Şunun için etiket arşivi: beste

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 19. Yüzyılın en büyük bestecilerinden Richard Wagner’i, doğumunun 200. yılında, bestecinin ünlü opera dizisi “Der Ring des Nibelungen”den seçilmiş aryalardan oluşan bir programla anacak.

wagner-klasik-muzikBİFO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre; operaları, büyüklükleri dolayısıyla bugüne kadar Türkiye’de hiç sahnelenmeyen sanatçının opera dizisi “Der Ring des Nibelungen”den seçilmiş tenor ve bas aryalarından oluşan program, 7 Kasım saat 20.00’de Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek.
BİFO’nun onursal şefi Gürer Aykal’ın yönetiminde yapılacak konserin solistleri tenor Ünüşan Kuloğlu ve bas Tuncay Kurtoğlu olacak. 2011 Donizetti Ödülü sahibi Kuloğlu, “Türkiye’nin yıllardır aradığı Wagner tenoru” olarak gösterilirken, Kurtoğlu dünyanın birçok ülkesinde operalarda yer alan, Türkiye’nin önemli bas solistlerinden biri olarak kabul ediliyor. Programda, Wagner’in en önemli operalarından Das Rheingold, Die Walküre, Siegfried ve Götterdämmerung’dan aryalar seslendirilecek.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi 2013-2014 bale sezonunu 2011 yılında dünya prömiyerini yaptığı Fransız sanatçı Yannick Boquin’in,Chopin’in müziklerini kullanarak yarattığı “Genç Werther’in Acıları” balesi ile açıyor.

istanbul_devlet_opera_ve_blesi Charlotte yorumuyla 2012 Donizetti Yılın Kadın Dansçısı Ödülünü alan Deniz Zirek’in canlandırdığı “Genç Werther’in Acıları”, 11 Ekim saat 20:00’de Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor.

Ayfer Zeren başkoreograflığında perde açan İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Johann Wolfgang van Goethe’nin dünyaca ünlü klasiği “Genç Werther’in Acıları”nın bale uyarlamasıyla sahneye çıkıyor. Fransız koreograf Yannick Boquin ile İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Siner Gönenç tarafından, F. Chopin’in müzikleri üzerine sahnelenen eser, seyircisiyle buluştuğu ilk yıl İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne ‘’Yılın Prodüksiyonu’’ ve “Yılın Kadın Dansçısı” dallarında ödülkazandırmıştı.

Genç Werther’in Charlotte’ye olan aşkını, romana bağlı kalarak yorumlayan, Paris Opera Bale Okulu ve Paris Ulusal Konservatuvarımezunu, Bonn Opera Balesi, Flanders Kraliyet Balesi, Roma Opera Balesi ve Deutsche Oper Berlin baş dansçısı, Vienna Staatsoper’de Bale Başöğretmeni olarak görev yapmış olan koreograf Boquin, Chopin’in müzikleri üzerine eseri kurguluyor.

Chopin’in 28 parçasından oluşan repertuar, Bakü asıllı piyanist ve aynı zamanda İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Yelena Şekalyova tarafından canlı olarak seslendiriliyor. Eserin bir diğer sürprizi ise, bariton Bahadır Noyan Coşkun’un seslendireceği kendi bestesi olan arya.

Deniz_ZirekEserde Werther’i Melih Mertel/ Mehmet Nuri Arkan, Charlotte’yi Deniz Zirek, Albert’i Ömer Erenler/ Onur Tunay, Albert’in yakın arkadaşı Wilhelm’i ise Olcay Tunceli ,grup danslarını ise İDOB bale sanatçıları yorumluyor. Eserin ait olduğu dönem 18.yüzyılı andıran dekor ve kostümlerin yaratıcısı başdekoratör İsmail Dede, ışık ise Bülent Darcan imzalarını taşıyor.

“Genç Werther’in Acıları” balesi;

11, 22, 24 Ekim , 5, 7 Kasım tarihlerinde saat: 20.00’de; 12, 26 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde saat: 16.00’da Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde izlenebilir.

 Kaynak :[]

Dünyaca ünlü müzik dergisi Rolling Stone, efsanevi müzisyen Jimi Hendrix’i tüm zamanların en iyi gitaristi seçti.

 Dergi, Hendrix’in, ”rock müzik konusundaki algıları yıkan, gitarına, stüdyoya ve sahneye yön veren” bir müzisyen olduğunu yazdı.

Rolling Stone’un dünyanın önde gelen müzik uzmanları ve gitaristler tarafından hazırlanan listesinde Hendrix’i ünlü İngiliz gitarist, şarkıcı ve besteci Eric Clapton ile İngiliz rock grubu Led Zeppelin’in kurucularından Jimmy Page izledi.

Derginin listesinde ilk 10 sırayı paylaşan gitaristler şöyle:

1. Jimi Hendrix

2. Eric Clapton

3. Jimmy Page

4. Keith Richards

5. Jeff Beck

6. B.B. King

7. Chuck Berry

8. Eddie Van Halen

9. Duane Allman

10. Pete Townshend

   YARIŞMAYA KATILIM ŞARTLARI

Do Re Mi ile Sağlık Afiş1. Yarışma tema olarak sağlık konularını içeren eğitsel bir şarkı sözü yarışması olarak düzenlenmiştir. Gönderilecek şarkı sözlerinin sesleneceği hedef kitle 4-10 yaş grubu çocuklar olarak planlanmıştır. Yarışmacılar şarkı sözlerini yazarken hem dil hem de eğitsel içerik açısından bu yaş grubunun düzeyini göz önüne bulundurarak metinlerini oluşturmalıdırlar.

2. Yarışmacılar yarışmaya tek bir eserle katılabilirler.

3. Eserler başkalarına ait olmamalıdır, başka eserlerle benzer özellikler taşımamalıdır.

4. Şarkı sözleri Microsoft Office Word programı kullanılarak A4 kâğıdı boyutunda  yazılacaktır. Yazılar, Times New Roman karakteri kullanılarak bir buçuk satır aralığı,
12 punto ve beş kıtayı geçmeyecek şekilde düzenlenmelidir. Gönderilecek olan MS
Word dosyasının adı, şarkının başlığı olmalıdır.

5. Yarışmaya eser gönderme  1 Haziran 2013 tarihinden itibaren başlayacak, 31 Ekim 2013 tarihinde sona erecektir.  Sonuçlar 18 Kasım2013 tarihinde duyurulacaktır.

6. Yarışmada ödüle değer bulunan eserler uygun görüldüğü takdirde bestelenip ödül sahiplerine teslim edilecektir.

7. Eser sahipleri eserlerini, yarışma sonrası çıkarılacak herhangi bir basılı yayında kullanılmasını kabul etmiş sayılırlar ve gönderilen hiçbir eserden telif ya da benzeri hak talebinde bulunamazlar.

8. Şarkı sözleri ve yarışmacının kimlik bilgileri www.aydin.edu.tr/doremiilesaglik
adresine gönderilmelidir.

9. Kimlik bilgisi şunları içermelidir: Yarışmacının adı-soyadı, mesleği, yaşı, cinsiyeti,
e-posta adresi, posta adresi, telefon numarası. Gönderilecek şarkı sözleri sadece elektronik ortamda kabul edilecektir.

10. Şartnameye uymayan katılımcıların eserleri değerlendirmeye tabi tutulmayacaktır.

11. Yarışmaya katılanlar yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılırlar.

12. Ödüller
Birinciye: 3.000 TL
İkinciye: 2.000 TL
Üçüncüye :  1.000 TL
Barış Manço adam olacak çocuk ödülü: 500 TL

13. Yarışmayla ilgili sorularınız için [email protected] adresine e-posta gönderebilirsiniz.

14. Yarışmaya ilişkin duyurular www.aydin.edu.tr/doremiilesaglik adresinden yapılacaktır.

Ön Jüri Üyeleri  Jüri Üyeleri
Yrd. Doç.Dr. Ganime AydınProf. Dr. Hamide Ertepınar
Yrd. Doç.Dr. Bayram BaşProf. Dr. Cengiz Yakıncı
Yrd. Doç.Dr. Mualla MuratProf. Dr. Ataol Behramoğlu
Dr. Sema SelvioğluProf. Dr. Şuayip Karakaş
Yrd. Doç.Dr. Dinara  DuisebayevaProf. Dr. Kazım Yetiş
Öğr. Gör. Aylin BüyükbayramProf. Dr. Süreyya Ali Beyzadeoğlu

 

Öğr. Gör. Aylin Büyükbayram

 

 “Meeting of Darbuka and Greek Folk” konseri 25 Nisan 2013 tarihinde.

 Grup hakkında Türkçe ve İngilizce yayınlanan bülten şöyle;

meeting-of-darbuka-and-greek-folkBatılı köklerine rağmen Türk Ritimleri ve darbuka konusunda kendine özel bir yer edinmiş olan Raquy Danziger; 25 Nisan Perşembe Günü Saat:22.00’da “Meeting of Darbuka and Greek Folk”’da. İstanbul Taksim, Mask Live Music Club’da, Plan Ada’nın proje tasarımıyla gerçekleştirilecek etkinliğe konuk sanatçı olarak, Manos Achalinotopoulos (Klarnet), Andreas Pappas (Perküsyon), Nick Chaldeakis (Vokal), Bünyamin Olguncan (Perküsyon), Mehmet Özer (Bağlama), Sadettin Akay (Buzuki) ve Beste Yoltay (Vokal) katılacak.
Nefesli enstrümanları etnik bir yorumla sahneye taşıyan ve ataları Orta Anadolu’dan Atina’ya göç etmiş olan Yunanistan’ın ünlü klarnet virtüözü Manos Achalinotopoulos, Raquy Danziger konserinde klarneti ile perküsyonu buluşturacak. Raquy’e eşlik edecek diğer müzisyenler hem Yunan müzikleri hem de perküsyonun farklı renklerini sunacaklar.

Raquy Danziger,who took a special place on turkish rhythms and the darbukka despite her western origin, will perform at Mask Live Music Club on April the 25th under the title of ‘Meeting of Darbuka and Greek Folk’ . Manos Achalinotopoulos (Clarinet), Andreas Pappas (Percussion), Nick Chaldeakis (Vocal), Bünyamin Olguncan (Percussion), Mehmet Özer (Bağlama), Sadettin Akay (Buzuki) ve Beste Yoltay (Vocal) are the guest musicians on this project designed by Planada.
Manos Achalinotopoulos the famous clarinet virtuoso displaying wind instruments with an ethnic style whose ancestors imigrated from the middle Anotolia to Athens will bring clarinet and percussion together at Raquy Danziger concert.Other musicians ac differentcompanying to Raquy Danzigerwill perfor m both Greek music and the different shades of percussion.

“RAQUY DANZİGER”
İstanbul’da yaşayan Raquy Danziger; Kahire Operası, İskenderiye Operası, Kahire Kalesi, Kahire’nin merkezindeki tarihi, Ewart ve İskenderiye Kütüphanesinde, Said El Artist ve orkestrasıyla birlikte sahne alma onuruna erişmiştir. Good Morning Egypt, Leila Kebira, çeşitli televizyon programlarına da katılan Raquy, ayrıca Al Cazeera’ya da röportaj vermiştir. Raquy darbukanın dışında İran kökenli eski bir çalgıdan esinlenerek yapılan on iki telli kemençe, “Tarhu” da çalmaktadır. Yenilikçi performanslarına farklı bir boyut kazandıran Moğol gırtlak tarzı şarkı türünde de çalışmaları vardır. Daha önce Kahire Amerikan Üniversitesi’nde Arap Ritimleri dersi veren Raquy, öğrencilerine New York, Mısır ve Türkiye’de perküsyon ziyafeti sunmaktadır.

Raquy Danziger is a celebrated performer, teacher and composer known worldwide for her expertise on the dumbek, the Middle-eastern hand drum. Hailing from unlikely Western roots, Raquy has distinguished herself as a unique phenomenon and earned a place of renown in the genre. Raquy has had the honor of performing in Egypt as a soloist with Said El Artist (The Egyptian “King of Tabla”). Raquy has appeared on Good Morning Egypt, Leila Kebira, O TV, the Culture Channel, and Turkish Television, and has been interviewed on Al Gezira.
In addition to the dumbek, Raquy also plays the twelve- string Kemenche Tarhu, a rare and exotic bowed instrument designed after the Iranian spike fiddle. Both Raquy and Liron have recently begun Mongolian Throat Singing, which they do in harmony, adding yet another dimension to their innovative performances. Now based in Istanbul, Turkey, Raquy specializes in a style know as the Turkish Split Hand technique she teaches darbooka and makes workshops.

“MANOS ACHALINOTOPOULOS”
Atina’da doğan Manos Achalinotopoulos genç yaşından itibaren geleneksel müzik performansları konusunda araştırmalar yapmaya başladı. Bu müzik türünde Tassia Verra, Chronis Aidonides, George Koros, Aristidis Moschos gibi müzisyenlerle çalıştı. Manos Achalinotopoulos, dünyanın 35’den fazla ülkesinde büyük prestije sahip konser ve festivallerde klarnet, kaval, zurna ve flüt çalarak sahne aldı. Achalinotopoulos, 1994’ten beri Atina Üniversitesi Felsefe Fakültesi Müzik Teorisi ve Müzikoloji Bölümlerinde eğitim vermekte ve araştırmalarda bulunmaktadır.

Manos Achalinotopoulos who was born in Athens started doing searches on traditional musical performance beginning from his youth.He worked with musicians like Tassia Verra, Chronis Aidonides, George Koros, Aristidis Moschos on this type of music. Manos Achalinotopoulos took the stage at prestigious concerts and festivals in more than thirty-five countries in the world playing the Clarinet, Saury and Flute. Achalinotopoulos has been giving lectures at Athens University defaculty of philosophy musical theory and department of musicology.

Fazıl Say’a hapis cezası!

 

nar sanat fazıl say2Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say “dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say‘ın, ”halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı’‘ iddiasıyla yargılandığı davada, bu suçtan 10 ay hapisle cazalandırılmasına karar verildi. Bu hüküm, 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla geri bırakıldı.

İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık Fazıl Say katılmadı. Say’ı avukatı Meltem Akyol temsil etti. Duruşmada, şikayetçiler Ali Emre Bukağılı ve Orkun Şimşek ile avukatları hazır bulundu.

Avukatı: ”Say’ın aşağılama kastı yok”

Yabancı gazetecilerin de yoğun ilgi gösterdiği duruşmada, mütalaaya karşı söyleyecekleri sorulan Say’ın avukatı Akyol, daha önce yaptıkları yazılı ve sözlü savunmaları tekrar ettiğini belirterek, şunları söyledi:

”Dava konusunun, özel ve teknik bir yargılamayı gerektirmediği kanaatindeyiz. Hukuki mütalaadan, aleyhimize olanları kabul etmiyoruz. Takdiri mahkemeye bırakıyoruz. Sanığın söylemlerinde aşağılama ve hafife alma kastı olmadığı kanaatindeyiz. Sanığın müsnet suçtan beraatine karar verilmesini talep ederiz.”

”Yayın yoluyla, kast ve ısrarla işlenen suç”

Hakim Hulusi Pur, duruşmada söz isteyen şikayetçilerin avukatlarının bu talebini reddederek, davaya ilişkin kararını açıkladı.

Buna göre Hakim Pur, sanık Fazıl Say’ın eylemini, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216/3. maddesinde ön görülen, ”Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü gereğince sabit bulduğunu ifade etti.

Suçun işleniş şekli, sanığın kastı, suç işlemesindeki ısrarı, suçun işlendiği zaman ve yeri, sanığın güttüğü amaç ve saikini de göz önüne alarak Say’ı 8 ay hapis cezasına çarptıran Hakim Pur, eylemin yayın yoluyla işlenmiş olması nedeniyle bu cezayı yarı oranında arttırarak önce 12 aya, sanığın duruşmalardaki tavır ve davranışlarına göre de 1/6 oranında indirim uygulayarak 10 ay hapis cezasına düşürdü.

Hakim Hulusi Pur, Say hakkında verdiği 10 ay hapis cezası hükmünün açıklanmasını, sanığın sabıkasız oluşunu dikkate alarak, 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla geri bıraktı.

Haber dünya gündeminde

Fazıl Say’a verilenhapis cezası dünya gündeminde ilk sıralarda yerini buldu. BBC haberi dünyaya duyuran ilk kanallar arasında yer aldı.

Twitter’dan yazmayla başlayan dava

Fazıl Say’ın Twitter’daki mesajında alıntı yaptığı ve şikâyete konu olan Ömer Hayyam’ın şiirinin dörtlüğü şöyle:

‘Irmaklarından şaraplar akacak’ diyorsun Cennet-i alâ meyhane midir?’

Avrupa Birliği kararla ilgili endişeli!

Avrupa Birliği Komisyonu, piyanist Fazıl Say’ın sosyal paylaşım sitesi Twitter’da kullandığı ifadeleri nedeniyle “dini değerleri aşağılamak” suçundan hapis cezasına çarptırılmasından endişe duyduğunu bildirdi.

AB Komisyonu Sözüsü Maja Kocijancic, olağan basın toplantısında bir soru üzerine, eski AB Kültür Elçisi Say’a verilen cezayı endişeyle öğrendiklerini belirterek, ifade özgürlüğü vurgusu yaptı.

Kocijancic, “AB Komisyonu, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda ifade özgürlüğüne tam saygı göstermesinin öneminin altını çiziyor” dedi.

Fazıl Say’dan hapis cezasıyla ilgili ilk açıklama

Twitter’da paylaştığı şiir nedeniyle bugün 10 ay hapis cezası alan piyanist Fazıl Say bir açıklama yaptı.

Twitter’da paylaştığı ömer Hayyam dizeleri nedeniyle yargılanan piyanist ve besteci Fazıl Say, 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nce bugün açıklanan 10 ay hapis cezasına çarptırılması kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Say’ın karar ile ilgili açıklaması şöyle: “Mahkeme sonucu çıkan karar için yurdum adına çok üzgünüm. İfade özgürlüğü açısından hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir suçum olmamasına rağmen ceza almış bulunmam şahsımdan çok, Türkiye’deki ifade ve inanç özgürlüğü adına kaygı vericidir.” 

 Kaynak :[-]

Kaçırılmayacak bir sergi: Edoardo De Nari

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü sergi salonunda 18 Aralık 2012’de ziyarete açılan, İtalyan mimar Edoardo De Nari’nin (1874-1954) üç yıl önce keşfedilen arşivinden derlenen, İstanbul’un kimlik değiştiren mimari sürecinin tanığı “Değişen Zamanların Mimarı Edoardo De Nari 1874 – 1954“sergisi 20 Nisan’da sona eriyor.
EdoardoDeNariİstanbul’da Osmanlı döneminin sonlarında ve Cumhuriyet’in ilk yirmi beş yılında faaliyet gösteren İtalyan Mimar Edoardo De Nari, yerel mimarlık tarihinde ihmal edilmiş olsa da, döneminde İstanbul mimarlığında ön plana çıkmış bir kişilik. Pek çok yeteneği olan, yabancı topraklarda mesleki kariyerini sürdürmesini mümkün kılan son derece farklı niteliklere sahip; mimar, mühendis, dekoratör, bestekâr, dünya gezgini ve politikacı.
Değişen Zamanların Mimarı, Edoardo De Nari sergisi, arşiv çalışmalarıyla bir yandan mimarı bilinmeyen ya da az bilinen birçok yapının gerçek Edoardo De Naritasarımcısını gösterirken, diğer yandan mimarın denediği farklı üsluplarla, İstanbul’da son dönemini yaşayan kozmopolit üst sınıfın estetik tercihlerini de yansıtıyor. Sergiyi oluşturan anılar, mektuplar,günlükler, fotoğraflar, belgeler ve çizimler hem mimarın gündelik hayatı ve sosyal çevresini sunuyor hem de artık var olmayan Beyoğlu burjuvazisinin ve kozmopolit bir İstanbul’un hüzünlü son dönemini yansıtıyor.

Edoardo De Nari’nin tasarımlarının yanı sıra, kişisel arşivinden ortaya çıkan belgelerle, 20. yüzyılın ilk yarısı İstanbulu’nun mimari ve sosyal okumasına olanak sağlayan, İstanbul’da neler yitirdiğimizi gösteren “Değişen Zamanların Mimarı Edoardo De Nari 1874 – 1954” sergisi, 20Nisan 2013 Cumartesi akşamına kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.

Kaynak : [-]
Exif_JPEG_PICTURE

Şubat ayında farklı türdeki konserler sanatseverlerle buluşacak

– izmir büyükşehir belediyesi, şubat ayında birbirinden farklı türdeki konserlerle sanatseverleri müzikle buluşturacak – della miles’tan özlem tekin’e, havva karakaş’tan jazzband’a bir çok sevilen sanatçı ve grup izmirlilere müzik ziyafeti çekecek – salvador dali’nin 2 mart’a kadar açık kalacak sergisi, aassm’deki konserlere ayrı bir renk katacak

– İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirli sanatseverlere Şubat ayında dolu dolu bir sanat programı sunacak. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi, Kültürpark İzmir Sanat ve İsmet İnönü Sanat Merkezi’ndeki toplam 12 konser, adeta kulakların pasını silecek. Şubat ayının ilk konseri Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) gerçekleşecek.

-Aslı Tuncay’ın piyano resitali 4 Şubat 2013 Pazartesi günü saat 20.00’de Küçük Salon’da. Konserin bilet fiyatları öğrenci 3 TL, tam 5 TL olarak belirlendi.

-AASSM, 5 Şubat 2013 Salı günü ise, Jazzino’yu ağırlayacak. Duygu Tarhan ve Ceyda Köybaşıoğlu’nun solist olarak yer aldığı Jazzino, piyanoda Aşkın Arsunan, bas gitarda Aycan Tezel, bateride Volkan Öktem, saksafonda Batuhan Şallıel, trompette Tolga Bilgin ile perküsyonda Metin Kurtuluş’dan oluşuyor. Grup, kendi bestelerinin yanısıra dünyaca ünlü bestecilerin melodilerini de yorumlayacak. Büyük Salon’da saat 20.00’de gerçekleşecek olan konserin bilet fiyatları öğrenci 5 TL, tam 10 TL.

-6 Şubat 2013 Çarşamba günü Kültürpark İzmir Sanat’ta Bilkent Piyanolu Üçlü’ sahne alacak. Piyanoda Elif Önal, kemanda İrina Nikotina ve viyolonselde Yiğit Ülgen’den oluşan grubun konseri saat 20.00’de başlayacak. 12 Şubat 2013 Salı gününün konseri Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde olacak.

-Saat 20.00’de, Balkan müziğinin usta yorumcusu Havva Karakaş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası’yla aynı sahneyi paylaşacak. Ücretsiz konserde orkestrayı Hüseyin Çebi yönetecek. Zafer Çebi’nin düzenlemelerini yaptığı konserde Aydın Uştuk, Sedat Yüce, Funda Öncü, Tülay Şen, Bahar Pamukçu, Şenay Gökdemir, İpek Kaletaş ve Esra Göndeş de solist olarak sahne alacak.

-13 Şubat 2013 Çarşamba günü, kaybettiğimiz sevilen seslerden Tanju Okan’ın şarkıları sanatseverlere ulaşacak. Solist Tevfik Rodos’a, piyanoda Ali Hoca, keman ve mandolinde Tamer Albayrak, klavyede Kaya Demircan, gitarda Ataç Aydın, bas gitarda Halil Serin ile bateride Akgün Çavuş eşlik edecek. İsmet İnönü Kültür Merkezi’ndeki konser saat 20.00’de başlayacak.

-4 Şubat 2013 Perşembe günü, Sevgililer Günü Konseri’nin konuğu ise sevilen sanatçı Özlem Tekin olacak. Tekin, AASSM Büyük Salon’da saat 20.00’de sevenleriyle buluşacak. Özlem Tekin’i dinlemek isteyenler için bilet fiyatları öğrenci 5 TL, tam 10 TL olarak belirlendi.

-19 Şubat 2013 Salı günü müzikseverler için iki farklı konser hazırlandı. İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde saat 20.00’de. Zafer Çebi, Evrim Özkaynak, Emre Kartarı, Halil Çokyürekli, Erdoğan Turanlı, Gökçen Güngördü, Halil Çağlar Serin ve Tolga Bilgin’den oluşan Jazzband, cazseverler için çalacak.

-AASSM’de ise Ege Yaylı Çalgılar Beşlisi ve Perküsyon’ başlıklı bir konser var. Küçük Salon’da saat 20.00’de gerçekleşecek olan konserde kemanda Hakan Özaytekin ve Tolga Akın, viyolada Alp Gültekin, viyolonselde Arzu Gök, kontrasta Bülent Oral ile perküsyonda Ali Çetir sahneye çıkacak. Konserin bilet fiyatları öğrenci 3 TL, tam 5 TL.

-21 Şubat 2013 Perşembe günü, İzmir Sanat’ta Batı Ensemble’ dinleyiciyle buluşacak. Klarnette Yonca Alpay, kemanda Sema Korkut ve Ozan Akkol, viyolada Özlem Görgülü ve çelloda Arzu Gök’ten oluşan grubun konseri saat 20.00’de başlayacak.

-27 Şubat 2013 Çarşamba günü ise Samsun Quartet’, AASSM’de sanatseverlerin karşısına çıkacak. Küçük Salon’da saat 20.00’de başlayacak olan konserde, kemanda Canan Cihangir ve Ezel Çalışkan, viyolada Cihan Zabunoğlu, viyolonselde ise Taylan Sarı yer alacak. Konseri izlemek isteyenler için bilet fiyatları öğrenci 3 TL, tam 5 TL.

-28 Şubat 2013 Perşembe günü de sanatseverleri iki konser bekliyor. Biri, caz müziğin ünlü sesi Della Miles’in AASSM’deki konseri. Büyük Salon’da saat 20.00’deki konserin bilet fiyatları öğrenci 5 TL, tam 10 TL.

-Aynı günün diğer konseri ise ‘Küçükay Gitar Üçlüsü’nden. Saat 20.00’de İzmir Sanat’ta gerçekleşecek olan konserde Bekir Küçükay, Fatih Akbulut ve Erkin Çavuş üçlüsü gitarlarıyla müzikseverlerle buluşacak. Konserler için Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ne gelen İzmirli sanatseverlerin, gerçeküstü akımının dünyadaki en ünlü ressamlarından olan Salvador Dali’nin “Zodyak” isimli sergisini de gezmesi öneriliyor. Sergi 2 Mart’a kadar açık kalacak.

-Konserleri izlemek isteyenler, AASSM’nin 293 38 31/ 17/ 19/ 20, Kültürpark İzmir Sanat’ın 0232 293 40 49 / 45 ve İsmet İnönü Sanat Merkezi’nin 0232 293 46 04 nolu telefonlarıyla irtibata geçebilir; ayrıca www.izmir.bel.tr/Kultursanat, www.aassm.org.tr ve [email protected]r adreslerinden yararlanabilir.

Kaynak:[-]

 

41. İstanbul Müzik Festivali 4 -29 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek

500’e yakın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayacak festivalde yer alan 22 konserin ortak teması “Zaman ve Değişim” olacak

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Borusan Holding sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Müzik Festivali’nin, 41. yılındaki teması “Zaman ve Değişim”. 4-29 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalin programı, Four Seasons Hotel Istanbul at the Bosphorus’ta düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı.

Toplantıya, konuşmacı olarak İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Borusan Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi ve festival direktörü Yeşim Gürer Oymak katıldı. Festivalin afişinde sanatçı Sarkis’in parmak izi ve el yazısı, Erkmen’in tasarımıyla yer aldı.

41. İstanbul Müzik Festivali, aralarında Vadim Repin, Maxim Vengerov, Shlomo Mintz, Maria João Pires, Khatia Buniatishvili, Magdalena Kozená, Kim Kashkashian, Sol Gabetta gibi isimler ile dünyanın önde gelen orkestralarından Deutsche Kammerphilharmonie Bremen ve Münih Oda Orkestrası’nın da bulunduğu 500’e yakın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayacak. Toplam 22 konserin yer aldığı festival bu yıl ilk defa Surp Vortvots Vorodman Kilisesi’ni kullanacak. Diğer mekânlar arasında Aya İrini Müzesi, Süreyya Operası, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Galata Mevlevihanesi Müzesi, Galata Rum İlköğretim Okulu, İstanbul Modern ve İş Sanat Kültür Merkezi bulunuyor.

Festival tarafından besteci Kâmran İnce’ye sipariş edilen “Nasreddin Hoca” adlı eserin dünya prömiyeri, Berlin Counterpoint Ensemble tarafından gerçekleştirilecek. Festival, 4 Haziran Salı akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek açılış konseriyle başlayacak. 17 yaşındaki yıldız kemancı Veriko Çumburidze konserde Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) eşliğinde Franz Waxman’ın Carmen Fantezisi’ni seslendirecek. Festivalin “Onur Ödülü”, dünya çapında tanınan piyano ikilisi Güher ve Süher Pekinel’e, “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” 20. yüzyıla damgasını vurmuş Polonyalı besteci Krzysztof Penderecki’ye verilecek. Biletler 2 Şubat Cumartesi İKSV ve Biletix’ten satışa çıkıyor.

AMSTERDAM SINFONIETTA VE SOL GABETTA 

DÜNYANIN belli başlı tüm salonlarında seçkin sanatçılarla konserler veren Amsterdam Sinfonietta ile klasik müziğin yükselen yıldızı Sol Gabetta, Letonyalı besteci Peteris Vasks’ın İstanbul Müzik Festivali, Amsterdam Sinfonietta, Amsterdam Viyolonsel Bienali ve Toronto Senfoni Orkestrası’nın ortak siparişi olan yeni eserinin Türkiye prömiyeri için festivalde buluşuyorlar. 25 Haziran Salı günü Türkiye İş Bankası sponsorluğunda Aya İrini Müzesi’nde gerçekleştirilecek konserde ayrıca Mozart’ın ve Bloch’un eserleri seslendirilecek.

MÜNİH ODA ORKESTRASI VE BUNIATISHVILI 

ALMAN çoksesli müzik dünyasının en önemli temsilcilerinden biri olan Münih Oda Orkestrası, genç neslin en duyarlı piyanistlerinden, ECHO ve Choc ödülü sahibi Khatia Buniatishvili solistliğindeki konserinde Polonyalı besteci Krzysztof Penderecki’nin dünya tarihindeki bir dönüm noktasına işaret eden eserinin yanı sıra yine festival temasıyla ilişkili Haydn’ın “Veda” başlıklı 45 numaralı senfonisini seslendirecek.

JORDI SAVALL VE HESPÈRION XXI 

2008 İstanbul Müzik Festivali Yaşam Boyu Başarı Ödülü sahibi Jordi Savall, kurucusu olduğu Hespèrion XXI ile 11 Haziran’da Aya İrini Müzesi’nde zaman ve değişim temasına odaklanan en yeni projesi “Hayatın Evreleri”ni müzikseverlerle paylaşacak. Balkanlar’ın son derece zengin müzikal ve sözel mozaiğinden beslenerek kurgulanan konser, festivalin kaçırılmaması gereken etkinliklerinden.

DEUTSCHE KAMMERPHILHARMONIE BREMEN 

FESTİVAL bu yıl, benzersiz müzikal stiliyle dünyanın sayılı orkestraları arasında anılan Deutsche Kammerphilharmonie Bremen’i 14 ve 15 Haziran tarihlerinde iki gece üst üste Aya İrini Müzesi’nde ağırlayacak. Uluslararası üne sahip Türk şef Alpaslan Ertüngealp’in yöneteceği ilk konserde Portekizli piyanist Maria João Pires solist olarak yer alacak. İkinci konserinde şef James Judd yönetiminde çalacak Deutsche Kammerphilharmonie Bremen, dünyanın önemli keman virtüözleri arasında gösterilen Vadim Repin’e eşlik edecek.

İzmir Devlet Opera ve Balesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisini eleştirmesinin ardından, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaşamını ‘Muhteşem Süleyman’ adıyla sahneleme kararı aldı. Eser, 15 Ocak 2013’te dünya prömiyeri yapacak.

İZMİR Devlet Opera ve Balesi’nin 15 Ocak 2013’te dünya prömiyeri yapacak ‘Muhteşem Süleyman’ eseri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisini eleştirmesinin ardından, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaşamını anlatacak.

BİZDE ÇIPLAK YOK

Bestesi Tevfik Akbaşlı’ya ait iki perdelik ‘sahne kantantı’ formundaki eseri, Mehmet Balkan sahneye koyuyor. Librettosu Işık Noyan’a ait eserin orkestra şefliğini ise Tulio Gagliardo Varas üstleniyor. Eser, Kanuni Sultan Süleyman’ın Zigetvar seferinde, otağındaki ölüm döşeğinde başlayacak ve geri dönüşlerle anlatılacak. Şehzade Selim ve Hafza Hatun’un oğulları Süleyman’ın, başarılı saltanat dönemi ve kazandığı başarılar işlenecek.

Muhteşem Süleyman’ın koreografı Balkan, projeye dair şunları söyledi: “Tevfik Akbaşlı altı yıl önce yazmaya başlamış. O zaman dizi yoktu. Diziyle hiçbir bağlantısı yok. Zamanlaması sadece tesadüf. Dizi gündeme gelmeseydi de seyirci mutlaka izlerdi bizi. Çünkü dünyada ilk. Eserde harem sahnesi sadece 3-4 dakika. Harem diye de çıplak kadınların dolaştığı bir yer değil. Tarih kitaplarını okuyarak reel bir eser sahneye koydum.”

Kaynak :[-]

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) Ocak ayında piyano dünyasında enerjik ve uyumlu birliktelikleriyle bilinen, kariyerlerinin zirvesindeki piyano ikilisi Katia ve Marielle Labèque kardeşleri ağırlıyor.

BİFO’nun konuğu olarak ilk kez İstanbul’a gelen Labèque’ler, BİFO Onursal Şefi Gürer Aykal yönetimindeki “Kentin Karmaşasında İki Piyano” konserinde, Poulenc’in “İki Piyano için Konçerto”sunu seslendirecekler. Gecede BİFO ayrıca Borusan Kültür Sanat tarafından ZeynepGedizlioğlu’na sipariş edilen yeni eserin de dünya prömiyerini gerçekleştirecek.

İstanbullu müzikseverlerin de yakından tanıdığı, birbirlerini ying ve yang gibi tamamlayan karakterleri ve müzikaliteleri ile tüm dünyada ayakta alkışlanan Katie ve Marielle Labeque kardeşler, BİFO’nun konuğu olarak 17 Ocak Perşembe akşamı ilk kez İstanbul’da konser verecek. Labeque’ler, BİFO Onursal Şefi Gürer Aykal yönetiminde, 20. yüzyılın dinamizmi ve heyecanını taşıyan, Poulenc’in İki Piyano için Konçertosu ile dinleyenleri büyüleyecek. Ardından özgün yapıtlarıyla dünyada adını başarıyla duyuran çağdaş bestecilerimizden Zeynep Gedizlioğlu’nun, Borusan Kültür Sanat’ın siparişi üzerine bestelediği yeni yapıtının dünya prömiyeri, Gürer Aykal yönetimindeki BİFO tarafından gerçekleştirecek. Konserin ikinci yarısında BİFO, Çaykovski’nin “Polonyalı” olarak bilinen 3. Senfoni’sini seslendirecek.

Katia & Marielle Labèque hakkında:

 Küçük yaştan bu yana tutkunu oldukları müziğin peşinden giden piyano ikilisi Katia & Marielle Labèque kardeşler, Semyon Bychkov, Sir Colin Davis, Charles Dutoit, Sir John Eliot Gardiner, Kristjan Järvi, Paavo Järvi, Zubin Mehta, Sir Simon Rattle ve Esa-Pekka Salonen gibi dünya çapında şeflerin yönetiminde, düzenli olarak Berlin Filarmoni, Bavyera Radyo Senfoni, BostonSenfoni, Chicago Senfoni, Cleveland Orkestrası, Londra Senfoni, Los Angeles Filarmoni gibi saygın orkestralarla çalıyorlar.  Yakın zamanda Gershwin’in Rhapsody in Blue’su ve Bernstein’ın Batı Yakası’nın Hikâyesi  kayıtlarını yayımlayan Labèque’ler, kurdukları KML Vakfı aracılığıyla iki piyano repertuarının geliştirilmesi üzerine çalışmalar yürütüyorlar. 2012 yılında Pedro Almodovar’ın yapımcılığını üstlendiği, Felix Cabez imzalı The Labèque Way müzikal-belgeseli büyük ilgi gören piyano ikilisi, solo kariyerleriyle de dikkat çekiyor. Katia Labèque, 2009 yılında yayınlandığı solo albümü Shape Of My Heart için Sting, Herbie Hancock, Chick Korea ve Gonzalo Rubalcaba gibi efsanevi müzisyenlerle çalışmıştı.

KENTİN KARMAŞASINDA İKİ PİYANO

Gürer Aykal şef

Katia & Marielle Labèque iki piyano

Program:

Gedizlioğlu: Yeni sipariş edilen yapıtın dünya prömiyeri

Poulenc: İki Piyano için Konçerto, Re minör

Çaykovski: 3. Senfoni, Re Majör, Op. 29, “Polonyalı”

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) konserlerinin biletleri tüm Biletix satış kanallarından temin edilebilir.

 Kaynak :[-]

Pierre Hantaï’inin konseriyle başlayan NDS BarokMüzik Günleri bu akşam klavsen sanatçısı Orhan Memed’in 19.30’da vereceği konserle devam ediyor.

Pierre Hantaï resitaliyle başlayan, Barokist Müzik Topluluğu, Orhan Memed, Pierre Hantaï-Skip Sempé ikilisi ile devam eden NDS Barok Müzik Günleri, 12Aralık Çarşamba akşamısaat 19.30’da « Duo Traverso – Klavsen »konseriyle noktalanacak. Nihan Atalay( traverso) ve Eriko Wakita (Klavsen)’den oluşan ikili J.M. Leclair, G.F. Haendel, P. Locatelli, A. Forqueray, M. Blavet, G.P Telemann’ın eserlerini seslendirecekler.

Barokist Müzik Topluluğu

Barokist Müzik Topluluğu, barok müziğin geniş repertuvarını seyircilerle paylaşmak üzere bir araya gelen sanatçılardan oluşmaktadır.

Başak Ersöz; Cemal Reşit Rey Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Tekfen Filarmoni Orkestrası ile düzenli olarak konserlervermektedir. Sanatçı, ayrıca İstanbul Devlet Konservatuvarında doktora çalışmalarını sürdürmekte ve flüt sınıfı öğretmeniği de yapmaktadır.

Damla Tuncer; İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın devamlı üyesi olup Tekfen Filarmoni Orkestrası ile düzenli olarak konserlere katılmakta ve solo oda müziği konserleri vermektedir.

Andres Rodrigo Lopez; şeflik çalışmaları, solo-oda müziği konserlerininyanı sıra, Marmara Üniversitesi ve Miam’da öğretmenlik görevine devam etmektedir.

Yağmur Dai, Tevitöl Müzik Bölümünde öğretmenlik yaparken, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarında doktora çalışmalarını sürdürmekte ve oda müziği konserleri vermektedir.

Orhan Memed-Klavsen

Klavsen, piyano ve müzikoloji eğitimi alan Makedonya kökenli Orhan Memed, 1992’den bu yana Paris’te yaşamaktadır. Southern CaliforniaÜniversitesinde piyano ve keman eğitimini, Oxford Üniversitesinde demüzikoloji doktorasını tamamladıktan sonra, Huguette Dreyfus ile klavsen dersleri aldığı Paris’te, jürinin takdirini kazanarak altın madalyaya ve mükemmellik ödülüne layık görülür.

Konser kariyerine başlamasıyla, Éditions de l’Oiseau-Lyre yayınevine önce editör, sonra da müdür olarak atanması aynı zamana denk gelir. Araştırmalarıyla yayınları 17. yüzyıl İngiliz müziğini, 18. yüzyıl Fransız müziğini ve geleneksel Makedonya müziğini kapsar. 1998’den itibaren, Paris’te Vassar College-Wesleyan University Programında müzik tarihive opera tarihi dersleri vermektedir.

1999’da, Fransa’nın güneyinde bulunan Villecroze Müzik Akademisine sanat müdürü olarak atanır ve burada 10 yıl boyunca ustalık sınıfları, beste atölyeleri, müzikoloji kolokyumları düzenler ve yönetir.

Orhan Memed ; Christa Ludwig, Hugues Cuenod, Betsy Jolas, Keiko Abe ve Jessye Norman gibi sanatçılar üzerine belgesel filmler çevirir. ’Quand l’Europe parlait français’ (Avrupa Fransızca Konuşurken) adlı belgeselde Rameau, François Couperin ve Bach’ın müziklerini yorumlar. 2010 yılından bu yana düzenli olarak soprano Erika Escribá-Astaburuaga ile sahneye çıkmaktadır. ’Variations Goldberg de JS Bach’ başlıklı plak kaydı 2011’de piyasaya çıkmıştır. Bach’ın klavye için Partitas’ları ise, 2012’de çift CD olarak Omnia Artists Productions ‘dan çıkacaktır.

Skip Sempé – Klavsen

Nouvelle-Orléans kökenli olan Skip Sempé, ABD’deki Oberlin Konservatuvarında Müzik, Müzikoloji ve Organoloji (müzik aleti bilimi) ve Sanat Tarihi okuduktan sonra eğitimini Amsterdam’da Gustav Leonhardt’ın sınıfında tamamladı. Ardından,1500 – 1750 yıllarının bilinen veya daha az bilinen repertuvarları konusundaki araştırmalarını derinleştirmek üzere Avrupa’da oturmaya karar verdi. Tarih ve organoloji bilgisi Skip Sempé’yi, Rönesans müziğinde özel önem taşıyan doğaçlama uygulamalarını yaptığı araştırmalarıyla yeniden başlatmaya ve bunlarla beslediği kendi canlı ve özel stilini savunmaya yöneltti. Sempé kısa sürede bu nitelikleriyle tanındı.

Klavsenci ve orkestra şefi olarak, çok sayıda müzisyeni kendi etrafında topladı ve 1986’da Capriccio Stravagante‘ı kurdu. Bu topluluk, bugün “Capriccio Stravagante”, “Capriccio Stravagante Renaissance Orchestra” ve “Capriccio Stravagante Les 24 Violons” olarak üç grup olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Skip Sempé’nin solist olarak tanınması, özellikle, Elizabet Çağı eserlerine, Fransız klavsen edebiyatına (Chambonnières, d’Anglebert, Forqueray, Louis ve François Couperin, Rameau), Bach’a ve Scarlatti’ye yakınlığı, ayrıca doğaçlama ve aktarıcı yetenekleri sayesinde olmuştur.

Skip Sempé ‘misafir şef’ olarak sürekli davet almaktadır, ayrıca müzisyen olarak Julien Martin, Josh Cheatham, Sophie Gent, Olivier Fortin, Pierre Hantaï, Doron Sherwin ile ve topluluk olarak B’Rock, Collegium Vocale de Gand, Chœur Pygmalion, Chanticleer, Les Voix Humaines, Studio de Musique Ancienne de Montreal, Helsinki Baroque Orchestra ve Akademie für Alte Musik Berlin ile sahneye çıkmıştır.

Klavsenci, orkestra şefi, profesör ve konferansçı etkinliklerine sanat yönetmenliğini de ekleyen Skip Sempé, 2006’da kendi markası Paradizo’yu kurmuştur; sanatçı, solist olarak veya topluluklarıyla birlikte bu marka altında kayıt yapmaktadır. Burada ayrıca bazı yayın projelerinin eşgüdümünü de sağlamaktadır. Bunlar arasında, kendisini çok esinleyen bir müzisyen olan Wanda Landowska’ya saygı albümü, ayrıca müzik ve yorum üzerine kendi denemelerini bir araya getiren bir derleme vardır.

Pierre Hantaï – Klavsen

1964 ‘te doğan Pierre Hantaï, on yaşına doğru Bach’ın müziğine büyük ilgi duydu. Gustav Leonhardt’ın etkisiyle, önce tek başına, sonra da Arthur Haas yönetiminde klavsen öğrenmeye başladı. İlk konserlerini yalnız ya da kardeşleri Marc ve Jérôme eşliğinde verdi.

İki yıl Amsterdam’da, Gustav Leonhardt’ın yanında öğrenim gördü, ardından onun yönetimi altında çalmaya davet edildi. Takip eden yıllarda Philippe Herreweghe, Kuijken Kardeşler, François Fernandez, Marc Minkowski, Philippe Pierlot gibi çok sayıda müzisyen ve topluluk şefiyle işbirliği yaptı.

Sanatçı artık tüm dünyada, daha çok solist olarak çalmaktadır. Jordi Savall tarafından sıklıkla davet edilmekle birlikte, kardeşleriyle ve dostları Amandine Beyer, Hugo Reyne, Sébastien Marq, Skip Sempé, Olivier Fortin ve Jean-Guihen Queyras ile oda müziği çalmaktan da hoşlanmaktadır. Son zamanlarda, 1980’lerde kurduğu topluluk olan‘’Concert Français’’ yi Bach’ın süit, konçerto ve kantatlarını yorumlamak üzere yeniden oluşturmuştur.

Çıkarttığı çok sayıdaki plak arasında Mirare’ye yaptığı son kayıtlar dikkat çekmektedir : Goldberg Varyasyonları, Jean Sébastien Bach’ın Yumuşak Klavyesinin İlk Kitabı, Scarlatti’den Üç Cilt Sonat, bir François Couperin Resitali ve bir Süit Programı.

Duo Traverso – Klavsen

Nihan Atalay, Traverso
Nihan Atalay, müzik eğitimine 1992’de, Mimar Sinan Üniversitesinde Mükerrem Berk’in sınıfında yan flüt dersleriyle başladı.

Lise diplomasını aldıktan sonra Fransız hükûmetinden sanat bursu kazanarak Lyon Devlet Konservatuvarına kaydoldu ve 2003’te José-Daniel Castellon’un sınıfından Müzik Eğitimi Diplomasını aldı.

İsviçre’den de burs kazanan sanatçı, Lausanne Yüksek Müzik Konservatuvarına kabul edildi. 2005 yılında konser solisti ve pedagog diplomalarını birlikte aldı.

Yan flüt yüksek lisansını, Cenevre Yüksek Müzik Konservatuvarının Barok Müzik bölümünde tamamlarken, aynı zamanda Serge Saïtta’nın sınıfından çok iyi derece ile Post-Grade sertifikasını elde etti.

Nihan Atalay, Fondation Jean Tanner, Fondation Nicati de Luze, Cenevre Üniversite Mezunu Kadınlar Derneği ve kendisine aynı zamanda bir klasik flüt de hediye eden Cenevre Konservatuvarı Dostları ve Mezunları Derneğinden birçok ödül almıştır.

Bir yandan Cenevre Oda Orkestrası, diğer yandan Cenevre bölgesinin çeşitli barok müzik topluluklarıyla sahneye çıkmıştır.

Avrupa’da çok sayıda genç orkestralarına davet edilen sanatçı, 2005’te Luzern Festivalinde Pierre Boulez yönetiminde çalmıştır.

Türkiye’de eski müzik aletlerini çalan ilk flütçü olan Nihan Atalay, burada verdiği konserlerin yanı sıra, master sınıfları da yönetmektedir.

Sanatçı, Eylül 2011’den bu yana, Basel’daki Schola Cantorum’da ünlü flütçü Marc Hantaï ile birlikte yan flüt çalışma şansını yakalamıştır.

Eriko Wakita, klavsen

Basel’da yaşayan Eriko Wakita, hem Schola Cantorum Basiliensis’de hem de Bern ve Basel Müzik Konservatuvarlarında provacı (repetitör) olarak çalışmaktadır. Avrupa’da ve Tokyo Üniversitesinden mezun olana kadar tüm müzik eğitimini aldığı Japonya’da düzenli olarak konserler vermektedir. 2010’da Bach’ın Goldberg Varyasyonları’na ayırdığı ilk solo cd’sini kaydetmiştir.

2004’te İsviçre’ye gelerek Basel’daki Schola’da eğitim görmüş ve 2008’de buradan mezun olmuştur. Bad-Krozingen, ATAKA, Acanthus Musik Preis ve genç sanatçılar ödülü gibi çeşitli ödüllere layık görülmüştür.

2009 ve 2010 yıllarında İsviçre’nin Porrentruy kentinde düzenlenen Académies Bach/Radulescu ‘da klavseniyle, barok müzikte doğaçlama yoluyla armoni tamamlama anlamına gelen “continuo”yu sağlamıştır.

 Kaynak :[-]