2 Ağustos Çarşamba akşamı Kadıköy metrosunda polisler tarafından çello çantasında bomba olduğu sanılarak alıkonulup tartaklanan çellist Gülşah Erol’un başına gelenler hem geleneksel medya hem de sosyal medyada geniş yankı buldu.
Çellist Gülşah Erol o başına gelenleri ve yaşadığı şoku Instagram hesabından takipçileriyle paylaştı.
Kadıköy Metro girişinde 2 Ağustos’ta 2 polis memuru tarafından enstrümanının bomba olduğu ileri sürülerek terörist olduğu gerekçesiyle odaya kapatıldığını belirten Erol, ellerine kelepçe takılarak defalarca yumruklandığını ve tekmelendiğini, Türk bayrağıyla yüzüne vurulduğunu kaydetti.
Müzisyen olduğunu, ellerine dikkat etmesi gerektiğini söylediğini vurgulayan Erol, daha çok darp edildiğini ve kendisine vatan hainiymiş gibi davranıldığını dile getirdi.
“BEN MÜZİSYENİM HAK ETTİĞİM BU MU?”
Polisler tarafından hapse atılmakla tehdit edilmesinin yanı sıra kendisine ve ailesine ağza alınmayacak küfürler edildiğini de işaret eden çellist Gülşah Erol instagram hesabından “Ben müzisyenim! Bu ülkeye emek harcayan bir sanatçıyım. Hak ettiğim bu mu?! Lütfen dikkat edin müzisyen, sanatçı arkadaşlar, size hakaretle ve saldırıyla yaklaşsalar dahi susun ve yanlarından uzaklaşın. Her yerim ağrıyor, çenem, gözüm, yüzüm, bacaklarım ve kollarım darp içinde ama en çok kalbim acıyor. Dün ölebilirdim…” yorumunda bulundu.
Nar Sanat olarak bizde yaşananlara sessiz kalmak istemiyoruz.
Bizleri korumakla görevli olan polis ve güvenlik görevlilerinin çello, keman, gitar gibi enstrüman çantalarını (case) silah kutularından ayırt edebilmeleri gerektiğini düşünüyoruz.
İşte bilmeyenler için case çeşitleri: