SALSA
Salsa dansı Karayipler kökenli olduğu varsayılan, salsa adıyla belirtilen müzik türleri eşliğinde çiftler halinde veya grupça icra edilen, Latin Amerika’nın ve ABD’nin modern bir dansıdır. Salsa dansı Latin dansları kapsamında ele alınır. Önceleri yalnızca Latin Amerika halkları arasında yaygın olan bu müzik türü, Karayipler’den ABD’ye göçenler sayesinde ABD’de de yaygınlık kazanmış ve salsa dansı özellikle 1980’lerden sonra tüm dünyada tanınır ve uygulanır duruma gelmiştir. Günümüzdeki salsa dansı Afrika, Karayip ve Avrupa stillerinin, dans ve müzik unsurlarının bir karışımı olarak nitelenir.
1950’lerde mambonun modernizasyonu salsanın oluşumunda önemli bir etken olmuştur. Salsanın kökeni Küba olarak kabul edilmekle birlikte, Küba’nın Kuzey Amerika’daki etkisi Fidel Castrove Che Guevara’nın Küba’daki devriminden ve Küba’ya ABD ambargosunun uygulanmasından sonra azalmıştır. Bir “serbest stil” dansı olan salsa, rutin hareketlere bağlı kalınmaksızın doğaçlama olarak yapılır.
BACHATA
Bachata (baçata) Dominik Cumhuriyeti’nin 4/4 ritimli, romantik bir müzik ve dans türüdür. Daha çok gitarın ön planda olduğu baçata müzikleri vurmalı çalgılar (bongo, maracas, guiro) ve bas gitar eşliğinde üç veya dört gitarla çalınır.
CHA CHA CHA
Cha-cha -cha (ça-ça-ça) Küba kökenli bir Latin Amerika dans ve müzik türüdür. Ça ça ça müziği ilk kez 1953’te Küba’lı viyolonist ve besteci Enrique Jorrin tarafından ortaya koyulmuştur. Bu dansın adı chachachá olarak da yazılır. Ritmi danzon dansındaki dördüncü vuruşa değişiklik getirilerek elde edilmiştir.
RUMBA
Rumba, Latin Amerika danslardan biridir. Aslen İspanyol ve Afrika kökenlidir. Ancak 16. yüzyılda Afrika’dan getirilen köleler aracılığıyla Küba’ya taşınmıştır. Müziği ve hareketleri Küba’yı yansıtır. Yavaş ve zor bir dans türüdür. Bu dansta kalça hareketleri belirgindir. Uluslararası Latin Amerikan dans yarışmalarında sergilenir. Rumba aynı familyada yer alan Ça-Ça-Ça ile bazı benzer özellikler gösterir. Ritmi eşit aralıklı dört sesten oluşur.
Latin Dansları Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
Bir gösteri sanatı olarak genellikle müzik eşliğinde dekor ve sahne giysileriyle sunulan son derece titiz bir danstır.
Bir bale dans müzik ve tasarımla dramatik bir öykü anlatabilir ya da hiç bir öykü olmadan yalnızca müziğin dans aracılığıyla bir yorumu biçiminde sunulabilir.
Bale ilk olarak İtalya’da rönesans döneminden görülmektedir. Mim sanatçılarının ortaçağ ve rönesans tiyatro gösterilerinde ve geleneksel halk gösterilerindeki dans adımları bugünkü balenin temellerini oluşturur.
Fransa’da Henry IV tarafından desteklenen bale tüm Avrupa’ya, oradan da 16. ve 17.yüzyılın sonlarında da Danimarka ve Isveç’e kadar yayılmıştır.
Balenin altın çağı kendisi de iyi bir dansçı olan Louis XIX döneminde başlamıştır. Fransızlar ve Rusların bale sanatının gelişmesinde dansçılık, bestecilik ve koreografi alanında çok büyük katkıları olmuştur.
Bale Okulumuz hakkında : Dersliklerimiz yaş ve eğitim seviyelerine göre enfazla 10 çocuktan oluşmaktadır. Ders süresi haftada bir gün 2 ders saati şeklinde gerçekleşmektedir (Çocukların dikkat toplama süreleri ve bedensel yapabilirlikleri düşünülerek 30 dakika ders 15 dakika ara şeklindedir). Başlangıç yaşı olarak her ne kadar çocuğun kişisel ve bedensel gelişimi göz önüne alınıyorsa da genel olarak ülkemizde 5 yaş ideal kabul edilmektedir.
Yönetmeliklerde belirtilen eğitim sonunda başarılı oldukları taktirde “M.E.B. Kurs Bitirme Sertifikası” alır. Bunun sağladığı bale öğretmenliği yetkisiyle üniversite de öğretim gördükleri branşları dışında ikinci bir meslek daha edinmiş olurlar.
Bale Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
.
Nar Sanat’ta Yaratıcı Drama Liderlik/Eğitmenlik Programının Genel tanımlamasını şu şekilde yapabiliriz.
• 13 aylık bir eğitim programıdır.
• Çalışmalar haftada 2 gün 3’er saat şeklinde yürütülmektedir.
• Belirli bir aşamadan sonra Staj ve proje çalışması yapılacaktır.
• Proje uygulama ve yazma sürecinde danışman ve jüri üyeleri atanmakta ve projesini bitiren adaylara MEB onaylı liderlik belgeleri verilmektedir.
Not : Eğitmenlerimizin yanı sıra derslere takviye olarak, gerek sanatçı ve gerekse Üniversitelerden Hocalarımız konuk olarak katılacaklar ve derslere destek olacaklardır.
Yaratıcı Drama Nedir?
En genel tanımıyla eğitimde yaratıcı drama; her hangi bir konuda, doğaçlama, rol oynama gibi tekniklerden yararlanarak, bir grupla ve grup üyelerinin birikimlerinden, yaşantılarından yola çıkarak canlandırmalar yapmaktır. Herhangi bir olay, olgu, soyut-somut bir durum, bir gazete haberi, bir karikatür, yazının (edebiyatın) tüm türleri, yarım bırakılmış herhangi edebi bir metin, bir yaşantı, anı, fotoğraf, bir ders konusu, yaratıcı dramada işlenecek konuyu rahatlıkla oluşturabilir.
Yaratıcı Dramanın Genel Amaçları
Yaparak ve yaşayarak öğrenme olarak da tanımlanan yaratıcı dramanın genel amaçları:
• Yaratıcılık ve estetik gelişimi sağlama
• Eleştirel düşünme yeteneği geliştirme
• Sosyal gelişim ve birlikte çalışma becerisi geliştirme
• İletişim becerileri geliştirme
• Moral değerleri geliştirme
• Kendini tanıma
• Problem çözme becerilerini geliştirme
• Dil becerilerini geliştirme
• Sanat anlayışı ve ruhunu kazandırmak
• Hayal gücünü geliştirme
• Dinleme becerilerini geliştirme
• Olayları değerlendirme yeteneği kazandırma
• İnsanların diğer insanlar, durumlar ve doğal olaylar hakkındaki gözlemlerini geliştirmek
• Bireylerde, grup planlaması, grupla karar verme, yeni çözümler üretme yeteneği geliştirme
• Empati becerisi geliştirme olarak özetlenebilir.
Yaratıcı Dramanın Kullanıldığı Alanlar
Okulöncesi yaşlardan başlayarak herkesin katılabildiği yaratıcı drama, yöntem ve araç olarak pek çok alanda kullanılabilmektedir. Bu alanlar arasında, eğitim bilimleri, psikolojik danışma ve rehberlik, sosyal hizmetler, sokak çocukları, işitme-görme-zihinsel-konuşma-otistik engelli çocukların eğitimlerinde, kültürler arası çalışmalarda, ev kadınlarına yönelik çalışmalarda vb. alanlarda kullanılmaktadır. Şunu söylemek mümkündür, insanın insanla etkileşimde bulunduğu her alan, yaratıcı dramanın kullanımına uygundur.
Yaratıcı Drama ne değildir?
• YD oyun oynama değildir.
• YD tiyatro değildir.
• YD dramatizasyon değildir.
Yaratıcı Drama Liderliği Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
Diksiyonu şöyle tanımlayabiliriz:
Diksiyon duygu ve düşünceleri ifade ederken sözcüklerin ses özelliklerine uygun olarak, vurgu ve tonlama kriterleri içerisinde doğru bir üslupla konuşma sanatıdır. Fonetiği tamamlayan bir unsur olarak konuşma sanatını ve tekniklerini inceler.
Diksiyonun temeli ses dediğimiz iletişim aracını doğru kullanmak ve sözleri söylerken düzgün telaffuz etmek üzerine kuruludur. Jest ve mimikleri de kapsayarak özellikle tiyatro ve diğer sahne sanatları ile sinema ve televizyonda metinlerin yanlışsız okunması amaçtır. Ayrıca topluluk önünde konuşma gibi durumlarda ve yöneticilik gibi pozisyonlarda bulunan kişilerin başvurduğu bir eğitimdir. Elbette sadece bu meslek grupları için değil aynı zamanda toplumsal iletişim halinde olan tüm meslek grupları için doğru zamanda doğru telaffuz ve doğru iletişim için diksiyon eğitimi önemlidir. Öğrencilikten tutunda yöneticiliğe, hizmet sektörü işveren veya çalışan kişilerin veya yöresel ağızlarla konuşan tüm kişilerin diksiyon eğitimine ihtiyacı vardır.
Doğru iletişim için doğru diksiyon!
Diksiyon Eğitimi Nasıl Verilir?
Çeşitli kurslarda ve okullarda konuşma sanatının eğitimini alabilirsiniz. Alanında uzman eğitmenlerin yapabileceği ciddilikte olan bu eğitim çeşitli dallara ayrılır.
Öğrencilere öncelikle;
Amaç öncelikle kişilerin diyaframlarını kontrol etmelerini sağlamak, ses çıkış kaynaklarını ve nasıl kullanmaları gerektiğini öğretmektir. Sonrasında ses tonu ayarlama ve vurgulama konuları incelenir.
Öğrencilerin kelimeleri jest ve mimiklerle anlamlandırmaları sağlanır. Konuşurken akıcılık, doğru bir üslup kazandırmak amaçtır.
Diksiyon Dersleri
Diksiyon eğitimi kısa süreli bir eğitim değildir. Kısa sürede yapılan eğitimlerin diksiyonun düzelmesi anlamında katkıda bulunacağına inanmak gerçekçi değildir. Gerek diksiyon eğitiminde kullanılan organların, gerekse dikkat edilmesi gereken işlemlerin istem dışı ve kalıcı hale gelebilmesi için gerek eğitim sürecinde gerekse eğitim dışında öğrenci tarafından tekrarlanması gerekmektedir. Unutulmamalı ki emek ve çaba harcanmayan hiç bir eğitim amacına ulaşamaz.
Genel anlamda diksiyon eğitiminde ayrıntı bazında farklılıklar olsa dahi şu eğitimler ve içerikler konu edilir.
Diksiyon Eğitiminin Faydaları
Doğru ve eksiksiz konuşmak için alınan diksiyon derslerinin kişilere düzgün konuşmanın yanında pek çok faydası bulunmaktadır. Sesini ve bedenini olması gerektiği gibi kullanan bireyler yetiştirmeyi amaçlayan eğitimlerin diğer faydaları ise;
Dersin Yapısı : Talepler doğrultusunda hafta içi ve hafta sonu gruplar açılabileceği gibi aynı zamand yine talepler doğrultusunda akşam gruplarının açılması da mümkündür. Grup derslerde haftada bir gün 3 ders saati şeklinde yapılmakta olup 3 ay devam etmektedir. Derslerin hangi gün olacağı talepler doğrultusunda tespit edilmektedir.
Özel dersler için lütfen bize ulaşın.
Diksiyon Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
Ders hakkında genel bilgi :
Yaratıcı Drama dersimiz Talepler doğrultusunda haftada bir gün 2 ders saati şeklinde işlenmektedir(60 Dakika Drama eğitimi + 20Dakika hayal gücünü geliştirmek için yapılan resim dersi).
Eğitici/Yaratıcı drama çoğu zaman Tiyatro Eğitimi ile karıştırılmaktadır. Tiyatronun unsurları da kullanılmakla beraber tek başına tiyatro eğitimi Çocuklar için Eğitici/ Yaratıcı Dramanın asla yerini tutamaz. Konusunda yetkin ve yeterli eğitim almamış kişilerin eğitici drama eğitimi vermesi kabul edilmez ve çocuğun gelişimi açısından sakıncalıdır. Bu bağlamda yetkin eğitmenler eşliğinde yaratıcı/eğitici drama kursumuza bekliyoruz. Her eğitim döneminin sonunda eğitmen uygun gördüğü taktirde sene sonunda bir etkinlikte öğrencilerimiz yer alacaklardır. Fakat asıl hedef sene sonu gösterisi değil çocuğumuzun aşağıda belirtilen doğrultuda eğitim almasıdır.
Drama Derslerimizden örnek
Yaş Grupları :
3 yaş
4-5 yaş
6– 7 yaş olmaktadır.
Not: Eğitmenin gözlem ve değerlendirmesine göre yaş grupları arasında geçişler yapılabilir.
Çocukların yaratıcılık özelliklerini geliştirmek ve oyun yoluyla düş güçlerini harekete geçirmek için çocuklarla yapılan yaratıcı drama etkinliğimiz, çocuğun dikkat ,algılama, dinleme, konuşma,bedenini de kullanarak anlatma ve yorumlama gibi iletişim becerilerini geliştiren bir programdır. Yaratıcı/eğitici drama yöntemiyle, çocukların yaşantılarından yola çıkarak yaşadığımız çevreye duyarlılık kazandırmak, çevre bilinci oluşturmak ve bu bilinci toplumun değişik katmanlarına yaygınlaştırmaktır.
Projenin Amacı:
Okulöncesi çocuklarına yaratıcı drama yöntemiyle yaşadığımız çevreye duyarlılık kazandırabilmektir.
-Grupla iletişim kurabilme
-Grupla etkileşim sağlayabilme
-Bireysel özelliklerini tanıyabilme
-Diğer bir kişiye güven duygusunu geliştirebilme
-Duyu organlarını kullanabilme
-Çevresindeki ayrıntıları fark edebilme
-Empati becerisini geliştirebilme
-Çevresindeki ayrıntıları fark edebilme
-Çevresini güzelleştirebilme
-Çevre konusunda neden – sonuç ilişkilerini kurabilme
-Duygularını uygun yollarla gösterebilme
-Gözlem yeteneğini geliştirebilme
-Çevresindeki ayrıntıları fark edebilme
-Başlama ve bitirme yönergelerini kavrayıp hayata geçirebilme
-Çevre kirliliği ile ilgili problem durumu çözebilme
-Büyük ve küçük kaslarını kullanarak çevre duyarlılığı konusunda özgün bir ürün meydana getirebilme
-Bir birey olarak kendine ait istek ve yeteneklerinin farkına varabilme.
Eğitim amaçlı yaratıcı drama da iletişim sanatlarından biridir.Çocuk, drama çalışmaları içinde gözlendiğinde, dil becerilerinde oldukça etkin olduğu görülür. Çocuk bu etkinlikler içerisinde yer alırken düşünme, konuşma, dinlenme, anlatma ve birbiriyle iletişim kurma becerilerini de kazanır. Bütün bu beceriler( plan hazırlama, problem çözme ) kendi içinden ve diğerlerinden gelen uyarılara doğal tepkiler verirken elde edilir.
Drama etkinlikleri sırasında çocuk, sözel iletişimi başlatması ile çeşitli durumlarda hayali karakterlerle karşılıklı diyaloglar kurar. Doğal, içinden geldiği gibi ve hayal gücüne dayanarak konuşur. yine organize edilmiş etkinlikler sayesinde çocuk sesinin tonunu, yüksekliğini yada alçaklığını, hızını ayarlayabilir.
Çocukların kelime hazneleri,
* Yaratıcı drama sanatıyla,
* Yaratıcı/eğitici drama veya doğaçlamanın konularıyla gelişebilir.
Yaratıcı drama sadece bir öğrenme yolu veya eğitim modeli olmakla kalmamakta, dilin kazanılması, geliştirilmesi, zenginleştirilmesi için de önemli bir araç görevi görmektedir.
Drama, özde öğretim programının eşsiz ve bütünleyici bir unsurudur. Eğitimde sistemli ve devamlı drama eğitimi vermek, öğrencilere değerlendirme, yaratma, keşfetme, çözümlemeye yönelik soru sorabilme becerilerine sahip olma şansı sağlar. Dramada bütün öğrenciler katılma hakkına sahiptir. Bu sayede deneyim ve cesaretleri gelişir.
Drama, yüksek düzeyde yaratıcılık gücüne dayanan, insan tecrübesini araştıran bir yoldur.Dramatik etkinlikler, insancıl düşünme, hissetme ve davranmayla birlikte insanın kendisini ve diğerlerini tanımasına yardımcı olur. Öğrencileri beceri sahibi, tutarlı, anlayışlı, sahip oldukları imkanlarla dünyalarını genişletmeye çalışan, yaşama kendi düşünceleri ile katılan, cesaretli bireyler olma yolunda destekler.
Dramatik anlatım, öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirip, çözüme ulaşmalarını sağlar. En belirgin olan yeteneği belirleme, seviyeli sorular sorabilme, hipotez kurma, formül geliştirme ve sonuca ulaştırma, hoşgörü, empatik olma gibi kazandırılan beceriler diğerlerinin arasında yer alır.
Dramatik etkinliklerin kapsadığı diğer alanlar; dramatik oyun, doğaçlamalar, drama esaslı öykü, konu kaynaklı drama, sosyal rolleri içeren oyun, fan çalışması, deneyler ve bilimsel labaratuvarlardır.
Çocuklar, gençler ya da yetişkinlerle yapılan dramanın klasik sınıflandırılmasında, ısınma ve rahatlama, rol oynama ve pandomim, doğaçlama, oluşum ve değerlendirme aşamaları yer alır. Isınma oyunları; grubun birbirine ısınması, konuya ısınma ve rahatlamayı içeren hareketli oyunlardır. Rol oynama ve pandomim aşaması, grubun iletişim ve etkileşimini sağlama, imgelemi geliştirme, duyuları geliştirme ve pandomim yoluyla ifade becerisini geliştirmeyi içeren, ses, imge: pandomim ve dokunma, işitme, görme duyusuyla ilgili alıştırmaları içerir. Doğaçlama aşamasında, hazır bir yapıttan masal, şiir öykü, tablo, fotoğraf, heykel, gazete haberi ya da bir “hayat durumun”dan yola çıkılarak drama yaratılır, canlandırılır. Oluşumlar aşamasıysa, dramada deneyim kazanmış gruplarda hiç beklenmedik, yetkin bir doğaçlamanın ortaya çıkmasıdır. Dramanın değerlendirilmesi aşaması da, katılanların drama ortamından olumlu, neşeli, iyimser yaşantılarla ayrılmasını sağlayan sözel bir aşamadır.
Aşağıda klasik bir yaratıcı drama programının aşamaları ve bunların amaçlar, içerik, konular açısından sınıflandırılması görülmektedir:
Aşamalar, Amaçlar, İçerik
Amaçlar İçerik
I. Isınma Aşaması
Oyuna katılma istekliliğinin arttırılması,
Grubun birbirine ısınması,
Grubun oyunlara ısınma,
Grubun dramaya ısınması,
Grubun rahatlaması.
Top ile oynanan tanışma oyunlar
Adını çeşitli biçimlerde söyleyerek tanışma oyunları,
Bedeni gevşetme, rahatlama alıştırmaları,
Eşini bul, ayağını yerden kes oyunu,
Elma toplama oyunu,
Isınmayı sağlayıcı diğer oyunlar
II. Rol Oynama Pandomim Aşaması
Grup içi iletişimin ve etkileşimin sağlanması,
İmgelemi geliştirmesi,
Görme, işitme, dokunma vb. duyuları geliştirmesi,
Pandomim yoluyla ifade becerisini geliştirmesi
Eşinin elini bul oyunu,
Kör tavuk oyunu,
Çeşitli seslerle ilgili çağrışımlar yaptırma,
İkili heykel olma oyunları,
Eşine heykel formu verme,
Gözleri kapalı olarak eşinin heykel formunu- tanıma ve aynısını, canlandırabilme oyunları,
Pandomim yaparak çeşitli eylemleri canlandırma, Atasözlerini canlandırma
III. Doğaçlama Aşaması
Dramada doğaçlama yapabilmesi,
Doğaçlama yoluyla yeni durumlar yaratabilmesi,
Oyun yoluyla kendini ifade edebilmesi,
Doğaçlamaya katılmada istekliliğinin artması,
Doğaçlama yapmaktan zevk alması, eğlenmesi,
Yaratıcı düşünebilmesi,
Hazır bir yapıttan yola çıkarak doğaçlama yapabilmesi,
Kendi uydurdukları öykülerden doğaçlama kurma, durumlar
Yaratma, canlandırma yetilerini geliştirmesi
Masal, öykü, şiir, yöresel öyküler, bir tablo, bir fotoğraf, bir heykel, bir gazete haberi ya da bir ders konusundan yola çıkarak doğaçlama kurmak,
Durumlar yaratma, canlandırma,
Doğaçlama öncesinde konu hakkında- liderin bilgilendirmesi,
Çocukların uydurduğu öykülerden doğaçlamalar yapma,
Öykünün tamamını ya da bir kesitini oynama
IV. Değerlendirme Aşaması
Çocukların dramayı değerlendirme yetisinin geliştirilmesi,
Etkileşimi sağlaması,- Paylaşımda bulunması,
Yapıcı, olumlu eleştiriyi yapabilmesi,
Drama çalışmasından, olumlu duygularla ayrılma.
Yaşantılarını ifade edebilmesi.
Doğaçlamaları canlandırdıktan sonra tartışma, değerlendirme,
Gerekirse yeniden oynama,
Duygu ve düşüncelerin olumlu biçimde ifade edilmesi, paylaşılması,
Olumlu duygularla, drama çalışmasından ayrılma.
Yaratıcı Drama Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
Ders Yapısı : Talepler doğrultusunda Hafta içi veya Hafta sonu olup bir gün 2 ders saati şeklinde işlenmektedir.
Yaş Grupları : 10 Yaş ve üstü şeklinde olup farklı yaş grupları için gruplar oluşturulmaktadır.
Çocuk, Genç ve Yetişkinler için değişik yaş grupları olup 10 yaş ve üzeri tiyatro eğitimi aynı grup içersinde değerlendirilmektedir. Taleplerin genel oluşumuna göre haftanın hangi gün ve saati olacağı belirlenmektedir. Dönem sonunda ise alınacak eğitim eşliğinde enaz bir kez oyun sahneye konacaktır. Elbette M.E.B. Onaylı sertifikanızı da unutmuyoruz!
Tiyatroya dair …
Tiyatronun toplumun eğitimindeki yeri ve önemini düşünürken, tiyatronun öncelikle insanları birbirinden ayıran ve her değeri bir yana savuran ırk, din, dil, politika ayrımı gibi olguları birleştirici etkisini göz ardı etmemeliyiz diye düşünüyorum. Tiyatro, her şeyden önce bu olguları birbirine yaklaştıran, birbirlerine ortak eden her şeyi değerlendirmek gibi bir işlev üstleniyor. Tiyatro insan yaşamında yer alan gülmek, ağlamak, sevinmek, üzülmek, ferahlık duymak, bunalmak; kısacası, kalple, duygularla ilgili her şeyi değerlendiriyor. Tiyatro, ayrıca bütün insanlarda ortak bir kalbin varlığını meydana çıkarmasıyla da topluma hizmet ediyor. Bu bakımdan, tiyatro için rahatlıkla en etkili barış yolu da diyebiliyoruz.
HAYATIN GİZİNİ KAVRAYABİLMEK
Tiyatronun, insanlığın uzak geçmişinden şimdisine ve oradan da sonrasına uzanan uzun bir zaman diliminde, her yaşa, her mesleğe, her dine, her dile, her ırka oyundaşlık etme fırsatı veren bir sanat türü olduğunu da söyleyebiliriz. Bir anlık karanlığın ardından aydınlanan sahne, oyun evrenine açılan perde, oyuncular, gerçeğin benzeri ama aynısı olmayan dekor, hepsi bir oyunun kuralları çerçevesinde bir araya gelmiş şeyler. Tiyatro hayatın aynası, evet; ama asla kendisi değil. Oysa, örneğin sinema, tiyatronun aksine, gerçeği yansıttığı oranda başarılı sayılmakta. Bilinç düzeyi oyun oynama evresinden, oyun seyretme noktasına ulaşmış her insan, tiyatronun gizemli ortamında, bir süreliğine uzaklaşırken hayattan, daha güçlü olarak dönebilecek donanımları da elde etmiş sayılıyor. Hayatın gizini, daha çok bir tiyatro sahnesinin derinliğinde kavrayabiliyoruz.
TOPLUMUN EĞİTİMİNDE TİYATRONUN ROLÜ
Tiyatro yolu ile eğitme, tiyatronun eğitici ve zevk verici olması, eğlendirirken eğitmesi, öğretirken-eğlendirmesi, tiyatro sanatının başlangıcından beri tartışılmış, savunulmuş bir düşünce tarzı. Yazarların, sahneye koyucuların, oyunları hakkında yaptıkları açıklamalarda öncelikle seyirciye ne öğretmek istediklerini belirlediklerini daha önce öğrenmiştim, biliyorum. Tiyatronun etkili bir sanat dalı olduğu, insanın ve toplumun eğitiminde bu etkinlikten yararlanılması gerektiği düşüncesinin çeşitli biçimlerde tekrarlandığını bir büyüğüm öğretti bana. Yalnız, öğretilmesi istenen gerçekler, eğitilmesi istenen görüşler dönemden döneme değişmekteymiş. Her dönemin tiyatrosu kendini besleyen kaynağın yeğlediği yönde bir eğitimi amaçlarmış. Klasik tiyatro, geleneklerin, inançların, ahlak değerlerinin doğrultusunda tutucu bir eğitime yönelir; romantik tiyatro birey hakkını, özgür vicdanı savunurmuş. Gerçekçi tiyatro, örtülü çirkinlikleri bilimin ışığında incelemeye çalışır, öncü tiyatrolar toplumun kabuk bağlamış yaralarını deşermiş. Bütün bunları hep o büyüğümden öğrendim. Tiyatronun, sanatsal etkinliği yanında böylesine görevleri üstlenmesi ne kadar saygıya değer değil mi? Bu bağlam içinde çocuk tiyatrosunun eğiticiliği ve öğreticiliği de elbette doğal sayılmalı.
ÇOCUĞUMUZ İÇİN TİYATRO
Sözünü ettiğim büyüğüm, eğitilmek istenen çocuğun yaşının, anlayış gücünün, ruhsal durumunun, yaşantısının, bilgi ve görgüsünün, içinde bulunduğu ekonomik durumun, kültürel özelliklerin bilinmesi gerektiğini bana anlattı. Yapılan eğitimin günlük yaşam ile uzlaşıp uzlaşmadığı, çocuğu çelişkiye düşürüp düşürmediğinin araştırılması gerektiğini söyledi. Çocuğu aile ilişkilerinde, okul yaşamında, arkadaşları ile ilişkisinde uyumsuzluğa götürebilecek bir eğitim, kendi içinde ne kadar haklı nedenlere dayanırsa dayansın, ne kadar doğru düşünülmüş olursa olsun, yarar yerine zarar verecekmiş, öyle söyledi. “Doğru bildiklerimize ne kadar inanıyor, onları ne ölçüde koruyup savunuyorsak, tiyatrocu yöneldiği çocuk seyirciyi de o ölçüde sevmeli, ona inanmalı, onu esirgemeli,” dedi. Çocuk olan insanı incitmemek, inandığımız ilkeden sapmamak kadar önemli olmalıymış. Çocuk taşıyamayacağı kadar ağır bir düşünce yükü altında ezilmemeli, yaşamı ile uzlaştıramayacağı görüşlerle şaşırtılmamalıymış. Büyüğüm; çocuk tiyatrosunun, büyükler için yapılan tiyatrodan daha zor olmasının, daha çok çaba gerektirmesinin nedenleri olarak bunları sıraladı. “Doğumda bir bebeğin mikrop kapmamasına nasıl dikkat ediliyorsa, bebeğe verilen sütün pastörize olmasına nasıl özen gösteriliyorsa, çocuk hastalıklara karşı nasıl korunuyor, büyümesini engelleyecek ağır işlerde çalıştırılması nasıl yasaklanıyorsa, yapacağı sporun niteliği nasıl yaşına göre saptanıyor, beden gelişiminin doğru olmasına çalışılıyorsa, tiyatro yolu ile eğitilirken aynı ölçüde titiz davranmak, ruhsal gelişimini dikkate almak gerekir.” Aynen böyle dedi büyüğüm.
HANGİ TÜR TİYATRO YEĞLENMELİ
Bence bizler için en yararlı tiyatro, bizlere sevinmesini öğreten, içimizde biriken enerjiyi istediğimiz gibi kullanmamızı sağlayan, bizleri sevgi ile besleyen, içten güçlendiren tiyatro oyunları olmalı.
Gelin tiyatroda sevinelim, yaşamanın, sevmenin, dayanışmanın tadına varalım.
Yaşamayı ve yaşatmayı, mutlu olmayı ve mutlu etmeyi öğrenelim.
(Yazan : Üstün AKMEN)
Tiyatro Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
Fransız yönetmen Godard, sinemayı ‘en güzel hile’ olarak tanımlıyor. Gerçekten de bir asırı daha yeni arkada bırakmış bu genç sanat dalı, tüm dünyayı kendi güzel hileleriyle büyülemeye devam ediyor. Ağlatıyor, güldürüyor, eğlendiriyor, sorgulatıyor, düşündürüyor… Ve gelişen teknoloji sayesinde artık film çekmek çok daha ucuz ve kolay.
Senaryo Yazımı ve Kısa Film Yapımı Kursu’nda katılımcılar senaryo yazmak ve bütün aşamalarıyla bir kısa filmi gerçekleştirmek için gereken temel donanımı kazanacaklar. Senaryo eğitiminde, sinopsis, tretman, film öyküsü ve senaryo yazım biçimleri gibi teknik konuların yanı sıra aslında senaryo yazmanın ön şartı olan fikir geliştirme, konu belirleme, temayı sağlamlaştırma gibi temel konularda da eğitim verilecek. Kısa Film Yapımı bölümünde ise hem ses, görüntü, kurgu, sanat yönetimi gibi teknik alanlarda hem de yönetmenlik hamleleri, zaman ve mekanı kullanma-yönlendirme, oyuncu yönetimi gibi daha arkada kalan ama son derece önemli konularda katılımcılar kendilerini geliştirme fırsatı bulacak.
Sürekli pratikle el ele gidecek dersler süresince metinler yazılacak, etütler ve kısa filmler çekilecek, sahne çözümlemeleri yapılacak. Sonuçta tüm katılımcılar yazdıkları ve çektikleri en az birer filmle ve daha önemlisi bu büyülü alanda yaptıkları sağlam ve dolu bir başlangıçla kursu tamamlayacak.
Senaryo ve Kısa Film Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
“Fotoğraf çekmek, insanın aklını, gözünü ve yüreğini aynı hizaya getirmesidir. Bu bir yaşam tarzıdır.” – Henri Cartier-Bresson
Dijital fotoğrafın yaygınlaşmasıyla beraber fotoğraf çekmeye yönelik ilgi arttı, her geçen gün artmaya da devam ediyor. Ve artık herkes, fotoğraf çekmenin deklanşöre basmaktan ibaret olmadığının farkında.
Kurs süresince katılımcılar, hem fotoğrafı anlamak hem de etkili ve kusursuz fotoğraf çekmenin temellerini öğrenmek için gerekli tüm donanıma kavuşacaklar.
Fotoğraf makinesi alınırken dikkat edilmesi gereken noktalardan siyah beyaz fotoğrafın inceliklerine, kompozisyon kurallarından basın fotoğrafçılığına, diyafram ve enstantane gibi teknik detaylardan fotoğraf tarihine kadar birçok konuda bilgiler edinecekler.
Ayrıca dijital fotoğrafın olmazsa olmazlarından olan Photoshop ile fotoğrafın boyutunu kayıpsız küçültmek, portre rötuşlamak, panoramik fotoğraf oluşturmak gibi konularda da yetkin olacaklar.
Öğrenilenlerin pekiştirilmesi için eğitmen ile beraber çıkılacak keyifli çekim gezileri de kurs programında geniş bir yer alacak.
Elbette kursun sonunda Nar Galeri‘de sergi açılacaktır. Öğrencilerimizin açacağı mezuniyet sergisi elbetteki ücretsiz olacaktır.
Fotoğraf Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.
10 yaşından büyük herkes karikatür derslerimize katılabilir.
Eğitimimiz grup ders şeklinde olup haftada bir gün iki ders saati biçiminde yapılmaktadır.
Yeni öğrenenler için öncelikle katılımcının çizim duygusunu ortaya çıkarmakla başlayan eğitim reel çizim ve karikatürize çizim ile sürüp, anatomi ve perspektif bilgisi ve çizimler ile devam etmektedir.
Karikatür eğitimi, katılımcının kendi çizim yeteneğini, tarzını ve mizahi gücünü fark etmesini ve geliştirmesini sağlayacaktır.
Karikatür Eğitimi için ÖN KAYIT formunu doldurabilirsiniz.