Şunun için etiket arşivi: Orkestra

Marmara Üniversitesi bünyesinde Prof. Dr. Ece Karşal tarafından kurulmuş olan Marmara Flüt Orkestrası olarak, İstanbul Esenler Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilecektir.  “Amatörler İçin Flüt Yarışması 2021”i sizleri bekliyor!

Marmara Flüt Orkestrası 2015 yılında Flüt Sanatçısı ve Eğitimcisi Prof. Dr. Ece Karşal tarafından kurulmuştur.

Prof. Dr. Ece Karşal

        Prof. Dr. Ece Karşal

Marmara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’nin desteği ile  enstrümanlar temin edilmiş ve 2015’in Kasım ayında orkestra çalışmalara başlamıştır. Türkiye’nin flüt ailesinin tüm üyelerini barındıran ilk orkestrası olan Marmara Flüt  Orkestrası’nda farklı yaş kategorilerinde profesyonel flüt sanatçıları,  öğretmenler, ileri düzeyde flüt çalabilen amatör flütistler, ilk, orta, lise ve  üniversite düzeyinde olmak üzere farklı eğitim seviyelerinde branşı flüt olan seçilmiş müzik öğrencileri  görev almaktadırlar. Marmara Flüt Orkestrası, kısa sürede önemli başarılara imza atmıştır. Grup, yurt içi ve dışında seçkin konser salonlarında konserler vermiş ve kısa bir süre içerisinde 2016 yılında Uluslararası Nefesli Sazlar Festivali’ne katılma hakkı kazanarak 3 Türk bestecinin Marmara Flüt Orkestrası için yazmış olduğu eserlerin uluslararası platformda ilk seslendirilişlerini gerçekleştirmiştir. Türk bestecilerinin eserlerini seslendirmek ve tanıtmak orkestranın hedefleri arasındadır.

Orkestra, 2018 yılının Temmuz ayında Bulgaristan’da gerçekleştirilmiş olan Uluslararası Gençlik Festivali’nde ülkemizi temsil ederek “Klasik Müzik –Orkestralar” Kategorisi’nde 1. lik ve Festivaldeki “En Profesyonel Grup” ödüllerinin sahibi olmuştur. 7 Nisan 2019 Tarihinde Polonya’da düzenlenmiş olan Avrupa Flüt Toplulukları Festivali’nde ülkemizi temsil ederek iki konser gerçekleştirmiştir. Bu festivalde Marmara Flüt Orkestrası için bestelenmiş olan Rahşan İzmirli Oğuz’a ait “Uyanış” isimli eserin Dünya prömiyeri gerçekleştirilmiştir.  Topluluk 1 Şubat 2020 tarihinde Flutissmo Festivali kapmasında  Fransa’da  Mauricio Lozano yönetimindeki “Flûtes d’Azur” ile ortak bir konser gerçekleştirmiştir. Konserde Türk bestecilerinin eserleri ve düzenlemelerinden oluşan bir program seslendirilmiştir. Marmara Flüt Orkestrası, çalışmalarına Marmara Üniversitesi bünyesinde devam etmektedir.

Yarışmaya ait tüm detaylara afişlerden görebileceğiniz gibi aşağıdaki linklerden de takip edip iletişime geçebilirsiniz.

 

MARMARA FLÜT ORKESTRASI İLETİŞİM:

WEB SİTESİ:

AMATÖRLER İÇİN FLÜT YARIŞMASI 2021

INSTAGRAM: 
https://www.instagram.com/marmaraflutorkestrasi/
FACEBOOK:
https://www.facebook.com/marmaraflutorkestrasi/

TWITTER:  

YOUTUBE: 
https://www.youtube.com/channel/UCFEBvjLv-INHc7q264gYdFA/featured

Anadolu ve Ermeni halk danslarını çok sesli orkestrasıyla bir araya getiren Maral Müzik ve Dans Topluluğu, 40. yılını İstanbul Kongre Merkezinde sahneleyeceği gösterimle kutlayacak.

Benon Kuzubaş ve arkadaşları tarafından 1980 yılında kurulan Anadolu ve Ermeni halk danslarını çok sesli orkestrasıyla bir araya getiren topluluk, İstanbul Kongre Merkezinde 15 Aralık’ta düzenleyeceği etkinliğin Genel Sanat Yönetmenliğini Garbis – İris Çapkan üstlendi.

Gecede, tamamı amatör dansçılardan oluşan ve 6-35 yaş aralığındaki 200’e yakın dansçı, sanatseverlerin karşısına çıkarak topluluğun 40. yılına özel performans sergileyecek.

Çankaya Belediyesinin kurduğu, Çankaya Belediyesi Orkestrası’nın yaz konserlerinin ilki, 19 Temmuz Cuma günü 20.30’da Kuğulupark’ta başlıyor. Pop, klasikler, film müzikleri ve türkülerden oluşacak konserler, 13 Eylül’e kadar Çankaya parklarında vatandaşlarla buluşacak.

Çankaya Belediyesinin kurduğu Çankaya Belediyesi Orkestrası’nın yaz konserleri başlıyor. İlki 19 Temmuz Cuma günü Kuğulupark’ta Özüm Zeynep ve Şafak’ın yorumlayacağı 45’liklerle başlayacak konserler, Ahlatlıbel Atatürk Parkı, Uğur Mumcu Parkı, Çayyolu Ata Park ve Ahmed Arif Park’ında gerçekleşecek.

Çankayalıların yaz akşamlarını keyifle geçirmeleri için farklı etkinlikler düzenlediklerini ve vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandığını belirten Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Bu yaz iki ay sürecek açık hava yaz sineması etkinliklerimizin yanı sıra belediyemizin kurduğu orkestra ile parklarımızda yapılacak ve Eylül ayına kadar sürecek yaz akşamı konserlerinde vatandaşlarımız keyifli vakit geçirecek. Halkımıza temel belediyecilik hizmetlerinin dışında sosyal ve kültürel etkinlikler de hizmet vermeyi önemsiyoruz. Yaz konserleri hem nostaljik bir yolculuğa hem de özlenen yaz akşamlarına sahne olacak. Tüm halkımızı belediyemiz orkestrasının yaz konserlerinde birlikte olmaya davet ediyorum ” diye konuştu.

Çankaya Belediyesi Orkestrası’nın 19 Temmuz Cuma günü saat 20.30’da 45’liklerle başlayacak konserlerin tarih ve yerleri şöyle:

2 Ağustos 2019 Cuma Ahlatlıbel Atatürk Parkı – 80’ler Dilan

23 Ağustos 2019 Cuma Uğur Mumcu Parkı – Barış Manço Şarkıları

6 Eylül 2019 Cuma Çayyolu Ata Park – Film Müzikleri

13 Eylül 2019 Cuma Ahmed Arif Parkı – Türküler

MFÖ ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası aynı sahnede Ankaralı sanatseverlere müzik ziyafeti sunacak.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ile Mazhar-Fuat-Özkan Grubu (MFÖ) Ankaralı müzikseverler için aynı sahneyi paylaşacak .

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye müzik tarihinin en uzun soluklu gruplarından Mazhar-Fuat-Özkan üçlüsü ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası 26 Mart’ta Ankara Spor Salonu’nda aynı sahneyi paylaşacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünce Türkiye’nin sanatsal değerlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak üzere hayata geçirilen projelerden biri olan konserde MFÖ ve CSO, dünden bugüne şarkılarla Ankaralılara müzik şöleni yaşatacak.

Besteci Bujor Hoinic’in Troya operası, yabancı besteci, tarafından yazılan ilk Türkçe opera oldu. Devlet Opera ve Balesi’nin (DOB) bu yılki en önemli yapımlarından biri olarak gösterilen Troya’nın yaratıcısı, orkestra şefi, besteci Bujor Hoinic, “Troya’ya sıfırdan başladım ve üç buçuk ay gibi rekor bir zamanda, mayıs ayında bitirdim. Ortaya bir epik opera çıktı.” diye belirtti.

Troya’ya oğlu Artun Hoinic ile hayat veren Bujor Hoinic ve eserin Genel Sanat Direktörlüğünü yürüten Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü, tenor Murat Karahan, orkestra provaları sırasında, kendisine yönetilen soruları yanıtladı.

Karahan, Troya’nın çalışmalarında artık sona yaklaştıklarını ve eserin prömiyerinin 9 Kasım’da ATO Congresium’da yapılacağını belirterek, “Biletlerimiz cuma günü satışa çıkmıştı. 3 bin 28 adet koltuğu olan salonun bütün biletleri bitti. İlgi gösteren, 3 gün içerisinde 3 bin kişilik salonun biletlerini tüketen tüm izleyicilerimize çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Troya’ya sadece Ankara’dan değil, il dışından da izleyicilerinde geleceğini anlatan Karahan, “Bu bize gelecek için, sanat için, yapmaya çalıştığımız şeyler için çok büyük bir umut veriyor. Çok mutluyuz. Bu talep karşısında ekstra temsiller de koymak durumunda kaldık. Muhtemelen kasımın son haftalarına doğru bir Troya temsili daha gelecek.” ifadesini kullandı.

AGO, yeni sezona Ankara MEB Şura Konser Salonu’nda gerçekleştirilecek konserle başlamayı planlıyor.

Ankara’da bulunan konservatuvar ve benzeri yüksek sanat eğitimi veren okulların genç müzisyenleri geçtiğimiz yıl bir araya gelerek AGO adında kolektif bir senfoni orkestrası kurdu. Yalnızca konserler veren bir topluluk olmak istemeyen AGO, bu bağlamda Gülsin Onay, Ozan Tunca ve Orhun Orhon gibi sanatçılarla gençleri buluşturuyor. Çeşitli seminerler ve çalıştaylar düzenleyerek oluşumun bir orkestra akademisi olarak algılanmasını istiyor. Ayrıca orkestra, kendi içinden çıkmış iki tane de oda müziği grubuna sahip.

AGO, 30 Ekim’de Ankara MEB Şura Konser Salonu’nda gerçekleştirilecek konserle birlikte yeni sanat sezonuna da merhaba demiş olacak. Yeni sezonun açılış konserinde sıra dışı genç vitüöz Elvin Hoxha Ganiev de yer alacak. Şimdiye dek dünyanın en prestijli salonlarında, Zubin Mehta, Maxim Vengerov, Vladimir Spivakov, Placido Domingo, Yuri Bashmet, Vladimir Fedoyesev, Zakhar Bron Gürer Aykal ve Fazıl Say gibi usta sanatçılarla birlikte konserler veren Ganiev, aralarında papadan bir nişan da olmak üzere pek çok Uluslararası ödülün de sahibi. Elvin Hoxha Ganiev, genç besteci Murat Ömür Tuncer şefliğinde Mozart’ın 4 numaralı keman konçertosunu seslendirecek.

AGO konserde, 10’uncu Yıl Marşı ve Lüküs Hayat Opereti’yle geniş kitlelerce tanınan, Cemal Reşit Rey’ in Türkiye Senfonik Şiiri’nden bir bölüm seslendirecek. Konserin ikinci yarısıysa film müziklerine ayrıldı. Film müzikleri yine Tuncer ve Yağız Oral şefliğinde seslendirilecek.

İngiltere Leeds çıkışlı olan Submotion Orchestra, farklı tarzlardan beslenen sinematik elektronik ritmler ile Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında 9 Kasım’da İstanbul’a olacak.

2010’da yayınladıkları çıkış albümleri “Finest Hour” ile electronica, jazz, soul ve downtempo’yu harmanlayarak kendilerine özgü bir sound yakalayan Submotion Orchestra, sinematik performanslarıyla kısa sürede kitlelere ulaşmayı başardı.

2012’den beri Glastonbury, Bestival, London Jazz Festival, The Big Chill, Pohoda ve Outlook gibi Avrupa’nın önemli festivallerinde yer alarak isimlerini duyurdular.

İleriki albümlerinde İngiltere çıkışlı bass ve dubstep soundları da müziklerine dahil eden grup 2016’da yayınladıkları “Colour Theory” albümünde Royce Wood Jr., Andrew Ashong ve Catching Flies gibi sanatçılar ile birlikte çalıştı.

Bu sene yayınlanan 5. albümleri Kites grubun son iki senede yaşadığı doğum ve ölüm gibi kişisel hikayelerinden ilham alarak yakaladıkları 10 adet polaroid fotoğrafın etrafında kurulan 10 şarkıdan oluşuyor.

Oda müziği terimi başlangıçta, kilise veya konser salonları yerine soylu kişilerin odalarında çalışmak üzere bestelenmiş müzik parçalarını tanımlamak amacıyla kullanılmıştır. Oda müziğinin ilk türlerinde, şarkıya da yer verilmiştir. Zamanla bu terim, bir orkestraya göre daha az sayıda müzisyen tarafından çalınan müzik anlamını taşımaya başlamıştır. Düo, trio, kuartet, kentet, sekstet, septet, oktet ve nonet, oda müziği topluluklarının enstrüman sayısına uygun olarak verilen isimlerdir.

17. yüzyılda ve 18. yüzyılın başlarında org veya klavsen için hazırlanmış trio sonatları yayınlanmıştır. 18. yüzyıl sonlarından günümüze dek iki keman, bir viyola ve bir çellodan kurulu yaylı kuartet türü gelişmiştir. Açıklık ve kuruluş yönünden çeşitli noktaları göz önünde tutmak zorunda olmasından dolayı müziğin en doyurucu türü olarak nitelendirilir.

Nefesli ve yaylı çalgılarla piyano ve yaylı çalgılar için bestelenmiş oda müziği çeşitleri de vardır.

İran’ın ilk ve tek kadın orkestra şefi olma özelliğini elinde bulunduran Nezhat Amiri, tabuları yıkmaya devam ediyor.

İran’da kadın müzisyenlere yönelik yasaklamaların ve kısıtlamaların olduğu bilinen bir gerçek. Buna rağmen İran’ın ilk ve tek kadın orkestra şefi olan Nezhat Amiri,  İran’ın başkenti Tahran’daki Vahdat Oditoryumu’nda gösteri sundu.

Yaptığı açıklama ile “Umudunuz olduğu için yaşıyorsunuz” diyen Nezhat Amiri, 38 yıllık kariyeri boyunca birçok zorlukla karşılaştığını belirtti.

İran’ın ilk ve tek kadın orkestra şefi Nezhat Amiri, devlet televizyonunun müzik enstrümanı göstermeyi tabu olarak gördüğü, kadınların yalnız bir şekilde şarkı söylemesine izin verilmediği ve kadın müzisyenlerin taşrada sahneye çıkmasına engel olunduğu ülkesinde 71 kişiden oluşan orkestrayı yönetti.

Her yıl düzenlenen Fajr Müzik Festivali kapsamında gerçekleştirilen gösteride 55 müzisyen ve 16 koro üyesi bir araya geldi.

Ekibin neredeyse yarısının kadın olduğu gösteri, iki saat sürdü ve Fars klasik müziğinin usta isimlerinden üç parçaya yer verildi.

Bu parçalardan biri, efsanevi besteci Morteza Hannaneh’nin bir eseriydi.

Ne orkestra üyeleri ne de Amari, gösteriye hazırlandıkları altı ay boyunca ise ücret almadı.

İran’da bir ilk

Vahdat Oditoryumu’nda Nezhat Amiri’nin şefliğinde sahneye çıkan Naghmeh-Baran (Yağmur melodisi) müzik topluluğu, aynı zamanda başkent Tahran’da bir ilkin gerçekleşmesine neden oldu.

Nezhat Amiri, Vahdat sahnesinde performans sergileyen ilk kadın orkestra şefi olarak tarihe adını yazdırdı.

Reform yanlısı Ghonoon gazetesi, Amiri’nin bir fotoğrafını; yapılan röportajdan bir kesit olan “Bir inşaat işçisi kadar para kazanmıyorum” başlığıyla kapakta yayımladı.

‘Umudunuz olduğu için yaşıyorsunuz’

Tahran’daki en prestijli Vahdat Oditoryumu’nda konser salonunda gösteri sunan Amiri, 38 yıldır sürdürdüğü kariyerinde karşılaştığı zorlukları Guardian’a anlattı.

“En başından beri akıntıya karşı yüzdüm. Fark edilmedim; toplum yeteneklerimi geliştirmek için hiçbir efor sarf etmedi ve egemen düzen bana sırtını döndü” diyen Amiri, “Ancak hala yapıyorum. Hala yollar olduğunu ve olacağını gösteriyorum” diye konuştu.

Amiri, İran’da kadın müzisyen olmanın zorlukları olduğunu kaydederek, sanat alanındaki sorunların daha geniş bir zemine yayıldığına değindi.

Zorluklara rağmen ‘umudun sembolü’ olmak istediğini belirten Amiri, son olarak şöyle konuştu:

“Umudunuz olduğu için yaşıyorsunuz. Bazen yenilgiye uğrayacağınızı bilirsiniz, ancak yine de çaba gösterirsiniz. Denemeniz gerektiğini bilirsiniz. Kafam kırılmıştı, ancak onu sardım ve tekrar ayağa kalktım, hem de yüzlerce kez.”

teog-sinavinda-yetenege-ek-puan-2017

MİLLİ Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç.Dr. Yusuf Tekin sanat, spor ve kültür etkinliklerine katılan ortaokul öğrencilerine katkı puanı için hazırlıkların tamamlandığını açıkladı. Tekin, ortak sınavlara (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş/TEOG) geçerken sadece akademik başarıya bakılmayacağını, öğrencilerin sosyal faaliyetler için teşvik edileceğini açıkladı. “Önemli olan çocuğun bir etkinliğe katılımı, biz bunu ödüllendirmek istiyoruz” diyen Tekin’in Hürriyet’e yaptığı açıklamalar şöyle:

SANAT, SPOR, MÜZİK DERSLERİ TEŞVİK EDİLECEK
Ortaöğretime geçişte merkezi sınav uygulamasını kaldırıp, okul başarı puanı üzerinden yürüyen ortak sınavlara (TEOG) geçerken sadece çocukların akademik başarıları değil, aynı zamanda veli, eğitimci olarak çocuklarımızdan şikayetçi olduğumuz bireysel yeteneklerini geliştirememe, sosyalleşememe, sanatsal sportif anlamda etkinlik yapamama durumlarını da ortadan kaldıracak bir mekanizma üreteceğimizi söylemiştik. Velilerimize “Çocuklarınızı bu tür etkinliklere yönlendirin” demenin bir karşılığı olmadığını daha önceki tecrübelerimizden gördük. Okullardaki görsel sanatlar, spor, beden eğitimi, müzik sayısını ve saatini artırmamıza rağmen işlevsel kullanılamadı. Veliler, öğretmenler, okul idarecileri bu derslerde yine akademik etkinlikler yapmaya devam etti, matematik, fizik sorusu çözdü. Bunun tek başına bir çözüm olmadığını anladık.

ALTYAPI TAMAM
Bunun için de TEOG’a bu yapılan etkinliklerin katkısı olursa kültür etkinliklerinin, boşa geçmiş zaman olarak görülmeyeceğini düşündük. Çocuklarımızın akademik başarısının yanı sıra etkinliklerin de değerlendirileceği bir altyapı üzerinde çalıştık. 15 Temmuz olmasaydı, geçen yıl bunu hayata geçiriyorduk. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla karşılıklı güçlerimizi birleştirmek üzere protokoller yapmıştık ve geçtiğimiz yıl pilot uygulamaya geçecektik. Ancak 15 Temmuz’da yaşananlarla bu pilot uygulamayı erteledik.

HER İLDE BİR PİLOT OKULDA BAŞLIYORUZ
Bu yıl eylül ayında her ilden belirli pilot okullar seçilerek bununla ilgili altyapı süreci hazırlanmış olacak. Bunun için de kamuoyunda objektif bakış açısını ortadan kaldıran bir yapı oluşmamalı, güven zedelenmemeli. Her çocuğa eşit şekilde bu etkinlikleri yapma imkânı sunulabilmeli. Üzerinde çalışacağımız pilot uygulamayla oluşturduğumuz modelin velilerin, öğrencilerin, kamuoyunun güvenini sarsıcı bir unsur olup olmadığını tespit edeceğiz.
Türkiye’nin her tarafında çocuklarımıza bu tür imkânları sunabilme olanağını analiz edeceğiz. Bizi tatmin edici bir sonuç elde edersek bir sonraki eğitim öğretim yılında puan olarak katkısını bütün öğrenciler nezdinde uygulamaya geçireceğiz.

TEOG a ek puan

teog-sinavinda-yetenege-ek-puan-2017

ETKİ ORANI HENÜZ BELLİ DEĞİL
Teog sınavlarına ek puan da şuanki kurgumuz ortaokul sürecinde yani 5-6-7 ve 8’inci sınıftan itibaren bu tür etkinliklere çocukları yönlendirip, teşvik etmek. Eğer objektif şekilde yapabilirsek puan düzeyine katkısını bu uygulama esnasında göreceğiz. Öngörülerimiz var, ama sahada test edeceğiz. Şu anda oranı kararlaştırmadık, yüzde 20-30 da olabilir. Ancak yüzdelik dilim olarak mutlaka ortaokuldan liseye geçişte TEOG’da baz olarak kullanacağız. TEOG puanının hesaplanmasında akademik başarılarının yanına etkinlikleri de ekleyeceğiz.

HANGİ ETKİNLİKLER KATKI YAPACAK?
Bakanlığımız, okullarımızda öğrencilerimiz tarafından yapılan etkinliklerin toplandığı bir sistem oluşturdu. Verilerin geleceğe yönelik uygulamalara ışık tutması için sosyal etkinliklerle ilgili öğretmen ve akademisyenlerimizin katkısıyla bir sistematik yapı kurgulanarak ‘Sosyal Etkinlikler’ ana başlığında 5 alt tema belirledik. Bilimsel, Kültürel, Sanatsal, Sportif Etkinlikler ve Toplum Hizmeti Çalışmaları’nın alt basamakları şunlar:

KÜLTÜREL ETKİNLİKLER: Temel hedefimiz kültürel miras uygulamalarımızı gelecek kuşaklara aktarmak için gerekli mekanizmaları oluşturmak. Bunun için sözlü gelenekler ve anlatımlar, somut olmayan kültürel miras uygulamaları, toplumsal uygulama ritüel ve şölenler, doğa ve evrenle ilgili bilgi ve uygulamalar, el sanatları etkinlikleri, geziler (müze-ören yeri-tarihi mekan gezileri), sözlü gelenekler (aşıklık, mani söyleme, Nasreddin Hoca fıkraları anlatma, Dede Korkut geleneği), yöresel etkinlikler (yaylacılık, zeytin ve zeytinyağı kültürü vs) yapılacak.

SANATSAL ETKİNLİKLER: Amacımız küçük yaştan itibaren çocuklarımızın sanatsal yeteneklerinin tespit edilip, sonraki eğitimlerinin buna göre planlanması, her çocuğumuzun bir sanatsal etkinlikle ilgilenmesini sağlamak. Fonetik sanatlar (şan, solo, koro, orkestra, enstrüman), dramatik ve plastik sanatlar, gösteri sanatları (barak, bozlak havaları yöresel olarak tespit edilmiş meddahlık geleneği, okçuluk), el sanatları (ahşap oymacılığı, kilim dokumacılığı, bakırcılık, çalgı yapımcılığı, çömlekçilik, ebru sanatları, keçecilik, kilim dokuma, lüle taşı işleme).

SPORTİF ETKİNLİKLER: Bu etkinlikleri teşvik ederken iki amacımız var. Bir yandan çocuklarımızın vücut sağlıkları, çocukluklarını yaşayabilmeleri için onlara uygun ortamlar oluşturmak. Diğer yandan da profesyonel sportif altyapıyı hazırlamak için, ülkemizin ihtiyaç duyduğu başarılı sporcuları küçük yaştan itibaren tespit edip gerekli eğitimi alabilmelerini sağlamak. Bu amaçla da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan protokolle 50’nin üzerindeki federasyonlarla işbirliği olacak ve tüm spor branşlarıyla ilgili başlıklar takip edilecek.

BİLİMSEL ETKİNLİKLER: Çocuklarımızın eğitim süreçlerine uygun bilimsel etkinliklere yönlendirilmesini de planladık. Bu amaçla başta TÜBİTAK ve üniversiteler olmak üzere yetkin kurum ve birimlerle işbirliği halinde yapılacak çalışmaları kapsayacak şekilde; Bilim Olimpiyatları, Bilim Şenlikleri, Bilim Fuarları, Bilimsel Proje Yarışmaları, Patent Sahibi Olma, Bilimsel Toplantılar, Bilimsel Araştırma Yarışmaları, Zekâ Oyunları vb. başlıkları içerecek çalışmalar izlenecek.

TOPLUMA HİZMET ÇALIŞMALARI: Temel hedefimiz çevresini tanıyan, etrafının sorunlarıyla ilgilenen, topluma yararlı olmayı önceleyen sosyal bireyler olmalarına yardımcı olmak. Öğrencilerimiz tarafından okul Sosyal Etkinlikler Kurulu’nca belirlenen çalışma başlıkları göz önünde bulundurularak, okul kulüpleri marifetiyle çevreye ve sosyal hayatın ihtiyaçlarına duyarlı ve okulun ihtiyaçlarına göre yapacağı toplum hizmetleri çalışmalarını kapsar.

5 İNCİ SINIFLARA HAZIRLIK
Ortaokul 5’inci sınıflarda yoğunlaştırılmış yabancı dil ağırlıklı programı önümüzdeki eğitim yılında başlamak için çalışmalar sürüyor. 600’ün üzerinde okulda pilot uygulayacağız. Herhangi bir dersten azalma olmaksızın seçimlik dersleri bu yönde çeşitlendireceğiz. Programın planlanması aşamasında çalıştaylar, literatür taraması, mevcut yabancı dil öğretim programına yönelik anketler gibi çeşitli çalışmalar yapıldı. Yabancı dil öğretiminde alanında yetkin kuruluşlarla görüşüldü. Yabancı dil öğretimine 5’inci sınıflarda 16-18 saat ayrılması uygun görüldü ve buna göre taslak öğretim programı hazırlandı. Talim ve Terbiye Kurulu program üzerinde çalışıyor. Uzaktan eğitimden yararlanabiliriz. Yabancı dil düzeyi öğrencilere faydalı olabilecek, yeterince skoru ve düzeyi olan öğretmenlere yaz aylarında hizmetiçi eğitim başlattık. Etkili ve verimli hizmet içi eğitimler, ölçme ve değerlendirme sisteminin düzenlenmesi gibi planlamalar var. Amacımız en iyi olanakları kullanarak yabancı dili öğretim sürecini, işlevsel hale getirmek.

DEVAM AFFI SENEYE YOK
Sınav kazanıp devamsızlık yapan liselilere üniversiteyi kazanınca tolerans tanıdık. Son kez mağduriyet yaşanmasın diye düzenleme yaptık. Bundan sonra devamla ilgili velilerden talep gelmesin, çocuklar yönetmelikte tanımlandığı biçimde mutlaka devam etsin, seneye bu konuda çalışmamız olmayacak.

ÖNEMLİ OLAN KATILIMI ÖDÜLLENDİRMEK
Her çocuk bir etkinliğe gitsin istiyoruz, katılımı ödüllendirmek gerekiyor. Çocuğun etkinliğe katılması bizim için bir değer, bunu mutlaka bir veri olarak alalım. Katıldığında bir ürün ortaya çıkarıp çıkarmaması da önemli. Örneğin bir sergi açıyor ya da müzik resitalı veriyor mu? Uluslararası alanda derece elde ediyor mu? Bu da ödüllendirilmeli. Kamuoyunda objektif değerlendirmeyi ortadan kaldıracak bir düzenleme yapmamalı, ona da hassasiyetle dikkat edeceğiz. Etkinliklerden alınan notlarla akademik başarıları belli oranda birleştirip liseye yerleştirilirken öğrenciyi hem yönlendirmiş olacağız, hem de sanat, spor ya da başka yeteneğine göre liseye yerleştireceğiz. Böylece çocuklarımızın okul dışında zaman geçirmesini, etkinliklere katılmasını teşvik edeceğiz.

ÜNİVERSİTE SINAV SİSTEMİ KONUSUNDA YÖK İLE TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞTIK
Üniversite sınav sistemini TEOG benzeri bir sisteme dönüştürme talebimiz yok. Biz sadece TEOG uygulamasının başarılı sonuçlarını paylaşıyoruz. Bu inisiyatif tamamen YÖK’te. YÖK ile de bu konuda tecrübelerimizi paylaştık, gerekli şeyleri anlattık. Bundan sonraki süreçte YÖK’ün atacağı adımlara destek olacağımızı söyledik.

 

Alıntı: mebajans.net

Bakirkoy-Botanik-Park

Bakirkoy-Botanik-Park

Özel Nar Sanat Eğitim Kursu olarak 13 Haziran 2017 tarihinde Bakırköy Botanik Park ‘ta Eğitmen Orkestramızın etkinliği yapılacaktır. 2016 yılında da gerçekleştirmiş olduğumuz etkinlikte de Bakırköy Belediyesi ile birlikte bu yılda  gerçekleştireceğiz. Etkinliğe herkes davetlidir.

selin-nardemir-resital

 

30 Nisan 2017 Pazar günü saat 18:00 ‘da Selin Nardemir Viyolonsel Resitali Leyla Gencer Operasında yapılacaktır. Biletler Tam 23 TL , Öğrenci 8 TL ‘dir. Biletleri buraya tıklayarak satın alabilirsiniz.

Selin Nardemir Viyolonsel Resitali, 30 Nisan’da Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi sahnesinde…

1993 yılında İstanbul’da doğan Selin Nardemir,2002 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda viyolonsel eğitimine Prof. Sevil Gökdağ ile başlamıştır. Konservatuvar’daki eğitim yıllarında ; Prof. Yovan Markovitch,Iştvan Varga,Laressa Groeneveld,Henrik Brendstrup,Daniel Müller Schott,Anatoli Krastev,Erkki Lahesmaa,Alexander Hülshoff,Jiri Barta’nın ustalık sınıflarına katılmıştır.

Katıldığı 16. Edirne Uluslararası Genç Müzisyenler Oda Müziği Yarışması’nda ÜÇÜNCÜLÜK (2014),Bulgaristan’da düzenlenen 18. Uluslararası Dobrich Genç Müzisyenler Viyolonsel Yarışması’nda İKİNCİLİK (2014),ayrıca Yamaha’nın düzenlediği Genç Müzisyenler Yarışması kazanmış ve ödül almıştır.

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası ile Edward Elgar Viyolonsel Konçertosu’nun ilk iki bölümünü seslendirmiş (2014) ,Pera Müzik,Tahta Üflemeli Sazlar (Woodwinds) festivallerinde,Aksanat Genç Yetenekler konserinde yer almıştır.

İlk orkestra deneyimine Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası ile başlamıştır, 2016’dan beri de Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Cihat Aşkın Ensemble grubu üyesidir.Ayrıca İş Sanat’ın Milli Reasürans’ta düzenlenen bu yılki Parlayan Yıldızlar serisinde yer alacaktır. Lise ve üniversite eğitimini okul birincisi olarak bitiren ve Lisans II ‘den beri Türk Eğitim Vakfı üstün başarı bursiyeri olan Nardemir,halen yüksek lisans eğitimine Prof. Sevil Gökdağ’ın viyolonsel sınıfında devam etmektedir.