Şunun için etiket arşivi: anaokulu

Yapılan araştırmalar çağdaş eğitim çerçevesinde gerçekleşen çalışmalarda okul öncesi eğitimcilerinin, ilköğretim ve müzik öğretmenlerinin, çocuklarla ilgili bazı temel etmenleri mutlaka göz önünde bulundurması gerektiğini ortaya koyuyor.

Bunların arasında oyundan aldıkları keyif, yaratıcılık ve hayal gücü, duygusal dünya, öğrenmeye açık olma ve algılama becerisi, kendi bedenlerinden ve duygularından aldıkları zevk ile diğer çocuklarla ve çevreleriyle ilişkiye geçme isteğinin bulunduğunu işaret eden uzmanlar, bu anlayışın içinde “herkes için müzik” önerisinin bulunduğunu dile getiriyor.

Ayrıca uzmanlar kısa ritimler ile kolay biçimlerden oluşan geniş bir kesimi kucaklayan ve her bireyim yapabileceği sınırlar içerisinde kalan müzik çalışmalarının, çocuklar için tamamlayıcı özellik oluşturduğunu kaydediyor ve mutlaka çocukların erken çocukluk döneminde müzik ile haşır neşir olmasını tavsiye ediyor.

Çocuğun dünyayı keşfetmek ve tanımak için ilk kullandığı aracın bedeni olduğunu belirten uzmanlar, müzik çalışmaları için “temel dans”ın çocukların ilk etkinlik kaynağı olduğunu vurguluyor.

Bizlerde Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak çocuklarımızı Müzik ile buluşturuyoruz. Ayrıca Bakırköy’de bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Özel Nar Sanat Anaokulumuz ile çocuklarımıza okul öncesi eğitiminde mutlaka temel dansın, müziğin ve sanatsal faaliyetlerde yer almasını sağlıyoruz.

Uzmanlar sanat ile eğitim arasındaki ilişkinin akıl ile tutkunun birleşiminden kaynaklandığını dile getirirken, bu ilişkinin akılcı düşünceyi de gösterdiğini savunmaktadır.

Çağımızın yeni öğrenme yöntemlerinin ve çoklu zeka kuramının daha da etkili bir biçimde verildiği sanat eğitiminin, çocukların bedensel, zihinsel, duygusal, dilsel, bilişsel ve sosyal gelişiminin yetkinleşmesine önemli katkıda bulunduğunu hatırlatmakta fayda var.

Okul öncesi çocuklar üzerinde Harvard Üniversitesi’nden Howard Gardner ve Jessica Davis’in gerçekleştirdiği araştırmaların sonuçlarına göre, 3-4 yaş grubu çocukların düşünce, duygu ve semboller dünyasıyla akıcı ve yaratıcı bir uyuma sahip oldukları fakat yaratıcılıkta parlayan bu çocukların esnek zekalarını, eğitim sistemi içinde kaybettikleri saptandı.

Yapılan bu araştırma, okulların, çocukların doğal düşünme ve öğrenme yöntemine saygı duyulması gerektiğini ve ancak bu şekilde çocukların sanatla ilk eğilimlerinin başarılı olacağını ortaya koymuştur.

Ünlü ressam Picasso’nun “Bir çocuk gibi resim yapmayı öğrenmek bütün ömrümü aldı” sözü de aslında bu araştırmayı destekleyen en önemli sözlerden biridir.