canakkale-1915-2

106 yıllık destan; 18 Mart Çanakkale Zaferi

Bugün 18 Mart. Çanakkale Şehitlerini anma günü… Biliyoruz ki ülkemizin tarihinde pek çok önemli ve destansı gün var. Fakat başlı başına bir savaşta 500.000 insanın öldüğü, ve imparatorluğun galip geldiği tek cephedir. Ve elbette Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiyeyi kurma yolunda liderliğinin onaylanması ve simgeleşmesine yol açan Anadolu’nun fedakar insanlarının canını dişine takarak ülkesini savunduğu kahramanlık destanıdır. 106 yıl önce bugün ülkesi için kendini feda eden büyük insanlarımızı sevgi ve saygı ile anıyoruz.

Her ne kadar biliyorsak da”  Nedir bu Çanakkale Savaşı?” sorusunun cevabını aşağıda bulabilirsiniz.

Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti konumundaki İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zaptetmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

Osmanlı İmparatorluğu, Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914’ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya’nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz’de İngiliz donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul’a gelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması’na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz’e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmiştir.

Birleşik Krallık Donanma Bakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı’nın donanmayla geçilerek İstanbul’un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith’e vermiştir. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz’a geniş çaplı ilk saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vaz geçilmek zorunda kalındı.

Deniz harekatıyla İstanbul’a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı’ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası’nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu’nun kuzeyinde Suvla Koyu’na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos’ta Kurmay Albay Mustafa Kemal’in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.

Harekat öncesi

I. Dünya Savaşı:

Sanayi Devrimi’nden itibaren giderek büyüyen üretim bir yandan hammadde gereksinimini sürekli artırırken diğer yandan yeni pazarları gerektiriyordu. Diğer yandan giderek büyüyen sermaye birikimi, yeni yatırım alanları bulmaya yöneliyordu.[10] Avrupa’nın büyük devletleri 19. yüzyıl boyunca farklı hızlarda gelişmişlerdi ve gelişmelerini sürdürebilmek için etki alanlarını genişletmek için sıkı bir rekabet içindeydiler. İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Çarlık Rusyası farklı ilgi alanlarına sahip olsalar da bu alanlar çok yerde iç içe girmektedir. Sonuçta bu rekabet, 20. yüzyılın başlarında bir savaşı kaçınılmaz olarak gündeme getirmişti.[11] Bu ülkeler arasında süreç içinde oluşan ittifaklar da olası savaşın Avrupa çapında bir savaş olmasına yol açacaktır. Bu dönemde netleşen bu itifaklar, İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası’nın oluşturduğu İtilaf Devletleri ile Almanya, Avusturya Macaristan İmparatorluğu ve İtalya’nın oluşturduğu İttifak Devletleri bloklarıdır.[11] Bu şekilde bir bloklaşma 1882 yılında Almanya, Avusturya Macaristan İmparatorluğu ve İtalya arasındaki bir ittifakla, bir bloğu oluşturmuştu. Kısa süre sonra 1894 yılında Fransa – Rusya, 1904 yılında İngiltere – Fransa, 1907 yılında da İngiltere – Rusya arasında antlaşmalar yapılarak diğer blok şekillenmiştir.[12] İngiltere ve Fransa arasındaki 1904 yılı antlaşması ilginçtir. İngiltere, Fransa’nın “Kuzey Afrika’nın en iyi parçalarını” almasına göz yumuyordu, Fransa ise Mısır’daki İngiliz varlığına karışmayacaktı.[13] İngiltere ile 1907 yılında Çarlık Rusyası arasındaki antlaşma da 1904 antlaşmasına benzer biçimde, esas olarak tarafların Avrupa dışı ilgi alanlarını düzenliyordu. İran, Afganistan, Çin ve Tibet’teki iki ülkenin çıkarları arasındaki çekişmelere çözüm getiriyordu.[14] Tüm bunların ortaya koyduğu haliyle Avrupa’daki bu bloklaşmalar, esas olarak Avrupa dışı paylaşımı konu almaktaydı. Dolayısıyla bu bloklaşmanın sonunda ortaya çıkacak olan Avrupa çapındaki topyekün savaş, esas itibariyle Avrupalı büyük güçlerin, Avrupa dışını yeniden paylaşımı mücadelesi olarak görülmektedir.

I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Balkanlar da iki kampa ayrılmıştı. Bir bakıma İtilaf Devletleri’nin himayesinden olan Yunanistan, Romanya ve Sırbistan bir tarafı oluştururken İttifak Devletleri’ne daha eğilimli görünen Bulgaristan diğer tarafı oluşturuyordu. Dolayısıyla bu bölgeyle ilgili hesaplarda Bulgaristan’ın durumu hesaba katılmak zorundaydı. Nitekim 1914 yılının Haziran ayında Bulgaristan yüklüce bir borç anlaşmasıyla de facto İttifak Devletleri safına kaymıştır.[15] Sonuç olarak özellikle Avrupalı büyük devletler arasıda oluşan bu bloklaşma, yerel bir çatışmanın bile Avrupa’nın en azından dört büyük devletinin işe karşımasını gerektirecekti.[16]

Sonuçta ortaya çıkan da bu oldu. Avusturya Macaristan İmparatorluğu veliatı Franz Ferdinand 28 Haziran 1914 günü bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürüldü.[17] Bunun üzerine Avusturya Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a 48 saat süreli bir ültimatom vermiştir. Sırbistan’ın tüm oyalama çabalarına karşın 28 Temmuz Belgrad’ı bombalamaya başlayarak bu ülkeye savaş ilan etti. Ardından Çarlık Rusyası genel seferberliğe gitti.[18] Ancak Almanya daha önce Rusya’nın seferberlik ilanını, savaş ilanı olarak kabul edeceğini tüm devletler nezdinde deklare etmiştir.[19] Bunun üzerine 1 Ağustosta Rusya’ya, 3 Ağustosta da Fransa’ya savaş ilan etti.[18] Bu savaş ilanlarının ardından İtalya tarafsızlığını ilan ederek Almanya – Avusturya bloğundan ayrılmış, bir yıl sonra yeniden katılmıştır.

Almanya, geçmişten beri, daha net olarak Bismarck’tan beri iki cepheli bir savaştan kaçınmaktaydı ancak bu değişmez kaderi gibi görünüyordu. Doğuda Çarlık Rusyası, batıda ise Fransa gibi iki güçlü devlet vardı. Alman İmparatorluğu’nun 1891 – 1905 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığını üstlenen Schlieffen, bu tehlikeli durum için bir plan geliştirmişti ve doğal olarak Schlieffen Planı olarak biliniyordu. Bu plan, Rusya’nın seferberliğini bir ay içinde tamamlayabileceği hesabına dayanmaktadır. Almanya, tüm gücüyle batıya saldırarak kesin sonuç elde edecek ve bunun üzerine seferberliğini anca tamamlamış olan Rusya’ya saldıracaktı. Böylelikle iki cephede savaşma durumunda düşmekten kaçınacaktı.[19] Almanya bu stratejiyi uygulamak için 3 Ağustosta Fransa’ya savaş ilan eder etmez hiç vakit kaybetmeden, bu ülkeye Belçika üzerinden saldırı hazırlığına girişmiştir. Belçika’dan geçiş için izin istendiyse de olumlu yanıt alınmadı ve bunun üzerine Alman orduları 4 Ağustosta Belçika’ya saldırdı.[20] Ancak kısa süre içinde bu stratejinin uygulaması başarısız oldu ve Alman Orduları Marne’de Fransız – İngiliz savunmasını aşamadı ve 12 Eylülde Marne hattında durduruldular. Artık Schlieffen Planı işlemeyecekti[21] Bu durumda Almanya yine iki cepheli savaşla karşı karşıyaydı. Doğuda Rusya ile, batıda da İngiliz ve Fransız kuvvetleriyle çarpışmak durumundaydı. Ancak iki cephede de güçlü olamazdı, bir tarafa öncelik vermeliydi. Güçlü olmayı seçtiği cephe Batı Cephesi’ydi, doğuda zayıf kuvvetlerle oyalama muharebesi verecek, diğer deyişle savunmada kalacak, kuvvetlerinin büyük kısmını Batı’da kullanarak burada kesin sonuç elde ettikten sonra esas kuvvetlerini Rusya Cephesi’ne aktaracaktı.[22]

Avrupa içlerindeki bu gelişmeler, İngiltere ve Fransa’yı müttefikleri Rusya’yı desteklemek zorunda bırakmıştı.[23] Zaten Rusya, Almanya üzerinde yeterince güçlü bir baskı yapamamaktaydı. Kısıtlı endüstriyel kapasitesi dolayısıyla İngiliz ve Fransız desteğine gerek duyuyordu.[23][24] Ancak Almanya’yı yenilgiye uğratabilmek için Rusya’nın muazzam insan kaynaklarından yararlanmak gerekiyordu. Bunun için de Rusya mühimmat, silah ve mali olarak desteklenmeliydi. Özellikle mühimmat yönünden bu zorunluydu. Çünkü Rus ordusu mühimmat stoklarını büyük ölçüde tüketmiş durumdadır. Bu durumda ondan taarruzi bir hareket beklenemezdi.[25] Fransa ve İngiltere’nin bu desteği sağlaması için olası dört yol vardır. Kuzey ulaşım hatlarından ikisi olanaksızdır. Kuzey Buz Denizi, yılın çok büyük bölümünde donmuş olduğundan deniz ulaşımına olanak vermemektedir, Baltık Denizi ise Alman Donanması’nın denetimindedir.[26] Orta ulaşım yolu olan Avrupa karayolu ise Alman denetimindedir. Olası dördüncü yol ise Osmanlı İmparatorluğu’nun denetiminde bulunan Çanakkale ve İstanbul boğazlarının oluşturduğu denizyoludur. Sonuçta Rusya ile müttefiklerinin irtibatı kesilmiştir. Sadece Rusya’ya yardım konusu değil, Rus buğdayının ve petrolünün Avrupa’ya getirilmesi de artık olanaksızdır.[27] Sonuç olarak Rusya ile tek bağlantı boğazlardır.[25] İtilaf Devletleri’nin İngiltere / Fransa ve Rusya olarak doğu – batı parçaları arasındaki tek ulaşım hattı boğazlardı. Üstelik Rus savaş sanayi, savaş sırasındaki mühimmat sarfiyatını karşılayacak kapasitede değildi ve mühimmat açığı her geçen gün büyümekteydi.[28]

Osmanlı İmparatorluğu’nun ittifak arayışı

Osmanlı İmparatorluğu, 20. Yüzyıl’ın başlarında neredeyse 200 yıldır Gerileme Dönemi’ndeydi.[29] Bu süre boyunca uğranılan askeri yenilgilere 1912-13 yıllarında yaşanan Balkan Savaşı eklenmiş, Balkanlar’daki toprakların bütün bütün elden çıkmış olmasının ötesinde en iyi eğitimli ve en iyi techiz edilmiş ordular bu savaşta kaybedilmişti. Dahası büyük müktarda silah ve mühimmat da terk edilmişti.[30]

Avrupa devletleri I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun tarafsız kalacağını varsayıyorlardı.[31] Nitekim Osmanlı İmparatorluğu savaşın ilk aylarında “savaş dışı” durum ilan etmiştir. Bu durum İtilaf Devletleri arasında olumlu karşılanmıştır. Bu sayede Boğazlar ticari deniz trafiğine açık kalacaktır.[32]Osmanlı İmparatorluğu açısından da I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde en doğru pollitika tarafsız kalmak gibi görünüyordu. Ancak “bu yeterli bir çözüm müydü? Bir de mümkün müydü?”.[33] Avrupalı devletlerin Osmanlı toprakları üzerindeki niyetleri biliniyordu. Rusya, yüzyıllardır sıcak denizlere çıkabilmek için Boğazlar’ı istiyordu. İngiltere, Hindistan yolunun güvenliği için Filistin’i, petrolü için de Irak’ı istiyordu. Fransa, Lübnan, Suriye ve Kilikya’yı, İtalya ise Antalya’yı istemektedir.[34] Bunları bilen Osmanlı yöneticileri, söz konusu devletlerin bu emellerine ulaşmak için, savaş sırasında ya da savaştan hemen sonra Osmanlıyı rahat bırakmayacaklarını rahatlıkla seziyorlardı.[35] Gerçekten de Avrupa’nın büyük devletleri arasındaki gerginliklerin bir Avrupa savaşına varmasının nedenlerinden biri de Osmanlı toprakları üzerindeki emelleriydi ve İmparatorluğun parçalanması sorunuydu. Diğer değişle her devlet, kendi ilgi alanının rakiplerinden önce kontrol altına almak istiyordu.[36]

Fakat Osmanlı İmparatorluğu için en vahim tehlike Rusya’nın durumuydu. Çarlık, Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa katılması durumunda, savaş sonrasında istanbul’u terk etmek zorunda kalacaklarını hesaplıyor, şimdiden durumu sağlama bağlamayı gerekli görüyordu. Bunun için dönemin Dış İşleri Bakanı Sergey Sazonov, 1914 yılı ilkbaharında İngiliz ve Fransız hükümetleriyle görüşmeler yaptı. İngiliz Hükümeti’nin yanıtı oldukça açıktır.[31]

« Eğer savaş zaferle bitecek olursa İngiltere, kendilerinin Osmanlı İmparatorluğu arazisine ya da başka yerlerdeki arazilere (özellikle İran) yapacakları taleplerinin olumlu karşılanması kaydı ile İstanbul ve Boğazlar hakkındaki Rus taleplerini tasvip edecektir. »

Fransa ise bir süre Rus talebine karşı tutum takınmıştır. Ancak Akdeniz’de Alman tehdidi ortaya çıktıktan sonra karşı çıkmaktan vazgeçmiştir.[37] Osmanlı topraklarının İtilaf Devletleri arasında gizli antlaşmalarla, savaşın sona ermesinden önce paylaşılmasının bir diğer örneğini Fransa vermiştir. Fransa’nın Suriye ve Adana bölgesini alması, İngiltere ve Rusya tarafıdan prensip olarak kabul edilmiştir. Daha sonraki görüşmelerde Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Batı Karadeniz Bölgesi’nin Rusya’ya bırakılmasında anlaşma sağlandı. Fransa’ya verilecek toprakların çerçevesi de genişletildi. Paylaşmanın bir diğer uzantısı İngiltere ile Haşimi Ailesi’nden Şerif Hüseyin arasında yapılan anlaşmadır.[38] İngiltere yönünden Şerif Hüseyin önemli bir kozdu, çünkü Peygamber ailesinden kabul ediliyordu.[38] Böylelikle Osmanlı Halifesi’nin İslam Dünyası üzerindeki otoritesini sarsacak güçte kabul ediliyordu.[38] Şerif Hüseyin de Arap Yarımadası’nı ve tüm Orta Doğu’yu içine alacak bir krallığı olsun istiyordu.[38] Görüşmeler sonunda Arap Yarımadası, Irak ve Suriye’yi kapsayan bir krallık kurması üzerinde 1916 yılı Ocak ayında anlaşma sağlanmıştır.[38] Ancak bu durum Fransa’yı harekete geçirdi. İngiltere ile Fransa arasıda 9-16 Mayıs 1916 tarihlerindeki bir dizi resmi mektuplaşmanın ardından Fransa’nın hakimiyet alanı yeniden belirlendi. Bu mutabakat, 29 Nisan 1916 tarihli Sykes-Picot Anlaşması ile resmileştirilmiştir.[38]

Diğer tarafta Osmanlı yöneticileri de Batılı devletlerin bu emellerini seziyor ve Rusya’nın en büyük tehlike olduğunu görüyorlardı. Bu durumda Osmanlı yöneticilerinin, imparatorluğun güvenliği için bir desteğe ihtiyaçları vardı.[35] En mantıklı görünen, hem savaşta Rusya’nın ittifakı içinde olmak, hem de aynı ittifak içinde yer almakla İngiltere ve Fransa’nın desteğini sağlamak gibi görünüyordu. Bu amaçla Maliye Bakanı Cavit Bey İngiliz makamlarıyla, Bahriye Nazırı Cemal Paşa ise Fransız makamlarıyla bir süredir temas halindedir. Ancak ne İngiliz tarafı ne de Fransız tarafı bu ittifak yaklaşmasına sıcak bakmadılar. Rusya’nın da bu işe kesin olarak karşı olmasının da bu durumda payı olduğu kabul edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun İngiltere ile ittifak girişimine olumlu yaklaşılmamasında, Jön Türk yönetiminin kısa sürede çökeceği yönündeki öngörü etkili olmuştur.[39] Jön Türkler yerine Alman yanlısı olmayan bir iktidarın Almanya’nın Ortadoğu’daki tehdidini ortadan kaldıracağı hesap edilmektedir.[40] Diğer yandan Almanya ve Avusturya Macaristan İmparatorluğu da savaş öncesinde Osmanlıyı ittifaka almaya yakın değillerdi.[35]

Osmanlı İmparatorluğu’nun dış politikası, İkinci Meşrutiyet’in ilk yılarından (1908) itibaren Almanya’dan yavaş yavaş uzaklaşırken İngiltere’ye yaklaşmıştır.[41] Hatta İngiltere ile bir ittifak kurulması yönünde İttihat Terakki Merkez Komitesi’nden Ahmet Rıza Bey ve Nazım Bey, 1908 yılı içinde İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey ile bir görüşme yapmışlardır. İzleyen yıllarda bir dizi olayın da etkisiyle, artık şekillenmeye başlayan İtilaf Devletleri’ne yakışlaşma sürmüştür.[42] İtilaf Devletleri’yle bir yakınlaşma arayışlarının bir başka örneği de 1914 Mayıs ayında Mehmet Talat Paşa’nın Kırım’da Çar II. Nikolay ve Dışişleri bakanı Sazanov’la görüşmesidir. Ancak Çarlık Rusyası, diğer müttefiklerinden ayrı bir antlaşmaya yanaşmamıştır. Diğer yandan Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın Fransa görüşmeleri de bir sonuç vermemiştir.[43]

Almanya ile ilişkiler ise Balkan Harbi sonrasında bir kesiti dönemi geçirmiştir. Balkan Harbi öncesinde bir dönem Osmanlı Ordusu Alman generali Von der Goltz düzenleme desteğini alıyordu. Ancak yenilgi sonrasında Alman desteğine güven hırpalandı ve Osmanlı Ordusu Kurmay Başkanlığı Yardımcısı görevinden ayrıldı. Bu ayrılmadan 1913 yılı Aralık ayına kadar geçen süre içinde İstanbul’da etkili olacak bir Alman politik – askeri varlığı olmamıştır. Bu ayda Liman von Sanders başkanlığında bir Alman subay grubu İstanbul’a gelmiştir. Bu grubun yetkileri oldukça geniştir. Liman von Sanders bu yetkilere dayanarak üç ay içinde Osmanlı Ordusu içinde büyük ölçüde hakim duruma gelmiştir.[44]

Ancak İttihat Terakki’nin 1913 yılı Ocak ayında iktidara gelmesiyle Osmanlı dış politikası yeniden Almanya’ya yakınlaşmaya başlamıştır.[41] Zaten İtilaf Devletleri’yle yapılan tüm ittifak görüşmeleri boşa çıkmıştır. Bu durumda Osmanlı İmparatorluğu’nun, eğer Avrupa Savaşı öncesinde bir ittifaka girmesine zorunluluk gözüyle bakılıyorsa, tek seçenek Almanya’dır.[43] Bir başka açıdan bakıldığında Enver Paşa’nın, Almanya’nın Avrupa’nın en güçlü askeri gücüne sahip olduğu ve bir Avrupa Savaşı’nda kesin olarak kazanan taraf olacağına güçlü bir inanç beslediği, genellikle kabul edilmektedir.[45][not 5] Fakat esas önemlisi 1890’lı yıllardan itibaren Osmanlı ekonomisinde Alman sermayesinin etkinliğinin artıyor olmasıdır.[46] Özellikle Bağdat Demiryolu inşaasının bir Alman firmasına ihale edilmesi, Osmanlı topraklarında Alman sermayesinin Yakındoğu’ya uzanan güçlü bir rekabet durumu yaratmıştır.[47] Bu arada Almanya’nın özellikle İstanbul’daki Türkçülük hareketini, Osmanlı’nın Rusya ile yakınlaşmasının önleyici bir manevra olarak desteklediği bilinmektedir.[46]

Devamı için Lütfen TIKLAYINIZ.

nöbetçi-kütüphane

Nöbetçi kütüphane hızla büyüyor

Adana’da evini kütüphaneye çevirerek okurlara açan ve sonra daha çok kişiye ulaşabilmek amacıyla “nöbetçi kütüphane” oluşturan Cemil Sobacı, 2 olan şube sayısını ilginin artması ve okurların da katkısıyla 3’e çıkarmaya planlıyor.

İnsanlarla etkileşimde olabileceği ve akşamları da hizmet veren kütüphane kurma kararı alan Sobacı, 2014 yılında evini bu amaçla kütüphane olarak okuyuculara açarak, hayalini uygulama fırsatı buldu.

İlginin artması üzerine Cemil Sobacı, “nöbetçi kütüphane” adını verdiği projesini ilk olarak Çukurova Üniversitesinin de desteğiyle 2014’ün sonunda üniversite yerleşkesindeki küçük bir mekanda hayata geçirdi.

Sobacı, nöbetçi kütüphaneye ilginin her geçen gün artmasıyla kütüphaneyi 2015 yılında kent merkezindeki Mahfezsığmaz Mahallesi’nde kiralanan mekana taşıdı.

Artan talebi karşılayabilmek için 2016 yılında Yenibaraj Mahallesi’nde yeni bir kütüphaneyi daha okurlarla buluşturan Cemil Sobacı, tek odalı olan “okur yuvası” adıyla anılacak, ziyaretçilerin kitap okuyup ders çalışabilecekleri farklı konseptteki 3’üncü kütüphaneyi de Kurtuluş Mahallesi’nde faaliyete geçirmek için kolları sıvadı.

Kütüphanelerinin sabah saat 10.00’da açılıp, gece saat 02.00’de kapandığını aktaran Sobacı, şöyle devam etti:

“Bu kütüphaneleri temelde, akşam gidip ders çalışıp kitap okunan bir yere olan ihtiyaçtan ziyade, dostça, arkadaşça, keyifle ve daha inovatif şeyler yapabilecek bir zemine taşımaya çalıştım. Biz, ‘Şehirdeki diğer kütüphaneler kapalıyken açık olan kütüphane’ sloganıyla kendimizi duyurmuştuk. Burasının çok talep görmesinin sebebi, izin günlerinde, resmi tatil ve bayramlarda da açık olmasındandır. İnsanlar o günlerde de kütüphaneye gidip vakit geçirmek istiyorlar.”

festıval

Ulusal Yarışma seçkisiyle göz dolduruyor

Bu yıl 25’inci kez düzenlenecek olan Adana Uluslararası Film Festivali’nin programı basın toplantısı düzenlenerek açıklandı. 15 filmin Altın Koza için yarışacağı Ulusal Yarışma seçkisi niceliksel anlamda son yılların en yüksek katılımına sahne olacak.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün yanı sıra Festival Danışma Komitesi’nden Gülsen Tuncer, Festival Koordinatörü İsmail Sarıkaya ve Ulusal Yarışma Jürisi üyelerinin bir bölümünün de hazır bulunduğu toplantıda festivalin bölümleri ve yarışacak filmler açıklandı.

Adana Uluslararası Film Festivali’nde bu yıl; Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Uluslararası Kısa Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması ve Adana Kısa Film  Yarışması bölümleri yer alıyor.

Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülü usta sinemacı Şerif Gören’e verilmesi planlanıyor. Onur Ödülleri ise Cüneyt Arkın, Muhterem Nur, Ahmet Mekin ve Süleyman Turan’a takdim edilecek. Ödüller 24 Eylül akşamı Oktay Kaynarca ve Nefise Karatay’ın sunacağı törende sahiplerine teslim edilecek.

Ulusal Uzun Metraj Film  Yarışması Ana Jürisi şu isimlerden oluşuyor: Yönetmen Tomris Giritlioğlu (Başkan), oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan, oyuncu Cihan Ünal, yazar ve eleştirmen Mehmet Açar, kurgucu Mustafa Preşeva, yönetmen ve yazar Nebil Özgentürk, oyuncu Tuba Büyüküstün.

Yarışmada bu yıl toplam 900 bin lira ödül dağıtılırken, En İyi Film seçilen yapıma 350 bin lira ödül takdim edilecek. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanlığını Polonyalı yönetmen Urszula Antoniak üstlenirken; Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması Jüri Başkanlığını oyuncu ve yönetmen Yelda Reynaud, Uluslararası Kısa Film  Yarışması Jüri Başkanlığını ise Sırp yapımcı Nenad Dukic üstleniyor.

adana-kitap-fuari

Yılın İlk Kitap Fuarı Açıldı

Adana Kitap Fuarı, 2018 yılının ilk kitap fuarı olma özelliğini taşıyor. Bugün açılan ve 14 Ocak’a kadar sürecek olan Adana Kitap Fuarına 500 yazar,şair ve çizer katılım sağlayacak.

İmza günlerinin yanı sıra, söyleşi,sergi ve dinleti gibi 80 ayrı kültür etkinliğinin de gerçekleştirileceği Adana Kitap Fuarı’nda 303 yayınevi stant açtı.

Toplam 9 gün olarak planlanan Adana Kitap Fuarı, TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Fuar kapsamında 500 yazar, şair ve çizer okurlarıyla bir araya gelecek. Katılımın ücretsiz olduğu fuarda, edebiyat dünyasının önemli isimleri imza günleri ve söyleşilere katılacak.

misskittin-dj-set-770x470

Hafta Sonu İstanbul’da Sanat Var 25-27 Kasım Etkinlikleri

Birsen Tezer Konseri 25 Kasım 2016 – Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi

birsen-tezer

Yer: Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi

Ücret: Protokol – 89.00 TL 1. Kategori – 67.00 TL 2. Kategori – 56.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: Osmaniye Mahallesi. İncirli Yolu Sokak. No: 27 / 31 Bakırköy İstanbul
Telefon: 0212 572 2070
Web: http://www.leylagenceropera.com/
E Posta: [email protected]

Büyülü sesiyle Birsen Tezer, “İkinci Cihan” albümünün sevilen şarkıları ile 25 Kasım’da Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde…

Ve artık “İkinci Cihan” zamanı…

İlk albümü Cihan’ı 2009 yılının Temmuz ayında yayımlayan Birsen Tezer, uzun süredir sahnede de birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları Derin Bayhan (davul), Emre Tankal (elektrik gitar), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Tunç Öndemir (akustik gitar) ile yola ikinci albümleri “İkinci Cihan” ile devam ediyor.

Akın Eldes (elektrik gitar), Birol Ağırbaş (perküsyon), Bülent Ortaçgil (akustik gitar), Erkan Oğur (perdesiz gitar, kopuz), İlhan Şeşen (vokal), Özer Arkun (çello), Sibel Köse (vokal), Tarık Aslan (bendir, erbane) gibi değerli isimlerin de konuk müzisyen olarak yer aldığı “İkinci Cihan” albümünde dokuz şarkı yer alıyor.

Lambert Konseri – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Borusan Sanat Evi

lambert-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 20:30

Yer: Borusan Müzik Evi

Ücret: Masa – 44.00 TL Ayakta – 33.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: İstiklal Cad. Orhan Adli Apayadın Sok. No: 1 Taksim Beyoğlu İstanbul
Telefon: 0212 336 32 71
Web: http://www.borusanmuzikevi.com

Hem görsel hem de işitsel olarak benzerlerinden keskin çizgilerle ayrılan Lambert, Borusan Müzik Evi’nde melankolik bir rüzgâr estirecek.

Sardunyalı maskesiyle, ansızın topluma karışmış bir antilop gibi kariyerinde ilerleyen piyanist Lambert hakkında pek çok söylenti var. Kimileri onun Almanya Hamburg doğumlu olduğunu, kimileri de çocukluğundan beri piyano çaldığını söylüyor. José Gonzalez, Phoenix, Boy, Moderat gibi isimlerin çalışmalarını yeniden ele alan Lambert’in piyano yorumları Satie’den yola çıkıp, romantik pop ve modal caz gibi bir yelpazede yol alıyor. Küçük kulüplerden, prestijli caz festivallerine, Berlin’den Paris’e, Ólafur Arnalds, Nils Frahm ve José González gibi isimlerle çalışan sanatçı, geçtiğimiz yıl ikinci albümü Stay in the Dark’ı yayımladı. Lambert, Borusan Müzik Evi’nde benzersiz bir performansa imza atacak.

– Kapı Açılış: 20.30- Konser: 21.00- Öğrenci bileti alan izleyicilerin, öğrenci belgelerini ibraz etmeleri gerekmektedir.- İndirimli Bilet: 65 yaş üstü, emekli, engelli, öğretim elemanı.

Can – Tiyatro Oyunu – 26 Kasım 2016 – Barış Manço Kültür Merkezi

can-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 20:30

Yer: Barış Manço Kültür Merkezi

Ücret: – Tam 45.00 TL Öğrenci 30.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: Caferağa Mahallesi, Moda Caddesi, Nail Bey Sokak (Caferağa Spor Salonu Yanı) Kadıköy İstanbul
Telefon: 0216 418 16 46
Web: http://www.bmkm.gen.tr
E Posta: [email protected]

Genco Erkal’ın Can Yücel’in şiirlerinden uyarladığı tek kişilik oyunu “Can”, Kemal Kocatürk’ün yönetiminde sahnelenmeye devam ediyor.

Can Yücel şiirlerinden uyarlayan: Genco Erkal
Video, desenler: Mehmet Güleryüz
Yöneten, oynayan: Kemal Kocatürk
Müzik: Ayça Kocatürk
Çevre düzeni: Sırrı Topraktepe
Işık: Aslı Atasoy

“Canlıyız, canlı mı canlı
Ölüler yaşamadıkları için ölüler…
Yaşam adına ölenler
Kıyamete kadar yaşayanlar…”

6 Sezondur aralıksız süren ve bazen de yasaklanan “Can” oyunu, Can Yücel’in 85. Doğum yılına ithafen başlamış bu sezon ise şairin 90. doğum yılını kutluyor. Hayatın içinden bir an bile eksilmemiş, kendine bile sığmamış ve taşmış bir şairi 90. doğum yılında kendi şiirlerinden uyarlanmış hayat öyküsüyle anmaya ve yaşatmaya devam ediyor “Tiyatro Kumpanyası”. Can Yücel’in şiirlerinden Genco Erkal’ın uyarladığı tek kişilik oyunu Kemal Kocatürk yönetiyor ve 5 sezondur oynuyor. Can Yücel şiirleri kadar muzip, sert, dik ve duyarlı, Türk resminin desen virtüözlerinden biri olarak kabul edilen Mehmet Güleryüz’ün “Can” için hazırladığı video-desenler de rol alıyor Kemal Kocatürk’le birlikte. Can Yücel’in kendi şiirlerinden hayat öyküsüyle yeniden “Can” bulmasına tanık oluyor izleyenler; Doğumundan, Adana cezaevi yıllarına, Kuzguncuk’tan Datça’ya, Datça’da huzuru bulduğu “anasının gözü mavi”liklerde “Can”ın izini kâh gülerek, kâh ağlayarak sürüyor. Can Yücel’i 90. Doğum yılında yaşam öyküsü olarak uyarlanmış şiirleriyle anarken, ülkemizin son 45 yılına da Can Yücel’in gözünden bir bakış atıyoruz. 5 sezondur dolu dolu oynayan bu oyunu henüz hala seyretmediyseniz, gelin siz de “Can”ın yeniden şiir, resim ve müzikle “Can” bulmasına eşlik edin.

“Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan
Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan
Taksinize mülkünüze dairenize…
Vesairenize…
Şiir fenerimle de baktım, son çığlık!
Aşk yokmuş sizde beş paralık!

Miss Kittin-Dj Set Konseri – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Zorlu Performans Sanatları Merkezi

misskittin-dj-set-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 22:00

Yer: Zorlu Performans Sanatları Merkezi-STUDIO

Ücret: Normal DönemTam 40.00 TLÖğrenci 25.00 TLEtkinlik Günü KapıTam 50.00 TLÖğrenci 30.00 TL –

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Fransız elektronik müzik sanatçısı Caroline Hervé, ya da daha çok bilinen adıyla Miss Kittin, 26 Kasım’da DJ setiyle #studio’da olacak!

Genesis, Supertramp, Miles Davis, Maria Callas, Pink Floyd ve The Beatles gibi isimlerin dinleyerek büyüyen Hervé, çocukluk yıllarında piyanoyla başlayıp baleyle devam ettirdiği sanatsal yönelimini 1995’te başlattığı DJ’lik kariyerine doğru evirdi. Mike Dearborn’la birlikte Fransa’nın farklı bölgelerinin yanı sıra Moskova ve Şikago’da performans sergileyen sanatçı, 1996’da Cenevre’ye taşınmasından bir süre sonra Miss Kittin adını kullanmaya başladı. Bu isimle yayınladığı ilk albüm olan ve Fransız prodüktör The Hacker’la birlikte çalıştığı The First Album, dünya çapında 50.000’den fazla sattı. Kayıt, elektronik müzikte son on yılın en iyileri listelerinde düzenli olarak yer aldı.

İlk solo albümü I Com’u 2004’te Astralwerks etiketiyle yayınlayan sanatçı, sonraki iki albümü BatBox ve Two’yu kendi plak şirketi Nobody’s Bizzness etiketiyle yayınladı. 2006’da Sónar Barselona’da sahne alan Miss Kittin; Aphex Twin, Modeselektor, Boom Bip ve The Hacker gibi isimlerin kendisine eşlik ettiği canlı performansını Live at Sónar adlı bir albüm olarak da yayınladı. Basit ve akılda kalıcı sözleri, techno altyapılarıyla birleştirerek elektronik müziğin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri haline gelen Miss Kittin, sürprizlerle dolu canlı performanslarıyla gizemli yanını korumayı da başardı.

Kariyeri boyunca Felix da Housecat ve Golden Boy gibi isimlerle de çalışan Miss Kittin, hayranlarının karşısına son olarak 2013 yılında R.E.M.’in Everybody Hurts parçasının bir cover’ına da yer verdiği Calling From The Stars isimli albümüyle çıktı. Albümlerinin kapaklarındaki tanıtım notları aracılığıyla Madonna, Rush, Prince, Stanley Kubrick, Depeche Mode, Kiss ve David Bowie gibi isimlerden esinlendiğini paylaşan Fransız sanatçının kendisi de ikonik personası ve özgün müziğiyle elektronik müzik çevrelerince ilham alınan bir isim haline geldi.

Zorlu PSM, günümüz elektronik müziğinin en başarılı isimlerinden biri olan Miss Kittin’i, 26 Kasım’da #studio’da ağırlayacak!

Kapı Açılış: 22:00
Warm Up 1 (TBD): 22:00
Warm Up 2: (TBD) 23:30
Miss Kittin: 01:00

Moskova Bale – Kuğu Gölü – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Türker İnanoğlu Maslak Show Center

moskova-bale-kugu-golu-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 21:00

Yer: Türker İnanoğlu Maslak Show Center

Ücret: 1. Kategori – 140.00 TL 2. Kategori – 120.00 TL 3. Kategori – 100.00 TL 4. Kategori – 80.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: Büyükdere Cad. Derbent Mevkii (Darüşşafaka Kampüsü Yanı) Maslak Sarıyer İstanbul
Telefon: 0212 286 66 86
Faks: 0212 286 66 79
Web: http://www.timshowcenter.com
E Posta: [email protected]

Dünyaca Ünlü Yıldızlar Topluluğu yeniden TİM Show Center’da…

Rus balesinin en seçkin bale topluluklarından biri olan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu,ölümsüz eser “Kuğu Gölü” ile 25-27 Kasım tarihleri arasında Kültür ve Sanatın Merkezi TİM Show Center’da…

Dünya basınının “bale severlerin birinci sınıf bir gösteri izlemeleri için az bulunacak bir fırsat sunan topluluk” olarak değerlendirdiği Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu bir kez daha İstanbullu bale severler ile buluşuyor. TİM Show Center’da ilk kez sahne aldıkları 2015 yılında büyük beğeni toplayan topluluk, 25-27 Kasım tarihleri arasında P.I. Çaykovski’nin ölümsüz eseri Kuğu Gölü ile yeniden İstanbul seyircisi karşısında olacak.

Klasik baleye getirdiği yenilikler, kullanılan olağandışı bale formları, farklı dans teknikleri ve zengin repertuarıyla kısa zamanda dünyanın en çok tanınan bale gruplarından biri haline gelen Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu, 19 altın madalya, 2 büyük ödül ve Paris Dans Akademisi’nden 5 büyük ödül ile yetkinlikleri dünya çapında tescillenmiş dansçılardan oluşuyor. Bolşoy Balesi’nin gözde dansçılarından Diana Kosyreva’nın İstanbul’da baş balerin olarak sahne alacağı Kuğu Gölü ise, Rusya’da “Yıldızlar Topluluğu” olarak anılan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu’nun repertuarındaki ünlü koreografilerden sadece biri. Romeo ve Jülyet, Don Kişot, Sindirella, Fındıkkıran, Spartaküs, Kamelyalı Kadın, Uyuyan Güzel gibi 20’den fazla dünyaca ünlü eseri başarıyla sahneleyen ve bünyesinde 63 dansçıyı barındıran topluluk  “Balenin Mücevherleri” olarak kabul ediliyor.

Temaları ifade ediş biçimi, mükemmel tekniği ve baş balerinlerin büyüleyici performanslarıyla Avrupalı, Amerikalı ve Rus eleştirmenlerin ilgi odağında yer alan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu bugüne kadar Rusya’da 200 şehirde, dünya çapında ise 30’dan fazla ülkede sahne aldı. Bu kez de P.I. Çaykovski’nin ölümsüz eseri Kuğu Gölü ile 25-27 Kasım tarihlerinde Kültür ve Sanatın Merkezi TİM Show Center’da olacak!

Gösteri günleri
25 Kasım 2016, Cuma / 21:00
26 Kasım 2016, Cumartesi / 21:00
27 Kasım 2016, Pazar / 15:00

– Etkinlik mekanına kamera, fotoğraf makinası, ses cihazı vb. alınmayacaktır.- 8 yaşından küçük çocuklar etkinliğe alınmamaktadır. 8 yaş ve üzeri bilete tabidir.- Garanti Bonus Kart sahiplerine %15 indirim uygulanmaktadır. Bu indirim sadece Ana Gişe ve Perakende Satış Noktaları’nda geçerlidir.

Sanatçılar, Çocuklar ve Doğa İçin Sahnede – 27 Kasım 2016, Pazar – İş Sanat Kültür Merkezi

sanatcilar-cocuklar-ve-doga-icin-sahnede-770x470

Tarihler: 27 Kasım 2016 Pazar ~ 27 Kasım 2016 Pazar Saat 21:00

Yer: İş Sanat Kültür Merkezi

Adres: İş Kuleleri Levent Beşiktaş İstanbul
Telefon: 0212 316 10 83
Web: http://www.isbank.com.tr
E Posta: [email protected]

Kurulduğu günden bu yana başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması için çalışmalar yürüten ve 3 milyonun üzerinde çocuğa doğa eğitimleriyle ulaşan TEMA Vakfı, 25. yılını, ünlü sanatçıların gönüllü olarak sahne alacağı “TEMA Vakfı 25. Yıl Özel Yayını” ile kutlayacak. 27 Kasım Pazar akşamı saat 21.00’de İş Sanat Konser Salonu’ndan gerçekleşecek olan konser programı NTV’den canlı yayınlanacak. “Umut Yeşerten Şarkılar” konserinde tüm şarkılar ‘çocuklar’ ve ‘doğa’ için söylenecek.

Çocuklar yaşamı doğadan öğrensin diye…
Yayın öncesi ve sırasında sürdürülecek kampanyayla 150 bin çocuğun TEMA doğa eğitimlerinden faydalanması için bağış çağrısı yapılacak. Özel yayınla TEMA Vakfı’nın 25. yılı kutlanırken, 3464 SMS hattına bağış çağrısında bulunularak doğa eğitimleri için kaynak sağlanması hedefleniyor. Dileyen herkes 3464’e TEMA yazıp SMS göndererek TEMA Vakfı’nın çocuklara yönelik doğa eğitimlerine 10 TL katkıda bulunabilecek.

Umut yeşerten şarkılar
Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının TEMA Vakfı yararına sahneye çıkacağı gecenin sunuculuğunu Yiğit Özşener ve Gülay Avşar üstleniyor. “Umut Yeşerten Şarkılar” konserinde; Aslıhan Güner, Barış Arduç, Birce Akalay, Burak Sevinç, Bülent İnal, Caner Cindoruk, Çağan Irmak, Çiğdem Erken, Engin Altan Düzyatan, Engin Öztürk, Gökçe Bahadır, Hande Doğandemir, Hazar Ergüçlü, Kadir Doğulu, Mert Fırat, Murat Yıldırım, Meltem Yılmazkaya, Mustafa Üstündağ, Selen Öztürk, Sinan Tuzcu, Songül Öden ve Yasemin Allen, ENBE Orkestrası Behzat Gerçeker eşliğinde sahnede olacak.

Vizyondaki Filmler

Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta 5’i yerli 10 film vizyona girecek.

vizyondaki-filmler

“Para Tuzağı”
Jodie Foster’ın yönettiği ve başrollerini George Clooney, Julia Roberts, Jack O’Connell, Dominic West, Caitriona Balfe ile Giancarlo Esposito’nun paylaştığı “Para Tuzağı”, izleyici ile buluşacak.
Senaryosu Jamie Linden, Alan DiFiore ve Jim Kouf tarafından kaleme alınan filmin yapımcılığını Daniel Dubiecki, Lara Alameddine ve George Clooney üstlendi.
Risklerin büyük olduğu, gerçek zamanlı gerilim filminde, oyuncular George Clooney ve Julia Roberts finans televizyonu sunucusu Lee Gates ve yapımcısı Patty Fenn’i canlandırıyor. Gerilim türündeki filmde, televizyonda canlı yayın sırasında Clooney ve Roberts’ın, her şeyini kaybetmiş kızgın bir yatırımcının stüdyoyu zorla ele geçirmesiyle yaşadıklarını konu alıyor.
“Rüzgarın Oğlu” 
Stephan James, Jason Sudeikis, Jeremy Irons ile William Hurt’un oynadığı “Rüzgarın Oğlu”, filminin yönetmen koltuğunda Stephen Hopkins oturuyor.
“Rüzgarın Oğlu”, tarihin en iyi atleti olmak için çıktığı yolda efsanevi bir yıldız olan Jesse Owens’ın gerçek hikayesini anlatıyor.
Dram türündeki film, asıl adı James Cleveland olan Jesse Owens’ın olimpiyat efsanesi olma mücadelesini aktarırken, tipik bir spor filmi sınırlarının ötesine geçerek, o dönemin sosyal ve siyasi ortamını gözler önüne sermeyi amaçlıyor.
“Kronik” 
Michel Franco’nun yönettiği “Kronik” adlı filmde, Tim Roth, Robin Bartlett, Michael Cristofer, Bitsie Tulloch ve Sarah Sutherland rol aldı.
Meksika ve Fransa ortak yapımı film, bir bakımevinde ölüm döşeğindeki hastalarla ilgilenen bir erkek hemşirenin portresini çiziyor.
Alis Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden” 
James Bobin’in yönetmenliğini yaptığı animasyon türündeki “Alis Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden” filminin seslendirmelerini Johnny Depp, Anne Hathaway, Mia Wasikowska ve Helena Bonham Carter yapıyor.
Disney’in yeni yapımında, Lewis Carroll’un sevilen hikayeleriyle unutulmaz karakterlerinin yepyeni ve benzersiz maceraları anlatılıyor. Yeni seride, yeraltının tuhaf dünyasına dönen “Alis”, “Çılgın Şapkacı”yı kurtarmak için zamanda geçmişe yolculuk edecek.
“Kahraman Koala” 
Deane Taylor’un yönettiği “Kahraman Koala” filminin Türkçe seslendirmelerini Yekta Kopan, Elif Acehan ile Ziya Kürküt yaptı.
Klasik Avustralya kitap serisinden “Arı Maya”nın uyarlaması film, Green Patch adında küçük bir kasabada yaşayan bir koalanın, uzun süre önce evden ayrılıp geri dönmeyen babasının hayatta olduğuna ısrarla inanmayı sürdürüp, bulduğu bir ipucunun ardından Avustralya’nın uçsuz bucaksız çöllerinde zorlu bir arayışa girme macerasını konu alıyor.
“Memleket”
Şerif Sezer, Mesut Akusta, Mehmet Karagöz, Osman Sonant ile Melike Zeynep Atış’ın oynadığı “Memleket” filminin yönetmenliğini Murat Saraçoğlu üstlendi.
Anadolu toprağının hikayesini anlatmayı amaçlayan film, ölüm duygusunun ruhlarını giderek daha çok kavradığı iki yaşlı insanın insanlardan uzak küçük evlerinden dünyaya bakışını beyaz perdeye yansıtıyor.
“Abbas’ın Melekleri”
Yusuf Atıcı’nın yönettiği “Abbas’ın Melekleri” filminde Doğan Akkaya, Sinan Bengier, Kayra Şenocak, Dost Elver, Sevil Uyar, Berrak Deniz, Seda Mutlu, Şenol İpek, Bircan İpek, Ferdi Atuner, Aziz Özuysal ile Müjde Beyoğlu gibi isimler rol aldı.
Komedi türündeki film, köşeye sıkışmış pısırık bir mafya babasının başından geçen komik olayları konu alıyor. Aysel Göksu’nun yapımcılığında çekilen ve senaryosu Ahmet Başımoğlu tarafından kaleme alınan filmin sanat yönetmenliğini Zeynep Tekin yaptı.
“Nasıl Yani”
Aykut Elmas, Halil İbrahim Göker, Uğur Can Akgül ile Ferdi Sancar’ın oynadığı “Nasıl Yani” filminin yönetmen koltuğuna Ayhan Özen oturdu. Film, dedelerine Da Vinci’den miras kalan Mona Lisa tablosunu satıp, zengin olma hayalleri kuran üç kardeşin komik hikayesini anlatıyor.
Filmin senaryosu, sosyal medya fenomenleri ve kısa filmleri sayesinde tanınan Aykut Elmas, Uğur Can Akgül ve Halil İbrahim Göker’e ait.
“1 Kezban 1 Mahmut: Adana Yollarında”
Cenk Çelik’in yönetmenliğini yaptığı “1 Kezban 1 Mahmut: Adana Yollarında” adlı filmde Sinan Bengier, Esin Yıldız, Ercan Zincir, Cenk Hakan Köksal ve Necla Özay rol aldı.
Komedi türündeki film, İstanbul’da öğrencilik hayatı yaşayan iki yakın arkadaşın Mersin’den Adana’ya uzanan kız kaçırma hikayesini konu alıyor.
“Cinni: Uyanış”
Yönetmenliğini Müzisyen Emre Aydın’ın yaptığı korku ve gerilim türündeki “Cinni: Uyanış” filmde Eda Köksal, Gökçen Gökçebağ ve Merve Deniz kamera karşısına geçti.
Emre Aydın’ın ilk sinema yönetmenliği denemesi olan ve müzikleri de sanatçının kendisine ait olan film seri olarak devam edecek.
Resim Akademi 2016

NAR SANATLA YETENEK SINAVLARINA HAZIRLIK !

Nar Sanat Eğitim Kursu, Resim dersleriyle Akademi Yolunda…

2009’dan bu yana İstanbul Bakırköy’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak, sanat alanında eğitim veren özel bir kurum olan Nar Sanat Eğitim Kursu, Tiyatro,Dans,Müzik,Resim gibi ana sanat dallarında dersler vermektedir.

Bunun yanı sıra, Öğrencilerin Kendilerini gösterebilmeleri için eğitim aldıkları alanlarla ilgili yıl içinde ve yıl sonunda geniş kapsamlı olarak etkinlikler düzenlenmektedir.

Nar Sanat Eğitim Kursu, Akademi Resim sınıfında yer alan öğrencileri  Yetenek Sınavlarına hazırlayarak Türkiye genelinde yer alan, üniversitelere öğrenciler yerleştiriyor.

İşte Türkiye’deki ”Yetenek Sınavlarını” gerçekleştiren Üniversiteler.

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

MEF ÜNİVERSİTESİ – İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

TİCARET ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

MEF ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

ATILIM ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ – İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

ULUSLAR ARASI ANTALYA ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ – İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

BİLGİ ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK ÜNİVERSİTESİ

İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ –İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

IŞIK ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

ORHANGAZİ ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ – İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

AREL ÜNİVERSİTESİ – İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ- İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ-İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ

PLATO MESLEK YÜKSEK OKULU – GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

OKAN ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

MERSİN TOROS ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL ŞİŞLİ MESLEK YÜKSEK OKULU- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL BEYKENT ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL KADİRHAS ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL ATAŞEHİR ADI GÜZEL MESLEK YÜKSEK OKULU- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

TURGUT OZAL ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ –GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ- GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL IŞIL ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

KKTC YAKINDOĞU ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL KAVRAM MESLEK YÜKSEK OKULU –GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL ESENYURT ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL KADİRHAS ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

HİTİT ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

FARUK SARAÇ TASARIM MESLEK YÜKSEK OKULU –GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ –GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

AMASYA ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

KIRŞEHİR AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

GEDİK MESLEK YÜKSEK OKULU-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

SİNOP ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

NEVŞEHİR HACI BEKTAŞİ VELİ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUKL YAŞAR ÜNİVERSİTESİ – GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ – GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ANTALYA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ESKİŞEHİR ANADOLU ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL HALİÇ ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL ŞİŞLİ MESLEK YÜKSEK OKULU-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL PLATO MESLEK YÜKSEK OKULU-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

FARUK SARAÇ TASARIM MESLEK YÜKSEK OKULU-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ-GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

ORDU ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

MERSİN ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

NİĞDE ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

ADANA ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

EGE ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL MARMARA ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL BEYKENT ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL ATAŞEHİR ADI GÜZEL ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL OKAN ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ- MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL KAVRAM ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

İSTANBUL BEYKENT ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

ABANT İZEET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

UŞAK ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ-MODA TASARIM BÖLÜMÜ

 ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ –RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ –RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ –RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ –RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
CUMHURİYET  ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ –RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 DİCLE ÜNİVERSİTESİ –RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
DOKUZ EYLÜL  ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 ERCİYES ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ- RESİM ÖĞRETMENLİĞİ
 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMELİĞİ BÖLÜMÜ
 KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 MARMARA ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
MUĞLA ÜNİVERSİTESİ- RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ –RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 NİĞDE ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
  ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ –RESİM ĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ-RESİM ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ(ODTÜ)- ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
İSTANBUL BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ- ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
İSTANBUL KADİRHAS ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ- ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ – ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ-ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ – ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜ
Akademi Resim” ders içeriği ile ilgili detaylı bilgileri aşağıda yer alan adresten sağlayabilirsiniz.

 

Burcu KAYIK

[email protected]

14-filmmor-kadin-filmleri-festivali-geliyor,-5HQExcOiEiDhHAgEn88Sw

14. Filmmor Kadın Filmleri Festivali Geliyor!

Her yıl kadınların deneyimlerini, ürettiklerini ve düşlerini sinemayla, yine sinemada paylaşan Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 14. yolculuğunda “Kadın Dayanışması Yaşatır” diyor. Bu yıl festival programında 30 dilden 70’i aşkın film yer alıyor.

Festival bu yıl da yeryüzünün dört bir yanından kadınları, umutsuzluktan umut çıkaran filmleri ve atölye, panel, söyleşi gibi etkinliklerle sözlerini buluşturacak. Festivalde her yıl yer alan Kadınların Sineması, Kendine Ait Bir Cüzdan ve Cins-Cinsiyet-Cinsiyetler gibi bölümlere ek olarak bu yıl Kadın Dayanışması Yaşatır, ♀ Video-Art Seçkisi, Kadınlar Vardırbölümleri yer alıyor. Ve toplu gösterimler: Fas’tan İran’a uzanan coğrafyadan kadınların perde alacağı Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Kadınların Sineması Toplu Gösterimi ve Chantal Akerman Toplu Gösterimi: Chantal Hakkında Her Şey.

TOPLU GÖSTERİM: CHANTAL AKERMAN
“CHANTAL HAKKINDA HER ŞEY”

Festival bu yıl toplu gösterimlerinden birini 5 Ekim 2015 günü aramızdan ayrılan, feminist sinemanın ustalarından Belçikalı yönetmen Chantal Akerman’a ayırıyor. İstanbul Modern işbirliği ile yapılan Chantal Akerman toplu gösterimi Chantal Hakkında Her Şey, yönetmenin Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en geniş retrospektifi. 15 yaşındayken Jean Luc Godard’ın Pierrot le Fou filmini izledikten sonra sinema yapmaya karar veren Chantal Akerman feminist sinemanın köşe taşı olacak filmlere imza attı. “İnsanlar benim feminist bir yönetmen olduğumu söylediklerinde, onlara bir kadın olduğumu ve aynı zamanda filmler yaptığımı söylüyorum” diyen Chantal Akerman “annesinin anlatamadıklarını anlatmak” üzere 42 film yaptı.

Chantal Akerman, henüz 18 yaşındayken yaptığı ilk filmi Patlat Şehri / Saute Ma Ville ile kadınlara dayatılan kimlik ve mekanların uçuculuğunu, Jeanne Dielman ile bir kadının rutin içi mesaisinde “cinayetle yemek pişirmenin aynı dehşete sahip olabileceğini”, kişisel olanın politik olduğunu gösterdi.

Programda, bir anne kızın birlikte var olma mücadelesini anlattığı Yarın Taşınıyoruz /Tomorrow We Move, annesiyle olan ilişkisini anlattığı No Home Movie, son kurmaca filmi Budala Almayer / Almayer’s Folly, Proust’tan uyarladığı Tutsak / La Captive’in de içinde bulunduğu 15 Chantal Akerman filmi izleyiciyle buluşacak.

FİLMMOR’UN DAYANIŞMA “ÖDÜLÜ”: MOR KAMERA

Kadınların edilgen, geleneksel, cinsiyetçi olmayan temsillerine, öznelik, öznellik, direnç, eylem ve düşlerine alan açan ilk film/lere verilen bir dayanışma ödülü olan; Mor Kamera Umut Veren Kadın Sinemacı Ödülü festival açılışında açıklanacak.

8. ALTIN BAMYA ÖDÜLLERİ

Türkiye sinemasındaki cinsiyetçiliğe dikkat çekmek amacıyla verilen Altın Bamya anti-ödülleri. 8. kez sahiplerini bulacak ve “Gelecek yıllarda ödül verecek aday bulamamak dileğiyle” yola çıkılan Altın Bamya Ödülleri’ni www.altinbamya.org adresinden bu yıl internet üzerinden oylayarak izleyiciler belirleyecek.

FİLMMOR FESTİVAL KARTI

Festivalin İstanbul mekanlarından Pera Müzesi ve İstanbul Modern’deki filmler 10 TL’lik biletler yanında tüm salonlar ve film gösterimlerinde geçerli olan 50TL’lik Filmmor Festival Kartı ile; diğer şehirlerdeki tüm gösterimler ücretsiz olarak izlenebilecek.

14. YILDA 7 ŞEHİRDE

12-20 Mart’ta İstanbul’da Pera Müzesi, İtalyan Kültür Merkezi, Aynalı Geçit ve İstanbul Modern’de sinemaseverlerle buluşacak olan festival, İstanbul’un ardından 26-27 Mart tarihlerinde Hatay’da olacak. 2-3 Nisan’da Adana’ya, 9-10 Nisan’da Bodrum’a, 16-17 Nisan’da Mardin’e, 23-24 Nisan’da İzmir’e gidecek festivalin yolculuğu 29-30 Nisan’da Van’da sona erecek. 14. Filmmor Kadın Filmleri Festivali, 12 Mart’tan itibaren 7 şehre, dayanışmayla yaşamak ve yaşatmak dileğiyle geliyor.

14-filmmor-kadin-filmleri-festivali-geliyor,-5HQExcOiEiDhHAgEn88Sw

davetiye

Artev Sanat Galerisinden 23 Ocakta Yeni Yıl Sergisi

davetiye

 

Artev Sanat Galerisi yeni yılın ilk sergisini 23 Ocak Cumartesi günü saat 15.00 ‘da açıyor. Ayrıca sergi; Hale Şakar Ürkmezgil, Alp Bartu, Bahattin Odabaşı, Basri Erdem ve Ali Candaş gibi önemli sanatçılara ev sahibeliği yapacak.

 

Şehnaz Hale Şakar Ürkmezgil Kimdir?

Şehnaz Hale Şakar Ürkmezgil (d. 1949, Ankara), Türk heykeltıraş. İstanbul’un Bakırköy ilçesinde yaşamaktadır. 1973 yılında eski adı ile DTGSYO (Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu), şimdiki adı ile Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Serbest – Grafik İllüstrasyon Bölümü’nden mezun oldu.

1973-1990 yılları arasında reklam sektöründe art direktör ve kreatif direktör olarak çalıştı. 1989 yılından sonra seramik ile başladığı çalışmalarını bronz heykele yönlendiren sanatçı, 1997 yılından bu yana figüratif tarzda, mermer yontu ve bronz döküm ile çalışmalarını sürdürmektedir.

hale ürkmezgil (2)KİŞİSEL SERGİLER:

1996  Gülmine Sanat Merkezi…Seramik Heykel

1998  Kıbrıs / Lefkoşa Saçaklı Ev…Bronz Heykel

2000  İst.The Marmara Opera Sanat Koridoru…Bronz Heykel

2000  Ankara / Karaca Sanat Galerisi…Bronz Heykel

2001  İst.The Marmara Opera Sanat Koridoru…Bronz Heykel

2002  Pera Sanat Galerisi …Bronz Heykel

2002  Ankara / Şekerbank Ömer Sunar Sanat Galerisi…Bronz Heykel

2004  Ankara / Galeri Sanat Yapım…Bronz Heykel

2005  Çağla Cabaoğlu Art Gallery…Bronz Heykel

2007  Bakraç Sanat Galerisi…Bronz Heykel ve Desen

2007  Karadeniz Ereğli / 14.Uluslararası Kültür Sanat Festivali…Bronz Heykel ve Desen

2010  Levent Tenis Klübü “Desenleme” Sergisi

2011  Bakraç Sanat Galerisi

2011  Doku Sanat Galerisi/İstanbul

2011  Doku Sanat Galerisi/Ankara

2012  Artev Sanat Galerisi

2012 Doku Sanat Galerisi / Heykel / Desen – İstanbul

2013 Doku Sanat Galerisi / Heykel -İstanbul

2014 Doku Sanat Galerisi / Heykel-İstanbul

2015 Doku Sanat Galerisi / Heykel – İstanbul

2015 Krişna Sanat Galerisi / Heykel / Desen – Ankara

 

YURT DIŞI SERGİLER / ETKİNLİKLER:

1997  Almanya / Hannover-Türk Evi

1997  Almanya / Köln-Atatürkçü Düşünce Derneği

2002  Umut Vakfı”Bireysel Silahsızlanma ve Bireysel Barış”Heykel Yarışması

Onun Silahı Sevgi ,heykeli ile Seçici Kurul Teşvik Ödülü

2002  Ankara Gazi Eğitim Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi”Sevgi Emektir”heykeli

2003  Fransa / ”Roumaziéres – Loubert – Sculptures dargile”Performans yarışması

2013 “90′ıncı yılda 90 Türk sanatçısı Berlin’de” konsepti ve “Özgür ve 90″  /T.C. Berlin Büyük Elçiliği

   FUAR VE BAZI KARMA SERGİLER

1992  Kadın Eserleri Kütüphanesi

1993  Pera Sanat Galerisi

1997  Yunus Emre Kültür Merkezi( Basad )

1998  Yunus Emre Kültür Merkezi

1999  Ankara / Su Ana Sanatevi

2000  10.Art İst Sanat Fuarı ( Su Ana Sanatevi )

2001  1.Ankara Sanat fuarı – Ankart ( Su Ana Sanatevi )

2001  İst. Menkul Kıymetler Borsası ( Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği )

2001  2001 Sanat Galerisi

2002  Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Pera Sanat Galerisi )

2002  2.Ankara Sanat Fuarı – Ankart ( Galeri Oda )

2002  Artİst 12. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Pera Sanat Galerisi )

2002  İzmir / Resim ve Heykel Müzesi Sanat Galerisi

2002  Çağla Cabaoğlu Art Gallery

2002  Harbiye Askeri Müze ( Basad )

2003  Bakraç Sanat Galerisi

2003  İstanbul Basın Müzesi Sanat Galerisi

2003  Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Çağla Cabaoğlu Art Gallery )

2003  Artİst 13. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )

2003  Antalya / Ansan Sanat Galerisi

2004  8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Kadın Karması ( Pera Sanat Galerisi )

2004  Ankara / Galeri Sanat Yapım “Kadın”

2004  Artİst 14. İstanbul Sanat Fuarı  – Tüyap ( Lebriz Com )

2004  Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Bakraç Sanat Galerisi )

2005  Artİst 15. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( Lebriz Com )

2005  Antalya / ahk interiors ( Çağla Cabaoğlu Art Gallery )

2005  Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması Lütfü Kırdar ( Bakraç Sanat Galerisi )

2006  8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Kadın Karması ( Pera Sanat Galerisi )

2006  Artİst 16. İstanbul Sanat Fuarı – Tüyap ( 2001 Sanat Galerisi )

2006  Art İstanbul Çağdaş Sanat Günleri – Antrapo ( Bakraç Sanat Galerisi)

2007  Ankara / Karaca Sanat Galerisi “10.Yıl”Kişisel Katılımcılar

2007  Ankara / Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği “37.Yıl”

2008  Beşiktaş Çağdaş 3. Sanat Fuarı MKM ( Ortaköy Sanat Galerisi )

2009  86/86 Cumhuriyet Sergisi (Cumhuriyet Sanat Galerisi Taksim Meydanı)

2009  Nişantaşı Sanat Parkı (Sinpa A.Ş / Şişli Belediyesi)

2010  Birleşmiş ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRH) Sergi ve Work Shop

2010  Art Show 2010. MKM

2010  Doku Sanat Galerisi (Yaz Karma Sergisi)

2011 Artev  Sanat Galerisi

2011 Eskişehir Sukurusu Atölyesi  “Ucube Sergisi” / Eskişehir

2011 Nar Sanat İstanbul 8 Mart / 8 Kadın Sanatçı Sergisi

2011 “Ustaya Saygı” Heykel Sergisi MKM

2012  “42. Yılı için 142 sanatçı “BRHD

2012  Artev Sanat Galerisi

2012 Galeri Sanat Yapım (30.Yıl Sergisi) , Ankara

2013 Next Level, Ankara

2013 İstanbul ARTBOSPHORUS Çağdaş Sanat Fuarı

2013 Işık Üniversitesi Galerisi -Şile  8 Mart Dünya Kadınlar Günü

2014 GÖRSAV “Buluşma”-İstanbul

2014  Romen geneleksel Martişor Kutlaması ve   Dünya Kadınlar Günü ne adanmış “2014 Kadın Sanatçılar Günü”  Romanya Büyükelçiliği – Ankara

2014 Artev Sanat galerisi – İstanbul

2014 Doku Sanat Galerisi “Güz Karması” / İstanbul

2015 GÖRSAV “Cam Tavanı Delen Kadınlar” – İstanbul

2015 Bahçede Heykel / İstanbul

 

ali-candaş-sonALİ CANDAŞ KİMDİR?

Ali Candaş (d. 1940 Trabzon / Beşikdüzü), İstanbul ‘da yaşamaktadır. İlköğrenimini Erzurum Gazi İlkokulunda yaptı. 1952 yılında Erzurum Pulur Köy Enstitüsü’ne sınavla girdi.1956 yılında İstanbul, Çapa öğretmen Okulu resim semineri öğrencisi oldu. 1959 yılında Bu okuldan ilkokul öğretmeni olarak mezun oldu. Aynı yıl İstanbul- Çatalca Bahşayiş köyü öğretmeni oldu Aynı yıl Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü ikincilikle kazandı. 1962 yılında resim-iş öğretmeni olarak Urfa Kız Öğretmen Okulu’na atandı. 1965’te Trabzon Karma Ortaokuluna nakli çıktı. Aynı yıl, Ordu, Perşembe Öğretmen Okulu resim-İş öğretmenliğine geçiş yaptı. 1971 yılında ilk kişisel sergisini bu şehirde açtı. 1973 yılında İstanbul-Çapa Öğretmen Okulu resim öğretmenliğine atandı. Bu okulda beş yıl çalıştıktan sonra 1978 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’ne geçti. (Şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü. Aynı kurumdan Prof. Ünvanı ile 2006 yılında kendi isteği ile emekli oldu.

 

Kişisel sergiler

  • 1971 Ordu Halk Kütüphanesi–Ordu
  • 1983 İstanbul -Ankara ;Taksim Sanat Galerisi-İstanbul –Parmakkapı İş Sanat Galerisi-İstanbul ,Turkuvaz Sanat Galerisi – Ankara
  • 1984 İstanbul – İzmir; Resim Heykel Müzesi – İzmir, Taksim Sanat Galerisi – İstanbul
  • 1985 Ankara Turkuvaz Sanat Galerisi – Ankara
  • 1986 İstanbul; Ankara Taksim Sanat Galerisi – İstanbul, Yaratım Sanat Galerisi – Ankara
  • 1987 İstanbul Ramko Sanat Merkezi – İstanbul
  • 1988 İstanbul, Ankara,İzmir;Dönüşüm Sanat Galerisi – Ankara, Leonardo Sanat Galerisi-İzmir, Gorbon Sanat Galerisi-İstanbul,Ümit Yaşar Sanat Galerisi-İstanbul
  • 1989 İstanbul Atatürk Sanat Galerisi- A.E.F. İstanbul, Altıneller Sanat Galerisi- İstanbul
  • 1990 Ankara Doku Sanat Galerisi- Ankara
  • 1991 Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara
  • 1992 Ankara, İzmir; Emlakbank Sanat Galerisi- Ankara, Leonardo Sanat Galerisi- İzmir
  • 1993 Bandırma, Ankara, İstanbul; Kocaeli Bandırma Belediyesi Sanat Galerisi-Bandırma,Doku Sanat Galerisi – Ankara

Alkent Actuel Art Galeri- İstanbul, Kocaeli Üniversitesi Sanat Galerisi– Kocaeli

  • 1994 İstanbul Karsu Tekstil Sanat Galerisi- İstanbul
  • 1995 İstanbul ,Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara, Alkent Actuel Art Galeri – İstanbul
  • 1996 Ankara, Antalya, İstanbul Doku Sanat Galerisi – Ankara,Türkiye Kalkınma Bankası Sanat Galerisi- Antalya,6.Sanat Fuarı – İstanbul, Karsu Tekstil Sanat Galerisi – İstanbul
  • 1997 Adapazarı, Ankara, Didim, İstanbul Sakarya Sanatevi – Adapazarı, Doku Sanat Galerisi – Ankara,Didim Sanat Galerisi – Didim, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Meb Sanat Galerisi-İstanbul
  • 1998 Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara
  • 1999 İzmir, Ankara,Antalya Vakko Sanat Galerisi-İzmir, Doku Sanat Galerisi- Ankara, Orkun-Ozan Sanat Galerisi- Antalya
  • 2000 İstanbul, Ankara Garanti Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara
  • 2001 İzmir, Ankara Temizocak Sanat Galerisi – İzmir, Doku Sanat Galerisi – Ankara
  • 2002 İstanbul Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Alkent Actuel Art Galeri – İstanbul
  • 2003 Ankara Doku Sanat Galerisi – Ankara
  • 2004 İstanbul, Adana; Ankara Atatürk Kültür Merkezi – Taksim – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Sanatçılar Der. Galerisi – Adana, Myra Sanat Galerisi – İstanbul
  • 2005 İstanbul; Ankara Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Bakraç Sanat Galerisi – İstanbul
  • 2006 İstanbul,Ankara Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara, Cream Art Sanat Galerisi – İstanbul
  • 2007 İstanbul, Ankara Doku Sanat Galerisi – İstanbul, Doku Sanat Galerisi – Ankara
  • 2011 İstanbul, Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği sergi salonu –Fotoğraf Sergisi

Karma Sergiler

SERGİLER – KARMA VE GRUP

  • 1973 İstanbul -Ankara DYO sergisi İzmir – Ankara – İstanbul , 34.Devlet Resim Sergisi- Ankara – İstanbul
  • 1975 İstanbul İstanbul Arkeoloji Müzesi Açık Hava Sergisi
  • 1976 İstanbul İrfan Ertem Sanat Galerisi – İstanbul
  • 1979 İstanbul Eğitimci Ressamlar Sergisi- Taksim Sanat Galerisi – İstanbul
  • 1983 İstanbul, Mersin, Ankara Günümüz Sanatçıları 4. Açık Hava Sergisi- İstanbul,Uluslararası 9. Mersin Festivali, Sergisi – Mersin,44. Devlet Resim Heykel Sergisi – Ankara
  • 1984 İstanbul , Ankara, Cezayir; İzmir Günümüz Sanatçıları 5. Sergisi – İstanbul, Enka Sergisi – İstanbul, İnönü Vakfı Sergisi – İstanbul, Türkiye –Cezayir Sergisi – Ankara – Cezayir, DYO Sergisi – İzmir – Ankara
  • 1985 İzmir, Ankara, İstanbul, Bursa Adalar Belediyesi Sergisi, DYO Sergisi – İzmir – Ankara – İstanbul – Bursa, 45. Devlet Resim – Heykel Sergisi – Ankara – İstanbul – İzmir, İzmir Ticaret Odası 100.yıl Sergisi – İzmir
  • 1986 İstanbul, Ankara, Eskişehir ,İzmir 1. Asya – Avrupa Bienali Sergisi – Ankara, Türkiye Jokey Klübü Sergisi – İstanbul

T.B.M.M. Egemenlik Sergisi, T.P.A.O. Atatürk Yarışması Sergisi – Ankara, Esbank Yunus Emre Sergisi – Eskişehir – Ankara – İstanbul – İzmir

  • 1987 İstanbul, Eskişehir, Ankara, Bursa, Tekirdağ, Trabzon Lisesi 100.yıl Sergisi- İstanbul, Esbank – Yunus Emre Sergisi – Eskişehir – İstanbul – Ankara – Bursa, Selahattin Taran Anısı Sergisi- İstanbul – Ankara, Bandırma Kuş Cenneti Festivali Sergisi – Ankara, Tekirdağ – Kiraz Festivali Sergisi – Tekirdağ, Tekel Sergisi – İstanbul
  • 1988 İstanbul,Ankara,Bandırma, Lahey, Eskişehir,T.B.M.M. Egemenlik Sergisi – Ankara, Pamukbank 37.yıl Sergisi- İstanbul

Bandırma Festivali Sergisi- Bandırma, Lahey Sergisi – Lahey, Yunus Emre Sergisi – Eskişehir,

  • 1989 İstanbul, Ankara Gorbon Sanat Galerisi Yaz Sergisi, Öğretim Üyeleri Sergisi- İstanbul, 50.Devlet Resim-Heykel Sergisi- Ankara
  • 1990 İstanbul, Avusturya,Salzburg AIAP (UPSD) Dayanışma Sergisi, İ.Ü.İşl.Fak. Kulübü karma Sergisi – İstanbul

Öğretim Üyeleri Sergisi – Viyana – Avusturya, Öğretim Üyeleri Sergisi – Salzburg

  • 1991 İstanbul, Avusturya Öğretim Üyeleri Sergisi – Gras – Avusturya, Dünya Kadınlar Günü Sergisi]] – İstanbul, İ.T.Ü. Sanatçı Elele Sergisi – İstanbul
  • 1992 İstanbul Geçmişten Günümüze Karma Sergisi – İstanbul, Benadam Sanat Galerisi – İstanbul
  • 1993 İstanbul, Ankara Kas Hastalıkları Derneği Sergisi – İstanbul, Haydarpaşa Numune Hastanesi Sergisi – İstanbul, Çıplak Estetiği Sergisi – Ankara
  • 1994 İstanbul R-Türk Kanser Derneği Sergisi – İstanbul, Kas Hastalıkları Derneği Sergisi – İstanbul, Maltepe Bel. Füsun Kahveci San. Gal. Sergisi – İstanbul
  • 1995 Kişinev, İstanbul Moldova Grup Sergisi – Kişinev, UPSD Bosna – Hersek Sergisi – İstanbul, Gazilerimize Ressam Desteği Sergisi – İstanbul, Afife Jale Sanata Evet Sergisi – İstanbul
  • 1996 Çatalca Çatalca Bel. Öğretim Üyeleri Sergisi – Çatalca
  • 1997 Avusturya Öğretim Üyeleri Sergisi – Viyana – Avusturya
  • 1998 İstanbul, Edirne Ardahan’dan Edirne’ye 75.yıl Sergisi – Ardahan – Kırklareli – Edirne, 75.yıl Sergisi- İstanbul
  • 1999 İstanbul, Ankara Hocalar ve Hocaların Hocaları Sergisi – Ankara – İstanbul
  • 2000 İstanbul, Ankara Ruhi Su ‘İmece’ Sergisi – İstanbul, Köy Enstitüleri 60.yıl Sergisi – Kadıköy – Ankara, Türk Çağdaşlaşmasında Kadın Sergisi – İstanbul, Yaz Karma Sergisi – Doku Sanat Gal. – Ankara, Ankart (Doku Sanat ile) Ankara, Yaz Karması- Doku Sanat Gal. – İstanbul
  • 2001 İstanbul, Ankara Yaz Karma Sergisi – Doku Sanat Gal. – Ankara, Yaz Karma Sergisi – Doku Sanat Gal. – İstanbul, İstanbul Sanat Fuarı (Doku Sanat Gal.) ile Cumhuriyet Sergisi A.E.F., Cumhuriyet Sergisi – Beşiktaş Kültür Merkezi – İstanbul
  • 2002 İstanbul, Bursa,Ankara Sasav Karma Sergisi – Maltepe-İstanbul,Uludağ Üniversitesi Sanat Galerisi Açılış Sergisi – Bursa

Pakpen Sanat Galerisi Açılış Sergisi – İstanbul, Karma Yaz Sergisi – (Doku sanat ile) İstanbul, T.C. Ziraat Bankası Koleksiyon Sergisi – Ankara, Neyran Sanat Galerisi Karma Sergisi – İstanbul

  • 2003 İstanbul, Edirne,Çanakkale, Bolu,Bandırma,Balıkesir, Eskişehir Ares Sanat Evi Karma Sergisi – İstanbul

Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – İstanbul, Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – Edirne, Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – Çanakkale, Basri Erdem Koleksiyon Sergisi – Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Bandırma Festivali Sergisi – Bandırma, Balıkesir Liseliler Derneği Sergisi – Balıkesir, Balıkesir Bel. Kültür Sanat Eğitim Mer. Sergisi – Balıkesir, Tema Vakfı Yararına Sergi – İstanbul (Antik A.Ş.),Öğr. Üyeleri Sergisi – Anadolu Üni. – Eskişehir

  • 2004 İstanbul, Ankara Ulusal Kanal 150 Sanatçıyla Büyük Sergi – İstanbul, Bağımsız Cumhuriyet Partisi Sergisi – Ankara

Cumhuriyet için Resim – Heykel Sergisi – Ankara, Karma Sergi – Sasav – İstanbul, 2. Sanat Eğitimi Sempozyumu Sergisi – Ankara, Baskı Müzesi Destek Sergisi – İstanbul, Sasav Sergisi – İstanbul

  • 2005 İstanbul, Ankara Dört Ustadan Karma Sergi – Doku Sanat – Ankara, Ege Art Ege Üniversitesi Fuar Sergisi – İzmir, Gurup Sergisi – Cream Art Sanat Galerisi -İstanbul, Yeni Yıl Sergisi – Doku Sanat Gal. -İstanbul, Güney Asya İçin Dayanışma Sergisi – Ankara

Maltepe Üniversitesi. Sergisi – İstanbul, Doku Sanat Gal. Karma Sergisi – İstanbul, Kargaşa Sergisi – İstanbul

  • 2006 İstanbul İnkarı inkar Sergisi – İstanbul, Art İstanbul fuar Sergisi – Bakraç Sanatla – İstanbul
  • 2007 İzmir, Eskişehir Begüm Sanat Galerisi Karma Sergisi – İzmir, 17 Nisan Köy Enstitülüler Sergisi – Eskişehir

Ödüller

  • 1983 9.Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali Resim Yarışması

ÖDÜL

  • 1987 TBMM Milli Egemenlik ve Barış konulu Resim Yarışması

MANSİYON

  • 1987 4.Yunus Emre ‘Sevelim sevilelim’ Resim Yarışması
  • 1987 21. DYO Resim Yarışması

MANSİYON

  • 1988 TBMM Milli Egemenlik temasını da içeren Resim Yarışması

BİRİNCİLİK

  • 1988 Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Sanat Festivali

BAŞARI PLAKETİ YAYINLAR

  • 1987 Ramko Sanat Merkezi Kataloğu
  • 1992 Emlakbank Sergi Kataloğu
  • 1993 Alkent Actuel Art Sergi Kataloğu
  • 1994 Karsu Tekstil Sanat Gal. Kitapçığı
  • 2000 Garanti Sanat Galerisi Sergi Kataloğu
  • 2002 Alkent Actuel Art Kitabı (200 sayfa)
  • 2004 Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Sergisi Kitapçığı

 

Alp Bartu Kimdir?

ALP BARTU1947’de Manisa’da doğmuş, ilk ve orta öğrenimini Hatay, Adana ve Antakya illerinde yaptıktan sonra Marmara Üniversitesi’ne bağlı Eğitim Fakültesi’nin Resim Bölümü’nden 1976- 1977 akademik yılında mezun olmuştur.

Daha sonra birçok orta öğretim okul ve kuruluşlarında resim öğretmeni olarak görev aldıktan sonra 1993 yılında Maçka Teknik Plastik Sanatlar Bölümü’nden emekli olmuştur.

Resimleri yurtiçi ve yurtdışı özel koleksiyonlarla, banka koleksiyonlarında bulunmaktadır.

Alp Bartu toplumumuzun çeşitli kesimlerinden seçtiği konuları renk ve biçim düzenlemesiyle işlemiştir. Figür doğa ilişkisini sevinç, üzüntü ve heyecanla birleştirerek resimlerinde yansıtan sanatçı, İstanbul’da yaşamaktadır.

Alp Bartu’nun resminde, uyumlu ve dengeli bir biçimde bir araya getirilen insanlarının özellikle öne çıkmayışları, birbirinin arkasında yok olmayışları çok önemli bir özellik olarak göze çarpıyor. Bütünlük parça için değil, parçalar bütünlük içinde görevlendiriliyor. Resme bakan izleyiciler de dansçıların, balıkçıların, eğlenen insanların, çalgıcıların bir parçası oluyor. Her şeyin bu öbeğin(grubun) dengesi içinde bulunması çok önemli.

Bartu, çalışmalarında insan yüzlerini belirsizleştiren, kendine özgü kişisel bir biçem oluşturacak sanatsal anlatıma varabilmiş. Yüzlerin beyaz bir leke ile kapanması yeterli bulunmuş, yüzlerde ayrıntı yok, mimik yok bütünlük içindeki hareketlerde izleyicinin dikkatini başka yere çekecek ayrıntı yok. Resimdeki insanların hareketleri, bizleri, büyük bir etkiyle dikkatimizi iyice toplamaya, özellikle olayların içine sürüklemeye zorluyor.

Alp Bartu’nun yağlıboya resimlerini, insan ilişkilerinin bireyselliğini belirtmekten çok onların insancıl ilişkilerine ağırlık vermiş anlamda görmek gerek. İnsanların yüzlerinden çok genel anlatımını ele alan Bartu’nun, onların psikolojik yapısıyla da ilgilenmeyerek her birini bir arada bulunan kimliği belirsiz birer üye, bir öbeğin ya da topluluğun birlikteliğindeki bir varlık olarak gösterdiğini ve bu anlamda sağlanmış olan uyum ve bütünlüğe vardığını
görebiliyorsunuz.

 

basri erdemBasri Erdem Kimdir?

İlköğreniminin ardından, girdiği altı yıllık Kepirtepe İlköğretmen Okulu’nun sınavını kazanarak yatılı okuma hakkını elde etti. Okula kaydını yaptırarak; üç yıl boyunca öğrenim gördü. Öğretmen okullarının güzel uygulamalarından biri olan yeteneğe yönlendirme uygulamasından yararlanarak öğretmen okulunun üçüncü sınıfından dördüncü sınıfa geçerken; ders notlarının aritmetik ortalamasının yüksek oluşuna paralel resim yeteneğinin öğretmenleri tarafından keşfi ile 1963 yılında yetenek sınavıyla İstanbul Ortaköy İlköğretmen Okulu resim seminerine girdi. Kültür ve pedogojik derslerinin yanı sıra ağırlıklı olarak haftada sekiz saat da resim derslerinde temel sanat eğitimi aldı. 1966 yılında sınıf öğretmeni olarak mezun olan Erdem, bir yıl ilkokullarda sınıf öğretmenliği yaptı. Almış olduğu sanat eğitiminin dürtüsü ile şimdki adı Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi olan dönemin İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nün uygulamalı yetenek sınavını kazanarak 1967yılında bölüme kaydını yaptırdı. Üç yıl gördüğü resim eğitiminin ardından resim öğretmeni olarak mezun olup; 1970 yılından 1974 yılına kadar Urfa Kız İlköğrtmen Okulu’nda resim öğretmenliği yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim enstitülerine eleman kazandırmak amacıyla açmış olduğu sınavı başararak; 1974 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü, Grafik Dalı öğretmenliğine atandı. Altı yıl sonra Atatürk Yüksek Öğretmen Okulu öğretmenliğine atanan Basri Erdem, 1985yılında Marmara Üniversitesi’nde Lisans tamamladı. Doktoraya eşdeğer Sanatta yeterlik ünvanını 1986’da alan sanatçı , 1.Asya Avrupa Bienali’ne katıldı. 1987 yılında Doçent 1997 yılında da Profesör oldu. Yurt dışında çeşitli sanat etkinliklerine katılarak eserleri sergilenen Erdem, 2007 yılına kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra, kendi isteği ile emekli oldu.

Halen Fevziye Mektepleri Vakfı üniversitesi olan Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir.

Sergileri

  • 1997 Başak Sıgorta Sanat Galerisi İzmir
  • 1998 Mıknatıs sanat Galerisi Ankara
  • 1999 Akpınar Sanat Galerisi Ankara
  • 2000 Art Hall Sanat Galerisi İstanbul
  • 2001 Mıknatıs Sanat Galerisi Ankara
  • 2003 Galeri IV. Sanat Erguvan Kat istanbul
  • 2003 YEKÜV Nilüfer Gökay Eğitim ve Kültür Merkezi İstanbul
  • 2004 Kaynak Sanat Galerisi İstanbul
  • 2006 Palet Sanat Galerisi İstanbul
  • 2008 Art Park Galerisi Ankara
  • 2008 Bakraç Sanat Galerisi İstanbul
  • 2008 YEKÜV Nilüfer Gökay Eğitim ve Kültür Merkezi İstanbul

 

Bahattin Odabaşı Kimdir?

bahattinSivas Gürün’de 1947 yılında doğan Odabaşı, Eğitim Enstitüsü Resim Bölümünü birincilikle bitirdi. 1968 yılından bu yana yurtiçi ve yurtdışında 200’e yakın karma sergiye katılan ve kişisel sergi açan Odabaşı, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim Ana Sanat Dalı’nda yardımcı doçent olarak görev yaparken, 1996 yılında emekli oldu.

İstanbul Beykoz’daki özel atölyesinde 2006 yılından bu yana sanat çalışmalarını sürdüren Odabaşı, sanat fuarları ve sempozyumlara katılarak, birikimlerini sanat dünyası ile paylaşıyor.

Çağdaş Türk resim sanatında özgün bir doğa yorumcusu olarak tanınan Odabaşı, halen İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.

 

 

 

 

hayal-kahvesi-shining-stars-basliyor--4808773

Hayal Kahvesi Shining Stars başlıyor!

Türkiye’nin en yeni eğlence konsepti ile festival coşkusu kulüplere taşınıyor!

Hayal Kahvesi Shining Stars başlıyor!

Hayal Kahvesi, son projesi ‘’Shining Stars’’ ile dünyanın en parlayan müzisyenlerini, Türkiye’nin birçok ilindeki şubelerinde müzikseverlerle buluşturuyor. 26 Eylül 2014’de Blonde Readhead ile Beyoğlu’nda başlayacak bu konser turnesinde Minor Empire, Brazzaville, Kadebostany sahnede olacak… Festival coşkusuna hazır olun!
Kurulduğu günden beri binlerce konsere ev sahipliği yapan Hayal Kahvesi, bu tecrübesini Türkiye’nin birçok ilinde açtığı şubeleriyle birlikte bir festivale dönüştürüyor. Hayal Kahvesi Shining Stars isimli projenin ana teması, yeni bir eğlence konsepti yaratmak ve festivallerde yakalanan büyük coşkuyu kulüplere taşımak. Tabii ki; bu coşkuda dünyada yıldızı parlayan müzisyenlerin etkisi büyük olacak… Dünyaca ünlü gruplar ve müzisyenler Hayal Kahvesi markası ile tüm Türkiye’ye ulaşacak. Müzik ve eğlence, her ile hızla yayılacak.
26 Eylül’de ilk konser Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde gerçekleşecek. İlk konuk ise Blonde Readhead… Shining Stars’ın Sonbahar programında Blonde Readhead’i, sırasıyla Minor Empire, Brazzaville ve Kadebostany takip edecek. Bu gruplar Beyoğlu’nun yanı sıra, İzmir, Ankara, Gaziantep, Bursa, Adana ve Diyarbakır’daki Hayal Kahvesi sahnelerinde de müzikseverlerle buluşacak.
İlki 2014 ilkbaharında gerçekleşen Hayal Kahvesi Shining Stars, her sene sonbahar ve ilkbahar olarak iki dönemde farklı gruplarla gerçekleştirilecek. Hayal Kahvesi’nin bu yepyeni markası, yakın zamanda Türkiye’nin en vazgeçilmez müzik turnesi haline gelmeye aday… Sürprizlerle dolu bu özel konserlerin biletlerine ise Biletix’ten ulaşmak mümkün…
Blonde Redhead
Kazu Makino, Maki Takahashi ve İtalyan ikizler Simone – Amedeo Pace tarafından kurulan Blonde Redhead’in müziği, alternative rock veya Indie Rock olarak tanımlanmaktadır. Grubun ismi, 70’li ve 80’li yıllarda bilinen New York grubu DNA’in bir parçasından alınmıştır.
Blonde Redhead’in kariyeri, Sonic Youth bateristi Steve Shelley tarafından keşfedilmelerinin ardından yükselişe geçer. Keza Shelley, gruba 1993 yılında çıkardıkları ilk albüm konusunda büyük bir destek verir. Fakat ilk albüm sonrasında, grubun kurucularından olan Maki Takahashi ekipten ayrılır ve grup yoluna üç kişi olarak devam etme kararı alır.
Kendine has bir dinleyici kitlesi olan grupta, başlarda Sonic Youth’un etkileri gözükse de daha sonra yavaş yavaş bu etkiden sıyrılıp, müziklerini özgün bir hale getirmeyi başarırlar. Blonde Redhead’in karakteristik özellikleri arasında, Kazu’nun gizemli ve yüksek tonlardaki sesi ayrıca grubun melodik/melankolik müzikal alt yapısı gösterilebilir.
Konser Tarihleri
26.09.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:30
27.09.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Beyoğlu // 22:00
Minor Empire
Minor Empire, gitarist/yapımcı Ozan Boz ve vokalist Özgü Özman liderliğinde Kanada’nın seçkin müzisyenlerinin de katılımıyla, 2010 yılında Toronto’da kurulmuş bir müzik grubudur. İlk albümleri “Second Nature” ile Kanada’da iki büyük müzik endüstrisi ödülü alarak bir ilke imza atan grup, Kanada ve ABD turneleriyle, aralarında Vancouver ve Calgary Folk Müzik Festivallerinin de bulunduğu bir çok prestijli festivalin yanısıra, dünyaca tanınmış efsanevi Yoshi’s San Francisco kulübü gibi kulüplerde de sahne aldı.
”Second Nature” albümlerinin, piyasaya çıkmasını takiben Kanada Radyoları Dünya Müziği Listesi’nde 1 numaraya ulaşmasıyla müzik kritiklerinin dikkatini çeken grup, dünyanın dört bir yanından övgüler toplamaya devam ediyor. Kanada’nın önde gelen müzik kritiği ve CBC Radyo yapımcısı Errol Nazareth albümü “dünya müziği için atılmış büyük bir adım” olarak nitelendirirken,İngiltere tabanlı Songlines dergisi, grubun “sinematik ve rüyamsı atmosferler yaratma konusundaki uzmanlığına” ve vokalist Özgü Özman’ın “çarpıcı tonu ve vokallerine” dikkat çekiyor.
Konser Tarihleri
30.10.2014 Perşembe // Hayal Kahvesi Gaziantep // Saat : 22:00
31.10.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Adana // Saat : 22:30
01.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Mersin // Saat: 22:00
06.11.2014 Perşembe // Hayal Kahvesi Ankara // Saat: 21:30
07.11.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Performans, İzmir // Saat: 22:00
08.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:00
Brazzaville
İstanbul’daki her konseriyle büyük yankı uyandıran ve Doublemoon etiketiyle yayımlanan “Brazzaville in İstanbul” adlı albümüyle Türkiye’deki tüm müzikseverlerin kalbinde taht kurmayı başaran Brazzaville, kendi tarzını yaratmayı başarmış önemli bir topluluk olarak dikkat çekiyor.
David Brown’un müzikal kimliği, biriktirdiği parayla bir saksafon satın alarak dünyayı dolaşmasıyla şekillendi. Beck ve Siouxe Sioux gibi isimlerle çalışan Brown, saksafonu bırakıp akustik gitara geçtikten sonra grubu Brazzaville’i kurdu. Alternatif rock müziği etnik caz dokunuşlarıyla birleştiren David Brown ve ekibi zaman zaman Tom Waits ve Morphine’e dokunsa da bossa nova, caz, dub öğelerine de yer vermeyi unutmuyor.
Türkiye ve İstanbul’dan etkilendikleri Hotel Devman, Hills of Anatolia, Bosphorus ve Taksim isimli parçalara sahip olan Brazzaville, kemikleşmiş bir Türk dinleyici profiline sahip olmasının yanı sıra, her konserinin ardından hayran kitlesini oldukça arttırmakta.
Konser Tarihleri
13.11.2014 Perşembe // Hayal Kahvesi Adana // Saat: 22:00
14.11. 2014 Cuma // Hayal Kahvesi Diyarbakır // Saat:  22:00
15.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Performans, İzmir // Saat: 22:00
18.11.2014 Salı // Hayal Kahvesi Görükle, Bursa // Saat: 21.30
19.11.2014 Çarşamba // Hayal Kahvesi Ankara // Saat: 21:30
21.11.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:30
22.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:00
Kadebostany
Pop İmparatorluğunda yepyeni bir koloni! Kadebostany Cumhuriyeti! Şaka değil, grup üyeleri dünyanın en küçük ve en ilginç ülkesini temsil ettiklerine “kalpten” inanıyorlar. Kadebostany,Polonya, Rusya, Kazakistan ve Romanya gibi ülkelerden gelen müzisyenlerden oluşuyor. Ülkenin başkanı aynı zamanda grubun da lideri olan çılgın Kadebostan’dan başkası değil. Onun ülkeyi başarıyla yönetmesinin sırrı ise; keman, akordeon, saksofon, gitar, banjo, fagot ve elbette bir bilgisayardan oluşan ilginç bir formül. Mental Groove etiketi ile yayınlanan “Songs from Kadebostany” albümü ve özellikle ülkemiz radyolarında da fırtına gibi esen Kazak Rules adlı şarkılarıyla dikkatleri üzerine çeken grubun, bu dinamik müziği enfes bir görsel şölenle süslediğini de söyleyebiliriz.
2013 yılında “Kadebostany” adı ile çıkardıkları “Pop Collection” albümleri ile dinleyicilerini bir kez daha kendilerine hayran bırakan Kadebostany Cumhuriyetinin sakinleri; Montreux Caz Festivali,Berlin Wilde Renate ve Mutek-Meksika gibi bir çok festival ve konser salonunda sahne almış olan ve Türk radyolarında da sıkça çalınan Kadebostany, ikinci albümleri Pop Collection’ın çalışmaları devam ettikleri vakitlerde, Ghetto ve akabinde de Rock’n Coke 2013’te kendilerini izleyenlere unutulmaz anlar yaşatmıştı.
Konser Tarihleri
12.12.2014 Cuma // Beyoğlu Hayal Kahvesi // Saat: 22:30
13.12.2014 Cumartesi // Beyoğlu Hayal Kahvesi // Saat: 22:00

‘Süper’ Statülü Sabancı Müzesi

Türkiye’deki müzecilik anlayışının çıtasını yükselten Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), prestijli araştırma firması Nielsen’in oluşturduğu bağımsız bir jüri tarafından ‘değerli’ markalara verilen ‘Superbrands’ statüsüne layık görüldü.

sabancı müzesi

Gerek kalıcı koleksiyonları, gerekse gerçekleştirdiği uluslararası geçici sergilerle Türkiye ’deki müzecilik anlayışının çıtasını yükselten Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Türkiye’nin “Superbrands” markalarından biri oldu. Sanat alanında ilk defa verilen ödüle layık görülen S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi, üniversite müzesi olma misyonuyla gerçekleştirdiği tüm sergiler ve projelerde farklı tarihsel ve kültürel dönemlerin, sanatsal akım ve sanatçıların Türkiye çapında anlaşılması ve çalışılması konusundaki çalışmalarından dolayı “Superbrand” ödülünü aldı.

Superbrands, Türkiye’de 2005 yılından itibaren iki yılda bir olmak üzere, prestijli araştırma firması Nielsen tarafından düzenleniyor. Bağımsız bir jüri Superbrands statüsüne layık görülecek kurumları, teknolojisi, yatırımları, iş gücü kalitesi, yaratıcılığı, markalaşmaya yaptığı yatırım, marka devamlılığı gibi kriterlerle değerlendiriyor.

Sabancı Müzesi, şu sıralar ‘Zero’ sergisine ev sahipliği yapıyor.

zeroo
Zengin koleksiyonu, ev sahipliği yaptığı uluslararası geçici sergiler, konservasyon birimleri, çocuklar ve yetişkinler için eğitim programları, düzenlediği konser, konferans ve seminerlerle çok yönlü bir müzecilik ortamı sunan SSM, toplumun her yaş ve kesiminden kişileri sanatla buluşturuyor. SSM, düzenlediği sergilerle sanatseverleri Avrupa sanatına yön veren sanatçıların eserleriyle ve Doğu’nun köklü sanatlarıyla bir araya getirirken, yurtdışında gerçekleştirdiği koleksiyon sergileriyle de Türk ve İslam sanatının yurtdışında tanıtılmasına öncülük ediyor.

Sabancı Müzesinin Tarihi

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, İstanbul’da Boğaziçi’nin en eski yerleşimlerinden Emirgan’da yer almaktadır.

Müzenin ana binası olan villa, 1925 yılında Mısır Hidiv ailesinden Prens Mehmed Ali Hasan tarafından İtalyan mimar Edouard De Nari’ye yaptırılmış ve Hıdiv ailesinin değişik mensupları tarafından uzun yıllar yazlık konut olarak kullanılmıştır.

1951 yılında Adanalı sanayici Hacı Ömer Sabancı tarafından Hidiv ailesine mensup Prenses İffet’ten satın alınan köşk, aynı yıl satın alınarak önüne yerleştirilen Fransız heykeltıraş Louis Doumas’ın 1864 yapımı at heykelinden ötürü “Atlı Köşk” olarak anılmaya başlanmıştır.

Atlı Köşk’ün arazisi içindeki ikinci at heykeli ise, 1204 yılında 4. Haçlı Seferi sırasında Haçlı kuvvetlerince yağmalanan İstanbul Sultanahmet meydanından alınarak, Venedik San Marco kilisesi önüne yerleştirilen 4 attan birisinin dökümüdür.

1966 yılında Hacı Ömer Sabancı’nın vefatından sonra aile büyüğü olan Sakıp Sabancı tarafından sürekli konut olarak kullanılmaya başlanan Atlı Köşk, uzun yıllar Sakıp Sabancı’nın zengin hat ve resim koleksiyonunu barındırmış, 1998 yılında da Sabancı ailesi tarafından içindeki koleksiyon ve eşyalar ile müzeye dönüştürülmek üzere Sabancı Üniversitesi’ne bağışlanmıştır.

Modern bir galerinin eklenmesiyle 2002 yılında ziyarete açılan Müze’nin sergileme alanları 2005 yılındaki düzenleme ile genişletilerek, teknik düzeyde uluslararası standartlara kavuşmuştur.

Bugün Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi zengin koleksiyonu, kabul ettiği kapsamlı uluslararası geçici sergileri, konservasyon birimleri, örnek eğitim programları, yapılan çeşitli konser, konferans ve seminerleriyle çok yönlü bir Müzecilik ortamı sunmaktadır

tarihte-bugun-ne-oldu4

Tarihte Bugün Ne Oldu 2 Haziran

tarihte-bugun-ne-oldu42 Haziran, Gregoryen Takvimi’ne göre yılın 153. (artık yıllarda 154.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 212 gün vardır.

Olaylar

  • 455 – Vandallar Roma’ya girdiler ve iki hafta boyunca şehri yağmaladılar.
  • 662 – Yunan adalarından 3 tanesi bir depremle yok oldu.
  • 1098 – Birinci Haçlı Seferi: Birinci Antakya kuşatması sona erdi ve Haçlılar şehri ele geçirdi, bir kaç gün sonra Selçuklu Türkleri ikinci kuşatmayı başlattılar.
  • 1328 – Filipinlerde bir depremle 9 ada ve adacık yok oldu.
  • 1475 – Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Türk orduları, Kırım Yarımadası sahillerine çıktı.
  • 1793 – Fransa’da Maximillian Robespierre öncülüğünde Jakobenler iktidarı ele geçirdi.
  • 1851 – Amerika’da içki yasağı, Maine eyaletindeki uygulamayla başladı.
  • 1889 – İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin öncüsü olarak kabul edilen İttihâd-ı Osmânî Cemiyeti adlı gizli örgüt kuruldu.
  • 1920 – Kozan’ın düşman işgalinden kurtuluşu.
  • 1924 – ABD Kongresi, ülkede doğmuş bütün Amerikan yerlilerine oy hakkı tanıdı. 1948’e kadar kimi eyaletler yerlilere oy hakkını yaşama geçirmedi.
  • 1926 – Genel Nüfus Sayımı Hakkında Kanun kabul edildi.
  • 1935 – Türkiye’de ilk kez pazar günü resmî tatil uygulamasına başlandı.
  • 1941 – Türk Ceza Kanunu’nun 526’ncı maddesinde yapılan değişiklikle Arapça ezan ve kamet okuyanlara ceza öngörüldü.
  • 1945 – Kastamonu Taşköprü’de Sümerbank’a ait Sulukilise Kendir Fabrikası’nın temeli atıldı.
  • 1946 – İtalya’da monarşi kaldırıldı.
  • 1953 – Birleşik Krallık Kraliçesi Elizabeth taç giydi.
  • 1958 – Ankara’da Spor Salonu çöktü; 5 bin kişilik salonda kimse bulunmadığı için can kaybı olmadı.
  • 1960 – Başbakan Cemal Gürsel, 28 Nisan olaylarında ve 27 Mayıs’ta ölenlerin Anıtkabir etrafına gömüleceğini açıkladı.
  • 1961 – Yurtdışında öğrenim görmek serbest bırakıldı.
  • 1964 – Demokratik, laik ve ulusal bir Filistin devleti kurmayı amaçlayan ve çeşitli ulusal örgütleri bir araya getiren Filistin Kurtuluş Örgütü kuruldu. Yaser Arafat, 3 Şubat 1968’de örgütün başına geçti.
  • 1966 – De Valera İrlanda devlet başkanı oldu.
  • 1966 – Kıbrıs’ta Rumlar, Lefkoşa’nın Türk kesimine giriş çıkışı yasakladı.
  • 1968 – Kısmi senato seçimleri olaylı geçti. 20 ayrı yerde çıkan kavgalarda 15 kişi öldü, 26’sı ağır olmak üzere 47 kişi de yaralandı.
  • 1969 – Petrol-İş Sendikası, Mersin ATAŞ rafinerisinde grev kararı aldı.
  • 1971 – TRT Genel Müdürü Adnan Öztrak istifa etti.
  • 1977 – Başbakan Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığına yazı göndererek,CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e İstanbul Taksim’de düzenlenen mitingde Sheraton Oteli’nin üst katındaki bir odadan uzun menzilli ve dürbünlü bir silahla ateş edileceğinin haber alındığını bildirdi ve gerekli önlemlerin alınmasını istedi. (3 Haziran’da CHP’nin Taksim’de düzenlediği miting olaysız geçti.)
  • 1980 – Osmanlı’dan bu yana devam eden buğday ve ekmek fiyatları üzerindeki devlet kontrolü kaldırıldı.
  • 1980 – Yahya Demirel, mobilya davasında Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi’nce dört yıl ağır hapse çarptırıldı.
  • 1981 – Devlet Başkanı Kenan Evren’in emri ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun kararıyla Ankaragücü takımı birinci futbol ligine çıkarıldı.
  • 1984 – Hindistan ordusu, dini bölge kurmak isteyen Sihlere saldırı başlattı.
  • 1992 – Danimarka’da referandum yapıldı. Avrupa Birliği’nin esaslarını belirleyen Maastricht Anlaşması reddedildi.
  • 1994 – Bursa’daki Tofaş fabrikalarında 2 bin 404 işçi işten çıkarıldı.
  • 1995 – Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Pauline Green, Radikal liderCatherine Lalumiere ve Yeşiller sözcüsü Claudia Roth’u ‘fahişe’ olarak niteledi.
  • 1995 – Kilis, Karabük ve Yalova il oldu.
  • 1997 – Dünyanın en büyük armatörler ve gemi brokerleri birliği olan BİMCO’nun iki yılda bir gerçekleştirdiği genel kurul toplantılarının 53.sü İstanbul’da başladı. BİMCO 97’de AB deniz politikası, denizciliğin dünyadaki gelişimi gibi konuların tartışılacağı açıklandı.
  • 1997 – Susurluk Davası, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde başladı.
  • 1998 – Merkez üssü Adana’nın Ceyhan ilçesi 6,2 büyüklüğündeki depremde 144 kişi öldü.
  • 2001 – Filipinler’de, Ebu Seyyaf militanları Basilan adasında 200 kişiyi rehin aldı.
  • 2001 – Nepal kralı ve kraliçesi, prens oğulları tarafından silahla vurularak öldürüldü.
  • 2001 – Tel Aviv’de bir diskotekte düzenlenen intihar saldırısında 17 kişi öldü, 80 kişi yaralandı.
  • 2002 – Büyük Birlik Partisi 1. Olağanüstü Büyük Kurultayı’nda Genel Başkanlığa Muhsin Yazıcıoğlu yeniden seçildi.
  • 2004 – Mustafa Bumin, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na yeniden seçildi.

Doğumlar

  • 1740 – Marquis de Sade, Fransız yazar (ö. 1814)
  • 1904 – Johnny Weissmuller, ABD’li rumen asıllı sporcu ve aktör (ö. 1984)
  • 1934 – Karl-Heinz Feldkamp, Alman futbol adamı
  • 1935 – Dimitri Kitsikis, Yunan türkolog
  • 1941 – Ünal Aysal, Türk işadamı
  • 1948 – Recep Yazıcıoğlu, Türk kaymakam, vali (ö. 2003)
  • 1949 – Tommy Mandel, ABD’li müzisyen
  • 1957 – Mark Lawrenson, İrlandalı eski defans oyuncusu
  • 1966 – Turgut Dibek, CHP MYK üyesi
  • 1970 – Gökhan Kırdar, Türk müzisyen
  • 1972 – Wentworth Miller, Amerikalı aktör
  • 1977 – Zachary Quinto, Amerikalı aktör
  • 1978 – Justin Long, ABD’li aktör
  • 1988 – Sergio Agüero, Arjantinli futbolcu
  • 1993 – Melis Sezer, Türk milli tenisçi

Ölümler

  • 1882 – Giuseppe Garibaldi, İtalyan devrimci, devlet adamı (d. 1807)
  • 1927 – Avni Lifij, Türk ressam (d. 1886)
  • 1961 – Yaşar Nezihi Özsoy, Türk tiyatro sanatçısı
  • 1970 – Bruce McLaren, Yeni Zellandalı Formula 1 pilotu ve McLaren Takımının kurucusu (d. 1937)
  • 1970 – Orhan Kemal, Türk yazar (d. 1914)
  • 1977 – Stephen Boyd, İrlanda asıllı ABD’li aktör (d. 1931)
  • 1978 – Beşir Balcıoğlu, emekli Büyükelçi (Ermeni terör örgütü ASALA’nın suikastı sonucu)
  • 1978 – Necla Kuneralp, Madrid Büyükelçisi Zeki Kuneralp’in eşi (Ermeni terör örgütü ASALA’nın suikastı sonucu)
  • 1987 – Andrés Segovia, İspanyol gitarist (d. 1893)
  • 1987 – Sammy Kaye, ABD’li swing orkestrası şefi (d. 1910)
  • 1990 – Rex Harrison, İngiliz oyuncu (d. 1908)
  • 1991 – Ahmed Arif, şair (d. 1927)
  • 1998 – Sohrab Şahit Sales, İranlı yönetmen (d. 1944)
  • 2001 – Imogene Coca, ABD’li aktris (d. 1908)
  • 2008 – Cevher Özden, Banker Kastelli adıyla bilinen iş adamı (d. 1933)
  • 2008 – Mel Ferrer, ABD’li aktör, yönetmen (d. 1917)