teog-sinavinda-yetenege-ek-puan-2017

TEOG sınavında Sanat Etkinliklerine Ek Puan 2017-2018 Eğitim Dönemiyle Başlıyor!

MİLLİ Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç.Dr. Yusuf Tekin sanat, spor ve kültür etkinliklerine katılan ortaokul öğrencilerine katkı puanı için hazırlıkların tamamlandığını açıkladı. Tekin, ortak sınavlara (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş/TEOG) geçerken sadece akademik başarıya bakılmayacağını, öğrencilerin sosyal faaliyetler için teşvik edileceğini açıkladı. “Önemli olan çocuğun bir etkinliğe katılımı, biz bunu ödüllendirmek istiyoruz” diyen Tekin’in Hürriyet’e yaptığı açıklamalar şöyle:

SANAT, SPOR, MÜZİK DERSLERİ TEŞVİK EDİLECEK
Ortaöğretime geçişte merkezi sınav uygulamasını kaldırıp, okul başarı puanı üzerinden yürüyen ortak sınavlara (TEOG) geçerken sadece çocukların akademik başarıları değil, aynı zamanda veli, eğitimci olarak çocuklarımızdan şikayetçi olduğumuz bireysel yeteneklerini geliştirememe, sosyalleşememe, sanatsal sportif anlamda etkinlik yapamama durumlarını da ortadan kaldıracak bir mekanizma üreteceğimizi söylemiştik. Velilerimize “Çocuklarınızı bu tür etkinliklere yönlendirin” demenin bir karşılığı olmadığını daha önceki tecrübelerimizden gördük. Okullardaki görsel sanatlar, spor, beden eğitimi, müzik sayısını ve saatini artırmamıza rağmen işlevsel kullanılamadı. Veliler, öğretmenler, okul idarecileri bu derslerde yine akademik etkinlikler yapmaya devam etti, matematik, fizik sorusu çözdü. Bunun tek başına bir çözüm olmadığını anladık.

ALTYAPI TAMAM
Bunun için de TEOG’a bu yapılan etkinliklerin katkısı olursa kültür etkinliklerinin, boşa geçmiş zaman olarak görülmeyeceğini düşündük. Çocuklarımızın akademik başarısının yanı sıra etkinliklerin de değerlendirileceği bir altyapı üzerinde çalıştık. 15 Temmuz olmasaydı, geçen yıl bunu hayata geçiriyorduk. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla karşılıklı güçlerimizi birleştirmek üzere protokoller yapmıştık ve geçtiğimiz yıl pilot uygulamaya geçecektik. Ancak 15 Temmuz’da yaşananlarla bu pilot uygulamayı erteledik.

HER İLDE BİR PİLOT OKULDA BAŞLIYORUZ
Bu yıl eylül ayında her ilden belirli pilot okullar seçilerek bununla ilgili altyapı süreci hazırlanmış olacak. Bunun için de kamuoyunda objektif bakış açısını ortadan kaldıran bir yapı oluşmamalı, güven zedelenmemeli. Her çocuğa eşit şekilde bu etkinlikleri yapma imkânı sunulabilmeli. Üzerinde çalışacağımız pilot uygulamayla oluşturduğumuz modelin velilerin, öğrencilerin, kamuoyunun güvenini sarsıcı bir unsur olup olmadığını tespit edeceğiz.
Türkiye’nin her tarafında çocuklarımıza bu tür imkânları sunabilme olanağını analiz edeceğiz. Bizi tatmin edici bir sonuç elde edersek bir sonraki eğitim öğretim yılında puan olarak katkısını bütün öğrenciler nezdinde uygulamaya geçireceğiz.

TEOG a ek puan

teog-sinavinda-yetenege-ek-puan-2017

ETKİ ORANI HENÜZ BELLİ DEĞİL
Teog sınavlarına ek puan da şuanki kurgumuz ortaokul sürecinde yani 5-6-7 ve 8’inci sınıftan itibaren bu tür etkinliklere çocukları yönlendirip, teşvik etmek. Eğer objektif şekilde yapabilirsek puan düzeyine katkısını bu uygulama esnasında göreceğiz. Öngörülerimiz var, ama sahada test edeceğiz. Şu anda oranı kararlaştırmadık, yüzde 20-30 da olabilir. Ancak yüzdelik dilim olarak mutlaka ortaokuldan liseye geçişte TEOG’da baz olarak kullanacağız. TEOG puanının hesaplanmasında akademik başarılarının yanına etkinlikleri de ekleyeceğiz.

HANGİ ETKİNLİKLER KATKI YAPACAK?
Bakanlığımız, okullarımızda öğrencilerimiz tarafından yapılan etkinliklerin toplandığı bir sistem oluşturdu. Verilerin geleceğe yönelik uygulamalara ışık tutması için sosyal etkinliklerle ilgili öğretmen ve akademisyenlerimizin katkısıyla bir sistematik yapı kurgulanarak ‘Sosyal Etkinlikler’ ana başlığında 5 alt tema belirledik. Bilimsel, Kültürel, Sanatsal, Sportif Etkinlikler ve Toplum Hizmeti Çalışmaları’nın alt basamakları şunlar:

KÜLTÜREL ETKİNLİKLER: Temel hedefimiz kültürel miras uygulamalarımızı gelecek kuşaklara aktarmak için gerekli mekanizmaları oluşturmak. Bunun için sözlü gelenekler ve anlatımlar, somut olmayan kültürel miras uygulamaları, toplumsal uygulama ritüel ve şölenler, doğa ve evrenle ilgili bilgi ve uygulamalar, el sanatları etkinlikleri, geziler (müze-ören yeri-tarihi mekan gezileri), sözlü gelenekler (aşıklık, mani söyleme, Nasreddin Hoca fıkraları anlatma, Dede Korkut geleneği), yöresel etkinlikler (yaylacılık, zeytin ve zeytinyağı kültürü vs) yapılacak.

SANATSAL ETKİNLİKLER: Amacımız küçük yaştan itibaren çocuklarımızın sanatsal yeteneklerinin tespit edilip, sonraki eğitimlerinin buna göre planlanması, her çocuğumuzun bir sanatsal etkinlikle ilgilenmesini sağlamak. Fonetik sanatlar (şan, solo, koro, orkestra, enstrüman), dramatik ve plastik sanatlar, gösteri sanatları (barak, bozlak havaları yöresel olarak tespit edilmiş meddahlık geleneği, okçuluk), el sanatları (ahşap oymacılığı, kilim dokumacılığı, bakırcılık, çalgı yapımcılığı, çömlekçilik, ebru sanatları, keçecilik, kilim dokuma, lüle taşı işleme).

SPORTİF ETKİNLİKLER: Bu etkinlikleri teşvik ederken iki amacımız var. Bir yandan çocuklarımızın vücut sağlıkları, çocukluklarını yaşayabilmeleri için onlara uygun ortamlar oluşturmak. Diğer yandan da profesyonel sportif altyapıyı hazırlamak için, ülkemizin ihtiyaç duyduğu başarılı sporcuları küçük yaştan itibaren tespit edip gerekli eğitimi alabilmelerini sağlamak. Bu amaçla da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan protokolle 50’nin üzerindeki federasyonlarla işbirliği olacak ve tüm spor branşlarıyla ilgili başlıklar takip edilecek.

BİLİMSEL ETKİNLİKLER: Çocuklarımızın eğitim süreçlerine uygun bilimsel etkinliklere yönlendirilmesini de planladık. Bu amaçla başta TÜBİTAK ve üniversiteler olmak üzere yetkin kurum ve birimlerle işbirliği halinde yapılacak çalışmaları kapsayacak şekilde; Bilim Olimpiyatları, Bilim Şenlikleri, Bilim Fuarları, Bilimsel Proje Yarışmaları, Patent Sahibi Olma, Bilimsel Toplantılar, Bilimsel Araştırma Yarışmaları, Zekâ Oyunları vb. başlıkları içerecek çalışmalar izlenecek.

TOPLUMA HİZMET ÇALIŞMALARI: Temel hedefimiz çevresini tanıyan, etrafının sorunlarıyla ilgilenen, topluma yararlı olmayı önceleyen sosyal bireyler olmalarına yardımcı olmak. Öğrencilerimiz tarafından okul Sosyal Etkinlikler Kurulu’nca belirlenen çalışma başlıkları göz önünde bulundurularak, okul kulüpleri marifetiyle çevreye ve sosyal hayatın ihtiyaçlarına duyarlı ve okulun ihtiyaçlarına göre yapacağı toplum hizmetleri çalışmalarını kapsar.

5 İNCİ SINIFLARA HAZIRLIK
Ortaokul 5’inci sınıflarda yoğunlaştırılmış yabancı dil ağırlıklı programı önümüzdeki eğitim yılında başlamak için çalışmalar sürüyor. 600’ün üzerinde okulda pilot uygulayacağız. Herhangi bir dersten azalma olmaksızın seçimlik dersleri bu yönde çeşitlendireceğiz. Programın planlanması aşamasında çalıştaylar, literatür taraması, mevcut yabancı dil öğretim programına yönelik anketler gibi çeşitli çalışmalar yapıldı. Yabancı dil öğretiminde alanında yetkin kuruluşlarla görüşüldü. Yabancı dil öğretimine 5’inci sınıflarda 16-18 saat ayrılması uygun görüldü ve buna göre taslak öğretim programı hazırlandı. Talim ve Terbiye Kurulu program üzerinde çalışıyor. Uzaktan eğitimden yararlanabiliriz. Yabancı dil düzeyi öğrencilere faydalı olabilecek, yeterince skoru ve düzeyi olan öğretmenlere yaz aylarında hizmetiçi eğitim başlattık. Etkili ve verimli hizmet içi eğitimler, ölçme ve değerlendirme sisteminin düzenlenmesi gibi planlamalar var. Amacımız en iyi olanakları kullanarak yabancı dili öğretim sürecini, işlevsel hale getirmek.

DEVAM AFFI SENEYE YOK
Sınav kazanıp devamsızlık yapan liselilere üniversiteyi kazanınca tolerans tanıdık. Son kez mağduriyet yaşanmasın diye düzenleme yaptık. Bundan sonra devamla ilgili velilerden talep gelmesin, çocuklar yönetmelikte tanımlandığı biçimde mutlaka devam etsin, seneye bu konuda çalışmamız olmayacak.

ÖNEMLİ OLAN KATILIMI ÖDÜLLENDİRMEK
Her çocuk bir etkinliğe gitsin istiyoruz, katılımı ödüllendirmek gerekiyor. Çocuğun etkinliğe katılması bizim için bir değer, bunu mutlaka bir veri olarak alalım. Katıldığında bir ürün ortaya çıkarıp çıkarmaması da önemli. Örneğin bir sergi açıyor ya da müzik resitalı veriyor mu? Uluslararası alanda derece elde ediyor mu? Bu da ödüllendirilmeli. Kamuoyunda objektif değerlendirmeyi ortadan kaldıracak bir düzenleme yapmamalı, ona da hassasiyetle dikkat edeceğiz. Etkinliklerden alınan notlarla akademik başarıları belli oranda birleştirip liseye yerleştirilirken öğrenciyi hem yönlendirmiş olacağız, hem de sanat, spor ya da başka yeteneğine göre liseye yerleştireceğiz. Böylece çocuklarımızın okul dışında zaman geçirmesini, etkinliklere katılmasını teşvik edeceğiz.

ÜNİVERSİTE SINAV SİSTEMİ KONUSUNDA YÖK İLE TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞTIK
Üniversite sınav sistemini TEOG benzeri bir sisteme dönüştürme talebimiz yok. Biz sadece TEOG uygulamasının başarılı sonuçlarını paylaşıyoruz. Bu inisiyatif tamamen YÖK’te. YÖK ile de bu konuda tecrübelerimizi paylaştık, gerekli şeyleri anlattık. Bundan sonraki süreçte YÖK’ün atacağı adımlara destek olacağımızı söyledik.

 

Alıntı: mebajans.net

2017-2018 Eğitim Dönemi için Taze Kanlar Aranıyor!

Hem iddialısınız, hem işinizi iyi yaptığınızı düşünüyor, hem  enerji dolusunuz, hem de… Siz hala kapitalist kolejlerde mi çalışıyorsunuz? Valla darılırız! İnanın doğru söylüyoruz yani, vallahi bak!

Ailemize 2017-2018 eğitim dönemi için; yeni (doktordan az ve temiz kullanılmış bi nevi sağlığı yerinde olan bile denebilir) sanat ile ilgili dallarda hızla büyüyen nar sanat ailesine öğretmenlere / eğitmenlere ihtiyaç var. Lütfen aşağıdaki nitelikleri taşıyan ve okuduğunu anlayanlar başvursun. (Bu ne yahu!)

Bir bakalım alınacak arkadaşlarda neler arıyormuşuz?

-TERCİHEN GALLER PRENSİ KADAR İNGİLİZCE BİLEN (Demiyoruz, diyemiyoruz demeye çalışsak dahi anlamı yok!)

Ama “bir dil bir insandır.” sözünden yola çıkarak bir dil biliyorsanız sizin adınıza seviniriz bizim için çok önemli değil. Çünkü literatürü takip dışında yapacağınız işle bir ilgisi yok. Fakat son yıllarda irili ufaklı sadece yurt içine çalışan dille ilgisi olmayan tüm firmalar dahi İngilizce bilen eleman arıyor. Bir bildikleri olmalı. Biz onlar kadar bilemeyiz değil mi?

ARAŞTIRMACI, ÖĞRENMEYE AÇIK (Mümkün müdür ki? Bizce mümkün.)
“Bilgi; havada uçan kuş olsa, o kuşu avlayan avcının tüfeğinden çıkan mermi gibi acımasız olurum.” cümlesindeki gibi hayat felsefesi olsa bizim için kafi. O kadar işin arasında sizi eğitecek ne paramız, ne de zamanımız var. Mesleğinizle ilgili gelişmeleri iş saatleri dışında kendiniz araştırıp öğrenmek zorundasınız. Yani onca yılda sanatınızı, işinizi öğrenemediyseniz zaten araştırmasanız da olur aslında, hayatı ve şansı fazla zorlamamak lazım değil mi?

İNİSİYATİF SAHİBİ (“Gerektiğinde aksiyon alabilen” tanımı kadar değil tabii ki neticede saha ajanı değilsiniz. Değilsiniz di mi?) 

Üstlerinden habersiz iş yapabilecek, ancak başarısız olursa canına okunmasına katlanabilecek…(Kesin bilgi yayalım) Ha hiç bir şey  sahibi değilseniz ve “özel mülkiyete” karşıysanız zaten “inisiyatif” sahibi de olmayın canım ne var yani!

SİSTEM OLUŞTURABİLEN (kendine ait bir sistem oluştur bize yeter)
ISO çalışmalarına başladık. Yazılacak 88 adet prosedür var. (Kağıda boğacağız sizi)(yok yok şimdilik şaka) yeter ki iş sistematiğiniz olsun. (Var değil mi?)

SORUMLULUK ALABİLEN ()
Vergi, sigorta müfettişleri bir usulsüzlüğü yakaladığında! “Valla üstlerimin bu işlemlerden hiç haberi yoktu, onlara danışmadan kendim yaptım…” diyebilecek, saflıkta olan demiyoruz, diyemiyoruz ama demek istiyoruz ki demeyeceğiz. Sanat ve vergi, sigorta usulsüzlük gibi konulara hakim (!!!)  hımm bu maddeyi kimse yemez ama olsun. (olmaz deme hayatta her şey mümkün) . Zor şartlarda çalıştırdığımız hocalarımız gibi;

sartlar-zor

ERKEK ADAYLARIN ASKERLİĞİNİ YAPMIŞ OLMASI (Asker selamı veremiyorsanız sanat yapamazsınız!)
Kadınsanız askerlik yapmış olmanız gerekmiyor yani.( Ne! İsrailli misin? Olur olur tabi!) Tamam tamam askerlik yapmamışsa da olur ısrar etmiyoruz. Ama 2 ay sonra ben askere gideceğim diye tutturmayın lütfen!!

BİLGİSAYAR KULLANABİLEN
Şimdi size kalkıp Bulut Sistemini anlatacak kadar bilgiye sahip olun demiyoruz. ki bulut sistemini anlatırken acı çektirenler var orası ayrı tabi neyse.. Valla geçen gün müdür dersliklere bilgisayar koysak mı demişti, ya koyarsa. (Tedbirli olmak lazım, hem ders esnasında sosyal medyayı boş bırakmaya gelmez muhakkak bir şeyler paylaşmak lazım. Değil mi?)

KARİYER OLANAKLARI SUNAN ŞİRKETİMİZ

Başlangıç ücreti olarak piyasanın altında veriyoruz(!)-sahi alt neresi , üst neresi?-, ama burada gece yarılarına kadar çalışıp yöneticilerin de gözüne girerseniz sizi terfi ettirebiliriz.  ( Mesela gitar telinden sorumlu gitar eğitmeni, Keman yaylarından sorumlu yaylanmayan keman şefi gibi)

SEYAHAT ENGELİ OLMAYAN 
Altınıza bir araba vereceğiz, o şehir senin, bu kasaba benim deli dana gibi dolaşacaksınız. Evliyseniz sorun olabilir, isterseniz eşinize bir danışın.Ya da hiç danışmayın, bu sizin için iyi bir fırsat olabilir. Artık ona siz karar verin. Çünkü şehir, hatta inanın ülke dışından bile arayıp sanat dersleri isteyenler var inanmıyorsanız gelin çalışanların telefon ile yaptıkları konuşmaları dinleyin. Tüm ihtimali düşünerek “seyahat engeli falan olmasın” hem ilana yazınca havası oluyor dedik. Kötü mü yaptık yani?

B SINIFI EHLİYET SAHİBİ–Olmazsa A-Z arası herhangi bir sınıfta olabilir– SÜRÜCÜ BELGESİNE SAHİP (neyi nerenize süreceksiniz vallahi bizde bilmiyoruz!) 

Size araba vereceğiz ama şoför veremeyeceğiz en kötü ihtimalle araba lastiği veririz (Yani bunu da hatırınız için veririz, sanat eğitimiyle araba isteğiniz yan yana şık durmaz mı?). Uzun yola alışıksınızdır umarız. Malum kurum dışında önümüze gelene sanat eğitimi veriyoruz(!), bakkala falan gönderiyoruz. Mesela geçenlerde keman eğitmenine el freni telini tamir ettirttik. Sonuçta telden yaydan anlıyor. Olur mu olur!

İNSAN İLİŞKİLERİNDE BAŞARILI 
Şirketimizde herkes birbiriyle kavgalı, kimse kimseyle geçinemiyor. Bir de sizle uğraşmayalım. Üst yönetimin hoşuna gidebilecek şeyleri yapabilen, yalakalık becerileri gelişmiş. Dedikodunun dibine vuran kişilere acayip ihtiyacımız var. he vallahi hee! Dens?

IMG_1736

İKNA KABİLİYETİ OLAN 
Öğrenci ve velilerimiz kalitesiz ve seviyesiz sanat eğitimini daha pahalıya almaya razı ettikten sonra, derslikte hiçbir şey yapmayıp yayılacak ve sosyal medyanın dibine vuracak hatta dersteyken yaptığı skorları veli ile paylaşacak onu bunu beğenecek, (burada sosyal medya uzmanlığı devreye giriyor) dersten çıkınca veli ve müdürü bu konuda ne kadar iyi eğitim verdiğine ikna edebilecek kadar ikna kabiliyeti şart. ( Bu madde BİLGİSAYAR KULLANABİLEN maddesiyle de ilişkili galiba)

ANALİTİK DÜŞÜNEBİLEN 
Ne bütçeyi tutturabiliyoruz, ne de muhasebe hesaplarını. Her şey Arap saçına (Gerçi burada kastimiz Arapları aşağılamak değil ama geçen yıl trend olmuştu arapa arap demek 10 kusurlu hareketten biriydi) döndü. Biri bizi bu durumdan kurtarsın. Bu da olsa olsa sanat eğitmenleridir zaten. Hadi şimdi analitik düşünelim fakat önce … unuttum!

TERCİHEN YÜKSEK LİSANS, DOKTORA VE ÜSTÜ, KONUSUNDA EN AZ 20 YIL DENEYİMLİ 30 YAŞINI AŞMAMIŞ. ”  (Süperman neredesin?)
Oha demeyin! Aslında ne istediğimizi biz de tam bilmiyoruz, bu özelliklere sahip aday bulabilir miyiz onu da bilmiyoruz. Ama müdürümüz yazın havası olur “dedi. Ama bak vallahi  ilan havalı oluyor. Yalan mı ha, yalan mı?

GENEL KONULARI DA EKLEYELİM…

Tercihen muhasebe bilen, finansal analiz, istatistik, CAT, proses, kaynak,demir doğrama,  reanimasyon,MS Project, PMP Sertifikasına sahip, kalıpçı, amuda kalkabilen, CNC Router, Frezeci,  olursa off ki off dadından yenmez !)

Şimdi bunları niye istiyoruz diye bir sorun hele! Çekinmeyin sorun yaa! Sizi tam olarak nerede kullanacağımızı veya bunları neden istiyoruz muhasebe ne alaka pmp nedir CAT n’oluyor biz de bilmiyoruz. Ne kadar çok vasfınız olursa o kadar iyi… Hele bir siz işe başlayın. Gerisini sonra düşünürüz. Ha unutmadan büro makinelerini ve inşaat makinelerini da kullanırsa bi dalda biz alırız yani!

Daha yazardık ama yer kalmadı şimdilik bunlarla idare edelim.

Haydi bakalım bu şartlar dahilinde

Not: M.E.B.’a  Bağlı olmamızdan  dolayı (biliyorsunuzdur fakat biz yine de yazalım) elbette ilgili okul mezunu olunması gerekmektedir.

  • Sahne sanatları
  • Görsel sanatlar
  • Müzik dallarında

Öğretmen/Eğitmenlik için hemen başvurun ama sadece lütfen e-mail ile. 

Mail adresimiz:  [email protected]

 

Japonya’dan Müzik ve Şiirsel Drama 24 Temmuzda Yunus Emre Kültür Merkezinde!

Jun Kawasaki (kontr bas), Aya (butoh dansı), Choi Jae Chol (Kore davulu), Selen Gülün (piyano), Saadet Türköz (vokal) ve Şevket Akıncı (gitar) ‘nın performanslarını sergileyecekleri Japonya’dan Müzik ve Şiirsel Drama etkinliği 24 Temmuz 2017 saat 20:30 ‘da BBT Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek etkinlik için lütfen 0212 661 38 94-95’ten yerinizi ayırınız.

Öğrencilerimizden Sena Nur Şen Bahçeşehir Güzel Sanatlar Lisesi ‘ni Kazandı!

Kurumumuz öğrencilerinden Sena Nur Şen; Keman ve Piyano eğitmenimiz Zuhal Sevim Biricik ile yaptığı çalışmalar sonucu Bahçeşehir Güzel Sanatlar Lisesi müzik yetenek sınavını başarıyla geçip, sıralamada ilk 10 ‘a girerek 7. olmuştur. Kendisine yeni okul hayatında başarılar diler ve bizi ve ailesini gururlandırdığı için teşekkür ederiz.

22haziran-gosteriprogrami

22 Haziran 2017 Gösteri Programı Açıklandı!

Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 2016-2017 eğitim dönemi sonunda 16 Haziran 2017 , 20 Haziran 2017 ve 22 Haziran 2017 tarihlerinde yıl sonu gösterimiz yapılacaktır. 17:00 ‘da başlayacak olan 22 Haziran 2017 gösteri programımız şu şekildedir;

 

Bade Su Geçer 22.06.2017 ONUR GÜNER
Ege Eren Şen 22.06.2017 TARIK KARAKOÇ
Elvin Su Tatlı 22.06.2017 BENGİSU ÖZCAN
İklim Keleş 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ
Nezihe Nilden Tuna 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ
Ege Yılmaz 22.06.2017 NECATİ PALA
Elif Çetinkaya 22.06.2017 NECATİ PALA
Sinan Ülken 22.06.2017 HÜSEYİN MAN
Berfin Dündar 22.06.2017 ERKAN BAŞA
Elif Budak 22.06.2017 ONUR GÜNER
Su Azra Dayıoğlu 22.06.2017 ERKAN BAŞA
Tuna Anıl 22.06.2017 MURAT HASGÜN
Tolga Evcimen 22.06.2017 CANER TOKYAY
Umut Barış Ablak 22.06.2017 HÜSEYİN MAN
Burçak Seven 22.06.2017 NECATİ PALA
Buse Karagöz 22.06.2017 ZUHAL SEVİM
Mirhan Yağız Gürbüz 22.06.2017 CANER TOKYAY
Tuğba Seher Karanfil 22.06.2017 ZUHAL SEVİM
Tuğba Seher Karanfil 22.06.2017 CANER TOKYAY
Tuğçe Yüksel 22.06.2017 ONUR GÜNER
Burçak Seven 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ
Görkem Kaleli 22.06.2017 HÜSEYİN MAN
Mina Bayhoca 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ
Onat Gürcanok 22.06.2017 HÜSEYİN MAN
Şimal Nwokoro 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ
Doğukan Duygulu 22.06.2017 HÜSEYİN MAN
Emine Sarıtaş 22.06.2017 ERKAN BAŞA
Yankı Şeker 22.06.2017 TARIK KARAKOÇ
Serra Birol 22.06.2017 CANER TOKYAY
Nazlı Bayraktar 22.06.2017 ERKAN BAŞA
Onur Sarban 22.06.2017 TARIK KARAKOÇ
Gizem Kivli 22.06.2017 HÜSEYİN MAN
Sezen Gürcanok 22.06.2017 CANER TOKYAY
Seray Ağar Gülbudak 22.06.2017 ONUR GÜNER
Özgü Abacı 22.06.2017 CANER TOKYAY

Yıl Sonu Gösterisi için Öğrencilerin Gösteriye Çıkacağı Tarihler Belirlendi!

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 2016-2017 eğitim dönemimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. 16 Haziran, 20 Haziran ve 22 Haziran 2017 tarihlerinde yapılacak olan gösterilerimizde sahne alıp performanslarını sergileyecek öğrencilerimizin gösteri tarihleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. 2 farklı gün çıkacak olan öğrencilerimiz bulunmaktadır. Lütfen Ctrl+F tuşlarına basıp tabloda isminizi aratarak doğru bir şekilde kontrol ediniz. 2 farklı gün gösteriye çıkan öğrencilerimiz 1 gösteri için bilet alacak ve diğer çıkacakları günün gösterisi için bilet ücreti alınmayacaktır.

NOT:   Tüm Tiyatro ve Bale öğrencileri 16 Haziran 2017 tarihinde gösteriye çıkacaktır. Gösteri biletlerini kurumumuzdan temin etmeniz gerekmektedir.

NOT2: Gösteriye çıkmayan, çıkmak istemeyen veya çıkamayacak olan öğrencilerin 0212-570-8068 numarasından bize ulaşmaları gerekmektedir.

Buse Karagöz 20.06.2017 ZUHAL SEVİM YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Tuğba Seher Karanfil 22.06.2017 ZUHAL SEVİM YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Ebru Aysoysal 20.06.2017 ZUHAL SEVİM YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Tülin Şahin 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Eren Özden 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Fatma Dora Altaş 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Selin Sadıç 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Deniz Cem Sönmez 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ece Funda şahin 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Dilara Uzuner 20.06.2017 ZUHAL SEVİM YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Sena Ertop 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ayşe Gözel 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Damla Küçük 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Sena Polat 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Azra Sarıgül 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Ece Banzaroğlu 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Rabia ileri 16.06.2017 ZUHAL SEVİM CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ömer Eren şahin 20.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Efe Gönenç 16.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Emre Taş 22.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Yusuf Köse 20.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Can Kerem Ak 20.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Yiğit Kıyı 22.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Saygılı 20.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Şeyhoğlu 20.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Görkem Kaleli 22.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Gizem Kivli 22.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Doğukan Duygulu 22.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Onat Gürcanok 22.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Umut Barış Ablak 22.06.2017 HÜSEYİN MAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Sinan Ülken 22.06.2017 HÜSEYİN MAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Kuzey Güngör 16.06.2017 HÜSEYİN MAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Egemen Filiz 16.06.2017 HÜSEYİN MAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Aybike Sümer 20.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Ayşe Ela Şenkaya 16.06.2017 CANER TOKYAY CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ayza Cansın Deniz 16.06.2017 CANER TOKYAY CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Can Kökdere 20.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Demir Menemencioğlu 20.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Demir Mirza 20.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Doruk Demir 16.06.2017 CANER TOKYAY CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Erdem Kivli 20.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
İbrahim Yiğit 20.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
İrem Zorlu 16.06.2017 CANER TOKYAY CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Mirhan Yağız Gürbüz 22.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Özgü Abacı 16.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Serra Birol 22.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Sezen Gürcanok 22.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Tolga Evcimen 22.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Tuğba Seher Karanfil 22.06.2017 CANER TOKYAY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Asya Arslan 16.06.2017 ONUR GÜNER CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Özge Gültekin 16.06.2017 ONUR GÜNER CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ekin Göker 16.06.2017 ONUR GÜNER CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Nima Abdullahi 16.06.2017 ONUR GÜNER CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Buğra Ergin 20.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Buse Nur 20.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
MAVİ RÜZGAR ÖNDER 20.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
EYLÜL SANCAKLI 20.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Ahmet Yiğit Batur 20.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Bade Su Geçer 22.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Budak 22.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Seray Ağar Gülbudak 22.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Tuğçe Yüksel 22.06.2017 ONUR GÜNER YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Duru Taş 16.06.2017 ERKAN BAŞA CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
İdil Deniz Bakır 20.06.2017 ERKAN BAŞA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Büşra Hikmet Utku 20.06.2017 ERKAN BAŞA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Simay Çoban 20.06.2017 ERKAN BAŞA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Su Azra Dayıoğlu 22.06.2017 ERKAN BAŞA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Berfin Dündar 22.06.2017 ERKAN BAŞA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Emine Sarıtaş 22.06.2017 ERKAN BAŞA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Nazlı Bayraktar 22.06.2017 ERKAN BAŞA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Berat Şerif Demir 16.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Beren İncekalan 16.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Derin Alkaya 16.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Nil Sahra Aksal 16.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Aysara Özenç 20.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Bilge Erdoğdu 20.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
İrem Kılınç 20.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Mert Güneş 20.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Mina Ertürk 20.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Ceylin Günenç 20.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Burçak Seven 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
İklim Keleş 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Mina Bayhoca 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Nezihe Nilden Tuna 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Şimal Nwokoro 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Ece Özbal 22.06.2017 BURCU IŞIL OĞUZ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Sümeyra Arslan Çıkı 20.06.2017 MURAT HASGÜN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Tuna Anıl 22.06.2017 MURAT HASGÜN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Alp Lokmacılar 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Maşlak 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Olcay Zeydanlı 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Burak Akalan 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Yunus Yiğit 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Zehra Çelik 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Irmak Urulu 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Yağmur Urulu 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Huriye Niran Kaya 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ece Eylül Kayacı 16.06.2017 BENGİSU ÖZCAN CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elvin Su Tatlı 20.06.2017 BENGİSU ÖZCAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Ayşe Dinçer 20.06.2017 BENGİSU ÖZCAN YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Burçak Seven 22.06.2017 NECATİ PALA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Ege Yılmaz 22.06.2017 NECATİ PALA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Çetinkaya 22.06.2017 NECATİ PALA YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Hazal Talay 16.06.2017 NECATİ PALA CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ege Eren Şen 16.06.2017 TARIK KARAKOÇ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Ergün 16.06.2017 TARIK KARAKOÇ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Yankı Şeker 22.06.2017 TARIK KARAKOÇ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Onur Sarban 22.06.2017 TARIK KARAKOÇ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Akın Kaytan 20.06.2017 COŞKUN NEHİR YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Aynur Baydilli 20.06.2017 COŞKUN NEHİR YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
İrem Tekkeli 20.06.2017 COŞKUN NEHİR YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Simay Çoban 20.06.2017 COŞKUN NEHİR YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Simge Karagözoğlu 20.06.2017 COŞKUN NEHİR YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Şevval Alara Lamuş 16.06.2017 ELİF UNCU CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ege Eruçar 16.06.2017 ELİF UNCU CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Arya Masal Yılmaz 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ecrin Minel Ace 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elina Bulut 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Eylül Sarpel 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Iraz Koban 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Irmak Dündar 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ada Önce 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Aslı Maşlak 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Öykü Işıl 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Duru Çağlar 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Tülin Şahin 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Melis Kutunsel 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Nehir Kocagil 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Nilce Gözükara 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Asya Dolu 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Derin Tanem Gök 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Banu Özbay 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Deniz Gülseren 16.06.2017 DENİZ BAYDAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Umut Oktay 20.06.2017 ÖZGÜR YAHYA ORUÇOĞLU YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Doruk Oktay 20.06.2017 ÖZGÜR YAHYA ORUÇOĞLU YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Emre Anapalı 20.06.2017 ÖZGÜR YAHYA ORUÇOĞLU YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Rümeysa Demirhan 20.06.2017 ÖZGÜR YAHYA ORUÇOĞLU YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Aselnaz Elidoğru 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Duru Korkutlar 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Duru Uysal 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
İnci Temur 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Naz Kavuk 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Kurt 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Şitilci 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Naz Yıldızlar 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Feride Nazlı Yıldız 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Doğa İrem Tekin 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Selin Sadıç 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Gözde Dönmez 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Cemre Dağ 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Tuğba Geçer 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Nehir Karasu 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ada Gençkurt 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ela Anık 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Buğlem Ada Öztürk 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Seray Naz Çelik 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Tuana Havin Aydoğdu 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Yazıcı 16.06.2017 NAZ KURTULUŞ CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
İrem Cansu Bozkurt 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Nisa Barman 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Ece Evler 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Meltem Turgut 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Elif Ersintepe 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Batu Sefer 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Şefik Tuğra Telci 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
İpek Öner 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Kutay Karabela 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Nur Hilal Karaca 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
İrem Çelik 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Başak Çakırlar 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Emircan Selahattin Daşdemir 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Kaan İlkin 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Rıdvan Ege Çiftçi 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Zeynep Ulcay 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Dilara Turhan 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Dorukhan Turhan 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
Arda Kaan Kayserilioğlu 16.06.2017 PELİN ACAR CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
23-nisan-cocuk-bayrami-2017

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Etkinliği 2017

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şerefine 26 Nisan Çarşamba günü saat 19:00 ‘da Öğrenci Dinleti Programımız yapılacaktır. Bu etkinlikte öğrencilerimiz ve eğitmenlerimiz milli bayramımızı hatırlatmak amacıyla sizler için performans sergileyecektir. Etkinliğimize herkes davetlidir!

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23-nisan-cocuk-bayrami-2017Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi bayramlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilmiştir.

Bu bayram, TBMM’nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935’te 23 Nisan Millî Bayramı’yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 1927’de ilan ettiği ve ilki Atatürk’ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı‘nın kendiliğinden birleşmesiyle oluştu. 1980 darbesi döneminde Milli Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmî olarak “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını verdi.

Hakimiyet-i Milliye Bayramı (önceleri 1 Kasım, sonra 23 Nisan), saltanatın kaldırılışının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM’nin açılışının egemenliği padişahtan alıp halka vermesini kutlamak amacını taşırken, Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO’nun 1979’u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır. Günümüzde bayrama birçok ülkeden çocuklar katılmakta, çeşitli gösteriler hazırlanmakta, okullarda törenler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca 1933’te Atatürk’le başlayan çocukları makama kabul etme geleneği günümüzde çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki memurların yerine geçmesi şeklinde devam etmektedir.

 

Tarihçe

TBMM’nin açılması

Ana madde: TBMM 1. dönem milletvekilleri listesi

23 Nisan’ın Türkiye’de ulusal bayram olarak kabul edilmesinin nedeni, 1920’de o gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmış olmasıdır. Milletvekillerinin belirlenişi ve Ankara’ya gelişi çok kısa bir zamanda gerçekleşmiştir. Milletvekili seçimleri Atatürk’ün Ankara’da bir meclisin toplanacağını ve neden toplanması gerektiğini açıklayan 19 Mart 1920 tarihli bildirisiyle başlamış, yine Atatürk’ün 21 Nisan’daki genelgesiyle de meclisin açılacağı tarih duyurulmuş ve milletvekillerinin Ankara’ya gelmesi istenmiştir. 23 Nisan1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır. O günkü ilk toplantıya daha önce belirlenen 337 milletvekilinden sadece 115’i katılabilmiştir.

Bayram olması

TBMM’nin açılışından 2000’li yıllara kadar Türkiye Cumhuriyeti’ne ait bu ulusal bayram konusunda eksik bilgilenme ve yanlış tarihlendirmeye çokça rastlanmıştır. Hatta bazı tarihçilerce böyle bir günün tarihinin genişçe araştırılmamış olması büyük bir eksiklikti. Yrd. Doç. Dr. Veysi Akın 1997’de yayımlanan bir makalesiyle bu eksikliği gidermeye çalışmıştır.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ortaya çıkışında 3 ayrı bayramın payı vardır. Çocuk Bayramı tamamen ayrı bir kavram olarak gelişirken, Ulusal Egemenlik ve 23 Nisan Bayramları baştan ayrı bayramlarken, birleşmişler; en son da onlara Çocuk Bayramı katılmıştır.

Hâkimiyet-i Milliye

“23 Nisan”, 1921’de çıkarılan 23 Nisan’ın Milli Bayram Addine Dair Kanun ile, Türkiye’nin ilk ulusal bayramı olmuştur. İlk kez ortaya çıkan bu bayramda ne ulusal egemenlikten ne de çocuklardan söz edilmekteydi.Zaten daha o yıllarda Osmanlı saltanatı hala kanunen hüküm sürmekteydi. 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla 1 Kasım, Hakimiyet-i Milliye Bayramı (Ulusal Egemenlik Bayramı) olarak kabul edilmiştir.Daha sonraki yıllarda, TBMM’nin açılış tarihi olan 23 Nisan “Milli Hakimiyet Bayramı” olarak kutlamış ve bu durum 1 Kasım’ın uzun vadede bayram olarak unutulmasına neden olmuştur. 1935’te bayramlar ve tatil günleriyle ilgili kanun değiştirilmiş ve “23 Nisan Millî Bayramı”nın adı “Millî Hakimiyet Bayramı” haline getirilmiş, böylece 1 Kasım Hakimiyet-i Millîye Bayramı ile 23 Nisan Millî Bayramı birleştirilmiştir.

23 Nisan’ın Çocuk Bayramı oluşu yine TBMM’nin açılışıyla ilişkili olmasına rağmen, tamamen ayrı bir bayram olarak gelişmiş ve 1981 yılına kadar da öyle devam etmiştir. Bu Bayram 23 Nisan 1927’de Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin (günümüz Çocuk Esirgeme Kurumu’nun) o günü “Çocuk Bayramı” olarak duyurmasıyla başlamış kabul edilir. Aslında Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 23 Nisan’la ilgili çalışmaları daha önceki yıllarda vardır ve hatta çocuklardan da söz edilmiştir. Kurum, 23 Nisan 1923’te millî bayram için pullar bastırmış ve satmıştır. 23 Nisan 1924’te Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde “Bu gün Yavruların Rozet Bayramıdır” ibaresi yer almış, 23 Nisan 1926’da da yine aynı gazetede “23 Nisan Türklerin Çocuk Günüdür” başlıklı bir yazı kaleme alınmış ve bu yazıda cemiyetin bu günü çocuk günü yapmaya çalışarak doğru yolda olduğu ve para kazanan herkesin bu gün cemiyete çocuklar için bağışta bulunması gerektiği vurgulanmıştır.Nihayet 23 Nisan 1927’de Himaye-i Etfal Cemiyeti o günü Çocuk Bayramı olarak şöyle duyurmuştur:

Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara’da ilk teşkile günü olan Millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tesbii edilmiştir. Bize yeni bir vatan veyeni bir tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakar gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evladları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şevkatli ve alicenab hissiyatına müracaat ediyoruz. Kadın, erkek, genç, ihtiyar hatta vakti ve hali müsait çocuklardan mini mini vatandaşlar için yardım bekliyoruz. Her sayfası başka bir şan ve muvaffakiyetle temevvüç eden milletimizin, yarın azami derecede muavenet göstermekle beraber, çocuk gününün layıkı veçhiyle neşeli ve parlak geçirilmesi için aynı derecede alaka ve müzaheret göstereceğinden emin olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, şimdiden arz-ı şükran eder.

Bu tarihten itibaren bu üç kavram, aynı gün üzerinde birleşecek ve çocuk bayramı olma konusunda bir kanunla belirlenmişlik olmaksızın kutlanmaya başlanacaktır. Cemiyeti buna iten neden ise cemiyetin yetim çocukları için gelir kaydetme anlayışıdır. Böylece çocuk bayramı ortaya çıkmıştır. Çocuk bayramı adı daha resmiyet kazanmamış olsa da, bundan sonra 23 Nisan “Millî Hâkimiyet Bayramı”nın yanı sıra “Çocuk Bayramı” olarak da kutlanacaktı.

1927’de ilk kez kez kutlanan çocuk bayramı, başta kaynak oluşturma olmak üzere, çocuklara neşeli bir gün geçirtmeyi hedeflerinde bulunduruyordu. 23 Nisan 1927’deki ilk bayram Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve dönemin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa himayesinde gerçekleştirilmiş, etkinlikler için Atatürk arabalarından birini çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu’nun konser vermesini sağlamıştır. O yıl cemiyetin Ankara’daki binalarından birine Çocuk Sarayı adı verilmiş ve burada düzenlenen çocuk balosuna İsmet (İnönü) Bey’in çocukları da katılmıştır.

1929’da çocuklara ilgi daha da artmış ve o yıl ve daha sonraki yıllarda 23-30 Nisan haftası “çocuk haftası” olarak kutlanmıştır. Daha sonraları, 70’li yıllara kadar ulusal boyutta ünlenerek ve katılımı artırarak ilerleyen 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarına 1975’te Türkiye Radyo Televizyon Kurumu da katılmış ve bir hafta çocuk programları yayımlamıştır. 1978’de Meclis Başkanlığı’nın izniyle meclisteki törenlere çocukların da katılması sağlandı. 1979’da bu uygulama Ankara ilkokullarından gelen çocuklarla düzenli olarak başlatıldı, 1980’de de bütün illerden gelen çocuklarla “Çocuk Parlamentosu” oluşturuldu. 1979 yılının UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak duyurulması üzerine, TRT tarafından dünyanın bütün çocuklarını kucaklamayı amaçlayan bir proje hazırlandı ve 1979 yılından itibaren TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği adıyla uygulamaya kondu.

Bayramın en son şeklini alışı ise 1981’de gerçekleşmiştir. Darbe döneminde Milli Güvenlik Konseyi bayramlar ve tatillerle ilgili kanunda yaptığı değişiklikle o güne kadar kanunen adı konmamış bir şekilde kutlanan bayrama “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını vermiştir.

Kutlanışı

23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti’nde 23 Nisan 1921’de resmî bayram olarak kabul edilmesinden bu yana, değişik adlarla da olsa resmî törenlerle kutlanmıştır. En yalın haliyle bu törenlerde İstiklâl Marşı okunur ve saygı duruşunda bulunulur.

Yeni uygulamaya konulan yönetmeliğe göre, önceki yıllarda uygulanan koltuk devri uygulamasına son verildi. Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklara koltuk devretme uygulaması kaldırıldı.

23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olarak kutlanışı 23 Nisan 1927’de Atatürk’ün himayesinde başlamış, Cumhurbaşkanlığı Bandosu çocuklar için konser vermiş ve Ankara’da çocuk balosu düzenlenmiştir. 1928’de Dr. Fuat (Umay) Bey’in teklifiyle daha geniş içerikli bir program hazırlanmış, ilanlar verilmiş, halk davet edilmiş, çocuk alayları oluşturulmuş, yarışmalar ve geziler düzenlenmiştir. 1929’daki 23 Nisan’dan önce HEC 23-30 Nisan haftasını çocuk haftası olarak duyurmuş, etkinlikler çoğaltılarak bir haftaya yayılmıştır. Asıl bayram yine 23 Nisan’da kutlanmış, çocuk balosu yine Atatürk tarafından himaye edilmiştir. Yine de HEC ve Türk Ocağı’nın bütün çabalarına rağmen ülke çapına yayılmada sorunlar yaşanmıştır. Birkaç yıl böyle gitmesi üzerine, Kırklareli milletvekili Dr. Fuat Umay’ın teklifiyle 20-30 Nisan arasında tüm telgraf ve mektuplara Himaye-i Etfal Şefkat Pulu yapıştırılması mecliste onaylandı. Yasa, 14 Nisan 1932’de yürürlüğe girdi.

1933 23 Nisan’ında Atatürk yeni bir gelenek başlattı. O sabah çocukları makamında kabul etti ve onlarla sohbet etti. Aynı yıl stadyumlarda beden hareketi gösterileri yapılmaya başlandı. O bayram, Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey’in kaleme aldığı Andımız çocuklar tarafından ilk kez okundu. 1933’te artık Çocuk Bayramı devlete de mal olmuştu. Yine de 1935’teki yasa değişikliğinde çocuk bayramında hiç söz edilmedi. Yalnız resmî ismi konmamış olsa da, Milli Hâkimiyet Bayramı’nın yanında “23 Nisan Çocuk Bayramı”, devlet ve toplum örgütlerinin ortaklaşa hazırladığı programlarla kutlanmaya devam edildi.

1970’lerde artık 23 Nisan Çocuk Bayramı tüm ulustan katılım alan bir bayram halini almıştı. 1975’ten itibaren TRT de programlarıyla destek vermiş, 1979’da resmî Millî Hakimiyet Bayramı törenlerine çocukların da katılmasına karar verilmiş, 1980’de de “Çocuk Parlamentosu” oluşturulmuştur.Böylece 23 Nisan Çocuk Bayramı, Millî Hakimiyet Bayramı’yla tamamen aynı etkinliklerde kutlanmış oluyordu. Nitekim 1981’de birleştirilecekti.

Günümüzde 23 Nisan günlerinde bayram Türkiye Cumhuriyeti devleti erkanının başta Anıtkabir olmak üzere çeşitli Atatürk anıtlarında yaptıkları resmî törenlerle başlamakta, stadyumlarda ilköğretim öğrencilerinin hazırladığı gösterilerin sergilenmesi ve resmî geçit töreniyle devam etmektedir. Akşamları da büyük şehirlerde fener alayı düzenlenir. Resmî törenlerden sonra bayram yeri olarak nitelendirilen çayırlarda güreşler, koşular ve başka çeşit yarışmalar düzenlenir. Çeşitli sivil toplum örgütleri veya kuruluşlar tarafından düzenlenen etkinlikler yer alır. Önceden belirlenmiş öğrenciler kısa bir süreliğine kurumlardaki devlet memurlarının makamlarına oturur, onlarla orada sohbet edilir. Ayrıca 23 Nisan günü Türkiye’de resmî tatil günüdür. İlköğretim öğrencilerine 24 Nisan günü de tatildir.

 

canakkale-etkinligi-programi-2017

18 Mart Çanakkale Zaferi Etkinliği Programı

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 18 Mart Çanakkale Zaferini anmak için 16 Mart 2017 Perşembe günü saat 19:00 ‘da öğrenci dinletisi etkinliğimiz olacaktır.

İşte etkinlik programı:

 

ETKİNLİK PROGRAMI

  • Demir MENEMENCİOĞLU
  • Kemal GÜRSOY
  • Bilge ERDOĞDU
  • Bade Su GEÇER
  • Elif ÇETİNKAYA
  • Ayşe Ela ŞENKAYA
  • Elif Duru TAŞ
  • Sena ERTOP
  • Ekin GÖKER
  • Çağla GÖKÇEN
  • Defne Sevra NEDİM
  • Aysara ÖZENÇ
  • Mirhan Yağız GÜRBÜZ
  • Deniz KAPLAN
  • Ayşe GÖZEL
  • Jean LUCA
  • Yasemin ÖZYİĞİT
  • Simay ÇOBAN
  • Demir MİRZA
  • Sezen GÜRCANOK
  • Ece Funda ŞAHİN

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun!

Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.Türkiye’de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı.

Tarihçe

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı.

26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını öneren Clara Zetkin (solda) Rosa Luxemburg ile.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan[kaynak belirtilmeli] Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.

Bununla birlikte Birleşmiş Milletler’in resmi internet sayfasında, günün tarihine ilişkin bölümde kutlamanın New York’ta ölen kadın işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.

Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı.

“Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül Darbesi’nden sonra cunta yönetimi tarafından dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmasına izin verilmedi. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kutlanmaya devam edilmektedir.

 

canakkale-zaferi

18 Mart Çanakkale Zaferi Etkinliği

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 18 Mart Çanakkale Zaferini anmak için 16 Mart 2017 Perşembe günü saat 19:00 ‘da öğrenci dinletisi etkinliğimiz olacaktır. Etkinlik programı 13 Mart 2017 tarihinde eklenecektir.

 

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ

Çanakkale Savaşı veya Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zapt etmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

Osmanlı İmparatorluğu, Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914’ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya’nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz’de Britanya donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul’a gelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması’na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz’e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmiştir.

Birleşik Krallık Donanma Bakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı’nın donanmayla geçilerek İstanbul’un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith’e vermiştir. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz’a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kalındı.

Deniz harekatıyla İstanbul’a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı’ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan Britanya ve Fransa kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. Britanya ve Fransa çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası’nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu’nun kuzeyinde Suvla Koyu’na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos’ta Kurmay Albay Mustafa Kemal’in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. Britanya ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.

 

Devamı için tıklayınız.