“La Paloma” ve “Je n’ai pas changé” gibi hitlerle tanınan İspanyol şarkıcı, 14 Mart’ta Ülker Sports Arena’da sahne alacak

Julio Iglesias

Yüz milyonlarca albüm satan ve dünyanın en önemli yıldızlarından biri olarak gösterilen Julio Iglesias, yeni bir konser vermek için İstanbul Ülker Sports Arena’ya geliyor. Konser, 14 Mart’ta gerçekleşecek.

Julio Iglesias, dünya çapında başarıya ulaşan turlarını yine dünya çapında son turnesi ile taçlandırıyor. Brezilya’da başlayan turnenin dördüncü ayağı İstanbul’da gerçekleşecek. “Gwendolyne”, “La Paloma”, “Je n’ai pas changé” gibi sayısız hit’e imza atan efsanevi sanatçı, eğlenceli ve romantik şarkıları ile sahnede olacak.

Julio_ıglesiasUluslararası birçok müzik listesinde uzun sure 1 numaradan inmeyen, hitleriyle sayısız festivalde performans sergileyen sanatçı, bugüne kadar 80’den fazla albüme imza attı. İlham veren ve dolu dolu hayat hikayesi sayesinde sadece müziği ile değil, anıları ve yaşanmışlıkları ile de hayranlarına yeni hayranlar ekliyor. Trajik trafik kazasını ve felci kendine sürekli yeni şeyler katarak alt eden Julio Iglesias, başarılı müzik kariyeri boyunca 2600’den fazla platin ve altın plak sahibi oldu. Müzik tarihinde başka hiçbir şarkıcı bu başarıyı elde edemedi. Sanatçının layık görüldüğü en onurlu ödüllerden birisi Amerikan Besteciler, Yazarlar ve Yayıncılar Derneği’nin Pied Piper Ödülü’dür. ASCAP Pied Piper Ödülü’nü alan diğer ünlüler arasında Frank Sinatra, Ella Fitzgerald ve Barbara Streisand gibi isimler yer alıyor.

yerebatan-sarniciYapımı asırlar öncesine dayanan İstanbul’daki sarnıçlara, yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor.

Binlerce yıllık tarihe sahip eserlerin bulunduğu İstanbul’da, Yerebatan, Binbirdirek, Nakkaş ve Nuruosmaniye gibi çok sayıda tarihi sarnıç da önemli kültürel miras arasında yer alıyor.

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, İstanbul’un sarnıçları ve bu sarnıçların gelecek nesillere aktarımında yapılması gerekenler hakkında değerlendirmede bulundu.

Tarihte suyun çok stratejik unsur olduğunu dile getiren Bilgili, bu nedenle insanların suyu biriktirmek için çeşitli fikirler geliştirdiklerini söyledi.

Bunlardan birisinin sarnıçlar olduğunu ifade eden Bilgili, şu bilgileri verdi:

“Bugün suyu depolamak için başka teknolojiler kullanmamız gerekiyor. Ama sarnıçlar çok büyük kültürel miras. Bizim için öncelikli olan bunların korunmasıdır. Bu sarnıçlara tekrar su doldurup aynı fonksiyonu veremeyeceğimize göre başka fonksiyonlar düşünmemiz gerekir. Biz şunu da biliyoruz ki, kültürel miras restorasyonla beraber yaşıyor. Ama restorasyonla beraber fonksiyon veremediğiniz zaman yine yaşamıyor. Eskisinden daha da kötü olabiliyor. Dolayısıyla bu tarihi sarnıçların yaşaması için mutlaka bir fonksiyon vermemiz gerekiyor.”

“Koruma-kullanma” dengesi

Bilgili, sarnıçların gelecek nesillere aktarımında dikkat edilecek en önemli noktanın koruma ve kullanma dengesi olduğunu vurguladı.

Kullanmadan korumanın pek mümkün olmadığına dikkati çeken Bilgili, “Dolayısıyla koruma-kullanma dengesini iyi hesap ederek fonksiyonlar vermemiz gerekiyor. Bu sarnıcın yeri ve yapısına göre fonksiyonlar değişebilir. Turizm amaçlı kullanılabilir, müze yapılabilir, sarnıcın kendisi sergilenebilir, etkinlik alanı olabilir. Ama verdiğimiz fonksiyon ne olursa olsun mutlaka o sarnıcı, koruma kurallarına riayet ederek kullanmalıyız. Koruma-kullanma dengesine dikkat ettiğimiz takdirde bu yapılara bir şey olmaz” ifadelerini kullandı.

Bilgili, ticari kaygıların ön plana çıkmaması gerektiğini ifade ederek, “İstanbul’da çok sayıda sarnıç var. Yeni kazılarda ortaya çıkan sarnıçlar var. Çünkü sarnıç evde, küçük sarayda da kullanılabilen yapılardır. Asıl olan sarnıçların gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak” diye konuştu.

Turist ilgisi

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, turistlerin sarnıçlara ilgisine değinerek, şöyle devam etti:

“Turistler buraları görmek istiyor. Bugün Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya Müzesi’nin yarısı kadar ziyaretçi alıyor. Yerebatan Sarnıcı’nı 2014’te 2 milyon 120 bin 862 kişi ziyaret etmiş. Bu demek ki sarnıçlara büyük ilgi var. Onun için bunları daha çok kültür, turizm amaçlı kullanmalıyız. Tabii ki farklı etkinliklerle de değerlendirilebilir ama asıl amacını hiçbir zaman unutmamalı ona göre hareket etmeliyiz.”

Bilgili, İstanbul’daki sarnıçların daha çok Bizans döneminde inşa edildiğinin altını çizerek, Osmanlı ile birlikte su kültürünün çeşmelerle sürdürüldüğünü dile getirdi.

İstanbul’da Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçları en çok bilinen sarnıçlar arasında bulunurken, Aetios, Bizans, Bodrum Camisi, Cağaloğlu, Çukurbostan, Nakkaş, Nuruosmaniye, Şerefiye, Seferikoz, Myraleion, Üsküdar Mevlevihanesi, Yeşilköy, Şeyh Vefa Külliyesi sarnıçları yer alıyor.

Kaynak: TRT

Nar Sanat eğitim kursu öğrencileri yarın (03.02.2015) saat 11:25’de TRT1 televizyonunda sunucu Esra Harmanda tarafından sunulanİyi Fikir” adlı programda yer alacak.

trt1_yeni_logo

 

İyi Fikir programı yapımcıları tarafından TRT stüdyosuna davet edilen küçük bale öğrencilerimiz gösterileri ile üstatlarına taş çıkartacak küçük bağlama öğrencimiz ve şan öğrencimiz türkü ve şarkı dinletileri ile programa neşe katacaklar.

Trt1-İyi-Fikir-ProgramıBu etkinliğe öğrencilerimizi hazırlayan Nar Sanat Eğitim Kursu Bale Öğretmenlerimizden Anna ALTUNOĞLU’na, Bağlama Öğretmenlerimizden Murat HASGÜN’e, Ses ve Şan Öğretmenlerimizden Erkan BAŞA’ya yetiştirdikleri öğrenciler ve çabaları için teşekkür ederiz.

Ve elbette tüm öğrencilerimize ve velilerine de teşekkürü borç biliriz.

PROGRAMA KATILACAK BALE ÖĞRENCİLERİMİZ:

Asya SEVİNÇ

Berra Ecem ÖZTÜRK

Ezgi KIZILAY

Muhterem Eylem YÜKSEL

Nilsa Dide COŞAN

Sıla KARTAL

Sude SARIÇOĞLU

Zeynep Ece SAYAN

PROGRAMA KATILACAK BAĞLAMA ÖĞRENCİMİZ:

Caner BAHADIR

ŞAN ÖĞRENCİMİZ

Rüya YILDIZ

 

 

 

 

Xuefei YangThe New York Sun Gazetesi’nin “Dünyanın en sıra dışı enstrümantalistlerinden biri” dediği Xuefei Yang, İstanbul’a geliyor. Royal Academy of Music üyesi ve Çin’in ilk uluslararası kadın gitaristi olan Yang, 14 Şubat akşamı Sakıp Sabancı Müzesi “the Seed” salonunda konser verecek. Londra’da yaşayan Yang, 2009 yılında Classic FM tarafından günümüzün en iyi 100 sanatçısı arasında gösterildi. Yang bugüne kadar İngiltere, Avrupa ve Asya’dan Kuzey Amerika’ya uzanan 40’tan fazla ülkede konser verdi.

7 yaşında gitar çalmaya başlayan ve ilk kez 10 yaşında Çin Gitar Festivali’nde sahneye çıkan 1977 Pekin doğumlu Yang, 1991’de, Madrid’de aralarında gitar konçertosuyla ünlü İspanyol besteci Rodrigo’nun da (1901-1999) bulunduğu bir topluluğa konser vermeyi başardı. 17 yaşında John Williams ile tanıştı. Günümüzün efsanevi gitaristlerinden Williams, 1995 yılındaki Pekin ziyareti sırasında Yang’ı dinledikten sonra öyle çok etkilendi ki kendi Greg Smallman gitarlarından ikisini Pekin Merkez Konservatuvarı’na hediye etti. Yang, 2002 yılında Royal Academy of Music’ten akademinin en yüksek derecesi DipRAM ile mezun oldu ve olağanüstü başarıları nedeniyle Royal Academy of Music üyeliğine kabul edildi.

RODRIGO VE BACH’I DA YORUMLADI

Klasik gitar alanında dünya çapında yakaladığı başarılı kariyeri ile yeni klasik gitaristler için bir örnek olan Yang, “Yaşım ilerledikçe hayat daha yeni başlıyormuş gibi hissediyorum” diyor. Yoğun konser takvimi ve seyahatleri arasında yazdığı yeni düzenlemeler ile aynı zamanda klasik gitar repertuvarının gelişmesine de katkıda buluyor.
Yang, Barok ve Romantik dönemden ilham alarak günümüz modern müziğine uzanan bir derleme olan ilk albümünü 1999’da kaydetti. 2005’te “Si Ji” adı ile yayınlanan albümü Çin kültüründen ilham alan parçalardan oluşuyordu. Bir yıl sonra 2006’da “Romance de Amor” albümü yayınlandı. “40 Degrees North” albümünde Çin’den İspanya’ya uzanan müziklere yer verdi. Yang’ın 2010’da yayınlanan Rodrigo’nun gitar konçertoları albümü de olumlu tepkiler aldı. Londra’daki Abbey Road Stüdyoları’nda kaydedilen, Bach konçertolarından oluşan albümü ise 2012’de yayınlandı ve Gramophone’un “Specialist Classical” kategorisinde 6. sıraya, Amazon yaylı çalgı konçertoları listesinde ise bir numaraya yükseldi. Yang’ın yeni albümü “Sojourn” adını taşıyor.

Kaynak: Medya

anil-kangal5 Ocak Pazartesi günü Güneş Sigorta Sanat Galerisi’nde açılan, genç fotoğrafçı ve gezgin Anıl Kangal’ın ‘Dünyadan Kartpostallar’ fotoğraf sergisi 13 Şubat’a kadar, pazar hariç her gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında Güneş Sigorta Sanat Galerisi’nde ziyarete açık olacak.

Kangal, 533 günlük dünya seyahatinin her günü için çektiği fotoğraflardan oluşan sergisi ile ziyaretçilerinin 300’den fazla şehirde tanıklık ettiklerine ortak olmalarını ve o anları hissetmelerini sağlamayı amaçlıyor. Anıl Kangal’ın yola çıktığı ilk gün çektiği bir fotoğraf ile temelleri atılan ‘Dünyadan Kartpostallar Sergisi’nde yer alan 533 fotoğraf, ziyaretçilere birçok duyguyu bir arada sunarken, farklı kültürleri de ziyaretçilerle buluşturuyor.

‘DÜNYADAN KARTPOSTALLAR’ İLE BİRLİKTE MUTLULUĞU SEÇTİM
Gerçekleştirdiği hem gerçek hem de içsel yolculuğun hayatında radikal değişiklikler yarattığını belirten Anıl Kangal, “533 günde birçok insanın hayatına dokundum. Büyüleyici manzaraların yanında birçok zorlu hayat mücadelesi gördüm. Bu uzun yolculuğun bana en büyük öğretisi mutluluğun ‘almakla’ değil ‘vermekle’ geldiği…  Gerçek mutluluğun insanın başkasına yardım etmesi, başkalarının hayatlarını iyileştirmesi olduğu… Ben de gerçek mutluluğu seçtim ve mültecilere yönelik uluslararası bir insani yardım kuruluşunda çalışmaya başladım. Diğer taraftan ‘Dünyadan Kartpostallar’ ile seyahatimi ve duygularımı herkes ile paylaşabilmekten de büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

ANIL KANGAL
1986 yılında Ankara’da doğan Anıl Kangal, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu ve Londra’da School of Oriental and African Studies’te ‘Küreselleşme ve Kalkınma’ üzerine yüksek lisans yaptı. 2014 yılı temmuz ayından bu yana International Medical Corps’da görev yapan Kangal, aynı zamanda Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) üyesi.

Kaynak: Medya