Şairler Eskişehir’de buluşuyor

sairler-eskisehir-de-bulusuyor-141302-5

Eskişehir Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, 26-29 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Açılış, bu akşam saat 18.00’de Özdilek Sanat Merkezi’nde yapılacak ve tüm etkinlikler burada şiir severlerle buluşacak. Direktörlüğünü Şair Haydar Ergülen’in yaptığı şiir buluşmasının bu yılki onur konuğu Ahmet Telli olacak. Telli, açılıştan önce, saat 17.00’de okurları için kitaplarını imzaladı. Tepebaşı Belediye Başkanı Dr.Ahmet Ataç, “Dolu dolu geçeceğine inandığım şiir günlerimize sanatseverleri davet ediyorum” dedi.

ODAK ÜLKE NORVEÇ

6. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nın açılışında, şair-müzisyen Muzaffer Özdemir ve sonraki günlerde de Müzik Kutusu birer konser verecek. Buluşma boyunca dört “müzik-şiir okuması” gerçekleştirilecek. Behçet Necatigil, doğumunun 100. yılında şair Mahmut Temizyürek’in hazırladığı bir sunumla anılacak. Yakın tarihlerde aramızdan ayrılan şairler Sennur Sezer, Gülten Akın, Ahmet Oktay ve Ahmet Ada da bir etkinlikle anılacak.

Öte yandan, Onur Konuğu Ahmet Telli’nin şiirinin tartışılacağı bir oturum gerçekleştirilirken yurt dışından gelen konuk şairlerin katılacağı “Şiir ve Barış” ile “Norveç Şiiri” oturumları yapılacak. Bu yıl odak ülke Norveç olacak.

Şiir Buluşmasında her yıl olduğu gibi bu yıl da, çocuklarla bir “Çocuk Şiiri” oturumu yapılacak. Tepebaşı Belediyesi’nin Esentepe’deki Çocuk Sanat Merkezi’nde şairler Mehmet Atilla ve Erol Büyükmeriç konuşacak.

NAZIM ÖDÜLÜ

Şiir Buluşması kapsamında verilen “Nazım Hikmet Araştırma Ödülü, bu yıl Arif Keskiner ve M. Melih Güneş’in Hazırladığı “Nazım’ın evinde, Vera’nın Sofrasında” adlı kitaba verildi. Bu ödül için de bir tören gerçekleştirilecek.

6. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşmasına bu yıl; Fransa, İran, İtalya, Norveç, Polonya, Suriye ve ülkemizden 30 şair katılacak. Şairlerin şiirlerinden oluşan Türkçe-İngilizce bir kitap ile, Türk şiirinin ustalarından Behçet Necatigil’in 100. Yaşı nedeniyle şair Mahmut Temizyürek tarafından hazırlanan bir kitap ve geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, Komşu Yayınları tarafından basımı yapılan şiir kitapları şiir severlere ücretsiz dağıtılacak.

14-filmmor-kadin-filmleri-festivali-geliyor,-5HQExcOiEiDhHAgEn88Sw

14. Filmmor Kadın Filmleri Festivali Geliyor!

Her yıl kadınların deneyimlerini, ürettiklerini ve düşlerini sinemayla, yine sinemada paylaşan Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 14. yolculuğunda “Kadın Dayanışması Yaşatır” diyor. Bu yıl festival programında 30 dilden 70’i aşkın film yer alıyor.

Festival bu yıl da yeryüzünün dört bir yanından kadınları, umutsuzluktan umut çıkaran filmleri ve atölye, panel, söyleşi gibi etkinliklerle sözlerini buluşturacak. Festivalde her yıl yer alan Kadınların Sineması, Kendine Ait Bir Cüzdan ve Cins-Cinsiyet-Cinsiyetler gibi bölümlere ek olarak bu yıl Kadın Dayanışması Yaşatır, ♀ Video-Art Seçkisi, Kadınlar Vardırbölümleri yer alıyor. Ve toplu gösterimler: Fas’tan İran’a uzanan coğrafyadan kadınların perde alacağı Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Kadınların Sineması Toplu Gösterimi ve Chantal Akerman Toplu Gösterimi: Chantal Hakkında Her Şey.

TOPLU GÖSTERİM: CHANTAL AKERMAN
“CHANTAL HAKKINDA HER ŞEY”

Festival bu yıl toplu gösterimlerinden birini 5 Ekim 2015 günü aramızdan ayrılan, feminist sinemanın ustalarından Belçikalı yönetmen Chantal Akerman’a ayırıyor. İstanbul Modern işbirliği ile yapılan Chantal Akerman toplu gösterimi Chantal Hakkında Her Şey, yönetmenin Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en geniş retrospektifi. 15 yaşındayken Jean Luc Godard’ın Pierrot le Fou filmini izledikten sonra sinema yapmaya karar veren Chantal Akerman feminist sinemanın köşe taşı olacak filmlere imza attı. “İnsanlar benim feminist bir yönetmen olduğumu söylediklerinde, onlara bir kadın olduğumu ve aynı zamanda filmler yaptığımı söylüyorum” diyen Chantal Akerman “annesinin anlatamadıklarını anlatmak” üzere 42 film yaptı.

Chantal Akerman, henüz 18 yaşındayken yaptığı ilk filmi Patlat Şehri / Saute Ma Ville ile kadınlara dayatılan kimlik ve mekanların uçuculuğunu, Jeanne Dielman ile bir kadının rutin içi mesaisinde “cinayetle yemek pişirmenin aynı dehşete sahip olabileceğini”, kişisel olanın politik olduğunu gösterdi.

Programda, bir anne kızın birlikte var olma mücadelesini anlattığı Yarın Taşınıyoruz /Tomorrow We Move, annesiyle olan ilişkisini anlattığı No Home Movie, son kurmaca filmi Budala Almayer / Almayer’s Folly, Proust’tan uyarladığı Tutsak / La Captive’in de içinde bulunduğu 15 Chantal Akerman filmi izleyiciyle buluşacak.

FİLMMOR’UN DAYANIŞMA “ÖDÜLÜ”: MOR KAMERA

Kadınların edilgen, geleneksel, cinsiyetçi olmayan temsillerine, öznelik, öznellik, direnç, eylem ve düşlerine alan açan ilk film/lere verilen bir dayanışma ödülü olan; Mor Kamera Umut Veren Kadın Sinemacı Ödülü festival açılışında açıklanacak.

8. ALTIN BAMYA ÖDÜLLERİ

Türkiye sinemasındaki cinsiyetçiliğe dikkat çekmek amacıyla verilen Altın Bamya anti-ödülleri. 8. kez sahiplerini bulacak ve “Gelecek yıllarda ödül verecek aday bulamamak dileğiyle” yola çıkılan Altın Bamya Ödülleri’ni www.altinbamya.org adresinden bu yıl internet üzerinden oylayarak izleyiciler belirleyecek.

FİLMMOR FESTİVAL KARTI

Festivalin İstanbul mekanlarından Pera Müzesi ve İstanbul Modern’deki filmler 10 TL’lik biletler yanında tüm salonlar ve film gösterimlerinde geçerli olan 50TL’lik Filmmor Festival Kartı ile; diğer şehirlerdeki tüm gösterimler ücretsiz olarak izlenebilecek.

14. YILDA 7 ŞEHİRDE

12-20 Mart’ta İstanbul’da Pera Müzesi, İtalyan Kültür Merkezi, Aynalı Geçit ve İstanbul Modern’de sinemaseverlerle buluşacak olan festival, İstanbul’un ardından 26-27 Mart tarihlerinde Hatay’da olacak. 2-3 Nisan’da Adana’ya, 9-10 Nisan’da Bodrum’a, 16-17 Nisan’da Mardin’e, 23-24 Nisan’da İzmir’e gidecek festivalin yolculuğu 29-30 Nisan’da Van’da sona erecek. 14. Filmmor Kadın Filmleri Festivali, 12 Mart’tan itibaren 7 şehre, dayanışmayla yaşamak ve yaşatmak dileğiyle geliyor.

14-filmmor-kadin-filmleri-festivali-geliyor,-5HQExcOiEiDhHAgEn88Sw

nar sanat etkinlikleri

Türkiye’de 1 – 7 Haziran Arası Gerçekleşecek Sanat Etkinlikleri

haftanin-sanat-etkinlikleri1SERGİ

İSTANBUL

– Çağdaş sanatın ikonik ismi Grayson Perry’nin “Küçük Farklılıklar” sergisi ve 20. yüzyılın çok yönlü fotoğrafçılarından Cecil Beaton’ın “Portreler”i 26 Temmuz’a kadar Pera Müzesi’nde.

– Mustafa Ata’nın sergisi 6 Haziran’a kadar Venüs Art Project’te görülebilir.

– Mehmet Güreli’nin “Alope’nin Odası” adlı resim sergisi 20 Temmuz’a kadar Carré d’Artistes Sanat Galerisi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuyor. (0 212 243 11 30)

– Bahar Akçura’nın resim sergisi 19 Haziran’a kadar İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde görülebilir. (0 212 551 46 31)

– Burhan Doğançay’ın “Picture The World” sergisi 7 Haziran’a kadar Doğançay Müzesi’nde görülebilir. (0212) 244 7770

– “Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz” adlı retrospektif sergi İstanbul Modern’de 28 Haziran’a kadar Süreli Sergiler Salonu’nda görülebilir. (0212) 334 7300

– “Ellerin Büyüsü” adlı resim ve heykel Sergisi, 3-28 Haziran tarihleri arasında İstanbul Odeabank O’Art’da görülebilir. Vasfiye Yağcı Ögrencileri çocuk resim sergisi Kartal’da Anadolu Sanatcılar Derneği galerisinde 5 Haziran’a dek sürecek.

– Mustafa Bora Bodrum’da 6. kişisel sergisi 8 Haziran’a kadar Bodrum Gümbet’te bulunan Mor Sanat Galerisinde gezilebilir.

– Darüşşafaka Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Defne Hadiş’in, üçüncü resim sergisi CEFIC Turkey’in desteğiyle 7 Haziran’a dek Carrefour İçerenköy AVM’de.

– Andy Cano’nun resim sergisi Venüs Sanat Galerisi’nde 8 Haziran’da sanatseverlerle buluşacak. Sergi, 19 Haziran’a kadar görülebilir.

– Lebin Ebru Çokişler, Çiğdem Keskin, Onur Tekin, Orhan Akkaya, Kadircan Savaşkan, Elif Savaşkan, Selda Uçan Genç, Dinçer Kaymak, Levent Özçelik’in “Paris’te 3 Gün” adlı sergisi 5 Haziran’a kadar İstanbul Gradiva Otel’de görülebilir.

– Ahmet Vehbi Doğramacı, Ardan Özmenoğlu, Bahadır Yıldız, Burcu Aksoy, Çağrı Saray, Dilara Akay, Eda Gecikmez, Esra Carus, Fulya Çetin, Funda Alkan, Gülçin Aksoy, Kaan Kızılgün, Marry Moon, Melike Kılıç, Meltem Sırtıkara, Mustafa Pancar, Neriman Polat, Nilhan Sesalan, Özge Enginöz, Özge Topçu, Seçil Erel, Sıtkı Kösemen, Yeşim Ağaoğlu, Zuhal Aktan’ın yapıtlarının yer aldığı “İnce Ayarlı ve Çoğul” adlı sergi 2 Haziran- 1 Ağustos tarihleri arasında Kuad Galeri’de sergilenecek.

– Gizem Akkoyunoğlu ve Orhan Yıldız’ın işlerini bir araya getiren ‘Gölgenin Hikâyesi’ adlı sergi 25 Temmuz’a kadar Galerist yeni proje mekânı Studio’da sergilenecek.

– Lucien Arkas özel koleksiyonunda yer alan Art-Nouveau cam sanatının öncülerinden Emile Gallé, Daum kardeşler ve René Lalique’nin eserleri 26 Temmuz’a kadar Antik Palace’da görülebilir.

– Beyaz Müzayede, 6 Haziran’da Türkiye’nin önde gelen koleksiyonlarından derlenmiş Türk ve Dünya çağdaş ustalarının eserleri 5 Haziran’a kadar Beyaz Müzayede’nin Nişantaşı’nda yeni açtığı sanat mekânı “Beyaz Space”de sergilenecek.

– ART-İST 5. Karma Suluboya Resim Sergisi”, 2- 10 Haziran tarihleri arasında Galeri FE’de sanatseverlerin beğenisine sunulacak. (0 216 368 03 78)

– Abdurrahman Kaplan, Devrim Erbil, Ercan Akçetin, Fatih Sarmanlı, Funda İyce Tuncel, Halim Çeliker, Hatice Keten, İ. Hakkı Demirtaş, Meral Oğuzülgen, Neriman Oyman, Ramiz Aydın, Rasim Konyar, Ümit Gezgin ve Zeynep Güldoğdu’nun yapıtlarının yer aldığı “Işık ,Renk, Biçim” adlı karma yaz sergisi 16 Haziran’a dek Bahariye Sanat Galerisi’nde. (0 216 414 55 06)

– İlk elektronik beyin ve daha onlarca tarihi eşya, Yunus Karma’nın çiçek tasarımlarıyla buluşarak 18 Haziran’a kadar İTÜ RSG’de sergileniyor.

– Fotoğraf sanatçıları İbrahim E. Temo ve Engin Akış’ın uzak gezilerinin fotoğraflarından oluşan ve tüm gelirinin TESYEV’e bağışlanacağı “YABAN” isimli fotoğraf sergisi 6 Haziran’a kadar A karetler 41’de sanatseverlerle buluşacak.

– National Geographic’in dünyanın en iyi 25 harikası arasında gösterilen beton heykellerin fotoğrafları 4-5 Haziran tarihleri arasında Askeri Müze’de 9.00- 16.00 saatleri arasında görülebilir.

– Ali Teoman Germaner’in “Desenler, Resimler, Heykeller” adlı sergisi 3 Haziran’a kadar Bozlu Art Project Nişantaşı’nda.

– ‘Figen – Mehmet Baz Koleksiyon Sergisi II’ 5 Haziran – 16 Eylül tarihleri arasında Ekol Sanat Galerisi’nde izlenebilir.

– Ressam Nerkiz Akçura “kahve bahane, keyifler şahane” adlı sergisi ile 3 Haziran’a kadar, ART212 Sanat Galerisi’nde.

– Galeri Ilayda 29 Mayis-28 Haziran tarihleri arasında Kerim Yetkin’in “Katmanlar/Layers” adlı solo sergisine ev sahipligi yapacak.

– Çağdaş Türk Sanatı’nın ustaları Halil Akdeniz, Bedri Baykam, Bubi ve Yusuf Taktak, “Dört Taraf” isimli sergiyle Mine Sanat Galerisi Bodrum Yalıkavak Palmarina’da…

– “Seni Üzmeme İzin Verme” Stüdyo Açık’ta bir araya gelen 17 sanatçı ve 3 kuramcının sergisi 12 Haziran’a dek görülebilir.

ANKARA

– Yağlıboya Sergi – resim – 10 Haziran’a dek – Çankaya Belediyesi Galeri Kara’da. (0 312 433 12 35)

– Ankara Rüzgârı/Karma Sergi – resim – 12 Haziran’a dek – Vakıfbank Ankara Genel Müdürlük Sanat Galerisi’nde. (0 312 455 75 75)

– Nursun Sakal – resim – 20 Haziran’a dek – Galeri Akdeniz’de. (0 312 441 29 99)

– Hale Şakar Ürkmezgil – heykel ve desen – 30 Haziran’a dek – Krişna Sanat Merkezi’nde. (0 312 418 02 53)

– Tansa Mermerci Ekşioğlu koleksiyonu – resim – 30 Ağustos’a kadar – m1886’da. (0 312 286 00 74)

– Taksim: İstanbul’un Kalbi – fotoğraf – 17 Ekim’e dek – Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) Sergi Salonu’nda. (0 312 417 77 20)

MÜZİK

İSTANBUL

– Anne Sophie Mutter konseri 6 Haziran’da saat 21.00’de Zorlu Performans Sanatları Merkezi-Turkcell Sahnesi’nde.

– Berlin Filarmoni’nin 12 Çellisti bugün saat 20.30’da Aya İrini Müzesi’nde konser verecek.

– Caz müzisyeni ve besteci Elif Çağlar’ın “Misfit” albümünün ilk konseri 5 Haziran’da saat 22.00’de Salon İKSV’de.

– Borodin Quartet – Boris Berezovsky: 70. Yıl Konseri 4 Haziran’da saat 20.30 Aya İrini Müzesi’nde.

– İstanbul Resitalleri’nde Oliver Schnyder konseri 4 Haziran’da saat 20.00’de Sakıp Sabancı Müzesi’nde.

– AIMA Festival Orkestrası: Alexander Rudin – Julian Milkis konseri 6 Haziran’da saat 20.30’da St. Antuan Kilisesi’nde.

– Halil Sezai’nin konseri 5 Haziran’da saat 22.00’de Jolly Joker İstanbul’da.

– An Evening with Hugh Jackman bugün saat 21.00’de Zorlu Performans Sanatları Merkezi-Turkcell Sahnesi’nde.

– Bajar ve protest müzik grubu bANDİSTA konseri 5 Haziran’da saat 22.30’da Kadıköy Sahne’de.

– Rus Mevsimleri ile Amerikan Mevsimleri: Kremerata Baltica – Gidon Kremer konseri yarın saat 20.30’da Lütfi Kırdar Anadolu Auditorium’da.

– Piatango yarın saat 22.30’da Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde.

ANKARA

– Bilkent Konser Salonu’nda, Bilkent Senfoni Orkestrası’nın (BSO) şef Christopher Warren- Green yönetiminde vereceği, Nikolai Lugansky’in (piyano) solist olarak yer alacağı konser, 4 Haziran’da saat 20.00’de. (0 312 290 17 75)

– Jolly Joker Ankara’da, Selami Şahin’in vereceği konser 30 Mayıs’ta saat 22.00’de, Fettah Can’ın vereceği konser 5 Haziran’da saat 22.00’de, Yıldız Tilbe’nin vereceği konser 6 Haziran’da saat 22.00’de, Halil Sezai’nin vereceği konser 12 Haziran’da saat 22.00’de, Levent Yüksel’in vereceği konser 13 Haziran’da saat 22.00’de, Rachid Taha’nın vereceği konser 30 Ekim’de saat 22.00’de. (0 312 424 11 11)

– Ato Congresium’da, Kızılordu Korosu’nun vereceği konser 15 Haziran’da, saat 20.00’de. (0 312 285 03 85)

İZMİR

– Yeni Türkü’nün konseri 4 Haziran’da saat 21.00’de Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda.

TİYATRO

– Nâzım Hikmet’in, Bursa Cezaevi’ndeki yaşamını ve eşi Piraye Hanım’a olan tutkusunu anlatan oyunda usta oyuncu Genco Erkal’a sahnede Tülay Günal eşlik ediyor. “Yaşamaya Dair – Bursa Cezaevi’nden Mektuplar” 4-5-6 Haziran’da saat 21.00’de Ali Paşa Hanı’nda sahnelenecek. l“#TekBiletleİkiKişi” adlı oyun, 20 Haziran’a kadar ikincikat’ta sahnelenecek.

akbank sanat caz günleri

Akbank Sanat Caz Günleri Haziran’da

akbank-caz-gunleriAkbank Sanat Caz Günleri, cazın ustalarını müzik tutkunlarıyla buluşturuyor. Haziran ayında başlayacak caz günleri American Trio konseriyle başlayacak; yaşanmışlıklar üzerine yazdığı besteleri ile tanınan şarkıcı, dansçı ve oyuncu Karima Nayk konseriyle sona erecek.

Haziran ayı boyunca dünyadan ve Türkiye’den caz müziğin önemli isimlerini ağırlayacak olan Akbank Sanat Caz Günleri, American Tirio’nun 2 Haziran’da gerçekleştireceği konser ile başlayacak. Tekniği, kuvvetli melodik anlatımı ve kusursuz besteleri ile tanınan Dave Allan, Carmen McRae, Dizzy Gillespie, Tony Bennett, Hampton Hawes, Chet Baker gibi dünyaca ünlü isimlerle sahne alan ünlü davulcu Joey Baron ve New Yorklu bas gitarist Drew Gress’den oluşan American Trio konserde sevilen parçalarından oluşan bir repertuvar seslendirecek. Saat 21.00’de başlayacak konser Akbank Sanat’ta dinleyenlerini bekliyor.

Caz Günleri’nin 4 Haziran’da sahne alacak ismi ise Doğu ve Batı çalgılarını bir araya getirerek kendine has bir yol çizen Evrim Demirel. Caz ve klasik müziğin yetenekli isimlerinden biri olan besteci ve piyanist Demirel, Türk folkloru ve Osmanlı dönemi musikisinden etkiler taşıyan müzikleri sahnede müzikseverlerle paylaşacak. 20.00’de başlayacak konserde sanatçıya, tanburda Bora Uymaz, kontrabasta Volkan Topakoğlu ve davulda Erdem Göymen eşlik edecek.

Türkçe cazın güçlü vokallerinden Şenay Lambaoğlu, 10 Haziran, 20.00’de sahnede olacak. Lambaoğlu konserinde, İçimde Aşk Var ve Zarf Tümleci albümlerinin yanında Ayten Alpman, İlhan Şeşen, MFÖ ve Fikret Kızılok’un şarkılarını da yorumlayacak. Sanatçıya konserde davulda Ekin Cengizkan, piyanoda Baki Duyarlar, basta Kağan Yıldız ve trompette Şenova Ülker eşlik edecek.

YAŞANMIŞIN BESTECİSİ

Etkinlik kapsamında, kuşağının en yetenekli saksafoncusu olarak gösterilen En İyi Avrupa Müzisyen Ödülü sahibi Francesco Bearzatti ise 16 Haziran’da caz tutkunlarıyla buluşacak. Akbank Sanat Caz Günleri, dünyaca ünlü Cezayirli sanatçı Karima Nayt’ın 30 Haziran günü yaylı çalgılar dörtlüsü BİS Quartet eşliğinde vereceği konserle sona erecek. Yaşanmışlıklar üzerine yazdığı besteleri ile tanınan Karima Nayt, şarkılarını Cezayir Arapçası, klasik Arapça ve Fransızca olarak seslendiriyor.

Kaynak: Medya

mizah-festivali

Mizah Festivali Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezi Attila İlhan Salonu’nda

mizah-festivaliÇizimden Çekime, Yazımdan Yapıma Mizah dünyasının başarılı isimleri 9-10 Mayıs’ta Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde sizlerle buluşuyor.

Hiç kaçırmadığınız televizyon dizilerinden, beyaz perdede izlediğiniz filmlere, okuduğunuz mizah dergilerinden, dinlediğiniz radyo programlarına ve takip ettiğiniz sosyal medya fenomenlerine… Yüzünüzü güldüren, hatta zaman zaman kahkahalara boğan, ünlü isimler sizinle mizahın büyüsünü paylaşmaya hazırlanıyor. Zekası ve yeteneğiyle milyonları güldüren mizah ustalarıyla sohbet etmek, günlük hayatın akışına farklı bir açıdan bakmak ve tabi ki her şeye inat biraz daha gülmek için 9-10 Mayıs’ta Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan Mizah Festivali’ni kaçırmayın!

Not: Etkinlikten elde edilen gelirin bir bölümü “Her Yerde Sanat Derneği” Aracılığıyla Mardinli çocukların sanatsal çalışmaları için bağışlanacaktır.

Program

mizah-festival-programi

Mizah Festivali
Proje: Serap Maytaş
Katılımcılar: Ahmet Kural, Murat Cemcir, Ceyhun Yılmaz, Büşra Pekin, Şinasi Yurtsever, Metin Akpınar, Murat-Emrah Kaman, ali Leskay, Burak Aksak, Erdil Yaşaroğlu, Ersin Karabulut, Nihat Sırdar, Selçuk Aydemir, Uğur Gürsoy, Ümmü Burhan, umur Bugay, Yiğit Özgür, @argostroloji, @otekidunyali
09-10 Mayıs 2015 MKM Attila İlhan Salonu, İstanbul

joan-miro-sergisini-150-bin-kisi-ziyaret-etti

150 Bin Kişi Joan Miro Sergisini Ziyaret Etti

joan-miro-sergisini-150-bin-kisi-ziyaret-ettiSSM’den yapılan açıklamaya göre, konferanslar, atölye çalışmaları, galeri sohbetleri gibi özel etkinliklerle zenginleştirilen sergi kapsamında, 10 bin 871 çocuğun katıldığı 481 çocuk atölyesi düzenlendi.

Sanatçının Akdeniz coğrafyası ve insanına dair gözlemlerinden ilham alarak, kadın, kuş ve yıldız temalarına odaklanan sergi, resim, baskı, heykel ve seramiklerin bulunduğu zengin bir seçkiyle sanatçının sembolik dilini anlama olanağı sunmasıyla sebebiyle sanatseverlerden ilgi gördü.

Sabancı: “Gurur duyuyoruz”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, holding olarak özellikle çocukların ve gençlerin çağdaş bir sanat anlayışıyla yetişmesinin ülke geleceği için hayati önem taşıdığına inandıklarını kaydetti.

Dünyaca ünlü büyük ustaları Türkiye’deki sanatseverlerle buluşturma misyonunu üstlendiklerini aktaran Sabancı, “SSM, bu anlayışla Picasso, Rembrandt ve Monet gibi sergilerin ardından, 150 bini aşkın ziyaretçiyi Joan Miro ile buluşturdu. Böyle geniş bir kitleyi müzemizde ağırlayarak ülkemizin kültür hayatına katkı sağlamış olmaktan gurur duyuyoruz. SSM’nin, Sabancı Üniversitesi’ne bağlı bir kuruluş olmasıyla Türkiye’de öncü ve önemli bir rolü bulunuyor. Üniversite ile müze arasındaki bu bağ, gerçekleştirilen sergilerde bilimselliğe ve araştırmaya verilen değeri daha görünür kılıyor. Sanatseverler, sergi kapsamında Miro’nun ilk defa sergilenen eserlerini görme ayrıcalığına sahip oldular. Ayrıca sergi süresince düzenlenen sohbet, konferans gibi etkinliklere de katılarak çok yönlü bir sanat deneyimi yaşadılar” ifadelerini kullandı.

iksv

34. İstanbul Film Festivali Programı Açıklandı!

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından on birinci kez AKBANK sponsorluğunda düzenlenen 34. İstanbul Film Festivali 4-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Dünya sinemasının yeni örneklerinden ödüllü filmlere, Türkiye sinemasının en yenilerinden klasiklerine, yeni keşiflerden başyapıtlara, yönetmen ve oyuncuların katılımıyla yapılacak söyleşilerden partilere, şehrin gözü iki hafta boyunca festivalde olacak.

iksv

Gösterdiği filmlerin çeşitliliği ve niteliğiyle 34 yıldır önder konumunu koruyan İstanbul Film Festivali’ne sayılı günler kaldı. İstanbul Film Festivali bu yıl 4-19 Nisan tarihleri arasında, sinemaseverlere 2014 ve 2015 yıllarının en yenilerinden klasik başyapıtlara, usta yönetmenlerin son filmlerinden yaratıcılığın sınırlarını zorlayan keşiflere yine çok zengin bir program sunacak. Festival, 20’nin üzerinde bölümde 62 ülkeden 222 yönetmenin 204 filminin yanı sıra ücretsiz olarak gerçekleştirilecek usta sinemacıların katılacağı söyleşi ve atölye çalışmalarını, sinema dersleri ile özel etkinlikleri izleyicilerle buluşturacak.

Sinema Onur Ödülleri
oduller15

nbul Film Festivali tarafından her yıl sinema dünyasına imzasını atan isimlere verilen Sinema Onur Ödülleri ’ni bu yıl yönetmen ve yapımcı Yılmaz Atadeniz , müzisyen Cahit Berkay , oyuncu Nebahat Çehre , senarist ve yönetmen Safa Önal ve oyuncu Süleyman Turan alacak. Sinemanın beş usta ismine ödülleri, akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek 34. İstanbul Film Festivali Açılış Töreni ’nde takdim edilecek.

Festival kapsamında Yılmaz Güney ve Nebahat Çehre’nin başrollerinde yer aldığı, Yılmaz Güney ’in filmi Seyyit Han , yönetmenliğini Yılmaz Atadeniz ’in üstlendiği, Tamer Yiğit, Selma Güneri, Erol Taş ve Süleyman Turan’ın rol aldığı Maskeli 5ler ve Süleyman Turan’ın Ekrem Bora’yla başrolünü paylaştığı Temel Gürsu ’nun yönettiği Dikkat Kan Aranıyor filmleri de gösterilecek.

Festival programında neler var?

34. İstanbul Film Festivali bu yıl da sinemaseverlere 2015 yılında Sundance ve Berlin Film Festivalleri’nde prömiyerleri yapılan filmlerden, tartışma yaratan belgesellere, çocuk filmlerinden usta yönetmenlerin son başyapıtlarına zengin bir program sunacak. Festivalde Akbank Galaları, Ustalar, Dünya Festivallerinden, Yeni Bir Bakış, NTV Belgesel Kuşağı, Mayınlı Bölge, Antidepresan, Çocuk Mönüsü, Geceyarısı Çılgınlığı gibi klasikleşmiş bölümlerin yanı sıra bu yıla özel bölüm ve gösterimler gerçekleştirilecek.

Sinemaseverlerin iki hafta boyunca elinden düşürmediği, filmlerin bilgileri, festivalin çizelgesi, etkinlikleri ve tüm detaylarını içeren festival katalogu, festival sinemaları ve Biletix satış noktalarından 5 TL’ye alınabilir.

Festivalin yeni bölümleri

• Balkanlar: Ateşin Sineması: İstanbul Film Festivali bu yıl, yönetmen Kujtim Cashku’nun “Balkanlar öyküler ve öykücülerin diyarıdır”, Nuri Bilge Ceylan’ın “bir tür kişilik, bir tür ruh, bir öz” diye bahsettiği Balkan bölgesinin sinemasına özel bir bölüm ayırıyor. Profesör Dina Iordanova’nın aynı adlı kitabının başlığını taşıyan Balkanlar: Ateşin Sineması, bu özel bölgenin en iyi ve en güncel sinema örneklerini bir araya getirecek. Bölüm kapsamında Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Slovenya, Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya Cumhuriyeti’nden 7 film gösterilecek.

• Aile Bağları: İstanbul Film Festivali’nin bu yılki bir diğer yeni bölümü ise oyuncu Aishwarya Rai’nin “Ailem hem zaafım hem kuvvetimdir” dediği, Brad Pitt’in “Aile riskli bir girişim” olarak bahsettiği, Haneke’nin de her filminde bir aile parçaladığı Aile Bağları. En çok kutsanan, en çok eleştirilen, en sık sömürülen toplumsal kurum olan aile içi bağlar festivalin bu bölümünde ele alınıyor, inceleniyor, hırpalanıyor, sorgulanıyor. Aile Bağları bölümünde 10 film izleyicilerle buluşacak.

• Özel Gösterim: Ufak Hakikatler: İstanbul Modern’in kuruluşunun 10. Yılında, Türkiye sinemasının 100. yılına ithafen gerçekleştirdiği bu projede İstanbul Modern Sinema’nın seçtiği beş yönetmen ve yönetmen ikilisi, Türkiye’de sinemayı referans alan birer kısa film çekti. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, özellikle bu proje için üretilen ve ülkenin sinema tarihine güncel bir yaklaşımla katkı sağlayan bu kısa filmler, “Ufak Hakikatler” başlığı altında festivalde bir arada gösterilecekler.

• Alman Canlandırma Sineması: İstanbul Film Festivali ve Goethe-Institut işbirliğiyle hazırlanan bu bölümde Alman canlandırma sinemasından filmler yer alıyor. DOK Leipzig Uluslararası Belgesel ve Canlandırma Film Festivali’nin Canlandırma Bölümü Yöneticisi Annegret Richter’in hazırladığı program iki bölümden oluşuyor.

Latin Amerika’nın en gözde yönetmenlerinden Lisandro Alonso’nun tüm filmleri festivalde

Yeni Arjantin Sineması’nın en önemli temsilcileri arasında sayılan senarist ve yönetmen Lisandro Alonso’nun tüm filmleri Türkiye’de ilk defa festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Bu bölümde yönetmenin başrollerinde Viggo Mortensen’in oynadığı 2014 yapımı son filmi Hayal Ülkesi / Jauja’nın yanı sıra dörtleme olarak da adlandırılan Liverpool (2008), Hayalet / Fantasma (2006), Ölüler / Los muertos (2004) ve Özgürlük / La libertad (2001) gösterilecek. Festivalin bu özel bölümü, geleneksel kurgu teknikleriyle belgesel yapısını birleştiren Alonso’nun filmlerindeki kendine has büyüleyici ve gizemli atmosferi beyazperdede keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat.

Türkiye sinemasının başyapıtlarından Metin Erksan imzalı “Yılanların Öcü” yenilenmiş kopyasıyla festivalde

YILANLARIN OCU (METIN ERKSAN)  (3)

İstanbul Film Festivali, Groupama işbirliğiyle sekiz yıldır Türkiye sinemasının önemli yapıtlarını yenileyerek sinemaya yeniden kazandırılmalarını sağlıyor. Türk Klasikleri Yeniden kapsamında bu yıl Türkiye sinemasının başyapıtları arasında sayılan Metin Erksan ’ın 1962 yapımı filmi Yılanların Öcü restore edilerek beyazperdeye taşınacak. Film, Fanatik Film tarafından restore ediliyor. Yılanların Öcü’ nün yenilenmiş kopyası yapılacak gala gösteriminin ardından ’da izleyicilerle buluşacak.

Festival Onat Kutlar’ı Anıyor

onat

 

Sinematek’in 50. kuruluş yılı özel gösterimi: “Il Gattopardo”

İstanbul Film Festivali, Festivalin kurucularından Onat Kutlar’ı , ölümünün 20. yıl dönümünde özel bir gösterimle anıyor. Onat Kutlar ve arkadaşları tarafından 1965 yılında kurulan Türk Sinematek Derneği’nin bu yıl kuruluşunun 50. yılı . Onat Kutlar’ın favori yönetmenlerinden Visconti ’nin 1963 yılı yapımı başyapıtı Il Gattopardo / Leopar festival kapsamında gösterilecek. Onat Kutlar’ın 1967 yılında Sinematek’in yayını olan Yeni Sinema Dergisi’ne yazdığı Visconti yazısı da festival katalogunda yer alacak. Sinematek yıllarının, misyonunun ve mirasının tartışılacağı söyleşi günü İstanbul Modern’de yapılacak.

34. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ULUSLARARASI YARIŞMA
iksv yabancı
Gerçeklik / Réalité / Reality / Quentin Dupieux / Fransa-BelçikaNeden Tarkovski Olamıyorum / Why Can’t I Be Tarkovsky / Murat DüzgünoğluAltın Çağ / Huang jin shi dai / The Golden Era / Ann Hui / Çin-Hong Kong

Vahşi Yaşam / Vie Sauvage / Wild Life / Cédric Kahn / Belçika-Fransa

Taşa Yazılmış Hatıralar / Bîranînen li ser kevirî / Memories On Stone / Shawkat Amin Korki / Almanya-Irak

Itsi Bitsi / Ole Christian Madsen / Danimarka

Star / Zvezda / Star / Anna Melikyan / Rusya

Kara Ruhlar / Anime Nere / Black Souls / Francesco Munzi / İtalya-Fransa

Yüzündeki Sır / Phoenix / Christian Petzold / Almanya

Bana Bak Philip / Listen Up Philip / Alex Ross Perry / ABD

Çılgın Kalabalıktan Uzak / Far From The Madding Crowd / Thomas Vinterberg / ABD-İngiltere

Fanusta Yaşayanlar / Vonarstræti / Life in a Fishbowl / Baldvin Zophoniasson / İzlanda-Finlandiya-İsveç-Çek Cumhuriyeti

ULUSAL YARIŞMA

altın lale_iksv6

– Limonata / Lemonade / Ali Atay

– Eksik / Lack / Barış Atay

– Nefesim Kesilene Kadar / Until I Lose My Breath / Emine Emel Balcı

– Kümes / The Coop / Ufuk Bayraktar

– Misafir / The Visitor / Mehmet Eryılmaz

– Yeni Dünya / The New World / Caner Erzincan

– Saklı / Secret / Selim Evci

– Kar Korsanları / Snow Pirates / Faruk Hacıhafızoğlu

– Hasret / Yearning / Ben Hopkins

– Sarmaşık / Ivy / Tolga Karaçelik

– Gece / Night / Erden Kıral

Festival biletleri ne zaman, nerede satışa çıkıyor?
iksv sinema
Festival biletleri 28 Mart Cumartesi günü 10.30’ta Biletix satış kanalları, Atlas ve Rexx sinemalarında açılacak ana gişelerden satışa çıkacak.Bilet fiyatları  Hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00 ) yalnızca 5 TL; Hafta içi 19.00 ve hafta sonu (11.00, 13.30, 16.00, 19.00) tam 17 TL, öğrenci ile 65 yaş ve üstü 12 TL; Tüm 21.30 seansları 17 TL; Atlas ve Rexx sinemalarında yapılacakAkbank Galaları ilk gösterimlerinin biletleri 20 TL.

Ayrıntılı program için: İKSV Film

Facebookİstanbul Film Festivali

Twitteristfilmfest

dunyanin-kemanlari-festivali

Dünyanın Kemanları Festivali Cemal Reşit Rey Salonunda

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR), mart ayını Dünya Kemanları Festivali ile açacak.

dunyanin-kemanlari-festivali

İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu, mart ayının ilk haftasında İstanbulluları müzikal anlamda farklı kültürlerin lezzetleriyle buluşturmaya devam ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR), mart ayını Dünya Kemanları Festivali ile açacak.

1 ve 2 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Dünya Kemanları Festivali birçok masterclassa sahne olacak. Festivale; Ara Malikian, Ayla Erduran, Ani Schnarch ve Yarub Smarait’in de içlerinde yer aldığı dünyaca ünlü keman virtüözleri katılacak. Cihat Aşkın’ın koordinatörlüğünü üstleneceği festivalin ilk akşamı Ayla Erduran şerefine Onur Gecesi düzenlenecek. Program, Grammy ödüllü Parker Quartet yaylı çalgılar dörtlüsünün kapanış konseriyle son bulacak.

‘Don’t worry, be happy’ şarkısıyla bir zamanlar tüm dünyaya ‘mutlu ol’ diyen Grammy Ödüllü sanatçı Bobby McFerrin, son albümü olan “Spirityouall” ve en güzel şarkıları ile 3 Mart Salı günü 20.00’de CRR’de İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü ses virtüözü McFerrin, eşsiz yorumu ve sahne performansı ile dinleyicilere uzun süre hafızalardan silinemeyecek büyülü bir akşam yaşatacak.

Piyano başında bir evliya olarak tanınan dünyanın en önde gelen piyanistlerinden Maria João Pires, önemli bir atılım gerçekleştiren genç kuşak sanatçılarından Miloš Popović ile birlikte 6 Mart Cuma günü 20.00’de CRR’de eşsiz bir resital sunacak. İkili, Schubert ve Beethoven’in piyano için yazılmış dünyaca ünlü unutulmaz eserlerini dinleyicilerle paylaşacak.

Türkiye’nin çeşitli orkestralarının önde gelen; solo, orkestra ve oda müziği kariyerlerine sahip ve alanında virtüöz sanatçılarından Muhittin Dürrüoğlu, Bülent Evcil, Selçuk Akyol, Cihangir Nuvasil, Engin Güngördü ve Cem Akçora’dan oluşan Troia Wind Ensemble, 7 Mart Cumartesi günü 20.00’de muhteşem bir oda müziği konseri sunacak.

Dünya Kadınlar Günü’nde ‘İstanbul’un Hanım Bestekârları’

Türk Sanat Müziği’ne özgün yorumlarıyla zenginlik katan İncesaz Grubu, Dünya Kadınlar Günü için hazırlanan ‘İstanbul’un Hanım Bestekârları’ programını 8 Mart Pazar günü 20.00’de İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dinleyicilere sunacak. Konserde; Mehveş Hanım, Neveser Kökdeş ve Leyla Saz gibi İstanbul’un en önemli hanım bestekârlarının şarkılarına da yer verilecek. Programda, Ezgi Köker ve Bora Ebeoğlu’nun seslendireceği şarkılara viyolonselde Hakkı Öztürk ve klarnette Evrim Güvemli eşlik edecek.

İşte programın detayları:

1 Mart Pazar

Dünyanın Kemanları Festivali – 1. Gün

Festival Koordinatörü, Cihat Aşkın
Ani Schnarch Ustalık Sınıfı (Masterclass)
Saat:10.00

(Ustalık sınıfına katılım için, 26 Şubat Perşembe günü Saat:16.00’a kadar http://crrkonsersalonu.org/?p=iletisim adresinden müracat edebilirsiniz. Adaylar, yukarıda bulunan linke özgeçmişlerini göndererek katılabilirler, Ustalık sınıfında aktif olarak yer alacak adaylar ise 27 Şubat Cuma günü web sitemiz üzerinden açıklanacaktır. Katılım ücretsizdir.)

Ani Schnarch

Rumen – İsrailli – İngiliz kemancı, birçok prestijli ödülün sahibi olan Schnarch, kuşağının en heyecan verici ve çok yönlü kemancılarından biri olarak anılıyor.

İtalya ve İngiltere’de bulunan New Virtuosi Mastercourse & Festival’i Sanat Danşmanı olan Ani, İsrail’deki ünlü Keshet Eilon keman okulunun da kurucusu ve fakülte üyesi.

Dünyanın Kemanları Açılış Etkinliği
Saat: 14.00

Söyleşi: Dünyanın Kemanları
Moderatör: Cihat Aşkın
Katılımcılar: Emre Aracı, Ertuğ Korkmaz, Ani Schnarch, Amnon Weinstein, Ara Malikian, Yarub Smarait, Mehmet Emin Bitmez

(Dünyanın Kemanları Söyleşisi, Fuaye Alanında Gerçekleştirilecektir. Katılım Ücretsizdir.)

Sergi Açılışı: Kemençe’den Kemana Akdeniz’de Bir Yolculuk (Amnon ve Avshi Weinstein)
Saat: 15.00

Amnon Weinstein

Uluslararası üne sahip büyük usta, keman yapım üstadı ve restoratörü Amnon Weinstein dünyada pek çok yardım ve eğitim amaçlı projenin öncülüğünü yaptı. İsrail ve dünyada pek çok prestijli orkestra ve sanatçı ile çalıştı.
Viyola ve trompet sanatçısı olan Weinstein zanaatını çocukluk yıllarında kendisi gibi keman yapım üstadı olan babasından öğrendi.

Avshalom Weinstein

İsrailli usta bir keman yapımcısı olan babası Amnon Weinstein tarafından yetiştirilen Avhsalom Weinstein, 3. kuşak keman yapımcısıdır.

2006 yılında Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları (CAKA) projesine davet edildi ve o zamandan beri projede yer alıyor. Son iki yıldır usta bir keman ve yay yapımcısı olan Daniel Schmidt ile çalışan Avshalom, kendi atölyesini 2009 yılında İstanbul’da açtı. Atölyede keman, viyola, çello ve yay için satış, yapım, sertifika ve danışma hizmeti sunuluyor.

(Sergi Fuaye Alanında gerçekleştirilecektir. Festival boyunca, ücretsiz gezilebilir.)

Akdeniz’den Tatlar
Saat: 16.00

Ara Malikian, keman
Yarub Smarait, keman
Mehmet Emin Bitmez, ud
Cihat Aşkın, keman
(Konser ücretsizdir.)

Ara Malikian

Ara Malikian şüphesiz ki jenerasyonunun en zeki ve etkileyici kemancılarından biri. Sahip olduğu kendine özgü stili, kökeni ve zengin müzikal tecrübeleri onu müzik dünyasının en özgün ve yenilikçi seslerinden biri yapıyor.

Yarub M. Smarait

1988’de Ürdün’ün başkenti Amman’da doğmuş ve büyümüş olan keman sanatçısı Yarub Smarait, henüz 4 yaşındayken keman dersleri almaya başladı. Amman’daki Ulusal Müzik Konservatuvarı’nda başlamış olduğu derslerden sonra konservatuvar orkestrasına girdiğinde 11 yaşındaydı.
Aynı zamanda bir ses teknisyeni olan Yarub, İspanya’daki Berklee Müzik Okulu’nda modern enstalasyon alanında burslu olarak yüksek lisans yapıyor.

Mehmet Bitmez

Günümüzde dünyadaki ud virtüözlerinden biri olarak gösterilen Bitmez, öğrenim yılları ve sonrasında da Tanburi Cemil Bey’in makam ve icra anlayışını analiz ederek, ileri teknik, üslup ve tavrı üzerine kapsamlı araştırmalar yaptı.
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim görevlisi olarak görevini sürdürmektedir.

Cihat Aşkın

Prof. Ayhan Turan’ın sınıfından mezun olan Cihat Aşkın, daha sonra Londra’da Royal College of Music ve The City University’de Mastır ve Doktora programlarını bitirerek yurda döndü.
CAKA, Andante’nin düzenlediği 2011 Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde Yılın Klasik Müzik Etkinliği ödülüne layık görüldü. Basın tarafından “Bu toprağın kemancısı” olarak onurlandırılan sanatçı, konserlerinde Jean-Baptiste Vuillaume (1846) ve Joseph Gagliano (1796) kemanları ile çalmaktadır.

Vieuxtemps İstanbul’da
Saat: 18.00

19. yüzyılın en önemli keman virtüözlarından biri olan Henri Vieuxtemps’ın İstanbul seyahatinin müzikli anlatımı

Katılımcı Sanatçılar Emre Aracı ve Cihat Aşkın, Roberto Issoglio

(Etkinlik, Fuaye alanında gerçekleştirilecektir. Katılım ücretsizdir.)

Emre Aracı

Müzik tarihçisi, besteci ve orkestra şefi Emre Aracı Edinburgh Üniversitesi’nden BMus (Hons.) ve PhD dereceleri ile mezun oldu.
1987’den beri Birleşik Krallık’ta yaşamakta olan Dr Emre Aracı Türkiye-Avrupa müzik ilişkileri üzerine yoğunlaştığı araştırmalarını Nurol Holding ve Çarmıklı Ailesi desteği ile sürdürmektedir.

Roberto Issoglio

Müzisyen solist olarak ulusal ve uluslararası Oda Müziği topluluklarında çalışmış; 2002’de, BBC Orkestrası ve Londra Filarmoni Orkestrası ve daha sonra Berliner Philharmoniker’ın müzisyenleriyle birlikte çalmıştır.
Roberto Issoglio beş yıldır Pâques de Cervo (IM) Festivali’nin Oda Müziği Geliştirme Kursları’nın Sanat Yönetmenliği’ni ve Mozart İtalya Derneğinin Torino Kürsüsü Başkanlığı’nı yürütmekte, aynı zamanda Marcello Abbado ve çok ünlü başka yorumcularla birlikte ulusal danışmanlık yapmaktadır.

Ayla Erduran Onur Gecesi

Saat: 20.00

Ayla Erduran, keman
Cihat Aşkın, keman
Tatjana Masurenko, viyola
Can Okan, piyano
Rahşan Apay, viyolonsel
Yelda Özgen, viyolonsel

Ayla Erduran

İstanbul’da dünyaya gelen sanatçı, önce annesiyle kemana başlamış, dört yaşında Karl Berger’in öğrencisi olmuş, ilk resitalini on yaşında, Ferdi Ştatzer eşliğinde, Saray Sinemasında vermiştir. 1946-51 yılları arasında Paris Ulusal Konservatuvarı’nda Benedetti ve Benvenuti ile eğitim görerek keman bölümünden mezun olmuştur.

Erduran’ın yaşamını anlatan, Evin İlyasoğlu’nun yazdığı “Ayla’yı Dinler misiniz?” başlıklı biyografik roman Remzi Kitabevi tarafından 2002’de; Erhan Karaesmen’in yazdığı “Evrenimizi İç Işıklarıyla Aydınlatanlar: Ayla Erduran Müzik ve Keman” başlıklı kitap SCA tarafından 2007’de yayımlanmıştır. Amerika’dan Uzakdoğuya, dünyanın her yerinde CD’leri satılan Sanatçı’nın kayıtları ülkemizde “Ayla Erduran Arşiv Serisi” başlığı altında Lila Müzik’ten yayınlanmıştır.

Tatjana Masurenko

Müzik eleştirmenlerinden olumlu tepkiler alan viyola sanatçısı Masurenko, 15 yıldır hem solo hem de oda müziği sanatçısı olarak müziğin içinde.

Can Okan

25 Mart 1986 tarihinde İstanbul’da doğdu. Beylerbeyi Lütfi Erçin İlkokulu’nda öğrenim görmekteyken, piyano öğrenimine 1994 yılında Meliha Doğuduyal ile başladı.
Can Okan, MSGSÜ Devlet Konservatuari’nda Prof. Metin Ülkü ile piyano ana sanat dalındaki doktora eğitimine, orkestra şefliği bölümünde araştırma görevliliğine ve devlet sanatçısı İdil Biret ile düzenli çalışmalarına devam etmektedir.

Yelda Özgen Öztürk

Ankara’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda viyolonsel, oda müziği ve orkestra dersleri aldı. Halen İTÜ Türk Musiki Devlet Konservatuvarı’nda yardımcı doçent olarak çalışmakta ve İTÜ Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde Müdür Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

2 Mart Pazartesi
Dünyanın Kemanları Festivali

Dünyanın Kemanları Festivali – 2. Gün
Aşkın Ensemble
Saat: 18.00

Ertuğ Korkmaz, şef
Ani Schnarch, keman
Aşkın Ensemble
Aşkın Ensemble, günümüzün kaliteli müzik ihtiyacına cevap verebilmek, oda müziği projeleri oluşturmak, müziğe sıradışı bir yorum getirmek ve genç müzisyenlerin gelişimlerini desteklemek amacı ile Cihat Aşkın tarafından 09 Mart 2007 tarihinde kuruldu.
Müzik eleştirmenlerinden olumlu tepkiler alan Aşkın Ensemble, en büyük desteğini genç ve yaratıcı müzisyenlerinden almakta ve çalışmalarını bağımsız olarak sürdürmektedir.

Ertuğ Korkmaz

Orkestra Şefi – Kompozitör

11 yaşında Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Mehmet ERTEN ile Trompet çalışmalarına başladı. 1975 yılında Kompozisyon bölümüne kabul edildi ve Prof. Erçivan SAYDAM ile Armoni, Kontrapuan çalışmalarına başladı. 2003 yılında International Rostrum of Composers jürisi seçilen Ertuğ Korkmaz aynı yılın Mart ayında Müzik ve Sahne Sanatları alanında kurucu üye olarak Başkent Üniversitesi kadrosuna katılmıştır. Sanatçı halen Orkestra Akademik Başkent Sanat Yönetmenliği ve Daimi Orkestra Şefliği görevlerini sürdürmektedir.

Ani Schnarch

Rumen – İsrailli – İngiliz kemancı, birçok prestijli ödülün sahibi olan Schnarch, kuşağının en heyecan verici ve çok yönlü kemancılarından biri olarak anılıyor. Romanya doğumlu Schnarch, kemana 7 yaşında başladı ve çalışmalarına İsrail’de devam etti. Bartok ve Ysaye ağırlıklı resital programları büyük alkış alan sanatçının, yine Bartok’un keman ve piyano için yazmış olduğu eşsiz eserlerini seslendirdiği performansı çeşitli ülkelerde radyo, TV ve web üzerinden yayınlanıyor. Yoğun konser takviminin yanı sıra, Ani aynı zamanda Londra Kraliyet Müzik Okulu’nda aranan bir profesör olarak, Avrupa, ABD, Kanada, İsrail ve Japonya’da ustalık sınıfları veriyor, sayısız uluslararası keman yarışmalarına jüri olarak davet ediliyor. İtalya ve İngiltere’de bulunan New Virtuosi Mastercourse & Festival’i Sanat Danşmanı olan Ani, İsrail’deki ünlü Keshet Eilon keman okulunun da kurucusu ve fakülte üyesi.

Dünyanın Kemanları Festivali Kapanış Konseri

Saat: 20.00

PARKER QUARTET

Daniel Chong, keman
Ying Xue, keman
Jessica Bodner, viyola
Kee-Hyun Kim, viyolonsel

Program

S.PROKOFIEV İki numaralı Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, Fa Majör, Op.92
J. WIDMANN 3 Numaralı Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, “Jagdquartett”
J. BRAHMS Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, Si bemol Majör, Op. 67

Muhteşem… (New York Times)

Hayal gücü ile dolu bir yorum anlayışı, olağanüstü bir virtüözite, (Washington Post)

Kusursuz bir mükemmeliyet (Boston Globe)

2002’de kurulan Parker Quartet “klasik müziğin laboratuarı” olarak bilinen yaylı çalgılar dörtlüsü oluşumunda, kısa sürede kuşağının önde gelen topluluklarından biri olmuş, başarılı çalışmaları büyük övgülerle, hattâ müzik endüstrisinin en prestijli ödüllerinden Grammy ile taçlandırılmış.
Gördükleri esaslı öğrenimi bir de Cleveland Quartet, Kim Kashkashian, György Kurtág, ve Rainer Schmidt gibi ustalarla pekiştiren topluluk üyeleri bu konserde yaylı çalgılar dörtlüsü için üretilmiş literatürden oldukça farklı kimliklerde üç eser sunacak: Prokofiev, Widmann ve Brahms müzikal gramerleri ve farklı deyişleriyle bu çeşitliliği yansıtacak üç isim.

3 Mart Salı / 20.00

Bobby McFerrin ‘spirityouall’

Bobby McFerrin, vokal
Gil Goldstein, piyano
David Mansfield, keman
Armanda Hirsch, gitar
Jeff Carney, bas
Louis Cato, davul
Madison McFerrin, vokal
Bir zamanlar tüm dünyaya ‘mutlu ol’ diyebilen adam, mesajını tekrarlamak üzere geliyor. Bobby McFerrin 3 Mart’ta İstanbul’da..

Onun davetkar müziğini, şifalı sesini duymak ve ruhlarımızı aydınlatmak için 3 Mart 2015’teki İstanbul konseri çok iyi bir şans.

6 Mart Cuma / 20.00

Maria João Pires, Miloš Popović Dört El ve Solo Piyano Resitali

Program

L.v.Beethoven Piyano Sonatı No 21 “ Op. 53 “Waldstein”
F. Schubert “Lebensstürme” D 947, 4 El Piyano için
F. Schubert “Fantazi” Fa minör, D 940, 4 El Piyano için
L.v.Beethoven Piyano Sonatı No 32 Op.111

Piyano başında bir evliya… Sadece çalışıyla değil, ona özünü veren duyarlılığı, kimliği, duruşuyla da apayrı bir yeri olan, dünyanın en önde gelen piyanistlerinden Maria João Pires, bu dikkat çekici buluşmada genç kuşaktan, 2000’li yıllarla birlikte önemli bir atılım gerçekleştiren Miloš Popović ile birlikte, aynı sahneyi paylaşacak.

Konserdeki partneri Miloš Popović ise, Haydn, Beethoven, Schumann ve Chopin gibi klasiklerin yanı sıra, keman sanatçısı Lorenzo Gatto ile kaydettiği, Enescu, Martinů ve Mokranjac’ın eserlerine yer verdikleri albümle dikkat çekiyor.

7 Mart Cumartesi / 20.00

Troia Wind Ensemble

Muhittin Dürrüoğlu, piyano
Bülent Evcil, flüt
Selçuk Akyol, obua
Cihangir Nuvasil, klarnet
Engin Güngördü, fagot
Cem Akçora, korno

Program

L. Van Beethoven Piyano ve üflemeli dörtlü için Beşli
F. Poulenc Piyano ve üflemeli beşli için Altılı
C. Nielsen Üfelemeli Beşli

Türkiye’nin çeşitli orkestralarının önde gelen; solo ,orkestra ve oda müziği kariyerlerine sahip ve alanında virtüöz sanatçılarından Bülent Evcil, Selçuk Akyol, Cihangir Nuvasil, Engin Güngördü ve Cem Akçora ‘dan oluşan oda müziği topluluğu, ilk kez 2009 yılında bir araya gelmiş ve çalışmalarına başlamıştır. Konserlerinde oda müziği repertuvarının önde gelen büyük bestecilerine yer veren topluluk, Brüksel Kraliyet Konservatuvarı’nda profesör ve dünyaca ünlü Türk piyano sanatçısı Muhiddin Dürrüoğlu ile de performanslar sergilemektedir. Konser programına devam eden topluluk, İstanbul konseri için; içinde NIELSEN , POULENC ve BEETHOVEN ‘in eserlerinin yer aldığı bir program sergileyecektir.

8 Mart Pazar / 20.00

İncesaz

Ezgi Köker, solist
Bora Ebeoğlu, solist
Cengiz Onural, gitar
Murat Aydemir, tanbur
Taner Sayacıoğlu, kanun
Emre Erdal, klasik kemençe
Volkan Hürsever, kontrbas
Türker Çolak, ritim saz

“İstanbul’un Hanım Bestekârları”

İncesaz bu konserde Cengiz Onural ve Murat Aydemir’in bestelerinden oluşan klasik İncesaz repertuvarının yanı sıra Dünya Kadınlar Günü’ne özel Mehveş Hanım, Neveser Kökdeş, Leyla Saz gibi İstanbul’un en özel hanım bestekarlarının şarkılarına da yer verecek. Son albümleri Geçsin Günler’in solistleri Ezgi Köker ve Bora Ebeoğlu’nun seslendireceği şarkılara Hakkı Öztürk (Viyolonsel) ve Evrim Güvemli (Klarnet) konuk sanatçı olarak katılacak.

merkez-bankasi-ozel-koleksiyonu-canakkalede-sergilenecek

Kırmızıdan Maviye, Çağdaş Türk Resim Sanatı Sergisi

merkez-bankasi-ozel-koleksiyonu-canakkalede-sergilenecekÇanakkale Savaşları’nın 100. yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, kuruluşundan bu yana oluşturduğu sanat koleksiyonundan özel bir seçkiyi, “Kırmızıdan Maviye, Çağdaş Türk Resim Sanatı” adlı sergiyle Çanakkale’de sanatseverlerle buluşturacak.

Çanakkale Belediyesi tarafından restore edilerek seramik müzesi olarak hizmet veren tarihi Müstahkem Mevki Er Hamamı, şehrin en büyük sergisine evsahipliği yapmaya hazırlanıyor. Farklı bir kavramsal temayla savaşın yıldönümüne metaforik bir yaklaşımla ve Türk resim sanatının ustalarının eserleriyle katkıda bulunulacak. Sergi, kırmızı ve mavi tonların dominant kılındığı ve bu renklerin stratejik öneme sahip olduğu Türk resminin usta sanatçılarının seçkin eserlerinden oluşuyor, Türk resminin klasik, modern ve çağdaş örneklerini, karşılaştırmalı biçimde biraraya getiriyor. Türk resim sanatının gelişimini ve değişimini, kırmızı ve mavinin yoğunlukta olduğu bir düşünsel kavram eşliğinde, sergi mekanını kullanarak bir pasaj halinde özgün eserlerle gözler önüne seriyor. 18 Mart 2015 tarihinde açılacak serginin saati 18.03 olarak belirlendi. 28 Nisan 2015 tarihine kadar Çnakkale Belediyesi Seramik Müzesi’nde ziyaret edilebilecek serginin küratörlüğünü ise Ahmet Albayrak üstleniyor.

“Kırmızıdan Maviye, Çağdaş Türk Resim Sanatı” sergisinde Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu’ndan seçilen, 28 sanatçının 32 eseri yer alıyor. Bunlar mekanın belleğiyle bütünleşen bir algıyı temel alırken tarihi bir yerde, sonradan müzeye dönüştürülen bir hamamda kurgusal ve koordineli bir biçimde konumlanıyor. Sergi mekanının giriş bölümü, eserlerin üzerinde birincil derecede hakim olan kırmızı rengin dışavurumsal ve tinsel yapısıyla mekanı kullanırken sergi mekanının üst katı ise meditatif, şiirsel ve soyut bir biçimde, eserlerde dominant şekilde var olan mavi pigmentin dolaşımıyla mekansal algıyı harekete geçiriyor. Klasik bir koleksiyon sergisi olma yerine düşündürmeye, farklı bir sergi deneyimine davet eden sergi, konsept olarak renk kavramının Türk resmindeki düşünselliğine, problematiğine de işaret ederken aynı zamanda Türk resminin çağdaşlaşma görüntüsünü de özgün bir seçkiyle ortaya koyuyor.

Kaynak: Çanakkale

14-f-istanbul

14. !f İstanbul’da Ödüller Brezilya ve Suriye’nin!

14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, dün gece NuPera’da yapılan ödül töreniyle sona erdi.

14-f-istanbul

!f İstanbul’un 2015 ödülleri belli oldu! Bu yıl sekizincisi düzenlenen Keş!f Yarışması’nın kazananı Brezilya’dan “August Winds/Ağustos Esintisi”yle Gabriel Mascaro olurken, Aşk ve Başka Bi’ Dünya Yarışması’nın birincisi Suriye ve Fransa ortak yapımı “Silvered Water, Syria Self-Portrait/Gümüş Suyu: Suriye Otoportresi” seçildi. Türkiye’den Kısalar İzleyici Ödülü ise Orhan İnce’nin yönettiği Adem Başaran’ın oldu!

if

Selen Uçer’in sunuculuğunu yaptığı gecede Keş!f Yarışması Ödülleri, Aşk & Başka Bi’ Dünya ve Türkiye’den Kısalar İzleyici Ödülleri sahiplerini buldu.

Keş!f Ödülü Brezilyalı yönetmenin

August Winds 3

Sinema dünyasından usta isimlerin “sinemada cesur hikâye anlatımı ve biçimsel arayış” kriterlerini gözeterek, en çok “İlham Veren Yönetmen”i seçtikleri Uluslararası Keş!f Yarışması’nda bu yıl ABD, Avustralya, Brezilya, Estonya, Fransa, Hollanda, Irak, İsrail,Yunanistan, Türkiye ve Ukrayna’dan toplam 9 film, 15.000 dolar para ödüllü Keş!f Ödülü için jüri karşısındaydı.

Mehmet Kurtuluş, Lila Yacoub, Matias Piñeiro, Grant Gee ve Signe Byrge Sørense’den kurulu Keş!f Jürisi, Brezilya yapımı “August Winds/Ağustos Esintisi”nin yönetmeni Gabriel Mascaro’yu “yılın ilham veren yönetmeni” seçti. Jüri adına ödül gerekçesini okuyan Lila Yacoub ve Mehmet Kurtuluş; “Keşif Ödülü’nü, derinliğinin kaynağını basitliğinde bulan bir filme veriyoruz. Dünyanın ücra bir köşesinde günlük yaşamı gösteren film, her şeyden önce, manyetik görüntüler ve punk sesler aracılığıyla nefes alma hissi yaratmayı başarıyor. Filmin, durgunluk ve değişim üzerinde bir ritm oluşturan kaşifliğinin, bizlerde yarattığı sürpriz hissi günlerdir yerini koruyor. Bir başka ilham veren yönü ince tonu olan filmin en büyük gücü ise, yaşayanlar ve ölüler arasındaki tansiyonu ve belirsizlikleri sıradışı bir başarıyla yakalayan, o kara alt akıntıyı yaratmış olması. Bu yıl Keş!f Ödülü, Gabriel Mascaro’nun Ağustos Esintisi filmine gidiyor” dedi.

SİYAD’ın seçimi Ghobadi’den yana oldu

Aslı Daldal, Esin Küçüktepepınar ve Metin Gönen’den oluşan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisinin seçimi ise Irak Kürdistanı yapımı “Mardan”ın yönetmeni Batin Ghobadi’den yana oldu.

SİYAD jürisi adına gerekçeyi okuyan Esin Küçüktepepınar ve Metin Gönen şunları söyledi: “SİYAD jürisi olarak, bir yandan Kürdistan’ın coşku uyandıran coğrafyası ile epik bir kurgusal evren yaratıp, diğer yandan geçmişin travmalarıyla şekillenen trajik bir yerel hikâye ile Kürt halkının nezdinde tüm Orta Doğu halklarının acılı tarihini sinematografik bir yaratıcılıkla anlatırken, sadece acı ve mağduriyet ifade etmek yerine bu çılgın topraklarda öncelikle kendi aidiyetine, kendi geçmişine, kendi halkının var oluşuna eleştirel ve yaratıcı bir sine-gözle bakarak içinde bulunduğumuz durumu düşünerek öznel bir özgürleşmeye seyircinin kendisini de davet eden evrensel bir sinematografik sesleniş olduğu için SİYAD Ödülü’nü Batin Ghobadi’nin “Mardan” filmine veriyoruz.”

Yılın en yaratıcı müdahalesi Suriye filmine

!f İstanbul’un geçen yıl başlattığı ve aktivist filmlerin yarıştığı 10 bin dolar değerindeki Aşk & Başka Bi’ Dünya Ödülü için ise ABD, Danimarka, Fransa, Hindistan, İrlanda, Kanada,Kolombiya, Norveç, Polonya, Rusya, Suriye ve Ukrayna’dan toplam 8 film yarıştı. Arsinée Khanjian, Marie Olesen ve Pınar Selek’ten oluşan jüri, “yılın en yaratıcı müdahalesi” olarak; Suriyeli yönetmen Ossama Mohammed’in, Suriye’de yaşayan Kürt yönetmen Wiam SimavBedirxan’ın internet yoluyla gizlice gönderdiği görüntülerle birlikte yönettikleri, Suriye veFransa ortak yapımı “Silvered Water, Syria Self-Portrait/Gümüş Suyu: Suriye Otoportresi”ni seçti.

Jüri adına gerekçeyi okuyan Arsinée Khanjian, şunları söyledi: “Festivalin yarışma için belirlediği misyonun ışığında, biz Aşk ve Başka Bi’ Dünya Yarışması jürisi olarak dünyanın acı çektiğini ve sivil halkların olumlu değişime katkı sağlama sorumluluğunu taşıdığına inanıyoruz. Bu film bizi baskı, işkence, şiddet, çaresizlik ve ölümle yüz yüze getirdi. Cüretkâr ve yüksek sesli; ancak şiirsel, samimi; ve kişisel ancak kolektif. Film, hem insanların özgürlük savaşının hem de devletlerin güç ve zorbalıklarını koruma adına kendi halklarına hizmet etmeyi ve halklarını korumayı ihmal etmelerinin zamandan bağımsız bir anlatımı. Film, biz jüri üyelerini tam anlamıyla sersemletti. Filmin oluştuğu 1001 fotoğraf ve video vahşilikleriyle, doğal olarak, bizi de can evimizden vurdu. Ama aynı zamanda bize yıkımı nasıl algıladığımızı sorgulattı ve dünyada yaşanan acıyı ve umudu nasıl aradığımızı bir kez daha hatırlattı. Görülen ve söylenen her şey ile bu film gerçek bir sinema eseri; sinemanın tüm araç ve yöntemlerini en iyi ve yaratıcı şekilde kullanıyor ve keşfediyor. Kullanılan her sözcük, ses ve görüntü bu hünerli eserin bütünlüğünü tanımlamak için önemli parçalar. Ossama Mohammed ve Wiam Simav Bedirxan’ın yönettiği Gümüş Suyu: Suriye Otoportresi, sürgün edilmenin ve kuşatılmanın perişanlığını yakalanabilecek en evrensel dille anlatıyor.”

Kısa izleyicisi Adem Başaran’ı seçti

Gecede ayrıca, 1890 sponsorluğunda düzenlenen Türkiye’den Kısalar bölümü kapsamında verilen İzleyici Ödülleri’nin sahipleri de belli oldu. 18 kısanın gösterildiği bölümde en iyi kısa Orhan İnce’nin yönettiği Adem Başaran seçilirken, Nehir Tuna’nın kısası Basur ikinciliği, Muhammet Beyazdağ’ın Çirok/Hikâye adlı kısa belgeseli de üçüncülüğü aldı. 2012’de “Ali Ata Bak” adlı kısasıyla da aynı ödülü almış olan İnce, !fİstanbul’un konuğu olarak yurt dışındaki bir festivale konuk olma hakkı kazandı.

Şimdi sıra Ankara ve İzmir’de!

12-22 Şubat tarihlerinde gerçekleşen !f İstanbul bu sene de dünyanın dört bir yanından ödüllü bağımsızlar ve ustaların son filmleri Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşturdu. Bu yıl 42 ülkeden 115 filmin gösterildiği festivali 80 bin kişi izledi. Festival, 26 Şubat’ta Ankarave İzmir’e doğru yola çıkacak ve 1 Mart’ta sona erecek.

Kaçırılmaması gereken bir Konser varken siz hala evde misiniz?

Mevsimlerden Kış ve evde sıkılıyor ne yapacağınızı bilmiyorsunuz kar lapa lapa yağıyor veya yağmıyor ne farkeder ki, nihayetinde Kış! Müzik ise bir adım ötenizde!

Biraz Caz müzik biraz, klasik rock ve pop dinlemek istiyor ama bunu da erbaplarından dinlemek istiyorsunuz… O zaman bunu kaçırmayın. İlk kez ülkemize gelen Alto Saksafon Alfred Broström ve  Caz Gitar ustalarından Özdemir Kalyoncu ile  Vokal Özge Kalyoncu üçlüsü içinizi ısıtacak ve siz hala evde misiniz? 

 

Konser :  İstanbul Stockholm buluşması

Özge Kalyoncu- Vokal

Özdemir Kalyoncu – Gitar

Alfred Broström – Alto Sax

 

Alfred Broström, Hollanda Utrecht School  of Arts jazz saksafon bölümü mezunudur. Ünlü saksafonist Toon Ros ve Joacim Rolandsson ile çalışmıştır. Yaşamını İsveç’te sürdüren sanatçı, çeşitli uluslararası projelerde yer almaktadır. İsveç halk müziği, jazz, rock ve blues ile ilgili olup, öğretmenlik ve performans üzerine yoğunlaşmaktadır. Özdemir Kalyoncu’yla Hollanda’da tanıştılar. Okul yıllarından bugüne kadar birçok farklı ülkede çeşitli konserler verdiler. Kendisi  özel davet üzerine ilk kez İstanbul’da çalmış olacak.

Özdemir Kalyoncu, Hollanda Utrecht School of Arts, Jazz gitar bölümü mezunudur. Eef Albers, Marcel Karreman, Donovan Mixon ve Harry Emery gibi öğretmenlerle çalışma fırsatı bulmuştur. Yerli ve yabancı müzisyenlerle, yurt içi ve yurt dışında, farklı projelerde yer almıştır. Jazz eğitiminin yanı sıra, Dünya müziği ve rock müziğe ilgisi olan gitarist ve besteci,  Özel Nar Sanat Eğitim Kursu’nda eğitmenlik yapmaktadır.

Özge Kalyoncu, yaklaşık 20 yılı aşkın kariyeri boyunca, dizi ve film müzikleri yapmakla birlikte çeşitli gruplarla ve solo olarak konserler vermektedir. Pera Güzel Sanatlar Merkezi flemenko gitar bölümünü bitiren sanatçı, bir çok farklı öğretmenle şan ve vokal çalışmaları yaptı. Kendi bestelerinden oluşan bir albüm hazırlığındadır ve büyülü sesiyle ikiliye eşlik edecektir.

Konser, 19 şubat 2015 Perşembe akşamı, 21.00’da, Taksim’de 60 m2 adlı mekanda gerçekleşecektir.

Çeşitli jazz standartlarından, klasik rock ve pop ezgilerinden örnekler olacaktır.

Adres ve diğer bilgiler için lütfen TIKLAYINIZ

2014’ün en pahalı ya satılan sanat eserleri hangileridir

Milyonlarca dolara satılan sanat eserleri… Sahip olma tutkusu mu yoksa herhangi bir yatırım aracına para koyup daha fazla getirmesini bekleme hesabı mı? Buna kesin bir cevap vermek kolay olmasa da, gerçeklik değişmiyor. 2014 yılında el değiştiren sanat eserlerinden bazıları dolar cinsinden 7, hatta 8 sıfırlı rakamlara ulaştı. Huffington Post bunlardan en üst sırayı işgal eden on tanesini bir liste halinde yayımladı. Biz de aşağıda bunlara yer veriyoruz.

1- Triple Elvis (Üç Elvis), Andy Warhol (1963): 81.9 milyon dolar.

Fall Art Auctions

Rock müziğinin efsanelerinden Elvis Presly’yi kovboy olarak sunan pop kültürünün efsanelerinden Andy Warhol’un 2 metreden fazla yüksekliği olan bu tablosu Eylül ayında 80 milyon dolardan fazla bir paraya Christie’s müzayede salonunda el değiştirdi.

2- Four Marlons (Dört Marlon), Andy Warhol (1966): 69.6 milyon dolar.

Britain Auction

Dört Marlon Brando’nun dört Elvis’ten az para getirmesini dert etmezseniz, 1970’lerde bir Alman kumarhanesi tarafından ikisi beraber iki yüz bin dolara alınan bu tabloların bugün toplamda 150 milyona satılmasının karlı bir alışverişe işaret ettiğini düşünebilirsiniz.

3- Three Studies for a Portrait of John Edward (John Edwards’ın Portresi için Üç Eskiz), Francis Bacon (1984): 80.8 milyon dolar.

FRANCIS-BACON-JOHN-EDWARD

Londralı okuma yazma bilmeyen bir bar yöneticisi olan Edwards’ın ünlü İngiliz sanatçı Bacon’la tanışıp arkadaş olması hayatını epey değiştirmiş olmalı. Ressamın mirasçısı da olan Edward’ın payına ne düştüğünü bilmiyoruz ama yer aldığı resimlerin bu kadar büyük paralara satılacağını tahmin etmiş olması ufak bir ihtimal olarak duruyor.

4- Untitled (İsimsiz), Cy Twombly (1970): 69.6 milyon dolar.

TWOMBLY-BLACKBOARD-UNTITLED

Gri kanvas üzerine mumlu kalemle yapılan bir dizi çizimden oluşan tablo, şaşırtıcı biçimde en yüksek değere satılan eserler arasında yer alıyor.

5- Mark Rothko’ya ait iki İsimsiz tablo: 76 milyon dolar.

US-ART-AUCTION-CONTEMPORARY

Satış öncesindeki tahminlerin iki katı fiyata satılarak herkesi şaşırtan bu tablolar, müzayede salonları arasındaki rekabette Sotheby’ın Christie’s’in gerisinde kalmamasını sağlamanın ötesinde eski sahiplerine büyük bir kar getirmişe de benziyor.

6- Le Printemps (İlkbahar), Edouard Manet (1881), 65.1 milyon dolar.

Jeanne Demarsy

Genelde modern sanat eserlerinden oluşan listeye giren saha eski dönemlerden bir tablo. Empresyonist ustalardan Manet’nin hala özel ellerde kalan bu son tablosu J. Paul Getty Müzesi tarafından satın alınmış.

7- Jimson Weed (Boru Çiçeği), Georgia O’Keeffe (1932): 44.4 milyon dolar.

Georgia O’Keeffe Auction

Dünyada bir kadın tarafından yaratılan sanat eserleri arasında en pahalıya satılan olma rekorunu ele geçiren bu tabloyu alan kişinin kimliği (çoğu zaman olduğu gibi) açıklanmamış.

8- Chariot (At Arabası), Alberto Gİacometti (1950), 101 milyon dolar.

Sotheby's Prepare  For Frieze Art Fair

Listedeki en pahalı eser bronz bir kadını resmeden bu Giacometti heykeli. Satın alan kişi ise yatırım fonları milyarderi Steven A. Cohen.

9- Black Fire (Siyah Ateş), Barnett Newman (1961), 84.2 milyon dolar.

US-ART-AUCTION-CHRISTIES

“Siyahı renge dönüştürmeyi” sanatının amacı olarak açıklayan Newman’ın bu tablosunu satın alan kişinin de adı belli değil.

10- Portrait of George Dyer Talking (Konuşan George Dyer’ın Portresi), Francis Bacon (1966), 70 milyon dolar.

BRITAIN-ART-AUCTION-FILES

Hırsızlık için girdiği Bacon’un evinde kaderi değişen George Dyer’ın bu tablosu daha sonra sevgilisi olan ressamın ona bir saygı sunuşu olarak da değerlendiriliyor.

Kaynak : notosoloji.com