Şunun için etiket arşivi: Nazım Hikmet

Ünlü yazar Türkiye’ye neden gelmiyor?

Son kitabı ‘Kış Günlüğü’ ABD’den bile önce ve ilk olarak Türkçe basılıp, Türkiye’de yayımlanan ünlü yazar Paul Auster, Türkiye’ye gelmeyi reddediyor. Çünkü…
Hürriyet gazetesinden Buket Şahin, dünyaca ünlü yazar Paul Auster ile New York’ta bir araya geldi.

İşte o söyleşi:

TÜRKİYE’DEKİ YAYINCI ERKEN DAVRANDI

‘Kış Günlüğü’ kitabınız ilk önce ve neden Türkiye’de yayınlandı?
Evet, Türk okurlar dışında kimse okumadı henüz. Şubat ayında Danimarka ve İspanya’da yayınlanacak. ABD’de ağustos ayında çıkması planlanıyor. Tamamen programla ilgili. Türkiye’deki yayıncı erken davrandı (Can Yayınları).

Şu anda yeni bir kitap üzerine çalışıyor musunuz?
Bir şeyler karalıyorum ama kitap olur mu bilmiyorum henüz. ‘Brooklyn Çılgınlıkları’ kitabından sonra uzun süre yazacak bir konu bulamadım, aylarca beklemem gerekti. Garip olan, şimdi kitaplar arasında daha uzun bir süre bekliyorum ama daha hızlı yazıyorum.

Öykü yazarı olan babam her kitabını bitirişinde “Artık yazmayacağım, bu son kitabım” der. Ya siz?
Aynen öyle. Her son cümlede ben de aynı şeyi söylerim. Zira, yazdığınız sürece kendi hayatınızı yaşamıyorsunuz. Oysa, yaşamak gerekir yeniden yazabilmek için.

İÇİMDE BİR ŞEYLER GÖMÜLÜ

Edebi eserlerinizde kurgu ve gerçek o kadar iç içe ki sormadan edemeyeceğim, yaşadıklarınızı mı yazıyorsunuz, yoksa bazen yazdıklarınız bir yaşanmışlığa dönüşüyor mu?
Hayır, sadece tek yönlü bir etkilenme. Bilinçaltımdan geliyor. İçimde bir şeylerin gömülü olduğunu biliyorum; bazen yüzeye çıkarlar ve onu takip ederim, nereye gittiğini gözlemlerim, hissetmeye dair bir duygu bu. İfade edemeyeceğim bir duygu.

Senaryo yazarken nasıl hissediyorsunuz?
Bir filmin öyküsünü yazmak bambaşka. Tamamen farklı bir süreç. Sahneleri, diyalogları, kişileri ve ekibi önceden planlamanız lazım, ayarları ona göre yapmanız gerekiyor.

Türkçe’ye çevrilmiş 25’den fazla kitabınız var. ‘Timbuktu’nun film olacağı doğru mu?
Öyle bir proje geldi bir hanımdan. Çok da ısrarcıydı. Merak ettim ve senaryoyu yazmasını istedim ama sonucu hiç beğenmedim.

Kitaplarınızdan bir Brooklyn sevdalısı olduğunuzu anlıyoruz. Peki Brooklyn olmasaydı nerede yaşardınız?
Bunu düşünmek bile istemiyorum! İki hafta sonra 65 yaşında olacağım. Hayatımın 32 yılını yani yarısını burada geçirdim. Brooklyn her çeşit insanın yaşadığı bir yer. Ama bütün büyük şehirler gibi Brooklyn’in de çirkin ve güzel tarafları var.

NAZIM HİKMET 20. YÜZYILIN EN ÖNEMLİ ŞAİRİ

Nobel Edebiyat Ödülü sizin için ne ifade ediyor?
Neye göre verildiğini bilmiyorum. Bazen iyi yazarlar alıyor, bazen değil ama kimin kazandığını duymak her zaman ilgimi çekmiştir. Bir ödülün yazar için o kadar da değerli olduğuna katılmıyorum. Bence 20. yüzyılın en büyük üç yazarı Proust, Joyce ve Kafka. Sanat bir olimpiyat yarışması gibi algılanmamalı.

Latin edebiyatından kimleri okuyorsunuz?
Malûm herkesin okuduğu isimler: Marquez, Vargas Llosa, Roberto, Fuentes, Borges, Cortazar, yakın zamanda kanserden kaybettiğimiz, Arjantinli yazar dostum Tomas Eloy Martinez… ‘Santa Evita’ adında çok çok ilginç bir roman yazdı, Eva Peron’un kayıp naaşına dair.

Nazım Hikmet okudunuz mu hiç?
Okudum, çok severim. 20. yüzyıl Türk şiirinin en önemli şairidir.

ESAD DÜNYANIN EN APTAL POLİTİKACILARINDAN BİRİ

Arap Baharı ve Ortadoğu’da yaşananlar Türkiye’yi olumsuz etkiliyor. Suriye’ye bakın! Esad dünyanın en aptal politikacılarından biri. Ülkesini mahvetti. Ortadoğu’da hatta tüm dünyada bir kaos sürüyor. Genelleştirme yaparsak ki bu ABD, Ortadoğu ve Avrupa için geçerli, herkesin fikir birliği ettiği bir durum var: Sistemin ve değerlerin yeniden düzenlenmesi lazım. Ekonomik sistem, sosyal sistem, öncelikler, çevrecilik yeniden yapılandırılmalı. Dünyamıza daha fazla adalet ve eşitlik lazım. Çok az zengin ve çok yoksul var. İletişim çağında yaşıyoruz ve artık herkes her şeyin farkında. Ortadoğu’ya bak, Mısır’da devrim nasıl çabuk yayıldı çünkü insanlar daha hızlı iletişim kuruyor. Bir örnek vereyim: 1930’larda Sovyetler Birliği’nde Stalin’in kararıyla 10 milyon toprak sahibi çiftçi öldürüldü. Çünkü o zaman iletişim ağı yoktu. Ama şimdi günümüzde telefonla bile bir katliamın fotoğrafını çekebilirsiniz. Irak’taki hapishanede Amerikan askerlerinin yaptığı şeytani vahşet yine böyle ortaya çıktı.

OBAMA KAZANACAK

Bakın, şimdiden söylüyorum, seçimlere daha 11 ay var ama Obama kazanacak. Cumhuriyet Parti hiç bu kadar uzlaşmasız, yetişkinlikten uzak hatta bir çocuk gibi davranan tavırda olmamıştı. Cumhuriyetçi adaylar çok zayıf: Mitt Romney’in açık zaafları ortada, kimseye hitap etmiyor. Obama açık farkla kazanacak. Önemli şeyler yaptı. Hayatımda gördüğüm hiçbir başkanın yapmadığı kadar… En zoru deniyor. Otomotiv sektörünü kurtardı. GM, Chrysler batma noktasına gelmişti. Devlet bütçesiyle kurtardı onları ve para bütçeye döndü. Ama kimse bu konuda Obama’yı övmüyor. Daha dün Kanada ve Teksas arasındaki petrol hattını bloke etti, Kongre’ye acil bir karar için müdahale etti. Belki herkes saldıracak Obama’ya bu müdahale için ama çevrecilik açısından doğru bir karardı.

Paul Auster’ın kendi hikâyesine dönerek yazdığı ‘Kış Günlüğü’, sıradan bir yaşam öyküsü değil, usta bir kalemden çıkmış roman gibi bir yaşam. Auster, bu kitabı neden yazdığını kendi cümleleriyle şöyle açıklıyor: “Ne de olsa zaman azalıyor. Belki de şimdilik hikâyelerini bir yana bırakıp hayatının anımsadığın ilk gününden bugüne kadar bu bedenin içinde yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu incelemeye çalışsan iyi olur.”

SAKIN YAZAR OLMAYIN!

Yazar olmak isteyenlere tavsiyeniz neler?
Okuma günlerimde de aynı soru soruluyor, şöyle yanıtlıyorum: “Yapmayın, yazar olmayın, yalnızlık ve parasızlığa kendinizi mahkum etmeyin!” Eğer tavsiyemi dinlerlerse, bu kadar kolay vazgeçeceklerse zaten yazar olamayacakları bellidir. Ama tavsiyemi dinlemeyip yazmaya devam ediyorlarsa yazarlık içlerindedir, yazar olurlar.

ATATÜRK OLAĞANÜSTÜ BİR DEVLET ADAMI

Atatürk olağanüstü bir devlet adamı. Olağanüstü bir lider. Türkiye’yi baştan yaratan eşsiz biri. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra dağılan Osmanlı’dan Türkiye’yi yarattı ve modern dünyaya dahil etti. 20. yüzyılın en önemli tarihi kişiliklerinden bence.

AUSTER’DAN NOTLAR

* Hayatında internet kullanmamış, ihtiyaç da duymamış, önce deftere yazıyor, sonra Olympus marka daktilosuyla temize çekiyor: “Bana kalem lazım, kelimelerin çözülmesi için fiziki bir jest olmalı’ diyor.

* Yine yazar olan, ilk eşi Lydia Davis’le Fransız Devrimi’nden sonra inşa edilmiş, 1794 yapımı taş bir çiftlikte aylarca bekçilik yaptı, Provence’ta kekik ve lavanta kokularıyla uyandı. Norveç asıllı 31 yıllık çok sevdiği şimdiki eşi Siri’dense her kitabında bahsediyor.

* Çocukluğundan beri bir beyzbol tutkunu. Hâlâ maçları kaçırmıyor. Koyu bir ‘New York Mets’ taraftarı.

* Rolling Stones dergisine çıplak kapak olan kızı Sophie için Bush karşıtı şarkı sözleri yazmış.

* Çok iyi bir şoför olmasına rağmen, ‘Kış Günlüğü’nde anlattığı talihsiz otomobil kazasından beri direksiyon başına geçmiyor. Tam 10 yıl olmuş. Şehre metro veya taksiyle iniyor.

TÜRKİYE, EN ÇOK ENDİŞELENDİĞİM ÜLKE

Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gelmeyi reddediyorum! Kaç kişi oldu? 100’ü geçti mi? Biz demokratlar Bush’lardan kurtulduk. Bir savaş suçlusu olarak yargılanması gereken Cheney’den kurtulduk. Neler oluyor Türkiye’de! En çok endişelendiğim ülke. Demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum davet alsam da. Aynı sebeple Çin’den gelen davetleri de geri çeviriyorum. Bu hükümetleri protesto ediyorum.

 

Kynk : http://www.pressturk.com

Nâzım dostları bugün, şairin İstanbul’dan ayrıldığı son yer olan Tarabya’da buluşarak denize çiçekler bıraktı. Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde “Nâzım Hikmet Tiyatro Afişleri Sergisi” ile “Geçmişten Geleceğe Nâzım Hikmet” başlıklı panel günün diğer etkinlikleri. Bursa’da ise Konak Kültür Merkezi, Nâzım’ın her yönüyle anlatılacağı etkinliklere sahne olacak.

Bugün “dünyaya geldiğine fevkalede memnun olan” ve şiirleriyle tüm dünyayı güzelleştiren bir şairin, Nâzım Hikmet’in 110. doğum günü.

Nazım Hikmet’in 110’uncu doğum yıl dönümünde Beşiktaş Belediyesi ile Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfınca düzenlenen etkinlikler kapsamında, ünlü şairin Türkiye’den ayrıldığı son noktadan denize çiçekler atıldı.

Tarabya Oteli’nin önünde düzenlenen etkinlikte konuşan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Nazım Hikmet’in Türkiye’nin en önemli şairlerinden olduğunu, ancak sıkıntılı bir hayat yaşadığını ifade ederek, şöyle devam etti:

”Bugün burada onun ülkemizden ayrılması nedeniyle birlikteyiz. Nazım Hikmet ile ilgili çok iyi bir proje hazırlıyoruz. Sanırım bunu Haziran ayının ortalarında sevenlerine sunacağız. Çok önemli bir proje. Nazım doğumdan yaşamın son noktasına kadar var olan, onları yazan bir şairdir. Kurtuluş Savaşı’ndaki, bağımsızlık mücadelemizdeki şiirlerindeki cümleler hala kulaklarımızda. Onu sevgiyle anıyoruz ve hatırlıyoruz.”

Nazım Hikmet Vakfı Başkanı Rutkay Aziz de, ünlü şairin 21 Haziran 1951 yılında Türkiye’den ayrıldığını belirterek, şunları kaydetti:

”Böylesine bir Türk ve dünya şairine sahip olduğumuz için onur duyuyorum. Ona çok acı çektirdik. Yıllar sonra yurttaşlık hakkını alabilme olanağı bulduk. Bizi bağışlasın. Ancak biz vakıf olarak hem şiirleri, hem oyunları, hem romanlarıyla onun ölümsüzlüğünü yaşatmaya çalışacağız. Işıklar içinde yatsın.”

Emekli işçi Ramazan Geçenoğlu’nun, şairin bir şiirini okumasının ardından, etkinliğe katılanlar dağıtılan karanfilleri denize attı.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, sanatçı Tarık Akan ile birlikte Nazım Hikmet’in sevenlerinin katıldığı etkinliğin ardından, katılımcılara çay ve simit ikram edildi.

Saat 15.30’da Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde açılacak “Nâzım Hikmet Tiyatro Afişleri Sergisi”nin ardından saat 16.00’da da

“Geçmişten Geleceğe Nâzım Hikmet”

başlıklı bir panel düzenlenecek. Panele

Cevat Çapan, Konur Ertop, Turgay Fişekçi, Doğan Hızlan

ve

Timur Selçuk

konuşmacı olarak katılacak.

Nâzım Hikmet Vakfı ve Beşiktaş Belediyesi işbirliği ile hazırlanan doğum günü etkinlikleri, saat 20.00’de Etiler Mustafa Kemal Kültür Merkezi’ndeki (MKM) “Kardeş Türküler” konseriyle son bulacak. Işık Yenersu ve Cüneyt Türel de konserde Nâzım’dan şiirler okuyacaklar.
35 yıllık Nâzım Hikmet serüvenini belgesel, tiyatro ve şiiri buluşturarak izleyiciye sunan usta oyuncu Genco Erkal ise “Kerem Gibi” adlı tek kişilik oyunu, 20 Ocak’ta saat 20.30’da Muammer Karaca Tiyatrosu’nda sahneleyecek.

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde ise bugün saat 17.00’de “Şairler Şiirlerle Nâzım’ı Anıyıor” adlı şiir dinletisi gerçekleşecek. Yarın ise Nâzım Hikmet’in “Kafatası” isimli oyunu saat 20.00’de Ses Tiyatrosu’nda okuma tiyatrosu olarak sunulacak.

Bursa’da Nâzım’lı günler

Bursa’da ise bugün Konak Kültür Merkezi, Nâzım’ın her yönüyle anlatılacağı etkinliklere sahne olacak. Saat 15.00’te Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile 68’liler Vakfı Bursa Şubesi Başkanı Betül Kuyucu’nun açılış konuşmalarını, Erdoğan Egemenoğlu’nun “Yaşamaya Dair” isimli tek kişilik oyunu ve “Büyük İnsanlık” isimli belgesel takip edecek. “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar” başlıklı söyleşide ise Nâzım’ın Bursa günlerini kitaplaştıran Güney Özkılıç’la birlikte Erdoğan Egemenoğlu ve Yusuf Uygan, Nâzım’ı anlatacaklar.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 12. Uluslararası Antalya Piyano Festivali, bu yıl da özel bir programla sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

12. Uluslararası Antalya Piyano Festivali Başlıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 12. Uluslararası Antalya Piyano Festivali, bu yıl da özel bir programla sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Sanat yönetmenliğini Fazıl Say’ın yaptığı festival, 25 Kasım – 17 Aralık tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşecek. Dünyaca ünlü sanatçıları ve grupları Antalya’da buluşturan festival, 12. yılında da sanatseverlere unutulmaz bir klasik müzik şöleni yaşatacak. Ana sponsorluğunu Volkswagen’in yaptığı festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da geniş repertuvarı ve renkli programı ile dikkat çekiyor. Festival, sadece sahnedeki konserler ile sınırlı kalmayacak; sanatçılar, okullarda düzenlenecek workshop’larla öğrencilerle buluşacak. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da, şehrin uzak bölgelerinde düzenlenecek halk konserleri ile konserlere gelme şansı olmayanlar klasik müzik ile tanışma fırsatı yakalayacak.

Piyano festivalinde”prömiyer” sürprizi

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ve sanat yönetmenliğini Fazıl Say’ın yaptığı 12. Uluslararası Antalya Piyano Festivali, sanatseverlere unutulmaz bir klasik müzik şöleni yaşatacak. Dünyaca ünlü sanatçıları ve grupları Antalya’da buluşturan festival, bu yıl dört eserin Türkiye prömiyerlerine ev sahipliği yapacak.Volkswagen’in ana sponsorluğunda düzenlenen festival 25 Kasım -17 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek.

Say “ Varyasyonlar Op. 32 “ 

Festivalin merakla beklenen Türkiye prömiyerlerinden biri, Fazıl Say’ın bu sene bestelediği dünya prömiyeri Almanya’da gerçekleştirilen “Varyasyonlar Op.32”.  9 Aralık tarihinde saat 20:30’da Antalya Kültür Merkezi’nde ilk kez izleyicilerle buluşacak olan eseri, piyanonun başarılı isimleri Ufuk&Bahar Dördüncü Kardeşler ve perküsyon sanatçısı Sebastien Cordier birlikte seslendirecekler.

Say “‘Dört Şarkı Op .37’”

Fazıl Say’ın bir diğer eseri ise, yine Almanya’da dünya prömiyeri gerçekleştirilen ‘Dört Şarkı Op.37”… Nazım Hikmet’in ‘Masallar Masalı’, Ingeborg Bachmann’ın ‘Die Grose Fracht’ (Büyük Yük), Turgut Uyar’ın ‘Göğe Bakma Durağı’, Rilke’nin ‘Der Panther’ (Panter) adlı şiirlerden oluşan ‘Dört Şarkı’da, Elif Şahin’in piyanosuna bas Szymon Chojnacki eşlik edecek. İzleyicilerin özel bir gece yaşayacağı konser 13 Aralık günü, saat 20.30’da Antalya Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.

P. Glass “ İki Piyano için Dört Bölüm”

Festival de ayrıca Philip Glass’ın “ İki Piyano için Dört Bölüm “  eseri de Labeque Kardeşler tarafından Türkiye’de ilk kez seslendirilecek. Festivalin bu yılki özel konukları arasında yer alan Katia & Marielle Labeque Kardeşler, 29 Kasım günü saat 20.30’da Antalya Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşacak.

“Faust Senfonisi” özel yorum

 Liszt Gecesi’nde ise Dezsö Ranki ve Edit Klukon;  Liszt’in  “Faust Senfonisi” adlı eserinin daha önce hiç çalınmamış bir versiyonunu da ilk kez  seslendirecekler. Ünlü Macar besteci ve piyano virtüözü Franz Liszt’in ve şef Geza Gemesi’nin büyük bir titizlikle notalarını düzenlediği,1856 yılına ait 2 piyano için olan mevcut transkripsiyon hiç yayınlanmamıştı. Bu versiyonu çalan tek ikili olan Ranki ve Klukon bu versiyonu Türkiye’de  ilk kez  sanatseverlere sunacaklar.  Liszt’in  doğumunun 200’üncü yılı için düzenlenecek gece,  1 Aralık günü saat 20.30’da Antalya Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.

Festival Programı

Doğuştan görme engelli Japon piyanist Nobuyuki Tsujii Piyano Festivali’nde

 12. Uluslararası Antalya Piyano Festivali’nin bu yıl merakla beklenen gecelerinden biri de Japon piyanist Nobuyuki Tsujii konseri…

Doğuştan gözleri görmeyen Japon piyanist Tsujii, festivalin en dikkat çekici isimlerinden. 1988 doğumlu genç sanatçı, müzikal yeteneğiyle sadece Japonya’nın değil, tüm dünyanın gelecek vadeden piyanistleri arasında gösteriliyor.

 Açılış Konseri

Gürer Aykal / Şef

Fazıl Say / Piyano

Gabor Boldoczki / Trompet

Hakan Güngör / Kanun

Burcu Karadağ / Ney

Aykut Köselerli / Vurmalı Çalgılar

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası

25-26 Kasım 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30           

Genç Yetenekler Konseri

Eylül Esme Bölücek / Piyano

Suzanna Rudanovskaya / Piyano

Lara Melda / Piyano

Ayşegül Yörükoğlu / Piyano

27 Kasım 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 14.30           

Labeque Kardeşler

Katia Labeque/ Piyano

Marielle Labeque / Piyano

29 Kasım 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30    

Liszt Gecesi

Dezső Ránki & Edit Klukon

01 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30           

Igudesman & Joo

“A Little Nightmare Music”

Aleksey Igudesman / Keman

Hyung-ki Joo / Piyano

03 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30           

Caz Konseri

Michel Camilo Trio

Michel Camilo / Piyano

Charles Flores / Kontrabas

Cliff Almond / Vurmalı Çalgılar

05 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30           

Nobuyuki Tsujii

07 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30          

Makrokosmos

Ufuk & Bahar Dördüncü

Ufuk Dördüncü / Piyano

Bahar Dördüncü / Piyano

François Volpé / Vurmalı Çalgılar

Sébastien Cordier / Vurmalı Çalgılar

09 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30          

Olli Mustonen

11 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30          

Andante Gecesi

Birsen Ulucan / Elif Şahin & Szymon Chojnacki

Birsen Ulucan / Piyano

Elif Şahin / Piyano

Szymon Chojnacki / Bas

13 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30     

A Piano Abierto

Dorantes with Manuela Ríos & Joaquín Grilo

Dorantes / Piyano

Joaquín Grilo / Dansçı

Manuela Rios / Dansçı

Yelsy Heredia / Kontrabas

Faikal Kourrich / Keman

Nano Peña / Vurmalı Çalgılar

15 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30           

Vladimir Spivakov & Harika Gençler & Moskova Virtüözleri

Vladimir Spivakov / Şef

Daniel Kharitonov / Piyano

Sergey Finoedov/ Obua

Anastasia Kobekina / Viyolonsel

Moskova Virtüözleri Oda Orkestrası

17 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi – Saat: 20.30           

Halk Konserleri

Igudesman & Joo

“A Little Nightmare Music”

Aleksey Igudesman / Keman

Hyung-ki Joo / Piyano

02 Aralık 2011 / Akdeniz Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi – Saat: 14.30           

Ufuk & Bahar Dördüncü

Ufuk Dördüncü / Piyano

Bahar Dördüncü / Piyano

08 Aralık 2011 / Yeni Mahalle Semtevi  / Kepez – Saat: 14.00

Fazıl Say

11 Aralık 2011 / Orfe Atlı Spor Kulübü – Manej Salonu/ Döşemealtı – Saat: 13.30

Caz Konseri

Dieter Koehnlein / Piyano

12 Aralık 2011 / AKM Perge Salonu  – Saat: 20:30

Workshoplar

Gürer Aykal

25 Kasım 2011 / Antalya Koleji – Saat: 14.00    

Gabor Boldoczki

26 Kasım 2011 / A.Ü. Devlet Konservatuvarı – Saat: 14.00

Lara Melda

28 Kasım 2011 / Antalya Koleji – Saat: 14.00    

Olli Mustonen

10 Aralık 2011 / A.Ü. Devlet Konservatuvarı – Saat: 14.00

Birsen Ulucan

13 Aralık 2011 / A.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi – Saat: 14.00    

Elif Şahin & Szymon Chojnacki

14 Aralık 2011 / Güzel Sanatlar Lisesi / Kepez – Saat: 11:00    

Dorantes

15 Aralık 2011 / A.Ü. Devlet Konservatuvarı – Saat: 14.00

Vladimir Spivakov

16 Aralık 2011 / Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı – Saat: 16:00

Sergi

Liszt Sergisi

Liszt’in doğumunun 200. Yılı anısına…

25 Kasım – 17 Aralık 2011 / Antalya Kültür Merkezi Fuayesi

 

 


Devlet Tiyatroları, 19 ildeki 54 sahnesiyle 2011–2012 tiyatro mevsimine ‘merhaba’ demeye hazırlanıyor.

Sert ve şaşırtıcı yeni sezon başlıyor

Devlet Tiyatrolarından yapılan yazılı açıklamaya göre, DT, 19 ildeki 54 yerleşik sahnesiyle ve turne sahnelerinde 2011–2012 tiyatro mevsiminin ilk turunda da seçkin tiyatro eserlerinin en güzel örneklerini sanatseverlerle buluşturacak.

Türk tiyatrosunun, ulusal üslubunu oluşturacak olan oyun yazarlarını desteklemek amacıyla her sezon Türk tiyatro eserlerinin yeni örneklerini repertuvarına alan ve 60. yılında 60 yeni yerli oyunu ilk kez sahneleyen DT, yeni mevsimde de 11 yeni yerli oyunu ilk kez sahne ışıklarına çıkaracak. Bir çeviri oyun da ilk kez sahnelenecek oyunlar arasında yer alacak.

Ayrıca 5 yeni oyun Türkiye’de ilk kez sahne ışıklarına çıkarken, 3 yeni oyun ilk kez DT’de sahnelenecek. Yerli ve yabancı pek çok önemli oyunu 62 yıldır sahnelerine taşıyan DT, bu yıl da repertuvarını yaparken klasik, çağdaş ve günümüz yazarlarının seyirciyi etkileyeceğine inandığı seçkin oyunlarına yer verdi.

Yabancı oyunlarda, Aristophanes, Sophokles, Shakespeare, Molier gibi dünya tiyatrosunun en önde gelen klasik yazarlarının hem eğlendirici özelliği olan hem de bugüne söyleyecek sözü olan, evrensel değerleri içeren, dramatik yapısı sağlam eserleri seçildi.

Tennessee Williams, Arthur Miller, Brecht gibi çağdaş–klasik yazarların her dönemde sanatsal, düşünsel etkisi güçlü oyunlarının ramp ışıklarına çıkartılmasına özen gösterildi. Bunun yanı sıra John Logan, Wajdi Mouawad, Janusz Glowacki, Nagle Jackson gibi dünyada parlak kariyerleri olan yazarların da seyirciyle buluşturulması amaçlandı.

Yerli yazarların klasikleşmiş yapıtlarının genç seyircilere tanıtılmacı hedeflendi. Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Haldun Taner ve Orhan Asena’nın yanı sıra İnanç Yılan, Yunus Emre Gümüş, Sema Göktaş, Hüseyin Alp Tahmaz gibi yeni yazarlarla geniş bir yerli oyun yelpazesi sunuldu.  Kynk: SH.