Kültür sanat Mafya’nın eline geçiyor !

Kültür Mafyası, internet yayıncılığında kazandığı tecrübelerini, hayalleri ile birleştirerek, Ekim 2012 ayından itibaren basılı bir dergi çıkartma kararı aldı. Okuma sürecinde kağıt ile temasa ve kağıdın kokusunu hissetmeye önem veren Mafya ekibi, kendisi gibi düşünen okurların varlığına inandığı için bu hayalinin peşinden gidiyor… 

Dileriz uzun soluklu olur ve daha önceki “Sen ben, bizim oğlan tarzı sanat mafyalarına” dönmez ! (Editör)
“Sanatın kalbinin attığı tek bir yer olmadığına göre, yaşamını destekleyen tüm damarlar Kültür Mafyası tarafından takip edilmekte ve sanatın sağlığı için yine Kültür Mafyası tarafından beslenmektedir.”
Kültür Mafyası, 1 Mart 2010 tarihinde web sitesi olarak yayın hayatına başladı.

Yayıncılık ve kültür üretim alanlarındaki tekelleşmeye dikkat çekmek için Kültür Mafyası ismini tercih eden ekip; bağımsız ve özgün içerik üretimini samimi bir dille gerçekleştirdiği için 2 yıl içerisinde önemli bir takipçi sayısına ulaştı.

“Biraz deliyiz…”

“Evet, biraz deliyiz. Çünkü mevcut dergiler kapanıp internet yayıncılığına yönelirken, biz tam tersini yapıyor, internetyayıncılığından dergi yayıncılığına geçiyoruz. Bir nevi Son Matbucular’ız. Deliyiz, çünkü arkamızda hiçbir politik ve ekonomik güç odağı olmadan, sadece samimiyetimize ve kalemlerimizin gücüne güvenerek bu işe girişiyoruz. Deliyiz, çünkü aklın egemenliği ile derdimiz var bizim. Bu ülkede yayıncılığın, kültür ve sanat üretiminin samimi ve çıkar gözetmeksizin yapılabileceğine, yapılırsa da insanlar tarafından ilgi göreceğine dair umudumuz var. Kültür Mafyası Dergisi, bu umudun peşinden gidiyor. Zaten yayıncılık aslında deli işi, duygu işi biraz; akılla, mantıkla yayıncılık olmaz.” diyor Kültür Mafyası’nın kurucusu ve editörü Turgay Özçelik.

Levent Üzümcü, Jehan Barbur ve Zaytung her ay Kültür Mafyası’nda…

Kültür Mafyası, öğrencisinden öğretim görevlisine, gazetecisinden televizyoncusuna birçok farklı meslek grubundan yazarın oluşturduğu, bu yazarların tecrübe ve birikimlerini paylaştığı kollektif bir çabanın ürünü.

Bu kollektif çaba, dergi sürecinde ekibe katılan Levent Üzümcü, Jehan Barbur ve Zaytung ile daha değerli bir hal aldı.

Sorgu odası, yeraltı röportajları, gizli celse, sayfalar ve haneler gibi kendine has bölümlerinin yanı sıra, Kültür Mafyası dergisinde sinemadan tiyatroya, edebiyattan müziğe, kültür-sanatın tüm alanlarındaki gelişmeleri takip edebilir, bu alanlara dair röportaj, eleştiri ve makaleleri okuyabilirsiniz.

Zizek Sorgu Odası’nda

Kültür Mafyası dergisi ilk sayısında dünyaca ünlü Slavoj Zizek’i sorgu odasına alıyor. Bedia Ceylan Güzelce’nin gerçekleştirdiği röportaj zihin açıcı olduğu kadar, tartışma yaratıcı.

İlk sayıda yer alacak olan bu röportaj uzun süre kültür sanat gündemini işgal edecek gibi gözüküyor.

Herkes okuyabilsin diye 5 TL

Aylık olarak Türkiye çapında yayın yapacak olan Kültür Mafyası, herkesin okuyabilmesi için mimimum bir fiyatla, 5 TL’ye satılacak. 64 sayfalık dolu ve zengin içeriğiyle kültür-sanat yayıncılığında hem duruş, hem içerik, hem de fiyat olarak fark yaratacak olan Kültür Mafyası’nı 1 Ekim’den itibaren her ay gazete bayilerinden ve kitapevlerinden temin edebilirsiniz.

Mafya ekibi: Ayşenil Şenkul, Banu Özyürek, Bedia Ceylan Güzelce, Burak Bayülgen, Burcu Önder, Cansel Uygun, Ceylan Özçelik, Dicle Koylan, Dilek Mayatürk, Duygu Çavdar, Engin Karabacak, Esen Kunt, Gökçe Uygun, Esra Açıkgöz, Hüseyin Aksoylu, Jehan Barbur, Levent Üzümcü, Meltem Sanlav Küpeli, Numan Serteli, Onur Avcı, Sinan
Sülün, Sultan Arınır, Turgay Özçelik, Zaytung.

Gökçe Uygun:

“’Başka türlü bir şey’ ise istediğiniz, başka türlü şeyler okumak için Kültür Mafyası dergisine hoş geldiniz…”

Onur Avcı:

“Kültür Mafyası; kültür hareketini bir karşıkültürel tavır, yöntem ve sistem içinde uygulayabilmenin potansiyel yapılanışı olmaya aday oluşundan dolayı; tanımını yaparken onun bir parçası olma nedeniniz de olabilir.”

Burcu Önder:

“Özgür ifade alanı olan, yazarın kendini olduğu gibi yansıtmasını sağlayandır Kültür Mafyası.”

Numan Serteli:

“Kültür Mafyası kültürü haraca bağlayanlara hesap sormaya geliyor..”

Meltem Sanlav Küpeli:

“Kültür Mafyası’nın yazarak veya okuyarak içinde olmak, hayata tanıklık etmenin en hafifletici, en iyi gelen yollarından biri.”

Burak Bayülgen:

Duygu Çavdar:

“Farklı tatların tek vücut olmuş, bütünleşik, aynı zamanda çok yönlü hali…”    “Dijitale inat, ille de kağıt!

Dilek Mayatürk:

Basılı sayfaların sihrine inanarak, akıntıya karşı “kalemleriyle” kürek çeken bir mafya ve dergisi takdimimizdir..”

Esen Kunt:

“Her telden her demden farklı kalemlerin  Türkiye’nin fikir ve sanat iklimine dokundukları  önemli bir kültür sanat mecrası.”

Esra Açıkgöz:

“Sinema, sanat, siyaset, müzik, edebiyat, hayat, dün ve bugün.” (Esra Açıkgöz)

Hüseyin  Aksoylu:

‘’Öldüğünü düşündüğümüz her şey için Kültür Mafyası hayatta.’’

Ayşenil Şenkul:

”Kültür Mafyası, çikolata gibidir; ruha iyi gelir.”

Ceylan Özçelik:

“Kültür Mafyası sanat düşkünlerinin özgür mabedidir.”

Sinan Sülün:

“Hiçbir Mafya bu kadar kültürlü olmamıştı.”

Jehan Barbur:

“Kurşun kalem kokusunu özleyenlere, dergilere dokunma hasreti çekenlere ne güzeldir ki cesaretli bir davranış sonucu “kültür mafyası” geliyor. Benim de artık bir köşem var. Ne mutlu bana…”

Levent Üzümcü:

“Adada mafya kurduk… Kültür mafyası. Kültür mantarlarına karşı. Okumak istersen, katlanabilir, şarjın bitse de okunabilir.”

Zaytung:

“Kültür mafyası, parasını alamadığınız her türlü yazı-çeviri işlerinde sizin yerinize tahsilatı (bir şekilde) yaparak bu alanda önemli bir açığı kapatıyor. Aldıkları komisyonu sonuna kadar hak eden değerli bir kurum…”

Cansel Uygun:

“Hepimiz önce okulda öğreniyoruz. Sonra öğrendiklerimizi ters yüz etmeye, unutmaya, yeniden öğrenmeye çalışıyoruz. Bunun yapıldığı yer, benim için, Kültür Mafyası’dır.”

Sultan Arınır:

“Bu ‘mafya’nın tek suçu, içeriği ile herkesi kendine bağlamak olacak.”