Özel Nar Sanat Eğitim Kursu 15 eylül itibariyle bale derslerini başlatıyor.Minik kelebeklerimiz rüyasını gerçekleştirmek için sizleri ‘’deneme dersimize’’ bekliyoruz.Bugün saat 13:00’de bizleri onurlandırmanız dileğiyle…

Bale eğitimi için tercih edeceğiniz kurs çok önemli!

Bale kursu MEB’e bağlı değilse ciddi bir takım eksiklikleri var demektir. Çünkü bu tip eksiklikleri olmadığı halde MEB’e bağlanmamak anlamsızdır. Genelde en büyük bağlanamama nedeni bir tane dahi resmi öğretmeni bulunmayışıdır. Bunu daha az önemdeki diğer unsurlar takip eder.

Bale okulunun MEB’e bağlı olması ilk olarak eğitime bir disiplin kazandırır, resmi müfredata uyumu zorunlu kılar, bu da minimum bir eğitim kalitesini garanti eder. Bu olmadığı durumlarda öğrencilerde hiçbir ilerlemenin izlenemediği durumlar ortaya çıkabilir.

Bale kursunun MEB onaylı olmasının belki de en önemli avantajı eğitimi tamamladığınızda resmi öğretmen olma hakkını elde etmenizdir. Unutulmamalıdır ki, MEB onaylı kurslar belki bitiren herkesi sanatçı yapamaz(bunun için başkaca kişisel meziyetler de gereklidir) ama öğretmen yapar. Bu belge tüm Dünya’da geçerli bir belgedir. Eğer bu klasik sanatı gerçekten öğrendi iseniz bu belge ile Dünya’nın her yerinde okul açma şansınız doğacaktır.

Bale okulunun MEB’e bağlı olup olmadığını en kolay müdüriyette asılı olması gereken ruhsattan veya ilgili ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden kontrol edebilirsiniz.

*Bale derslerimiz her Cumartesi 13:00-15:00 saatleri arasındadır.

*Deneme dersi ücretsizdir ve 20 dakikadır.

Bale eğitimi ile alakalı detaylı bilgi için 

Bize ulaşmak için 

 29 Eylül 7 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Filmekimi’nde, usta yönetmenlerin dünya genelindeki festivallerde gösterilmiş, ödüller kazanmış son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 39 film izleyici karşısına çıkacak.

 Önümüzdeki günlerde sinema ortamı hayli hareketli ve bereketli geçecek. Önce, 17-23 Eylül tarihleri arasında sinemanın kalbi Adana Altın Koza Film Festivali’nde atacak. Ardından 6-12 Ekim’de Antalya Altın Portakal Film Festivali başlayacak. Ancak sanatın başkenti İstanbul da boş durmuyor. 29 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan ‘Filmekimi’ de adeta alternatif bir mini festival niteliğinde. Zira dünya sinemasının en iyi filmlerinden oluşan 39 filmlik bir seçki İstanbullu sinemaseverleri bekliyor olacak. Kimler yok ki Filmekimi programında… Geçen hafta sonu Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan ödülünü kucaklayan Kim Ki Duk’un Acı’sı, İranlı yönetmen Abbas Kiarostami’nin Cannes’da yarışan son filmi ‘Sevmek Gibi’si, ünlü İngiliz yönetmen Ken Loach’ın Cannes’dan jüri özel ödülü kazanan ‘Meleklerin Payı’, Michael Haneke’nin bu senenin Altın Palmiye’sini alan filmi ‘Aşk’ ve daha niceleri… Sundance ve Cannes’da büyük ses getiren Benh Zeitlin’in ‘Düşler Diyarı’ da programın parlak filmlerinden biri. Film bu yıl Cannes’da en iyi ilk filme verilen Altın Kamera ve FIPRESCI, Sundance’te ise Jüri Büyük Ödülü’nün yanı sıra görüntü ödüllerini kazanmıştı. Vodafone sponsorluğunda IKSV tarafından düzenlenen Filmekimi porgramına bakıldığında İstanbul’u da bir sinema şenliğinin/şöleninin beklediğini söylemek mümkün.

BİLETLER 22 EYLÜL’DE

Filmekimi, İstanbul’da 9 gün boyunca Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı Citylife City’s’de izleyicilerle buluşacak. Biletler, 22 Eylül’den itibaren Biletix ile Atlas ve Beyoğlu sinemaları gişelerinde satışa sunulacak.

SEKİZ ŞEHİRDE FİLMEKİMİ

Bu yıl 11.’si düzenlenen Filmekimi, İstanbul sınırlarını aşarak Türkiye’nin 8 farklı kentine sinemanın ‘’en iyi’’ ve ‘’en güncel’’ örneklerini götürecek. Filmekimi gösterimleri, bu yıl Bursa (29 Eylül-1Ekim Korupark Sineması), İzmir (5-7 Ekim-Karaca Sineması), Ankara (12-14 Ekim-Büyülü Fener Kızılay), Erzurum (12-14 Ekim-Cinotekno Sineması), Diyarbakır (19-21 Ekim-Avrupa Sineması) ve Gaziantep’te (19-21 Ekim- Sinepark Nakıp Ali Sineması) gerçekleştirilecek. Ayrıca Van ve Batman’da da ücretsiz gösterimler yapılacak.

KAYNAK :  TUNA ACAR [-]

Büyükşehir Belediye Meclisinde bugün yapılan toplantı ile, Fatih Aksaray Meydanı’nın değişmesini sağlayacak ”Aksaray Meydan Düzenlemesi 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Tadilatı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı” teklifini içeren komisyon raporu onaylandı.

1970 Aksaray Meydanı

Aksaray Meydan Projesi’nin, ”Proje kapsamında Aksaray Meydanı’nda üst geçidi kaldıran, tamamen hemzemin bir çözüm oluşturuldu. Bununla beraber bölgede bazı alanlarda kamulaştırma da var. Muratpaşa Camisi ile Valide Sultan Camisi arasında, onları birleştiren ve o tarihi eserleri tamamen ortaya çıkartan 60 dönümlük yeni bir yayalaştırma alanı da yapılacak. Bugün planı onadık. Sonra da bu işin ihale aşaması olacak”. Meydanda hiçbir üst yapı oluşturulmayacağını vurgulandı. ”Meydanda ne bir alt geçit, ne bir üst geçit yapılacak. Şu anda alt geçitte olan esnafa da dokunan bir şey yok. Yer altı geçidinin altındaki esnafı da planda ilgilendiren bir konu yok. “ dendi.

Söz konusu meydan hemzemin geçitlerden oluşacak ve bu haliyle Taksim 1 Mayıs meydanına yakın büyüklükte bir meydan oluşacak.

KOMİSYON RAPORU

Komisyon raporuna göre, proje kapsamında Adnan Menderes Bulvarı (Vatan Caddesi) üzerinden gelen araç trafiğinin sinyalleri azaltılarak yaya geçiş öncelikli düzenleme yapılacak. Ayrıca, Yusufpaşa ve Aksaray tramvay istasyonlarının iptal edilerek, orta kısımda tek durak olarak düzenlenmesi, Ordu Caddesi Ceylan Sokak, Şair Efendi Sokak, Mesihpaşa Caddesi’nin tamamının yayalaştırılması, Atatürk Bulvarı’nın ise kısmi olarak yaya alanına alınması söz konusu.

Aksaray Meydanı ve çevresinde bulunan tarihi Valide Sultan Camisi, Muratpaşa Camisi ile Zübeyde Hanım Parkı’nın çevresini de kapsayan toplamda yaklaşık 60 bin 851 metrekarelik kısım da bir bütün halinde meydan olarak düzenlenecek.

Bölgede yoğun olarak yaya hareketi konforlu ve güvenli hale getirilecek. Yeni projeyle meydan ve çevresinde bulunan araç trafiği düzenlenecek. Bölgenin görüntüsünü olumsuz yönde etkileyen araç üst geçitleri iptal edilecek. Meydanda gerekli yerlerde kısmen kamulaştırma yapılacak.

Kaynak : Nar Sanat Haber

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu bir ilke daha imza atıyor ve sizlere ‘’annem ve ben’’ hizmetini sunuyor.Çocuklarımız bizler için çok değerli ,onların öğrenirken eğlenmesini istemek de en doğal hakkımız…

Sizlerin bu isteğini bir çalışma haline getirdik ve sizlere sunuyoruz.Bu çalışmanın içeriğine gelince;

Derse anne ve çocuk aynı anda ,aynı atölyede çalışarak katılır.

Ders içeriği temel sanat eğitimi yanı sıra illüstrasyon eğitimi verilmektedir.

*Resimleme veya illüstrasyon (İngilizce illustration), en kısa açılımı ile konu anlatan resimdir. Şekilden ziyade nesneye dikkat çeken bir çizim, resim, fotoğraf veya herhangi bir sanat eseridir. Amacı, sanattan ziyade, bir konuyu anlatmaya yardımcı olmaktır.

Antik mağara resimlerinden, günümüzde gazetelerde çizilen karikatürlere kadar farklı illüstrasyon örnekleri vardır.Grafik sanatların bir koludur.

 Anne ve çocuk katılımcılara MEB sertifikası verilir.

Çocuklarınızla pazar günlerini, eğlenerek ve sanatla dopdolu bir atmosferde hayal güçlerinin güçlenmesine yardımcı olacak çalışmalar yaparak, değerlendirmek için lütfen irtibat kurunuz.

*Ders saatlerimiz Pazar günleri 11:00-13:00 ve 13:00-15:00 arasındadır.

 

 

Fotomaraton’un bu yılki konusu ‘Spor’dur. Spor, özellikle profesyonellerin ve gençlerin ilgilendiği bir alan diye düşünülse de, son yıllarda özellikle parklarda ve benzeri alanlarda halka açık spor yapabilme olanaklarının artması ve sağlıklı yaşam isteği, daha geniş kitleleri sporla haşır neşir etmeye başladı. Avrupa Futbol Şampiyonası ve Londra 2012 Olimpiyat Oyunları heyecanıyla geçen 2012 yılında, İstanbul’un ‘Avrupa Spor Başkenti’ olmasıyla kentte sayısı artan spor aktiviteleri de göz önünde bulundurulduğunda; spor, günlük hayatımıza eskiye göre çok daha fazla girmiş durumda. Bu yıl, önceki yıllardan farklı olarak Forum İstanbul Alışveriş Merkezi dışında çekilen fotoğraflarla da katılınabilecek olan yarışmada, katılımcıların sporu ve sporun hayatla nasıl iç içe olduğunu fotoğraflamaları bekleniyor. Profesyonel ya da amatör spor karşılaşmaları, sporcuların antrenmanları, insanların izleyici olarak sporla olan ilişkileri, “sağlık için spor” olarak da adlandırılabilecek halka açık alanlarda yapılan spor faaliyetleri, mahalle arası ya da lüks spor salonlarında yapılan spor, sokaklarda futbol oynayan çocuklar, spor malzemeleri satan mağazalar gibi günlük hayatta sık sık karşımıza çıkan alt başlıklar, yarışmanın olası konuları arasında.

FOTOMARATON TAKVİMİ:

Fotomaraton başlangıcı: 22 Eylül 2012 Cumartesi, Saat 10:30

Fotomaraton bitişi: 23 Eylül 2012 Pazar, Saat 16:00

Sonuçların açıklanması ve ödül töreni: 23 Eylül 2012, Saat 19:00

 

Sonuçlar, 24 Eylül 2012 tarihinden itibaren Forum İstanbul internet sitesi (www.forumistanbul.com.tr) ve basın aracılığı ile de kamuoyuna duyurulacaktır.

 

ÖDÜLLER:

•  Birincilik Ödülü: Canon EOS 650D Fotoğraf Makinesi

•  İkincilik Ödülü: Canon PowerShot G12 Fotoğraf Makinesi

•  Üçüncülük Ödülü: Canon PowerShot S10 Fotoğraf Makinesi

Seçici Kurul, gerek gördüğü takdirde bu ödüllerin dışında da ödül ya da belge verebilecektir.

 

SEÇİCİ KURUL:

•        Tanju Akleman (İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı, Fotoğrafçı)

•        Selahattin Sevi (Zaman Gazetesi Fotoğraf Editörü, Fotoğrafçı)

•        Muammer Yanmaz (Fotoğrafçı/Eğitmen)

•        Joao Xavier (Forum İstanbul Genel Müdürü)

•        Cüneyt Akman (Canon Euraisa Ürün Yöneticisi / Tüketici Görüntüleme Ürünleri)

 

FOTOMARATON 2012’YE KATILIM KOŞULLARI:

• Fotomaraton, Seçici Kurul Üyeleri, Forum İstanbul çalışanları, Canon çalışanları ve onların birinci derece yakınları dışında, tüm amatör ve profesyonel fotoğrafçılara açıktır.

• Fotomaraton 22 Eylül 2012 Cumartesi saat 10:30’da başlayıp, 23 Eylül 2012 Pazar saat 16:00’da sona erecektir.

• Yarışmacıların, 22 Eylül 2012 Cumartesi saat 10:30’dan itibaren ‘Dünya Basın Fotoğrafları 2012 Sergisi’nin bulunduğu Zemin Kat Büyük Meydan’daki Fotomaraton masasına gelip kayıt yaptırmaları ve başvuru formunu doldurmaları gerekmektedir. Kayıt masası Cumartesi günü 10:30-20:30 saatleri arasında, Pazar günü 10:30-16:00 saatleri arasında açık olacaktır.

• Yarışmacılara kayıt sırasında sıra numarası verilecek, kayıt masasında bulunan ‘START’ tabelasını fotoğraflamaları istenecek ve bu fotoğrafın ismi/numarası kayıt formlarına yazılacaktır. Yarışmacılar, bu fotoğraftan sonraki isme/numaraya sahip fotoğraflarla fotomaratona katılabilecektir.

• Yarışmacılar fotoğrafları kendi dijital fotoğraf makineleri ile çekeceklerdir.

• Yarışma sadece Forum İstanbul AVM ile sınırlı olmayıp, başka mekânlarda da ‘SPOR’ konusu ile ilgili çekim yapılabilecektir.

• Yarışmaya katılan fotoğrafçıların, fotoğraflarını en geç 23 Eylül 2012 Pazar saat 16:00’ya kadar kayıt masasına teslim etmeleri gerekmektedir.

• Fotomaratona katılacak fotoğrafların 22-23 Eylül 2012 tarihlerinde çekilmiş olması zorunludur. Aksi tespit edilirse yarışmacı diskalifiye edilecektir.

• Yarışmacılar, kayıt sırasında çekmiş oldukları ‘START’ fotoğrafından sonraki fotoğraflar arasından seçtikleri 3 tanesini, kayıt masasında bulunan görevliye yine hafıza kartlarında teslim ederek yarışmaya katılacaktır. Fotoğraflar hafıza kartlarından kopyalandıktan sonra kartları yarışmacılara iade edilecektir. Fotoğraflar işlenip CD’ye kayıtlı olarak getirilirse hafıza kartlarından orijinal halleri de kayıt masasına teslim edilmelidir.

• Yarışmacıların seçmiş olduğu (maksimum 3) fotoğrafların kayıt masasındaki yazıcılarda çıkışları alınacak, arkalarına yarışmacının sıra numarasına göre isim (001-1 gibi) verilecek ve yarışmacının eksiksiz olarak doldurduğu ve imzaladığı başvuru formuyla birlikte bir zarfın içine konacaktır.

• Ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan fotoğraflar, ilerleyen tarihlerde Forum İstanbul’da açılacak bir sergide teşhir edilebilecek, Forum İstanbul’un internet sitesindeki Fotomaraton sayfasında yayınlanabilecek, bir katalog halinde yayımlanabilecek ve Forum İstanbul’un çeşitli basılı ve görsel materyallerinde tanıtım amaçlı kullanılabilecektir. Fotoğrafların yukarıda adı geçen durumlarla sınırlı olmak kaydıyla tüm kullanımları hakları Forum İstanbul’a aittir. Bu durumda ayrıca bir telif ödenmeyecektir.

• Fotomaratona katılanlar yukarıda belirtilen koşulları kabul etmiş sayılır.

 

İLETİŞİM:

Geniş Açı Proje Ofisi / 0212 251 70 03

Detay Bilgi için lütfen TIKLAYIN !

www.forumistanbul.com.tr 

 

“Garanti Caz Yeşili” 15. yıl etkinlikleri kapsamında İstanbul’da ağırlayacağı Stevie Wonder için sayılı gün kaldı. Efsane müzisyen Stevie Wonder, 14 Eylül Cuma akşamı Küçükçiftlik Park’ta vereceği ilk İstanbul konserinin öncesinde, 9 Eylül Pazar akşamı İngiltere‘de unutulmaz bir konsere imza attı.

Müzikseverlerin yıllardır dört gözle beklediği, nadir konser vermesiyle tanınan, efsanevi müzisyen Stevie Wonder, 14 Eylül Cuma akşamı Küçükçiftlik Park’ta vereceği bu ilk İstanbul konserinin öncesinde İngiltereli hayranlarıyla buluştu. 9 Eylül Pazar akşamı İngiltere‘nin Newport şehrindeki Robin Hill Country Park’ta düzenlenen Bestival isimli festivalin yıldız ismi olarak sahneye çıkan Stevie Wonder, konserde “Superstition”, “I Just Called To Say I Love You”, “Happy Birthday”, “How Sweet It Is (To Be Loved By You)”, “Master Blaster” ve “Higher Ground” gibi hitlerinin yanı sıra sevdiği sanatçıların şarkılarını da yorumladı. İzleyiciler Wonder’ın, Michael Jackson‘ın “The Way You Make Me Feel” ve John Lennon‘un “Imagine” şarkılarına getirdiği yorumu hayranlıkla dinlediler.

Yıllardır stüdyo albümü yayımlamayan Stevie Wonder’ın çok nadir konser vermesi, hayranları için konserlerinin değerini de arttırıyor. 2012 yılında Avustralya, Endonezya, Portekiz ve ABD‘de olmak üzere toplam 5 konser veren Stevie Wonder, İngiltere konserinin hemen ardından 14 Eylül Cuma akşamı Küçükçiftlik Park’ta, “Garanti Caz Yeşili” 15. Yıl etkinlikleri kapsamında yılın 6. konserine imza atacak. Saat 21.00’da başlayacak Stevie Wonder, İstanbul’a 5 tonluk sahne ve prodüksiyon malzemesiyle geliyor.

Konser için midi özelliği de taşıyan özel kuyruklu piyanosu ve 3 clavinet getirecek. İngiltere‘den özel olarak 3 ses masasının getirileceği konserde, 3 klavye seti ve 3 ayrı perküsyon seti bulunacak.

Sahne kurulumu için Wonder’ın prodüksiyon ekibine İstanbul’dan 30 görevli daha katılacak ve Wonder’ın yanında getirdiklerine ek olarak, yaklaşık bir tır dolusu prodüksiyon malzemesi de İstanbul’dan tedarik edilecek.

İstanbul konserinde Stevie Wonder’a 10 kişilik bir müzisyen ekibi ve aralarında Wonder’ın kızı Aisha Morris’in de bulunduğu, 3 kişiden oluşan bir geri vokal grubu eşlik edecek. Ayrıca bazı şarkılarda Wonder’a eşlik etmek üzere 8 kişilik bir koro da sahnede olacak. Wonder ve ekibinin konser öncesinde çalışabilmesi için kulislere ek sistemler kurulacak.

Özellikle 1970’lerde dönemin müziğine yön veren isimlerden, dünyaca ünlü Amerikalı besteci, şarkıcı, virtüöz ve yapımcı Stevie Wonder, onlu yaşlarının başında başladığı, yarım asırlık müzik kariyeri boyunca Music of My Mind, Talking Book, Innervisions ve Songs in the Key of Life gibi klasikleşmiş albümlerin yanı sıra “Superstition”, “I Just Called To Say I Love You”, “Master Blaster”, “Higher Ground”, “Pastime Paradise”, “Sir Duke”, “You’re the Sunshine of My Life”, “Isn’t She Lovely?”, “Part-Time Lover”, “Another Star” gibi onlarca unutulmaz şarkıya imza attı.

Piyano ve klavyenin yanı sıra armonika, davul ve perküsyon gibi enstrümanları da çalabilen Stevie Wonder,  The Woman in Red filminde kullanılan “I Just Called To Say I Love You” şarkısıyla kazandığı Golden Globe ve Oscar ödüllerinin yanı sıra kariyeri boyunca ürettikleriyle “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” de dahil olmak üzere 25 Grammy‘nin de sahibi. Stevie Wonder, cazdan popa güncel müziğin birçok farklı alanından sayısız müzisyene ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Bildiğiniz üzere size çok yakınız.Bakırköy İncirli Caddesi üzerinde,Town Center karşısı ve Özel Yaşar Hastahanesi sokağındayız.Lütfen irtibat için inceleyiniz.

 

Her “kereste” doğru muamele görürse Stradivarius kalitesinde bir keman olabiliyor

 

 

“Müzik aletlerinin yapımı ile ilgili bir haber yapmak lazım.” diye düşünürken Pinhani Grubunun üyesi ve iyi bir Luthier (Anlam: Müzik aleti üreten kişi. Bilgi için: wiki) olduğunu bildiğim sevgili Zeynep Eylül ÜÇER aklıma geldi. Aradım ve biraz lafladık, Zeynep ve iş arkadaşı Türkay Ateş prıl pırıl genç ve müzikteki başarılarının yanı sıra okullu ve gelecek vadeden bir Luthier. Hani el yapımı bir müzik aletiniz olsun isterseniz kesinlikle görüşmeniz gerekli olan kişilerden… Ulaşmak isterseniz: http://violindream.com/     veya http://www.facebook.com/ViolinDream  (Editörden.) 

 

Doç. Dr. Neva ÇİTÇİOĞLU BANES 

İnsan eli duygu, yaratıcılık ve beceriyi bir araya getirdiğinde ortaya inanılmaz eserler çıkartıyor. Seramik, bakır, tunç, boya, deri, hatta ipek bile kullanılsa o eserleri gözlerimle sevmem yetiyor bana. Ama kullanılan madde ham ağaçsa elimde olmadan o esere dokunmak istiyorum.

O ağacın bir insan tarafından şekillendirilmeden önceki dönemlerini, köklerini toprağa saldığı ilk günden itibaren yaşadığı fırtınaları, kuraklıkları, milyonlarca kuşun üzerine konup kalktığı anları hissetmek istiyorum belki de.

Bu kadar vefalı, bir o kadar da cefalı bir canlının bedeninin bizler tarafından yeniden şekillendirilişi sanatın bambaşka bir boyutu. Daha önceki yazılarımda da tavsiye etmiş, “Strese girdiğiniz anda bir ağaca sarılmayı deneyin” demiştim. Kiminiz, “Denedim, hakikaten işe yaradı” diye mesaj atarken kiminiz, “Bilim adamları deli derlerdi de inanmazdım, doğruymuş” diye yorumlar yaptı.

İster “delilik” deyin ister “saçmalık”, evimdeki ağaçtan oyulmuş kaşıklarımı bile özenle yıkar, kurular, ayrı bir kutuda saklarım. Kullanılmaktan parça parça oluncaya kadar da atamam. Çocukluğumda da kurşun kalemlerim ağaçtan yapıldığı için tutulamayacak boyutlara indiğinde tepesine tükenmez kalem kapağı geçirir, “son nefesine” kadar kullanırdım.

Ben evde pilav yaparken kullandığım tahta kaşıklarımı ve yazı yazdığım kurşun kalemlerimi sırf ağaçtan yapıldığı için bu kadar severken, bir kemancının kemanına olan sevgisini düşünemiyorum bile. Ben olsam tüm duygularıma aracı olan, bana ekmek parası kazandıran o “ağaç parçasından” yapılan alete canlıymış gibi bir de isim takardım herhalde: “Duygu”, “Can”, “Hayat” ya da ne bileyim belki de “Aşkım” olurdu adı.

Hele bir de Stradivarius gibi bir markaysa, saklarken ipeklere mi sarardım, kadifelere mi bilemiyorum. 17. ve 18. yüzyıllarda İtalya’da Antonio Stradivari ve ailesi keman üretiyorlardı. Daha sonraki dönemlerde ustalar ve hatta bilim insanları, Stradivari Ailesi’nin yaptığı ve Stradivarius olarak anılan kemanları incelemeye alıp elde ettikleri gözlemlerle benzerlerini üretmeye çalıştılar.

Fakat hiçbir taklit teknolojiyle yapılan kemanın sesi, orijinal bir Stradivarius kemanın çıkardığı ses kalitesine yaklaşamadı. Kullanılan ağacın seçiminden tutun da üzerine yumurta akının karışımıyla atılan orijinal vernik bile ince ince analiz edildi. Ama nafile.

Bu yüzden bugün 1690 ve 1700 yıllarında yapılan Stradivarius kemanların değeri yüz binlerce, hatta milyonlarca dolar değerinde. Kalitedeki “sırrı” çözme çalışmalarıysa halen devam ediyor. Uzmanlar dönüp dolaşıp aynı kararda birleşiyor: Anahtar, seçilen “kereste” olmalı. Her “kereste”den keman olmuyor.

Geçen hafta ağaçlar üzerinde araştırma yapan İsviçreli bilim insanı Prof. Francis Schwarze, keman yapımında kullanılan ağacın özel mantar çeşitleriyle (physisporinus vitreus ve xylaria longipes) işlem görmesi halinde yapılacak kemanın Stradivarius kalitesinde ses çıkaracağı iddiasını tekrarladı.

Berlin’de bulunan Max Delbrück Merkezi Moleküler Tıp Bölümü’nde, 7 Eylül’de düzenlenen sempozyumda Prof. Schwarze’nin yaptığı konuşma, tıp doktorlarından bile büyük ilgi gördü. Benzer denemeyi 2009’da da yapmış olan profesör, bu seferki çalışmasından çok daha emin.

Kullanılacak ağaçlar bu mantarlarla işlem gördüğünde daha esnek ve akustik bir yapıya bürünüyorlar. İkinci aşamada, belli bir kaliteye ulaşan ağaç, mantardan arınsın diye etilen oksite tabi tutuluyor. Bütün mantarların öldüğü test edildikten sonra da keman yapımı başlıyor.

Bu teknikle elde edilen ilk kemanlar 2009 yılında uzmanlarca test edilmişti. Perde arkasında çalınan kemanların Stradivarius mu yoksa bilimin ürettiği keman mı olduğunu hiçbir uzman anlayamamıştı. Prof. Schwarze’nin bu toplantıda ilan ettiği amacı, 2014’ten itibaren maddi gücü yetmeyen genç sanatçıların eline Stradivarius kalitesinde kemanlar verebilmek.

Haberi okuyunca hem umutlandım hem sevindim. “Kereste” zengini bir ülkeyiz. Demek ki her “kereste” doğru muamele görürse Stradivarius kalitesinde bir keman olabiliyor. Sadece birazcık bilim gerek.

Kaynak : [-]

 

sanat duyuru

Nilüfer, Perşembe günü saat 21.00’de Turkcell Kuruçeşme Arena’da müzikseverlerle buluşacak.

SERGİ

İSTANBUL

■ Emre Senan’ın “ani Paçavra” isimli sergisi 15 Eylül – 20 Ekim tarihleri arasında Galeri Apel’de.

■ Esra Ekşi Demir’in “Yaşanmışlıklar” isimli sergisi 15 Eylül – 19 Ekim tarihleri arasında Ürün Sanat Galerisi’nde. (0216 363 12 80)

■ Işığın Peşindeki Çocuklar 3 isimli karma fotoğraf sergisi 14 – 30 Eylül tarihleri arasında PhotoWorld Fotoğraf Merkezi’nde. (0216 418 19 76)

■ Algı Kapıları isimli karma sergi 13 Eylül – 13 Ekim tarihleri arasında THE MARMARA PERA’da. (0 212 292 00 38)

■ Sonbahar Karma Sergisi 13 – 28 Eylül tarihleri arasında Bahariye Sanat Galerisi’nde.

■ Bahadır Baruter’in “Senin Ailen Bir Yalan Yavrum” isimli sergisi 13 Eylül – 13 Ekim tarihleri arasında galerisi X-Ist’te.

■ Yağız Özgen’in “Tayf” adlı ikinci kişisel sergisi 13 Eylül – 20 Ekim tarihleri arasında Sanatorium’da.

■ Sara Baruh’un “Double Face – İki Yüzlü” isimli sergisi 12 Eylül – 15 Ekim tarihleri arasında Gallery LiNART’ta.

■ Viron Erol Vert’in “7 Perde / 7 Curtain” isimli sergisi 12 Eylül – 21 Ekim tarihleri arasında Galerist Hasköy’de.

■ İstanbul Fotoğrafları Sergisi 12 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında Caddebostan Kültür Merkezi’nde.

■ Servet Koçyiğit’in “Aşk ve Diğer Meseleler” isimli sergisi 12 Eylül – 20 Ekim tarihleri arasında RAMPA’da. (0 212 327 08 00)

■ Barış Mengütay’ın “Ayna Sırtı” isimli video yerleştirmesi 11 -16 Eylül tarihleri arasında PASAJist’te izlenebilir.

■ Bilge Alkor, Semih Duman, Ahmet Elhan, Ege Kanar, Çağlar Kanzık, Cihan Poçan, Sinan Tanrıdağ ve Begüm Yamanlar’ın fotoğraf sergisi 11 – 29 Eylül tarihleri arasında 4a Sanat Galerisi’nde. (0212 233 33 80)

■ Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cihat Burak, Mehmet Pesen, Salih Acar, Alp Bartu, Saim Dursun, Reha Yalnızcık, Işıl Özışık, Niyazi Toptoprak, Metin Gönül, Artin Demici ve Kâmil Masaracı’nın karikatür sergisi 13 Eylül’e kadar Ürün Sanat Galerisi’nde. (0216 363 12 80)

■ Ole Lislerud’un “Temas” isimli sergisi 13 Eylül’e kadar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi’nde.

■ Mustafa Köseoğlu ve Metin Benek ’in sergileri 15 Eylül’e kadar Alta Sanat Galerisi’nde. (0212 282 69 65)

■ daha fazla / more isimli karma sergi 15 Eylül’e kadar Art Suites Gallery’de.

■ Ayvalık’tan Mavi Düş sergisi 15 Eylül’e kadar Alta Sanat Galerisi’nde.

■ Yenikapı’nın eski gemileri sergisi 16 Eylül’e kadar Rahmi Koç Müzesi’nde.

■ Kobra – Özgür Sanatın 1000 Günü sergisi 16 Eylül’e kadar S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nde.

■ Noktanın Ustaları isimli sergi 16 Eylül’e kadar Kumbaracı4’te.

■ İsmail Acar ’ın “5 Duyu 5 Olgu” isimli sergisi 18 Eylül’e kadar Türk ve İslam Eserleri Müzesi Geçici Sergi salonunda.

■ Deniz Deniz’in “İçimdeki Işık” isimli sergisi 20 Eylül’e kadar İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde. (0212 251 46 31)

■ Burhan Doğançay ’ın “Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi” sergisi 23 Eylül’e kadar İstanbul Modern’de.

■ Evin Sanat Galerisi Yaz Karma Sergisi 28 Eylül’e kadar devam ediyor. (0212265 81 58)

■ Dora Günel’in “UNVAN-SIZ” isimli fotoğraf sergisi 28 Eylül’e kadar TMMOB Mimarlar Odası, Karaköy Binası’nda.

■ Deneyimin Ötesi sergisi 30 Eylül’e kadar Pera Müzesi’nde.

■ Setenay Özbek’in sergisi 30 Eylül’e kadar ART350’de.

■ Kare Art Gallery’deki karma sergi 30 Eylül’e kadar ziyaret edilebilir.

■ Selim Birsel, Ali Kazma, Ali Emir Tapan, Nasan Tur, Mürüvvet Türkyılmaz’ın “Küçük Hakikatler” isimli sergisi 6 Ekim’e kadar Egeran Galeri’de. (0212 251 12 51)

■ Ersan Deveci’nin “Çocuk Oyuncağı” sergisi 6 Ekim’e kadar Dirimart’ta.

■ Ysolt’un Yeni Limanı 10 Ekim’e kadar Rahmi Koç Müzesi’nde.

■ Padişahın Evi: Harem-i Hümayun sergisi 15 Ekim’e kadar Topkapı Sarayı Müzesi, Has Ahırlar Sergi Salonu’nda.

■ Ahmet Güneştekin’in sergisi 20 Ekim’e kadar Armaggan Art Gallery’de.

■ Josephine Powell ’ın “Josephine’in Gördüğü: 20. Yüzyılda Anadolu’nun Kırsal Yörelerine Fotoğrafik Bakışlar” sergisi 21 Ekim’e kadar Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde.

■ Çağdaş Ustalardan Sergi 31 Ekim’e kadar TEM Sanat Galerisi’nde.

■ Halki’den Yansımalar Kartpostallarda Ada Sergisi 31 Ekim’e kadar Heybeliada İnönü Evi Müzesi’nde.

■ Biz bu memleketi seninle sevdik Lefter sergisi 24 Haziran 2013’e kadar Adalar Müzesi’nde.

BODRUM

■ Ayşenur Önemci, Burcu Aydın, Demet Yalçınkaya, Ekin Koç, Gizem Enuysal, Halil Şentürk, İrfan Okan, Joel Menemşe, Kemal İskender, Kudret Türküm, Mehmet Subaşı, Nurdan Likos, Resul Aytemür, Selahattin Yıldırım, Sertap Yeğin, Şemsi Altaş, Ümran Özbalcı Aria, Yağmur Yılan, Sinem Kaya, Şahin Paksoy’un sergisi 12 Eylül – 2 Ekim tarihleri arasında ART SUITES BODRUM GALLERY’de. (0212 251 55 61)

■ Musa Köksal’ın “Zamane Belgeleri” isimli sergisi 15 Eylül’e kadar Bodrum Nurol Sanat Galerisi’nde.

ANKARA

■ Baskı Resmin Ustaları – resim – 13 Eylül’e dek – ARETE Sanat Galerisi’nde. (0 312 440 08 81)

■ Yaz Karması – resim – 28 Eylül’e dek – Atlas Sanat Galerisi’nde. (0 312 468 59 04)

■ Yaz Karması – resim, heykel, 30 Eylül’e dek – Krişna Sanat Merkezi’nde. (0 312 418 02 53)

İZMİR

■ Martin Krastev’in resim sergisi Bodrum The Marmara Oteli’nde bugün sona eriyor

■ Betin Benek ve Gülseren Kayalı’nın 9. Ayvalık Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında açtıkları resim ve heykel sergileri, Karagöz Sanatevi ve Tarlakuşu’nda 15 Eylül’e dek görülebilir.

■ Gürsel Koyuncu’nun guaj eserlerinden oluşan kişisel resim sergisi bugünden itibaren Balıkesir Güre Atatürkçü Düşünce Derneği’nde, 15 Eylül Cumartesi günü ise 14.00-19.00 saatleri arasında Altınoluk Cumhuriyet Alanı’nda izlenimde.

■ Arkas Sanat Merkezi, 14 Eylül’den itibaren Ahmet Ertuğ’un “Sessizliğin Yankısı” adlı fotoğraf sergisini ağırlayacak.

■ Ekin Erman “Bütünlüksüz” adlı heykel, resim, seramik ve fotoğraf sergisi, bugünden itibaren 28 Eylül’e dek, İzmir Devlet Resim Heykel Müzesi’nde izlenimde.

MERSİN

■ Rus sanatçı Parysheva Svetlana’nın, “Ural Masalları” adlı Rus El Sanatları sergisi, yarın 17.30’da İçel Sanat Kulübü’nde açılacak. Sanatçı Svetlana’nın uygulamalı sunum yapacağı M. İlhan /A. Uğural Sanat Galeresi’ndeki sergisi, hafta boyu sanatseverlerin izlenimine açık olacak.

(0324 2381088)

ADANA

■ Fotoğraf sanatçısı Dr. Haluk Uygur’un, “Doğanın Güzellikleri” adlı fotoğraf sergisi Optimum AVM’deki S.E.S. Atölyesi’nde sürüyor. Uygur’un çalışmalarının yer aldığı sergi, bu hafta da izlenime açık tutulacak.

(0322 3333300)

MÜZİK

İSTANBUL

■ ‘Nardis Jazz Club’ta bugün saat 21.30’da “Serkan Çakıt Quintet”, yarın saat 21.30’da “Tuluğ Tırpan Trio”, çarşamba günü saat 21.30’da “Yavuz Akyazıcı Quartet”, perşembe günü saat 21.30’da “Okay Temiz – Oriental Wind”, cuma günü saat 22.30’da “Önder Focan & Tuluğ Tırpan Project” ve cumartesi günü saat 22.30’da “İpek Dinç Band” konseri izlenebilir. (0 212 244 63 27)

■ ‘Küçükçiftlik Park’ta bugün saat 20.00’de “Jethro Tull’s Ian Anderson”, cuma günü saat 21.00’de “Stevie Wonder”, cumartesi günü saat 14.00’ten itibaren ise Bombay Bicycle Club, The Stranglers, Space’in de katılımıyla “Eksen On Fair” konseri izlenebilir. (0 212 231 30 45)

■ ‘Turkcell Kuruçeşme Arena’da perşembe günü saat 21.00’de “Nilüfer”, cumartesi günü saat 21.00’de “Ebru Gündeş” konseri izlenebilir.

(0 212 263 39 83)

■ ‘Jolly Joker’de cuma günü saat 22.00’de “Zakkum”, cumartesi günü saat 22.00’de “Yaşar” konseri izlenebilir.

(0 212 249 07 49)

ANKARA

■ If Performance Hall’de, Erkin Koray’ın vereceği konser, 13 Eylül’de saat 00.00’da, Zakkum’un vereceği konser 20 Eylül’de saat 00.00’da. (0312 418 95 06)

■ Jolly Joker Ankara’da, Yeni Türkü’nün vereceği konser 14 Eylül’de saat 22.00’de, Levent Yüksel’in vereceği konser 15 Eylül’de saat 22.00’de, Fettah Can’ın vereceği konser, 21 Eylül’de saat 22.00’de, Yaşar’ın vereceği konser 22 Eylül’de saat 22.00’de, Cem Adrian’ın vereceği konser 28 Eylül’de saat 22.00’de, Volkan Konak’ın vereceği konser 29 Eylül’de saat 22.00’de, MFÖ’nün vereceği konser 6 Ekim’de saat 22.00’de, Emre Aydın’ın vereceği konser 12 Ekim’de saat 22.00’de, Kıraç’ın vereceği konser 13 Ekim’de saat 22.00’de, Athena’nın vereceği konser 19 Ekim’de saat 22.00’de, Rafet El Roman’ın vereceği konser 20 Ekim’de saat 22.00’de, Feridun Düzağaç’ın vereceği konser 26 Ekim’de saat 22.00’de, Gökhan Türkmen’in vereceği konser 27 Ekim’de saat 22.00’de. (0 312 424 11 11)

TİYATRO

İSTANBUL

■ İkincikat “Aut” perşembe, cuma, cumartesi 20.30

(0 212 292 32 47)

ANKARA

■ MEB Şûra Salonu’nda, “İsim, Şehir, Hayvan” adlı oyun, 10, 11, 12 ve 13 Ekim’de saat 20.30’da. (0 312 212 98 86)

GÖSTERİ SÖYLEŞİ

İSTANBUL

■ KüçükÇiftlik Park’ta cumartesi günü saat 14.00’te “Eksen On Fair” festivali takip edilebilir. (0212 231 30 45)

ANKARA

■ Cermodern Sanatlar Merkezi’nde, “Büyük Sır/Get Low” adlı filmin gösterimi bugün saat 21.00’de, “Güzel Bir Hayat Düşlerken/Circus Columbia” adlı filmin gösterimi 18 Eylül’de saat 21.00’de, “Le Tableau” adlı filmin gösterimi 25 Eylül’de saat 21.00’de. (0 312 310 00 00)

 

7 eylül itibariyle vizyonda olan Cesur(Brave) bu hafta sonu için izlenesi bir film,çocuklarımızın hayal gücünü renklendirmek için sizleri bekliyor.

Filmin konusu:Merida, Kral Fergus ve Kraliçe Elinor’un okçuluk konusunda oldukça yetenekli ama bir kadar da deli fişek kızlarıdır. Kaderinin kendi elinde olduğuna inan Merinda, ülkede yüzyıllardan beri gelen bir geleneğe karşı çıkar. Lord MacGuffin, Lord Macintosh ve Lord Dingwall bu yetenekli, kızıl saçlı kızdan hiç hoşlanmazlar ve Merida’nın kararları krallık içerisindeki düzeni bozar. Bilge Kadın’a başvurduğunda ise uğursuz bir dileğin onu beklediğini öğrenir. Merinda ardı sıra gelen tehlikeli güçlerin farkına varır ve daha fazla gecikmeden korkunç laneti ortadan kaldırmaya çalışırken bir aynadan da gerçek cesaret ile yüzleşir…

Film fragmanı için;

 

Film hakkında detaylı bilgi için;

Kısa film,tiyatro,resim kurslarımız başladı.Bildiğiniz üzere size çok yakınız.Bakırköy İncirli Caddesi,Kıbrıs Sokak No:6’da Town Center karşısı Yaşar Hastahanesi’nin sokağındayız.Sabah 09:00 akşam 21:00 sizlere hizmet vermekteyiz.Eğitmenlerimiz konservatuar mezunu olup, MEB onaylı sertifika veriyoruz.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Fazıl Say, Dortmund Konser Salonu’nun 10. yılı onuruna şair Rainer Maria Rilke’nin, ”Der Panther”adlı şiirini besteledi.Lirik soprano ve orkestra için yazılan eser, yarın WDR Senfoni Orkestrası, soprano Christiane Oelze ve şef Pablos Heras-Casado eşliğinde Dortmund Konser Salonu’nda prömiyer yapacak.
Alman şiirinin en bilinen eserlerinden ”Der Panther”, yazıldığı 1902 yılından bu yana, birçok sanatçı tarafından yorumlandı. Fazıl Say ise şiirdeki sembolleri, orkestranın yarattığı akustik renklerle çözümledi.

Programda, ayrıca Say’ın ilk senfonisi ”İstanbul”un ilk bölümü olan ”Nostalji” de yer alacak.
İstanbul Senfonisi’nin dünya prömiyeri de iki yıl önce WDR Senfoni Orkestrası ile aynı salonda gerçekleştirilmişti.

Fazıl Say kimdir?

Yazar ve müzikolog Ahmet Say’ın oğludur. Piyano eğitimini Ankara’da Mithat Fenmen ve Kamuran Gündemir,Düsseldorf’ta David Levine’den almıştır.

Üç yaşındayken obuacı Ali Kemal Kaya ile ritmik jimnastik ve işitme alıştırmalarına başlayan Fazıl Say, bir yıl sonra Mithat Fenmen’den aldığı piyano dersleriyle sevgiyi de içeren bir öğrenim sürecine girmiştir. Fenmen’le sekiz yıl süren bu dönem, piyano, solfej ve teorinin yanı sıra, besteciliğe özendirme çalışmalarını ve konser podyumlarına ısındırma amaçlı küçük dinletileri kapsar. Mithat Fenmen’in 1982 yılında vefat etmesi üzerine Ankara Devlet Konservatuarı’na giren Fazıl Say, ‘Özel Statü’ olarak nitelenen hızlandırılmış yoğun eğitim çerçevesinde Kamuran Gündemir ile piyano, İlhan Baran ile kompozisyon çalışmıştır. Gündemir, yorum kavrayışı gerektiren yapıtlar üzerinde üst düzey bir değerlendirme ortamı yaratarak öğrencisini yetiştirmiş, İlhan Baran ise ona kompozisyon eğitiminin temeli olan teknik donanımları kazandırmıştır. Donanımların başlıcaları armoni, kontrpuan, form bilgisi, analiz, enstrümantasyon, orkestrasyon, antik modlar, Türk Müziği makamsal ve ritmik sistemleri, caz armonisi ve stil araştırmalarıdır. İlhan Baran, ayrıca çağdaş müzik stilleri çalışması için Ertuğrul Oğuz Fırat’dan yararlanılmasını istemiş ve Fazıl Say, üç yıl Fırat’dan ders almıştır. 1987 yılında konservatuarı bitiren genç piyanist, Almanya’nın DAAD bursuyla bu ülkeye gitmiş, Düsseldorf Müzik Yüksek Okulu’nda ABD’li piyanist David Levine’in öğrencisi olmuştur. Dünyanın önde gelen Schubert yorumcularından olan Levine, “Yaratıcı Yorumculuk” açısından örnek bir piyanisttir. Fazıl Say, piyanist kimliğiyle onu örnek almıştır.

 

 Kaynak

 

Piyano eğitimlerimiz devam etmektedir.

İletişim için 

Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden 22. Akbank Caz Festivali’nin 3-21 Ekim tarihleri arasındaki programı açıklandı

Bu sene 22. yılını kutlayacak olan Akbank Caz Festivali, geride bıraktığı 22 yıl boyunca dünya çapında pek çok müzisyeni ağırladı ve unutulmaz performanslara sahne oldu. Festival, zengin konser programının yanı sıra atölye çalışmaları, paneller, yarışmalar, ‘cazlı brunch’ gibi aktivitelerle bu yıl da dopdolu olacak.

Bu sene dördüncüsü düzenlenecek olan “Kampüste Caz Etkinliği” ile festival ritmi Anadolu’ya ulaşacak. Bu etkinliklerle lise ve üniversite çağındaki gençlere ulaşmak, onlara caz müziğini tanıtmak ve sevdirmek festivalin esas hedeflerinden.

Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı ise festivalin 22. yılında da dünyaca ünlü caz sanatçılarını ülkede ağırlarken, yetenekli genç müzisyenlere de performanslarını sergileme imkanı sunacaklarını vurguladı.

22. Akbank Caz Festivali, klasik cazdan avangart tınılara, dünya müziklerinden elektronikanın sınırlarına dek uzanan işitsel tecrübelerle takipçilerine geniş bir çeşitlilik sunuyor. Diğer yandan, festival kapsamında iki yarışma da düzenleniyor. Bunlardan biri ‘JAmZZ Akbank Caz Festivali Genç Yetenekler Yarışması’ diğeri de Akbank Sanat facebook sayfası üzerinden gerçekleştirilen ‘Tişört TasarlıCAZ!’ yarışması. Bu yarışmalarla hem caz severlere içlerindeki sanatçı ruhu ve yaratıcılığı yansıtma fırsatı sağlanıyor.

22. Akbank Caz Festivali’nin bu yıl öne çıkan isimleri; Anthony Braxton & Diamond Curtain Wall Quartet, Eleni Karaindrou, İbrahim Maalouf, Gregory Porter ve The ACT Jubilee Night olacak.

Festivalin bu yılki mekanları arasında ise İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Akbank Sanat, Babylon, Babylon Lounge, The Seed, Nardis, Salon, Garajistanbul ve Caddebostan Kültür Merkezi bulunuyor.

22. AKBANK CAZ FESTİVALİ’NDEN SEÇMELER

22. Akbank Caz Festivali, ”Cazın Ustaları” bölümünde bu yıl okyanusun her iki yakasından caz tarihinin büyük seslerini bir araya getiriyor. Amerikan cazının yanı sıra Avrupa caz sahnesinin saygın isimlerinin yer aldığı bu bölümde, cazın kilometre taşları Miles Smiles, The ACT Jubilee Night ve Anthony Braxton Diamond Curtain Wall Quartet yer alıyor.

Amerikan caz müziği geleneğinin gelişmesinde çok etkin bir rol oynayan 20. yüzyılın en etkili caz müzisyenlerinden Miles Davis’in mezunlarından Larry Coryell’in, Rolling Stones’un basçısı Darryl Jones, Joey DeFrancesco, Omar Hakim, Bill Evans ve Miles Davis’in tek trompet öğrencisi Wallace Roney gibi tüm yıldızlarını bir araya getirdiği Miles Smiles, 7 Ekim Pazar günü İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştireceği konserle müzikseverleri caz müziğinin sınırlarında bir yolculuğa çıkaracak.

AA

100 yıllık Hz. İsa freskini restore etmek isterken eseri adeta ucubeye çeviren Cecilia Gimenez ismindeki yaşlı bir kadın, kimsenin adını bile duymadığı kasabaya dünya çapında ün getirdi.

İspanya’da 80’lik amatör ressamın hatası, Borja kasabasını dünyaya tanıttı

İspanya’nın Zaragoza şehri yakınlarındaki bir kilisede bulunan 100 yıllık Hz. İsa freskini restore etmek isterken eseri adeta ucubeye çeviren  ismindeki yaşlı bir kadın, kimsenin adını bile duymadığı kasabaya dünya çapında ün getirdi.

Zaragoza’ya 65 km uzaklıkta bulunan Borja kasabası, milyonlarca dolarlık reklamlarla elde edilemeyecek üne kavuşurken, turistlerin de ilgi odağı oldu.

Önde gelen televizyon kanallarının yanısıra en son Amerikalı ünlü şovmen Conan O’Brien’ın programına konu olan Ecce Homo (İşte İnsan) adlı freskin, smartphone uygulaması bile var.

19. yüzyılda yaşayan ressam Elias Garcia Martinez’in imzasını taşıyan Ecce Homo portresini görmek isteyen meraklı turistler, akın akın Santuario de la Misericordia Kilisesi’ne geliyor.

Nemlenme yüzünden tahrip olmaya yüz tutmuş freskin ‘restore edilmiş’ haliyle fotoğraf çektiren yerli ve yabancı ziyaretçiler, tebessüm etmekten kendini alamıyor.

RYANAİR, 12 EUROYA UÇUŞLAR DÜZENLİYOR

Low cost (ucuz) havayolu şirketi Ryanair, müşterilerine Borja’da Ecce Homo’ya yapılan “kreatif restorasyonu” görmek için Zaragoza şehrine yapılan uçuşlarda 12 eurodan başlayan fiyat seçenekleri sunuyor.

Ekim ve Kasım aylarında Borja’yı ziyaret etmek isteyenler, 6 Eylül Perşembe günü saat 24.00’a kadar rezervasyon yaptırabilecek.

Şirketten yapılan açıklamada, Zaragoza’ya olan bilet satışlarında son haftalarda artış gözlendiği ve Borja’ya olan ilgi yüzünden artmaya devam ettiği belirtildi. Ryanair şirketi, bu yoğun ilgiyi “el efecto eccehomo” (Ecce Homo etkisi) olarak nitelendirdi.

BARCELONA’DA ECCE HOMO AÇIK HAVA SERGİSİ DÜZENLENECEK

Barcelona merkezli kentsel sanat projesi olan Wallpeople, 7 Eylül Cuma günü şehir merkezinde Ecce Homo açık hava sergisi düzenleyecek.

Cecilia Gimenez’in yaptığı ‘Ecce Homo restorasyonunun’ farklı yorumlamalarının yer alacağı sergide katılımcılar, eserleri takas edebilecek.

Wallpeople’ın kurucusu David Marcos, sergiyi düzenleme amaçlarından birinin, Gimenez’e ve yaptığı tabloya halkın verdiği desteği göstermek olduğunu söyledi. Marcos, “Cecilia’nın istem dışı yaptığı eser binlerce insanı tebessüm ettirdi ve haya gücünü tetikledi.” dedi.

Barcelona’daki açık hava etkinliğinde ayrıca, katılımcıların mesajlarını bırakabilecekleri bir defter hazır bulunacak ve sergiden sonra Cecilia Gimenez’e teslim edilecek.

Kaynak