Şunun için etiket arşivi: john malkovich

27 Mart Dünya Tiyatro Gününde İBB Şehir Tiyatrosunda sahnelenecek oyunlar.

dünya tiyatro günü

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle 27 Mart 2012 Salı günü seyircilerle buluşuyor. İBB Şehir Tiyatroları’nın 9 sahnesinde Oyunlardan önce John Malkovich’in hazırladığı Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi veKenan Işık’ın hazırladığı Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi; Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu, Kâğıthane Sadabad Sahnesi’nde sanatçımızJülide Kural, Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde sanatçımız Hikmet Körmükçü, Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde sanatçımız Aslı Öngören, Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde sanatçımız Nilgün Kasapbaşoğlu, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde sanatçımız Funda Postacı, Ümraniye Sahnesi’ndesanatçımız Ayşe Kökçü, Gaziosmanpaşa Ferih Egemen Çocuk Tiyatrosu Sahnesi’nde sanatçımız Betül Kızılok Bavli, Kağıthane Küçük Kemal Çocuk Tiyatrosu Sahnesi’nde sanatçımız Binnur Şerbetçioğlutarafından okunacak.

Oyunlar her yıl olduğu gibi bu yıl da ücretsiz olarak izlenebilecek. 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ndeoynanacak Oyunların biletleri, Oyunların oynanacağı sahnelerin gişeleri ve idare amirliklerinden temin edilebilir.

27 Mart 2012 tarihinde sahnelenecek Oyunlar şöyle;

Otobüs… Çağdaş Bulgar yazınının önemli ismi Stanislav Stratiev’in toplumsal taşlaması olan Oyun, ülkedeki değişimi farklı Oyun kişilerinin üzerinden anlatıyor. Toplumsal yapının ve rejimin eleştirildiğiOyunda, son durağı bilinmeyen bir otobüs yolculuğu, yolcuların kendi dünyaları ve yaşama bakışları açısından değerlendirilişi, kendi aralarında tartışmaları ele alınıyor. Stanislav Stratiev’in yazdığı Arif Akkaya’nın yönettiği Oyunda; Ahmet Özarslan, Mert Aykul, Mert Turak, Elyesa Çağlar Evkaya, İrem Erkaya, Burak Davutoğlu, Can Ertuğrul, Berrin Akdeniz Kortidis, Ergun Üğlü, Fahri Kıncır, Barış Çağatay Çakıroğlu rol alıyor. Oyun, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde…

Aşk Halleri, Nezihe Meriç’in çeşitli öykülerinden Hülya Karakaş’ın uyarlayıp yönettiği bir Oyun… Aşk savrulmaktır, savrulup kaybolmaktır. İhanette vardır içinde, çığlık da… Aşk için serseri bir mayın gibi patlamaz mı insan… Gülmek de aşka dairdir, ağlamak da… Gün gelir aşk için kapının paspası olursun, gün gelir göğsünü siper ederek direnirsin aşk yüreğine sokulunca. Aşkın her haline, en Yalın sözüyleNeşet Ertaş türküleri eşlik ediyor. Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde sahnelenecek Oyunda; Sevil Uluyol, Eftal Gülbudak, Caner Bilginer, Cemal Ahhan Şener, Nurdan Kalınağa, Burcu Çoban, Pınar Aygün, Nazan Yatgın, Ömer Barış Bakova rol alıyor.

Arka Bahçe’de, yıllardır yığınlarca çöpün biriktiği bir arka bahçesi olan evde yaşayan yaşlı hanım, noeli yalnız geçirmek istememekte ve hizmetçisini gittikçe miktarını arttırdığı parayla yanında tutmaya çalışmaktadır. Kendini Amerikan Özgürlük Anıtı gibi hisseden kadın çöplerin ortadan kaldırılmasını istemektedir. Çünkü sanki yığınlar onu suçlamaktadır. Sistem sorgulamasının iyi örneklerinden olan Oyun, güçlü dünyanın Arka Bahçe’sinde çöp muamelesi gören milletlerin varlığını dile getiriyor. Bilgesu Erenus’un yazdığı Hüseyin Köroğlu’nun yönettiği Oyunda; Güzin Özyağcılar, Şenay Saçbüker, Zümrüt Erkin, Özge Midilli, Mevlüt Demiryay, Deniz Evrenol, Nur Saçbüker, Berk Samur, Doğan Şirin, Melisa Demirhan rol alıyor. Oyun, Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde…

İntiharın Genel Provası’nda, intihar etmek isteyen bir mimar Tuna köprüsüne gelir. “Sanatsal bir ölüm” hayaliyle, sevgilisine son kez telefon edip aşkını vurgular. İntihar Eden Adam, köprüden tam atlayacağı sırada Balıkçı feryat edip onu durdurur: Köprü altına ağ yerleştirdiğinden adam buradan atlamamalıdır. Derken adamın sevgilisi Kadın belirir, intihara engel olmaya çalışır. İntihar Eden Adam tam atlayacakken Kadın ile Balıkçı dans etmeye başlar. Bu sırada beyaz üniformasıyla Kaptan belirir. İntiharda kararlı olan adamın mesleğini öğrenince ona bir iş teklifi yapar. Duşan Kovaçeviç’in yazdığı Oyunu M. Nurullah Tuncer yönetiyor. Bora Seçkin, Serhat Mustafa Kılıç, İbrahim Can, Bennu Yıldırımlar’ın rol aldığı Oyun, KadıköyHaldun Taner Sahnesi’nde…

Ben Sinema Artisti Olmak İstiyorum’da; Libby Tucker, on altı yıldır görmediği babasının yanına geldiğinde nasıl karşılanacağını bilmiyordur. Hollywood’da senaryo yazarı olan babası Herbert Tucker, onun sinema artisti olma hayallerine yardım edecek midir? Bu karşılaşmayla başlayan geçmişin sorgulanmasına, babasının kız arkadaşı Steffy ile arasındaki sorunlar da eklenince gerilim artar. Genç bir kızın hayalleriyle, hayattan düş kırıklıklarından yorulmuş bir adamın birbirlerini nasıl etkilediğine ve birbirlerine nasıl ihtiyaç duyduklarına tanık olacaksınız. Bu baba kız hikâyesinde içten içe sessiz sinemadan başlayarak sinemanın gelişimi, sorunları, insandaki yansımaları da işlenmekte. Oyun, Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde… Neil Simon’un yazdığı S. Bora Seçkin’in yönettiği Oyunda; Bestem Türen, Derya Çetinel, Erhan Yazıcıoğlu rol alıyor.

Gönlümdeki Osman Hamdi Bey, ölümünün 101. yılında, Batılı anlayışla figürlü resmin ilk temsilcisi, müzeci, arkeolog ve Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kurucusu Osman Hamdi Bey’in hayatını sahneye taşıyor; ünlü ressamın hayatından önemli kesitler sunarken, onun hiç bilinmeyen yönlerini, sanatçı kişiliğini, aile yaşantısını, arkadaşlık ilişkilerini ve aşklarını anlatıyor. Gülsün Siren Kınal’ın yazdığı, Engin Gürmen’in yönettiği Oyunda; Aslı Narcı, Ayşen Çetiner, Tolga Yeter, Engin Gürmen, Vildan Gürelman, Emre Narcı, Enes Mazak, Nurseli Tırışkan, Cem Uras, Ceysu Aygen, Özgür Dağ, Yağız Pala rol alıyor. Oyun, ÜsküdarKerem Yılmazer Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor.

Kargaşa (16+)… Kırılmalar, kayıplar, rüyalar, çocukluğa duyulan özlem… Aşk, sevgi, seven bir kadından geriye kalanlar. Dünyanın herhangi bir yerinde olabilecek bir boşluğun ortasında ve eski bir evde yıllardır uyuyan hikâyenin gizlediği beş kadının dramı KARGAŞA ile açığa çıkıyor… Abdul Mounem Amayri’nin yazıp yönettiği Oyunda; Nergis Çorakçı, Ezgi Sümer Yolcu, İrem Arslan Aydın, Zeynep Özyağcılar, Ece Özdikici rol alıyor. Oyun, Ümraniye Sahnesi’nde…

Özgür Atkın ve Ceren Hacımuratoğlu’nun birlikte yazdığı Özgür Atkın’ın yönettiği Karagöz Balıkçı adlı çocukOyunu Kağıthane Küçük Kemal Çocuk Tiyatrosu Sahnesi’nde;

Aziz Nesin’in yazdığı Haşmet Zeybek’in yönettiği Pırtlatan Bal adlı çocuk Oyunu ise Gaziosmanpaşa Ferih Egemen Çocuk Tiyatrosu Sahnesi’nde seyredilebilir.

27  MART DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ HAKKINDA GENEL BİLGİ

Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 1948 yılında kuruldu. Bu enstitü 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü Dünya Tiyatrolar Günü olarak kabul etti. Her yıl enstitüye üye ülkelerde 27 Mart günü Tiyatro Bayramı olarak kutlanır.

27 Mart günü her ülkenin sanat ve tiyatro adamlarınca hazırlanan bir bildiri, sahnelerde okunur. Tiyatrolar o gece halka parasız gösteriler düzen­ler. Tiyatroyu halka sevdirmeye çalışırlar.

Ülkemizde tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, yaşamını Türk tiyatrosuna içtenlikle adamış olan Muhsin Ertuğrul yazdı.

Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı kesinlikle bilinmi­yor, Araştırmacılar; tiyatronun ilkel insanların av dönüşü vurdukları avın çevresinde sevinç ve heyecan sesleri çıkararak dans etmelerinden doğduğunu anlatırlar. Daha sonraları topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar. Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi. Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu. Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı. Daha canlı, daha ilgi çeki­ci konular bulundu. Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu. Tiyatro da meslek haline geldi.

Tiyatro yaşamın bir parçasıdır. Konusu bakımından harekete, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir. Bu nedenle tiyatro güzel sanatların en ilgi çekici kollarından biridir.

Tiyatroda oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim vardır. İlk çağlarda oyunun yazılı metni yoktu. Yeteneklerine güvenen oyuncular ortaya çıkıp bir çeşit tuluat yaparlardı. Tuluat; oyuncuların o anda düzenle­dikleri hareketleri, tasarladıkları sözleri söylemeleridir. Tuluat, sahnesiz ve metinsiz bir tiyatro oyunudur.

Yazılı tiyatro yapıtları çok sonra ortaya çıktı. Bir süre tiyatro sözsüz oynandı. Oyuncular olayları, el, kol, gövde, bacak ya da yüz hareketleriyle anlatırlardı. Bu sözsüz tiyatroya pandomima denir.

Bizde tiyatro olgusu; çok eskilere dayanan orta oyunu ile onun gölge oyunu biçiminden başlar. Gölge oyunu arkadan ışıklandırılan beyaz bir perde üzerine belli tipteki kuklaların hareket ettirilmesi ve konuşturulması ile yansıyan Karagöz oyunlarıdır.

Bugün köylerimizde, çok eski geleneklerden kalma bir alışkanlıkla tiyatroya çok benzeyen eğlenceler düzenlenmektedir. Buna oyun çıkarma denir.

Tiyatro oyunculuğu özel eğitimi gerektiren bir meslektir. Tiyatro öğre­timi konservatuar denilen okulda yapılır.

Tiyatro; yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır. Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır. Belli başlı türleri şunlardır:

Komedi  : Oyunların, insanların, durumların gülünç yönlerini gösteren bir tiyatro yapıtıdır. Komedinin belli başlı türleri şunlardır :

a) Vodvil, hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılar bulunan hafif güldürüdür.

b) Fars, olayların aşırı abartıldığı, taklitlerin sık sık tekrar edildiği bir komedi türüdür.

Trajedi : Konusunu tarih, ya da efsanelerden alan acıklı sahne yapıtı­dır.    .

Dram     : Yaşamımızda var olan umudu, sevinci, acıyı, bir arada sunan tiyatro oyunudur. Dram şiir ve düz yazı ile yazılabilir.

Tiyatrolar; devlet tiyatroları, halk tiyatroları, bulvar tiyatroları, açık hava tiyatroları ve şehir tiyatroları gibi isimlerle anılır.

Tiyatro yaşamın bir parçasıdır. Yaşamı sergiler. Yaşama sevincini yaratır. Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcı olur. Tiyatro; Sorunlarımıza ışık tutar. Tiyatro, insanlar arasında halkın içinden doğmuş bir sanattır. Tiyatro hep iyiden, güzelden hoştan yana olmuştur.

Tiyatro insanları eğitir. Eğitirken düşündürür. Tiyatro insanlara bera­ber gülmek, beraber ağlamak, beraber düşünmek gibi insanca duygular aşılar.