava heykel terası’ sergisi 1 Aralık’a kadar açık.
Arter: Başak Şenova’nın küratörlüğünü yaptığı ‘Hamle’ sergisinde Adel Abidin, Rosa Barba ve Runa Islam’ın işleri yer alıyor. Aslında üç kişisel sergiden oluşan ‘Hamle’nin küratöryel yöntemi, sergideki hareket alanlarını satranç oyununa gönderme yaparak genişleten, hesaplanmış bir yapıya dayanıyor.
Merkur: İzmirli heykeltıraş Ozan Oganer’in dantel, iğne oyası gibi materyalleri de kullandığı eserleri 27 Aralık’a kadar Merkur’daki ‘Dilemma’ sergisinde.
x-ist: Son dönemin gözde isimlerinden Ekin Saçlıoğlu’nun desen, tuval ve objelerinin yer aldığı ‘Çukur’ sergisi 22 Kasım – 15 Aralık’ta görülebilir.
Çağla Cabaoğlu Gallery: Gökhan Deniz, kişisel sergisi ‘Hangisi Daha Gerçek?’te paslanmaz çelik malzemeyi resim disipliniyle buluşturuyor. 17 Aralık’a kadar görülebilir.
Kare Sanat Galerisi: Türkiye resminin yaşayan en büyük isimlerinden Adnan Çoker’in ‘Minimal Simetri’ sergi serisinin üçüncüsü Kare’de. Ziyaretçilerin, daha önce Çoker resminde karşılaşmadıkları tuval boyutlarının yanı sıra retrospektif serisinden resimleri görebilme imkânı da bulabilecekleri sergi 20 Kasım-31 Aralık’ta görülebilir.
Galeri İlayda: 1985 doğumlu ressam Nurdan Likos, kendi kişisel hikâyesinden yola çıkarak kadınlığın ‘mahrem’ dünyasına bakıyor. ‘Aklımdakiler’ 8 Aralık’a kadar devam ediyor.
Galeri Artist: Yaşamını Elbe Adası’nda sürdüren Behçet Safa’nın işleri 30 Kasım’a kadar görülebilir.
art On İstanbul: Eserlerini popüler kültür, partiler ve tüketim çılgınlığı üzerine kurgulayan Çinli sanatçı Han Yajuan, Türkiye’deki ilk kişisel sergisinde ‘moda’ temasını irdeliyor.
Rampa: Erinç Seymen, üç senelik çalışmasının ürünü olan ‘Tohum ve Kurşun’ sergisiyle Rampa’da. 12 Aralık’a kadar sürecek sergide Seymen’in ince işçiliğinin ürünü desenlerinin yanı sıra video ve performans gibi disiplinleri de barındırdığı ‘Sangoi’ projesi ise ilk kez seyirci karşısına çıkacak.
All Arts: Çizgi, ışık ve gölge dengesini araştırdığı iki boyutlu heykelleriyle tanınan Hal Buckner’ın kişisel sergisi 20 Kasım’dan itibaren Nişantaşı Sofa Otel’deki All Arts galerisinde.
Galeri Zilberman: Türkiye’de araştırma odaklı toplumsal boyutlu, feminist sanat üretiminin ilk akla gelen temsilcilerinden İpek Duben’in demir ve çelik profillerle katmanlaştırdığı işleri 1 Aralık’a kadar Galeri Zilberman’da görülebilir.
Galeri Non: Meriç Algün Ringborg, Olof Olsson, Pilvi Takala ve Erdem Taşdelen’in ‘Aşamalı Değişim’ sergisi ismiyle popüler kişisel gelişim kitaplarına göz kırpıyor, sonuçtansa sürece odaklanıyor. ‘Aşamalı Değişim’ 24 Aralık’a kadar devam edecek.
Galerist: Figüratif ve hipergerçekçi resimleriyle tanınan genç ressam Rasim Aksan ilk kişisel sergisini açtı. ‘İsimsiz 1’ başlıklı sergi 15 Aralık’a kadar Galerist’te. 20 Kasım’da sergiyi Aksan ve Marcus Graf eşliğinde dolaşmak mümkün.
Sanatorium: Alman sanatçı Stephan Kaluza’nın Türkiye’deki ikinci kişisel sergisi ‘Arkadienmaschine’ ismini doğal güzellik, adalet ve özgürlüğün bulunduğu ütopya ‘Arcadia’dan alıyor. Sergi, 1 Aralık’a kadar devam ediyor.
Galeri Apel: ‘Keşke’, Zeynep Perinçek Signoret’nin Galeri Apel’deki üçüncü kişisel sergisi. 1 Aralık’a kadar devam edecek sergide sanatçı, ‘farklılıkların bir araya gelebilmesi’ gibi özlemlerini yansıtıyor. 22-23 Kasım’daki Suzy Hug Levy stüdyo ziyaretleri de galerinin etkinlikleri arasında.
Pi Artworks: Nejat Satı’nın iki ayrı serisinden işlere yer verdiği ‘Halet-i Ruhiye’ Pi ArtworksGalatasaray ’da, Juan Botello Lucas’ın ‘Yedi Uyurlar’ efsanesinden feyz aldığı ‘Yedi Uyurlar (İkinci Diriliş)’ ise Pi Artworks Tophane’de. İki sergi de 25 Aralık’a kadar devam ediyor.
artSümer: Onur Gülfidan’ın dördüncü kişisel sergisi ‘Harika Günler’deki resimlerinde planlanamaz, öngörülemez anların peşine düşüyor. ‘Harika Günler’ 22 Aralık’a kadar devam ediyor.
Galeri Manâ: Pawel Althamar, İstanbul’daki ilk kişisel sergisinde Deustche Guggenheim, Berlin’in siparişi üzerine ürettiği ‘Almech’ yerleştirmesinden altı heykeli sergiliyor. Serginin bitiş tarihi 12 Aralık.
Pg Art Gallery: Çin, Tayvan, Kuzey Kore ve Hollanda ’da birçok anıtsal heykeli yer alan Jerome Symons, İstanbul’daki kişisel sergisi ‘Mutlu Günler’de farklı kültürlerden çeşitli unsurları yan yana getirerek zıtlıklarla dolu bir atmosfer yaratıyor.
Elipsis Gallery: Alman fotoğrafçı Olaf Otto Becker’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi ‘Sıfır Noktası Üzerinde’ Grönland manzaralarıyla sanatçının ekolojik endişelerini ve doğanın ihtişamını yansıtıyor. Son gün 14 Aralık.
Egeran Galeri: Türkiye’de ilk kişisel sergisini açan bir başka uluslararası sanatçı da Ivan Navarro. ‘Tünelin Ucundaki Işık’ sergisinde Şili’de doğan, ABD’de yaşayan sanatçının 2009 Venedik Bienali’nde sergilenen ‘Direniş’ yerleşmesi de bulunuyor. Sergi 22 Kasım’da açılıyor.
Pilot Galeri: Türkiye’de güncel sanatın yıldızlarından Şener Özmen, ‘Sıfır Tolerans’ başlıklı sergisinde son dönem işlerine ağırlık veriyor. Sanat dünyasının her şeyi mümkün olduğunca hoş görme haline nasıl geldiğinin ‘tolerans’ ve ‘sıfır tolerans’ kavramları üzerinden sorgulandığı sergi 27 Aralık’a kadar sürüyor.

C.A.M. Galeri : Cem Turgay’ın ‘karanlık ve dramatik etkisi yoğun’ fotoğrafları 9 Aralık’a kadar C.A.M. Akaretler’de. 22 Kasım’da sergiyi sanatçı eşliğinde görmek mümkün. 23 Aralık’ta yine C.A.M. Akaretler’de Mahmut Celayir’in atölyesini ziyaret etkinliği var. C.A.M. Nişantaşı ise Michael Caudo, Elif Uras gibi isimlerin yer aldığı ‘Son Aynı Zamanda Başlangıçtır’ sergisin ağırlıyor.

İstanbul Modern Şu sıralar Tasarım Bienali’nin iki ana sergisinden biri olan Emre Arolat küratörlüğündeki ‘Musibet’ sergisinin yanı sıra ‘Çağraş Çin Sanatına Bir Bakış’ ve ‘Bakış: Portre Fotoğrafının Değişen Yüzü’ sergilerine ev sahipliği yapıyor. Üç sergi de hayli etkileyici. Müzenin daimi sergisi ise modern ve çağdaş Türkiye sanatının kapsamlı bir özeti niteliğinde.

Galeri Nev İstanbul 1999 yılından beri İstanbul’da yaşayan Mike Berg, 1 Aralık’a kadar sürecek ‘Simple Geometry’ sergisinde temel geometrik formları yeniden anlamlandırdığı heykellerine ve onunla özdeşleşen büyük boy çelik duvar heykellerine yer veriyor.

Salt Galata MODERN ZAMANLAR: İstanbul Eindhoven-SALTVanAbbe projesinin üçüncü ve son sergisi ‘Modern Zamanlar’, Pablo Picasso, Georges Braque, Jean Bazaine, Fernand Léger, Raoul Dufy, Robert Delaunay, Juan Gris, Leo Gestel, Serge Poliakoff gibi Batı sanatının usta isimleriyle Mübin Orhon, Fikret Mualla, Abidin Dino, Yüksel Arslan, Avni Arbaş, Ferruh Başağa, Cihat Burak, Nejad Melih Devrim, Zeki Faik İzer, İlhan Koman, Fahrelnissa Zeid’in eserlerini yan yana getirerek bir anlamda karşılaştırmalı modern sanat tarihi sunuyor. Zeynep Yasa Yaman’ın küratörlüğünde hazırlanan sergi 30 Aralık’a kadar sürecek.
AKM : Salt Galata’daki bir başka sergi ‘Modernin İcrası: Atatürk Kültür Merkezi, 1946-1977’ ise Türkiye’de modern mimarinin simge binasının zorlu ve incelikli tasarım, yapım süreçlerini ortaya çıkarıyor. Hayati Tabanlıoğlu mimarlık arşivinden belgeleri de içeren bu proje için özel olarak üretilen AKM maketi ise Türkiye’nin en meşhur binasının mimarisini -izleyicinin erişemediği yapılanmayı- okumayı sağlıyor. 6 Ocak’a kadar sürecek.

Salt Beyoğlu HASSAN KHAN: Salt’ın İstiklal Caddesi ’ndeki mekânı ise Ortadoğu sanatının dâhi çocuğu olarak nitelendirilen Hassan Khan’ın bugüne kadar açılan en kapsamlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Kahire’de yaşayan sanatçı, müzisyen ve yazar Hassan Khan müzikten sinemaya, kavramsaldan somuta farklı yer ve zamanlarda bambaşka insanları ve hikâyeleri buluşturuyor. Khan’ın, özellikle deneysel müzik ve video alanlarındaki çalışmalarının Ortadoğu’da öncü bir etkisi olduğu kabul edilir.

Bunlar da var 

Ekavart: Nezih Çavuşoğlu sergisi sürüyor.

Soda: Malgosia Stepnik heykel sergisi  22 Kasım’da açılacak.

Selvin: ‘Bir Figür Ustası: Neşet Günal’dan Desenler’ sergisi 30 Kasım’a kadar.

Linart: Esra Şatıroğlu

Mim Art: Timur Çelik Borusan Contemporary: Brigitte Kowanz

Piramid: International Underground, küratör Bedri Baykam .

Akbank Sanat: Magdalena Abakanowicz,  19 Kasım’dan itibaren.

Pasajist: ‘Bulutlarda Buluş Benimle’.

Daire: Dilay Koçoğulları

Galeri Artist  Çukurcuma: Serkan Bayer

Alanistanbul: Warhola

Mixer: Bağlantısızlar-1

Dirimart: Neda İsmail Atar heykel sergisi bugün sona eriyor.

Kaynak :[-]

2012 MTV Avrupa Müzik Ödülleri sahiplerini buldu

Almanya’nın Frankfurt kentinde ünlü Alman model Heidi Klum’un sunuculuğunda düzenlenen ödülgecesinde Swift, ”En iyikadın şarkıcı”, ”En iyi canlı performans” ve ”En iyi tarz” dallarında ödüle layık görüldü.

Kanadalı şarkıcı Bieber ise ”En iyi erkek şarkıcı”, ”En iyi pop şarkıcısı” ve ”En iyi dünya sahnesi performansı” dallarında üç ödül topladı.

Ödül törenine katılamayan 18 yaşındaki Bieber, üç ödül kazanmasıdolayısıyla çok heyecanlı olduğunu belirterek, bu ödüllerin kendisinegüven verdiğini ifade etti.
Kanadalı 22 yaşındaki Swift ise hayranlarıyla paylaştığı mesajında ödül töreninin kendisi için şimdiye kadarki en heyecanlı gece olduğunu bildirdi.

Gecede, Koreli şarkıcı Park Jae-Sang’in (PSY) söylediği “Gangnam Style” isimli parçanın klibi ise ”En iyi video” dalında ödül kazandı.Törende, geçen şubat ayında hayatını kaybeden 48 yaşındaki Amerikalı şarkıcı Whitney Houston ise ”Küresel ikon” ödülüne layık görüldü.

MTV Müzik Ödülleri’nde geçen yıl dünyaca ünlü şarkıcı 26 yaşındaki Lady Gaga, en iyi kadın şarkıcı, “Born This Way” şarkısıyla en iyi şarkı ve en iyi video ödüllerinin yanı sıra geçen yıl kez verilen en çok hayrana sahip sanatçı ödülünü kazanmıştı.

MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde birçok kategorideki ödül, internet üzerinden yapılan oylama sonucu dağıtılıyor.

Törende kazanan isimler şunlar:

En iyi kadın şarkıcı: Taylor Swift
En iyi erkek şarkıcı: Justin Bieber
En iyi şarkı: “Call Me Maybe,”/Carly Rae Jepsen
En iyi pop şarkıcısı: Justin Bieber
En iyi dünya sahnesi performansı: Justin Bieber
En iyi video: “Gangnam Style,” PSY
En iyi rock grubu: Linkin Park
En iyi alternatif sanatçı: Lana Del Rey
En çok hayrana sahip sanatçı: One Direction
En iyi hip-hop ödülü: Nicki Minaj
Küresel ikon ödülü: Whitney Houston
En iyi çıkış yapan şarkıcı: Carly Rae Jepsen
En iyi canlı performans: Taylor Swift
En iyi yeni şarkıcı: One Direction
En iyi tarz: Taylor Swift

 

Kaynak : [-]

Nerede Olursanız Olun İstanbul ve Bursa’da; Sanatla Olun !

İstanbul’un haftalık sanat ajandası (9-16 Kasım)

sanat duyuru

İstanbullu sanatseverler konserler, resim sergileri, tiyatro oyunları ile sanat dolu bir hafta yaşayacaklar. İstanbul’un farklı yerlerinde gerçekleştirilen sanat etkinlikleri ile İstanbulluları sanatın farklı dallarında yeni keşifler bekliyor. Sizin için haftanın önemli sanat etkinliklerini derledik…

Dünyaca ünlü Latin şarkıcı Jennifer Lopez, 14 Kasım’da Ataköy Atletizm Arena’da sahne alacak.”Dance Again” turnesi kapsamında 3 konser vermek için İstanbul’a gelecek Lopez, dünya listelerinde uzun süre ilk sırada kalan ”On The Floor” şarkısının yer aldığı ”Love” albümünün yanı sıra sevilen hit parçalarını da seslendirecek.Dünyanın en iyi senfoni orkestraları arasında gösterilen şef Lorin Maazel yönetimindeki Kraliyet Concertgebouw Orkestrası, 10 Kasım’da Haliç Kongre Merkezi’nde konser verecek. Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı kutlamaları kapsamında gerçekleştirilecek konserde, Peter Van Anrooy’un ”Piet Hein Rhapsody”si, Sergei Prokofiev’in ”Romeo ve Juliet Süiti”nden bölümler ile Çaykovski’nin ”Op. 36 numaralı Fa minör 4. Senfonisi” seslendirilecek. Her biri virtüoz 120 müzisyenden oluşan orkestra, kurulduğu 1888 yılından bu yana Strauss, Mahler, Debussy ve Stravinsky gibi pek çok önemli besteci tarafından yönetildi.

İrlandalı hard rock grubu ”Thin Lizzy”, Avea’nın 3. Escape to Music konserleri kapsamında 11 Kasım’da Küçükçiftlik Park’ta hayranlarıyla buluşacak. ”Whiskey in the Jar” şarkısını yorumlayış biçimi, ”Jailbreak”, ”The Boys Are Back in Town” ve ”Bad Reputation” gibi parçalarıyla dünya çapında büyük bir hayran kitlesine sahip olan grup, çift gitar armonisi kullanan ilk hard rock gruplarından biri olarak kabul ediliyor. 43 yıllık kariyerinde birçok unutulmaz canlı performans sergileyen grup, müzik kanalı VH1’in ”Hard Rock’un En Büyük 100 Sanatçısı” listesinde 51. sırada gösteriliyor. Van Morrison, Little Feat ve Bob Seger gibi isimlerden ilham alan grup, 1986’da ölene kadar grubun liderliğini yapan basçı, şarkı yazarı ve solist Phil Lynott’ın mirasına duydukları saygıdan dolayı bundan sonraki albümlerini ”Thin Lizzy” adıyla çıkarmayacağını açıklamıştı.

”4. Avea Sıra Dışı Müzik” konserleri, İran asıllı grup ”Niyaz”ın yarın İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu’nda vereceği konserle başlayacak. Azam Ali’nin benzersiz sesi, Loga Ramin Torkian’ın büyülü akustik/elektrik düzenlemeleri ve ”Grammy” adayı prodüktör/remiks ustası Carmen Rizzo’nun öncü elektronik ses örgüleriyle zihinlerde yer eden ”Niyaz”, zengin Sufi mistisizmi ile Orta Doğu’nun şiir ve türkülerini, akustik enstrümanlar ve modern elektronik müziğin tınılarıyla buluşturuyor. Müzik eleştirmenleri tarafından çığır açan bir topluluk olarak görülen ”Niyaz”, 2005’te piyasaya sunulan ilk albümden bu yana sayısız festival ve konserde sahne aldı. Grup, mayıs ayında yayınladığı ”Sumud” ile de Türkiye’deki müzik marketlerde en çok satılan yabancı albümler listelerinin üst basamaklarına tırmandı.

Terence Blanchard Quintet, 13 Kasım’da Nardis Jazz Club’ta sahne alacak. Günümüzün en iyi trompetçilerinden biri olarak görülen Terence Blanchard, 1990’dan bu yana birlikte çalıştığı Spike Lee’nin filmleri için yaptığı müziklerle de büyük beğeni topladı ve bu albümlerle ”Grammy” ve ”Altın Küre”ye aday gösterildi.Blanchard, 2005’te McCoy Tyner, Gary Bartz, Christian McBride ve LewisNash ile birlikte ”En İyi Enstrümantal Caz Albümü” dalında ”Grammy” ödülünü kazandı.

Azerbaycan’da düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nı ”Love Me Back” adlı şarkısıyla Türkiye’yi temsil eden Can Bonomo, 14 Kasım’da Salon İKSV’de konser verecek. Müzikal yolculuğunda The Shins, Wax Poetic, The Kinks, The Libertines ve The Beatles gibi gruplardan esinlenen Bonomo, alaturka nağmelerden indie melodilere uzanan tarzını ”İstanbul Müziği” olarak tanımlıyor. Bonomo, geçen yılın başlarında çıkardığı ilk albümü ”Meczup” ile geniş bir hayran kitlesine ulaştı.

Fransız şanson geleneğiyle cazı bir araya getiren Amerikalı caz şarkıcısı Stacey Kent, yarın Salon İKSV’de sevenleriyle buluşacak. İlk albümü ”Close Your Eyes”ı 1997 yılında çıkaran Stacey Kent’in ”The Boy Nex Door” albümü Fransa’da ”altın plak”a değer bulundu. Sanatçının 2007’de piyasaya sunulan ”Breakfast on the Morning Tram” albümü Fransa’da ”platin plak” aldı ve ”Grammy”ye aday gösterildi.

Portekiz’in en başarılı fado vokalistlerinden olan Carla Pires, 15 Kasım’da Salon İKSV’de hayranlarının karşısına çıkacak. Berrak alto vokaliyle beğeni toplayan Pires, Avrupa kentlerinde birçok festivalde performans gösterdi.

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), yılın en parlak projelerinden biri olan, Güher ve Süher Pekinel’in ”Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesinin yıldızları ile 2012’ye veda edecek. Farklı enstrüman gruplarından yetenekli öğrencilerin destek gördüğü ve Avrupa’da dünyanın önde gelen müzisyenleriyle eğitimlerini sürdürme hakkı kazandığı projenin keman, viyolonsel ve piyano dallarından 4 genç yetenek, BİFO ile birlikte 12 Kasım’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde konser verecek. Şef Sascha Goetzel yönetimindeki orkestra konserde, Sibelius’un ”Keman Konçertosu, Re minör, Op. 47”, Schumann’ın ”Viyolonsel Konçertosu, La minör, Op. 129”, Rachmaninoff’un ”2. Piyano Konçertosu, Do minör, Op. 18” ile Brahms’ın ”Keman Konçertosu, Re Majör, Op. 77” eserlerini seslendirecek.

Tuluyhan Uğurlu’dan Atatürk’ü anma konseri

Piyanist Tuluyhan Uğurlu, 10 Kasım’da Tepe Nautilus AVM’de Atatürk’ü anma konseri verecek. Uğurlu konserde, Atatürk için yazılan en önemli eserler arasında yer alan ”Mustafa Kemal Atatürk ve Güneşin Askerleri” isimli senfonik eserini seslendirecek. Görüntülerle de desteklenecek konserde, ”Dolmabahçe’de Hüzünlü Sonbahar”, ”Sofya’da Dans”, ”Biz Cumhuriyet’i Çok Sevdik”, ”Cumhuriyet’in Kızları”, ”Cumhuriyet Trenleri” adlı eserleriyle sahne alacak Uğurlu’ya, kavalda Murat Toraman, elektrogitar ve yaylı tamburda Uğur Varol, kontrbasta Umut Sel, vurmalı enstrümanlarda Gürkan Özkan eşlik edecek.

Sahne sanatları

”Kanlı Düğün”, ”Carmen”, ”Büyülü Aşk” adlı unutulmaz filmlerin ünlü İspanyol yönetmeni Carlos Saura’nın ”Flamenco Hoy” isimli sahne projesi, yarın, 10 ve 11 Kasım’da TİM Show Center’da görülebilecek. 11 sanatçıdan oluşan dans grubu, Rafael Estevez ve Nani Panos tarafından tasarlanan koreografiyle, asırlar boyunca hüküm süren geleneksel temalarla caz ve çağdaş müziği buluşturuyor. Gösteride, İspanyol piyanist Chano Domingez’in eserlerini, 4 ses sanatçısı yorumlayacak. Ayrıca gitar virtüözü Antonio Rey, 5 müzisyenle birlikte canlı performans sergileyecek. Chano Dominguez ve Antonio Rey’in müzikleri, modern cazla geleneksel motifleri birleştirerek izleyiciyi flamenkonun derinliklerine götürecek.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), ”Midas’ın Kulakları” operasını yarın, 10 ve 13 Kasım’da Kadıköy Süreyya Operası’nda sahneleyecek. Librettosunu temmuz ayında hayatını kaybeden Güngör Dilmen’in yazdığı, Ferit Tüzün’ün bestelediği eserin rejisörlüğünü Yücel Erten yaptı. Orkestra şefliğini Serdar Yalçın’ın, koro şefliğini Gökçen Koray’ın yaptığı operanın koreografisi Selçuk Borak imzası taşıyor. Güngör Dilmen’in aynı ismi taşıyan manzum oyunu ve Ferit Tüzün’ün bestelerinin mükemmel uyumu sonucunda bir Türk klasiği haline gelen ”Midas’ın Kulakları”, masalsı ve şiirsel üslubuyla sanatseverlerin ilgisini çekiyor.

”Wolfgang ve Lorenzo” adlı müzikli oyun, 14 Kasım’da Fulya Konser Salonu’nda sergilenecek. Aydın Büke’nin yazdığı, H. Rıza Murat Göksu’nun sahneye koyduğu oyun, Wolfgang Amadeus Mozart’ın İtalyan metin yazarı Lorenzo Da Ponte ile üç ortak çalışmasını konu ediniyor.

”Çocuk Dünyası” adlı çocuk müzikali, 11 Kasım’da Kadıköy Süreyya Operası’nda izlenebilecek.

Fulya Konser Salonu’nda ise 10 Kasım’da ”Atatürk’ü Anma Konseri” düzenlenecek.

Devlet ve şehir tiyatroları

İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncuları, Küçük Sahne’de yarın, 10 ve 11 Kasım’da ”Herkesin Bildiği Sırlar”, 13, 14 ve 15 Kasım’da ”Çirkin”, Küçükçekmece Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde yarın, 10 ve 11 Kasım’da ”Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını”, Cevahir Salon 1’de yarın, 10 ve 11 Kasım’da ”Yanık”, 13, 14 ve 15 Kasım’da ”Sidikli Kasabası Müzikali”, Üsküdar Tekel Sahnesi’nde 15 Kasım’da ”Çehov Makinesi”, Ahmet Mithat Efendi Sahnesi’nde yarın, 10 ve 11 Kasım’da ”Düğün Şarkısı”, Kartal Bülent Ecevit Sahnesi’nde 13 ve 14 Kasım’da ”Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını”, Cevahir Salon 2’de 13, 14, 15 Kasım’da ”Düğün Şarkısı’, Üsküdar Stüdyo Sahne’de yarın 10 ve 11 Kasım’da ”Çirkin” ile 13 ve 14 Kasım’da ”Kontrabas” adlı oyunları sahneleyecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda 10 ve 11 Kasım’da, Ümraniye Sahnesi’nde ”Şark Dişçisi” ve ”Fareli Köyün Kavalcısı”, Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde ”Dar Ayakkabıyla Yaşamak” ve ”Pinokyo”, Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi’nde ”Perşembenin Hanımları” ve ”Ali Baba ve Kırk Haramiler”, Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde ”Mutfak Söyleşileri” ve ”Boncuk”, Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde ”Çığ” ve ”Karagöz Tatlıcı”, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ”Ateşli Sabır (Postacı)” ve ”Sokak Kedileri”, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde ”Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye” ve ”Pırtlatan Bal” adlı oyunlar izlenebilecek.

Ümraniye Sahnesi’nde ”Dar Ayakkabıyla Yaşamak”, Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde ”Vişne Bahçesi”, Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi’nde ”Kabare”, Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde ”Büyünün Gözleri”, Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde ”Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi”, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ”Ben Sinema Artisti Olmak İstiyorum”, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde ”Toros Canavarı” adlı oyunlar ise 14 ve 15 Kasım’da sergilenecek.

Özel tiyatrolar

Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde ”Tatlı Kaçık”, Tiyatro Pera’da ”Ah Smyrna’m, Güzel İzmir’im”, Metin Zakoğlu Cafe Theatre’da ”Aşk Dönümü”, İkinci Kat’ta ”Yalnızlar Kulübü”, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde ”Otelde Komik Bir Gece”, Craft Tiyatro’da ”Uğrak Yeri”, Kozyatağı Kültür Merkezi (KKM) Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi’nde ”Sonbaharı Beklerken”, Caddebostan Kültür Merkezi’nde ”Alevli Günler”, oyunları yarın tiyatroseverlerle buluşacak.

Ayrıca, 10 Kasım’da Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde ”Menan Cinleri”, Maya Cüneyt Türel Sahnesi’nde ”Eleni’den Mektuplar”, Gri Sahne’de ”Kutlama”, KKM Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi’nde ”Hasretinden Prangalar Eskittim”, Çevre Tiyatrosu’nda ”Metot”, Şişli Blackk Out Sahnesi’nde ”Tatlı Kaçık”, Kenter Tiyatrosu’nda ”Macbeth”, İkinci Kat’ta ”Torbacının Esrarı”, 11 Kasım’da garajistanbul’da ”Oda ve Adam”, Metin Zakoğlu Cafe Theatre’da ”Arkadaşım Kadın Oldu”, 12 Kasım’da Maya Cüneyt Türel Sahnesi’nde ”Meymenetsiz Musibet”, İkinci Kat’ta ”Limonata”, Kumbaracı 50’de ”Yokuş Aşağı Emanetler” oyunları izlenebilecek.

Sergi

”Atatürk: Bir İnsandan Daha Fazla…” başlıklı fotoğrafı sergisi, 10 Kasım’da Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde açılacak.  Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamının farklı yönlerini anlatan sergide, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu’ndan seçilen 30’ı aşkın fotoğraf yer alacak. Küratörlüğünü Ekrem Işın’ın yaptığı sergi, 30 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek.

Heykel sanatçısı Ozan Oganer’in ”Dilemma” adlı sergisi, yarından itibaren Galeri Merkur’de görülebilecek. Heykel sanatına, dantel, iğne oyası gibi malzemeleri kazandıran sanatçı, bu sergide, kendine özgü tekniğini, alışılmış materyalin yanı sıra yeni bir malzemenin sınırlarını zorlayarak genişletiyor.Sanatçının son heykel işlerinin yer aldığı sergi, 27 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek.

Çocuklar için

”Disney Live Mickey’nin Müzik Festivali”, yarın, 10 ve 11 Kasım’da Trump Towers Mall’da çocuklarla buluşacak.Koreografisi Madonna’nın koreografı tarafından yapılan ve dünyada izlenme rekorları kıran gösteride, Mickey Mouse ve dostları, izleyenleri, ışıltılı kostümler, hareketli ve yüksek enerjili şarkılarla dans ederek eğlendiriyor.

Atlantis Sirki, yarın, 10 ve 11 Kasım’da Merter Meydan AVM’de gösteri sunacak. Akrobasi gösterileri, fanatik köpeklerin futbol şovu, nefes kesen köpekbalıkları, akıllı foklar ve sevimli penguenler, çocuklara eğlenceli dakikalar yaşatacak.

”Sinbad ve Adalar Prensesi” adlı müzikal çocuk oyunu, 10 Kasım’da TİM Fettah Aytaç Salonu’nda, ”Balıkçı ve Pisiler” adlı tek perdeli müzikli oyun ise 11 Kasım’da Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde izlenebilecek.

Bursa

Bursa Devlet Tiyatrosu (BDT), “Altın Kafeste Yangın”, “Kuzguncuklu Fazilet” ve “Tek Kişilik Yaşam”, oyunlarını sahneleyecek.

Eski devlet bakanlarından Yılmaz Karakoyunlu’nun yazdığı, Galip Erdal’ın yönettiği “Kuzguncuklu Fazilet” adlı oyunun dekor tasarımını Başak Özdoğan, kostüm tasarımını Fatma Sarıkurt, ışık tasarımını Yakup Çartık yapıyor.

1942-1944 yılları arasında yürürlükte olan Varlık Vergisi’nin toplum üzerinde yarattığı çarpıklıkları konu edinen oyun, 11 kişilik oyuncu kadrosu ile izleyicilerle buluşuyor. Oyun, Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde bugün ve yarın 20.00’de, 10 Kasım Cumartesi 15.00 ve 20.00’de, 11 Kasım Pazar ise 20.00’de tiyatroseverlerle buluşacak.

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazdığı, Erkan Yılmaz’ın sahnelediği, Ayşe Lebriz Berkem’in yönettiği “Tek Kişilik Yaşam” adlı oyunun dekor ve kostüm tasarımı ise Hakan Dündar, ışık tasarımı Ali Karaman’ın imzasını taşıyor.

Y. Emir Çiçek’in rol aldığı oyunda, hatıraların insan hayatında gürültü patırtı içinde kısa süreli dinlenme gibi bir kaçış noktası olduğu anlatılıyor. Rüyaların, seslerin, düşüncelerin, hayallerin ve daha başka, yaşayan ya da yaşamayan diğer şeylerin bir hatırası olduğu anlatılan oyun, Feraizcizade Oda Tiyatrosu Sahnesi’nde bugün, yarın ve cumartesi 18.00’de izleyiciyle buluşacak.

Hidayet Sayın’ın yazdığı, Bora Özkula’nın yönettiği “Altın Kafeste Yangın”ın dekor tasarımını ise Özlem Karabay, kostüm tasarımını Fatma Sarıkurt, ışık tasarımını ise Ali Karaman yapıyor. Taner Turan, Rüyam Dirin, Kamil Korunan, Ecehan Şarman Çetinkaya, Sitare Tuna, Emre Yaşa, Emir Çiçek, Erol Aydın, Süheyla Zeybek, Bora Özkula’nın rol aldığı oyunda, Osmanlı sultanları arasında trajik bir hayatı olan Sultan V. Murad’ın umutsuzluklar, korkular, onur mücadelesi ve müzikle dolu 28 yıllık esareti anlatılıyor.

Oyun, 13 ve 14 Kasım tarihlerinde saat 20.00’de Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde sahnelenecek.

Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu ise “Karagöz Dadım Olsana” adlı gölge oyununu sahneliyor. Tayfun Özeren’in yazdığı ve sahnelediği oyun 4 yaş ve üzerindeki çocuklara hitap ediyor. Gölge oyunu, 10 Kasım Cumartesi 14.00’de Karagöz Müzesi Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.  Kaynak :[-] Muhabir : Cem Şan / Haluk Yüksel

 

 

Diyarbakır kapılarını tiyatro festivali için açıyor

Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nca (DDT) bu yıl onuncusu düzenlenen “Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali”, 7 yerli yapıma ev sahipliği yapacak.

DDT’nin ev sahipliğinde Diyarbakırlı oyun yazarı Orhan Asena anısına ve 1-17 Kasım’da, bu yıl onuncusu düzenlenen, “Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali” kapsamında tiyatroseverler, Ankara, Van, İstanbul, Sivas ve Bursa Devlet Tiyatrolarının seçkin eserleri ile Ankara Opera Balesi’nin de bir temsilini izleme şansı bulacak.

DDT Müdürü Lebip Gökhan düzenlediği basın toplantısında, şu aralar bölgede farklı bir gündemin olmasına rağmen festival gibi etkinliklerin de yapıldığını ifade ederek, DDT bünyesinde Diyarbakırlı bir tiyatro adamı anısına adanan ve onuncusu düzenlenecek “Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali”ni gerçekleştireceklerini söyledi.

Festivalin önemli olduğunu, Devlet Tiyatroları (DT) bünyesinde, DDT’nin gerçekleştirdiği hem yerli yazarlara hem de yerli oyunlara destek anlamında tek yerli oyunlar festivali olduğunu ifade eden Gökhan, bu yıl sadece oyunlarla değil, Diyarbakır’da görev yapmış sanatçılarla da buluşma ve söyleşilerin yapılacağını bildirdi.

Gökhan, kapanışta Ankara Opera Balesi’nin “Töre” adlı temsille sanatseverlerle buluşacağını, açılışı ise küçük bir müzik dinletisinin ardından Orhan Asena’nın yazdığı, Serhat Nalbantoğlu’nun yönettiği “Hürrem Sultan” adlı oyun ile yapacaklarını söyledi.

“Dolu dolu bir festival geçirmeyi diliyoruz” diyen Gökhan, “Bu önemli şehirde, coğrafyada, tiyatro yapmanın keyfini ve mutluluğunu her zaman yaşıyoruz. Bütün seyircilerimizi 1 Kasım’dan itibaren festivale bekliyoruz” dedi.

“Batıda tiyatro yapmak kolay”

Gökhan, sezonu Sadık Şendil’in yazdığı, Volkan Özgömeç’in yönettiği “Kanlı Nigar” oyunuyla açtıklarını anımsatarak, oyunun yoğun ilgi gördüğünü belirtti.

Seyircinin genel olarak komedi ve müzikli oyunlara daha çok ilgi gösterdiğini anlatan Gökhan, şöyle konuştu:

“Ancak, gerçekten iyi anlatılan oyunlar da ilgi görüyor. Diyarbakır’ın harika, özel ve çok duyarlı bir seyircisi var. Tiyatroyu bilen bir seyircisi olduğuna inanıyorum. Bunun nedeni ise burada 24 yıldır DT var. Bu yüzden köklü bir seyircimiz var. Diyarbakır’da uzun yıllar çalışmış biri olarak Diyarbakır’ı başka yerde anlattığımız zaman ‘biz hiç öyle bilmiyoruz, tanımıyoruz” diyorlar. Diyarbakır zaman zaman bazı olumsuzluklara gündeme geliyor. Ama Diyarbakır’da sanat da var. Biz sanatla üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Sanatın her dalıyla, sporun her dalıyla insanlar buluştuğu zaman daha iyi bir şekilde sorunların çözüleceğine inanıyorum. Burası özel bir bölge. Batıda tiyatro yapmak kolay. Önemli olan burada bir şeyler yapmak. Teknik anlamda zorluklar var. İstanbul’da, Ankara veya İzmir’deki herhangi bir sanatçıyla Diyarbakır’daki bir sanatçının durumu farklı. Çünkü diğer yerlerde sanatçılar kendilerine alternatifler bulabiliyorlar. Mesleki açıdan kendimizi geliştirmek için biraz uzağız. Örneğin Van DT, şu an çadırda tiyatro yapıyor. Ama Devlet Tiyatroları her il ve ilçede seyirciyle buluşuyor, buluşmaya da devam edecek.”

Festival programı

Yarın Orhan Asena’nın yazdığı Ankara DT’nin “Hürrem Sultan” oyunuyla başlayacak festivalde, Ankara DT “Keloğlan” adlı oyunuyla ikinci kez tiyatroseverleri selamlarken, Van DT 5-6 Kasım’da, “Mem ile Zin”, İstanbul DT, 8,9,10 Kasım’da “Ay Ecesi”, Sivas DT, 12,13 Kasım’da “İstanbul Efendisi”, Bursa DT de 14,15 ve 16 Kasım’da “Kuzguncuklu Fazilet” oyunlarıyla konuk olacak.

Yetkin Dikinciler, Bülent Emin Yarar ve Engin Altan Düzyatan’ın da söyleşileriyle renk katacağı festival, Ankara Opera Balesi, Turgut Özakman’ın yazdığı, koreografi ve rejisi İhsan Bengier’e ait “Töre’ adlı bale gösterisiyle sona erecek.

 

Kaynak : [-]

Dünyanın en önemli Tiyatro Festivallerinden Avignon 66, babası Vilar 100 yaşında

Bugün başlayacak Avignon Tiyatro Festivali bu yıl 66.yaşına basarken aynı zamanda kurucusu Jean Vilar’ın da 100. Yaşını kutlayacak.

Avignon: Fransa’nın Provence-Alpes-Côte d’Azur bölgesinde Vaucluse departmaninda, Rhône Nehri’nin kıyısında bulunan şehir

 Dünyanın en saygın ve büyük tiyatro festivallerinden 7-28 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecekAvignon Tiyatro Festivali 66. yaşında şenliğin kurucusu tiyatro yönetmen ve oyuncusu Jean Vilar’ın (1912-1971) Yüzüncü yaşını da anacak. 2004 yılında başlayan ortak yönetici (*) uygulamasının bu seneki kişiliği İngiliz rejisör, tiyatro ve sinema oyuncusu Simon McBurney(1957 – Cambridge). Fransız ve dünya tiyatrosunun önemli kişiliklerinden Vilar’ın (özellikle de direnişçi şair René Char 1907-1988) bir avuç arkadaşıyla 1947 yılında başlattığı sanat ve

sanatçıyla seyirciyi yakınlaştırmak, sanatların anası tiyatroyu yalnızca ayrıcalıklı bir azınlığın eğlence aracı olmaktan çıkartıp kitlelerle buluşturmak girişimi sağlam adımlarla yürüyüşünü sürüdürüyor. Bu amaç zaman zaman dans, sirk gibi farklı alanlara açılan festivale yelpazesini genişleterek deneysel, öncü ve ilerici nitelikteki eserler ve yorumlar kazandırma olanağını da sağladı. Sergi, konferans, film gibi faaliyetlerle hatırlanan Vilar’a en büyük saygı ve katkı İngiliz yönetmen McBurney’in festivale daha ziyade metinsel yani tiyatro eserler seçmesiyle geldi. AyrıcaKompleXKapharnaüM isimli bir kolektif Jean Vilar’a özel, çok yönlü bir “Kamu Meydanı” başlıklı ‘olay’ bir gösteri sunacak.

“In” Tiyatro zengini
Resmi, “In” programında yer alan 53 eser 330 sefer sahnelenecek. Festival 7 Temmuz akşamı, her zaman olduğu gibi Avignon Papalar Sarayı Şeref Avlusu’nda Simon McBurney’in topluluğu “Complicite”nin yorumladığı

Kerem Gelebek

tanınmış Rus yazar Mihail Bulgakov’un (1891-1940) “Usta ve Margarita” klasiğiyle açılacak. McBurney’in sürprizleri arasında dünyaca ünlü edip, kültür ve eylem adamı John Berger de var. Berger Juliette Binoche ve McBurney eşliğinde “A’dan X’e” ve eşi Katya Berger eşliğinde de “Uyuyor musun?” başlıklı metin ve mektuplarını okuyacak. Arthur Nauzyciel Çehov, Stéphane Braunschweig Pirandello, Katie Mitchel Sebald, Thomas Ostermeier İbsen gibi klasik oyun ve metinlerin özgün yorumlarıyla has tiyatroseverleri sevindirirken Christophe Martaler, Sophie Call, Suzanne Andrade-Paul Barritt, Fanny Bouyagui, Nicolas Stemann, Christophe Honoré, Steven Cohen, Romeo Castelluccitiyatronun sınırlarını zorlayan yaratılarıyla Avignon’un değişik işlev misyonlarını da yerine getirmiş olacaklar. Sidi Larbi Cherkaoui, Olivier Dubois, Josej Nadj, Nacera Belaza gibi koreograf ve dansçılar şenliğin yöneticileri Hortense Archambaultve Vincent Baudriller’in fetiş tercihi dansın da ihmal edilmediğini kanıtlıyacaklar. Festivalde nadir rastlanan bir sürpriz gösteri de koreografisini Christian Rizzo’nun yaptığı orijinal başlığıyla “Sakınan Göze Çöp Batar” şeklinde programa giren Türk dançıKerem Gelebek’in tek başına yorumladığı bir göç ve sürgün şiirsel baleyle yaşanacak.

“In” programını geçen yıl yüzde 94 doluluk oranıyla 130 bin biletli seyirci izlemişti.

OFF yine yüklü
Bir de bu işin “Off”u var. “Off” demek resmi “In” gösterilerinin dışında kalan her türlü programlı gösteriler demek. Piyesler, okumalar, sokak gösterileri; kukla, dans, müzik, sirk… “Off”da öngörülen 1161 gösteri her yaştan, her çağdan, her soydan ve boydan ilgili ilgisiz seyirciye, Avignon ziyaretçilerine hitap ediyor. 114’ü Fransa dışında, 25 ayrı ülkeden toplam 975 topluluk, yaklaşık 6000 oyuncu-sanatçı 104 ayrı mekânda bu benzersiz kenti muhteşem ve dev bir sahneye çeviriyor. “Off”un Off’larını katarsak Avignon neredeyse her biri 24 saat süren 22 gün süresince tiyatroyu taçlandırıyor, dünyayı şenlendiriyor. Geçen yıl 1,3

 

Festivalin daha önceki yıllarda ağırladığı ortak festival yöneticileri şöyle: milyon kişinin izlediği “Off” programı bu yıl 1,4 milyon seyirci bekliyor.
…………………………………………………………………..

Thomas Ostermeier (2004), Jan Fabre (2005), Josef Nadj (2006), Frédéric Fisbach (2007),Valérie Dréville ve Romeo Castellucci (2008), Wajdi Mouawad (2009), Olivier Cadiot veChristoph Marthaler (2010) ve Boris Charmatz (2011)

 

Kaynak : [-]

8 . Akbank Kısa Film Festivali

Akbank 8. Kısa Film Festivali başlıyor!

20 ülkeden 110 film, 40 seans, 11 söyleşi ve atölye çalışması, sinemadünyasından 21 konuğun yer aldığı festival, 19-29 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Festivale 557 film başvurdu Akbank 8. Kısa Film Festivali, 19-29 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Akbank Sanat’tan yapılan açıklamaya göre, 20 ülkeden 110 film, 40 seans, 11 söyleşi ve atölye çalışması, sinema dünyasından 21 konuğun yer aldığı Akbank 8. Kısa Film Festivali, 10 gün boyunca ücretsiz takip edilebilecek.

Festivalin “Uluslararası Bölüm”ünde bu yıl, Türkiye, AlmanyaABDİspanyaFransa, Belçika,Brezilya, Polonya, Finlandiya, Küba, Polonya, Kolombiya, Arjantin, Avustralya, Norveç, Macaristan, İtalyaİsrail, Güney Kore ve Kanada’dan gelen kısa filmlerin yanı sıra, Cannes, Clermont-Ferrand, Rotterdam, Milano, Berlin, Sydney gibi dünyanın saygın film festivallerinde gösterilen ve ödül alan kısa filmler de sinemaseverlerle buluşacak.

Festivalin “Kısadan Uzuna” bölümü, bu yıl yönetmen Ümit Ünal’ı konuk edecek. Uzun metraj filmlerinden sonra kısa filmler çeken ve kısa filme olan ilgisi ile tanınan Ümit Ünal’ın baştan sona dijital olarak çekilen ilk Türk filmi olan “9” ve kısa filmleri festival kapsamında seyircilerle buluşacak. Ünal Ayrıca “Kısadan Uzuna” başlıklı söyleşide sinema serüvenini kısa filmcilerle paylaşacak.

Can Dündar’a ayrılan “Belgesel Sinema” bölümünde, yönetmen Dündar’ın “Yılmaz Güney”, “Aşk Bu mu” ve “Tan Baskını” isimli belgeselleri gösterilecek. Ayrıca Can Dündar, “Belgesel Sinema” başlıklı söyleşide deneyimlerini paylaşmak üzere festival izleyicileriyle bir araya gelecek.

“Deneyimler” bölümünün konuğu olan Almanyalı görüntü yönetmeni Sebastian Wiegartner, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaptığı “Shooting with HD-DSLR” atölyesi ile festivale derinlik katacak. Sebastian Wiegartner, festivaldeki söyleşisinde, HD-DSLR kameralarla çekim yapmanın inceliklerini ve dijital sinemada görüntü estetiği konularını anlatacak.

“Canlandırma Kısalar” bölümünde, Türkiye’den ve dünyadan 19 canlandırma kısa film örneğine yer verilecek.

Bu yıl belgesellerden oluşan “Özel Gösterim” bölümünde ise Rüya Arzu Köksal’ın “Bir Avuç Cesur İnsan”,Aysim Türkmen’in “Galata Kulesi Sokak No:23”, Mehmet Özgür Candan’ın “Geçmiş Mazi Olmadı” ve Selim Evci’nin “Kırmızıyı Arayan Adam” adlı filmleri izleyicilerle paylaşılacak.

Söyleşiler

Festival, söyleşileri ile de sinema dünyasının ünlü isimlerini sanatseverlerle bir araya getirecek. Yönetmen Aysim Türkmen, Erol Mintaş, Umut ral ve Emre Akay “Kısa Filmde Söz Yönetmenlerin”, Cahit Berkay, Selim Demirdelen ve Murat Ertel “Sinemada Müzik”, avukat Erdem Türkekul, BİROY Başkanı Atilla Engin ve SENDER Başkanı Nilgün Öneş “Telif Hakları”, Laçin Ceylan, Akasya Asıltürkmen, Türkü Turan ve Melih Selçuk “Oyuncu Gözüyle Kısa Film” başlıklı söyleşide sinemaseverlerle buluşacak.

Festival boyunca Akbank Sanat’ta “Işıl Özgentürk ile Senaryo”, “Derya Alabora ile Oyunculuk”, “Bora Gökşingöl ile Kurgu”, “Mehmet Aksın ile Görüntü Yönetmenliği” ve “Sebastian Wiegartner ile Shooting with HD-DSLR” atölye çalışmaları gerçekleştirilecek.

Akbank 8. Kısa Film Festivali jürisi, her yıl olduğu gibi bu yılda üç farklı kategoriden oluştu. Festivalin, 372 filmin başvurduğu yarışmalı bölümü “Festival Kısaları”nı oluşturan ön eleme jüri kurulunda, belgesel yönetmeni Emel Çelebi, kurgucu Bora Gökşingöl ve yönetmen Selim Evci yer aldı.

Festivalin “En İyi Kurmaca Film”ini belirleyecek kurmaca kategorisi jüri kurulu, yapımcı Zeynep Özbatur, oyuncu Uğur Polat, sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan, yönetmen Seren Yüce ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı’dan oluştu.

“En İyi Belgesel Film”i belirleyecek belgesel kategorisi jüri kurulunda ise yazar Yekta Kopan, belgesel yönetmeni Ethem Özgüven ve Aysim Türkmen, gazeteci ve sinema yazarı Burçak Evren, Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı yer aldı.

“En İyi Kurmaca Film” ve “En İyi Belgesel Film” yönetmenleri Akbank Sanat tarafından 8 bin lira ile ödüllendirilecek.