Bu heykel, aslında Paris’te yapılacak bir dekoratif sanatlar müzesi için sipariş edilen Cehennemin Kapıları isimli, detaylı çalışmanın sadece bir parçasıydı. Eserin tamamı Dante’nin İlahi Komedya’sındaki çeşitli karakterlerin heykellerinden oluşuyordu ve bu figürünün de bir lento üzerine oturtularak altındaki rölyefte işlenen azap çeken figürlerin kaderi üzerine düşünürken betimlenmesi planlanmıştı ancak müze inşa edilmedi. 1888’de bağımsız bir eser olarak sergilenen heykele, Dante’yi temsil edecek şekilde Şair, Düşünür adı verildi; oysa Auguste Rodin, Dante’nin kostümü gibi ayrıntılı göz ardı edip, zaman üstü ve evrensel bir imge ortaya koyan, çıplak bir figür yapmayı tercih etmişti. Düşünen adam heykelinin her bir ögesi, konsantre olmuş halde düşünme eylemini tasvir etmektedir. Rodin ‘in dediği gibi “Heykel yalnızca beyniyle, çatık kaşlarıyla, açık burun delikleriyle ve bitişik dudaklarıyla değil; kollarının, sırtının ve bacaklarının her bir kası ve çenesine dayadığı bileği ve hareketli ayak parmaklarıyla da düşünüyor.” Bu başyapıt, Rodin’in çıplak insan vücuduna kattığı olağanüstü ifade gücünü de ortaya koyar.