Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 2017 öncesi 24 Aralık 2016 Cumartesi günü Yeni Yıl Etkinliğimizi gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Etkinlikte sahne alan öğrencilerimizin sergiledikleri performans için teşekkür ederiz. Etkinliğimizin videoları;
ETKİNLİK PROGRAMI
1-) Nazlı Bayraktar “Lokomotif, Göçmen Kuşlar”
2-) Nil Sahra Aksal – “Samanyolu” Metin Bükey
3-) İlke Güven – “Neşeye Şarkı” L.V. Bethoven
4-) Demir Mirza – Balerin
5-) Ekin Göker – “Göçmen Kuşlar” Enver Tufan
6-) Elif Tülin Şahin – “The Scissors Grinder” John Thompson
7-) Ela Özbaş – “Etüt” Beyer , “Jingle Bells” Amerikan Ezgisi,
8 -) Mert Güneş – “Dans” Richard Krentzlin
9-) Defne Serra Nedim – “Düşmeden Dağa Tırmanalım” John Thompson
10-) Deniz Kaplan – “Melodi” Maxwell Eckstain , “Menuet” Bach
Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 2017 yılına girmeden önce öğrencilerimizin performanslarını sergileyecekleri Yeni Yıl Etkinliğimizi bugün yani 24 Aralık 2016 tarihinde saat 19:00 ‘da gerçekleştireceğiz. İşte etkinlik programımız ve etkinlikte performanslarını sergileyecek öğrencilerimiz;
1-) Nazlı Bayraktar “Lokomotif, Göçmen Kuşlar”
2-) Nil Sahra Aksal – “Samanyolu” Metin Bükey
3-) İlke Güven – “Neşeye Şarkı” L.V. Bethoven
4-) Demir Mirza – Balerin
5-) Ekin Göker – “Göçmen Kuşlar” Enver Tufan
6-) Elif Tülin Şahin – “The Scissors Grinder” John Thompson
7-) Ela Özbaş – “Etüt” Beyer , “Jingle Bells” Amerikan Ezgisi,
8 -) Mert Güneş – “Dans” Richard Krentzlin
9-) Defne Serra Nedim – “Düşmeden Dağa Tırmanalım” John Thompson
10-) Deniz Kaplan – “Melodi” Maxwell Eckstain , “Menuet” Bach
İzleyiciyi büyülü bir serüvene çıkaran ve müziğin farklı türlerini sentezleyen müzikal tiyatro şovu Belcanto The Luciano Pavarotti Heritage, 17-18 Aralık 2016 tarihlerinde Volkswagen Arena’da sanatseverlerle buluşacak
Son yüzyılın en ünlü tenoru Luciano Pavarotti’nin mirasına saygı niteliğindeki müzikalde, 12 şarkıcı, yedi müzisyen ve yedi dansçı sahne alacak. Ünlü gösterilere imza atan Franco Dragone’nun küratörlüğünü üstlendiği müzikal şovda, “Rönesans’tan Barok’a Belcanto”, “18. yüzyıldan İtalyan ve Avrupa güldürücü operası”, “Giuseppe Verdi”, “Giacomo Puccini”, “Napoliten şarkısı” ve “Dünyadan Belcanto” olmak üzere altı ana tema sahnelenecek.
Büyük bestekarların opera repertuarları, pop, rock, Anglo-Amerikan müzikalleri ve Avusturya-Fransız operetleri ile Belcanto the Luciano Pavarotti Heritage, sanatseverlere müzikal bir şovun yanı sıra görsel olarak da bir şölen sunacak.
Piu Live prodüksiyonuyla İstanbul’ a gelecek olan İtalyan asıllı Amerikan sanatçı Al Di Meola, son albümü “Elysium & More” ile mutluluğu yeniden tanımlıyor. Amerikan füzyon cazında akla gelen ilk isimlerinden olan Al Di Meola, gitara dokunuşları ile unutulmaz bir geceye imza atacak.
Küçük yaşlarda davul çalmayı öğrenen Al Di Meola, 9 yaşında Beatles dinlemeye başladıktan sonra gitar ile buluşup, dünyaya adını duyurdu. Caza olan ilgisinin artmasıyla ünlü Berklee Müzik Koleji’ne girdi ve klavyeci Barry Miles’in öncülüğündeki füzyon caz grubu ile çalışmalarının ilk adımlarına başladı.
Profesyonel müzik kariyeri dünyaca ünlü caz ve dünya müziği piyanisti Chick Corea tarafından keşfedilmesiyle başladı. O dönemlerde günde on saat gitar çalan Al Di Meola, ses getirecek solo kariyerinin temellerini inşa etti.
Al Di Meola 1974’te Return to Forever’a katılmasıyla kendi rüyasını yazmaya başladı ve ardından 1976’da ilk albümünü çıkardıktan sonra Paco De Lucia ve John McLaughlin ile bir üçlü oluşturarak Flamenko’nun etkisinin hissedildiği bir albüm çıkardı.
Arjantinli ünlü tango bestecisi ve Bandoneon ustası Astor Piazzolla ile tanışmasının ardından Güney Amerika müziğine olan ilgisi arttı. 1966’da Paco De Lucia ve John McLaughlin’le tekrar bir araya gelen Al Di Meola ‘Guitar Trio’ albümünü çıkardı.
Land of the Midnight Sun ve Elegant Gypsy albümleri bugün hala geniş kitlelerce dinlenen ve tüm zamanların en iyi albümleri arasında gösterilen Al Di Meola, çıkardığı yeni albümü “Elysium & More” ile İstanbul’daki müzik severleri kendine bir kez daha hayran bırakacak.
40 senelik kariyerinde müzik dünyasına adını altın harflerle yazdıran Al Di Meola, 15 Kasım’da İstanbul Zorlu PSM sahnesinde sürprizleri ve gitar şovu ile herkesi büyüleyecek. Al Di Meola konseri biletlerine Biletix üzerinden ulaşabilirsiniz.
Yaratıcı işlerle uğraşanlar muhtemelen sanatın ilkokul eğitiminde önemli olduğuna katılacaklardır. Ancak okul yöneticileri buna katılmadıkları için, Arkansas Üniversitesi’nden bir grup sosyal bilimci, sanatla uğraşmanın faydalarını bilimsel olarak kanıtlamaya uğraşıyor. Education Next ve Educational Researcher’da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, müze ve performans sanatı merkezi gibi kültürel mekanlara giden öğrenciler sadece sanatla ilişkili derslerde daha yüksek notlar almakla kalmıyor aynı zamanda daha anlayışlı oluyor, tarihsel empati kurabiliyor, eğitimsel bellekleri ve eleştirel düşünme becerileri gelişiyor.
Eğitim reformu profesörü ve ekipteki araştırmacılardan biri olan Jay P. Greene, “Değişiklikler gözlenebilir ve çok dikkat çekiciydi” diyor. Özellikle bir müze gezisinin “öğrenciler üzerinde kesinlikle etki bıraktığı” gözlenmişti. Greene’e göre bu geziye katılan öğrenciler, öğrendikleri şeyleri “not almak ya da sınavdan geçmek gibi herhangi bir dış sebep gerekmeksizin” hatırlayabiliyorlar.
Büyük Bir Okul Gezisi
45,000 metrekarelik Crystal Bridges Amerikan Sanatı Müzesi, iki yıl önce açıldığında 11,000 öğrenciye ücretsiz müze gezisi sundu. Çekilişle belirlenen gruplar müzeyi ziyaret etti ve bir saatlik gezileri boyunca beş tablo incelediler. Geziler öğrenciye yönelik olarak düzenlendi, yani küratörler ders anlatmak yerine çocuklara tablolar hakkında temel bilgiler vererek, öğrencilerin tablolarla ilgili sorularını cevapladı ve tablolar hakkındaki tartışmaları yönettiler.
Müze gezisinden yaklaşık üç hafta sonra öğrenciler müze deneyimleriyle ilgili bir anket formu doldurdular. Ankette, gördükleri tablolarla ilgili soruların yanı sıra başkalarına karşı gösterdikleri hoşgörüye ve farklı tarihi dönemlerde yaşamış insanlarla empati kurup kuramadıklarına dair genel sorular yer alıyordu. En sonunda da, müzede görmedikleri yeni bir tabloyla –Bo Bartlet’in Kutu isimli tablosu- ilgili kısa bir kompozisyon yazmaları istendi. Müze gezisi için çekilişe katılan ama grup gezisi kazanamayan öğrenciler kontrol grubunu oluşturuyordu. Onlara da aynı şekilde empati ve hoşgörü ilgili sorular soruldu ve Kutuhakkında kısa bir kompozisyon yazmaları istendi. Daha sonra bu kompozisyonlar, bağımsız kişiler tarafından, eleştirel düşünme becerilerini değerlendirme konusunda saygın bir program temel alınarak değerlendirildi.
Sanat İnsanı Akıllı ve Duyarlı Yapıyor
Greene’in ekibi, test grubundaki öğrencilerin öğrendikleri “akademik” bilginin çokluğu ve müzede gördükleri resimlerle ilgili hatırladıklarını görünce çok şaşırdı. Öğrenciler, tablolardan birinin Büyük Buhran sırasındaki maddi desteklerle ilgili olduğunu, bir diğer tabloda ise ise kölelik karşıtlarının şeker üretimi protestosunun anlatıldığını hatırlıyorlardı.
“Bu tarihi ayrıntılar aslında küratörün standart sunumunda yoktu” diyor Green. Yani, tablolar hakkında tartışma ve soru cevap şeklindeki sunum, öğrencilerin tablolar hakkında alâkalı ve önemli sorular sormasına neden olmuştu. Ancak müze tecrübesindeki bir şey, öğrencilerin bu bilgiyi aradan neredeyse bir ay geçtikten sonra hatırlamalarını sağlamıştı. Pek çok çocuğun, sınavlarını geçmek için öğrendiği şeyleri çabucak unuttuğu düşünülecek olursa bu çok dikkat çekici bir durumdu.
Dahası, Greene’e göre, çocuklar ilk kez gördükleri bir tablonun analizini yaparken, eğer müzeye gittilerse daha gözlemci oluyorlardı. “Müzeye giden çocuklar, yeni tablodaki ayrıntıları, müzeye gitmeyen çocuklara göre çok daha iyi gördüler” diyor Greene. Müzeye giden çocuklar, tabloyu kendi deneyimleriyle ilişkilendirme, alt metinleri saptama ve sanatı farklı yorumlama konusunda da daha iyilerdi. Ayrıca, tabloda tasvir edilen insanlar ve durumlarla, kontrol grubunun yapamadığı bir şekilde empati kurabiliyorlardı.
Okulun Dışına Çıkın
“Bu araştırmadan önce insanlar bize çocukların bir müzeye gittiklerinde sadece pencereden dışarıyı seyrettiklerini söylemişti” diyor Green. “Ama durum hiç de öyle değil. Çocuklar çevrelerine dikkat ediyor, bilgiyi özümsüyorlar.” Bu, kısmen, müzede yaşanan tecrübenin ders dışı bir formata sahip olmasıyla ilişkili olabilir ama Greene araştırmanın böyle sonuçlanmasının, öğrencileri her zamanki okul ortamından çıkararak onları kültürel bir ortama götürmekle de ilgili olduğunu düşünüyor.
Greene, “Öğrencilere bir tablonun yüksek kaliteli bir reprodüksiyonunu gösterebilirsiniz ama bu aynı şey olmaz” diyor. “Müzelerin mimariyi önemsemesinin sebebi de budur. Bu binalar insanların zihinlerini, yaşayacakları tecrübeleri algılamaya hazırlar.”
Greene’e göre, “Kültürel deneyimlere aç” şehirlerde, müzeye giden ve gitmeyen çocuklar arasındaki en çarpıcı farkın düşük gelirli kesimden gelenler arasında görülmesi şaşırtıcı değil. Hayatlarında ilk kez bir müzeye giden çocuklar eleştirel düşünme, empati ve hoşgörülerinde çok çarpıcı gelişmeler kaydettiler.
Elbette okul yönetimleri hâlâ bir sanat müzesini gezmenin öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini daha geleneksel konularda da geliştirip geliştiremeyeceğini bilmek istiyor. “Sanatın, bir yapbozu ya da bir matematik problemini çözerken daha iyi düşünmenizi sağlayıp sağlamayacağını bilmiyoruz” diyor Greene. “Ama matematik ya da kitap okumanın iyi olduğunu anlamamız için bunları sanat diline tercüme etmemiz gerekmiyor. Öyleyse sanatı neden kitap okuma ve matematik diline tercüme ediyoruz? Sanat kendi başına bir şey yapmaktır, biz de bunu önemsiyoruz.”
Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 2016 yaz sezonu için yaz okulu gruplarımız başlamaktadır. Akıl oyunları seti ve ZeKare eğitim setleri ile basitten karmaşığa doğru bilinçaltı eğitimi temelli başlayacak olan eğitim; her ayın sonunda veliye hangi konuda eksik, hangi konuda dikkatli hangi konuda daha başarılı olduğu konuyla ilgili rapor olarak sunulacaktır. “Hangi alanda nasıldı?, Ne tür destekler verildi? , Hangi gelişim özelliğinin ileride desteklenmesi lazım? , Hangi zeka alanı daha kuvvetli?” sorularının cevaplarını velilerimiz rapor halinde eğitmenimizden alacaklardır. Gün içerisindeki eğitim devam edecektir. Gün içerisinde rutin çoklu eğitim devam ederken, birebir özel eğitim ile ilgilenen eğitmenimiz bazı saatlerde arkadaşlarımızı birebir eğitime alarak zeka gelişim programını uygulayacaktır. Buradaki asıl amacımız; okul öncesi dönemdeki çocuklar emici beyindir, yani herşeyi alırlar fakat hepsini alma becerisi ya da hedefe ulaşma becerisi farklıdır. İleriye giden çocukların geridekilere uyum sağlaması zor olur, zor öğrenenlerin de ilerideki çocuklara uyum sağlaması zor olur. Bu nedenle hepsine ayrı ayrı gelişim programı uygulanması gerekmektedir. Bu program daha çok Montessori eğitim programından etkilenerek hazırlanmış bir programdır ama Montessori eğitiminin tamamı baz alınmamıştır. Çünkü Montessori eğitiminin devamında Türkiye ‘de devam edebilecekleri bir okul bulunmuyor. Biz geleneksel eğitimimizi hazırlayacak şekilde bu materyalleri uygulayacağız. Materyallerimizin tanıtımını eğitmenimiz randevu ile tanıtabilmektedir. Bu materyaller görsel algı becerisi, konsantrasyon becerisi , el-göz koordinasyonunu geliştiren materyallerdir.
Montessori Eğitimi Nedir?
Montessori eğitimi İtalyan bir doktor ve eğitimci olan Maria Montessori tarafından geliştirilen ve serbestlik, sınırlar içinde özgürlük ile bir çocuğun doğal psikolojik, fiziksel ve sosyal gelişimine verdiği önem ile tanımlanan bir eğitim yaklaşımıdır. “Montessori” adı altında bir dizi uygulama bulunsa bile, Association Montessori Internationale (AMI) ve Amerikan Montessori Cemiyeti (AMS) aşağıdaki unsurları esas olarak belirlemiş bulunmaktadır:
Büyük çoğunlukla 2.5 ya da 3 yaşından 6 yaşına kadar çocuklar için oluşturulmuş karma yaş sınıfları,
Belirlenmiş seçenekler içerisinden, öğrencinin kendi seçeceği faaliyetler,
Bölünmeyen çalışma zamanı blokları, ideal olarak üçer saat,
Öğrencilerin doğrudan eğitim (yönergeler) yerine malzemelerle çalışarak kavramları öğrenmelerine dayalı “Yapılandırmacı” ya da bir “keşif” modeli,
Montessori ya da arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan özelleştirilmiş eğitim malzemeleri,
Sınıf içerisinde hareket özgürlüğü,
Montessori metodu için eğitilmiş bir öğretmen
Bunlara ilave olarak, birçok Montessori okulu onun yayınlanmış eserlerinde yer alan Montessori’nin insan gelişimi modelini referans alarak programlarını tasarlamakta ve Montessori’in hayatı boyunca verdiği eğitici eğitimi derslerinde tanıtılan pedagoji, ders ve malzemeleri kullanmaktadır.
Okuma becerileri, bilim ve matematik okur yazarlığı kadar; sosyal bilimler, görsel sanatlar,spor ve becerilerin geliştirilmesi de önemlidir. Çocuklar anaokul ve ilkokul hayatları boyunca oyun oynar ve zevk alarak öğrenirler. Matematik, fen eğitimleri ve soyut kavramları en iyi öğretmenin yolu müzik,drama ve spor uygulamalarıdır. Akademik ve akademik olmayan öğrenme biçimleri arasında kurulan denge çocukların okuldaki mutluluğunu sağlamanın büyülü formulüdür.
YAZ OKULUMUZUN YAPISI
08.30 17.00 Veli istekleri doğrultusunda saatlerde esneklik gösterilecektir.
Haziran, Temmuz,Ağustos Katılım süresi veli isteğine bağlıdır.
PROGRAM İÇERİĞİ:
-Atık Materyal ve Kağıt etkinlikleri,
-Zihin geliştirme programı çocuk gelişim uzmanı tarafından birebir eğitim,
-ZE Kare eğitim seti,akıl oyunları
-Yaratıcı Drama destekli kurallı oyunlar,
-Projeksiyon destekli Türkçe Dil Etkinliği,
-ORFF destekli Müzik Etkinliği,
-Bahçede açık hava oyunları,
-Fen ve Doğa çalışmaları,
-İlkokula gidecek öğrencilerimiz için hazırlık eğitimi,
-Geziler , talep doğrultusunda yüzme eğitimi.
PROGRAM AKIŞI
-İlgi köşelerinde serbest zaman,
-Sabah Kahvaltısı,
-Türkçe Dil etkinliği(parmak oyunu ,tekerlemeler,bilmeceler,eğitici hikayeler),
-Bahçede açık hava oyunları,
-Orff destekli müzik etkinliği,
-Öğle yemeği,
-Dinlenme ve ilgi köşelerinde oyunlar(Zihin geliştirme programı birebir uygulanır),
-Fen ve Doğa çalışmaları,
-Yaratıcı Drama destekli kurallı oyunlar,
-Meyve saati,
-Atık Materyal ve Kağıt etkinlikleri (Sanat Etkinliği),
İSTEĞE BAĞLI ETKİNLİKLER YAPILACAKTIR.
Aynı zamanda öğrencilerimize ücretsiz olarak müzikal kulak testi yapılacaktır.
Ek ücrete tabii müzik eğitimi(Keman, Piyano, Bağlama, Gitar ve vurmalı çalgılar gibi)
Bale
Resim dersleri ücretsizdir.
Yaş Grupları
3-6 yaş grubu öğrenci kabul edilecektir.
Kontenjanımız 20 kişi ile sınırlı olup, daha detaylı bilgi ve eğitmen randevusu için bize telefonla ulaşmak için 0212-570-80-68 veya 0530-880-71-80 numaralarından veya e-mail yoluyla ulaşmak için [email protected] adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.
AMACIMIZ:
Okul Öncesi dönemdeki çocuklarımızın zihinsel gelişimine,duygusal ve sosyal gelişimine ,dil gelişimine ,fiziksel gelişimine ezberci ve yetişkin baskıcı tutumlardan uzak,öğrenmeye merak uyandırarak var olan emici beyinlerini aktif çalışabilir duruma gelmesine destek vermektir.
Her çocuk kendi gelişimi içinde kendi evrimini tamamlar bundan dolayı takvim yaşından çok
Gelişim yaşı önemlidir.Çoğu kurumlarda toplu kazanımlar aynı zamanda yerleştirilmeye çalışılmaktadır.Biz Nar Eğitim Kurumları olarak 16 yılllık tecrübe ile okul öncesi çocukların kendi
Gelişim hızlarına göre eğitim alabilmeleri için bireysel gelişim eğitim programı uygulayarak evrimlerini tamamlamalarına fırsat vereceğiz. Bu program hazırlanırken ülkemizde uygulanan eğitim programlarının tamamı süzgeçten geçirilmiş ve özellikle montessory eğitiminin prensipleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.
‘’BU İŞİ YAPABİLMEM İÇİN BANA YARDIM EDER MİSİN ?’’ diyen çocuklarımızın elinden tutarak öğrenmekten keyif alan öğrencilerimizin eğitim ve öğretim yolunu başarılı şekilde açmaktır
Türk resim sanatının önemli isimlerinden Fikret Mualla Saygı’nın Paris Sainte-Anne Akıl Hastanesi’nde yaptığı çizimlerin yer aldığı “Sainte-Anne Desenleri” sergisi ziyarete açıldı.
Türk resim sanatının önemli isimlerinden Fikret Mualla Saygı’nın Paris Sainte-Anne Akıl Hastanesi’nde yaptığı çizimlerin yer aldığı “Sainte-Anne Desenleri” sergisi ziyarete açıldı.
Amerikan Hastanesi Operation Room Sanat Galerisi’ndeki sergiye ilişkin AA muhabirine açıklama yapan serginin küratörü Ilgın Deniz Akseloğlu, Fikret Mualla’nın Fransa’da yaşarken 1953, 1956 ve 1957 yıllarında belirli aralıklarla Paris Sainte-Anne Akıl Hastanesi’nde kaldığını ve sergideki desenlerin bu çizimlerden oluştuğunu söyledi.
Sergilenen 43 eserin iki farklı koleksiyondan derlendiğini kaydeden Akseloğlu, “Bir kısmı büyük ölçüde Ferit Edgü’nün kişisel koleksiyonu. Birçok orijinal eseri ondan aldık. Bunun yanı sıra 1992 yılında Metin Deniz’in düzenlediği, galerisindeki bir sergide kullanılan eserlerin aynı basımlarını da çerçeveletip koymak istedik. Sergide 32 tane orijinal eser var.” ifadelerini kullandı.
Kaleme aldığı her metinle yeniden tar
tışılan Halide Edib’in bütün eserleri, gözden geçirilmiş baskılarıyla Can Yayınları’nda.
İlk olarak 1946 yılında tefrika edilmiş olan Sonsuz Panayır yazarın son dönem romanlarından. 1987’den beri baskısı olmayan Sonsuz Panayır’da Halide Edib’in Anadolu hakkındaki değişen görüşleri de göz önüne serilir. Halide Edib’in bu önemli eserini Seval Şahin’in eserin önemine işaret ettiği sonsözüyle birlikte sunuyoruz…
“Ayşe, Şaşırtmaçların arabasıyla bir hayli geç dönerken, bir taraftan iki akşam üst üste arabayla dönmesinin komşularına yapacağı tesiri düşünüyor, bir taraftan da kendi kendine, “Ben de halvetime dönüyorum,” diye gülüyordu. İçinde bir değişiklik olduğuna şüphe yoktu. Fakat nasıl bir değişiklik? Mesela bu köhne eve “halvetim” demek… Acaba Ayşe’nin kafasında hiçbir zaman Ali Bey veyahut Emine Hanım gibi kendi içinde yaşamak ihtiyacı hasıl olmuş muydu? Ayşe bıçak gibi keskin zekâsıyla, her yerde etrafını tetkik eden, hayat panoramasını seyreden, bu panoramanın görebildiği realitelerini yazıylatekrar eden bir stenograftan başka bir şey olabilir miydi?”
“Halide Edib, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Anadolu sermayesinin egemen olduğu İstanbul sosyetesini ve eğlence dünyalarını anlatırken romanına Sonsuz Panayır adını verir. Bu eğlence yerleri, panayırlar, eğlencenin işin içine girmesine rağmen hiç bitmeyecek bir olumsuzluğa işaret eder. Bu olumsuzlukta Anadolu daha doğrusu Anadolu sermayesi önemli bir yer kaplar. Halide Edib’in cumhuriyetin ilk yıllarında yazdığı romanlarda Anadolu, eğitilmesi, medeniyetleştirilmesi gereken bir yerken İkinci Dünya Savaşı’nda kentli burjuvaya egemen olmuş Anadolulunun burjuvalaşmış hali yazarı oldukça rahatsız eder. “
SEVAL ŞAHİN
“En nihayet, insanları tamamen şeytanın nüfuz mıntıkasına sokabilecek kudret şunlardır: Kuru gürültü, ahenksiz fakat dinmeyen bir şamata, sonsuz bir söz ve seda anarşisi! Şamata şamata… Manalı manasız, lüzumlu lüzumsuz, ebedî birgümbürtü ve çığlık! Bunları insanlara dinamizm, kudret, hareket diye yutturmak lazım… Ve yutturabilirsiniz, yeter ki insanlarda düşünmeye, iç hayatı yaşamaya mecal bırakmayacak, aman, aralık vermeyecek gümbürtü ve gürültü, günlük bir ihtiyaç haline gelsin.
Kaleme aldığı her metinle yeniden tartışılan Halide Edib’in bütün eserleri, gözden geçirilmiş baskılarıyla Can Yayınları’nda.
HALİDE EDİB ADIVAR
Halide Edib Adıvar, 1882’de İstanbul’da doğdu. Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde okudu. 1908’de yazmaya başladığı kadın hakları hakkındaki yazılarından dolayı kimi kesimlerin düşmanlığını kazandı. 31 Mart Ayaklanması sırasında Mısır’a kaçmak zorunda kaldı. 1909’dan sonra öğretmenlik, müfettişlik yaptı. Balkan Savaşı yıllarında hastanelerde çalıştı. 1919’da Sultanahmet Meydanı’nda, İzmir’in işgalini protesto mitinginde tarihî bir konuşma yaptı. 1920’de Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Onbaşı ve üstçavuş rütbeleri aldı. Savaşı izleyen yıllarda Cumhuriyet Halk Fırkası’yla fikir ayrılıklarına düştü. Bunun sonucunda 1917’de evlendiği ikinci eşi Adnan Adıvar’la birlikte Türkiye’den ayrıldı. İlerleyen yıllarda konferanslar vermek üzere ABD’ye gitti, Mahatma Gandhi tarafından Hindistan’a çağrıldı. 1939’da İstanbul’a dönen Halide Edib, 1940’ta İstanbul Üniversitesi’nde İngiliz Filolojisi Kürsüsü başkanı oldu, 1950’de Demokrat Parti listesinden bağımsız milletvekili seçildi. 1954’te istifa ederek evine çekildi. 1964’te öldü.
Halide Edib Adıvar’ın Can Yayınları’ndaki diğer kitapları:
Ateşten Gömlek, 2007
Handan, 2007
Mor Salkımlı Ev, 2007
Sinekli Bakkal, 2007
Türk’ün Ateşle İmtihanı, 2007
Vurun Kahpeye, 2007
Son Eseri, 2008
Yolpalas Cinayeti, 2008
Tatarcık, 2009
Türkiye’de Şark-Garp ve Amerikan Tesirleri, 2009
Âkile Hanım Sokağı, 2010
Kalp Ağrısı, 2010
Zeyno’nun Oğlu, 2010
Çaresaz, 2011
Sevda Sokağı Komedyası, 2011
Kerim Usta’nın Oğlu, 2012
Dağa Çıkan Kurt, 2014
Yeni Turan, 2014
Hindistan’a Dair, 2014
Ateşten Gömlek (sadeleştirilmiş),2014
Vurun Kahpeye (sadeleştirilmiş),2014
Türkiye’de Şark-Garp ve Amerikan Tesirleri II, 2015
Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 2016 yaz sezonu için yaz okulu gruplarımız başlamaktadır. Akıl oyunları seti ve ZeKare eğitim setleri ile basitten karmaşığa doğru bilinçaltı eğitimi temelli başlayacak olan eğitim; her ayın sonunda veliye hangi konuda eksik, hangi konuda dikkatli hangi konuda daha başarılı olduğu konuyla ilgili rapor olarak sunulacaktır. “Hangi alanda nasıldı?, Ne tür destekler verildi? , Hangi gelişim özelliğinin ileride desteklenmesi lazım? , Hangi zeka alanı daha kuvvetli?” sorularının cevaplarını velilerimiz rapor halinde eğitmenimizden alacaklardır. Gün içerisindeki eğitim devam edecektir. Gün içerisinde rutin çoklu eğitim devam ederken, birebir özel eğitim ile ilgilenen eğitmenimiz bazı saatlerde arkadaşlarımızı birebir eğitime alarak zeka gelişim programını uygulayacaktır. Buradaki asıl amacımız; okul öncesi dönemdeki çocuklar emici beyindir, yani herşeyi alırlar fakat hepsini alma becerisi ya da hedefe ulaşma becerisi farklıdır. İleriye giden çocukların geridekilere uyum sağlaması zor olur, zor öğrenenlerin de ilerideki çocuklara uyum sağlaması zor olur. Bu nedenle hepsine ayrı ayrı gelişim programı uygulanması gerekmektedir. Bu program daha çok Montessori eğitim programından etkilenerek hazırlanmış bir programdır ama Montessori eğitiminin tamamı baz alınmamıştır. Çünkü Montessori eğitiminin devamında Türkiye ‘de devam edebilecekleri bir okul bulunmuyor. Biz geleneksel eğitimimizi hazırlayacak şekilde bu materyalleri uygulayacağız. Materyallerimizin tanıtımını eğitmenimiz randevu ile tanıtabilmektedir. Bu materyaller görsel algı becerisi, konsantrasyon becerisi , el-göz koordinasyonunu geliştiren materyallerdir.
Montessori Eğitimi Nedir?
Montessori eğitimi İtalyan bir doktor ve eğitimci olan Maria Montessori tarafından geliştirilen ve serbestlik, sınırlar içinde özgürlük ile bir çocuğun doğal psikolojik, fiziksel ve sosyal gelişimine verdiği önem ile tanımlanan bir eğitim yaklaşımıdır. “Montessori” adı altında bir dizi uygulama bulunsa bile, Association Montessori Internationale (AMI) ve Amerikan Montessori Cemiyeti (AMS) aşağıdaki unsurları esas olarak belirlemiş bulunmaktadır:
Büyük çoğunlukla 2.5 ya da 3 yaşından 6 yaşına kadar çocuklar için oluşturulmuş karma yaş sınıfları,
Belirlenmiş seçenekler içerisinden, öğrencinin kendi seçeceği faaliyetler,
Bölünmeyen çalışma zamanı blokları, ideal olarak üçer saat,
Öğrencilerin doğrudan eğitim (yönergeler) yerine malzemelerle çalışarak kavramları öğrenmelerine dayalı “Yapılandırmacı” ya da bir “keşif” modeli,
Montessori ya da arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan özelleştirilmiş eğitim malzemeleri,
Sınıf içerisinde hareket özgürlüğü,
Montessori metodu için eğitilmiş bir öğretmen
Bunlara ilave olarak, birçok Montessori okulu onun yayınlanmış eserlerinde yer alan Montessori’nin insan gelişimi modelini referans alarak programlarını tasarlamakta ve Montessori’in hayatı boyunca verdiği eğitici eğitimi derslerinde tanıtılan pedagoji, ders ve malzemeleri kullanmaktadır.
Okuma becerileri, bilim ve matematik okur yazarlığı kadar; sosyal bilimler, görsel sanatlar,spor ve becerilerin geliştirilmesi de önemlidir. Çocuklar anaokul ve ilkokul hayatları boyunca oyun oynar ve zevk alarak öğrenirler. Matematik, fen eğitimleri ve soyut kavramları en iyi öğretmenin yolu müzik,drama ve spor uygulamalarıdır. Akademik ve akademik olmayan öğrenme biçimleri arasında kurulan denge çocukların okuldaki mutluluğunu sağlamanın büyülü formulüdür.
YAZ OKULUMUZUN YAPISI
08.30 17.00 Veli istekleri doğrultusunda saatlerde esneklik gösterilecektir.
Haziran, Temmuz,Ağustos Katılım süresi veli isteğine bağlıdır.
PROGRAM İÇERİĞİ:
-Atık Materyal ve Kağıt etkinlikleri,
-Zihin geliştirme programı çocuk gelişim uzmanı tarafından birebir eğitim,
-ZE Kare eğitim seti,akıl oyunları
-Yaratıcı Drama destekli kurallı oyunlar,
-Projeksiyon destekli Türkçe Dil Etkinliği,
-ORFF destekli Müzik Etkinliği,
-Bahçede açık hava oyunları,
-Fen ve Doğa çalışmaları,
-İlkokula gidecek öğrencilerimiz için hazırlık eğitimi,
-Geziler , talep doğrultusunda yüzme eğitimi.
PROGRAM AKIŞI
-İlgi köşelerinde serbest zaman,
-Sabah Kahvaltısı,
-Türkçe Dil etkinliği(parmak oyunu ,tekerlemeler,bilmeceler,eğitici hikayeler),
-Bahçede açık hava oyunları,
-Orff destekli müzik etkinliği,
-Öğle yemeği,
-Dinlenme ve ilgi köşelerinde oyunlar(Zihin geliştirme programı birebir uygulanır),
-Fen ve Doğa çalışmaları,
-Yaratıcı Drama destekli kurallı oyunlar,
-Meyve saati,
-Atık Materyal ve Kağıt etkinlikleri (Sanat Etkinliği),
İSTEĞE BAĞLI ETKİNLİKLER YAPILACAKTIR.
Aynı zamanda öğrencilerimize ücretsiz olarak müzikal kulak testi yapılacaktır.
Ek ücrete tabii müzik eğitimi(Keman, Piyano, Bağlama, Gitar ve vurmalı çalgılar gibi)
Bale
Resim dersleri ücretsizdir.
Yaş Grupları
3-6 yaş grubu öğrenci kabul edilecektir.
Kontenjanımız 20 kişi ile sınırlı olup, daha detaylı bilgi ve eğitmen randevusu için bize telefonla ulaşmak için 0212-570-80-68 veya 0530-880-71-80 numaralarından veya e-mail yoluyla ulaşmak için [email protected] adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.
AMACIMIZ:
Okul Öncesi dönemdeki çocuklarımızın zihinsel gelişimine,duygusal ve sosyal gelişimine ,dil gelişimine ,fiziksel gelişimine ezberci ve yetişkin baskıcı tutumlardan uzak,öğrenmeye merak uyandırarak var olan emici beyinlerini aktif çalışabilir duruma gelmesine destek vermektir.
Her çocuk kendi gelişimi içinde kendi evrimini tamamlar bundan dolayı takvim yaşından çok
Gelişim yaşı önemlidir.Çoğu kurumlarda toplu kazanımlar aynı zamanda yerleştirilmeye çalışılmaktadır.Biz Nar Eğitim Kurumları olarak 16 yılllık tecrübe ile okul öncesi çocukların kendi
Gelişim hızlarına göre eğitim alabilmeleri için bireysel gelişim eğitim programı uygulayarak evrimlerini tamamlamalarına fırsat vereceğiz. Bu program hazırlanırken ülkemizde uygulanan eğitim programlarının tamamı süzgeçten geçirilmiş ve özellikle montessory eğitiminin prensipleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.
‘’BU İŞİ YAPABİLMEM İÇİN BANA YARDIM EDER MİSİN ?’’ diyen çocuklarımızın elinden tutarak öğrenmekten keyif alan öğrencilerimizin eğitim ve öğretim yolunu başarılı şekilde açmaktır
Bir dönemin ABD Başkanı Richard Nixon ve rock’n’roll’un kralı Elvis Presley’in 1970 yılında Beyaz Saray’daki buluşmasını konu alan bir film gösterime giriyor.
21 Aralık 1970’te dönemin ABD Başkanı Richard Nixon ile rock’n’roll’un kralı Elvis Presley’in Beyaz Saray’da biraraya gelişini konu alan bir film gösterime giriyor.
Kevin Spacey ve Michael Shannon’ın başrolünde oynadığı “Elvis ve Nixon” filminin galası New York’taki Tribeca Film Festivali’nde yapıldı.
Filmde Elvis Presley’i Michael Shannon, Başkan Nixon’ı ise Kevin Spacey canlandırıyor.
Presley, Başkan’la buluşmasında narkotik ajanı olmak ve uyuşturucuya karşı savaşta yer almak istediğini söylemişti.
Bu özel buluşmaya ait fotoğrafsa, “Amerikan Ulusal Arşivi”nde bugüne kadar en çok aranan fotoğraf oldu.
Nar Sanat Eğitim Kursu olarak Türkiye tarihinin önemli günlerinden biri olan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Milli Bayramı dolayısıyla 23 Nisan 2016 Cumartesi günü etkinliğimiz yapılacaktır. Etkinlikte kursumuz öğrencileri görev alacaktır. Etkinlik akışı;
ASLI GÜRBÜZ
İklim Keleş (Açılış – Bardak)
BURCU IŞIL OĞUZ
İklim Keleş (Macar Dnası – J. Brahms , İkinci Bahar – Özdemir Erdoğan),
ONUR GÜNER
Nima Abdullahi (Jingle Bells – Amerikan Ezgisi)
REŞAT TOKATLI
Alp Kavaklı (Arabesk – F. Brugmüller, Kızılderelilerin Dnası – M. Arr)
ZUHAL SEVİM
Demirhan Altındil (Etüd, John Thompson)
Lara Sadi (Bekleyiş – Enver Tufan, Kuşlar – Alexander Burkard)
BURCU IŞIL OĞUZ
Nezihe Nilden Tuna (Carry Me Bark to old Virginny – John Thompson, Yankee Doodle (John Thompson – Thompson))
ERKAN BAŞA
Ela Özbaş (Mavi Gezegen – Yavuz Durak)[EŞLİK],
ASLI GÜRBÜZ
Ayşe Ela Şenkaya (Çanlar),
SENA SEVİM
Duru Bal (Beethoven – 9. Senfoni)
ERKAN BAŞA
Mert Güneş (Düğün Halayı – Türkü)
Deniz Kaplan (O. Fortuna – Carl Off),
REŞAT TOKATLI
Eren Özden (J.Thompson)
BURCU IŞIL OĞUZ
Zeynep Ceylin Günenç (Dans – Richard Krentzlin, The Sound of Music – Y. İmcn),
SENA SEVİM
İlke Güven (Trambon Çalgıcısı – John Thompson),
ASLI GÜRBÜZ
Zeynep Ada Uç (23 Nisan)
ZUHAL SEVİM
Nisa Dide Coşan (Alıştırma)
REŞAT TOKATLI
Mahir Erbulan (Lokomotif – Enver Tufan)
ONUR GÜNER
Bahar Ece Sarsın (Gülnihal – Dede Efendi)
ERKAN BAŞA
Defne Nedim (Kızılderelilerin Savaş Dansı – Michael Aaron)
(Bir sabah Shakespeare yine yazmaya çalışıyordu.) – (Oyuncular: William shakespeare – Doğukan Yiğitler
Romeo ve Juliet -Ibrahim Tütüncü,Ece Evler
Lady Macbeth -Gabriella Özcan
Hircin kiz Katherina – Zeynep Gürsoy
Petruchio – Mert Gümrü, Hamlet – Armağan Korucu),
Dinleti:
Burcu Işıl Oğuz
Merve Ayanoğlu – Fenerbahçe Marşı – Odet to Joy (Beethoven)