Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Uluslararası Bodrum Bale Festivali, 8-24 Ağustos’ta yapılacak

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün ”Turizmi kültür ve sanat besler” anlayışıyla 10 yıl önce başlattığı festival, 8-24 Ağustos’ta Bodrum Kalesi’nde sanatseverleri ağırlayacak.
Türk devlet bale topluluklarının yanı sıra yabancı sanatçı ve toplulukların performanslarını sergileyeceği festivalin açılış temsili Devlet Opera ve Balesi başkoreografı Mehmet Balkan’ın sahneye koyduğu ”Bodrum Aşkı” ile yapılacak.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının rol aldığı ”Genç Werther”in Acıları”, 11 Ağustos’ta seyirciyi selamlayacak. İzmir Dvelet Opera ve Balesi, 14 ve 15 Ağustos’ta ”Zorba”yı sahneleyecek.

18 Ağustos’ta Osmanlı Sarayı’ndan ”Harem” rüzgarı esecek. Koreografisini Merih Çimenciler’in, dekor ve kostüm tasarımını Rus tasarımcı Alexander Vasillie’in yaptığı Harem’de, Osmanlı usul müziğinin örnekleri etnik sazlarla icra edilecek.

Antonio Gades Flamenko Topluluğu, 21 Ağustos’ta sanatseverlerle buluşacak. Topluluk, adını aldığı İspanyol dansçı Antonio Gades’in baleye uyarladığı ”Kanlı Düğün” ile ”Flamenca Suit”i yorumlayacak.

Festivalin kapanış temsili, Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu’nun sahneleyeceği ”Bir Yaz Gecesi Rüyası” ile yapılacak.

 

Kaynak:[-]

Kanadalı efsanevi müzisyen, söz yazarı, şair Leonard Cohen, ”2012 Old Ideas Dünya Turnesi” kapsamında, 19 Eylül’de İstanbul’da konser verecek.

Leonard Cohen

Müzikseverlerin yıllardır dört gözle beklediği Leonard Cohen, AEG Live ve Purple Concerts organizasyonuyla Ülker Sport Arena’da gerçekleşecek konserde hayranlarıyla buluşacak.

Leonard Cohen, dünya turnesi kapsamında vereceği konserde, ”Dance Me To The End Of Love”, ”Ain’t No Cure for Love”, ”Bird on a Wire”, ”Chelsea Hotel”, ”Suzanne”, ”Hallelujah”, ”So Long, Marianne”, ”I’m Your Man”, ”First We Take Manhattan” gibi unutulmaz şarkılarına da yer verecek.

İlk şiir kitabını Montreal’de 1956’da yılında, ilk romanını ise 1963’te yayımlayan Cohen’in erken dönem şarkıları müziksel olarak Avrupa folk müziğine dayanıyor.

1970’li yıllarda pop, kabare ve dünya müziği üzerine çalışmalar yapan Cohen’in, 1980’lerden itibaren tipik olarak bas bariton tonda söylediği şarkılarına, kadın vokalistler ve elektronik bireştiriciler eşlik ediyor.

Çalışmalarında genellikle din, yalnızlık, cinsellik ve kişiler arası karışık ilişkileri konu edinen Cohen’in şarkıları ve şiirleri pek çok başka şarkıcı ve şarkı yazarını etkiledi, eserleri başka sanatçılar tarafından da yorumlandı.

Kanada’nın en büyük sivil şeref madalyası olan ”Companion of the Order of Canad” ile ödüllendirilen Cohen, ”Rock and Roll Hall of Fame and Museum”a kabul edildikten sonra en güçlü ve etkileyici şarkı yazarları arasındaki yerini belgeledi.

 

Haftanın Sanet Çizelgesi 6-12 Ağustos

sanat duyuru

‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da cuma günü saat 21.30’da “Göksel”, cumartesi günü saat 21.30’da “İncesaz” konseri izlenebilir.

İSTANBUL

■ Poyraz Topal’ın resim – heykel sergisi 8 Ağustos’a kadar Galeri Artist Çukurcuma’da.

■ Javad Alamdari’nin“Rüzgâr Gibi” isimli sergisi 10 Ağustos’a kadar İ.S.O Sanat Galerisi’nde.

■ Kerem Ozan Bayraktar’ın “Kurallar” isimli sergisi 11 Ağustos’a kadar Nesrin Esirtgen Collection’da. (0212 243 78 53)

■ Karma Yaz Sergisi 11 Ağustos’a kadar Derinlikler Sanat Merkezi’nde.

■ Kadına Dair isimli karma sergi 15 Ağustos’a kadar Mine Sanat Galerisi’nde. (0 216 576 76 18)

■ Orhan Cebrailoğlu’nun 17 Ağustos’a kadar Galeri Espas’ta.

■ Teras Sergileri 18 Ağustos’a kadar Proje4L/ Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’nde. (212 290 25 25)

■ Cemre Yeşil’in “Biz öyle bir şey yaşamadık” isimli sergisi 22 Ağustos’a kadar Galata’daki Genç Fotoğraf İnisiyatifi’nde.

■ CROSSINGS KORE ÇAĞDAŞ SANATI SERGİSİ 23 Ağustos’a kadar Tophane-i Amire’de.

■ Öteki Ayaklanmalar isimli karma sergi 25 Ağustos’a kadar Galeri Nev’de. (0212 252 15 25)

■ Beyoğlu Belediyesi 155. Yıl Efemera Sergisi 25 Ağustos’a kadar Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde.

■ Sophia Pompery’nin “Şeylerin Sessiz Şekli” isimli sergisi 26 Ağustos’a kadar ARTER’de. (0212 243 37 67)

■ Berlinde De Bruyckere’nin “Yara” isimli sergisi 26 Ağustos’a kadar ARTER’de. (0212 243 37 67)

■ Jak Baruh, Roeki Symons ve Maura Sullivan’ın fotoğrafları ile Kemal Tufan’ın heykelleri 30 Ağustos’a kadar Pg Art Gallery’de.

■ Fransız-Belçikalı ve Türk Çizgi Romanlarına Çapraz Bakış isimli sergi 31 Ağustos’a kadar İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde. (0212 393 81 11)

■ Ali’nin Koço’su isimli karma sergi 31 Ağustos’a kadar Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde. (0212 230 19 76)

■ Yalçın Emiroğlu’ndan Günümüze ‘Doğan Kardeş’le Büyümek Sergisi31 Ağustos’a kadar Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde

■ Kes&Yapıştır isimli karma sergi 31 Ağustos’a kadar Galeri Ilayda’da. (0 212 227 92 92)

■ Tema(s)siz 2 isimli sergi 31 Ağustos’a kadar Gallery Ilayda – Karaköy’de.

■ Mezunlar 2012 isimli sergi 31 Ağustos’a kadar Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde.

■ Elif Çelebi’nin “Ekoloji Temalı Video Sergisi” 31 Ağustos’a kadar Şekerbank’ın İstanbul Feneryolu Şubesi’nde.

■ Hep Birlikte V isimli sergi 1 Eylül’e kadar Artgalerim Nişantaşı’nda.

■ Segment #2 ve Gerwald Rockenschaub’un 4to2floors sergileri 2 Eylül’e kadar Borusan Contemporary’de. (0212 393 52 00)

■ Çevre Karikatürleri 3 Eylül’e kadar Galeri 5’te.

■ John Cage isimli sergi 5 Eylül’e kadar KUAD Galeri’de.

■ Dieter Sauter’in “Türkiye’den İnsan Manzaraları” isimli fotoğraf sergisi 5 Eylül’e kadar İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi Sanat Galerisi’nde.

■ Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cihat Burak, Mehmet Pesen, Salih Acar, Alp Bartu, Saim Dursun, Reha Yalnızcık, Işıl Özışık, Niyazi Toptoprak, Metin Gönül, Artin Demirci ve Kâmil Masaracı’nın eserlerinden oluşan sergi 13 Eylül’e kadar Ürün Sanat Galerisi’nde. (0216 363 12 80)

■ Mustafa Köseoğlu ve Metin Benek’in sergileri 15 Eylül’e kadar Alta Sanat Galerisi’nde. (0212 282 69 65)

■ Daha fazla / more isimli karma sergi 15 Eylül’e kadar Art Suites Gallery’de.

■ Kobra – Özgür Sanatın 1000 Günü sergisi 16 Eylül’e kadar SÜ Sakıp Sabancı Müzesi’nde.

■ Noktanın Ustaları isimli sergi 16 Eylül’e kadar Kumbaracı4’te.

■ İsmail Acar’ın “5 Duyu 5 Olgu” isimli sergisi 18 Eylül’e kadar Türk ve İslam Eserleri Müzesi Geçici Sergi Salonu’nda.

■ Burhan Doğançay’ın “Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi” sergisi 23 Eylül’e kadar İstanbul Modern’de.

■ EVİN SANAT GALERİSİ YAZ KARMA SERGİSİ 28 Eylül’e kadar devam ediyor. (0212 265 81 58)

■ Padişahın Evi: Harem-i Hümayun sergisi 15 Ekim’e kadar Topkapı Sarayı Müzesi, Has Ahırlar Sergi Salonu’nda.

■ Josephine Powell’ın “Josephine’in Gördüğü: 20. Yüzyılda Anadolu’nun Kırsal Yörelerine Fotoğrafik Bakışlar” sergisi 21 Ekim’e kadar Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde.

■ ÇAĞDAŞ USTALARDAN SERGİ 31 Ekim’e kadar TEM SANAT GALERİSİ’nde.

■ Biz bu memleketi seninle sevdik Lefter sergisi 24 Haziran 2013’e kadar Adalar Müzesi’nde.

 ANKARA

■ Ali Cevat Uğraş – fotoğraf – 10 Ağustos’a dek – Ziraat Bankası Mithatpaşa Sanat Galerisi’nde. (0312 417 84 58)

■ Koleksiyondan – karma resim – 31 Ağustos’a dek – Galeri Polart’ta. (0312 439 14 80)

■ Ahmet Güneştekin – resim – yaz sonuna dek – Güler Sanat’ta. (0312 236 21 22)

■ Yaz Karması – resim – 28 Eylül’e dek – Atlas Sanat Galerisi’nde. (0312 468 59 04)

■ Yaz Karması – resim, heykel, 30 Eylül’e dek – Krişna Sanat Merkezi’nde. (0312 418 02 53)

 

İZMİR

■ Ayça Ersoy’un ebru tekniğiyle hazırladığı eserlerinden oluşan “Sudaki Ayça” adlı resim sergisi, 10-18 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Bitez’deki atölyesinde izlenimde.

■ Roksan Kohen’in “Sil Baştan” adlı resim sergisi, 10-23 Ağustos tarihler arasında Milta Bodrum Marina Osmanlı Tersane Kulesi’nde izlenimde.

■ Nurhilal Harsa’nın resim sergisi Alaçatı Kırmızı Ardıç Kuşu Sanat Galerisi’nde 15 Ağustos’a dek görülebilir.

 MERSİN

■ İçel Sanat Kulübü’nün, “Karma Resim – Heykel – Fotoğraf” sergisi M.İlhan – A.Uğural Sanat Galerisi’nde sürüyor. Sergi yaz boyunca sanatseverlerin izlenimine açık tutulacak. (0324 238 10 88)

İSTANBUL

■ ‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da yarın saat 21.15’te “Kara Şövalye Yükseliyor” adlı film gösterimi gerçekleştirilecek. (0212 263 39 83)

İSTANBUL

■ ‘Sakıp Sabancı Müzesi’nde bugün saat 21.15’te “Aydın Esen & Okay Temiz” konseri izlenebilir. (0 212 277 22 00)

■ ‘İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde perşembe günü saat 21.15’te “İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions” konseri izlenebilir.

(0 212 520 77 41)

■ ‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da cuma günü saat 21.30’da “Göksel”, cumartesi günü saat 21.30’da “İncesaz” konseri izlenebilir.

(0 212 263 39 83)

 ANKARA

■ Jolly Joker Ankara’da, Yeni Türkü’nün vereceği konser 14 Eylül’de saat 22.00’de, Levent Yüksel’in vereceği konser 15 Eylül’de saat 22.00’de, Fettah Can’ın vereceği konser 21 Eylül’de saat 22.00’de, Yaşar’ın vereceği konser 22 Eylül’de saat 22.00’de, Cem Adrian’ın vereceği konser 28 Eylül’de saat 22.00’de, Volkan Konak’ın vereceği konser 29 Eylül’de saat 22.00’de, MFÖ’nün vereceği konser 6 Ekim’de saat 22.00’de, Emre Aydın’ın vereceği konser 12 Ekim’de saat 22.00’de, Kıraç’ın vereceği konser 13 Ekim’de saat 22.00’de, Athena’nın vereceği konser 19 Ekim’de saat 22.00’de, Rafet El Roman’ın vereceği konser 20 Ekim’de saat 22.00’de, Feridun Düzağaç’ın vereceği konser 26 Ekim’de saat 22.00’de, Gökhan Türkmen’in vereceği konser 27 Ekim’de saat 22.00’de.

(0312 424 11 11)

İSTANBUL

■ Kariye Müzesi: Çarşamba hariç 09.00-18.00 arası ziyarete açık. (0212 631 92 41)

■ Topkapı Sarayı Müzesi: Salı hariç 09.00-19.00 arası ziyarete açık. (0212 512 04 80)

■ İstanbul Arkeoloji Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 520 77 40-41)

■ Adalar Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-19.00 arası ziyarete açık. (0216 382 52 80)

■ Büyük Saray Mozaikleri Müzesi: Çarşamba hariç 09.30-17.00 arası ziyarete açık. (0212 528 45 00)

■ Askeri Müze: Pazartesi, salı hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 233 27 20)

■ Basın Müzesi: Cumartesi, pazar hariç 10.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 513 84 58 – 511 08 75)

■ Avrupa Kültür Başkenti Mübadele Müzesi: Pazartesi hariç 10.00-17.30 arası ziyarete açık. (0212 789 66 99)

■ Ayasofya Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-19.00 arası ziyarete açık. (0212 522 17 50 – 0212 522 09 89)

■ İstanbul Fotoğraf Müzesi: Pazartesi hariç 10.00-18.00 arası ziyarete açık. (0212 458 88 42 – 43)

■ Oyuncak Müzesi: Hafta içi 09.30-19.00, hafta sonu 09.30 – 19.00 arası ziyarete açık. (0216 359 45 50 – 51)

■ Rahmi M. Koç Müzesi: Salı/cuma 10.00-17.00, cumartesi/ pazar 10.00-19.00 arası ziyarete açık. (0212 369 66 00)

■ Sakıp Sabancı Müzesi: Pazar hariç salı/perşembe/cuma 10.00-18.00, çarşamba/perşembe 10.00-22.00 arası ziyarete açık. (0212 277 22 00)

■ İstanbul Deniz Müzesi: Pazartesi/salı hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 327 43 45 – 327 43 46)

■ Osmanlı Bankası Müzesi:Pazartesi/Salı/Cumartesi 12.00-20.00, Pazar 10.30-18.00 arası açık. (0212 334 22 00)

■ Hilmi Nakipoğlu Fotoğraf Makinası Müzesi:09.00-17.00 arası ziyarete açık.(0212 543 09 20)

■ Tophane-i Amire:Cumartesi, Pazar günleri hariç 08.30-17.30 arası ziyarete açık. (0212 252 16 00)

■ İstanbul Modern Sanat Müzesi: Pazartesi günü hariç salı / pazar 10.00 – 18.00, perşembe 10.00 – 20.00 arası ziyarete açık. (0212 334 73 00)

■ Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi: Pazar, pazartesi günleri hariç çarşamba / perşembe / cuma günleri saat 10.00-17.00, cumartesi günleri saat 10.00-16.00 arası, salı günleri randevular doğrultusunda ziyarete açık.(0212 290 25 25)

ANKARA

■ Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 08.30 – 17.30 arası ziyarete açık. (0312 311 28 39)

■ Cer Modern Sanatlar Merkezi: Pazartesi hariç salı/pazar 10.00 – 18.00 arası ziyarete açık. (0312 310 00 00)

■ MTA Tabiat Tarih Müzesi: Hafta içi 09.00-17.00, cumartesi/pazar 10.00-15.00 arası ziyarete açık. (0312 287 34 30)

■ Etnografya Müzesi: Pazartesi hariç 8.30-12.30 ve 13.30-17.30 arası ziyarete açık. (0312 311 95 56)

■ Atatürk Evi Müzesi: Pazartesi, cuma hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0312 212 65 06)

■ Vehbi Koç Müzesi ve Ankara Araştırmaları Merkezi: Salı hariç 09.00-17.30 arası ziyarete açık. (312 355 20 27)

■ Demiryolu Müzesi: Pazar, pazartesi hariç 13.30-17.00 arası ziyarete açık. (0312 310 35 00)

■ Cumhuriyet Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-12.00 ve 13.30-17.00 arası ziyarete açık. (0312 310 71 40)

■ Anıtkabir Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-12.30 ve 13.30-17.00 arası ziyarete açıktır. (0312 310 53 61)

 İZMİR

■ İzmir Arkeoloji Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-17.30 arası ziyarete açık. (0232 489 07 96)

■ Atatürk Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-12.30 ve 13.30-17.30 arası ziyarete açık. (0232 464 80 85)

■ Etnografya Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-17.30 arası ziyarete açık. (0232 489 07 96)

■ Efes Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-12.00 ve 13.00-17.30 arası ziyarete açık.(0232 892 60 10)

■ İsmet İnönü Evi Müzesi: Salı, perşembe, cuma günleri 10.00 – 17.00 arası ziyarete açık.

(0232 445 55 99)

Gösteri Söyleşi

İSTANBUL

■ ‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da yarın saat 21.15’te “Kara Şövalye Yükseliyor” adlı film gösterimi gerçekleştirilecek. (0212 263 39 83)

Müzik

İSTANBUL

■ ‘Sakıp Sabancı Müzesi’nde bugün saat 21.15’te “Aydın Esen & Okay Temiz” konseri izlenebilir. (0 212 277 22 00)

■ ‘İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde perşembe günü saat 21.15’te “İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions” konseri izlenebilir.

(0 212 520 77 41)

■ ‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da cuma günü saat 21.30’da “Göksel”, cumartesi günü saat 21.30’da “İncesaz” konseri izlenebilir.

(0 212 263 39 83)

 ANKARA

■ Jolly Joker Ankara’da, Yeni Türkü’nün vereceği konser 14 Eylül’de saat 22.00’de, Levent Yüksel’in vereceği konser 15 Eylül’de saat 22.00’de, Fettah Can’ın vereceği konser 21 Eylül’de saat 22.00’de, Yaşar’ın vereceği konser 22 Eylül’de saat 22.00’de, Cem Adrian’ın vereceği konser 28 Eylül’de saat 22.00’de, Volkan Konak’ın vereceği konser 29 Eylül’de saat 22.00’de, MFÖ’nün vereceği konser 6 Ekim’de saat 22.00’de, Emre Aydın’ın vereceği konser 12 Ekim’de saat 22.00’de, Kıraç’ın vereceği konser 13 Ekim’de saat 22.00’de, Athena’nın vereceği konser 19 Ekim’de saat 22.00’de, Rafet El Roman’ın vereceği konser 20 Ekim’de saat 22.00’de, Feridun Düzağaç’ın vereceği konser 26 Ekim’de saat 22.00’de, Gökhan Türkmen’in vereceği konser 27 Ekim’de saat 22.00’de.

(0312 424 11 11)

Müzeler

İSTANBUL

■ Kariye Müzesi: Çarşamba hariç 09.00-18.00 arası ziyarete açık. (0212 631 92 41)

■ Topkapı Sarayı Müzesi: Salı hariç 09.00-19.00 arası ziyarete açık. (0212 512 04 80)

■ İstanbul Arkeoloji Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 520 77 40-41)

■ Adalar Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-19.00 arası ziyarete açık. (0216 382 52 80)

■ Büyük Saray Mozaikleri Müzesi: Çarşamba hariç 09.30-17.00 arası ziyarete açık. (0212 528 45 00)

■ Askeri Müze: Pazartesi, salı hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 233 27 20)

■ Basın Müzesi: Cumartesi, pazar hariç 10.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 513 84 58 – 511 08 75)

■ Avrupa Kültür Başkenti Mübadele Müzesi: Pazartesi hariç 10.00-17.30 arası ziyarete açık. (0212 789 66 99)

■ Ayasofya Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-19.00 arası ziyarete açık. (0212 522 17 50 – 0212 522 09 89)

■ İstanbul Fotoğraf Müzesi: Pazartesi hariç 10.00-18.00 arası ziyarete açık. (0212 458 88 42 – 43)

■ Oyuncak Müzesi: Hafta içi 09.30-19.00, hafta sonu 09.30 – 19.00 arası ziyarete açık. (0216 359 45 50 – 51)

■ Rahmi M. Koç Müzesi: Salı/cuma 10.00-17.00, cumartesi/ pazar 10.00-19.00 arası ziyarete açık. (0212 369 66 00)

■ Sakıp Sabancı Müzesi: Pazar hariç salı/perşembe/cuma 10.00-18.00, çarşamba/perşembe 10.00-22.00 arası ziyarete açık. (0212 277 22 00)

■ İstanbul Deniz Müzesi: Pazartesi/salı hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0212 327 43 45 – 327 43 46)

■ Osmanlı Bankası Müzesi:Pazartesi/Salı/Cumartesi 12.00-20.00, Pazar 10.30-18.00 arası açık. (0212 334 22 00)

■ Hilmi Nakipoğlu Fotoğraf Makinası Müzesi:09.00-17.00 arası ziyarete açık.(0212 543 09 20)

■ Tophane-i Amire:Cumartesi, Pazar günleri hariç 08.30-17.30 arası ziyarete açık. (0212 252 16 00)

■ İstanbul Modern Sanat Müzesi: Pazartesi günü hariç salı / pazar 10.00 – 18.00, perşembe 10.00 – 20.00 arası ziyarete açık. (0212 334 73 00)

■ Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi: Pazar, pazartesi günleri hariç çarşamba / perşembe / cuma günleri saat 10.00-17.00, cumartesi günleri saat 10.00-16.00 arası, salı günleri randevular doğrultusunda ziyarete açık.(0212 290 25 25)

ANKARA

■ Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 08.30 – 17.30 arası ziyarete açık. (0312 311 28 39)

■ Cer Modern Sanatlar Merkezi: Pazartesi hariç salı/pazar 10.00 – 18.00 arası ziyarete açık. (0312 310 00 00)

■ MTA Tabiat Tarih Müzesi: Hafta içi 09.00-17.00, cumartesi/pazar 10.00-15.00 arası ziyarete açık. (0312 287 34 30)

■ Etnografya Müzesi: Pazartesi hariç 8.30-12.30 ve 13.30-17.30 arası ziyarete açık. (0312 311 95 56)

■ Atatürk Evi Müzesi: Pazartesi, cuma hariç 09.00-17.00 arası ziyarete açık. (0312 212 65 06)

■ Vehbi Koç Müzesi ve Ankara Araştırmaları Merkezi: Salı hariç 09.00-17.30 arası ziyarete açık. (312 355 20 27)

■ Demiryolu Müzesi: Pazar, pazartesi hariç 13.30-17.00 arası ziyarete açık. (0312 310 35 00)

■ Cumhuriyet Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-12.00 ve 13.30-17.00 arası ziyarete açık. (0312 310 71 40)

■ Anıtkabir Müzesi: Pazartesi hariç 09.00-12.30 ve 13.30-17.00 arası ziyarete açıktır. (0312 310 53 61)

 İZMİR

■ İzmir Arkeoloji Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-17.30 arası ziyarete açık. (0232 489 07 96)

■ Atatürk Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-12.30 ve 13.30-17.30 arası ziyarete açık. (0232 464 80 85)

■ Etnografya Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-17.30 arası ziyarete açık. (0232 489 07 96)

■ Efes Müzesi: Pazartesi hariç 08.30-12.00 ve 13.00-17.30 arası ziyarete açık.(0232 892 60 10)

■ İsmet İnönü Evi Müzesi: Salı, perşembe, cuma günleri 10.00 – 17.00 arası ziyarete açık.

(0232 445 55 99)

 

Kaynak : [-]

‘Aphrodisias çığlığı’

Ara Güler’in 1958 yılında bir rastlantı sonucu buluştuğuAphrodisias Antik Kentine ait fotoğraflardan oluşan siyah beyaz ve renkli prodüksiyon fotoğraflar Akademi Knidos’ta sanatseverlerle buluştu.

Rahatsızlığı nedeniyle Ara Güler serginin açılışına katılamazken, aralarından gazeteci yazar Osman Saffet Arolat ve Uluslararası Nakliyeciler Birliği Başkanı Çetin Nuhoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda sanatsever deniz uçakla İstanbul’dan Palamutbükü’ne inerek buradan serginin açılışının yapılacağı Yaka Köyündeki Akademi Knidos’a ulaştı.
1958 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in Aydın’da bir baraj açma törenini fotoğraflamak için yola çıkan Ara Güler, törene geç kalınca Aydın Valiliğinin tahsis ettiği jeeple Menderes’i izlemeye giderken yolunu kaybeder ve yolu Aphrodisias ile kesişir. Burada Antik kenti ve bu kentte yaşayan insanları, antik kent kalıntıları altında kalmış çığlık çığlığa “beni gün yüzüne çıkarın” diyen görüntülerle karşılaşır. Güler’in Akademi Knidos’ta 1 Ağustosta açılan ve 30 ağustos tarihine değin ziyarete açık tutulacak birbirinden ilginç fotoğraflar işte Aphrodisias Çığlığı başlığı ile tuvallerde yerini aldı.
Renkli ve siyah beyaz 40 fotoğrafın yer aldığı Aphrodisias Çığlığı adlı fotoğraf sergisi iş, sanat, turizmci ve tatilcileri buluştururken; İbrahim Çiftçioğlu, Mustafa Altıntaş, Ertuğrul Ateş, Altan Çelen ve Saim Erken gibi sanatçılarda sergiyi izleyenler arasında dikkat çekti. Yöre halkı ve tatillerini bu yörede geçiren özellikle yabancı turistlerin sergiye ilgisi ise görülmeye değerdi.
Ara Güler’in rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı Aphrodisias Çığlığı fotoğraf sergisine katılanlar, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımıza geçmiş olsun dileklerini iletirken, “O’nun her fotoğrafından Ara Güler’in aydınlık yüzünü görüyoruz” dediler.

 

Kaynak : [-]

Türk müziğinin önemli isimlerinden Selda Bağcan; 2012 Londra Olimpiyatları kapsamında bu akşam Queen Elizabeth Hall’da saat 21:30’da konser verecek 

Selda Bağcan

Türk müziğinin önemli isimlerinden Selda Bağcan; 2012 Londra Olimpiyatları kapsamında gerçekleşecek “Meltdown Festival at the Southbank Centre”da, Antony Hegarty’nin özel davetlisi olarak 02 Ağustos 2012, Perşembe akşamı Queen Elizabeth Hall’da saat 21:30’da konser verecek.

Selda Bağcan; Antony and the Johnsons’’tan Antony Hegarty’nin sanat danışmanlığını yaptığı, 2012 Londra Olimpiyatları kapsamında gerçekleşecek “Meltdown Festival at the Southbank Centre”da konser verecek.

1993 yılından beri Nick Cave, John Peel, Laurine Anderson, Patti Smith, David Bowie ve Ray Davies gibi dünya devlerini ağırlayan “Meltdown Festival at the Southbank Centre”da bu sene Antony Hegarty’in özel isteği üzerine Türkiye’nin Edith Piaf’ı dediği Selda Bağcan da sahne alacak ve sevenlerine benzersiz bir müzik şöleni yaşatacak.

2 Ağustos 2012, Perşembe günü saat 21:30’da Londra “Queen Elizabeth Hall”da gerçekleşecek konserde sahne alacak olan Selda Bağcan; bu yıl Türkiye’den katılan tek sanatçı olarak Londra’da sevenleriyle buluşacak.

Kaynak:[-]

 

Caz tutkunlarının her yıl merakla beklediği Akbank Caz Festivali, Anthony Braxton’dan Eleni Karaindrou’ya, İbrahim Maalouf’tan Gregory Porter’a önemli isimleri ağırlayacak.

Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan Akbank Caz Festivali, 22. yılında dopdolu bir

Eleni Karaindrou

programla 3-21 Ekim tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak. 22. Akbank Caz Festivali, bu yıl dünyaca ünlü caz sanatçılarını Türkiye’de ağırlarken, yetenekli genç müzisyenlere de performanslarını sergileme imkanı sunacak.
Klasik cazdan avangart tınılara, dünya müziklerinden elektronikanın sınırlarına dek uzanan işitsel tecrübelerle takipçilerine oldukça geniş bir çeşitlilik sunan festivalin, bu yıl öne çıkan isimleri arasında Anthony Braxton & Diamond Curtain, Wall Quartet, Eleni Karaindrou, İbrahim Maalouf, Gregory Porterve The ACT Jubilee Night bulunuyor. İlerleyen günlerde birçok önemli sanatçının katılımıyla hız kazanacak festival, “Kampüste Caz”, “Jamzz Genç Yetenekler Yarışması” ve sürpriz etkinliklerle devam edecek.

Avrupa cazının ustaları festivalde çok özel bir konser için bir araya gelecek. İsveç’in caz dünyasına önemli katkılarından trombon virtüözü ve vokalist Nils Landgren, postmodern cazın yenilikçi isimlerinden ECHO Jazz Ödülü sahibi Alman piyanist Michael Wollny, İskandinav gitarist Johan Norberg, enstrümanı kontrbasın sınırlarını yeniden çizen

İbrahim Maalouf

İsveçli Lars Danielsson, Alman baterist Wolfgang Haffner, Danimarka’nın caz divası

Cæcilie Norby, bariton saksafonun Fransa’dan çıkan önemli isimlerinden Celine Bonacina ve lirizm yüklü sololarıyla dinleyenleri kendine hayran bırakan Finlandiyalı trompetçi Verneri Pohjola’dan oluşan “The ACT Jubilee Night”, festival kapsamında 6 Ekim Cumartesi günü Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda unutulmaz bir caz ziyafeti yaşatacak.

Festivalin bir diğer konuğu, günümüzün en önemli film ve tiyatro müziği bestecilerinden biri olan Yunan piyanist & besteci Eleni Karaindrou olacak. Her biri ayrı bir başyapıt olarak değerlendirilen “Sonsuzluk ve Bir Gün”, “Ağlayan Çayır” gibi Theo Angelopoulos filmleri için bestelediği müziklerle dünya çapında bir hayran kitlesine sahip olan Eleni Karaindrou, bugüne kadar kaydettiği 20 civarında albüm ile önemli satış başarılarına da imza attı. Akdeniz ve Balkanlar’ın yerel enstrümanları ile klasik batı müziği enstrümanlarını birlikte kullanarak kendine has müzikal renkler yaratmayı başaran Eleni Karaindrou, Türkiye’de en çok sevilen yabancı sanatçı arasında yer alıyor.
Ender Sakpınar yönetiminde 31 kişilik orkestra eşliğinde 7 Ekim Pazar günü Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek Eleni Karaindrou konseri, 24 Ocak’ta vefat eden yönetmen Theo Angelopoulos’un anısına düzenlenecek. “Ulis’in Bakışı”, “Ağlayan Çayır”, “Leyleğin Geciken Adımı”, “Sonsuzluk ve Bir Gün”, “Puslu Manzaralar”, “Kitera’ya Yolculuk” gibi filmlerin müziklerinden oluşan bir performans sunacak olan Eleni Karaindrou, festival tarihindeki unutulmaz konserlerden birine imza atacak.

İbrahim Maalouf, 9 Ekim’de sahne alacak 

Caz trompete yepyeni bir boyut kazandıran günümüzün en yenilikçi müzisyenlerinden Lübnanlı İbrahim Maalouf, 9 Ekim’de Garajistanbul’da sahne alacak. Kuzey ülkelerine has lirizm duygusunu doğuya özgü renklerle bir araya getiren sanatçının müziği cazdan rock müziğine, Arap ezgilerinden usta işi doğaçlamalara kadar onlarca farklı rengi barındırıyor.

Müzik otoritelerinin “bir sonraki en büyük erkek caz vokali” olarak nitelendirdiği Gregory Porter, caz, funk, R&B, blues ve gospel tınıları üzerine kurduğu büyüleyici vokaliyle 22. Akbank Caz Festivali’nin kaçırılmayacak performanslarından birini vaat ediyor. 2010 yılında yayınladığı çıkış albümü, “Water” ile 53. Grammy Ödülleri’nde “En İyi Caz Vokali” dalında aday olan Gregory Porter, 2011 yılında ise Fransızların saygın caz kurumu L’Academie du Jazz tarafından düzenlenen Django Reinhardt ödüllerinde “En İyi Caz Vokali” ödülünü aldı. Sanatçı 2012 yılında müzikseverlerle buluşan “Be Good” albümünün tanıtım turnesi kapsamında 11 Ekim Perşembe günü Babylon’da sahne alacak.

Amerikan caz sahnesinin efsane isimlerinden müzisyen, besteci, filozof ve eğitmen Anthony Braxton, 17 yıl aradan sonra yeniden Akbank Caz Festivali’nde sahne alacak. 1970’lerde 400’ün üzerinde besteye ve 70’i kendi gruplarıyla olmak üzere 120’nin üstünde albüme imza atan cazınkilometre taşlarından biri olan Anthony Braxton, bu kez Diamond Curtain Wall

Anthony Braxton

Quartet ile festival kapsamında sahne alacak. Alto saksafon ve diğer üflemeli çalgılarda Anthony Braxton, sopranino, soprano ve alto saksafonda James Fei, kornet ve diğer nefesli çalgılarda Taylor Ho Bynum, kemanda Erica Dicker’den oluşan Anthony Braxton & Diamond Curtain Wall Quartet projesi, 17 Ekim’de The Seed’de olacak.

Etkinlikler

22. Akbank Caz Festivali kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenecek “JAmZZ Akbank Caz Festivali Genç Yetenekler Yarışması”, sunduğu yurt dışı eğitim fırsatı ve saygın jürisi ile genç yetenekleri bekliyor. 30 yaşını aşmamış amatör genç yeteneklere, festivalin bir parçası olma ve profesyonel sanatçılarla birlikte sahnede “Jam Session” yapma imkanı sunan yarışmaya katılmak isteyenlerin hazırladıkları demo CD’yi ile gerekli belgeleri 22 Eylül’e kadar Akbank Sanat’a ulaştırmaları gerekiyor.

Akbank Caz Festivali’nde festival içinde festival rüzgarını estiren “Kampüste Caz” konserleri bu yılda cazın mavi notalarını ve onlarca farklı rengini üniversite öğrencileriyle buluşturacak. Kampüste Caz, sürpriz isimlerin performanslarıyla İstanbul’un yanı sıra 9 farklı şehirde üniversiteli gençlerle bir araya gelecek.

 

Kaynak :[-]

“Omar Hâkim – The Trio of OZ” konseri Ramazan’da Caz kapsamında yarın santralistanbul’da.

sanat duyuru

Sergi

İstanbul

■ Marleen P. Atay, Stephanie Pain, Suzanne Posthumus ve Aras Seddigh’in TRANSFER başlıklı sergisi 30 Temmuz’a kadarKare Art Gallery’de.

■ Ustalar ve Yükselenler isimli sergi 31 Temmuz’a kadar Türker Art’ta. (0212 296 53 25)

■ Sınırlar Yörüngeler 12 sergisi 31 Temmuz’a kadar Siemens Sanat’ta. (0212 334 11 04)

■ Yaz Rehaveti isimli sergi 31 Temmuz’a kadar Galeri Apel’de.

■ Poyraz Topal’ın resim – heykel sergisi 8 Ağustos’a kadar Galeri Artist Çukurcuma’da.

■ Javad Alamdari’nin “Rüzgâr Gibi” isimli sergisi 10 Ağustos’a kadar İSO Sanat Galerisi’nde.

■ Kerem Ozan Bayraktar’ın “Kurallar” isimli sergisi 11 Ağustos’a kadar Nesrin Esirtgen Collection’da. (0212 243 78 53)

■ Karma Yaz Sergisi 11 Ağustos’a kadar Derinlikler Sanat Merkezi’nde.

■ Kadına Dair isimli karma sergi 15 Ağustos’a kadar Mine Sanat Galerisi’nde. (0 216 576 76 18)

■ Teras Sergileri 18 Ağustos’a kadar Proje4L/ Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’nde. (212 290 25 25)

■ Öteki Ayaklanmalar isimli karma sergi 25 Ağustos’a kadar Galeri Nev’de. (0212 252 15 25)

■ Sophia Pompery’nin “Şeylerin Sessiz Şekli” isimli sergisi 26 Ağustos’a kadar ARTER’de. (0212 243 37 67)

■ Berlinde De Bruyckere’nin “Yara” isimli sergisi 26 Ağustos’a kadar ARTER’de. (0212 243 37 67)

■ Fransız-Belçikalı ve Türk Çizgi Romanlarına Çapraz Bakış isimli sergi 31 Ağustos’a kadar İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde. (0212 3938111)

■ Ali’nin Koço’su isimli karma sergi 31 Ağustos’a kadar Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde. (0212 230 19 76)

■ Kes&Yapıştır isimli karma sergi 31 Ağustos’a kadar Galeri İlayda’da. (0 212 227 92 92)

■ Tema(s)siz 2 isimli sergi 31 Ağustos’a kadar Gallery İlayda – Karaköy’de.

■ Mezunlar 2012 isimli sergi 31 Ağustos’a kadar Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde.

■ Hep Birlikte V isimli sergi 1 Eylül’e kadar Artgalerim Nişantaşı’nda.

■ egment #2 ve Gerwald Rockenschaub’un 4to2floors sergileri 2 Eylül’e kadar Borusan Contemporary’de. (0212 393 52 00)

■ Çevre Karikatürleri 3 Eylül’e kadar Galeri 5’te.

■ John Cage isimli sergi 5 Eylül’e kadar KUAD Galeri’de.

■ Dieter Sauter’in “Türkiye’den İnsan Manzaraları” isimli fotoğraf sergisi 5 Eylül’e kadar İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi Sanat Galerisi’nde.

■ Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cihat Burak, Mehmet Pesen, Salih Acar, Alp Bartu, Saim Dursun, Reha Yalnızcık, Işıl Özışık, Niyazi Toptoprak, Metin Gönül, Artin Demici ve Kamil Masaracı’nın karikatür sergisi 13 Eylül’e kadar Ürün Sanat Galerisi’nde. (0216 363 12 80)

■ Mustafa Köseoğlu ve Metin Benek’in sergileri 15 Eylül’e kadar Alta Sanat Galerisi’nde. (0212 282 69 65)

■ Kobra – Özgür Sanatın 1000 Günü sergisi 16 Eylül’e kadar S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nde.

■ Noktanın Ustaları isimli sergi 16 Eylül’e kadar Kumbaraci4’te.

■ İsmail Acar’ın “5 Duyu 5 Olgu” isimli sergisi 18 Eylül’e kadar Türk ve İslam Eserleri Müzesi Geçici Sergi Salonu’nda.

■ Burhan Doğançay’ın “Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi” sergisi 23 Eylül’e kadar İstanbul Modern’de.

■ Evin Sanat Galerisi Yaz Karma Sergisi 28 Eylül’e kadar devam ediyor. (0212265 81 58)

■ Padişahın Evi: Harem-i Hümayun sergisi 15 Ekim’e kadar Topkapı Sarayı Müzesi, Has Ahırlar Sergi Salonu’nda.

■ Josephine Powell’ın “Josephine’in Gördüğü: 20. Yüzyılda Anadolu’nun Kırsal Yörelerine Fotoğrafik Bakışlar” sergisi 21 Ekim’e kadar Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde.

■ Biz bu memleketi seninle sevdik Lefter sergisi 24 Haziran 2013’e kadar Adalar Müzesi’nde.

Ankara

■ M.C. Escher – resim – 5 Ağustos’a dek – Cermodern Sanatlar Merkezi’nde. (0312 310 00 00)

■ Ali Cevat Uğraş – fotoğraf – 10 Ağustos’a dek – Ziraat Bankası Mithatpaşa Sanat Galerisi’nde. (0312 417 84 58)

■ Koleksiyondan – karma resim – 31 Ağustos’a dek – Galeri Polart’ta. (0312 439 14 80)

■ Ahmet Güneştekin – resim – yaz sonuna dek – Güler Sanat’ta. (0312 236 21 22)

■ Yaz Karması – resim – 28 Eylül’e dek – Atlas Sanat Galerisi’nde. (0312 468 59 04)

■ Yaz Karması – resim, heykel, 30 Eylül’e dek – Krişna Sanat Merkezi’nde. (0312 418 02 53)

Mersin

■ İçel Sanat Kulübü’nün, ‘Karma Resim-Heykel-Fotoğraf’ sergisi M.İlhan – A.Uğural Sanat Galerisi’nde sürüyor. Sergi yaz boyunca sanatseverlerin izlenimine açık tutulacak. (0324 2381088)

İskenderun

■ Melahat ve Mete Köroğlu’nun, ‘Çağrışımlar’ adlı fotoğraf, resim, karikatür sergisi İskenderun Belediyesi Kadın Kültür sanat ve Eğitim Merkezi’nde sürüyor. Sergi hafta boyu izlenebilecek.

(0326 613 49 90)

İzmir

■ Gölgenin Öyküsü fotoğraf sergisi, Çizgelikedi Sanat Galerisi’nde yarın sona eriyor.

■ Nurhilal Harsa resim sergisi 15 Ağustos’a dek Alaçatı Kırmızı Ardıç Kuşu Sanat Galerisi’nde.

Müzik

İstanbul

■ ‘santralistanbul’da Ramazan’da Caz kapsamında yarın saat 21.00’de “Omar Hâkim – The Trio of OZ” konseri izlenebilir. (0 212 311 78 09)

Ankara

■ If Performance Hall’de, Big Bang Band’ın vereceği soul – funk konseri 2 Ağustos’ta saat 22.00’de, Hayır’ın vereceği classic rock konseri 8 Ağustos’ta saat 22.00’de, Metropolis’in vereceği rock konseri 9 Ağustos’ta saat 00.00’da, Zakkum’un vereceği konser 16 Ağustos’ta saat 00.30’da. (0312 418 95 06)

■ Jolly Joker Ankara’da, Yeni Türkü’nün vereceği konser 14 Eylül’de saat 22.00’de, Levent Yüksel’in vereceği konser 15 Eylül’de saat 22.00’de, Fettah Can’ın vereceği konser 21 Eylül’de saat 22.00’de, Yaşar’ın vereceği konser 22 Eylül’de saat 22.00’de, Cem Adrian’ın vereceği konser 28 Eylül’de saat 22.00’de, Volkan Konak’ın vereceği konser 29 Eylül’de saat 22.00’de, MFÖ’nün vereceği konser 6 Ekim’de saat 22.00’de, Emre Aydın’ın vereceği konser 12 Ekim’de saat 22.00’de, Kıraç’ın vereceği konser 13 Ekim’de saat 22.00’de, Athena’nın vereceği konser 19 Ekim’de saat 22.00’de, Rafet El Roman’ın vereceği konser 20 Ekim’de saat 22.00’de, Feridun Düzağaç’ın vereceği konser 26 Ekim’de saat 22.00’de, Gökhan Türkmen’in vereceği konser 27 Ekim’de saat 22.00’de.

(0312 424 11 11)

Gösteri Söyleşi

İstanbul

■ ‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da yarın saat 21.15’te “Vahşiler” adlı filmin gösterimi gerçekleştirilecek. (0212 263 39 83)

■ ‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da cumartesi günü saat 21.30’da “Troya” adlı dans gösterisi sahnelenecek. (0212 263 39 83)

■ ‘Metin Zakoğlu Cafe Theatre’da bugün saat 21.00’de “Edepsiz Komedi” adlı stand-up gösterisi sahnelenecek. (0216 467 33 32)

Ankara

■ Cermodern Sanatlar Merkezi’nde, “Aşk Dersi/An Education” adlı filmin gösterimi 31 Temmuz’da saat 21.00’de, “Yeryüzündeki Son Aşk/Perfect Sence” adlı filmin gösterimi 7 Ağustos’ta saat 21.00’de, “Zamana Karşı/In Time” adlı filmin gösterimi 14 Ağustos’ta saat 21.00’de, “Gir Kanıma/Let The Right One In” adlı filmin gösterimi 21 Ağustos’ta saat 20.00’de, “Gözlerindeki Sır/The Secret In Their Eye” adlı filmin gösterimi 28 Ağustos’ta saat 21.00’de, “Tek Başına Bir Adam/A Single Man” adlı filmin gösterimi 4 Eylül’de saat 21.00’de, “Büyük Sır/Get Low” adlı filmin gösterimi 11 Eylül’de saat 21.00’de, “Güzel Bir Hayat Düşlerken/Circus Columbia” adlı filmin gösterimi 18 Eylül’de saat 21.00’de, “Le Tableau” adlı filmin gösterimi 25 Eylül’de saat 21.00’de. (0312 310 00 00)

Adana

■ Adana Sinematek’in temmuz ayı etkinliği yarın 20.00’da Adana Sanayi Odası (ADASO) salonunda gerçekleşecek. Etkinlikte, yönetmen Sinan Çetin’in, ‘Kâğıt’ adlı filmi izlenecek. (0322 436 63 63)

 

Bugün “Fotoğraf Eğitmenimiz”  “ Damla YEDİSAN ” ile fotoğraf ve Fotoğrafçılık Kurslarımıza ait özel bir site ( http://www.fotografcilikkurslarim.com )yapımı ve şekli hakkında telefon görüşmesi yaptık ve ardından siteyi biraz inceledim sonra diğer sanat sitelerine göz atmaya başladım ki fotoğraf sergisi olarak aşağıdaki haberi gördüm… Haberi okuduktan sonra google’da biraz araştırma yapınca sizlerle de paylaşmak istedim.  “Bilgi paylaştıkça büyür.” değil mi?

 

Tina Modotti

İtalya’daki yoksulluktan Hollywood’da başrole… Entelektüellerin gözdesi ‘çılgın’ partilerden Komünist Parti üyeliğine… Vatansızlıktan savaş meydanlarına… Herkesi etkileyen güzellikten ‘hafifmeşreplikle’ damgalanmaya… Tarihin önemli fotoğrafçılarından Tina Modotti’nin fotoğrafları, efsanesine yakıştıramadığımız bir sessizlikle Cihangir Sanat Galerisi’nde bekliyor.

İtalya’da yoksul bir ailede başlayan yaşamı, dünyanın dört bir yanında fena halde fırtınalı biçimde seyrederken, yolu Hollywood’da başrollere de düşmüş Avrupa’da ajanlığa da… Etkisinden kolay kaçınılmayan bir güzelliğe sahipmiş. Yaşamının bir kısmında entelektüel camianın katılmak için can attığı çılgın partilere ev sahipliği yaparken, bir kısmını militan bir komünist olarak geçirmiş, bir kısmında ‘hafifmeşrep’ ve ‘tehlikeli’ bir kadın sıfatıyla damgalanmış…

Dünyanın farklı yerlerinde bulunmasına, vatansız yaşamasına karşın en yaygın iki sıfatıyla belirtirsek; ‘Meksikalı’, ‘devrimci fotoğrafçı’ Tina Modotti’den (1896-1942) söz ediyoruz. Fotoğraf sanatında kalıcı bir iz bırakmış; eserleri önemli müzelerin koleksiyonuna girmiş Modotti’den…

Ölümünden uzunca süre sonra dünyada tekrar hatırlanması 1991’e denk geliyor. O yıl, Modotti’nin 1925’te çektiği ‘Güller’ adlı fotoğrafı açık artırmaya çıktığında, o zamana kadar bir fotoğraf için ödenen rekor fiyata; 165 bin dolara satılmıştı.

SESSİZ SEDASIZ BİR SERGİ  
Modotti’yi bugün hatırlamamızın vesilesiyse İstanbul’da açılan ‘Yeni Bir Bakış’ adlı sergi. ‘Renkli’ hayat hikâyesine sahip önemli bir sanatçının yolu Türkiye’ye düştüğünde çektiği büyük ilgiye; sanatseverliğimizin göstergesi olarak, mesela hikâyesinin sosyal medyada dilden dile dolaşmasına artık alışkınız. Konumuz bu durumu tartışmak değil ama ‘sanatseverlik’ ilgisini fazlasıyla hak eden Modotti’yi İstanbul’a getiren serginin, 19 Temmuz’da Cihangir Sanat Galerisi’nde sessiz sedasız açılması dikkat çekici…

Bu notun ardından iki öneri; sergiye giderken konuya az da olsa çalışmış olmak önemli. Yoksa bir zamanların Meksikasının yoksul yaşamından görüntüler aktaran, küçük siyah beyaz kareler size pek fazla şey ifade etmeyebilir.

Dilerseniz, ‘konuya çalışma’ meselesiyle bağını kurabileceğiniz ikinci önerimizse bir kitap. Margaret Hooks’un Agora Kitaplığı’ndan çıkan, ‘Devrimci Fotoğrafçı Modotti’ adlı kitabı, akıcı bir dille yazılmış, ‘renkli’ bir portreyi aktarıyor. Biz de bu yaşam öyküsünde hızlı bir tur atalım.

İtalya’da altı çocuklu yoksul bir ailenin, küçük yaşta okulu bırakıp fabrikada çalışmak zorunda kalacak ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi Modotti. Babası iş için ABD’ye gittiğinde, 12 yaşındayken bir ipek fabrikasında çalışmaya başlamıştı. 1913’te New York’taki babasının yanına gitmesiyle yeni bir dünya tanıdı; kaldığı ‘Küçük İtalya’ bölgesi aynı zamanda sanatçıların merkeziydi. Modotti böyle bir ortamda vaktinin önemli kısmını tiyatro ve opera izlemeye ayırıyordu. Tanıştığı ABD’li ressam Roubaix de I’Abrie Richey (Robo) sayesinde bir adım daha atıp ‘camiaya’ karışacaktı. 18 yaşına bastığında bazı yerel tiyatrolarda rol alarak yeteneğini gösterme fırsatı bulmuş, küçük çaplı bir üne kavuşmuştu bile.

HOLLYWOOD VE MEKSİKA
Hedefi Robo’yla birlikte Hollywood’a gitmekti. 22 yaşındayken bu hayalini gerçekleştirdi ve bir yıl sonra ‘Kaplanın Postu’ adlı filmde başrolü kaptı. Robo’yla Los Angeles’a gittiğinde evlenmişti. Modotti’nin, entelektüel çevredeki ününün yaygınlaşmasında oyunculuğunun yanı sıra önemli bir neden daha vardı; herkesin hemfikir olduğu güzelliği. Eşiyle birlikte düzenlediği entelektüel tartışma toplantılarında da, eğlenceli partilerde de herkesin odağındaki kişi aynıydı; Modotti.

Âşıklarının sayısı hiç de az değildi. O sıralarda Los Angeles’ın yolunu tutan diğer bir kişi, adı fotoğrafın efsaneleri arasında anılacak Edward Weston’dı.

Modotti, Robo’yla ilişkisindeki duygusal bağ gevşediği sırada Weston’la yakınlaştı. Robo Meksika’ya gitmişti. Modotti de peşinden gitmeyi aklından geçirmeye başlarken, 1922’de onun bir hastalık sonucu hayatını kaybettiğini öğrendi. Ertesi yıl, Hollywood’un kendisine göre olmadığını düşünen Modotti’yle Meksika’ya gitmek Weston’a nasip oldu.

O yıllarda Meksika entelektüeller için cazip bir yerdi. Siyasi devrim yaşanmıştı ve canlanan kültürel ortam dünyanın pek çok yerindeki sanatçıları çekiyordu. Modotti ve Weston, bir tür Rönesans’ın yaşandığı Juarez bölgesine taşındılar. Modotti, Weston’ın önerisiyle fotoğraf çekmeye başlamıştı. Bu alanda da yetenekliydi ve iyi bir fotoğrafçı olarak kabul görmesi için bir yıl yetecekti. Evdeki ‘çılgın partiler’ dönemi tekrar başlamıştı.

Daha çok ‘Frida’ filmiyle birlikte tanıdığımız, büyük ressam Diego Rivera da partilerin konukları arasındaydı. Rivera’yı, büyük aşk yaşadığı diğer ressam Frida Kahlo’yla partilerin ev sahibi Modotti tanıştıracaktı. Filmi izleyenler, bir sahnede Frida’yla etkileyici biçimde tango yapan kadını hatırlayacaktır; işte o ‘bizim’ Modotti’ydi.

Modotti’ye aşina olduğumuz başka bir şeyden söz etmek de mümkün; bizzat Weston’ın çektiği, epey yaygınlaşmış nü fotoğrafları… Öyle ki, “O nü fotoğrafları olmasaydı bugün Modotti’yle ilgilenir miydik?” sorusunu soran sanat tarihçileri vardır. Yanıtı, önceki satırlarda kitabından bahsettiğimiz Hooks veriyor; “Kesinlikle evet. Yoksa 1991’de Sotheby’s’deki açık artırmada, ‘Güller’ fotoğrafı 165 bin dolara satılabilir miydi?”

Tekrar Modotti’nin partilerine ve Weston’a dönelim. Daha doğrusu Modotti’nin bu ikisiyle arasındaki bağın kopmasına, yaşamının bir kez daha radikal biçimde değişmesine… Modotti’nin, evinde partiler düzenlemeyi bırakması, Weston’la arasındaki bağın kopması, politikaya gittikçe daha fazla ilgi duymasıyla aynı günlere denk geliyor. Ve fotoğraf makinesini yoksul Meksikalılara çevirmesiyle…

AJANLIĞA GİDEN YOL
Modotti 1927’de, 31 yaşındayken katıldığı Meksika Komünist Parti’sinde, partinin gazetesi için foto muhabirliği yapmak gibi aktif görevler üstlenmişti. Fakat kötü günler yaklaşıyordu. 1929’da, birlikte yaşadığı sevgilisi, parti üyesi Antonio Mella’nın öldürülmesinden sorumlu tutulduğunda yalnızca tutuklanmadı; komünistleri aşağılayan bir kampanyanın hedefine yerleştirildi ve ‘hafifmeşrep’, ‘tehlikeli’ bir kadın olarak damgalandı. 1930’da, bu kez Meksika başkanına yönelik bir suikasttan sorumlu tutulduğunda ülkeden sürüldü.

Berlin’e gitti. Canlı bir sanat ortamı ve fazlasıyla fotoğrafçı vardı. Avangart sanat ortamında kendisini geliştirecek maddi imkânlara sahip değildi. Bunalıma girdi, fotoğraf çekmeyi bıraktı, komünistler arasında nam sahibi bir arkadaşıyla Moskova’ya geçti. Komünist Parti içinde aktif roller üstlendi ve Sovyetler Birliği’nin, Avrupa’da çalışan gizli görevlileri arasında yer aldı.

Katıldığı İspanya İç Savaşı’nda komünistler yenildiğinde New York’a gitmek istiyordu ama ABD bu isteği kabul etmedi. Kendisini, kimliksiz geldiği, takma isimle yaşayacağı Meksika’da buldu. Sovyetler Birliği ile Nazi Almanyası saldırmazlık anlaşması imzalamıştı ve Modotti, Komünist Parti’ye olan güvenini kaybetmişti. Depresyon dönemi tekrar başlamıştı. 5 Ocak 1942’de, arkadaşlarıyla gittiği akşam yemeğinden dönerken kalp krizi geçirdi. Hemen her efsane kişilik gibi Modotti’nin ardından, ölümünün nedenleri hakkında söylentiler üretildi. Pablo Neruda da şiir yazdı.

SERGİ CİHANGİR OTOPARKINA GİZLENMİŞ GİBİ
Meksika Başkonsolosluğu’nun desteğiyle, Modotti’nin 26 fotoğrafının sergilendiği yer, Beyoğlu Belediyesi’ne ait Cihangir Sanat Galerisi. 15 Ağustos’a kadar ziyaret edebilirsiniz. Galeri, üstü çocuk parkı olarak düzenlenmiş, bir kısmı yeraltında kalan Cihangir’deki katlı otoparkın içindeki salonlardan birinde kurulmuş. Fakat eğer daha önce galeriye gitmediyseniz bulmanız kolay olmayabilir. Zira Modotti sergisiyle ilgili afişler, işaretler bir yana; galeriyi gösteren herhangi bir işaret de yok. Otoparkın giriş kapısından içeri girip galeriye ulaşmaya çalışırsanız işiniz zor; epey bir dolanıp bulamama ihtimaliniz var. Kısa yol, otoparkın üstündeki, ilk bakışta fark edilmeyen merdivenden aşağı inip galeriye girmek.

 Aşağıda galeride sanatçıya ait fotoğraflardan seçme fotoğrafları bulabilirsiniz.

Kaynak : [-]  Eyüp Tatlıpınar


Arkeologlar, Yozgat’ın Sorgun ilçesindeki Karakız köyünde yer alan, her biri beş ton ağırlığındaki aslan heykellerinin sırrını çözmeye çalışıyor. Yağmacıların geçmişte hasar verdiği aslanların ne amaçlı yapıldığı kesin olarak bilinmiyor.

Hititlerin Anadolu’da egemenlik kurduğu M.Ö 1400-1200 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen granit aslan heykellerinin, kutsal bir su kaynağına adanmış anıtlar olabileceği düşünülüyor.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden araştırmacı Erol Özen ve Geoffrey Summers’ın Hitit döneminden kalma heykelleri konu alan çalışmaları, LiveScience sitesinde geniş yer buldu.

Summers, American Journal of Archaeology dergisinde yayımlanan makalede, heykelleri, “Aslanlar ileriye doğru hamle yapmış, başları biraz eğik; başlarının üst kısmı, enselerinden çok az daha yüksekte” ifadeleriyle tanımladı.

Birbirlerinden farklı bir heykeltıraş stili içeren ve farklı sanatçıların elinden çıkan iki aslan heykeli, aynı zamanda kıvrımlı kaslara ve oyuldukları kayanın arkasına dolanan kıvrık bir kuyruğa sahip.

LiveScience’a konuşan Summers, “Bu oymaları yapan heykeltıraşlar, kesinlikle aslanların neye benzediğini biliyordu” dedi. Summers, hem arkeolojik hem de yazılı kaynakların, Asya motiflerine sahip olan aslanın Hititler döneminde Anadolu’da yaşadığına ve çukurlarda tutulduklarına işaret ettiğini belirtti.

Summers ayrıca, aslan heykellerinin minerallerin oksidasyonu nedeniyle sarı renge büründüğünü, ancak orijinal renklerinin farklı olduğuna inandığını söyledi.

YILLAR ÖNCE KEŞFEDİLDİLER
Antik aslan heykelleri, 2001 yılında, Karakız’da yaşayan bir köylü ve Kültür Bakanlığı’ndan bir yetkilinin o dönem Yozgat Müzesi müdürü olan Özen’i uyarmasıyla ortaya çıktı. Özen, kendisine bahsedilen antik bir taş ocağının bulunduğu alandan haberdar oldu. Bölgede yapılan geniş çaplı aramalar sonunda tarihi eserlere rastlandı ama yetkililerden önce yağmacılar bölgeye varmıştı.

“Karakız aslanı” yağmacılar tarafından, içinde hazine olabileceği düşüncesiyle dinamitle parçalanmış. Bu konuda yorum yapan Summers, “Maalesef Türkiye’de böyle eserlerin saklı hazine barındırdığına dair bir inanış var” dedi.

Karakız köyünün kuzeydoğusunda bulunan ikinci bir aslan da, tıpkı ilki gibi ikiye ayrılmış. 2002’de hız kazanan arkeolojik çalışmalar, yağmacıların geride bıraktıkları izleri de ortaya çıkardı. 2008 yılında, antik taş ocağında hırsızlık yapıldığı anlaşılmış ve geride bırakılan yarım kalmış taş eserler bulunmuştu.

ASLANLAR NE İÇİN YAPILDI?
Dev aslan heykelleri ve taş ocağında bulunan, en büyüğü iki metre çapındaki kayalar, arkeologları bu oymaların ne için yapılmış olduğu konusunda meraka sürükledi. Karakız civarında yapılan araştırmalar, heykellerin yapıldığı düşünülen tarihte, bölgede bir Hitit yerleşimi olmadığını gösterdi. Öte yandan, heykellerin büyüklükleri, yapıldıktan sonra uzak mesafelere taşınmak gibi bir niyetin son derece az olduğuna işaret ediyor.

Summers, aslanların bir saray veya büyük bir şehir için yapılmış olmalarından çok, bir anıt görevi gördüklerine inanıyor. Anıt olarak kutsadıkları şey ise su olabilir. Summers, “Aslan heykellerinin, bölgedeki bereket işaretçisi bir kaynağı gösterme ihtimalleri çok yüksek… Hititlerin heykeltıraş gelenekleriyle su kaynaklarına olan ilgileri arasında bu heykellerin önemi birbirine paralel” dedi.

Journal of Near Eastern Studies dergisinin en son sayısında antik Anadolu’daki su dinleri hakkında makaleleri yayımlanan Yiğit Erbil ve Alice Mouton, Summers’ın dedikleriyle bağlantılı olarak, “altındaki ruh tarafından beslenen kutsal Eflatun Pınarı”ndan bahsetti.

Makalede, “Hititlerin çiviyazısı metinlerinde, su, önemli bir saflık katan element olarak kabul ediliyordu… yıkama ve hatta su ile dolu banyoların yer aldığı ritüellerde, suyun temizleme gücü ortaya çıkıyordu” ifadesini kullandılar.

Hititler için doğal dünya, ruhların yer aldığı, dev aslan anıtlarıyla kutsanan dini önemi çok büyük bir yerdi. Summers, “Su kaynakları, tıpkı aslanları gibi Hititler için kutsaldı” dedi.

Kaynak : [-]

 Türkiye’nin önemli Karagöz ustalarından Suat Veral’ın yetiştirdiği 23 yaşındaki Merve İlken, Türkiye’nin ilk kadın Karagöz ustası olmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 5 yıldır, Suat Veral’ın gösterilerinde ”yardak” olarak çalışan İlken, bu alanda bir ilk olmanın heyecanını yaşıyor.

Merve İlken

30 yıllık Karagöz ustası Suat Veral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aynı zamanda yeğeni olan Merve İlken’i, Türkiye’nin ilk kadın Karagöz ustası olması için yetiştirdiğini söyledi. Gittikleri bütün fuar, festival ve oyunlarda, İlken’in ”yardak”(yardımcı) olarak görev yaptığını anlatan Veral, ”Ben 30 yıldır bu sanatın içindeyim. Hiçbir zaman ‘tamam’ demedim. Onun için Merve de Ahilik geleneğinden geldiği şekilde yetişmeye devam ediyor” dedi.

Seslendirmeden dolayı Karagöz sanatçılarının bugüne kadar hep erkek olduğunu anımsatan Veral, ”Evin reisi annedir. Dolayısıyla bugün genç kızlarımız, belki bir sanat ve meslek öğrenmek ya da kendilerini eğlendirmek için Karagöz sanatına eğilebilir. Kadınların bu sanat dalında da önlerini açmak gerekiyor. Belki kadınlar, Karagöz’ü çocuklarla daha iyi bütünleştirecek, bizlerden daha iyi diyalog kurabilecek. Karagöz oyununu yaygınlaştırdıkları gibi aile içinde birlik ve beraberliği de oluşturacaklar. Belki bu komşuya da yansıyacak, komşular da bu kültürden istifade edecek. Dolayısıyla, Karagöz ve Hacivat kadınlar da olabilir düşüncesinde Merve bir ilktir. Umarım Merve gibiler çoğalır” dedi.

Hayalinin, Karagöz sanatıyla ilgilenen, tasvirini yapan, oyununu oynatan, kurgulayan, perdesini kuran, seslendirmeyi yapan kişi olduğunu belirten Veral, Merve İlken’in çok küçük eksikleri dışında, hayalinin bütün hünerlerini sergileyebildiğini anlattı.

SUAT VERAL

Merve İlken’in, ileride perdeye yansıtacağı gösterilerinde Karagöz ve Hacivat temasıyla ortaya çıkarak, diğer karakterleri de bir kadın sesiyle perdede oynatabileceğini söyleyen Veral, ”Merve’nin eğitimi için, profesyonel sahnede oyununa ‘Zenne’ karakteriyle giriş yapıyoruz. Merve böylece, yaptığı seslendirmeyle perde hakimiyetine alışmaya başlıyor. Karagöz, takip, yoğrulma ve pişmeyle gelen bir sanat. Usta ne zaman ‘tamam’ derse, o zaman o iş olur. Merve benim yardağım olarak çalışıyor. Yardak, hayalinin yardımcısıdır, defe vurandır. Çıraklık da öyle başlar. Hayalinin yaptığı oyunun ezberi kendisinde de olur ” dedi.

”İlk olmak güzel bir şey”
Merve İlken de, bir aile sanatı olan Karagöz ile 5 senedir ilgilendiğini, eğitim döneminde yalnızca ustası Suat Veral’ı izlediğini, bu dönem bittikten sonra ”Hayali” olmaya karar verdiğini söyledi.

Ustası Suat Veral’ın, desteğiyle çalışmalarına ağırlık verdiğini dile getiren İlken, ”Her işin elbette bir zorluğu var. Karagöz’ün zorlu olduğu kadar, eğlenceli bir tarafı da var. Beş yıl içinde zorlukları aştım. Seslendirme konusundaki çalışmalarım devam ediyor. Ustama göre belki yeterli olabilir ama ben 5-10 yıl daha kendimi eğitebilirim. Temelimin sağlam olmasını istiyorum. Bir, iki ay içinde bu işi öğrenip, ‘ben Karagözcü oldum’ demektense, öğrenmeye devam ediyorum” dedi.

Açıköğretim Fakültesi’nde eğitimine devam ettiğini ifade eden İlken, ”Bu alanda ilk olmak güzel bir şey. Bu sanata başlarken yaptığım araştırmalarda, bu mesleği tamamen erkeklerin üstlendiğini gördüm. Artık kadınların yapmadığı meslek kalmadı. Ben de bu alanda bir ilk olarak Karagöz sanatını uzun yıllar devam ettirmek istiyorum” diye konuştu.

Merve İlken

Yeni Karagöz karakterlerini tasarladığını ancak henüz hayata geçirmediğini anlatan İlken, yakın bir zamanda bu karakterleri de perdeye yansıtmak istediğini belirtti.

Tiyatro bölümünde eğitim alan öğrencilerin, az da olsa Karagöz sanatını derslerinde gördüklerini ifade eden İlken, gençlerin geleneksel sanatlara daha sıkı bağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak :[-]

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan ‘Telif Hakkı’ kanun taslağı tamamlandı. İncelenmek üzere Avrupa Birliği’ne gönderilen yasa taslağı, internetten indirilecek müzik, film ve dosya için para cezası öngörüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan ‘Telif Hakkı’ kanun taslağı tamamlandı. İncelenmek üzere Avrupa Birliği’ne gönderilen yasa taslağı, internetten indirilecek müzik, film ve dosya için para cezası öngörüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca tarafından hazırlanan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağı tamamlandı.

Telif yasası olarak adlandırılan yasanın 51 maddesi değişiyor.

Bugün gazetesinde yer alan habere göre, Avrupa Birliği telif hukukuna uyumluluğunun incelenmesi için Avrupa’ya gönderilen tasarı yeni yasama yılında Meclis’e sunulacak.

Fransa’da tartışma konusu olan HADOPI yasasını örnek olarak hazırlanan yasa taslağı cezalardan yeni haklara kadar çok önemli değişiklikler içeriyor.

Özellikle internetteki telif hakları için önemli değişiklikler getiren yasa, hak sahipleri meslek birlikleri üzerinden ihlal yapan bireyle dolaylı yollarla muhatap olabilecek.

Yasa taslağındaki 73/B maddesi bireysel kullanıcıları kapsıyor. Burada ilgili eserin nereden indirildiği değil hangi İP tarafından indirildiği dikkate alınıyor.

Buna göre önce hak sahibinden izin almaksızın bir eseri indiren bireysel kullanıcıların İP adresleri telif birliklerince Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından akredite edilmiş bir yazılım tarafından tespit edilecek.

TİB tarafından tespit edilen kimlik bilgileri ve iletişim bilgileri de ihtarda bulunmak üzere Bakanlığa bildirilecek.

Bakanlık ihtarın gönderilmesinden itibaren 6 ay içerisinden ihlal yapan kişilere e-posta yoluyla, sonra da iadeli taahhütle mektupla ikinci bir ihtar gönderilecek.

İkinci ihtardan sonra geçecek 6 ay içerisinde ihlal yapan bireysel kullanıcılar hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından idari para cezası uygulanacak.

Söz konusu para cezasının ne kadar olacağı kısmı ise taslakta boş bırakıldı. Miktarı Bakanlar Kurulu belirleyecek.

MEVCUT YASA SUÇ SAYMIYOR
Mevcut yasaya göre Türkiye’De internetten herhangi bir veri indirmek suç değil. Yeni yasada tüm bunların bir sisteme oturtulması amaçlanıyor.

Kaynak : [-] 

Malatya Valiliği ve Malatya Kayısı Araştırma-Geliştirme ve Tanıtma Vakfı tarafından bu yıl 9-15 Kasım 2012 tarihleri arasında üçüncü kez düzenlenecek olan Malatya Uluslararası Film Festivali’nde kısa film heyecanı başlıyor!

Malatya Uluslararası Film Festivali, kısa film çekimini teşvik etmek; bu türde film çeken genç yetenekleri keşfetmek, nitelikli yapımları ödüllendirmek ve isimlerini ulusal alanda duyurma fırsatı sunmak için Ulusal Kısa Film Yarışması’nı düzenlemeye devam ediyor.

Tüm amatör ve profesyonel kısa filmcilerin katılabileceği Ulusal Kısa Film Yarışması’nın son başvuru tarihi 16 Eylül 2012.

Yarışmaya katılmak isteyen ve festivalin www.malatyafilmfest.org.tr adresli web sitesinden duyurulan Festival Yönetmeliği’nde belirtilen özelliklere uygun olan film sahiplerinin, 16 Eylül 2012 tarihine kadar Festival Merkezi’ne başvurmaları gerekmekte.

Kısa Metraj Film Yarışması’na başvuru için herhangi bir yaş, deneyim, tür ya da tema kısıtlaması bulunmuyor. Toplamda 15 filmin değerlendirileceği yarışmaya, 01 Ocak 2012 tarihinden sonra çekilmiş, süresi 30 dakikayı aşmayan filmler kabul edilecek. Yarışmacılar birden fazla filmle yarışmaya katılabilirler. Daha önce ulusal ya da uluslararası bir yarışmada ödül almış olmak katılmaya engel değildir.

Yarışmanın ön jürisi Festival yönetimi içinden ya da dışından seçilecek sanatçı, akademisyen ya da profesyonellerden oluşacak. 3 kişilik ön jürinin değerlendirmesi sonucunda yarışmaya kabul edilen filmler, Ekim 2012 döneminde festivalin web sitesinden ve medya aracılığıyla duyurulacak.

Ön elemeden geçerek, yarışmalı bölüme kabul edilen 15 film, isimleri ilerleyen günlerden ilan edilecek olan 5 kişilik ana jüri tarafından festival süresince değerlendirilecek. Ödüle değer görülen film sahipleri ödüllerini 15 Kasım 2012 Perşembe gecesi yapılacak Festival Ödül Töreni’nde alacak.

Kristal Kayısı Ödülü için yarışacak filmler arasından birinci gelen filmin sahibi 5.000 TL para ödülünün de sahibi olacak.

Katılımcılar Yarışma Katılım Formlarına, Festival Merkezi’nden ya da Festival’in yukarıda belirtilen web adresinden ulaşabilirler. Ayrıca Festival Merkezi’ni telefonla arayarak Kısa Film Yarışma Koordinatöründen ayrıntılı bilgi alabilirler.

 

Kaynak : [-]