Yazılar

Andy Warhol Marilyn Monroe öldükten kısa bir süre sonra onun resimlerini yapmaya baÅŸladı. 1953 yılında  “Niagara” filminde çekilen siyah-beyaz fotoÄŸraf bu aslında bu eserin alt yapısını oluÅŸturuyordu. Warhol bu fotoÄŸraf kapsamında binlerce eser üretti.

Görselin sürekli bir tekrar içinde olduÄŸu ve Warhol’un ” film ÅŸeridi montajı etkisi” olarak adlandırdığı bu çalışma bir yönden de sanatın sözde eÅŸsizliÄŸine bir tepki niteliÄŸindeydi. Galeride sergilemek için dünyaca ünlü bir yüzü kullanmayı tercih ederek yüksek sanat ve popüler sanat arasındaki geleneksel ayrımı sorgulamakta olan Andy Warhol’un kendisi ile çeliÅŸen bir çok görüşü vardı. Bir yandan Marilyn ‘in güzelliÄŸini ve ihtiÅŸamını kullansa da Andy bir yandan da sanatçının yeteneÄŸini ve dehasını çökertmeyi planlıyordu.

Peki Marilyn’ler hep aynı biçimde mi tekrarlanıyor? Hayır. Aslında tekrarlanan Marilyn’ler arasında fark var. Resmin üzerindeki boyalar, ve bu baskıların dergiler kadar parlak olmasına izin verilmiyordu.

Eserin biraz daha derinine inelim

1-) Aynı gibi gözükse de farklı

Warhol, serigrafiyi neden bu kadar çok sevdiÄŸini ” Aynı resmi her seferinde küçük farklarla yeniliyorsunuz ” sözleriyle ifade eder. Bu varyasyonlar mürekkeple ve ya kayıt cihazı ekranının kaymasıyla oluÅŸur. Resmin önceki görüntüsü sanatçının kısmen kontrol edebildiÄŸi bir süreç ile dönüşürülmüştür.

2-) Bir takım mürekkep izleri

Fotoğraf ,siyah mürekkebin kumaşa sürülmesi yoluyla boyalı resmin üstüne uygulanır. Serigrafi mürekkebin kabaca uygulanışı kumlu gölgeler ve lekeler yaratarak orjinal fotoğrafın ihtişamını gölgeler; endişe ve ölümlülüğü çağrıştırır.

3-) Uçuk renkler

Saç,ruj,ten göz kapakları ve arka planın renkli bölgeleri, beyaz astar üzerine el ile boyanmıştır. Bu iş için Uçuk renkler kullanılır ve eserin geneli natüralist olsa da yaratılan etki yapaydır.

Peki bu kadar ünlü bir eserin yaratıcısını tanımak ister misiniz?

Andy Warhol 6 AÄŸustos 1928 yılında ABD’de doÄŸdu. Ressam, film yapımcısı ve yayıncı olan Andy Warhol, pop art akımının en önemli temsilcilerinden kabul edilir. Seri üretimin, seri üretim nesnelerinin sıkça kullanıldığı bir sanat türünü kullanır. Sanatçı, resimlerini afiÅŸ tekniÄŸi ile çoÄŸaltmıştır. Bu radikallik aslında bir tepkidir ve çağın toplumsal olaylarıyla bir bütünlük içindedir.

Ayrıca Nico ve The Velvet Underground’ı Andy Warhol keÅŸfetmiÅŸtir.

Andy Warhol’un pop-art’ı, The Velvet Underground’ın bütün etkinliklerinde kendisini gösterir. Grubun vokalisti Lou Reed 80’li yılların Chuck Berry’si olarak sunulacaktı.

Nico, Andy Warhol’la tanıştığında henüz bir manken ve film yıldızıydı. Warhol onu Chelsea Girls adlı süperstarları arasına soktuktan sonra, Lou Reed’e Velvet Underground’ın bazı vokal parçalarını ona söyletmesini önerdi. Nico duygu yüklü solo kariyerine baÅŸlamadan önce, grubun ilk albümüne katkıda bulunacaktı.

Warhol çektiÄŸi kısa filmlerle Bağımsız Film Ödülü’nü kazandı. Ayrıca “Empire” ve “Sleep (uyku)” isimli iki deneysel uzun film çekti. Bu filmlerden ‘Empire’ 8 saat sürüyordu ve yapımı, Empire State Binası’nın karşısına konulmuÅŸ bir kameranın 8 saat boyunca sabit bir noktada çalıştırılmasıyla gerçekleÅŸmiÅŸti. ‘Sleep’in konsepti de buna benziyordu. Uyumakta olan birinin 6 saatlik uykusunu görüntülüyordu. Warhol, kendisiyle yapılan bir röportajda ‘Birisinin yazdığı kitabı okumaktansa, kendine iç çamaşır alışını seyretmeyi tercih ederim’ demiÅŸti.

Warhol’un 1966’da yaptığı “Chelsea Girl” adlı filmi, ticari salonlarda gösterilen ilk underground film olarak tarihe geçti. ’67 yılında Warhol üniversitelerde konuÅŸmalar yapmaya baÅŸladı. KonuÅŸmaları o kadar baÅŸarılı olmuÅŸtu ki, bazı üniversiteler, onun yerine konuÅŸma yapması için Warhol’a benzeyen tiyatrocularla anlaÅŸmaya baÅŸladı. 3 Haziran 1968’de Warhol’a, radikal feminist bir grubun üyesi olan Valerie Solanas tarafından suikast giriÅŸiminde bulunuldu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Warhol göğsünden aldığı üç yara nedeniyle önce öldü sanıldı, kalp masajıyla hayata döndürüldü, ancak iki ay sonra ayaÄŸa kalkabildi. Solanas önce akıl hastanesine ardından da 3 yıllık cezasını çekmek üzere ceza evine gönderildi. Bu olayı anlatan I Shot Andy Warhol adlı bir film çekildi.