Şunun için etiket arşivi: vizyon

Türkiye sinemasındaki erkek egemen bakışa ve cinsiyetçiliğe tepki olarak verilen Altın Bamya Ödülleri dağıtıldı.

altın bamya ödülü

Altın Bamya Film Ödülü, Osman Sınav’ın yönettiği Aşk Kırmızı filminin oldu. Jüri filmin Zeynep karakterini de Kadın Karakter dalında ödüllendirdi.

Erkekler adlı film isminin yarattığı beklentiyi boşa çıkarmadı, hem Adam ve Nazım karakterleriyle erkek karakter hem de homofobi dalında ödüle layık görüldü. Üstüne bir de senaryo ödülünü aldı.

İzleyici Bamyası’nı ise Celal ile Ceren filmi kazandı.

Jüri özel ödülü de dört filme birden verildi. Kedi Özledi, Düğün Dernek (Tek taşlı Bamya), Sabit Kanca (Eşekarısı Bamyası), Testesteron (Hormonlu Bamya).

Dün akşam İsveç’in İstanbul Başkonsololuğu’nda düzenlenen ödül törenine, Altın Bamya Akademisi üyeleri, Filmmor Kadın Filmleri Festivali konukları ve sinema sektörü katıldı. Bütün adayların davet edildiği törene ise her zamanki gibi aday filmlerin temsilcilerinden katılan olmadı.

Tören, “ödül alanların bundan sonraki ödül törenlerine sadece izleyici olarak çağırıldığı, hatta ödül verecek aday bulunamadığı yıllar dileğiyle” sona erdi.

6. Altın Bamya Ödülleri sahipleri ve jürinin gerekçeleri şöyle:

Erkek Karakter ödülü Erkekler’e…

Erkeklerin filmlerde tüm anlam ve aksiyonun merkezi olma durumları, cinsiyetçiliğin en bariz yansımasıdır: Hikâyelerin odağında erkekler ve onların güçleri, özellikle de kadınları (kadın karakterleri) olumsuzlama, nesneleştirme üzerinden kurulmaktadır.

Erkek karakteri canlandıran oyuncunun yorumu göz önüne alınmadan, erkek karakterin mutlaklaştırıp onayladığı “erkek” rol ve modelleri ve bunlarla özdeşleşildiği takdirde yaratacakları çok riskli anlamlar ve sonuçlar göz önüne alınmaktadır.

Bu kategorideki üç aday: -Aşk Kırmızı (Ferhat) -Celal ile Ceren (Celal ve arkadaşları) -Erkekler (Adem ve Nazım) arasında, jüri oylamasında en çok oyu alarak diğer adayları geride bırakan Erkekler (Adem ve Nazım) 6. Altın Bamya Erkek Karakter Ödülü’nün sahibi oldu.

Kadın Karakter Ödülü Aşk Kırmızı’ya…

Aşk-Kırmızı

Kadın gerçek bir karakter olarak ele alınıp işlenmedikçe hep erkek egemen bakışla resmedildikçe ve “tekinsiz, güvenilmez, şeytani, kötülüklerin anası, iyi kadın-kötü kadın, fedakâr anne, seyirlik, zayıf… vb.” yanlış, eksik, özensiz ve zararlı temsilleri sürdükçe, kadınların bir bütün olarak beyaz perdeye yansıması mümkün olmamaktadır.

Bu kategori değerlendirilirken, kadın karakteri canlandıran oyuncunun yorumu göz önüne alınmadan, kadın karakterin ürettiği anlamlar, dolaşıma soktuğu okumalar, cinsiyetçi tutum, rol ve kalıpları ne derecede pekiştirip onayladığı göz önüne alınmaktadır.

Bu kategorideki üç aday: -Aşk Kırmızı (Zeynep) -Celal ile Ceren (Ceren ve arkadaşları) -Senin Hikayen (Meral ve Esra) arasında, jüri oylamasında en çok oyu alarak diğer adayları geride bırakan Aşk Kırmızı (Zeynep) 6. Altın Bamya Kadın Karakter Ödülü’nün sahibi oldu.

Senaryo Ödülü Erkekler’e…

Senaryo, sinemasal tüm öğeleri soyutlandığında ve sadece filme çekilmiş senaryo olarak okunduğunda bile cinsiyetçi izler taşıması, kadın ve erkek karakterlere adil ve eşitlikçi yaklaşmaması, bu tutumun diyaloglardan, karakterlere kadar her sahnesine sinmiş olması ve içerdiği cinsiyetçi unsurlar göz önüne alınarak değerlendirilmektedir.

Bu kategorideki üç aday: -Aşk Kırmızı -Celal ile Ceren -Erkekler arasında, jüri oylamasında en çok oyu alarak diğer adayları geride bırakan Erkekler 6. Altın Bamya Senaryo Ödülü’nün sahibi oldu.

Film Ödülü Aşk Kırmızı’ya…

Film, ışıktan kadraja, kadın ve erkek karakterlerden yönetmenin yorumuna kadar tüm unsurlar, çelişki içermeyen cinsiyetçi “bütün” göz önüne alınarak değerlendirilmektedir.

Bu kategorideki üç aday: -Aşk Kırmızı -Celal ile Ceren -Erkekler arasında, jüri oylamasında en çok oyu alarak diğer adayları geride bırakan Aşk Kırmızı 6. Altın Bamya Film Ödülü’nün sahibi oldu.

İzleyici Bamyası: Celal ile Ceren’e…

İzleyici Bamyası Ödülü, Altın Bamya web sitesinde yer alan 2013 yılında vizyona giren tüm filmler arasında yapılan online oylama sonucunda en çok oyu alan film Celal ile Ceren oldu.

Altın Bamya nedir?

Bu yıl altıncısı verilen Altın Bamya Ödülleri, Türkiye sinemasında kadınlarla ilgili yanlış mitlerin, algıların, cinsiyetçi bakışın sinemada yeniden üretilip temsil edilmesine ve bu ayrımcılığın normal kılınmasına, kadınlara dair alanların daraltılmasına bir eleştiri, bir karşı duruş, bir söz söyleme isteğiyle ortaya çıktı.

Kaynak :[-]

Cannes ve Venedik gibi sinema dünyasının nabzını belirleyen ve o yüzden dünyanın en önemli üç film festivalinden bir olarak nitelenen Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yı sürpriz bir şekilde Çin Halk Cumhuriyeti’nden ‘Bai Ri Yan Huo’ adlı film kazandı.

altın ayı-berlin-2014

Yönetmen; Diao Yinan-Eniyi erkek oyuncu dalında gümüş ayı alan; Fan Liao

Diao Yinan’ın yönettiği ve klasik ‘film noir’ tarzı polisiye filmlere göndermeler yapan ‘Bai Ri Yan Huo’ 1999 yılında Çin’in kuzeyinde yaşanan bir dizi cinayetin eski bir polis tarafından çözülmesi olayını yaratıcı resimler ve sürükleyici bir senaryo ile anlatıyor.

altin-ayi6 Şubat’ta başlayan festivalin ana yarışmasındaki 20 film arasından sıyrılan ‘Bai Ri Yan Huo’nun başrolünde oynayan Liao Fan ise festivalin en iyi erkek oyuncusu seçilerek Gümüş Ayı’yı kazandı.

En iyi kadın oyuncu ödülü ise usta yönetmen Japon Yoji Yamada’nın ‘Chiisai Ouchi’ adlı filmde rol alan Haru Kuroki’ye gitti.

Festivalin en önemli ikinci ödülü Gümüş Ayı’yı festivalin açılış filmi de olan yönetmen Wes Anderson’un ‘Grand Budapest Hotel’ adlı filmi kazandı. Berlinale’nin baştan ön plana çıkan filmlerinden olan ‘Grand Budapest Hotel’, 2. Dünya Savaşı öncesinde ünlü bir Avrupa otelinin kapıcısı Gustave H ile zamanla onun en güvenilir arkadaşı haline gelen lobby-boy Zero Moustafa’nın hikayesini anlatıyor.

Eleştirmenler tarafından Altın Ayı için favori gösterilen Richard Linklater’in ‘Boyhood’u en iyi yönetmen ödülü ile Berlin’den ayrıldı. En son Before Midnight filmiyle izleyici karşısına çıkan Linklater’ın senaryosunu yazıp yönettiği film, Teksaslı bir ailenin ve çocuklarının 6 yaşından itibaren 12 yıl boyunca süren büyüme evresini, bu süreç boyunca yaşananları beyaz perdeye aktarıyor. 400 filmin seyirci ile buluştuğu festivalde İngiliz yönetmen Ken Loach tüm sanat yaşamı için Altın Ayı onur ödülünün sahibi oldu.

64. kez düzenlenen bu yılki Uluslararası Berlin Film Festivali programında Türkiye Sineması’ndan dört uzun, bir de kısa metrajlı film yer aldı. Türk Sineması’nın ilk eseri olarak kabul edilen ‘Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı’ adlı belgeselin çekilişinin 100. yıldönümünde festivalde yer alan Türk filmleri büyük beğeni topladı.

Festivalin ‘forum’ bölümünde, yönetmenliğini Melisa Önel’in yaptığı ve Mira Furlan, Timuçin Esen ile Ahmet Rıfat Şungar’ın rol aldığı ‘Kumun Tadı’ adlı yapım seyirciyle buluştu. Eleştirmenler tarafından çok olumlu tepkiler alan film Karadeniz’de bir sahil kasabasında insan kaçakçılığı yapan Hamit’in, botanik bilimcisi olan yabancı bir kadınla ilişkisi ve kasabada birkaç gün mahsur kalan kaçak göçmenlerle hayatlarının kesişmesinin hikayesini anlatıyor. Semih Kaplanoğlu’nun 2010 yılında Berlinale’yi kazanan ‘Bal’ filmini anımsatan sinema dili ve temposuyla dikkati çeken filmin yönetmeni beyazperdeye farklı anlatımları yansıtmayı amaçladığını belirtiyor.

Kumun Tadı’nın Türkiye’de ilkbahar aylarında vizyona girmesi planlanıyor.

Kutluğ Ataman / Kuzu Filmi

Kutluğ Ataman / Kuzu Filmi

Festivalin Panorama bölümünde ise Kutluğ Ataman’ın Almanya ve Türkiye yapımı ‘Kuzu’ filmi büyük ilgi gördü. Prestijli ‘Cicae Art Cinema Award’ ödülünü kazanan filmde başrolleri paylaşan Nesrin Cavadzade, Cahit Gök ile Erzincanlı küçük oyuncular Mert Taştan ve Sıla Lara Cantürk, Berlinale’deki prömiyerde büyük alkış aldı. Kutluğ Ataman’ın Erzincan’da doğduğu köyde çektiği film, babası İsmail’in sünnet düğününün masraflarını karşılayacak parası olmaması nedeniyle korkular geçiren Mert’in bakış açısından Anadolu’nun birçok yerinde devam eden toplumsal baskılara, gelenek ve törelere eleştirisel bir bakış getiriyor.

Son yıllarda özellikle video enstalasyon alanındaki çalışmaları ile dünya çapında tanınan bir sanatçı olan Ataman bu kez sinemaya yönelmesini beyaz perdenin doğrudan duygulara hitap eden özelliği ile gerekçelendiriyor. ‘Kuzu’ filminin Türkiye’deki ilk gösteriminin Adana Altın Koza Film Festivali’nde yapılması hedefleniyor.

Öte yandan Berlinale’de ‘Generation 14plus’ bölümünde Türkiye, Almanya, Hollanda ve Yunanistan ortak yapımı olan, Zeynep Dadak ile Merve Kayan’ın ‘Mavi Dalga’, ‘Generation Kplus’ bölümünde Türkiye, Almanya ve Fransa yapımı Hüseyin Karabey’in Kürtçe çektiği ‘Were Denge Min’, kısa metrajlı filmler arasında da Hasan Serin’in ‘Ağrı ve Dağ’ filmi de gösterime girdi.

 

Kaynak : [-]

Bebeğiniz var ama ağlamasında veya karnının acıkmasınından ya da mama istemesi ve oynamak istemesi durumunda ne yapacağınızı bilemediğiniz için Sinemaya mı gidemiyorsunuz?

Artık bu konuda “Çare Drogba” değil.

Dikkat sinemada bebek var!  Bağımsız sinema platformu ‘Başka Sinema’ anne ve bebeklerinin birlikte film izleyebileceği seanslar tasarladı.

Sinebebe-Film

Bağımsız sinema platformu ‘Başka Sinema’ anne ve bebeklerinin birlikte gidebileceği seanslar tasarladı. ‘Annelerin bebekleriyle gidebildikleri sinema salonu’ fikrinden yola çıkılarak anne-çocuk-sinematasarlanan seanslarda bebekli anneler vizyona yeni giren filmleri takip edebilecek.

‘Sinebebe’ seansları kapsamında sinema salonunda ışık ve ses tasarımaları bebeklerin ihtiyaçlarına göre ayarlanacak. Anneler 12 aylığa kadar olan bebekleri ile sinema salonuna gelebilecek.

Sinema salonunda bebek arabalarının, bebek ağlamasının, bebeklerin uyumasının, beslenmesinin, hatta oyuncakları ile oynamasının tamamen serbest olacağı gösterimlerin ilki, 25 Mart Salı günü, Beyoğlu Beyoğlu ve Kadıköy Rexx sinemalarında gerçekleştirilecek.

Detaylar için : www.baskasinema.com