Kral III. Richard aranıyor!

William Shakespeare’in de eserlerinde adı geçen İngiltere Kralı III. Richard’ın naşı, bir otoparkın altında aranacak

Bir savaş sırasında 1485 yılında hayatını kaybeden Kral’ın mezarının bulunması için Leicester Üniversitesi, Leicester Şehir Konseyi ve III. Richard Derneği beraber çalışacak. Kral’a ait kalıntıların bulunması halinde, Leicester Katedrali’ne konacağı belirtildi.

III. Richard, İngiltere’nin savaş sırasında ölen son kralıydı. Shakespeare, bu trajik ölümden 100 yıl sonra Kral’ın adıyla yayımlanan bir oyun yazmıştı.

Oyun özeti şöyledir;

Piyesin başlangıcında Richard, şimdi olmuş olan York Dükü Richard’ın oğlu ve kardeşi olan Kral IV. Edward’ın İngiltere tahtına geçmesini anlatır.

Şimdi hoşnutsuzluğumuzun kişidir
Muhteşem yaz bu York güneşi tarafından ortaya çıkarılmıştır
Evimin üzerinden geçen bütün bulutlar
Okyanusun derin koynuna gömülmekte

Bu konuşma ülkeyi başarıyla idare eden kardeşi Kral Dördüncü Edward’ı Richard’ın iktidar hırsı ile çok kıskandığını ortaya koymaktadır. Richard çirkin bir kamburdur; kendisini ” deforme ve bitmemiş bir şekilde kaba-saba olarak darp edilmiş” bir kişi olarak tanımlamaktadır.

Kendisinin bu acınacak haline bir yanıt bulmuş ve dışlanmış bir kişi olarak kendine bir inanç kaidesini “Ben kendimi bir hain olarak kanıtlatmaya karalıyım/Ve günlerin bu boş zevklerinden nefret ediyorum”. Krallığa varışlık sırasında kendinden önce gelen kardeşi Clarence dükü aleyhinde komplolar kurar ve “Edward’ın varislerinden adı G ile başlayan biri katil olacaktır” şeklinde bir kehanetten sonra adı George olan Clarence Dükü kral tarafından Londra Kulesi’ne hapis edilir. (Oyunu izleyenler bu kehanetin Clarence Dükü George için gerçek değil fakat Gloucester Dükü Richard için gerçekleşeceğini olduğunu sonradan anlayacaklardır.)

Richard daha sonra Lancaster Hanedanı Galler Prensi Edward Westminster’in dul karısı Anne Nevile (Lady Anne) iltifatlar edip kendini sevdirme uğraşına geçer. Richard izleyicilere dönüp şunu söyler:

Ben Warwick Kontu’nun en küçük kızı ile evleneceğim. Onun babasını ve eski kocasını öldürttüğüm sanki buna bir engel mi olacaktır?

Lady Anne önce ondan nefret etmekle beraber, sonradan onun aşk ve pişmanlık ifadelerine ve yalvarmalarına dayanamaz ve onunla evlenmeyi kabul eder. Lady Anne sahneden ayrılınca Richard onun aleyhine yaptıkları tüm kötülüklere rağmen sonunda onu kendine eş olmayı kabul ettirmesi ile ogünür ve tekrar izleyicilere dönerek hedefine yetiştiği zaman onu da bir köşeye atacağını bildirir.

Sarayda derin bir gergin hava sürmektedir; hala iyi mevkilerde bulunan soylular ile daha yüksek mevkilere çıkmaya gözlerine kestirmiş olan Kraliçe Elizabeth’in akrabaları ile çatışma halindedirler. Vİ. Henry’nin dul karısı. Kraliçe Margaret, hakkındaki sürgüne gönderilme kararını hiçe sayarak saraya geri dönmüştür ve birbirleriyle çatısmata olan soyluları Richard hakkında uyarır. Kraliçe Margaret Richard’a ve orada bulunan herkesi lanetleyip beddua eder. Bütün hepsi York hanedanı yandaşı olan soylular yine bu ilke göre birleşerek, Lancaster Hanedanının son kalıntısına bir tepki olarak onun sözlerine hiç aldırmazlar.

Richard iki katile Londra kulesinde hapis olan kardeşi Clerance’ını öldürme emri verir. Bu arada Clerance gardiyanına gördüğü bir rüyayı anlatmaktadır. Rüya çok çarpıcı görsel ifadelerle, hayali bir geminin ambar kapaklarına takılıp düşmüş olan Gloucester’in kendine vurmasıyla gemiden denize düşmesini anlatır. Denize batan Clerance deniz dibinde “balıklar tarafından etleri kemirilmiş” binlerce adam iskeleti gördüğünü söyler. Aynı zamanda “altın külçeler, büyük gemi çapaları, yığınlarla inci, baha biçilmez kıymetli taş ve mücevher” görmüştür. Bunların hepsi deniz dibinde yayılmıştır ama Clerance bazı mücevherlerin hala iskeletlerin kafatasları üzerinde olduğunu da bildirir. Clerance sonra kayın-babası (Anne’in babası Warwick) ve kayın-biraderi (Anne’in önceki kocası Edward)’ın hayaletleri tarafından işkenceye tabi tutulduğunu da hayal etmiştir.

Clarence uykuya daldıktan sonra, Londra Kulesi Komutanı Brakenbury hücreye girip uyuyan prense bakar ve prenslerini yüksek unvanları ile adı vatandaşların basit isimleri arasında farklılığın sadace “dışta bulunan şöhrete” dayandığını, yani zengin veya fakir olan her kişinin de “içlerindeki uğraşları” bulunduğunu gözümler. İki katil oraya geldikleri zaman bunların elinde bulunan, (yalan olarak kraldan geldiğini iddia ettikleri) soruşturma yetki belgesini okur ve Clarence’in kendini hiç yalnız bırakmamasını istediği halde onun bu isteğini dinlemeyen gardiyanla birlikte Clarence’in hücresinden ayrılır. Hücre kapısı anahtarını da bu iki kişiye bırakırlar. Clarence uyanır ve kendini öldürmek isteyenlere yalvararak hiçbir kişinin diğerlerini katletme için verdiği emirlere uyma hakkı olmadığı, çünkü bütün kişilerin Tanrının çok katı olarak “diğer insanları öldürmeyeceksiniz” şeklindeki emrine uyması gerektiğini bildirir. Fakat katillerden biri “sen kralın oğlu Edward’ı sevmen ve koruman gerekirken onun karnını deşmiştin” diye söz edip Clarence’in iki yüzlü olduğuna ima eder. Clarence yeni taktikle katilleri kendine inandırmak için onları önce kardeşi Gloucester’i görmeye tavsiye eder, çünkü kendini öldürmeyi hayatını basılırlarsa Gloucester’in kendilerine vereceği mükafaatin Edward’ın kendi öldürdüklerinde vereceğinden daha çok olacağını söyler. Bir katil kendileri bu kanlı eylemi gerçekleştirmek için Gloucester’in gönderdiğini itiraf ederse de Clarence buna inanmaz. York Dükü Richard’ın muzaffer koluyla üç oğlunu da hep birlikte takdis ettiğini hatırlar ve kardeşi Gloucester’in “bunun hakkında düşünmesini ve ağlamasını” istediğini açıklar.

Katillerden biri, Richard’ın daha önce kendilerine “aptalca gözyaşları” akıtacakları yerine değirmen taşından yaşlar akıtmalarını söylediğine atıfla, Cloucester’in şimdi değirmen taşından yaglar akıttığını alaylıca söyler. Sonra, katiller ona kardeşi Gloucester’in ondan nefret etiğini ve Kuleye onu öldürmek için kendilerini gönderdiğini açıklarlar. Sonunda katillerden biri vicdanının sesine uyarak Clarance’ı öldürmeye karar verir. Ama diğer katil Clarence Düküne kamasını saplar ve kafasını tatlı Yunan şarabı varili içine daldırıp orada tutarak boğulup ölmesini sağlar. Birinci perde bu katilin Clarence’in cesedini gömmek için bir mezar kuyusu aramak istemesiyle sona erer.

IV. Edward çok geçmeden olur ve kardeşi Richard’ı devleti ve ülkeyi koruyucu naip olarak bırakır. Richard tahta geçmek için son engelleri de ortadan kaldırmak için harekete geçer. Edward’ın dul karısının akrabaları ile eşliğinde Londra’ya taç giyme töreni için gitmek için yolda olan yeğeni genç V. Edward ile buluşur. Bu eşlikçileri Richard tutuklatır (ve sonunda hepsini idam ettirir). Richard, genç V. Edward’ı ve daha genç kardeşiyle birlikte güya daha korunaklı olacağına inandırarak Londra Kulesi’nde kalmalarını sağlar.

Kuzeni Buckingham tarafından desteklenen Richard tahtın gerçek varisi olarak kendini sunmak için bir kampanyaya başlar. Kendini mütevazı, büyük bir kişi olarak hiçbir böbürlenmesi olmayan dindar bir adam olarak göstermeye çalışır. Richard’ın tahta yükselişine karşı olan Lord Hastings bir uydurma suç ile suçlanıp tutuklanır ve idam edilir. Richard Buckhingham’la birlikte Edward’ın iki oğlunun gayrimeşru oldukları söylentilerinin yayılmasını sağlarlar. Böylece meşru kral olan iki prens kardeş Londra Kulesinde sağsağlam hapis tutulmakta iken, diğer soylu lordların Richard’ı meşru kral olarak kabul etmeye zorlamak isterler.

Richard Buckingham Kontuna iki prensin ölümünü sağlaması için emir verir. Buckhingham Dükü bunu yapmakta tereddüd eder. Richard bu sefer Richard Tyrrel’e aynı görevi verir. Tyrrel iki prensi öldürür. Richard Buckhingham’ın prensleri öldürmeyi redetmesinden dolayı Buckhingham’a garezini açığa vurur ve Buckhingham’a daha önceden vermeyi vaad ettiği arazileri ona vermekten vazgeçtiğini bildirir. Bunun üzerine Buckingham Kral Richard’ın aleyhine döner ve o zaman sürgünde bulunan Richmond Kontu Henry’nin taraftarı olur. Richard bu sefer eski hilelerine geri dönerek belagatine dayanarak prenses Elizabeth’in “baharlı yuvası”na girmeye çalışır. Ama Elizbeth’in annesi bu kişinin tatlı sözlerine hiç inanmaz.

Zaman geçtikçe gittikçe paranoyası artmaya başlayan Richard’ın idare şekli halkın desteğini kaybeder ve idaresine karşı bir sıra isyan çıkar. İlk isyanın başında Buckhingham Kontu bulunmaktadır. Bu isyan bastırırılır ve Buckhingham yakalanıp idam edilir. İkinci isyan İngiltere dışından ordusuyla adaya çıkartma yapıp adayı istilaya başlayan Richmond Dükü Henry’den gelir. Richard ve Richmond Dükü orduları Bosworth Meydanı’nda karşıkarşıya gelirler. Çarpışmanın başlamasından önce uykuya yatan Richard kendi öldürdükleri kişilerin hayaletleri tarafından karşılanır ve hepsi kendine “ummutsuzluğa gir ve ol” diye beddua ederler. Richard “Hazreti İsa bana yardım et” diye bağırarak uyanır. Aklı başına yavaşça gelir. Hayatta tek ve yalnız kaldığını artık anlamıştır ve kendi kendine acıma hissini bile kaybetmiştir.

Bosworth Savaş Meydanı’nda (Richard’ın üvey babası olan) Lord Stanley ve yandaşları Richard’ın tarafından ayrılırlar. Bunun üzerine Richard, Lord Stanley’in oğlu olan George Stanley’in idam edilmesi için idam kararı çıkarır. Fakat bu infaz edilemez, çünkü çarpışmalar son derece şiddetle devam etmektedir. Richard’ın ordusu bu ayrılmalar dolayısıyla dezvantajlıdır. Çok geçmeden çarpışmaların zirvesinde Richard bindiği atın öldürülmesi dolayısıyla atsız kalır. Îngilizce edebiyatında çok iyi bilinen şu satırı söyler “Bir at, bir at, bir at için benim krallığım.” Son bir karşı karşıya düelloda Richmond Dükü Kral Richard’ı öldürür. Sonra Richmond Dükü İngiltere Krallık tahtına VII. Henry adı ile çıkar ve York Hanedanı’ndan olan Elizabeth ile evlenir. Böylece Güller Savaşı’nın efektif olarak bitmesini sağlar.

Kaynak(…)