Şunun için etiket arşivi: slovenya

momiji-birthday-girl

İlk bakışta oyuncak gibi görünen Momijiler, aslında yetişkinler için koleksiyon ürünüdür. Bununla birlikte elbette herkes koleksiyon amaçlı almak zorunda değildir bu birbirinden sevimli bebekleri. Reçineden yapılan ve her biri tek tek elde boyanan bu bebekler Asya stilinden ilham almaktadır. Her birinin elle boyanması sebebiyle de, aynı modelden de olsa, birbirinin tamamen aynı iki adet Momiji bebek bulabilmeniz neredeyse imkânsızdır.

Yaklaşık 8cm boyunda olan Momijilerin alt kısmında mesajınızı iletebileceğiniz bir bölüm vardır. Bu ayrıntısı sebebiyle kendisine bir misyon da yüklenmiştir: Sevgiyi yay! Sevgilinize, arkadaşınıza, kardeşinize ya da kime isterseniz hediye edebileceğiniz bir Momiji’nin içerisine ekleyeceğiniz not ile hediyeniz daha da anlamlı hale gelecektir.

Momijilerin eski Japon bebekleri Kokeshilerin modern versiyonu olduğu söylenmektedir. Ancak elbette hem görünüm, hem de malzeme olarak birbirlerinden farklıdırlar. Ayrıca Momiji bebeklerin alt kısmında yer alan not yazabileceğiniz bölme de bu bebekleri Kokeshi bebeklerinden farklılaştırmaktadır.

Momiji bebekler hakkında bilinen bir yanlış ise Japon menşeli olduklarıdır. Ancak Momiji bebekleri bir İngiliz markasıdır ve 2005 senesinde 12 Momiji bebekten oluşan ilk koleksiyon yaratılmıştır. İlk olarak İngiltere’nin küçük bir kasabasında ufacık bir ofiste başlayan serüven şimdi global hale gelmiştir. Şu anda ise İngiltere, Avusturya, Malezya, Avustralya, Şili, Tayland, Almanya, Kanada, Slovenya gibi birçok ülkede yer alan tasarımcılar muhteşem ürünler ortaya çıkarmaktadır.

Momiji Nerede Satılıyor?

Momiji Türkiye distribütörü olan ByWonderland’in websitesinden Momiji siparişi verebileceğiniz gibi, Billstore’dan da Momiji satın alabilirsiniz. Billstore’un tek dezavantajı çok sınırlı sayıda modele sahip olmasıdır. Bu sebeple internet sitesinden, daha fazla seçeneğin arasından seçmek daha keyifli olabilir. Ya da ilk bebeğinizi Billstore’dan seçebilir, bağımlı olmanız durumunda ise ByWonderland’i takip edebilirsiniz.

Momiji edinmenin bir diğer yolu ise ByWonderland’in Instagram üzerinden düzenlediği yarışmaya katılmaktır. Her ay farklı bir hashtag ile açılan ve sonucunda 3 kategoride, kazanana Momiji bebek hediye edilen bu yarışma sayesinde Instagram’da binlerce Momiji bebekli fotoğraf yer almaktadır. Siz de Momijilerinizle orijinal ve sevgi yayan fotoğraflar çekebilir, sonucunda ise yepyeni bir bebeğe sahip olabilirsiniz.

Momiji Bebek Hakkında Bazı Bilgiler

  • Her bir Momiji bebeğinin farklı bir karakteri vardır ve hoşlandıkları şeyler de kendilerine özgüdür.
  • Momiji bebeklerin fiyatları genellikle 45 TL’den başlamaktadır.
  • Yılbaşı ya da sevgililer günü gibi özel durumlar için sınırlı sayıda ve duruma özgü olan Momiji bebekler üretilmektedir.
  • Geçmiş koleksiyonlara vintage momiji denmektedir ve bulunması zaman geçtikçe zorlaşmaktadır.
  • Momiji bebeklerinin altında mesaj saklama kısmı ve içinde de boş not kâğıdı yer almaktadır.
  • Momiji bebeklerini sevenlerin sayısı dünya üzerinde 200.000’i aşmıştır.
  • Önceki yıllarda üretilmiş olan bir Momiji bebek ne kadar popüler olursa olsun tekrar üretilmemektedir. Tam da bu sebeple koleksiyon bakımından değerlidir.

En Güzel Momiji Bebeklerinden Bazıları

Momiji Magique

momiji-magique

Momiji Birthday Girl

momiji-birthday-girl

Momiji Pinku

momiji-pinku

Momiji Lucky

Momiji Lucky

Momiji Frank Seymour Limited Edition

Momiji Frank Seymour Limited Edition

Etkinlik kapsamında Avrupa’nın farklı ülkelerinde 50 şair ve yazar çalıştaylara katılacak, öğrencilerle buluşacak.

54-saraybosna-siir-gunleri-basladi

Avrupa’nın farklı ülkelerinden şair ve yazarları bir araya getiren 54. Saraybosna Şiir Günleri başladı.

Saraybosna’daki milli kütüphane binasında gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Bosna Hersek Yazarlar Birliği Başkanı Dzevad Karahasan, farklı Avrupa ülkelerinden yazar ve şairlerin beş gün boyunca Saraybosna’da “edebiyat konuşacağını” belirtti.

Konuk yazar ve şairlerin farklı kültürlerden ve dillerden geldiğini anımsatan Karahasan, “Farklı kültürlerde gelen bu kimselerin, farklılıkları dolayısıyla üretici olacağına inanıyorum” dedi.

Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya gibi bölge ülkelerinin yanı sıra Almanya ve İsveç’ten de 50 şair ve yazarın katılacağı etkinlik kapsamında edebiyat çalıştayları ve öğrenci buluşmaları düzenlenecek.

Saraybosna Şiir Günleri etkinliği ilk kez 1962’de, Bosna Hersek’teki edebi değerlerin korunması amacıyla düzenlenmişti. Bu yıl 54’üncüsü düzenlenen geleneksel etkinlik, 1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı döneminde dahi kesintiye uğramadan devam etmişti.

Kaynak : ntv.com.tr

43 bin yıllık Neandertal Flütü

Dünyanın en eski müzik aleti, Neandertal Flütünü dinlemez misiniz? 43 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen bu müzik aleti ile, atalarımızın sanatçı ruhlu olduğu anlaşılıyor.

2008 yılında arkeologlar, Almanya’nın güneyinde Hohle Fels adında bir Taş Çağı mağarasında flüt parçaları buldular. Bu flüt parçaları, akbaba ve mamut kemiklerinden yapılmıştı. Günümüzden önce yaklaşık 42.000 ila 43.000 yıllarına tarihlenen bu enstrümanlar, gelmiş geçmiş en eski enstrümanlar olarak kabul ediliyor. Daha önce en eski kabul edilen enstrümanlar ise 35.000 yıl öncesine tarihleniyordu.

neandertal-fülütü

Araştırmacılar, titizlikle oyularak yapılmış flütlerin, özellikle mamut kemiğinden yapılmış olanların bilhassa zorlu olduğunu düşünüyor. Keşif sırasında bazı araştırmacılar flütlerin, nesli tükenmiş neandertallere karşı, ilk Avrupalı modern insanlara avantaj sağlayan kültürel başarılarından biri olabileceğini iddia ettiler. Fakat Homo sapienlerle melezleşmeleri de dahil, Neandertallerle ilgili bilgilerimiz arttıkça bu iddiaların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

bone-fl

Uzun yıllar boyu yeteneksiz olarak görülen Neandertaller de kendi flütlerini yapıyordu. Ya da en azından 1995’te keşfedilen, mağara ayısının femur kemiğinden yapılmış bir flüt de bunu gösteriyor. Kuzeybatı Slovenya’da, Divje Babe adında bir neandertal bölgesinde Arkeolog Ivan Turk tarafından bulunan bu enstrüman, en az 43.000 yıllık. Hatta 80.000 yaşında bile olabilir.Müzikolog Bob Fink’e göre, flütün üzerinde bulunan dört delik, dört notayla eşleşiyor. Fink: “Flütün notaları kaçınılmaz şekilde diyatonik (ton dışı nota vermeyen) ve herhangi antik ya da modern standart diyatonik bir ölçekle mükemmele yakın bir uyum gösterebilir.” dedi.

neandertal-fülütü-2

Arkeologların, Turk’un iddia ettiği gibi enstrümanın Neandertaller tarafından yapılıp yapılmadığını hararetle tartışmasına rağmen, bulgular insanın yakın akrabalarının hiçbir müzik izi bırakmadan yok olduklarını yalanlıyor ve tarih öncesi müziğin kapısını aralıyor.

Neandertal-flütü

Flütten çıkan sesleri duyabilmek için Slovenya Ulusal Müzesi Küratörü, flütün kilden bir kopyasını yaptı. Prehistorik enstrüman diyatonik ölçülerden tam ve yarım tonları çıkarabiliyor. Müzisyen Dimkaroski de bu flütle, Beethoven, Verdi, Ravel, Dvorak ve diğer sanatçıların eserlerinden birkaç parça çalmayı başarabilmiş. Aynı zamanda birkaç hayvan sesi de çıkartabilmiş. Slovak Müzisyen Ljuben Dimkaroski’nin çaldığı Neandertal flütünü buradan dinleyebilirsiniz:

Kaynak: Press Haber

29 Mart, Gregoryen Takvimi’ne göre yılın 88. (artık yıllarda 89.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 277 gün vardır.

tarihte-bugun-ne-oldu

 

Olaylar

  • 1430- Osmanlı orduları Selanik ve İyonya’yı fethetti.
  • 1461- İngiltere tahtı için yapılan Güller Savaşı’ında, York Hanedanı’ından  Edward, Lancaster ailesinden VI. Henry’yi Towtonsavaşında yendi.
  • 1903- Marconi’nin telsiz sistemi aracılığıyla Londra ve New York arasında düzenli haber akışı başladı.
  • 1938- Harp Okulu Mahkemesi, Nazım Hikmet’i 28 yıl hapse mahkûm etti.
  • 1950- Nazım Hikmet, Bursa Cezaevinde açlık grevine başladı.
  • 1957- Kıbrıs’ta gerginliğin tırmanması üzerine Ada’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
  • 1966- Leonid Brejnev, Sovyetler Birliği Komünist Partisi birinci sekreterliğine getirildi. Brejnev, ABD’nin Vietnam politikasını kınadı.
  • 1968- Türkiye’de ilk böbrek nakli, İstanbul’da Doktor Atıf Taykurt ve ekibi tarafından gerçekleştirildi.
  • 1973- Vietnam Savaşı: ABD’nin son birlikleri de Güney Vietnam’dan ayrıldı.
  • 1979- Uganda’da İdi Amin rejimi askeri darbeyle devrildi. İdi Amin kaçtı.
  • 1982- Kanada Yasası ile Kanada bağımsızlığını aldı.
  • 1989- Londra’da dünyanın ilk tüp beşizleri doğdu.
  • 1989- DYP Siirt Milletvekili Abdülrezzak Ceylan, TBMM’de bir tartışma sırasında vurularak öldürüldü. ANAP Siirt Milletvekili İdris Arıkan olayın zanlısı olarak tutuklandı.
  • 2004- Bulgaristan, Estonya, Litvanya, Letonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya NATO’ya kabul edildiler.
  • 2005- Isparta’nın Sütçüler Kaymakamı Mustafa Altınpınar’ın, ilçedeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarına Orhan Pamuk’un kitaplarının kütüphane ve kitaplıklardan ayıklanarak imha edilmesi talimatı verdiği ortaya çıktı. Isparta Valiliği talimatı iptal etti.
  • 2006- Dünya’nın büyük bir bölümünde gözlemlenen tam güneş tutulması gerçekleşti.
  • 2009- Türkiye’de yerel seçimler gerçekleşti.
  • 2015 – Alex De Souza, Sao Paulo Alianz ParkStadı’nda Jübilesini Yaptı.

Doğumlar

  • 1790- John Tyler, ABD’li politikacı (ö. 1862)
  • 1824- Ludwig Büchner, Alman filozof ve fizikçi (ö. 1899)
  • 1826- Wilhelm Liebknecht, Alman gazeteci ve politikacı (ö. 1900)
  • 1869- Kalust Sarkis Gülbenkyan, Ermeni iş adamı (ö. 1955)
  • 1884- Memduh Şevket Esendal, Türk yazar (ö. 1952)
  • 1902- Marcel Aymé, Fransız yazar (ö. 1967)
  • 1916- Eugene McCarthy, Amerikalı politikacı (ö. 2005)
  • 1918- Sam Walton, Amerikalı işadamı (ö. 1992)
  • 1937- Gordon Milne, İngiliz futbol adamı
  • 1939- Terence Hill, İtalyan aktör
  • 1940- Astrud Gilberto, Brezilyalı şarkıcı
  • 1943- Sir John Major, İngiliz devlet adamı ve Britanya başbakanı
  • 1943- Vangelis, Yunan bestecisi ve müzik adamı
  • 1945- Walt Frazier, Amerikalı basketbolcu
  • 1949- Kayahan Açar, Türk besteci ve şarkıcı
  • 1950- Mory Kanté, Malili müzisyen
  • 1953- Süher Pekinel, Türk piyanist
  • 1953- Güher Pekinel, Türk piyanist
  • 1954- Ahmed Doğan, Bulgaristanlı politikacı
  • 1957- Christopher Lambert, Fransız aktör
  • 1963- Elle Macpherson, Avustralyalı model, oyuncu, yardımsever ve işkadını
  • 1968- Lucy Lawless, Yeni Zelandalı aktris ve şarkıcı
  • 1972- Rui Costa Portekizli futbolcu
  • 1973- Marc Overmars, Hollandalı futbolcu
  • 1976- Jennifer Capriati, Amerikalı tenis oyuncusu
  • 1981- Nihal Yalçın, Türk tiyatrocu

Ölümler

  • 1772- Emanuel Swedenborg, İsveçli bilim adamı (d. 1688)
  • 1912- Robert Falcon Scott, İngiliz kâşif (d. 1868)
  • 1939- Hafız İbrahim Demiralay, Türk politikacı ve din adamı (d. 1883)
  • 1956- Fuat Uzkınay, İlk Türk sinemacılardan (d. 1888)
  • 1966- Abdullah Ziya Kozanoğlu, Popüler tarihsel roman yazan Türk yazar (d. 1906)
  • 1970- Ayşe Şekibe İnsel, Türk politikacı (d. 1886)
  • 1972- Joseph Arthur Rank, İngiliz sanayici ve film yapımcısı (d. 1888)
  • 1980- Mantovani, İtalyan asıllı besteci (d. 1905)
  • 1982- Carl Orff, Carmina Burananın Alman bestecisi (d. 1895)
  • 1984- Ömer Sami Coşar, Türk gazeteci ve yazar
  • 1984- İlhami Bekir Tez, Türk şair
  • 1985- Marc Chagall, Fransız ressam
  • 1992- Paul Henreid, Avusturyalı aktör (d. 1908)
  • 1993- Alfred Preis, Avusturyalı mimar (d. 1911)
  • 1995- Jimmy McShane, Kuzey İrlandalı şarkıcı, Baltimora (d. 1957)
  • 1999- Joe Williams, Amerikalı şarkıcı (d. 1918)
  • 2009- Maurice Jarre, Fransız besteci (d. 1924)

 

 

Kaynak : wikipedia.org

 

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından on birinci kez AKBANK sponsorluğunda düzenlenen 34. İstanbul Film Festivali 4-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Dünya sinemasının yeni örneklerinden ödüllü filmlere, Türkiye sinemasının en yenilerinden klasiklerine, yeni keşiflerden başyapıtlara, yönetmen ve oyuncuların katılımıyla yapılacak söyleşilerden partilere, şehrin gözü iki hafta boyunca festivalde olacak.

iksv

Gösterdiği filmlerin çeşitliliği ve niteliğiyle 34 yıldır önder konumunu koruyan İstanbul Film Festivali’ne sayılı günler kaldı. İstanbul Film Festivali bu yıl 4-19 Nisan tarihleri arasında, sinemaseverlere 2014 ve 2015 yıllarının en yenilerinden klasik başyapıtlara, usta yönetmenlerin son filmlerinden yaratıcılığın sınırlarını zorlayan keşiflere yine çok zengin bir program sunacak. Festival, 20’nin üzerinde bölümde 62 ülkeden 222 yönetmenin 204 filminin yanı sıra ücretsiz olarak gerçekleştirilecek usta sinemacıların katılacağı söyleşi ve atölye çalışmalarını, sinema dersleri ile özel etkinlikleri izleyicilerle buluşturacak.

Sinema Onur Ödülleri
oduller15

nbul Film Festivali tarafından her yıl sinema dünyasına imzasını atan isimlere verilen Sinema Onur Ödülleri ’ni bu yıl yönetmen ve yapımcı Yılmaz Atadeniz , müzisyen Cahit Berkay , oyuncu Nebahat Çehre , senarist ve yönetmen Safa Önal ve oyuncu Süleyman Turan alacak. Sinemanın beş usta ismine ödülleri, akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek 34. İstanbul Film Festivali Açılış Töreni ’nde takdim edilecek.

Festival kapsamında Yılmaz Güney ve Nebahat Çehre’nin başrollerinde yer aldığı, Yılmaz Güney ’in filmi Seyyit Han , yönetmenliğini Yılmaz Atadeniz ’in üstlendiği, Tamer Yiğit, Selma Güneri, Erol Taş ve Süleyman Turan’ın rol aldığı Maskeli 5ler ve Süleyman Turan’ın Ekrem Bora’yla başrolünü paylaştığı Temel Gürsu ’nun yönettiği Dikkat Kan Aranıyor filmleri de gösterilecek.

Festival programında neler var?

34. İstanbul Film Festivali bu yıl da sinemaseverlere 2015 yılında Sundance ve Berlin Film Festivalleri’nde prömiyerleri yapılan filmlerden, tartışma yaratan belgesellere, çocuk filmlerinden usta yönetmenlerin son başyapıtlarına zengin bir program sunacak. Festivalde Akbank Galaları, Ustalar, Dünya Festivallerinden, Yeni Bir Bakış, NTV Belgesel Kuşağı, Mayınlı Bölge, Antidepresan, Çocuk Mönüsü, Geceyarısı Çılgınlığı gibi klasikleşmiş bölümlerin yanı sıra bu yıla özel bölüm ve gösterimler gerçekleştirilecek.

Sinemaseverlerin iki hafta boyunca elinden düşürmediği, filmlerin bilgileri, festivalin çizelgesi, etkinlikleri ve tüm detaylarını içeren festival katalogu, festival sinemaları ve Biletix satış noktalarından 5 TL’ye alınabilir.

Festivalin yeni bölümleri

• Balkanlar: Ateşin Sineması: İstanbul Film Festivali bu yıl, yönetmen Kujtim Cashku’nun “Balkanlar öyküler ve öykücülerin diyarıdır”, Nuri Bilge Ceylan’ın “bir tür kişilik, bir tür ruh, bir öz” diye bahsettiği Balkan bölgesinin sinemasına özel bir bölüm ayırıyor. Profesör Dina Iordanova’nın aynı adlı kitabının başlığını taşıyan Balkanlar: Ateşin Sineması, bu özel bölgenin en iyi ve en güncel sinema örneklerini bir araya getirecek. Bölüm kapsamında Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Slovenya, Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya Cumhuriyeti’nden 7 film gösterilecek.

• Aile Bağları: İstanbul Film Festivali’nin bu yılki bir diğer yeni bölümü ise oyuncu Aishwarya Rai’nin “Ailem hem zaafım hem kuvvetimdir” dediği, Brad Pitt’in “Aile riskli bir girişim” olarak bahsettiği, Haneke’nin de her filminde bir aile parçaladığı Aile Bağları. En çok kutsanan, en çok eleştirilen, en sık sömürülen toplumsal kurum olan aile içi bağlar festivalin bu bölümünde ele alınıyor, inceleniyor, hırpalanıyor, sorgulanıyor. Aile Bağları bölümünde 10 film izleyicilerle buluşacak.

• Özel Gösterim: Ufak Hakikatler: İstanbul Modern’in kuruluşunun 10. Yılında, Türkiye sinemasının 100. yılına ithafen gerçekleştirdiği bu projede İstanbul Modern Sinema’nın seçtiği beş yönetmen ve yönetmen ikilisi, Türkiye’de sinemayı referans alan birer kısa film çekti. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, özellikle bu proje için üretilen ve ülkenin sinema tarihine güncel bir yaklaşımla katkı sağlayan bu kısa filmler, “Ufak Hakikatler” başlığı altında festivalde bir arada gösterilecekler.

• Alman Canlandırma Sineması: İstanbul Film Festivali ve Goethe-Institut işbirliğiyle hazırlanan bu bölümde Alman canlandırma sinemasından filmler yer alıyor. DOK Leipzig Uluslararası Belgesel ve Canlandırma Film Festivali’nin Canlandırma Bölümü Yöneticisi Annegret Richter’in hazırladığı program iki bölümden oluşuyor.

Latin Amerika’nın en gözde yönetmenlerinden Lisandro Alonso’nun tüm filmleri festivalde

Yeni Arjantin Sineması’nın en önemli temsilcileri arasında sayılan senarist ve yönetmen Lisandro Alonso’nun tüm filmleri Türkiye’de ilk defa festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Bu bölümde yönetmenin başrollerinde Viggo Mortensen’in oynadığı 2014 yapımı son filmi Hayal Ülkesi / Jauja’nın yanı sıra dörtleme olarak da adlandırılan Liverpool (2008), Hayalet / Fantasma (2006), Ölüler / Los muertos (2004) ve Özgürlük / La libertad (2001) gösterilecek. Festivalin bu özel bölümü, geleneksel kurgu teknikleriyle belgesel yapısını birleştiren Alonso’nun filmlerindeki kendine has büyüleyici ve gizemli atmosferi beyazperdede keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat.

Türkiye sinemasının başyapıtlarından Metin Erksan imzalı “Yılanların Öcü” yenilenmiş kopyasıyla festivalde

YILANLARIN OCU (METIN ERKSAN)  (3)

İstanbul Film Festivali, Groupama işbirliğiyle sekiz yıldır Türkiye sinemasının önemli yapıtlarını yenileyerek sinemaya yeniden kazandırılmalarını sağlıyor. Türk Klasikleri Yeniden kapsamında bu yıl Türkiye sinemasının başyapıtları arasında sayılan Metin Erksan ’ın 1962 yapımı filmi Yılanların Öcü restore edilerek beyazperdeye taşınacak. Film, Fanatik Film tarafından restore ediliyor. Yılanların Öcü’ nün yenilenmiş kopyası yapılacak gala gösteriminin ardından ’da izleyicilerle buluşacak.

Festival Onat Kutlar’ı Anıyor

onat

 

Sinematek’in 50. kuruluş yılı özel gösterimi: “Il Gattopardo”

İstanbul Film Festivali, Festivalin kurucularından Onat Kutlar’ı , ölümünün 20. yıl dönümünde özel bir gösterimle anıyor. Onat Kutlar ve arkadaşları tarafından 1965 yılında kurulan Türk Sinematek Derneği’nin bu yıl kuruluşunun 50. yılı . Onat Kutlar’ın favori yönetmenlerinden Visconti ’nin 1963 yılı yapımı başyapıtı Il Gattopardo / Leopar festival kapsamında gösterilecek. Onat Kutlar’ın 1967 yılında Sinematek’in yayını olan Yeni Sinema Dergisi’ne yazdığı Visconti yazısı da festival katalogunda yer alacak. Sinematek yıllarının, misyonunun ve mirasının tartışılacağı söyleşi günü İstanbul Modern’de yapılacak.

34. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ULUSLARARASI YARIŞMA
iksv yabancı
Gerçeklik / Réalité / Reality / Quentin Dupieux / Fransa-BelçikaNeden Tarkovski Olamıyorum / Why Can’t I Be Tarkovsky / Murat DüzgünoğluAltın Çağ / Huang jin shi dai / The Golden Era / Ann Hui / Çin-Hong Kong

Vahşi Yaşam / Vie Sauvage / Wild Life / Cédric Kahn / Belçika-Fransa

Taşa Yazılmış Hatıralar / Bîranînen li ser kevirî / Memories On Stone / Shawkat Amin Korki / Almanya-Irak

Itsi Bitsi / Ole Christian Madsen / Danimarka

Star / Zvezda / Star / Anna Melikyan / Rusya

Kara Ruhlar / Anime Nere / Black Souls / Francesco Munzi / İtalya-Fransa

Yüzündeki Sır / Phoenix / Christian Petzold / Almanya

Bana Bak Philip / Listen Up Philip / Alex Ross Perry / ABD

Çılgın Kalabalıktan Uzak / Far From The Madding Crowd / Thomas Vinterberg / ABD-İngiltere

Fanusta Yaşayanlar / Vonarstræti / Life in a Fishbowl / Baldvin Zophoniasson / İzlanda-Finlandiya-İsveç-Çek Cumhuriyeti

ULUSAL YARIŞMA

altın lale_iksv6

– Limonata / Lemonade / Ali Atay

– Eksik / Lack / Barış Atay

– Nefesim Kesilene Kadar / Until I Lose My Breath / Emine Emel Balcı

– Kümes / The Coop / Ufuk Bayraktar

– Misafir / The Visitor / Mehmet Eryılmaz

– Yeni Dünya / The New World / Caner Erzincan

– Saklı / Secret / Selim Evci

– Kar Korsanları / Snow Pirates / Faruk Hacıhafızoğlu

– Hasret / Yearning / Ben Hopkins

– Sarmaşık / Ivy / Tolga Karaçelik

– Gece / Night / Erden Kıral

Festival biletleri ne zaman, nerede satışa çıkıyor?
iksv sinema
Festival biletleri 28 Mart Cumartesi günü 10.30’ta Biletix satış kanalları, Atlas ve Rexx sinemalarında açılacak ana gişelerden satışa çıkacak.Bilet fiyatları  Hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00 ) yalnızca 5 TL; Hafta içi 19.00 ve hafta sonu (11.00, 13.30, 16.00, 19.00) tam 17 TL, öğrenci ile 65 yaş ve üstü 12 TL; Tüm 21.30 seansları 17 TL; Atlas ve Rexx sinemalarında yapılacakAkbank Galaları ilk gösterimlerinin biletleri 20 TL.

Ayrıntılı program için: İKSV Film

Facebookİstanbul Film Festivali

Twitteristfilmfest

Bu yıl festival programında 23 ülkeden 40 kukla tiyatrosu topluluğu 42 gösteriyi 38 gösteri mekânında 153 kez sahneleyecek. Biri Norveç’ten gelen 4 sergi sanatseverleri ağırlayacak. Biri profesyonel sahne sanatçıları, üçü çocuklar için dört atölye çalışması festival programını zenginleştirecek. İlköğretim okulları arası kukla oyunu yarışmasında heyecanlı saatler yaşanacak. Dünyanın en büyük kukla festivallerinden biri bir kez daha İzmir’de devam ediyor.

izmir kukla günleri

9. İzmir Uluslararası Kukla Günleri 5 Mart’ta başladı. İzmir bir kez daha dünyanın en ünlü kuklacılarıyla tanışıyor. Avrupa’nın lider kukla festivali olarak tanınan etkinlik İzmir’i dünyaya tanıtıyor…

23 ülke, 40 kukla tiyatrosu grubu, 42 farklı gösteri, kentin her yanındaki 38 gösteri mekânında 150’nin üzerinde temsil, biri Norveç’ten 4 sergi, biri profesyonel sahne sanatçıları için, üçü çocuklar için 4 atölye çalışması, ilköğretim okulları arası bir kukla oyunu yarışması ve daha birçok etkinlik…

Burgas State Puppet Theatre - Bulgaristan

Burgas State Puppet Theatre – Bulgaristan

9. İzmir Uluslararası Kukla Günleri 5 – 22 Mart 2015 tarihleri arasında İzmir’de, bir kez daha dünyanın en büyük kukla festivallerinden biri olarak gerçekleşecek. Festivale bu yıl 23 ülkeden sanatçılar katılacak, 40 kukla tiyatrosu grubu, 42 ayrı oyunu, 38 gösteri mekânında 150’nin üzerinde gösterimle 50.000’den fazla seyirciyle buluşturacak. Bu yıl festivalde yine dünyanın birçok ünlü kukla tiyatrosunun yanı sıra, sergiler, atölye çalışmaları ve bir kukla oyunu yarışması yer alacak.

Chıldren’s Theatre of Republıc of Srpska - Sırbistan

Chıldren’s Theatre of Republıc of Srpska – Sırbistan

Festival programında, her yıl olduğu gibi, değişik kukla teknikleriyle oynatılan oyunlar bulunuyor. Programdaki farklı yaş gruplarına yönelik oyunlar festival süresince her yaştan izleyiciye kukla sanatının her türünden en iyi örnekleri sunarken, keyifli anlar yaşatacak.
Festival direktörü Selçuk Dinçer İzmir’in kukla dünyasında çok bilinen bir merkez durumuna geldiğini ve ülkemizde modern kukla sanatının gelişimine öncülük ettiğini söyledi. Selçuk Dinçer “İzmir Uluslararası Kukla Günleri İzmir’in en önemli kültür markalarından biri ve İzmir’in adını dünyaya duyuruyor. Sevindirici olan bir diğer şey de, İzmir’de modern kukla sanatının festivalimize paralel bir şekilde hızla gelişiyor olması. Çok yakında dünyanın önemli kukla festivallerinde İzmirli grupların oynayacağı kukla gösterilerinin boy göstereceğine hiç şüphe yok.” diye konuştu.

Demmeni  Marionette Theatre - Rusya

Demmeni Marionette Theatre – Rusya

Festivalin en önemli etkinliklerinden biri de Hayali Suat Veral’ın Karagöz tasvirlerinden oluşan sergi. Bugüne değin açılmış en kapsamlı Karagöz tasvirleri sergisi olacak sergi aynı zamanda daha önce hiçbir tasvir ustasının yapmadığı büyüklükte tasvirleri de içeriyor. Suat Veral’ın 1 metre boyundaki tasvirleri Türk Gölge Oyunu Karagöz adına önemli bir yenilik.

Ensemble Material Theater - Almanya

Ensemble Material Theater – Almanya

Bu yıl festivale katılan ülkeler ve gruplar şöyle: Amerika (Paul Zaloom), Almanya (Ensemble Material Theatre), Arjantin (Objetable Theatre), Avustralya (Perth Theatre Company), Avusturya (Gundberg Figurentheater & Musik), Bulgaristan (Burgas State Puppet Theatre, Mila Theatre, Pro Rodopi Art Center, Theatre Trio, Varna State Puppet Theatre, Vidin State Puppet Theatre), Estonya (Nuku Theatre), Fransa (Centre De Creations Pour L’Enfance), Güney Kore (Hyundai Puppet Theatre), Gürcistan (Fingers Theatre), Hindistan (Katkatha Puppet Arts Trust), İngiltere (Storybox Theatre), İran (Marble Puppet Theatre), İspanya (Trukitrek Puppet Company), İsrail (The Galilee Multicultural Theatre, Train Theatre), İtalya (Teatro Necessario, Teatro Telaio Brescia), Norveç (Hordaland Teater), Polonya (Teatr Nemno), Romanya (Lightwave Theatre Company, Teatrul Tandarica, Teatrul De Marionete Gepetto), Rusya (Tomsk Regional Puppet and Actor Theatre, Demmeni Marionette Theatre), Sırbistan (Children’s Theatre of Republic of Srpska), Slovenya (Lutkovno Gledalisce Ljubljana), Türkiye (Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Hayalperest Kukla Tiyatrosu, İlker Kılıçer Kukla Tiyatrosu, Kuklita Kukla, Küçük Salon Oyuncuları, Hayali Suat Veral, Tiyatro Oyun Kutusu, Uçaneller Kukla Evi), Yunanistan (Nevma Theatre)

Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu - Türkiye

Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu – Türkiye

Festivalin bu yılki destekçileri: Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İpragaz A.Ş., Kipa AVM, Recordati İlaç, Aliağa Belediyesi, Bornova Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Konak Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Amerikan Büyükelçiliği, Avustralya Büyükelçiliği, Avusturya Kültür Ofisi, Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi, İzmir Alman Kültür Merkezi, Institut Ramon Llull, İsrail Dışişleri Bakanlığı, İzmir İtalyan Konsolosluğu, Kore Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosluğu, Enrico Aliberti, Forum Bornova A.V.M., Froma Kimya, Han Tiyatrosu, İduğ, İzmir Özel Tevfik Fikret Okulları, İzmir Magazin Gazetecileri Derneği, Bizim İzmir, Haber Türk, Hürriyet, Milliyet, Posta, Yeni Asır, İsmira Otel


Festival programıyla ilgili detaylı bilgiler festivalin www.izmirkuklagunleri.com adresindeki internet sitesinde bulunabilir.

İspanyol çocuk ve gençlik edebiyatının en çok okunan, onlarca ödüllü yazarlarından Jordi Sierra i Fabra tarafından kaleme alınan Kafka ve Gezgin Bebek Türkçede!

kafka-ve-gezgin-bebek

Franz Kafka’nın ölmeden bir yıl önce, küçük bir kız çocuğuna yazdığı mektuplardan esinlenen Jordi Sierra i Fabra, Kafka’yı bir oyuncak bebek postacısı olarak karşımıza çıkarıyor. İspanya, İngiltere, İtalya, Galiçya ve Brezilya’da yayımlanmasının ardından birçok ödül alan, ayrıca Peru, Brezilya, Fransa ve İspanya’da tiyatro ve baleye uyarlanan Kafka ve Gezgin Bebek’i, Vapur’un ilk kitabı olarak gurur duyuyoruz.

Libros Kitap
Vapur Dizisi
1. kitap
KAFKA VE GEZGİN BEBEK
Yazar: Jordi Sierra i Fabra
Resimleme: Pep Montserrat
Türkçesi: Serdar Çelik
Yayın Yönetmeni: Adnan Özer
Editör: İpek Baysan

123 sayfa
1. baskı: Şubat 2015
ISBN: 978-605-84631-0-3

Franz Kafka, ölmeden bir yıl önce, küçük bir kız çocuğuna mektuplar yazmıştı… 1923 yılında Almanya, Steglitz Parkı’nda gezerken karşılaşmıştı bu kız çocuğuyla. Oyuncak bebeğini yitiren kız çocuğunun ağlayışı karşısında “teslim olan” Kafka, o an yepyeni bir karakter yarattı: Oyuncak bebek postacısı! Çocuğa, bebeğinin kaybolmadığını, seyahate çıktığını ve kendisinin de bir oyuncak bebek postacısı olduğunu söyledi. Bebeğin mektuplarını getirecekti ona… Kafka ertesi sabah uyandı ve kendisini bir oyuncak bebek postacısına, aynı zamanda bir oyuncak bebeğe dönüşmüş olarak buldu… Küçük kıza, üç hafta boyunca oyuncak bebeğin ağzından mektuplar yazdı ve bebek postacısı olarak parka gidip, mektupları küçük kıza teslim etti.

Kafka’nın yazdığı mektuplara hiçbir zaman ulaşılamasa da bu olayın doğruluğu, bir dönem hayatını paylaştığı Dora Dymant tarafından onaylanmıştır. Bir Kafka araştırmacısı olan Klaus Wagenbach, yıllarca parkın çevresindeki evleri tek tek dolaşarak, komşularla görüşmeler yaparak, gazetelere ilan vererek küçük kızı bulmaya çalışmışsa da başarıya ulaşamamıştır. Ancak bu beklentisini hiçbir zaman kaybetmemiş, uzun yıllar boyunca parka gitmeye devam etmiştir ve halen XX. yüzyılın önemli yaratıcılarından biriyle ilgili en önemli belgelerden biri olan bu mektupların sahibi veya elinde bulunduranı ile karşılaşma umudunu içinde taşıyarak araştırmalarına devam etmektedir.

Jordi Sierra i Fabra, 8 Mayıs 2004 günü El Pais gazetesinin Babelia ekinin iç kapağında César Aira’nın yazdığı Gezgin Bebek adlı makaleyi okumuş ve Kafka’nın küçük kızla yaşadıklarını hikâyeleştirmiştir. Fabra, kitabın son bölümünde, hikâyenin yazılış serüvenini anlatır ve şöyle der: “Ben bu günahı işlemek için kendime izin verdim ve bu mektupları yeniden yazdım, yarım kalan hikâyeyi tamamladım, hayal ürünü bir final yarattım. Gerçek böyle veya başka türlü olmuş olabilir, bunun çok fazla önemi olduğunu sanmıyorum. Olayın kendisi o kadar güzel ki geri kalan hiçbir detayın önemi kalmıyor aslında. Tek bildiğim şey şu ki, o mektuplar benim yarattıklarımdan çok daha mükemmel ve aydınlıktılar mutlaka.”

26 Temmuz 1947’de Barselona’da doğan Jordi Sierra i Fabra, çocukluk yıllarından itibaren yazar olmak istemiştir. Ailesi bu işte gelecek görmediği için onu pek desteklemese de Fabra bu tutkusundan vazgeçmemiş ve İspanyol çocuk ve gençlik edebiyatının en çok okunan, en başarılı yazarlarından biri olmuştur. Hayattaki ikinci tutkusu müzik olan Jordi Sierra i Fabra, 70’li yıllarda Disco Express adlı müzik dergisinde müzik eleştirmenliği yapmış, ünlü müzisyenlerle dünyayı dolaşmıştır. Popular 1 adlı rock müzik dergisini kurmuş ve Disco Express’te yönetici olmuştur. İlerleyen yıllarda 24 müzik antolojisi, rock müzik tarihi kitapları, Beatles Sözlüğü gibi birçok kitap yayımlar ve satış rekorları kırar. Çocuk ve gençlik edebiyatı kitapları Hollanda, Yunanistan, Japonya, Bulgaristan, Potekiz, Slovenya, Fransa, Almanya gibi ülkelerde yayımlanır. Ülkesinde ve dünyada onlarca ödül alan Jordi Sierra i Fabra 2004’te İspanya kütüphaneleri istatistiklerinde gençler tarafından en çok okunan yazar olur. Kafka ve Gezgin Bebek, 2007 yılında İspanyol Kültür Bakanlığı Ulusal Ödülü’nü alır; 2008’de Brezilya Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Kurumu, Kafka ve Gezgin Bebek’i En İyi Çeviri dalında ödüllendirir. Fabra, Kafka ve Gezgin Bebek’le 2009’un En İyi Katalanca Kitabı dalında Protagonista Jove Ödülü’ne ikinci kez değer görülür. 2010’da Peru’da tiyatro sahnesine taşınan Kafka ve Gezgin Bebek, aynı yıl Madrid’de de sahnelenmeye başlar; 2011-2012 yılları arasında Bask’tan Tanttaka Tiyatrosu, Galiçya’dan Emedous Tiytrosu ve Katalan Albena Tiyatrosu Kafka ve Gezgin Bebek’in yeni bir tiyatro versiyonunu sahneye taşıyarak tüm İspanya’yı dolaşır. Kitapları milyonlarca satan Jordi Sierra i Fabra, çocuk ve gençlik edebiyatı alanındaki eserleri ve hem sosyal hem de kültürel alandaki katkıları nedeniyle 2012 yılında Cervantes Chico Prize’a değer görülmüştür. 2013’te tüm eserleri dolayısıyla İber Amerikan Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü’nü kazanan yazar, bu ödülü 2013 Guadalajara Kitap Fuarı’nda yapılan törenle almıştır. Kafka ve Gezgin Bebek son olarak 2013’te Fransa’da bale olarak sahnelenmiştir. 2005 yılından bu yana, gençlerin katıldığı ve onları yazarlığa teşvik etmeyi amaçlayan Jordi Sierra i Fabra Edebiyat Ödülü verilmektedir.
Arka kapak

Franz Kafka’nın, ölümünden bir yıl önce yaşadığı sıra dışı olay neydi?

Kafka, 1923 yılında bir gün Berlin’deki Steglitz Parkı’nda gezinirken, yürek yakıcı şekilde ağlayan küçük bir kız çocuğuna rastlar. Küçük kız, oyuncak bebeğini kaybetmiştir. Onu sakinleştirmek isteyen Kafka, hayal gücüyle bir hikâye uydurur: Bebek kaybolmamış, seyahate çıkmıştır. Kafka da bir oyuncak bebek postacısıdır ve oyuncak bebek, gittiği her yerden küçük kıza mektup yollayacaktır…

O günün gecesi Kafka, oyuncak bebeğin dilinden, küçük kıza mektup yazmaya koyulur.

Ertesi gün yine aynı parkta buluştuklarında, küçük kız, sevgili bebeğinden ilk mektubu alır…

Dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Kafka’nın bir oyuncak bebek postacısı olarak karşımıza çıktığı bu hikâye nasıl gelişecektir?

Kafka’nın gerçekten yazdığı, ama küçük kızda kaldığı için hiçbir zaman bulunamayan mektuplar, Jordi Sierra i Fabra’nın kaleminde hayat buluyor…

Kaynak: Akşam

43.000 Yıllık Dünyanın En Eski Enstrümanı Neandertal Flütünü Dinleyin

Bulunan en eski flüt

Bulunan en eski flüt

2008 yılında arkeologlar, Almanya’nın güneyinde Hohle Fels adında bir Taş Çağı mağarasında flüt parçaları buldular.  Bu flüt parçaları, akbaba ve mamut kemiklerinden yapılmıştı. Günümüzden önce yaklaşık 42.000 ila 43.000 yıllarına tarihlenen bu enstrümanlar, gelmiş geçmiş en eski enstrümanlar olarak kabul ediliyor. Daha önce en eski kabul edilen enstrümanlar ise 35.000 yıl öncesine tarihleniyordu.

Araştırmacılar, titizlikle oyularak yapılmış flütlerin, özellikle mamut kemiğinden yapılmış olanların bilhassa zorlu olduğunu düşünüyor. Keşif sırasında bazı araştırmacılar flütlerin, nesli tükenmiş neandertallere karşı, ilk Avrupalı modern insanlara avantaj sağlayan kültürel başarılarından biri olabileceğini iddia ettiler. Fakat Homo sapienlerle melezleşmeleri de dahil, Neandertallerle ilgili bilgilerimiz arttıkça bu iddiaların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

Uzun yıllar boyu yeteneksiz olarak görülen Neandertaller de kendi flütlerini yapıyordu. Ya da en azından 1995’te keşfedilen, mağara ayısının femur kemiğinden yapılmış bir flüt de bunu gösteriyor. Kuzeybatı Slovenya’da, Divje Babe adında bir neandertal bölgesinde Arkeolog Ivan Turk tarafından bulunan bu enstrüman, en az 43.000 yıllık. Hatta 80.000 yaşında bile olabilir. Müzikolog Bob Fink’e göre, flütün üzerinde bulunan dört delik, dört notayla eşleşiyor. Fink: “Flütün notaları kaçınılmaz şekilde diyatonik(ton dışı nota vermeyen) ve herhangi antik ya da modern standart diyatonik bir ölçekle mükemmele yakın bir uyum gösterebilir.” dedi.

Arkeologların, Turk’un iddia ettiği gibi enstrümanın Neandertaller tarafından yapılıp yapılmadığını hararetle tartışmasına rağmen, bulgular insanın yakın akrabalarının hiçbir müzik izi bırakmadan yok olduklarını yalanlıyor ve tarih öncesi müziğin kapısını aralıyor.

Flütten çıkan sesleri duyabilmek için Slovenya Ulusal Müzesi Küratörü, flütün kilden bir kopyasını yaptı. Prehistorik enstrüman diyatonik ölçülerden tam ve yarım tonları çıkarabiliyor. Müzisyen Dimkaroski de bu flütle, Beethoven, Verdi, Ravel, Dvorak ve diğer sanatçıların eserlerinden birkaç parça çalmayı başarabilmiş. Aynı zamanda birkaç hayvan sesi de çıkartabilmiş. Slovak Müzisyen Ljuben Dimkaroski’nin çaldığı Neandertal flütünü buradan dinleyebilirsiniz:

Kaynak: arkeofili.com

14. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali başlıyor

14. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, 04-14 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. Yunanistanlı tiyatro grubu Antamapantahoy’un “Müziğin İpleri ” adlı oyunuyla başlayacak olan festivalde ünlü yönetmen Derviş Zaim’e de onur ödülü verilecek

 İstanbul’u adeta bir kukla şölenine çeviren 14. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, bu sene 4-14 Mayıs tarihleri arasında izleyici ile bulaşacak. Cengiz Özek’in sanat yönetmenliğinde gerçekleşecek olan festivalin açılışı 4 Mayıs’ta Kenter Tiyatrosu’nda Yunanistanlı tiyatro grubu Antamapantahoy’un “Müziğin İpleri” adlı gösterisiyle yapılacak. Festivale sergi ve film gösterileri de ayrı bir renk katacak. Festival’de Almanya , ABD , Fransa , Endonezya, Hollanda, Norveç, İsveç, İtalya , İspanya , Avusturya, Slovenya ve Türkiye’den önemli kukla tiyatroları sahne alacak.

FESTİVAL ONUR ÖDÜLÜ DERVİŞ ZAİM’E
Son filmi “Gölgeler ve Suretler”de gölge oyunu metaforu üzerinden 1974 Kıbrıs harekâtına giden süreci işleyen ünlü yönetmen Derviş Zaim’e geleneksel gölge tiyatrosunun özünü evrensel ve çağdaş bir bakışla yorumladığı için, Uluslararası İstanbul Kukla Festivali onur ödülüne “Gölgeler ve Suretler” filmiyle layık görüldü. Film ayrıca, festival kapsamında bir kez daha izleyici ile buluşacak.

DEĞİŞİK KUKLA TEKNİKLERİ, KUKLA SEVERLERİ COŞTURACAK!
“Müziğin İpleri” adlı gösterisiyle festivalin açılışını yapacak olan Yunanlı topluluk Antamapantahoy, kukla ve mim tekniklerini kullanarak izleyicilere keyifli bir gösteri sunacak.

Festivale Almanya ’dan katılan Kabare Pupala ipli kukla tiyatrosunun en güzel örneklerini sunacak. Avusturya’dan Lab.luck’dan değişik tiyatro disiplinlerinin bir araya getirildiği “Mutluluk hangi yönde” adlı oyunu, Endonezya’dan Behind the Actors geleneksel tiyatro formuyla günümüz tiyatrosunun güzel bir sentezi ile izleyicilerin karşısına çıkacak.

Fransa ’dan La Salamandre’den cam küre ile ipli kuklanin kontağını, Hollanda t’ Magisch Theatertje ve Ananda Puijk Company yoğun görselliğe sahip karışık kukla teknikleri bir araya getirildiği “Cantos Animata” ve “Momentum”, İspanya ’dan Toni Rumbau – La Fanfarra’nin gölge tiyatrosu ve el kuklası tekniklerinin bir araya kullanıldığı “Full Hands” adlı oyunu, İsveç’den Staffan Bjorklunds Teater’dan özellikle 3 yaş üstü çocuklar için masa kuklası tekniğinde “Two on toe’u, kukla sanatının farklı tekniklerini sunacak.

İtalya ’dan Gianluca Di Matteo Napoli’nin geleneksel el kuklası Pulcinella’yi, Norveç’den canlı jazz müziği eşliğinde değişik tekniklerde yorumlanan kuklaları, Slovenya’dan Puppet Theatre Nebo masa kuklası tekniğinde ilginç bir çalışma festival seyircileriyle bir araya gelecek.

Türkiye’den Ahşap Çerçeve’nin son oyunu “Hamlet”’i, Bakırköy Belediye Tiyatrolarından Ali Yenel’in sahneye koyduğu “Aklı Havada” adlı oyunu, Cengiz Özek Gölge Tiyatrosundan Karagözün modern bir şekilde yorumlandığı “Çöp Canavarı” ve “Büyülü Ağaç’ı, İBB Şehir Tiyatroları’ndan 2010/2011 tiyatro mevsimi oyunlarından “Surname 2010”, “Karagöz Balıkçı” ve “Cambazhane” adlı oyunları, Kent Oyuncularından çocuklar için hazırlanmış “Rapunzel’i, Kurmalı Salyangoz’dan “Dört Mevsim” adlı oyunu, Tiyatro BeReZe’den ise obje tiyatrosu tekniğinde “Kayıp Eşya Bürosu” ile festivale renk katacak.

SERGİ, FİLMİ KONFERANSLAR DA FESTİVAL KAPSAMINDA
Festival kapsamında ayrıca kukla severler sergi, film ve konferanslarla zenginleştirilmiş bir festival deneyimi yaşayacaklar. Bu yıl festival kapsamında İpin Ucu, Gölgenin Doğuşu: Endonezya, Karagöz Figürleri sergilerini gezebilecekler. Anders Rønnow Klarlund’un 2004 yılında çektiği,kurgusu ve kukla kullanımı açısından sinemaseverlerden büyük ilgi gören “İpler” filmi de sinemaseverlerle buluşacak.

Barcelona ’dan festivale katılan Toni Rumbau hazırladığı oyunun yanı sıra 13 Mayıs 14.00’da Mimar Sinan Üniversitesi, Sahne Dekorları ve Kostümü Bölümü’nde kukla meraklıları ile bir araya gelecek.

FESTİVAL BÜTÜN İSTANBUL’A YAYILIYOR
Fransız Kültür Merkezi, Cervantes Kültür Merkezi, Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu, İtalyan Kültür Merkezi, Avusturya Kültür Ofisi, Pera Müzesi , Ümraniye Meydan AVM ve Kukla İstanbul tarafından desteklenen festival, Fransız Kültür Merkezi, Kukla İstanbul, Kenter Tiyatrosu, Sefaköy ve Halkalı Kültür Merkezi, Kozyatağı Kültür Merkezi, Devlet Tiyatrolari Küçük Sahne, Pera Müzesi , Yunus Emre Kültür Merkezi ve Ümraniye Meydan AVMde izlenebilecek.