Moskova’da Türk filmleri rüzgarı

Rusya’nın başkenti olan Moskova’da Türk Sineması Günleri başladı. Üç gün sürecek Türk Sineması Günleri’nde 9 film, Rusça alt yazılı olarak seyirciyle buluşacak.

Moskova Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE) organize ettiği Moskova Türk Sineması Günleri başladı.

YEE’nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteğiyle 5 Zvezd sinemasında düzenlediği açılış programına, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz, Moskova YEE Müdürü Ömer Özkan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Moskova Temsilcisi Sabahattin Yavuz ile pek çok Türk ve Rus davetli katıldı. Üç gün sürecek Türk Sineması Günleri’nde 9 film, Rusça alt yazılı olarak seyirciyle buluşacak.

Festival organizatörlerinin, gösterilecek filmlerin yapımcılarını da etkinliğe davet etmek istediklerini söyleyen Özkan, “Ama bu sefer olmadı” dedi. Müdür, Rusya’da Türk Yılı olarak ilan edilen 2019’da bu fikri hayata geçirebilecekleri umudunu dile getirdi.

Açılış töreninde söz alan Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz, şunu dedi: “Öncelik verdiğimiz bir nokta, en önemli nokta, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri her alanda geliştirmek. Siyasi alanda, ekonomik alanda, ama onlardan daha önemli insani, beşeri ve kültürel alanda. Bu bakımdan şimdi başlamakta olan Moskova Türk Sineması Günleri, hatta söyleyebilirim, birinci geleneksel Moskova Türk sineması günleri bugün böylece başlayacak”.

Büyükelçi, Yunus Emre Enstitüsü’ne kültür alanında Rus-Türk ilişkilerine katkılarından dolayı ve TOBB TİM Rusya Temsilciliği ile Başkanı Sebahattin Yavuz’a, bu festivalin organizasyonuna yardımından dolayı teşekkür etti.

Zülfü Livaneli’nin Romanı Rusya’da ‘En İyi 20 Kitap’ İçinde

Türkiye’nin en önemli sanatçılarından biri olan ve aynı zamanda en iyi roman yazarlarından Zülfü Livaneli’nin son kitabı Rusya’da en iyi 20 kitabın içerisindeki yerini aldı.

Sanatçı ve Roman yazarı Zülfü Livaneli’nin Kardeşimin Hikayesi isimli son kitabı daha piyasaya çıkmadan en iyiler listesine girmeyi başardı.

Henüz piyasaya çıkmayan Zülfü Livaneli’nin Kardeşimin Hikayesi isimli kitabı henüz basım aşamasında. Henüz basım aşamasında olan bu kitap şimdiden Rusya’nın en iyi kitaplar listesinde ilk 20’in içinde yer alıyor.

Rusya’da daha önce hiç kitabı yayınlanmaya Zülfü Livaneli’nin, Rusya’ya giderek okurlarıyla buluşması bekleniyor.

Kardeşimin Hikayesi kitabının ardından Zülfü Livaneli’nin daha önce yayınlanmış olan romanlarının da Rusya’da tekrar basılması planlanıyor.

Zülfü Livaneli’nin Kardeşimin Hikayesi isimli romanının fragmanını aşağıdan izleyebilirsiniz:

18 Mart Çanakkale Zaferi Etkinliği

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 18 Mart Çanakkale Zaferini anmak için 16 Mart 2017 Perşembe günü saat 19:00 ‘da öğrenci dinletisi etkinliğimiz olacaktır. Etkinlik programı 13 Mart 2017 tarihinde eklenecektir.

 

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ

Çanakkale Savaşı veya Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zapt etmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

Osmanlı İmparatorluğu, Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914’ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya’nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz’de Britanya donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul’a gelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması’na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz’e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmiştir.

Birleşik Krallık Donanma Bakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı’nın donanmayla geçilerek İstanbul’un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith’e vermiştir. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz’a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kalındı.

Deniz harekatıyla İstanbul’a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı’ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan Britanya ve Fransa kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. Britanya ve Fransa çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası’nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu’nun kuzeyinde Suvla Koyu’na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos’ta Kurmay Albay Mustafa Kemal’in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. Britanya ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.

 

Devamı için tıklayınız.

 

 

 

Barok Sanatı Nedir?

Maniyerizm’den sonra ortaya çıkan Barok Sanatı 16. Yüzyılın sonlarına doğru İtalya’da doğmuştur. Bu akım 18. Yüzyılın başında ise tüm İtalya’ya ve birçok Avrupa ülkesine yayılmıştır. Rönesansta dengeli olan görünüm Barokta bozulmuştur ve anlatım oldukça abartılıdır. Ayrıca Barokta gösteriş ve heyecan vardır. Bunun sonucunda da ortaya gösterişli mimari yapılar ve duygu yüklü eserler çıkmıştır. Bu akımın bilinen en önemli özellikleri görkem, aşırılık ve heyecandır.

Barok sanat akımı özellikle mimaride, heykelcilikte ve resimde görülmektedir.

Barok Resim Sanatı

Barok resim sanatında sıkça işlenen konular arasında azizlerin yaşamı, mitolojik konular, ailelerin tarihi ve kahramanlık öyküleri yer alır. Ayrıca barok sanatında manzaralar ve natürmort ile tek ya da grup portreleri de ön plandadır. Barok resim sanatının ayırt edici özelliklerinden birisi de kuvvetli gelen ışığın yüzeyde gölgeler oluşturacak şekilde yansımasıdır. Bunun sonucunda ise resimdeki duygu ve hareket güçlenir. Bu sanatın önde gelen ressamları arasında Caravaggio(İtalya), Velazquez(İspanya), Rubens(Belgium), Lorrain(Fransa) ve Rembrant(Hollanda) sayılabilir.

barok-sanati-nedir

En önemli Barok Resim Sanatı Eserleri aşağıdaki gibidir:

• Caravaggio – Aziz Thomas’ın şüphesi

• Rembrandt – Gece Devriyesi

• Rubens – Masumların Katli

• Vermeer – İnci Küpeli Kız

• Bernini – Apollo’nun Daphneyi Kaçırması

• Tintorette – Son Akşam Yemeği

• Valezquez – Yumurta Pişiren Yaşlı Kadın

• Murillo – Kavun Yiyenler

• Anthony Van Dyck – Kutsal Aile Dinleniyor

• Carracci – Kasap Dükkanı

• Guido Reni – Tesbihli Madonna

• Tiepolo – Palazzo Labia’daki Kleopatra’nın Ziyafeti

• El Greco – Kont Orgaz’ın Cenazesi

• Ter Borch – Munster Anlaşmasının Onaylanması

• Pieter De Hooch – Anne

• Jacob Van Ruisdael – Wijk Bij Duurstede’deki Yel Değirmeni

• Meindert Hobbema – Middelharnis’deki Yol

• Frans Hals – Toplu Portre

• Titian – Urbino Venüsü

Barok Mimari

Barok sanat akımı mimarlık alanında da ön plana çıkmıştır. Barok sanatının Roma’da doğduğu varsayılır ve İtalya’daki barok sanatının en güçlü mimarları Francesco Borromini ile Lorenzo Bernini’dir. Bu mimarların ardından ise Pietro Berettini Da Cortona, Guarino Guarini ve Baldassare Longhena gelmektedir. Barok mimari sanatının yayıldığı diğer ülkeler ise Fransa, İspanya, Almanya, Polonya, Avurturya, Rusya ve Çekoslavakya’dır.

https://www.high-endrolex.com/16

barok-sanati

Barok mimarisinin en önemli özellikleri şöyledir:

• Renkler ve süsler çok yoğun kullanılmaktadır.

• Görkemli heykeller, fıskiyeli havuzlar, muazzam salonlar, mükemmel duvar işlemeleri, tamamlanmamış mimari öğeler, geniş skalalı tavan freskleri barok mimaride yer alan ana unsurlardır.

• Yumuşak olan gotik tarz tamamen reddedilmektedir.

• Düz hatlar yerine yuvarlak hatlar kullanılmaktadır.

• Sarayların ve diğer büyük yapıların cephelerine çok önem verilmektedir.

Barok döneme ait en önemli mimari yapılar aşağıdaki gibidir:

• Versailles Sarayı

• Palais du Luxemburg

• Belvedere Sarayı

• San Carlo alle Quattro Fontane

• St. Paul Kilisesi

Barok Dönemi Heykelciliği

Bu dönemde hem resim hem heykelde insanların iç dünyasını ve ruh halini aksettirmek ön plandadır. Heykellerdeki kahramanlarda tıpkı resimlerdeki kahramanlarda olduğu gibi çirkine pek yer verilmez. Bunun yanında barok dönemi heykelciliğinin özellikleri ülkeden ülkeye de bir takım değişiklikler göstermektedir.

barok-art

Ülkeden ülkeye değişen bazı özelliklere karşın bu dönemde yapılan heykellerin karakteristik özellikleri şunlardır:

• Tam gerçekçilik

• Büyük ölçüde resimli etkiler

• Teknik üstünlük

Yine İtalya’dan örnek verecek olursak, bu alanda bir deha olan Bernini’den bahsetmemek olmaz. Bernini hem heykeltıraş hem mimardır ancak mimari eserleri de adeta heykellerini vurgulama özelliği taşımaktadır. Bunun en güzel örneği ise Vatikan’da yer alan sütunlardır.

Barok Sanatı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

• Barok kelimesi Portekizce Barucco’dan gelmektedir. Barucco ise düzensiz incilere verilen isimdir.

• Barok sanatı özellikle Roma’da yer alan kiliselerde, Avrupa’daki saraylarda ve şatolarda etkisini göstermiştir.

• Barok resim sanatında vücut adalelere ve damarlara kadar gösterilmektedir.

• Yine barok resimde durgun yüz ifadeleri yerini hisli ve neşeli, bazen de ıstıraplı ifadelere bırakır.

• Avrupa ile temasların artması sonunda Osmanlı’da da Barok tarzının etkileri görülmeye başlamıştır. Ancak bizim sanatçılarımızın da yorumlarıyla beraber batıdakinden daha farklı eserler ve yapılar ortaya çıkmıştır. İstanbul’da yer alan barok mimarisi eserlerinden bazıları Nuruosmaniye, Ortaköy ve Laleli camileri ile Selimiye Kışlası’dır.

• Katolik ülkelerde veba salgınının bittiğine şükretmek için yapılan Veba Sütunları da barok dönemi eserleri arasında yer almaktadır.

• Barok akımı aynı zamanda edebiyatta, dansta ve müzikte de etkilerini göstermiştir.

Hafta Sonu İstanbul’da Sanat Var 25-27 Kasım Etkinlikleri

Birsen Tezer Konseri 25 Kasım 2016 – Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi

birsen-tezer

Yer: Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi

Ücret: Protokol – 89.00 TL 1. Kategori – 67.00 TL 2. Kategori – 56.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: Osmaniye Mahallesi. İncirli Yolu Sokak. No: 27 / 31 Bakırköy İstanbul
Telefon: 0212 572 2070
Web: http://www.leylagenceropera.com/
E Posta: [email protected]

Büyülü sesiyle Birsen Tezer, “İkinci Cihan” albümünün sevilen şarkıları ile 25 Kasım’da Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde…

Ve artık “İkinci Cihan” zamanı…

İlk albümü Cihan’ı 2009 yılının Temmuz ayında yayımlayan Birsen Tezer, uzun süredir sahnede de birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları Derin Bayhan (davul), Emre Tankal (elektrik gitar), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Tunç Öndemir (akustik gitar) ile yola ikinci albümleri “İkinci Cihan” ile devam ediyor.

Akın Eldes (elektrik gitar), Birol Ağırbaş (perküsyon), Bülent Ortaçgil (akustik gitar), Erkan Oğur (perdesiz gitar, kopuz), İlhan Şeşen (vokal), Özer Arkun (çello), Sibel Köse (vokal), Tarık Aslan (bendir, erbane) gibi değerli isimlerin de konuk müzisyen olarak yer aldığı “İkinci Cihan” albümünde dokuz şarkı yer alıyor.

Lambert Konseri – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Borusan Sanat Evi

lambert-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 20:30

Yer: Borusan Müzik Evi

Ücret: Masa – 44.00 TL Ayakta – 33.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: İstiklal Cad. Orhan Adli Apayadın Sok. No: 1 Taksim Beyoğlu İstanbul
Telefon: 0212 336 32 71
Web: http://www.borusanmuzikevi.com

Hem görsel hem de işitsel olarak benzerlerinden keskin çizgilerle ayrılan Lambert, Borusan Müzik Evi’nde melankolik bir rüzgâr estirecek.

Sardunyalı maskesiyle, ansızın topluma karışmış bir antilop gibi kariyerinde ilerleyen piyanist Lambert hakkında pek çok söylenti var. Kimileri onun Almanya Hamburg doğumlu olduğunu, kimileri de çocukluğundan beri piyano çaldığını söylüyor. José Gonzalez, Phoenix, Boy, Moderat gibi isimlerin çalışmalarını yeniden ele alan Lambert’in piyano yorumları Satie’den yola çıkıp, romantik pop ve modal caz gibi bir yelpazede yol alıyor. Küçük kulüplerden, prestijli caz festivallerine, Berlin’den Paris’e, Ólafur Arnalds, Nils Frahm ve José González gibi isimlerle çalışan sanatçı, geçtiğimiz yıl ikinci albümü Stay in the Dark’ı yayımladı. Lambert, Borusan Müzik Evi’nde benzersiz bir performansa imza atacak.

– Kapı Açılış: 20.30- Konser: 21.00- Öğrenci bileti alan izleyicilerin, öğrenci belgelerini ibraz etmeleri gerekmektedir.- İndirimli Bilet: 65 yaş üstü, emekli, engelli, öğretim elemanı.

Can – Tiyatro Oyunu – 26 Kasım 2016 – Barış Manço Kültür Merkezi

can-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 20:30

Yer: Barış Manço Kültür Merkezi

Ücret: – Tam 45.00 TL Öğrenci 30.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: Caferağa Mahallesi, Moda Caddesi, Nail Bey Sokak (Caferağa Spor Salonu Yanı) Kadıköy İstanbul
Telefon: 0216 418 16 46
Web: http://www.bmkm.gen.tr
E Posta: [email protected]

Genco Erkal’ın Can Yücel’in şiirlerinden uyarladığı tek kişilik oyunu “Can”, Kemal Kocatürk’ün yönetiminde sahnelenmeye devam ediyor.

Can Yücel şiirlerinden uyarlayan: Genco Erkal
Video, desenler: Mehmet Güleryüz
Yöneten, oynayan: Kemal Kocatürk
Müzik: Ayça Kocatürk
Çevre düzeni: Sırrı Topraktepe
Işık: Aslı Atasoy

“Canlıyız, canlı mı canlı
Ölüler yaşamadıkları için ölüler…
Yaşam adına ölenler
Kıyamete kadar yaşayanlar…”

6 Sezondur aralıksız süren ve bazen de yasaklanan “Can” oyunu, Can Yücel’in 85. Doğum yılına ithafen başlamış bu sezon ise şairin 90. doğum yılını kutluyor. Hayatın içinden bir an bile eksilmemiş, kendine bile sığmamış ve taşmış bir şairi 90. doğum yılında kendi şiirlerinden uyarlanmış hayat öyküsüyle anmaya ve yaşatmaya devam ediyor “Tiyatro Kumpanyası”. Can Yücel’in şiirlerinden Genco Erkal’ın uyarladığı tek kişilik oyunu Kemal Kocatürk yönetiyor ve 5 sezondur oynuyor. Can Yücel şiirleri kadar muzip, sert, dik ve duyarlı, Türk resminin desen virtüözlerinden biri olarak kabul edilen Mehmet Güleryüz’ün “Can” için hazırladığı video-desenler de rol alıyor Kemal Kocatürk’le birlikte. Can Yücel’in kendi şiirlerinden hayat öyküsüyle yeniden “Can” bulmasına tanık oluyor izleyenler; Doğumundan, Adana cezaevi yıllarına, Kuzguncuk’tan Datça’ya, Datça’da huzuru bulduğu “anasının gözü mavi”liklerde “Can”ın izini kâh gülerek, kâh ağlayarak sürüyor. Can Yücel’i 90. Doğum yılında yaşam öyküsü olarak uyarlanmış şiirleriyle anarken, ülkemizin son 45 yılına da Can Yücel’in gözünden bir bakış atıyoruz. 5 sezondur dolu dolu oynayan bu oyunu henüz hala seyretmediyseniz, gelin siz de “Can”ın yeniden şiir, resim ve müzikle “Can” bulmasına eşlik edin.

“Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan
Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan
Taksinize mülkünüze dairenize…
Vesairenize…
Şiir fenerimle de baktım, son çığlık!
Aşk yokmuş sizde beş paralık!

Miss Kittin-Dj Set Konseri – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Zorlu Performans Sanatları Merkezi

misskittin-dj-set-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 22:00

Yer: Zorlu Performans Sanatları Merkezi-STUDIO

Ücret: Normal DönemTam 40.00 TLÖğrenci 25.00 TLEtkinlik Günü KapıTam 50.00 TLÖğrenci 30.00 TL –

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Fransız elektronik müzik sanatçısı Caroline Hervé, ya da daha çok bilinen adıyla Miss Kittin, 26 Kasım’da DJ setiyle #studio’da olacak!

Genesis, Supertramp, Miles Davis, Maria Callas, Pink Floyd ve The Beatles gibi isimlerin dinleyerek büyüyen Hervé, çocukluk yıllarında piyanoyla başlayıp baleyle devam ettirdiği sanatsal yönelimini 1995’te başlattığı DJ’lik kariyerine doğru evirdi. Mike Dearborn’la birlikte Fransa’nın farklı bölgelerinin yanı sıra Moskova ve Şikago’da performans sergileyen sanatçı, 1996’da Cenevre’ye taşınmasından bir süre sonra Miss Kittin adını kullanmaya başladı. Bu isimle yayınladığı ilk albüm olan ve Fransız prodüktör The Hacker’la birlikte çalıştığı The First Album, dünya çapında 50.000’den fazla sattı. Kayıt, elektronik müzikte son on yılın en iyileri listelerinde düzenli olarak yer aldı.

İlk solo albümü I Com’u 2004’te Astralwerks etiketiyle yayınlayan sanatçı, sonraki iki albümü BatBox ve Two’yu kendi plak şirketi Nobody’s Bizzness etiketiyle yayınladı. 2006’da Sónar Barselona’da sahne alan Miss Kittin; Aphex Twin, Modeselektor, Boom Bip ve The Hacker gibi isimlerin kendisine eşlik ettiği canlı performansını Live at Sónar adlı bir albüm olarak da yayınladı. Basit ve akılda kalıcı sözleri, techno altyapılarıyla birleştirerek elektronik müziğin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri haline gelen Miss Kittin, sürprizlerle dolu canlı performanslarıyla gizemli yanını korumayı da başardı.

Kariyeri boyunca Felix da Housecat ve Golden Boy gibi isimlerle de çalışan Miss Kittin, hayranlarının karşısına son olarak 2013 yılında R.E.M.’in Everybody Hurts parçasının bir cover’ına da yer verdiği Calling From The Stars isimli albümüyle çıktı. Albümlerinin kapaklarındaki tanıtım notları aracılığıyla Madonna, Rush, Prince, Stanley Kubrick, Depeche Mode, Kiss ve David Bowie gibi isimlerden esinlendiğini paylaşan Fransız sanatçının kendisi de ikonik personası ve özgün müziğiyle elektronik müzik çevrelerince ilham alınan bir isim haline geldi.

Zorlu PSM, günümüz elektronik müziğinin en başarılı isimlerinden biri olan Miss Kittin’i, 26 Kasım’da #studio’da ağırlayacak!

Kapı Açılış: 22:00
Warm Up 1 (TBD): 22:00
Warm Up 2: (TBD) 23:30
Miss Kittin: 01:00

Moskova Bale – Kuğu Gölü – 26 Kasım 2016, Cumartesi – Türker İnanoğlu Maslak Show Center

moskova-bale-kugu-golu-770x470

Tarihler: 26 Kasım 2016 Cumartesi ~ 26 Kasım 2016 Cumartesi 26 Kasım 2016 21:00

Yer: Türker İnanoğlu Maslak Show Center

Ücret: 1. Kategori – 140.00 TL 2. Kategori – 120.00 TL 3. Kategori – 100.00 TL 4. Kategori – 80.00 TL

Nereden Alınır: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları,www.biletix.com ve Mekan gişe

Adres: Büyükdere Cad. Derbent Mevkii (Darüşşafaka Kampüsü Yanı) Maslak Sarıyer İstanbul
Telefon: 0212 286 66 86
Faks: 0212 286 66 79
Web: http://www.timshowcenter.com
E Posta: [email protected]

Dünyaca Ünlü Yıldızlar Topluluğu yeniden TİM Show Center’da…

Rus balesinin en seçkin bale topluluklarından biri olan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu,ölümsüz eser “Kuğu Gölü” ile 25-27 Kasım tarihleri arasında Kültür ve Sanatın Merkezi TİM Show Center’da…

Dünya basınının “bale severlerin birinci sınıf bir gösteri izlemeleri için az bulunacak bir fırsat sunan topluluk” olarak değerlendirdiği Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu bir kez daha İstanbullu bale severler ile buluşuyor. TİM Show Center’da ilk kez sahne aldıkları 2015 yılında büyük beğeni toplayan topluluk, 25-27 Kasım tarihleri arasında P.I. Çaykovski’nin ölümsüz eseri Kuğu Gölü ile yeniden İstanbul seyircisi karşısında olacak.

Klasik baleye getirdiği yenilikler, kullanılan olağandışı bale formları, farklı dans teknikleri ve zengin repertuarıyla kısa zamanda dünyanın en çok tanınan bale gruplarından biri haline gelen Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu, 19 altın madalya, 2 büyük ödül ve Paris Dans Akademisi’nden 5 büyük ödül ile yetkinlikleri dünya çapında tescillenmiş dansçılardan oluşuyor. Bolşoy Balesi’nin gözde dansçılarından Diana Kosyreva’nın İstanbul’da baş balerin olarak sahne alacağı Kuğu Gölü ise, Rusya’da “Yıldızlar Topluluğu” olarak anılan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu’nun repertuarındaki ünlü koreografilerden sadece biri. Romeo ve Jülyet, Don Kişot, Sindirella, Fındıkkıran, Spartaküs, Kamelyalı Kadın, Uyuyan Güzel gibi 20’den fazla dünyaca ünlü eseri başarıyla sahneleyen ve bünyesinde 63 dansçıyı barındıran topluluk  “Balenin Mücevherleri” olarak kabul ediliyor.

Temaları ifade ediş biçimi, mükemmel tekniği ve baş balerinlerin büyüleyici performanslarıyla Avrupalı, Amerikalı ve Rus eleştirmenlerin ilgi odağında yer alan Moskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatrosu bugüne kadar Rusya’da 200 şehirde, dünya çapında ise 30’dan fazla ülkede sahne aldı. Bu kez de P.I. Çaykovski’nin ölümsüz eseri Kuğu Gölü ile 25-27 Kasım tarihlerinde Kültür ve Sanatın Merkezi TİM Show Center’da olacak!

Gösteri günleri
25 Kasım 2016, Cuma / 21:00
26 Kasım 2016, Cumartesi / 21:00
27 Kasım 2016, Pazar / 15:00

– Etkinlik mekanına kamera, fotoğraf makinası, ses cihazı vb. alınmayacaktır.- 8 yaşından küçük çocuklar etkinliğe alınmamaktadır. 8 yaş ve üzeri bilete tabidir.- Garanti Bonus Kart sahiplerine %15 indirim uygulanmaktadır. Bu indirim sadece Ana Gişe ve Perakende Satış Noktaları’nda geçerlidir.

Sanatçılar, Çocuklar ve Doğa İçin Sahnede – 27 Kasım 2016, Pazar – İş Sanat Kültür Merkezi

sanatcilar-cocuklar-ve-doga-icin-sahnede-770x470

Tarihler: 27 Kasım 2016 Pazar ~ 27 Kasım 2016 Pazar Saat 21:00

Yer: İş Sanat Kültür Merkezi

Adres: İş Kuleleri Levent Beşiktaş İstanbul
Telefon: 0212 316 10 83
Web: http://www.isbank.com.tr
E Posta: [email protected]

Kurulduğu günden bu yana başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması için çalışmalar yürüten ve 3 milyonun üzerinde çocuğa doğa eğitimleriyle ulaşan TEMA Vakfı, 25. yılını, ünlü sanatçıların gönüllü olarak sahne alacağı “TEMA Vakfı 25. Yıl Özel Yayını” ile kutlayacak. 27 Kasım Pazar akşamı saat 21.00’de İş Sanat Konser Salonu’ndan gerçekleşecek olan konser programı NTV’den canlı yayınlanacak. “Umut Yeşerten Şarkılar” konserinde tüm şarkılar ‘çocuklar’ ve ‘doğa’ için söylenecek.

Çocuklar yaşamı doğadan öğrensin diye…
Yayın öncesi ve sırasında sürdürülecek kampanyayla 150 bin çocuğun TEMA doğa eğitimlerinden faydalanması için bağış çağrısı yapılacak. Özel yayınla TEMA Vakfı’nın 25. yılı kutlanırken, 3464 SMS hattına bağış çağrısında bulunularak doğa eğitimleri için kaynak sağlanması hedefleniyor. Dileyen herkes 3464’e TEMA yazıp SMS göndererek TEMA Vakfı’nın çocuklara yönelik doğa eğitimlerine 10 TL katkıda bulunabilecek.

Umut yeşerten şarkılar
Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının TEMA Vakfı yararına sahneye çıkacağı gecenin sunuculuğunu Yiğit Özşener ve Gülay Avşar üstleniyor. “Umut Yeşerten Şarkılar” konserinde; Aslıhan Güner, Barış Arduç, Birce Akalay, Burak Sevinç, Bülent İnal, Caner Cindoruk, Çağan Irmak, Çiğdem Erken, Engin Altan Düzyatan, Engin Öztürk, Gökçe Bahadır, Hande Doğandemir, Hazar Ergüçlü, Kadir Doğulu, Mert Fırat, Murat Yıldırım, Meltem Yılmazkaya, Mustafa Üstündağ, Selen Öztürk, Sinan Tuzcu, Songül Öden ve Yasemin Allen, ENBE Orkestrası Behzat Gerçeker eşliğinde sahnede olacak.

Uluslararası Bursa Tiyatro Festivali Başladı

tiyatro-kursuBursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) ve ASSITEJ Türkiye Merkezi tarafından bu sene 21’incisi düzenlenen “Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali”, ‘Moliere Efendi’ adlı tiyatro gösterimiyle başladı.
Türkiye’nin en büyük ve en geniş çaplı sahne sanatları festivali olan 21. Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali, 7-22 Ekim tarihleri arasında Türkiye, Meksika, Uruguay, Çek Cumhuriyeti, İran, Rusya, Estonya,Yunanistan ve İtalya’dan olmak üzere toplam 9 ülkeden 24 ekibin iştirakiyle başladı. 17 ilçede yapılacak olan festival kapsamında 28 sahnede 70 gösteri sahneleyecek. 10 atölye çalışmasının yapılacağı festivalin, 10 binin üzerinde çocuk ve gence ulaştırılması hedefleniyor. Merinos AKKM Orhangazi Salonu’nda yapılan açılış törenine, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Şükrü Köse, BKSTV Başkanvekili Mehmet Erbak, Assitej Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tülin Sağlam, Büyükşehir Belediyesi eski dönem başkanı Ekrem Barışık, öğrenciler ve yabancı davetliler katıldı.
Başkanvekili Şükrü Köse, Bursa’nın tarihi, kültürü ve sosyal hayatıyla Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden şehirlerden birisi olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa’yı Avrupa’nın ve dünyanın en gözde şehirlerinden biri yapmak amacıyla var gücüyle çalıştığını ifade eden Köse, Bursa’da üretilen değerlerinden bunu ispatladığını dile getirerek, “Uluslararası Bursa Festivali, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması, Kukla ve Gölge Oyunları festivali gibi birçok organizasyonla şehrin kültürel hayatına katkıda bulunuyoruz. Şehir tiyatrosu ve diğer oluşumlar da Bursa’nın sanat hayatına renk katıyor. 1996’da başlatılan ve bu sene 21’incisi yapılan Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali de şehrin simgesi olmuştur. Geniş yelpazeyi kapsayan festivalle, yerli ve yabancı toplulukları 21 senedir Bursa’da buluşturuyoruz. Bu sene 9’u yerli olmak üzere 24 ekip katılmaktadır. 28 sahnede 70 gösteri sahneleyecektir. Festivalin 10 binin üzerinde çocuk ve gence ulaştırılması hedeflenmektedir. Ayrıca kardeş şehirlerimizden gelen konuklar festival havasını ve şehrin dokusunu hissedecektir. Festivalin gençlerimize ve çocuklarımıza yeni ufuklar açmasını diliyorum.
BKSTV Başkanvekili Mehmet Erbak ise, festivalde emeği geçenlere ve dünyanın 7 ülkesinden gençlere teşekkür etti.
Assitej Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tülin Sağlam, bir festivalin 21 senedir yapılmasına katkı sunan Büyükşehir Belediyesi’ne, BKTSV’ye ve Assitej Türkiye’ye, festivale katılan sanatçılara ve tiyatroya her zaman destek olan seyirciye ve gençlere teşekkür etti.
Konuşmaların ardından BGST Tiyatro Boğaziçi’nin ‘Moliere Efendi’ adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Oyun, öğrenciler tarafından büyük ilgi ve keyifle izlendi.

 

Kaynak: Milliyet

18 Mart Çanakkale Zaferi Eğitmen & Öğrenci Dinletisi Etkinliği

Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 18 Mart Cuma günü Çanakkale Zaferini anma amacıyla Eğitmen ve Öğrenci Dinletisi Etkinliğimiz yapılacaktır. Etkinliğimiz Bakırköylü İş Adamları Derneğinde (BİAD) saat 19.00’da  yapılacaktır. BİAD adresi; “İncirli Caddesi Yeşiladalı sokak No: 2 Bakırköy  İSTANBUL  /  TÜRKİYE” dir. Harita konumu için;

Nar Sanatın bulunduğu sokaktan incirliye doğru giderken ilk sokaktır.

Adres :  İncirli Caddesi Yeşiladalı sokak No 2                    Bakırköy

Çanakkale Savaşı

Çanakkale Savaşları, Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı bölümü olarak bilinir. Türk’ün sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. I.Dünya savaşı’ndan kısa bir süre önce, 1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti son Afrika topraklarını İtalya’ya kaptırmış, 1912-1913 Balkan Hezimeti ise, Rumeli’deki son Türk hakimiyetini silip süpürmüştür. Bulgar Ordularının İstanbul kapılarını zorlaması, 500 yıldır Türk olan Rumeli’nin kaybı, İstanbul ve boğazların güvenliğinin tehlikeye girmesi, o zamanın devlet adamlarında siyasi yalnızlığımızın tabii bir sonucu olarak değerlendirilmiştir.

Dolayısıyla I. Dünya Savaşı’na rastlayan günlerde Osmanlı devleti yalnızlıktan ve emniyetsizlikten kurtulmak fakat, Balkan savaşının kötü hatıralarının tesiri altında kalan her iki blokta Türk ittifakını küçümsemişler ve bu ittifakın kendileri için bir yük olmasından endişe etmişlerdi. Ancak, Alman İmparatoru, her iki blok arasındaki savaşta, Osmanlı devletinin hiç değilse bir kısım düşman kuvvetini meşgul edebileceği gerekçesiyle müdahale etmiştir.

Bu suretle Osmanlı devleti, kaderini alelacele, 2 Ağustos 1914’te “Üçlü ittifak’a bağlamıştır. İşte Çanakkale Zaferini yaratan kuvvet. 1914 yazında küçümsenen değeri hakkında yanlış teşhis konan bu TÜRK ORDUSU’dur. Avrupa’da savaş bütün şiddetiyle sürerken, hareket harbinin yerini siper harbi almıştır. Bu cephede yarma yapmak ve kesin sonuç almak son derece zorlanmıştır. Halbuki “üçlü itilaf”ın askere gücü günden güne artmaktadır.

Bu güç , hareket savaşına müsait başka savaş alanlarında kullanılmalıdır. İngiltere Başkanı Lloyd GEORGE ve Bahriye Nazırı CHARCHILL bu görüşü benimsemişlerdir. Çanakkale Savaşları, işte bu görüşü benimseyenlerin esiridir.

Hareket sahası olarak Gelibolu Yarımadası’nın seçilmesi, bu bölgenin jeopolitik bakımdan çok büyük öneme sahip olmasındandır. Boğazlar, Güney Rusya ve bütün karadeniz kıyılarının açık denizlere olan tek çıkış noktasıdır. Harp halinde bu geçidin kapanması, Rusya içih hayati önem taşımaktadır. Zira, Rusya’nın insan ve hammadde kaynakları zengin, fakat sanayi ve mali imkanları sınırlıdır. Bunun için uzun ve sürekli bir savaşın gerektirdiği silah, cephane ve malzeme ikmalini temin edemeyecek durumdadır.

canakkale-savasi

Bu durumda boğazlar doğu cephesinin en müsait ve hayati menzul hattını teşkil etmektedir. Bu geçidin açılmasıyla Rusya’yı takviye edecek, batı cephesinin yükünü hafifletecek, dolayısıyla savaşı kısaltacaktır. Osmanlı devletinin savaş dışı edilmesiyle, muhtemelen Balkan devletleri ve İtalya “itilaf” devletleri yanında savaşa katılacaklardı.

O zaman İngiliz Bahriye Nazırı olan CHURCHILL’in ısrarla üzerinde durduğu bu fikirlere önceleri pek itibar edilmemiştir. Ancak 1914 Aralık ayında başlayan Türk Sarıkamış harekatı üzerine telaşlanan; çok zor durumda kalan hiç değilse bir kısım Türk kuvvetlerinin başka Cephelere çekilmesini isteyen Rusya’nın yükünü azaltmak için, Çanakkale seferine karar verilmiş, fakat kesin neticeyi batı cephesinde arayanları darıltmamak amacıyla önce sadece donanmayla ve zorla Çanakkale Boğazı geçilmeye çalışılmıştır.

 

Hayal Kahvesi Shining Stars başlıyor!

Türkiye’nin en yeni eğlence konsepti ile festival coşkusu kulüplere taşınıyor!

Hayal Kahvesi Shining Stars başlıyor!

Hayal Kahvesi, son projesi ‘’Shining Stars’’ ile dünyanın en parlayan müzisyenlerini, Türkiye’nin birçok ilindeki şubelerinde müzikseverlerle buluşturuyor. 26 Eylül 2014’de Blonde Readhead ile Beyoğlu’nda başlayacak bu konser turnesinde Minor Empire, Brazzaville, Kadebostany sahnede olacak… Festival coşkusuna hazır olun!
Kurulduğu günden beri binlerce konsere ev sahipliği yapan Hayal Kahvesi, bu tecrübesini Türkiye’nin birçok ilinde açtığı şubeleriyle birlikte bir festivale dönüştürüyor. Hayal Kahvesi Shining Stars isimli projenin ana teması, yeni bir eğlence konsepti yaratmak ve festivallerde yakalanan büyük coşkuyu kulüplere taşımak. Tabii ki; bu coşkuda dünyada yıldızı parlayan müzisyenlerin etkisi büyük olacak… Dünyaca ünlü gruplar ve müzisyenler Hayal Kahvesi markası ile tüm Türkiye’ye ulaşacak. Müzik ve eğlence, her ile hızla yayılacak.
26 Eylül’de ilk konser Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde gerçekleşecek. İlk konuk ise Blonde Readhead… Shining Stars’ın Sonbahar programında Blonde Readhead’i, sırasıyla Minor Empire, Brazzaville ve Kadebostany takip edecek. Bu gruplar Beyoğlu’nun yanı sıra, İzmir, Ankara, Gaziantep, Bursa, Adana ve Diyarbakır’daki Hayal Kahvesi sahnelerinde de müzikseverlerle buluşacak.
İlki 2014 ilkbaharında gerçekleşen Hayal Kahvesi Shining Stars, her sene sonbahar ve ilkbahar olarak iki dönemde farklı gruplarla gerçekleştirilecek. Hayal Kahvesi’nin bu yepyeni markası, yakın zamanda Türkiye’nin en vazgeçilmez müzik turnesi haline gelmeye aday… Sürprizlerle dolu bu özel konserlerin biletlerine ise Biletix’ten ulaşmak mümkün…
Blonde Redhead
Kazu Makino, Maki Takahashi ve İtalyan ikizler Simone – Amedeo Pace tarafından kurulan Blonde Redhead’in müziği, alternative rock veya Indie Rock olarak tanımlanmaktadır. Grubun ismi, 70’li ve 80’li yıllarda bilinen New York grubu DNA’in bir parçasından alınmıştır.
Blonde Redhead’in kariyeri, Sonic Youth bateristi Steve Shelley tarafından keşfedilmelerinin ardından yükselişe geçer. Keza Shelley, gruba 1993 yılında çıkardıkları ilk albüm konusunda büyük bir destek verir. Fakat ilk albüm sonrasında, grubun kurucularından olan Maki Takahashi ekipten ayrılır ve grup yoluna üç kişi olarak devam etme kararı alır.
Kendine has bir dinleyici kitlesi olan grupta, başlarda Sonic Youth’un etkileri gözükse de daha sonra yavaş yavaş bu etkiden sıyrılıp, müziklerini özgün bir hale getirmeyi başarırlar. Blonde Redhead’in karakteristik özellikleri arasında, Kazu’nun gizemli ve yüksek tonlardaki sesi ayrıca grubun melodik/melankolik müzikal alt yapısı gösterilebilir.
Konser Tarihleri
26.09.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:30
27.09.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Beyoğlu // 22:00
Minor Empire
Minor Empire, gitarist/yapımcı Ozan Boz ve vokalist Özgü Özman liderliğinde Kanada’nın seçkin müzisyenlerinin de katılımıyla, 2010 yılında Toronto’da kurulmuş bir müzik grubudur. İlk albümleri “Second Nature” ile Kanada’da iki büyük müzik endüstrisi ödülü alarak bir ilke imza atan grup, Kanada ve ABD turneleriyle, aralarında Vancouver ve Calgary Folk Müzik Festivallerinin de bulunduğu bir çok prestijli festivalin yanısıra, dünyaca tanınmış efsanevi Yoshi’s San Francisco kulübü gibi kulüplerde de sahne aldı.
”Second Nature” albümlerinin, piyasaya çıkmasını takiben Kanada Radyoları Dünya Müziği Listesi’nde 1 numaraya ulaşmasıyla müzik kritiklerinin dikkatini çeken grup, dünyanın dört bir yanından övgüler toplamaya devam ediyor. Kanada’nın önde gelen müzik kritiği ve CBC Radyo yapımcısı Errol Nazareth albümü “dünya müziği için atılmış büyük bir adım” olarak nitelendirirken,İngiltere tabanlı Songlines dergisi, grubun “sinematik ve rüyamsı atmosferler yaratma konusundaki uzmanlığına” ve vokalist Özgü Özman’ın “çarpıcı tonu ve vokallerine” dikkat çekiyor.
Konser Tarihleri
30.10.2014 Perşembe // Hayal Kahvesi Gaziantep // Saat : 22:00
31.10.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Adana // Saat : 22:30
01.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Mersin // Saat: 22:00
06.11.2014 Perşembe // Hayal Kahvesi Ankara // Saat: 21:30
07.11.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Performans, İzmir // Saat: 22:00
08.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:00
Brazzaville
İstanbul’daki her konseriyle büyük yankı uyandıran ve Doublemoon etiketiyle yayımlanan “Brazzaville in İstanbul” adlı albümüyle Türkiye’deki tüm müzikseverlerin kalbinde taht kurmayı başaran Brazzaville, kendi tarzını yaratmayı başarmış önemli bir topluluk olarak dikkat çekiyor.
David Brown’un müzikal kimliği, biriktirdiği parayla bir saksafon satın alarak dünyayı dolaşmasıyla şekillendi. Beck ve Siouxe Sioux gibi isimlerle çalışan Brown, saksafonu bırakıp akustik gitara geçtikten sonra grubu Brazzaville’i kurdu. Alternatif rock müziği etnik caz dokunuşlarıyla birleştiren David Brown ve ekibi zaman zaman Tom Waits ve Morphine’e dokunsa da bossa nova, caz, dub öğelerine de yer vermeyi unutmuyor.
Türkiye ve İstanbul’dan etkilendikleri Hotel Devman, Hills of Anatolia, Bosphorus ve Taksim isimli parçalara sahip olan Brazzaville, kemikleşmiş bir Türk dinleyici profiline sahip olmasının yanı sıra, her konserinin ardından hayran kitlesini oldukça arttırmakta.
Konser Tarihleri
13.11.2014 Perşembe // Hayal Kahvesi Adana // Saat: 22:00
14.11. 2014 Cuma // Hayal Kahvesi Diyarbakır // Saat:  22:00
15.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Performans, İzmir // Saat: 22:00
18.11.2014 Salı // Hayal Kahvesi Görükle, Bursa // Saat: 21.30
19.11.2014 Çarşamba // Hayal Kahvesi Ankara // Saat: 21:30
21.11.2014 Cuma // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:30
22.11.2014 Cumartesi // Hayal Kahvesi Beyoğlu // Saat: 22:00
Kadebostany
Pop İmparatorluğunda yepyeni bir koloni! Kadebostany Cumhuriyeti! Şaka değil, grup üyeleri dünyanın en küçük ve en ilginç ülkesini temsil ettiklerine “kalpten” inanıyorlar. Kadebostany,Polonya, Rusya, Kazakistan ve Romanya gibi ülkelerden gelen müzisyenlerden oluşuyor. Ülkenin başkanı aynı zamanda grubun da lideri olan çılgın Kadebostan’dan başkası değil. Onun ülkeyi başarıyla yönetmesinin sırrı ise; keman, akordeon, saksofon, gitar, banjo, fagot ve elbette bir bilgisayardan oluşan ilginç bir formül. Mental Groove etiketi ile yayınlanan “Songs from Kadebostany” albümü ve özellikle ülkemiz radyolarında da fırtına gibi esen Kazak Rules adlı şarkılarıyla dikkatleri üzerine çeken grubun, bu dinamik müziği enfes bir görsel şölenle süslediğini de söyleyebiliriz.
2013 yılında “Kadebostany” adı ile çıkardıkları “Pop Collection” albümleri ile dinleyicilerini bir kez daha kendilerine hayran bırakan Kadebostany Cumhuriyetinin sakinleri; Montreux Caz Festivali,Berlin Wilde Renate ve Mutek-Meksika gibi bir çok festival ve konser salonunda sahne almış olan ve Türk radyolarında da sıkça çalınan Kadebostany, ikinci albümleri Pop Collection’ın çalışmaları devam ettikleri vakitlerde, Ghetto ve akabinde de Rock’n Coke 2013’te kendilerini izleyenlere unutulmaz anlar yaşatmıştı.
Konser Tarihleri
12.12.2014 Cuma // Beyoğlu Hayal Kahvesi // Saat: 22:30
13.12.2014 Cumartesi // Beyoğlu Hayal Kahvesi // Saat: 22:00

Rus Sanatçı’dan ”Yaşayan Duvarlar”

Bir sanatçı, Nizhny Novgorod’ta bulunan Oka nehri kıyısında ”Yaşayan Duvarlar” isimli bir sokak projesine başlamış. Sanatçı eski binaları boyayarak onlara hayat veriyor.Rusya’nın birçok farklı bölgesinde eserlerine rastlıyoruz ve sanatçı binalara hayat vermenin yanı sıra onlara duygu da katıyor. Yaratıcı sanatçı, pencereleri ve kapıları kullanarak sanki binaların ağzı, gözleri ve burnu varmış  gibi bir hava katıyor.

Sokak sanatı normal boyama sanatlarına benzemiyor. Sokakta yapılan çalışma ile evde yapılan çalışma çok farklı dinamikler içeriyor. Sokak sanatı diğer sanatlar gibi çok kalıcı ve dayanıklı olmayabilir fakat onlar gerçekten çok canlılar.

[supsystic-gallery id=’5′ position=’center’]

 

Moskova’da “Dost Türkiye” resim yarışması düzenledi

yuzlerce_rus_cocuk_dost_turkiye_resim_yarismasina_katildi_h60775Rusya’da faaliyet gösteren Türk-Rus Kültür Merkezi, 1 Haziran Uluslar Arası Çocukları Koruma Günü vesilesiyle bine yakın Rus çocuğun katılımı ile “Dost Türkiye” resim yarışması düzenledi. Moskova Belediyesi ile ortaklaşa yapılan etkinlikte dereceye giren çocuklar ödüllendirildi. Yarışmayı kazanan Rus afacanlara Kültür Merkezi, Türkiye tatili dahil çeşitli ödüller verdi. Jüri yarışmaya katılan yaklaşık bin çocuk arasından farklı kategorilerde 15’inin resmini ödüle layık gördü.

Moskova’nın merkezindeki Kuraj Çocuk Tiyatrosu’nda yapılan resim yarışmasına Moskova şehir yönetimi Sosyal Hakları Bakan Yardımcısı Tatyana Barsukova, Moskova kent meclisi Mosgorduma milletvekili Larisa Kartavtseva, Kültür Merkezi Genel Müdürü Cüneyt Güçtekin ve Türk iş adamları katıldı. Etkinlikte Moskova belediyesine bağlı Otradnoe çocuk rehabilitasyon merkezinde kalan yaklaşık 250 çocuk yer aldı.

Ödül töreninden önce çocuklara Ebru sanatı dahil çeşitli master-klas verildi. Daha sonra juri heyeti “Dostlar için Türkiye” resim yarışmasında 1. ve 2. olan 6 çocuğa Türkiye tatil turu, 3.4.ve 5. olanlara bisiklet, planşet ve smartfon hediye etti. Çocuklar ödüllerini Bakan Yardımcısı Barsukova, milletevkili Ruslanova ve Güçtekin’in elinden aldı.

TÜRKİYE RESİMLERİNİ ÇOK RENKLİ YAPMALARA ANLAMLI

Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan Kuraj Çocuk Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mihail Doloko, yarışmaya 6-15 yaş arası Rus çocukların katıldığını söyledi. Türkiye’yi çok sevdiğini söyleyen Doloko, “Sürekli oraya tatile gidiyorum. Orada çok arkadaşım var, hatta biraz Türkçe de biliyorum. Çocuklar, yetişkinlerin Türkiye’ye karşı olumlu olduğunu görünce onlar da Türkiye’ye karşı olumlu bakıyor. Aileleriyle beraber Türkiye’ye tatile gittiklerinde Türkiye’nin sadece plaj ve tatilden ibaret olmadığını görüyor. Türkiye’nin çok zengin bir kültüre sahip olduğunu görüyorlar. Türkiye’nin dünyaya bir çok şey kattığını biliyoruz, mesela Ayasofya. Bu dünya çağında Türkiye’nin mimari harikalarından sadece bir tanesi. Tamamen çocukların faydasına bir program düzenleniyor. Çocuklar Türkiye iyi ve kendilerine açık bir ülke olduğunu görüyor. Çocuklar resim yapmayı çok sever. Burada çizilen resimlerde de dikkat etmeniz gereken bir detayın altını çizmek istiyorum. Psikologlar diyor ki: Eğer çocuğunuz koyu renkleri kullanıyorsa onun bazı kötü izlenimleri var. Ama bu arkamdaki resimlere bakın, hepsi ışıl ışıl ve renkli boyalar kullanılmış. Yani bu demek ki çocuklar Türkiye’yi aydın, renkli, mutlu ve iyi olarak resim yapıyor. Çocukların bu renkleri kullanmasını onlara kimse tavsiye etmedi, hepsini kendileri seçti, kendileri boyadı.” dedi.

ÇOCUKLARI SEVİNDİRDİK

Bakan Yardımcısı Barsukova, “Bugün çocuk bayramında Türk-Rus Kültür Merkezi ile birlikte çocuklarımızı sevindirmeye karar verdik. Resim yarışmasının kazananlara ödül verdik. Rehabilitasyon merkezinden gelen çocukların çoğu aile içi şiddete maruz kalan yavrularımız. Bu tür yarışmalara katılan Rus çocuklar Türkiye’yi bir plaj ülkesi olarak değil, kendi dünyasında araştırdığı şekilde görecek. Kültür, tarihi bilen Rus çocuk Türkiye’deki insanlarla bu düzeyde konuşacak. Bu da çok önemli!” dedi.

RUS MİLLETVEKİLİ: ÇOCUKLAR ÜLKELER ARASINDA KÖPRÜLER KURUYOR

Milletvekili Kartavsteva, “Rus çocukların kendi bayramlarında Türkiye hakkında resimler yapması bence anlamlı bir olay. Rus çocukların güzel ülke Türkiye’ye yönelik bakışlarını, duygularını bu resimlerde görüyoruz. Bunu düzenleyen herkese teşekkürler ediyoruz! Politika bir tarafa dursun, çocuklar da ülkeler arasında köprüler oluşturabiliyor. Çocuklar resimleriyle, yetenekleriyle dünya ülkelerini kucaklaştırır.” dedi.

Etkinliğe katılan Anya ve Yana, Türkiye ile resimleri çok beğendiklerini, Türkiye’yi “güzel ülke” olarak tanımladıklarını ifade etti.

Tarihte Bugün Ne Oldu 26 Mayıs

tarihte-bugun-ne-oldu426 Mayıs, Gregoryen Takvimi’ne göre yılın 146. (artık yıllarda 147.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 219 gün vardır.

Olaylar

  • 1538 – Jean Calvin ve yandaşları Cenevre’den sürgün edildi. Kalvenizm’in kurucusu Fransız din adamı 1541’de tekrar Cenevre’ye dödüğünde katı bir teokratik yönetim kurudu.18 Mayıs 1564’te Cenevre Diktatörü olarak öldü.
  • 1647 – Alse Young adındaki bir kadın Amerikan kolonilerinde cadılık suçlamasıyla idam edilen ilk şahıs olmuştur. Young Hartford, Connecticut’ta asılarak idam edilmişti.
  • 1832 – Quebec’te Asya kolerası salgını: yaklaşık 6000 kişi öldü.
  • 1889 – Eyfel Kulesi’nin ilk asansörü halka açıldı.
  • 1894 – Rusya’nın son çarı II. Nikola taç giydi.
  • 1926 – Milli Mücadele’ye katılmayan memurların görevlerine son verilmesine ilişkin kanun kabul edildi.
  • 1938 – Atatürk, Ankara’dan son kez ayrıldı.
  • 1938 – Amerikan Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi (HUAC) ilk oturumunu yaptı.
  • 1946 – Belediye seçimleri olaylı geçti. Demokrat Parti, iktidarın seçimde yanlı davrandığı ve seçim güvenliği olmadığı gerekçesiyle seçimlere katılmadı.
  • 1957 – Abant’ta meydana gelen 7,1 büyüklüğündeki depremde 52 kişi öldü.
  • 1963 – İskenderun Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.
  • 1966 – Denizli’de gerçekleşen genel kurul toplantısında Çelik Yeşilspor Gençlik ve Pamukkale Gençlik kulüplerinin katılımlarıyla Denizlispor profesyonel futbol kulübü kuruldu.
  • 1968 – Başbakan Süleyman Demirel, “düzeni değiştirmek isteyenler meczuptur, anarşisttir” dedi.
  • 1970 – Sovyetler Birliği yapımı Tupolev Tu-144 süpersonik uçağı, Mach 2 hızını aşabilen ilk ticari hava taşıt aracı oldu.
  • 1972 – ABD ve SSCB arasında balistik füzelerin sınırlandırılması antlaşması imzalandı.
  • 1973 – Orhan Kemal Roman Ödülü’nü “Büyük Gözaltı” romanıyla Çetin Altan aldı.
  • 1982 – Yılmaz Güney’in senaryosunu yazdığı Şerif Gören’in yönettiği ‘Yol’ filmi Cannes Film Festivali’nde büyük ödülü Costa Gavras’ın ‘Kayıp’ filmiyle paylaştı.
  • 1983 – Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) kuruldu; Genel Başkanlığa Erdal İnönü seçildi.
  • 1992 – Orhan Kemal Roman Ödülü’nü “Köylüler” romanıyla Talip Apaydın aldı.
  • 1993 – Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ kitabını yayımlamaya başlayan Aydınlık gazetesi toplatıldı.
  • 1997 – Susurluk’taki kazanın duruşmasında, kamyon şoförü Hasan Gökçe, 6 milyon 420 bin lira para cezası ile DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak’ın ailesine 100 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.
  • 1999 – Danıştay Sekizinci Dairesi, başı açık görev yapmayı kabul etmeyen baş örtülü memurların, uyarı cezası verilmeden işten çıkarılmasına karar verdi.
  • 2003 – Ukrayna Havayolları’na ait uçak, Trabzon’un Maçka ilçesi yakınlarında düştü. İspanyol Barış Gücü askerlerini taşıyan uçakta 62 asker ile 13 kişilik mürettebat öldü.
  • 2006 – 6.3 büyüklüğündeki Mayıs 2006 Cava Depremi meydana geldi. Depremde en az 5749 kişi öldü, 38,568 kişi yaralandı ve 600,000 kişi evsiz kaldı.[1]

Doğumlar

  • 1566 – III. Mehmet, Osmanlı Sultanı (ö. 1603)
  • 1650 – John Churchill, İngiliz general[2] (ö. 1722)
  • 1689 – Lady Mary Wortley Montagu, İngiliz yazar (Osmanlı toplumu üzerine ayrıntılı gözlemleriyle de bilinir.) (ö. 1762)
  • 1904 – Necip Fazıl Kısakürek, Türk edebiyatçısı (ö. 1983)
  • 1907 – John Wayne, ABD’li aktör (ö. 1979)
  • 1926 – Miles Davis, ABD’li caz trompetçisi ve bestecisi (ö. 1991)
  • 1954 – Alan Hollinghurst, İngiliz yazar
  • 1964 – İlkay Akkaya, müzisyen
  • 1971 – Matt Stone, Yahudi kökenli, ABD’li aktör
  • 1975 – Suat Suna, Türk şarkıcı
  • 1977 – Luca Toni, İtalyan futbolcu
  • 1979 – Mehmet Okur, Türk basketbolcu
  • 1982 – Hasan Kabze, Türk futbolcu[3]
  • 1992 – Jenni Vähämaa, Fin buz patenci

Ölümler

  • 1421 – Çelebi Mehmet, 5. Osmanlı sultanı (d. 1389)
  • 1512 – II. Bayezid, 8. Osmanlı padişahı (d. 1447)
  • 1703 – Samuel Pepys, İngiliz yazar (d. 1633)
  • 1883 – Abdülkadir Cezayiri, Cezayirli halk önderi, din adamı, asker (d. 1808)
  • 1976 – Martin Heidegger, Alman varoluşçu filozof (d. 1889)
  • 1978 – Orhan Peker, Türk ressam (d. 1927)
  • 1991 – İzzettin Ökte, Türk besteci, tanbur sanatçısı (d. 1910)
  • 1995 – Doğan Kasaroğlu, eski TRT Genel Müdürlerinden (d. 1933)
  • 2005 – Eddie Albert, ABD’li aktör (d. 1906)
  • 2008 – Sydney Pollack, Akademi Ödülü sahibi ABD’li yönetmen, yapımcı ve oyuncu (d. 1934)

Tatiller ve Özel Günler

  • Anneler Günü (Polonya)

Öğrencilerimiz Uluslararası Genç Yetenekler Müzik Yarışmasında Ödül Aldı

genc-yetenekler-muzik-yarismasi-381970 yılından bu yana Bulgaristan, Portekiz, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, Norveç, Makedonya, Yunanistan gibi 24 Avrupa ülkesinde benzer yarışmalar düzenlenmektedir. “Uluslararası Genç Yetenekler Müzik Yarışması” adı altında  ülkemizde de 22-24 Mayıs tarihlerinde, Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve Avrupa Birliği Gençlik Müzik Yarışması Birliği işbirliği ile İstanbul’da gerçekleşen etkinliğe Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği’ne bağlı Özel Nar Sanat Eğitim Kursu eğitmenlerinden Şeyma YÜREKİR ve Ersin SARACİK’in öğrencileri Mehmet Egemen HIZLIBAŞ, İklim KELEŞ, Eliz Canse GÖYSAL, Başak Sait ve Bilge Kandur katıldı. 

Katılan öğrencilerimizden İklim KELEŞ Jüri Özel Ödülünü Almaya hak kazandı. Başak Sait, Bilge Kandur, Egemen HIZLIBAŞ ve Eliz Canse GÖYSAL ise katılım sertifikası aldı.