Bir tarih nasıl yok edilir? Emek Sineması!

Bir tarih nasıl yok edilir öğrenmek istiyorsanız haberi lütfen okuyunuz. Okurken bir yandan da linke tıklayarak videoyu izleyebilirsiniz.

Videoları izlemek için tıklayınız

Destekleyebilmek için : http://www.emeksinemasiniyasatalim.org/

Emek Sineması’nın yıkılmaması için 18 Nisan Pazar günü saat 17.00′de Taksim meydanından Emek Sineması’nın önüne kadar yürüyüş yapılacak.

Tarihi Beyoğlu Emek Sineması’nın durumuyla ilgili olarak 14 Nisan Çarşamba günü İKSV’de yapılan toplantının ardından Emek Sineması’nı Yıktırmıyoruz Platformu da bir toplantı yaptı.

Alınan kararlara göre 18 Nisan Pazar günü saat 17.00′de Taksim meydanından Emek Sineması’nın önüne kadar yürüyüş yapılacak. Yürüyüşe bir çok oyuncu, yönetmen ve sinemaseverin destek vermesi bekleniyor.

DEVLETİN RESMİ ORGANLARININ YALANI ANLAŞILDI
”(…) Kıssadan hisse: Restoratör mimar Fatih Kesgün, toplantı boyunca orta sahada top çevirmeyi yeğledi ve kendince, Emek’i yok etme projesini bilimsel temellere oturmaya çalıştı. Tezi şuydu: Yapı adası dahilinde asıl korunması gereken yer Cercle d’Orient’ti, Emek Sineması tarihsel gelişimi boyunca zaten birçok değişime ve tadilata uğramıştı (bunu da locaların bulunduğu bölümün 1970 ve şimdiki zamandaki hallerini gösteren fotoğraflarla kanıtlamaya çalıştı), dolayısıyla zaten ‘tarihi bir eser’ değildi, ‘dokunulmaz’ asla değildi. Bunun için de, kendileri Emek Sineması’nı, şimdiki yerinden söküp, yeni projede en üst kata yerleştirmeye karar vermişlerdi. Bu tabii ki mimari açıdan ‘fantastik’ bir hamle. Hiç denenmemiş bir ‘fikir’. Ama akla ziyan bir fikir, ya da dinleyicilerden birini de ifade ettiği gibi aslında Emek’i ‘kaçak kat’a döndürme hamlesi.

Sonuç? Bu haliyle durumu tek bir şekilde açıklamak mümkün, Özcan Alper’in dediği gibi bugüne kadar devletin resmi ağızları bize “Yok canım, korkmayın Emek Sineması’na bir şey olmayacak” diyerek, büyük bir yalana soyunmuşlar. Dünkü toplantıya gelince; bu tür filmlerin ‘kötü adamı’ genellikle gözünü para bürümüş işadamları olur, bir mimarın bu işe hamle etmesi ve bunu ‘koruma’ adına yapıyor olması, yani filmin ‘kötü adamlığına’ soyunması, beni şaşırtmadı ama bir hayli üzdü.” (Uğur Vardan, Radikal)

‘BU PROJENİN TARAFTARI DEĞİLİZ’
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Emek Sineması ve çevresindeki kompleksin, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla hiçbir mülkiyet ilişkisi bulunmadığını, başka bir kurumla ilişkili olduğunu kaydetti ve bu projenin tarafı olmadıklarını söyledi.

Emek Sineması’nın özgün yapısının korunmasının, kendisinin en büyük hayallerinden biri olduğunu ifade eden Günay, ”Emek yıkılmasın, olduğu gibi korunsun. Ben de bu dileği tüm içtenliğimle paylaşıyorum ama bilim, teknik, hukuk ne karar verecek, onu hepimiz göreceğiz” dedi.

kynk : http://www.ntvmsnbc.com