Çocuğunuzla birlikte büyülü dünyalara yolculuk etmek istiyorsanız Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak sizleri resim atölyelerimize bekliyoruz.

Nar Sanat Eğitim Kursu’nda Resim eğitmenlerimiz Sevgi Gencan ve Yeter Akçiçek’in yönetimindeki Aile – çocuk resim atölyemizde çocuğunuzla birlikte keyifli vakit geçirebilirsiniz. Sınırlı kontenjan bulunan atölyemizde yer alabilmek için rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın 🙂

Ön kayıt ve detaylı bilgi için: 0212 570 80 68

Bağlama Eğitmenimiz Murat Hasgün, “Bağlamanın Gelişimi ve Müzik Eğitiminin Zeka Alanlarına Etkisi” konulu bir yazı kaleme aldı.

Türk Halk Müziği, Yurttan Sesler Korosu,  kültürel farkındalık, sanat ve müzik eğitimi ile bu eğitimlerin zeka alanlarına etkisi konularına değindiği yazıyı sizlerle paylaşıyoruz;

*****

Bağlama enstrümanını incelemek için öncelikle Türk Halk Müziğinin tanımını bilmekte fayda var. Türk Halk Müziği, halk kültürü içinde gelişmiş, zaman içinde derin, mekân içinde yaygın, babadan oğula, ustadan çırağa, kulaktan kulağa intikal ederek günümüze kadar gelmiş halk ezgilerinden oluşmaktadır.

Geleneksel Türk Halk Müziği özellikle Cumhuriyet dönemine kadar, oluşum aşamasındaki gibi yine herhangi bir sanat kaygısı gözetilmeden usta-çırak ilişkisi ile aktarılmış ve öğretiminde yazılı vesikalar yerine ustadan çırağa, kulaktan kulağa/kuşağa anlayışı benimsenmiştir. Geleneksel Türk Halk Müziğinin en önemli enstrümanlarından biri olan bağlama da Geleneksel Türk Halk Müziği ile aynı paralelde usta-çırak ilişkisi ile aktarılmış, icrası ve öğretiminde herhangi bir sanat kaygısı gözetilmemiştir. “…Usta-çırak ilişkisiyle günümüze kadar gelen bu kültürün önemli sazı olan bağlamanın, Cumhuriyet dönemine kadar geleneksel öğrenim yönteminin dışında bilimsel ve metodik çalışmaları yapılmamıştır.” (Akçalı, 2012:19,21). Fakat Cumhuriyet dönemiyle birlikte ülkemizde her alanda başlatılan gelişme hareketleri Geleneksel Türk Halk Müziğinde de kendini göstermiş, Geleneksel Türk Halk Müziği eserleri derlenmeye ve kayıt altına alınmaya başlanmıştır. Kayıt altına alınan Geleneksel Türk Halk Müziği eserleri, kitle iletişim araçlarının da yaygınlaşmasıyla birlikte daha geniş kitlelere ulaşmaya başlamıştır. “Bu yapılanmanın paralelinde, 1940’lı yıllarda Muzaffer Sarısözen’in ‘Yurttan Sesler Topluluğu’ nu kurması, tek kişilik çalış ve söyleyiş yerine toplulukların ve kurumsallığın benimsenmesine ilişkin bir gelişmedir.” (Pelikoğlu, 2012:18). “Yurttan Sesler Topluluğu’nun kurulmasıyla birlikte, Türküler ve paralelinde bağlama enstrümanının icrasında, tek kişilik çalıp söyleme geleneğinin yanı sıra, toplu icradan da söz edilir olmuştur.

Her enstrümanda olduğu gibi, bağlama enstrümanının toplu icrasında da belirli teknik kurallar (mızrap birlikteliği, ezgi uyumu vb.) olmasının gerekliliği düşünüldüğünde, bu oluşumun bağlama enstrümanına teknik icra yolunu açan ilk ve en önemli adımlardan biri olduğu sonucuna ulaşılabilir. (Haşhaş, 2013:2).

İnsan yaşamındaki teknolojik gelişmelerin, eğitim ve öğretime yansımasıyla birlikte her alanda yeni yöntem ve yeni tekniklerin ortaya çıktığı gözlenmektedir. Bu durumun kültürel değerleri de her açıdan etkilediği bilinen bir gerçektir. Özellikle bu değerlerin bir kısmı yok olurken bir kısmı ise alanında uzman kişilerin çabalarıyla desteklenerek geliştirilmeye çalışılmıştır. Türk Halk Müziği de bu değerlerin içinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Özellikle toplum tarafından kabul görmüş ve yerel unsurları içinde barındıran geleneksel çalgılarla ilgili olarak, usta çırak eğitimi şeklinde bilinen eğitimden akademik eğitime geçilmesiyle birlikte, bu çalgıların öğretimine yönelik çalışmalar da kendini göstermeye başlamıştır. Akademik kurumların içinde çalgı eğitiminin de yer almasıyla birlikte, öğretici ve öğrenci arasında en uygun öğretim yöntemlerinin kullanılmasıyla ilgili arayışlara geçilmesi kaçınılmaz olmuştur.

Cumhuriyet dönemiyle başlatılan ve günümüze kadar süregelen çalışmalar, bağlama enstrümanının özellikle mesleki müzik eğitimi veren kuruluşlarda (konservatuvarlar, müzik bölümleri, özel kurslar vb.) eğitim-öğretimini ve yapımının bilimsel temeller üzerine oturtulmasını ulusal ölçekte mümkün kılmıştır.

Halkın ortak değerlerle var ettiği ve tüm duygularını yalın haliyle içerisinde barındıran ve sunan Türk Halk Müziği ve bu müziğin temel enstrümanı olan bağlama, özellikle çocuk ve gençlerimiz tarafından doğru anlaşılıp aktarılırsa hem ülkemiz müziği korunup yaşatılmış olur, hem de kültürel farkındalık artmış olur.

 

SANATLA UĞRAŞAN ÇOCUKLAR TARİHSEL EMPATİ KURABİLİYOR

Yaratıcı işlerle uğraşanlar muhtemelen sanatın özellikle ilkokul eğitiminde önemli olduğuna katılacaklardır. Education Next ve Educational Researcher’da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, sanatla ilgilenen öğrenciler sadece sanatla ilişkili derslerde daha yüksek notlar almakla kalmıyor aynı zamanda daha anlayışlı oluyor, tarihsel empati kurabiliyor, eğitsel bellekleri ve eleştirel düşünme becerileri gelişiyor.

Yine 1978′ de Mc Carty, Mc Elfresh, Risce ve Wilson tarafından yapılan bir araştırmaya göre müzikle ilgilenmeye başlayan öğrencilerin okul otobüsündeki davranışlarında olumlu değişmeler gözlenmiştir. Colwell ve Davidson tarafından yapılan bir araştırmada ise sanatsal aktivitelerin olduğu Cuma ve Pazartesi günlerinde okula devamsızlık oranında düşüş vardır.

Dolayısıyla Müzik;

  • Okul ve toplum çevresine nitelikli yaşam için katkıda bulunur.
  • Öğrencilerin kariyer için hazırlanmalarında yardımcı olur ve hobidir.
  • Daha çok çalışmaya yönelterek günü yaşanabilir ve ilginç yapar.
  • Yaşamı zenginleştirir, diğer geçmiş ve şimdiki kültürler gibi kendi kültürel mirasımızı anlamamızı sağlar.
  • Takım çalışmasına teşvik eder.
  • Yaşam başarısının habercisidir.

Sanatın her dalı bireyi bir adım ileri taşır. Bireyin sanatsal ve kültürel anlamda kendisini tanıması, yaşadığı coğrafyaya ait olan müziğin ve bu müziğin icra edildiği enstrümanın farkında olmasıyla mümkündür. Bu bağlamda doğru ve farkındalığı arttıracak eğitim önemlidir.

Tüm bunlardan hareketle çocuk, ailenin ve bilinçli bir eğitim rehberinin önderliğinde sanata yönlenmeli, ilgi ve yeteceği doğrultusunda sanatın birleştirici yönüyle tanıştırılmalıdır.

Özellikle ilköğretim birinci kademedeki çocukların içinde bulunduğu yaş dilimi müzik yeteneğinin geliştirilmesi açısından çok önemlidir.

Unutulmamalı ki müziğin çoklu zekaya, sözel-dil zeka alanına, mantıksal-matematiksel zeka alanına, görsel-uzaysal zeka alanına, bedensel-kinestetik zeka alanına, sosyal zeka alanına ve içsel zeka alanına olumlu etkileri vardır ve Müzik, Tanrının kalabalıkta çaresizce dolaşanlara verdiği en güzel hediyedir.

Geleceği parlak çocuklar yetiştirmenin onlarla sağlıklı iletişim kurmaktan geçtiğini işaret eden Özel Nar Sanat Anaokulu Müdürü Banu Evliyaoğlu, çocuk yetiştirirken her anne babanın bilmesi gereken noktalardan oluşan bir program hazırladı.

İletişim, ben dili ile dinleme, anne baba tutumları ve problemleri nasıl aşabiliriz başlıklarının bulunduğu 4 haftalık programımız ile 0-10 yaş grubu çocuğu olan ebeveynlerin problemlerinin önüne geçebilmeyi hedefliyoruz.

1 – İletişim
İyi bir ebeveyn olabilmenin kişinin kendisini tanımasından geçtiğini hatırlatan Evliyaoğlu, “Ebeveyn ehliyeti” adı altında hazırlanan programdaki rol oyunları sayesinde çocuklarınızla daha iyi iletişim kurabileceğinizin altını çiziyor.

2- Ben dili ile dinleme
Çocuğunuzun size en fazla ihtiyaç duyduğu anlarda onu dikkatli bir şekilde dinlemeniz gerektiğini savunan Evliyaoğlu, ben dili ile yapılan dinlemenin çocuklarınıza hayatlarının her döneminde yardımcı olabilmeniz için en önemli nokta olduğunu vurguluyor.

3- Anne baba tutumları
“Ebeveyn ehliyeti” programımızın üçüncü haftasında ele alınacak olan anne baba tutumları başlıklı konumuzda bizlerde sizlere nasıl bir çocuğun ailesi olmak istediğinizi soruyoruz.

4- Problemleri nasıl aşabiliriz?
Çocuğunuzun sizinle ilişkileri kadar sizin dışındaki ilişkilerinin de gelişiminde önemli olduğunu kaydeden Evliyaoğlu, bu ilişkilerdeki ana problemlerin çoğunlukla çatışmalardan oluştuğunu açıklıyor. Çocuğunuzun bazen kardeşleriyle, bazen arkadaşlarıyla bazen de aile bireyleriyle yaşayabileceği çatışmalarda tansiyonu düşürmenin, arabuluculuk teknikleri uygulamanın şart olduğunu ifade eden Evliyaoğlu, “Ebeveyn ehliyeti” programının son haftasında bu konunun ele alındığını paylaşıyor.

Detaylı bilgi ve ön kayıt: 0212 570 80 68

Tarihin dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs 1919′un 99.yıl dönümünü Özel Nar Sanat Eğitim Kursu öğrencileriyle birlikte kutladık. Öğrencilerimiz ve Eğitmenlerimizin ortak çalışmaları sonucunda gerçekleşen konserimizde, hem bazı öğrencilerimiz, hem de bazı eğitmenlerimiz sahne aldı.

Türk Milleti’nin bağımsızlık ve özgürlük umutlarının inanca dönüştüğü, kurtuluş ateşinin yakıldığı ve aydınlık bir geleceğe olan inancın kuvvetlendiği gün olan 19 Mayıs 1919’u öğrencilerimiz ve velilerimiz ile birlikte kutlamanın mutluluğunu yaşadığımızı belirtmek istiyoruz.

İşte 19 Mayıs etkinliğimizde sahne alan öğrenci ve eğitmenlerimizin performansları:

Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği ile Kafkas Halk Dansları Organizasyonu dev bir organizasyona daha imza attı.

Bugüne kadar 5 kıtada 300 turne, 100 ülkede 10 bin konser ve 65 milyon seyircinin karşısına çıkan Dünyanın en iyi kafkas dans grubu olarak kabul edilen Sukhishivili Dans Topluluğu’nu 12 Mayıs Cumartesi günü İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi’ne getiren Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği ile Kafkas Halk Dansları Organizasyonu dans severlerin unutulmaz bir dans izlemesini sağladı.

Dünyanın önde gelen gazetelerinden New York Times’in “Kuyumcular değerli taşları birbirinden ayırt edebilir. Bu grup ise dansın en değerli taşı… Tek kelimeyle muhteşem.” yorumuyla tanımladığı Sukhishivili Dans Topluluğu’nun Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki dans konserine ilgi oldukça yüksekti.  2350 kişilik oturma kapasitesi olan Bostancı Gösteri Merkezi’nin kapasitesi, koyulan ek koltuklar ile 3114 kişiye yükseltildi.

Gösteriden görüntüler:

SUKHİSHVILI DANS TOPLULUĞUNUN KISA TARİHÇESİ
İlia Sukhishvili ve Nino Ramishvili tarafından 1945 yılında kurulan topluluk Gürcistan’ ın ilk ulusal profesyonel dans grubudur. Tamamen kendilerine has bir Gürcü ulusal dans ve müzik tarzı geliştiren Nino Ramishvili (1910-2000) ve Iliko Sukhishvili (1907-1985), uzun yıllara yayılan sağlam bir ortaklık kurmuş ve kararlılıkla hayallerini gerçekleştirmişlerdir. Onların yaşam tarzlari ve sanatlari, birlikte yarattıkları yeni nesil dansçılar vasıtasıyla bir efsane olan grubun şuanda 3. Nesil olan Genel Sanat yönetmeni Nino ve İliko Sukhishvili kardeşler tarafından başarı ile sürdürülmektedir.

1.Bölüm
1. “Juta” Dansı – Juta ülke sınırında bulunan ve genelde sınır geçişlerinde aktarma yapmak için uğranılan ufak bir kasabanın adıdır. Eski zamanlarda bu kasaba at hırsızlarıyla tanınırdı. Danstaki koreografi geleneksel halk dansı hareketlerinin yenilenmiş halinden oluşmaktadır.

2. “Quartuli” dansı – Son derece geleneksel olan bir dans türüdür. Gürcü dansında erkeklerin kadınlara karşı olan centilmenliğini en iyi betimleyen danstır denilebilir.

3. “Khorumi” dansı – Gürcistan’daki en eski ve bilinen danslardandır. Khorumi dansının tarihçesi eski zamanlarda ülkelerini işgale gelen ordulara karşı verilen kahramanca mücadelelere kadar uzanır.

4. Samani” dansı – “Khorumi” dansı ile içli dışlı olan bu dans kadınların geleneksel savaş dansı olarak bilinir ve hareketler “Khorumi” dansından esinlenilmiştir.

5.”Tsdo” dansı – Dağlık “Kazbeği” bölgesinden gelen bir dans.

6.”Lazuri” Karadenizin kıyılarından gelen bir dans çeşididir. Danstaki adımlar kıyılarda bulunan Gürcü kasabalarına hastır. Eşlerin dansındaki adımlar çok daha hafifmeşreptir. Bu dansın estetikleri modern danslara benzemektedir.

7. “Samaia” dansı – Bu dans 12 yüzyılın duvar resimlerini canlandırıyor. Dans geleneksel orta çağ Gürcü anıtlarında bulunan Kral Tamar’ın desenlerinden esinlenilmiştir.

8. “Khevsuruli” dansı – Bu dans kılıç ve kalkanla sahnelenmektedir ve dağlık bölgelerden çıkmıştır. Gerçek bir savaşa yakın olan bu dans ile dansçıların cesaretlerini ve yiğitliklerini ortaya dökmektedir.

2.Bölüm

1. “Svanuri” dansı – Gürcistan’ın kuzeybatısında bulunan dağlık Svaneti’de -avrupanın en yüksek yerleşim yeri- yaşayan insanlar tarafından parmak uçlarında sergilenen bir dans türüdür.

2. “Nanila” dansı – Bu dansın melodisi Svaneti bölgesinden gelen bir ninninin modern koreografi ile birleşiminden oluşan bir türdür. Gizem dolu ve son derece duygusaldır.

3. “Tsekva-Tamashi” dansı – Eğlenceli şen şakrak hareketli bir dans türüdür.

4. Çeşitli müzikal ritimler – Müzisyenler tarafından çalınan çeşitli geleneksel Gürcü ritimleri ve müziklerinden oluşmaktadır.

5. “Khanjluri” dansı – Çobanların bıçak ve kesici aletlerle yaptığı bir çeşit ritueldir. Yapılan keskin ve hızlı hareketler seyirciye rüya duygusu uyandırmaktadır.

6. “Ornament” dansı – Güney Osetiya’nın müzik ve danslarından etkilenilen bir dans.

7. “İlouri” dansı – Gürcistan Ulusal Bale Topluluğu -Nino Ramishvili ve Iliiko Sukhisvilli- tarafından yazılan ve sahnelenen bu dans “Lekuri” dansının değiştirilmiş halidir. Bu dansta kadınlar erkekler gibi giyinip onların hareketlerini ve adımlarını kullanırlar.

8.”Simdi” Dansı- Kadınların ve erkeklerin birlikte dans ettikleri, kadınların zarafeti, erkelerin asaletini temsil ettiği bir dans türüdür. Sahnede kayarcasına yapılan bir yürüme tarzı ile hareket eden dansçılar bir uyum içerisinde adeta kadınların kuğu gibi süzüldüğü erkeklerin ise asalet duygusunu yansıttığı en güzel dans türlerinden biridir.

9.”Shejibri” Dansı- Rekabet ve beceriyi ve cesareti sembolize eden bir dans türüdür.

Nar Sanat Eğitim Kursu’nun Yaratıcı Drama öğrencileri Nar Sanat Eğitim Kursu’nun gösteri salonunda anneler gününe özel şiir dinletisi gerçekleştirdi. Şiir dinletisinin ardından yine Nar Sanat Eğitim Kursu’nun Yaratıcı Drama öğrencilerinden olan Zeynep Sağlam, anneler gününe özel şarkı söyledi.

Nar Sanat Anaokulu’nun Müdürü Banu Evliyaoğlu’nun yaptığı konuşma ile başlayan Anneler Günü etkinliği, izleyiciler tarafından tam not aldı.

Nar Sanat Eğitim Kursu’nu öğrencilerinin yanı sıra Nar Sanat Anaokulu’nun öğrencileri de Anneler Günü’nde özel bir etkinliğe imza attı. Etkinliğimiz Nar Sanat Anaokulu öğrencileri, anneleriyle birlikte hazırladığı geri dönüşüm malzemelerinden yapılan kıyafetleri Nar Sanat Eğitim Kursu’nun etkinlik salonunda gerçekleşen özel defilede sergiledi.

Nar Sanat Anaokulu olarak tüm annelerin anneler gününü kutluyoruz.

Tarihin dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs 1919′un 99.yıl dönümünü Özel Nar Sanat Eğitim Kursu öğrencileriyle birlikte kutlamak için 17 Mayıs Perşembe saat 19:00’da özel bir konsere imza atıyoruz.

Sizleri, Türk Milleti’nin bağımsızlık ve özgürlük umutlarının inanca dönüştüğü, kurtuluş ateşinin yakıldığı ve aydınlık bir geleceğe olan inancın kuvvetlendiği gün olan 19 Mayıs 1919’u birlikte kutlamaya davet ediyoruz.

Tarih: 17 Mayıs 2018
Saat: 19:00
Yer: Özel Nar Sanat Eğitim Kursu

 

Konsere çıkacak öğrencilerimiz:

Merve AYANOĞLU –  İzmir Marşı – İzzettin Hümayi Elçioğlu

       Tuna Dalgaları – Iosif Ivanovici

Gül KARAKAŞ – Etüd – Henry Lemoine

Ayşe KARAKAŞ – İskoç Dansı – Ludwig van Beethoven

Zeynep Duru KESER – Neşeli Yürüyüş – Richard Krentalin

                                       Melodi – Maxwell Eckstain

Sıla GÜNEŞ – Caddelerde Rüzgar  – Musa Çetiner

Hande KONURALP- Eski Fransız Şarkısı  – Pyatr İlyiç Tschaikowsky

                 Musette – J.S. Bach

Ali Arda KADER – Uzun İnce Bir Yoldayım  – Aşık Veysel

                               İzmir Marşı – İzzettin Hümayi Elçioğlu

Deniz KAPLAN– Türk Marşı – Pink Punter

Alperen SEZER – Perfect – Ed Sheeran

Aslı DEMİROK – Amelie – Yann Tiersen

Yavuz Kaan CELEP – Kumru – Fazıl Say

Koray DÜZGÜN – D majör de Canon – Pachelbel

Selen EKTİRİCİOĞLU – Requiemgora Dream

Sena EKTİRİCİOĞLU – La Minör Vals – Chopin

3 Şubat’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde 15 yıl aradan sonra dünyanın en köklü kültürlerinden birine sahip olan Gürcülere ait Gürcistan Devlet Halk Dansları Topluluğu Ensemble Rustavi ile sanat severleri bir araya getiren Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği ile Kafkas Halk Dansları Organizasyonu dev bir organizasyona daha imza atmaya hazırlanıyor.

Bugüne kadar 5 kıtada 300 turne, 100 ülkede 10 bin konser ve 65 milyon seyircinin karşısına çıkan Dünyanın en iyi kafkas dans grubu olarak kabul edilen Sukhishivili Dans Topluluğu, 12 Mayıs Cumartesi Saat 20.00’da İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi’nde sanat severlerle buluşacak.

Dünyanın önde gelen gazetelerinden New York Times’in “Kuyumcular değerli taşları birbirinden ayırt edebilir. Bu grup ise dansın en değerli taşı… Tek kelimeyle muhteşem.” yorumuyla tanımladığı Sukhishivili Dans Topluluğu, Kafkasya’nın ruhunu yansıtmaya, asaletin dansını sizlerle buluşturmaya hazırlanıyor.

Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği ile Kafkas Halk Dansları Organizasyonu tarafından organize edilen bu eşsiz dans gösterisini kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz.

Biletler ve Detaylı Bilgi İçin 0553 465 50 36 (DENİZ İME)

Oyuncu Halis Bayraktaroğlu sizi 12 Mayıs’ta Bostancı Gösteri Merkezi’ne davet ediyor

Eğitmen koordinatörümüz Erkan Başa sizleri #BostancıGösteriMerkezi’ne #Sukhishvili #Dans Gösterisine davet ediyor

Firat Capkin’in size bir mesajı var? Ne yani, yoksa duymadınız mı?

Nar Sanat Eğitim Kursu kurucularından oyuncu Cem Cücenoğlu : “12 Mayıs’ta gidiyoruz değil mi Bostanıcı Gösteri Merkezi’ne?” 

 

SUKHİSHVILI DANS TOPLULUĞUNUN KISA TARİHÇESİ
İlia Sukhishvili ve Nino Ramishvili tarafından 1945 yılında kurulan topluluk Gürcistan’ ın ilk ulusal profesyonel dans grubudur. Tamamen kendilerine has bir Gürcü ulusal dans ve müzik tarzı geliştiren Nino Ramishvili (1910-2000) ve Iliko Sukhishvili (1907-1985), uzun yıllara yayılan sağlam bir ortaklık kurmuş ve kararlılıkla hayallerini gerçekleştirmişlerdir. Onların yaşam tarzlari ve sanatlari, birlikte yarattıkları yeni nesil dansçılar vasıtasıyla bir efsane olan grubun şuanda 3. Nesil olan Genel Sanat yönetmeni Nino ve İliko Sukhishvili kardeşler tarafından başarı ile sürdürülmektedir.

1.Bölüm
1. “Juta” Dansı – Juta ülke sınırında bulunan ve genelde sınır geçişlerinde aktarma yapmak için uğranılan ufak bir kasabanın adıdır. Eski zamanlarda bu kasaba at hırsızlarıyla tanınırdı. Danstaki koreografi geleneksel halk dansı hareketlerinin yenilenmiş halinden oluşmaktadır.

2. “Quartuli” dansı – Son derece geleneksel olan bir dans türüdür. Gürcü dansında erkeklerin kadınlara karşı olan centilmenliğini en iyi betimleyen danstır denilebilir.

3. “Khorumi” dansı – Gürcistan’daki en eski ve bilinen danslardandır. Khorumi dansının tarihçesi eski zamanlarda ülkelerini işgale gelen ordulara karşı verilen kahramanca mücadelelere kadar uzanır.

4. Samani” dansı – “Khorumi” dansı ile içli dışlı olan bu dans kadınların geleneksel savaş dansı olarak bilinir ve hareketler “Khorumi” dansından esinlenilmiştir.

5.”Tsdo” dansı – Dağlık “Kazbeği” bölgesinden gelen bir dans.

6.”Lazuri” Karadenizin kıyılarından gelen bir dans çeşididir. Danstaki adımlar kıyılarda bulunan Gürcü kasabalarına hastır. Eşlerin dansındaki adımlar çok daha hafifmeşreptir. Bu dansın estetikleri modern danslara benzemektedir.

7. “Samaia” dansı – Bu dans 12 yüzyılın duvar resimlerini canlandırıyor. Dans geleneksel orta çağ Gürcü anıtlarında bulunan Kral Tamar’ın desenlerinden esinlenilmiştir.

8. “Khevsuruli” dansı – Bu dans kılıç ve kalkanla sahnelenmektedir ve dağlık bölgelerden çıkmıştır. Gerçek bir savaşa yakın olan bu dans ile dansçıların cesaretlerini ve yiğitliklerini ortaya dökmektedir.

2.Bölüm

1. “Svanuri” dansı – Gürcistan’ın kuzeybatısında bulunan dağlık Svaneti’de -avrupanın en yüksek yerleşim yeri- yaşayan insanlar tarafından parmak uçlarında sergilenen bir dans türüdür.

2. “Nanila” dansı – Bu dansın melodisi Svaneti bölgesinden gelen bir ninninin modern koreografi ile birleşiminden oluşan bir türdür. Gizem dolu ve son derece duygusaldır.

3. “Tsekva-Tamashi” dansı – Eğlenceli şen şakrak hareketli bir dans türüdür.

4. Çeşitli müzikal ritimler – Müzisyenler tarafından çalınan çeşitli geleneksel Gürcü ritimleri ve müziklerinden oluşmaktadır.

5. “Khanjluri” dansı – Çobanların bıçak ve kesici aletlerle yaptığı bir çeşit ritueldir. Yapılan keskin ve hızlı hareketler seyirciye rüya duygusu uyandırmaktadır.

6. “Ornament” dansı – Güney Osetiya’nın müzik ve danslarından etkilenilen bir dans.

7. “İlouri” dansı – Gürcistan Ulusal Bale Topluluğu -Nino Ramishvili ve Iliiko Sukhisvilli- tarafından yazılan ve sahnelenen bu dans “Lekuri” dansının değiştirilmiş halidir. Bu dansta kadınlar erkekler gibi giyinip onların hareketlerini ve adımlarını kullanırlar.

8.”Simdi” Dansı- Kadınların ve erkeklerin birlikte dans ettikleri, kadınların zarafeti, erkelerin asaletini temsil ettiği bir dans türüdür. Sahnede kayarcasına yapılan bir yürüme tarzı ile hareket eden dansçılar bir uyum içerisinde adeta kadınların kuğu gibi süzüldüğü erkeklerin ise asalet duygusunu yansıttığı en güzel dans türlerinden biridir.

9.”Shejibri” Dansı- Rekabet ve beceriyi ve cesareti sembolize eden bir dans türüdür.

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu ve Özel Nar Sanat Anaokulu öğrencilerinin katılımıyla 13 Mayıs 2018 saat 18:00’da önemli bir etkinliğe imza atıyoruz.

Anneler Günü etkinliğimizde Özel Nar Sanat Anaokulu öğrencilerinin anneleriyle birlikte hazırladığı geri dönüşüm malzemelerinden yapılan kıyafetlerin sergileneceği defile, Özel Nar Sanat Eğitim Kursu Yaratıcı Drama öğrencilerinin okuyacağı şiirler ve yine Yaratıcı Drama öğrencisi Zeynep Sağlam söyleyeceği şarkı herkesi mest edecek.

Tarih: 13 Mayıs 2018

Saat: 18:00

Yer: Nar Sanat Eğitim Kursu

Küçük yaşta çocuğunuzun yeteneğini keşfedip, çocuğunuzu sanata yönlendirdiğinizde geleceği için önemli bir adım atmış olacağınızı hatırlatmakta fayda var.

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak vermiş olduğumuz bale, modern dans, street jazz, hip hop danslarının yanı sıra çocuklara özel Latin Dans derslerini sunuyoruz.

Çocuk latin danslarımızla ilgili detaylı bilgi ve ön kayıt için: 0212 570 80 68 ve 0530 880 71 80.

”Çocukları sağlıklı ve bilgili yetiştirilmeyen uluslar, temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar.” M. Kemal Atatürk

Yarının teminatı olan çocuklarımıza yarının gözüyle bakalım ki yarınlarımız aydınlık olsun!

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yarınlarımız olan çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramını Nar Sanat’ta kutluyoruz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında 25 Nisan 2018 Çarşamba günü saat 19:00’da yapılacak olan bu özel konsere tüm sanatseverleri davet ediyoruz. Katılımın ücretsiz olacağı konserimize katılmak isteyen herkesi Nar Sanat Konser Salonuna bekliyoruz.

Etkinlik: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Konseri

Tarih: 25 Nisan 2018 Çarşamba

Saat: 19:00

Yer: Özel Nar Sanat Eğitim Kursu Konser Salonu

Adres: İncirli cad. Kartaltepe mah. Kıbrıs Sok. Okan apt. No:6/1 ( Eski Town Center’in -Şuan Kemerburgaz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin karşısı-, Yaşar Hastanesi’nin yanındaki sokak)

KONSERİMİZDE SAHNEYE ÇIKACAK OLAN ÖĞRENCİLERİMİZ:

Melisa Söyler – Atatürk’ün Çiçekleri (Salih Aydoğan)

Mehmet Kağan Mercimek –  Ritim performansı

Burak Akalan – Beni Takip Et (John Thompson)

Eylül Zeynep Tokgöz –  Postacı (Arkadaşım Piyano)

Dilara Özdemir – A lovette ( T.A. Jennifer E.)

Verda Tuna  – Komik Suratlar

Nezihe Nilden Tuna – Fur Elsie (Mozart)

Doğa Köksal – Ormanın İçinde (Galli Halk Şarkısı)

Iraz Koban – Yankee Doodle (Amerikan Halk Ezgisi)

Elif Balçık –  Vals (F.S. Haydn)

Nima Abdullahi  – 23 Nisan

Gökberk Tol  – Ormanın İçinde – (John Thompson) ve Postacı (Arkadaşım Piyano)

Ahmet Doruk Saraç  – Su akışı (John Thompson) ve Kabile Dansı (John Thompson)

Badesu Geçer – Gülpembe (Barış Manço)

Nehir Kahveci  –  Trombon çalgıcısı (John Thompson) ve Ormanın İçinde (John Thompson)

Doruk Demir -Kabile Dansı (John Thompson)

Shahnoza Bebitova – Vahşi Atlı ( Robert Schuman)

Mert Güneş – Kalinka –Ivan Petroviç Larionov

 Defne Sevra Nedim  – Tuna Dalgaları (Iosif Ivanovici) ve Musette (Bach)

Yiğit Sercan Aydın – Andante – (Ferdinando Carulli)

İdil Aydıner – Caddelerde Rüzgar

Rüya Yıldız  – Autumn Leves  J. Kasma  – Eşlik Deniz Chousen

Deniz Kaplan – Türk Marşı (W. A.  Mozart)

Elif Budak – Menuet-( Johann Krieger)