Şunun için etiket arşivi: enstrüman

Nar Sanat İstanbul Eğitim Ve Kültür Sanat Derneği, pek çok sanat faaliyetlerine Oda Orkestrası ile bir yenilik daha ekliyor.

nar-sanat-oda-orkestrasıKurulduğundan bu yana pek çok dalda eğitim veren,  söyleşiler, konserler ve sergilere imza atan derneğimiz bu yıl içerisinde “Nar Sanat Tiyatrosu” adı altında sahne sanatlarında da faaliyetlerine devam ederken alınan karar doğrultusunda “Nar Sanat Oda Orkestrası” kurma çalışmalarına başladı. Bu doğrultuda Nar Sanat Oda Orkestrası’nda çalmak üzere, belirli seviyede gönüllü yaylı ve üflemeli enstrümanistler aranmaktadır.

Nar Sanat Yeni Logo4

Detaylı bilgi için 0212 570 80 68.

Müzikal özgeçmişinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

 

Akbank Sanat, 4-26 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Akbank Sanat Caz Günleri ile dünyaca ünlü ustaları ve genç yetenekleri ağırlıyor.

23-Akbank-Caz-Festivali-2013

ERMAN DİRİKCAN

Erman Dirikcan

Yeni nesil Türk cazının en önemli temsilcilerinden biri olan genç müzisyen Erman Dirikcan, bas gitarda Boris Oud, davulda Friso van Wijck’dan oluşan Erman Dirikcan Trio’nun 04 Aralık 2013, Çarşamba günü gerçekleştirecekleri konserle başlayacak olan Akbank Sanat Caz Günleri, 10 Aralık 2013, Salı günü geleneksel İskandinav halk müziğini günümüz caz standartları içinde ustalıkla kullanan, gospel ve Karayip ritmleri ile cool cazı ve hatta funk’ı başarıyla harmanlayan Tord Gustavsen ile devam edecek.

Etkinlik kapsamında geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen JamZZ Genç Yetenekler Yarışması 2012’de “en iyi performans” ödülü sahibi Olgun Açar, 13 Aralık 2013, Cuma günü; Danimarka’nın caz divası Cæcilie Norby ve Kuzey cazının en önemli isimlerinden İsveçli Lars Danielsson, 18 Aralık 2013 Çarşamba günü ve yeni nesil caz müziğinin genç ve yetenekli ismi Uraz Kıvaner, 26 Aralık 203, Perşembe günü Akbank Sanat sahnesinde olacak.

CAZIN GENÇ YILDIZI “ERMAN DİRİKCAN” AKBANK SANAT‘TA

Son yılların en heyecan verici caz gitaristlerinden biri olarak kabul edilen ve yurtdışında yaptığı çalışmalarla yeni nesil Türk cazının en önemli temsilcilerinden biri olan genç müzisyen Erman Dirikcan, bas gitarda Boris Oud, davulda Friso van Wijck’dan oluşan Erman Dirikcan Trio ile 04 Aralık 2013, Çarşamba günü Akbank Sanat’ta unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak. Konserde, “Forces At Work” isimli yeni albümden parçalar, ayrıca sevilen caz standardlarından örnekler sunacak olan Erman Dirikcan Trio, 05 Aralık 2013, Perşembe günü düzenlenecek atölye çalışmasında ise birikimlerini müzikseverlerle paylaşacak ve merak ettikleri soruları yanıtlayacak.

Etkinlik: Konser– ERMAN DİRİKCAN TRİO
Erman Dirikcan, gitar, perdesiz gitar
Boris Oud, bas gitar
Friso van Wijck, davul

Tarih: 04 Aralık 2013, Çarşamba
Saat: 20:00
Yer: Akbank Sanat

Etkinlik: Masterclass– ERMAN DİRİKCAN TRİO
Tarih: 05 Aralık 2013, Perşembe
Saat: 15:00
Etkinlik ücretsizdir

TORD GUSTAVSEN

Tord GUTAVSEN

Olgun Açar

oLGUN açar

KUZEYDEN LİRİK BİR CAZ ŞAİRİ “TORD GUSTAVSEN”

Geleneksel İskandinav halk müziğini günümüz caz standartları içinde ustalıkla kullanan, gospel ve Karayip ritmleri ile cool cazı ve hatta funk’ı başarıyla harmanlayan Tord Gustavsen, 10 Aralık 2013, Salı günü Akbank Sanat’ta izleyenleri büyüleyecek.

Piyanoda Tord Gustavsen, saksofonda Tore Brunborg, kontrbasda Mats Eilertsen ve davulda Jarle Vespestad’dan oluşan Tord Gustavsen Quartet, 2012 yılında yayınlanan ve “2012’nin En İyi Norveç Caz Albümü” seçilen ve tüm dünyada büyük ilgi ile karşılanan The Well’in dünya turnesi kapsamında müzikseverlerle buluşacak.

Etkinlik: Konser– TORD GUSTAVSEN QUARTET
Tord Gustavsen, piyano
Tore Brunborg, saksofon
Mats Eilertsen, kontrbas
Jarle Vespestad, davul

Tarih: 10 Aralık 2013, Salı
Saat: 20:00
Yer: Akbank Sanat

“TIDES” AKBANK SANAT CAZ GÜNLERİ’NDE

Akbank Sanat Caz Günleri kapsamında sahne alan sanatçılardan biri de geçtiğimiz yıl JamZZ Genç Yetenekler Yarışması 2012’de “en iyi performans ödülü”nü kazanan Olgun Açar.

Davulda Olgun Açar, tenor saksafonda 2010 çıkışlı albümü “Barcelona” ile beğeni kazanan Tamer Temel, basta Türkiye’nin en önemli bas gitaristlerinden Volkan Topakoğlu ve piyanoda İstanbul’da yaşayan Fransız piyanist Jef Giansly’den oluşan TIDES, 13 Aralık 2013, Cuma günü izleyicilere keyifli bir müzik ziyafeti sunacak.

Etkinlik: Konser – TIDES
Olgun Açar, davul
Tamer Temel, tenor saksafon
Volkan Topakoğlu, bas
Jef Giansly, piyano

Tarih: 13 Aralık 2013, Cuma
Saat: 20:00
Yer: Akbank Sanat

İSKANDİNAV CAZININ USTA İSİMLERİ AKBANK SANAT CAZ GÜNLERİ’NDE

Geçtiğimiz yıl 22. Akbank Caz Festivali’nde “The Act Jubilee Night” konseri kapsamında müzik tutkunları ile buluşan ve büyük beğeni kazanan, Danimarka’nın caz divası Cæcilie Norby ve Kuzey cazının en önemli isimlerinden İsveçli Lars Danielsson, 18 Aralık 2013, Çarşamba günü Akbank Sanat sahnesinde müzikseverlerin karşısında olacak.

İpeksi ses rengi ve kusursuz yorumuyla dinleyicileri büyüleyen Cæcilie Norby ve enstrümanı kontrbasın sınırlarını yeniden çizen Lars Danielsson, Akbank Sanat için hazırladıkları özel bir konser programı ile cazseverlere unutulmaz bir performans sunacak. Cæcilie Norby ve Lars Danielsson aynı gün konser öncesi düzenlenecek atölye çalışmasında ise birikimlerini müzikseverlerle paylaşacak ve merak ettikleri soruları yanıtlayacak.

Etkinlik: Konser – CAEICILE NORBY & LARS DANIELSSON
Caecilie Norby, vokal
Lars Danielsson, kontrbas, çello
Tarih: 18 Aralık 2013, Çarşamba
Saat: 20:00
Yer: Akbank Sanat

Etkinlik: Masterclass– CAEICILE NORBY & LARS DANIELSSON
Tarih: 18 Aralık 2013, Çarşamba
Saat: 15:00
Etkinlik ücretsizdir

UrazKivaner

Uraz Kivaner

Akbak Sanat Caz Günleri, piyano çalış tekniğiyle Bill Evans, Oscar Peterson ve Ahmad Jamal’ı, vokaliyle ise Chet Baker’ı andıran yeni nesil caz müziğinin genç ve yetenekli ismi Uraz Kıvaner ile son buluyor. Soprano ve tenor saksofonda Engin Recepoğulları, piyanoda Uraz Kıvaner, kontrbasta Ozan Musluoğlu ve davulda Ferit Odman’dan oluşan Uraz Kıvaner Quartet, 26 Aralık 2013, Perşembe günü gerçekleştirecekleri konserlerinde Uraz Kıvaner’in Mart 2012’de yayınladığı ilk albümü “Pieces”dan parçaları ve sevilen caz standartlarını kendilerine has yorumlarıyla seslendirecek.

Etkinlik: Konser– URAZ KIVANER QUARTET
Engin Recepoğulları, Soprano & tenor saksofon
Uraz Kıvaner, piyano
Ozan Musluoğlu, kontrbas
Ferit Odman, davul
Tarih: 26 Aralık 2013, Perşembe
Saat: 20:00
Yer: Akbank Sanat

Müzik ve önyargı

Toplum olarak ön yargılarımızdan kurtulamadığımız sürece bırakın bir arpa boyu yol almayı, ayağımızı yerden kaldıracak mecalimiz bile kalmaz.

murat hasgünÜlke olarak bizi yönetenlerin kültür düzeyine göre konuşuyoruz. Öyle ki her gelen yönetim kendi istediği gibi konuşmamızı, kendi istediği gibi inanmamızı, ne bileyim, kendi istediği gibi gülüp ağlamamızı istedi ve istiyor. Böyle olduğu için de kendimizi, kendi gelişimimizi bağlayıverdik bizi yönetenlerin ‘muazzam’ dimağına.

Konuyu en geveze olduğum konu olan müziğe getireceğim tabi ki…

Kendi ülkesinde hak ettiği değeri görmeyen, hatta kendi insanı tarafından resmen bilinmeyen Türk Halk Müziğinden bahsediyorum. Bunun nedenlerinden biri ve en önemlisi medya. Anlayacağınız kendi medyasından da hak ettiği değeri göremiyor müziğimiz.

Öyle ki geçtiğimiz günlerde Berlin Şehri Müzik Konseyi bağlamayı Almanya’da yılın enstrümanı seçti ve bundan bağlamanın ait olduğu toprakların doğru düzgün haberi bile olmadı. Almanya’da, Berlin’de bağlamamız böyle bir ilgiye, böyle bir payeye layık görülüyor, orada basın konuyu el üstünde tutuyor, fakat biz, haberi görmüyoruz bile. Görmediğimiz için de kendi sazımız hakkında, kendi topraklarımızdan çıkan bu zengin müzik hakkında bilgi sahibi olmadığımız gibi, hakkında söyleyecek iki çift sözümüz bile olmuyor ne yazık ki.

Zaten durum böyleyken bir de kendi müziğimize, kendi sazımıza olan aşırı ön yargılı tutum ve işin en acı tarafı aşağılayıcı yaklaşımlar, bizi git gide uzaklaştırıyor kendi değerlerimizden.

Bizi yönetenlerin düzeyine göre hareket ediyoruz demiştim. Öyle ki bizi yönetenler müzikten anlıyorsa evet, kendi müziğimizi olması gerektiği gibi tanıyor ve tanıtabiliyoruz. Fakat bırakın müzikten anlamayı, sanata karşı resmen düşmanlık besliyorsa, yani sanata saygı sıfırsa, işte o zaman koca bir ülkenin kaybolan zamanıyla birlikte müziği de gün geçtikçe geriliyor, eriyor.

Tüm bunlar, bizim bize ait olanı küçük görmemizden, aciz görmemizden ve onunla alay etmekteki muazzam yeteneğimizden kaynaklanıyor. Bu zengin kültürü bize sunan ‘insan’ı küçük görmemizden kaynaklanıyor. Sanki küçük gördüğümüz o kültür hakkında bir şey biliyoruz gibi… Öyle ya, bir şey hakkında iyi ya da kötü yorum yapabilmek için, o şeyin ilkel ya da modern olduğunu iddia edebilmek için, öncelikle bilgi sahibi olmak gerekir. Etnomüzikolojide ‘ilkel’ diye bir kavram yoktur. Hatta yasaktır.

necibe teyze

Resimde iki farklı insanın, iki farklı ama aslında aynı anlama gelen sözü yer alıyor. Şimdi bundan yola çıkarak, soldaki vatandaşa modern, sağdaki teyzemize ilkel demek doğru olur mu? Ben söyleyeyim, saçmalığın daniskası olur.

Demek istediğim, bu birbirini asla görmemiş, tanımamış ve resmen farklı boyutlardaki iki insan, bir cümleyle aynı anlamı verebiliyorsa, o zaman aralarına böyle saçma bir ayrımı koymak, birini en tepede tutarken ötekini küçük görmek abesle iştigaldir.

Müzikte de durum aynıdır. Fakat hala dağdaki çobanın koyun otlatırken çaldığı kavalla, büyük bir orkestrada çalınan müziği birbirinden, hemde diğerini küçümsemek suretiyle ayırıyorsak, çok şey bildiğini sanan ama aslında hiç bir şey bilmeyenlerin arasındaki yerimizi çoktan almışız demektir. Böyle bir ayrım yoktur sevgili okur. Koskoca müziği, koskoca kültürü, koskoca sazı bir cümleyle, hadi bir kaç cümle olsun, böyle küçük görmek, alay etmek, aciz görmek, öncelikle bizim yetersizliğimizi gösterir.

Özetle bugün bir Almanya, bizim enstrümanımızı yılın enstrümanı payesine layık görüyor, fakat biz aval aval bakıyorsak, burada bir eksiklik vardır. Eksiklik toprağı bilmememize rağmen betonda yürümeye çalışmamızdır. Kendimizi tanımak ve ifade etmek noktasında sürekli tökezlememizin nedeni bu.

Bizi başkaları bizden daha iyi tanıyor iyi mi? İşte bunun olmaması için kendi kültürümüzle ilgili söz sahibi olabilmeliyiz. Bunun için de kendi sazımızı, kendi sözümüzü, kendi müziğimizi, kendi kültürümüzü tanımalıyız. Ancak o zaman kendimizi ifade ederken başkalarının cümleleriyle değil, kendi cümlelerimizi kurarak konuşabiliriz.

Bizi yönetenlerin sanata bakışı ortada. Gelin en azından biz bu anlamda bir şeyler yapalım. Zor değil, kendimizi tanıyalım yeter.

Nar Sanat Bağlama Eğitmeni
Murat HASGÜN

Eğitim sezonun başlamasıyla beraber eğitim almak veya çocuğuna eğitim aldırmak  isteyen veliler haklı olarak keman eğitimi ve keman satın alma ile ilgili pek çok soru ile karşılaşıp cevap aramaktadır.

 Kurumumuzu ziyaret eden kişilerin genel olarak sorduğu soruları da derleyerek keman öğrencimiz olsun ya da olmasın tüm sanat eğitimine önem veren kişilerin aklındaki sorulara cevap olması amacıyla “Keman Eğitimi ve Keman satın alma kılavuzu” diyebileceğimiz bilgileri içeren yazıyı okumanızı tavsiye ederiz.

KEMAN ÖĞRENMEYE NASIL BAŞLAMAK GEREKİR?

 Keman Kursu Hakkında Sık Sorulanlar

Girl holding violin Hangi Kurum:

Öncelikle öğrenci ve velilerin kendi rahat hissedebilecekleri güvenilir ve kurumsal kurumlar tercih edilmelidir. Elbette kesinlikle M.E.B. Bağlı kurumlar öncelikli olarak tercih edilmelidir.

Çünkü M.E.B. Bağlı olan kurumlar yeterliliği olmayan ve aynı zamanda diploma sahibi olmayan eğitmen çalıştıramazlar. Tüm eğitmenler M.E.B’ nın onay ve denetimi, kontrolü altında çalışmaya izin verilerek görev alır.

Kurum seçiminde dikkat edilecek diğer bir konu solfej eğitimini ücretsiz olarak sunup sunmadığıdır..

Evde mi yoksa bir kurumda mi ders alınması daha iyidir?:

Kesinlikle bir kurumda ders alınmalıdır bu sayede çocuk daha disiplinli ve farkındalığı hissedecektir. Bunun yanı sıra gelecekte kesinlikle elinin altında M.E.B. Onaylı bir belgenin olması referans ve okul dışı sosyal faaliyetleri belgelendirebime konusunda bir adım daha ileride olacaktı. Evde veya resmi olmayan kurumlarda verilecek belgelerin hiçbir geçerliliği olmadığı gibi referans(Yurt dışında) olması da mümkün değildir.

Hangi Öğretmen/Eğitmen?:

Kesinlikle öğretmenin eğitim alt yapısına bakılmalıdır. Hangi okulda okuduğu v.b. öz geçmişleri incelenmelidir.

keman öğren nar sanatKonservatuvar ve  Öğretmenlik mezunu öğretmen arasında ne fark vardır?:  

Konservatuvarlar genel olarak orkestralara elemanı yetiştirmekle görevli eğitim kurumlarıdır. Genel olarak konservatuvar eğitimi İlk öğrenim çağında başlar ve ardından ya güzel sanatlar liselerine veya Üniversitelerin Konservatuvar bölümlerine devam ederek mezun olabilirler.

Dolaysıyla üniversite düzeyinde konservatuvar mezunu olan kişiler pedagojik formasyon yapmamış olabilir.

Eğitim Fakültesi Mezunu Öğretmenler ise temel olarak ya konservatuvar veya güzel sanatlar lisesi mezunu olup üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olan kişilerdir. Eğitim odaklı yetiştirilirler.

Child playing violinGrup ders mi yoksa özel ders mi?:

Elbette genel olarak veliler fiyat olarak daha uygun olan grup derslerini tercih edebilmektedirler. Fakat maddi olanaklar mümkünse özel dersi tercih etmelerinde fayda vardır. Çünkü bire bir özellikle çocuk ile yapılan dersler daha verimli olduğu bir gerçektir. Özel ders ile çocuğun algı ve becerisine göre eğitmen dersi yapmakta dolaysıyla ilerleme daha fazla olabilmektedir.

Grup derslerde ise evde çalışan, çalışmayan, hızlı öğrenen öğrenmeyen diye ayrım yapılamamakta belirli bir standarda göre  eğitim verilmekte dolaysıyla da çalışan veya hızlı ilerleyebilecek öğrenci sıkılabilmekte veya geri kalabilmektedir.

 Keman dersi almak için herhangi bir yaş sınırı var mı?:

Genel olarak elbette kişisine göre değişmekle beraber  5 ila 60 yaş arasında olmak yeterlidir. Fakat bazı çocuklar 4 yaşında da başlayabilir. Önerilen en erken yaş 5-6 olarak söylenebilir.

Derse başladığımda kemana günde ne kadar zaman ayırmalıyız? :

Profesyonel bir amaç güdülmüyorsa, sadece müzik ile ilgilenmek hayatımıza renk katmak ise amacımız minimum günde 30 dakika, 1 saat kadar vakit ayırmak yeterli olacaktır.

Nota bilgisi olmayan bir kişi ne kadar zorlanır?

Elbette herhangi bir konuda eğitim almak başlarda zor olabilmektedir çok kolay ve basit olduğu söylenemez . Fakat Nar Sanat’ın en büyük farklarından biri okul öncesi için haftada 1 ders Solfej, Okur yazar olanlar için kademeli olarak devreye giren başlangıç seviyesi için  haftada 3 ders ve az da olsa nota bilgisi olanlar için haftada 1 ders olmak üzere toplamda 5 Ders  grup dersi şeklinde solfej eğitimi ÜCRETsiz olarak verilmektedir.

Keman hangi omuzda çalınır?

Eğer aksini gerektirecek bir durum yok ise sol omuza konularak tutulur. Solak olmanız bir problem yaratmaz.

Temel duruş pozisyonu nasıldır?

Keman genellikle ayakta durarak ya da belli bir yere oturarak dengeli ve rahat biçimde çalınmalıdır. Ayaktayken ayaklar yanlara doğru omuz hizasında, otururken de gövde olağan dikliğinde durur.

Kemanın tarihinden bahsetmek gerekirse;

Keman yaylı çalgılar ailesinin en küçük üyesidir.Karakteristik özellikleriyle XV. yüzyılın ilk yarısında görülmektedir. Yüzeysel olarak bakınca kemanın yüzyıllar boyunca değişmeden kaldığı düşünülebilir fakat gerçekte birbirini izleyen besteci ve yorumcuların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gözle görülür bir evrim geçirmiştir. Keman ve onun ayrılmaz bir parçası olan yay , belirli özellikleri olan bazı ağaçlardan yapılmaktadır.Keman, her biri ayrı perdede ses veren dört telli ve standartlaştırılmış bir çalgıdır. (Daha Fazla bilgi için LÜTFEN TIKLAYINIZ)

elyapımı keman öreneği

El yapımı keman örneği

Kemanın başlıca unsurları;

Salyangoz, ağaç burgular, sap eşiği, sap, teller, tuşe, f delikleri, ses eşiği, fiksler,tel takacağı, kiriş eşiği, kiriş düğmesi, çenelik ve omuzluktur.

Keman ve yay seçiminde dikkat edilmesi gereken özellikler;

Keman öğrencisinin bedensel yapısı keman ve yayın yapısı ve bu yapılar arasındaki uyum, başlangıç keman eğitimi için büyük önem taşımaktadır.Bu yüzden keman öğrenmeye , rastlantısal olarak geçen herhangi bir keman ve yay ile değil, belli ölçülere göre seçilen keman ve yay ile başlanmalıdır. (Daha detaylı bilgi için lütfen aşağıya bakınız)  Keman çalmada en temel faktör duruş, tutuş ve işleyiştir.

Dinleti ve çalınma alanları nerelerdir;

Orkestra veya piyano eşlikli solo konser , resitaller yada orkestra sanatçısı olarak icra edilir.Keman teknik donanımı ve icra yönü en zengin çalgılardan biridir bu sebepten dolayı başlangıç ve gelişim aşamalarında yoğun çalışma ve sabır ister.Kemandan uygun sesin çıkartılması ve icra yönünün gelişmesi belli başlı teknik temeller üstüne sağlanır.Kusursuz bir icranın ve yeterli teknik donanımın sağlanması kişinin keman’a , sanat tarihine armoniye kısacası müziğin tüm temel faktörlerine olan ilgisi ve çalışmasına bağlıdır.Ancak ülkemizde keman icra sanatı sadece performans olarak algılanmaktadır.Bu tek başına asla yeterli değildir.Keman icra sanatında yazılan eserlerin dönemi ,dönemin teknik unsurları , armonisi icra sekli ve bir çok sosyal ve felsefi boyutu vardır.Ancak tüm bunlar sırasıyla işlendiğinde kusursuz bir icra ortaya çıkar.

fabrika kemanı

Fabrika yapımı keman örneği

Doğru Keman Seçimi

Herkes elbette en iyi kemana sahip olmak ister. Kimisi için “en iyi” kavramı görsellik, kimisi için ise enstrümanın ses kalitesi ve akustiktir. Her iki durumda maddi olanaklar ile sınırlıdır. Ancak görsel olarak seçenek sınırlı olduğu için kemanın ses kalitesi bir adım öne çıkmaktadır.

Ülkemizde ne yazık ki gerek fabrikasyon gerekse el yapımı kemanlar için fazla seçeneğimiz bulunmamaktadır. İthal edilen fabrikasyon kemanlar (genellikle) çok düşük kalitede ve ses özelliği bakımından memnun edici özellikler sunamamaktadır. El yapımı kemanlarda ise sanatkar sıkıntısı baş göstermektedir. Ülkemizde el yapımı keman imal eden usta sayısı maalesef bir elin parmaklarını geçememektedir.

Fabrikasyon Keman

Eğer fabrikasyon bir keman almaya karar verdiyseniz ses kalitesinin bir süre sonra sizi tatmin etmeyeceğini bilmelisiniz. Fabrikasyon olması itibariyle yapımında gerekli incelik ve kalite sağlanamamaktadır. Ayrıca düşük maliyet kısıtı altında; kullanılan ağaçların özensiz seçimi, makine işçiliği ile birleşince ortaya çıkan enstrüman yeni başlayanlar için nitelendirilen “öğrenci kemanı” olarak isim bulmuştur kendine. Ülkemizde öğrenci kemanları boyut ve kalitesine göre 80 – 250 YTL arasında satılmaktadır.

Bu şartlar altında daha iyi bir keman seçmek için;

-Seçeceğiniz kemanlar arasından en hafif olanı tercih etmelisiniz.

-Cilasının pürüzsüz ve üzerinde çizik olmamasına dikkat etmelisiniz.

-Kemanın ağacında budak olmamasına dikkat etmelisiniz.. (Ne yazık ki zaman zaman bu tür kemanlarla karşılaşıyoruz.)

-Klavyesinin kesinlikle simetrik olmasına, eğiklik ya da çap olmamasına dikkat etmelisiniz.

-Köprünün gövdeye tam olarak oturduğuna ve köprünün dik durduğuna dikkat etmelisiniz.

-Yay kıllarının eksik olmadığından ve yay vidasının çalışır durumda olduğundan emin olmalısınız.

-Tellere yayla değil bir mızrapla (sanki ud yada bağlama çalıyor gibi) tek ses vurulduğundan tınısının devam ettiğinden emin olmalısınız. (Bunun için gerekirse bir diyapazon kullanabilirsiniz.)

El Yapımı Keman Seçiminizi el yapımı bir keman edinmekten yana kullandıysanız önünüzde biraz daha fazla seçenek olduğunu söyleyebiliriz. Fakat yukarıda da belirttiğimiz gibi ülkemizde el yapımı keman ustası sayısı oldukça az. Doğal olarak bu güzide kemanlara biçilen fiyatlarda yüksek. Ancak hem dinleyici hem de çalan kişi için çok daha lezzetli ve naiflidir. Yerel ustaların yanı sıra yurtdışından da el yapımı kemanlar ithal edilmektedir. Ülkemizde el yapımı kemanlar 1,500  ve üst sınırı hayli esnek olan fiyat aralığında  satılmaktadır

(El yapımı Keman imalatında önerilebilecek atölye için lütfen TIKLAYINIZ)

Kaliteli bir el yapımı kemanda kullanılması gereken en uygun ağaçlar

Ön Kapak : Ladin Ağacı

Arka Kapak : Kelebek Ağacı

Yan Şeritler : Kelebek Ağacı

Sap : Kelebek Ağacı

Klavye : Abanoz Ağacı

Burgular : Abanoz (ya da Gül) Ağacı

Kuyruk : Abanoz (ya da Gül) Ağacı

Çenelik : Abanoz (ya da Gül) Ağacı

Eşikler : Kelebek Ağacı

Yay : Gül Ağacı

Yay Kılı : Moğol at kuyruğu

Can Direği ve Bas Bar : Ladin Ağacı

 

Yazının tamamını PDF olarak İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 

Bağlama eğitimi, 8 yaşından itibaren, kendini yazılı ve sözlü olarak ifade edebilen, ancak müzik, enstrüman ve müzik dili konusunda herhangi bir donanımı olmayan müziğe duyarlı öğrencileri hareket noktası olarak alır.

 

bağlam-dersleriGeleneksel sazlarımızdan ve Türk Halk Müziğinin ana sazı olan bağlamanın,  geleceğin müzik anlayışının şekillenmesinde önemli görevler üstlenecek insanların yetiştirildiği Nar Sanat’da yer alması ve bu sazın sosyal yaşamımızda önemli bir yer tutuyor olmasının da getirdiği avantaj ile müzik eğitim sistemimizde önemli bir yeri vardır.

Bağlamanın, özellikle öğrencilerimize kendi kültürel değerlerimizin aşılanması ve toplumsal yaşam bilincimizin kazandırılması noktasında çok önemli bir eğitim unsuru olacağı kanısındayız.

Bağlama, çalış tekniklerindeki incelik ve kendine özgü ifade biçimleri ile zengin bir çalışma sahasına sahiptir.

Bağlamaya özgü tavırlar, düzenler ve çalış biçimlerinin yanı sıra diğer enstrümanlardan farklı olarak tezeneli ve tezenesiz icra olmak üzere iki temel çalış tekniği vardır. Geleneksel olarak tezeneli icranın yanı sıra tezene kullanmadan yapılan icraya Şelpe adı verilmektedir.

 

            Nar Sanat Bağlama Eğitmeni Murat HASGÜN’den Şelpe örnekleri.

Şelpe tekniğinin de bağlama eğitimiyle birlikte belirtilen kriterlerde ayrı bir eğitim olarak verilebildiği unutulmamalıdır.

Bağlama programımızda tezeneli çalım tekniğinde oluşan repertuarın seçkin örneklerinin yanı sıra, Şelpe tekniğine özgü repertuvarın ifade gücünü yansıtacak eserlere de yer verilmiştir.

Sanatla kalın…

Almanya’nın başkenti Berlin’de Türk Halk Müziği’nin yapı taşı Bağlama, 2013 yılının müzik aleti seçildi.

Düzenlenen basın toplantısında bağlamanın tanıtımı yer aldı. Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen toplantıya, Berlin Sanat Üniversitesi Başkanı Prof. Martin Renner, Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, Berlin Eyaleti Müzik Konseyi (Landes Musikrat Berlin) Başkanı Dr. Hubert Kolland, Berlin Eyaleti Müzik Konseyi Proje Koordinatörü Nevzat Çiftçi, Berlin Sanat Üniversitesi’nden Profesör Joël Betton ve genç müzisyenlerin yanı sıra bazı müzik öğretmenleri katıldı. Berlin Eyaleti Müzik Konseyi, etkinlikler kapsamında farklı tanıtım programları hazırlarken, konsey bağlamanın konser ve sempozyumlarla farklı kültürlere tanıtılabileceğini belirtti.

Berlin Eyaleti Müzik Konseyi Başkanı Dr. Hubert Kolland, İHA’ya yaptığı açıklamada, “Geçmişi itibariyle bize güven veren, fakat fazla tanınmamış bağlamayı tanıtma kararı aldık. Çünkü müzik piyasasında olması gereken bir enstrüman diyerek çok kültürlü kentte Bağlama da olmalı dedik” dedi.

Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, “Almanya Berlin Eyaleti Müzik Konseyi’nin bağlamayı 2013 yılının müzik enstrümanı seçmesi dolayısıyla burada bulunmaktayız. Bu çok sevindirici bir olay. Bizim insanımızın Almanya’da kabul görüldüğünü gösteren adımlardan bir tanesi” dedi.

Müzisyen Haydar Selçuk da, bağlamanın yüzyıllardır Anadolu’yu anlatan bir enstrüman olduğunu belirterek, “Asırlardır, bin yıllardır Anadolu’ya has bir enstrüman. Almanların el atması bizim için acı bir olay, bizim yapamadığımızı onlar yapıyor şimdi” şeklinde konuştu.

Berlin’de yılın enstrümanı seçilen Bağlama ile ilgili etkinlikler yıl boyunca devam edecek. – BERLİN

Şunun için etiket arşivi: enstrüman

Sonuç Bulunamadı

Üzgünüz, hiç bir gönderi kriterinizle eşleşmedi