Sesimizin düşmanları

Şan Eğitmenimiz Coşkun NEHİR, “Sesimizin düşmanları” konulu bir yazı kaleme aldı.

Bu özel yazıyı sizlerle paylaşıyoruz;

Hayatımızda önemli bir yer tutan ve bizim kişiliğimizin çok önemli bir parçası olan sesimizin bir sürü düşmanı vardır. Bunların en önemlileri hava kirliliği ve sigara kullanımıdır.

Babamın devlet memuru olması ve görevini baş şehrimiz Ankara’da yapması nedeniyle ortaokul ve lise çağlarımda (1970-1973) bu şehirdeydik. O zamanlar kışları ısınmak için bütün Türkiye’de kok ve linyit kömürü kullanılıyordu. Ankara’yı sabah uyandığımız zaman ve akşam insanlar eve dönerken büyük bir duman tabakası ve sisi kaplıyor; bu havayı içimize çektiğimizde ciğerlerimiz yanıyordu. Eve gelip yüzümüzü yıkadığımızda simsiyah bir su akıyordu. Ayrıca her tükürdüğümüzde gene siyah bir tükürükle karşılaşıyorduk. Sesimiz ses kasları üzerine yerleşen kurumlar nedeniyle ya kısılıyor ya da kötü çıkıyordu. Ciğerlerimizdeki bu kirliliğe taşıtlardan çıkan egzoz dumanı da eklenince işlevini yerine getiremiyor ve sık sık öksürüyorduk. Bu günse Türkiye’mizin birçok yerin de doğalgaza geçilmesiyle başta Ankara olmak üzere il ve ilçelerimizde nispeten daha temiz bir hava solumaktayız. Egzoz gazıysa hava kirliliği yönünden sorun olmaya devam etmektedir.

Sağlıklı bir burun olağan dışı etkenlere hafif salgı ve damarsal değişikliklerle cevap verir ve kişi bunu genelde fark etmez.Ancak tozlu ortamlar, sülfürdioksit gibi gazlar ve ısı değişiklikleri normal bir burunda bile aşırı reaksiyonlara neden olabilir.Burun akmaya başlar, şişer üst üste hapşırmalar başlar.Belirtiler yalnızca havadaki zararlı maddelerle ilgili değildir.Bazı kişilerin burun mukozaları aşırı hassas olabilir. Hava kirliliği yapan etkenler astım krizine bile yol açabilir. İşte bu nedenledir ki konuşmamıza ve şarkı söylememize etki eden organlarımızı korumamız gereklidir. Öyleyse baş düşmanımız olan kirli havadan kaçmamız özellikle sesini kullanarak geçimini sağlayan kişiler için başlıca amaç olmalıdır.

Diğer bir düşmansa sigaradır.Tütünde 4700 (Dörtbinyediyüz) madde vardır.Bunların 43 (kırküç) tanesi kanserojendir. Ayrıca sigara dumanındaki toksinler akciğer hücrelerinin DNA’sını bozar ve hücrelerin bölünme hızlarını çoğaltarak tümörlerin oluşmasına yol açar. Sigara akciğer kanserinin yüzde 85 (seksenbeş) ‘inden sorumlu olduğu kadar; ağız,mide,yutak,gırtlak,rahim ağzı,pankreas bezi,idrar yolları,mesane ve kalın bağırsak kanserlerine de yol açar.

Pasif içiciler de normal içicilerle eşdeğer riskler taşırlar. Bazı kapalı ortamlarda sigara içenlerle içmeyenleri ayrı yere oturtmak havadaki kirlilik oranını pekte azaltmaz.Çünkü hava hareketleri dumanı tüm ortama yayar.Ayrıca sigara içenler tarafından sigara dumanının yüzde 75 (yetmiş beş) ‘i içenler tarafından dışarıya verilir ve havaya uçar. Yoğun sigara dumanına maruz kalan kişilerde baş ağrısı,gözlerde yanma, burun tıkanıklığı,hapşırık,boğazda yanma ve öksürük başlar. Ayrıca sigara içen kişilerin burun mukozasında kalıcı değişiklikler oluştuğu da saptanmıştır.

Sevgili okuyucularım, size yukarıda yazdığım yazıda hava kirliliğinin ve sigara içmenin başta sağlığımız olmak üzere sesimize ve buna bağlı organlarımıza ne kadar zarar verdiğini anlatmaya çalıştım.Ayrıca buna sıcak ve soğuk ortamlardaki sıcaklık farklılıkları ,hava değişimleri,aşırı sıcak ve soğuk yemek ve içecekleri de ekleyebiliriz.

Kişiliğimizin aynası olan sesimizi korumak ve uzun yıllar kullanabilmek içinse lütfen elimizden geldiğince sağlığımıza dikkat edelim.

Coşkun NEHİR