Şunun için etiket arşivi: Musibet

Ataköy Atletizm Arena’da bu akşam saat 21.00’de Sting konseri izlenebilir.

Müzik

 

sanat duyuru

İSTANBUL

■ Salon İKSV’de cuma günü saat 22.30’da GençOsman dinlenebilir. (0212 334 07 00)

■ Jolly Joker İstanbul’da yarın saat 21.00’de Altan Güngör, çarşamba saat21.00’de Sattas, perşembe günü saat 21.00’de Uriah Heep, cuma günüsaat 22.00’de Zakkum, cumartesi günü MFÖ ise saat 22.00’de. (0212 249 07 49)

■ Babylon’da yarın saat 20.00’de Support Vinyl, çarşamba günü Beat Department saat 21.00’de, Wax Poetic perşembe günü saat 21.30’da cuma günü ise 23.00’te dinlenebilir. (0212 292 73 68)

■ Ghetto’da çarşamba günü saat Jehan Barbur ve perşembe günü Hanne Hukkelberg saat 21.30’da. (0212 251 75 01)

■ Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yarın saat 20.00’de Chick Corea Trio, çarşamba 20.00’de Armağan Durdağ Ensemble, perşembe saat 20.00’de Söz Saz İstanbul, Cosi fan Tutte Operası cuma günü saat 20.00’de. (0212 231 54 97)

■ Ataköy Atletizm Arena’da bu akşam saat 21.00’de Sting konseri izlenebilir.

■ Hayal Kahvesi’nde bu akşam saat 22.30’da Mara ve 00.30’da Flexible, yarın saat 22.30’da Aklan Akdağ ve 00.30’da Fair Play, çarşamba saat 22.30’da Fuat Güner Project sonrasında 00.30’da Özge Fışkın, perşembe saat 22.30’da Peyk ardından 00.30’da RADIOLux, cuma günü saat 22.30’da Suzan Kardeş ve Bekriya Band 00.30’da ise SSCB, cumartesi günü Soul Stuff saat 00.30 ve pazar günü Erdem Akakçe Band saat 00.30’da başlayacak. (0212 245 10 48)

■ İş Sanat’ta yarın Luz Casal saat 20.00’de ve perşembe günü Duman saat 20.00’de dinleyicileriyle buluşacak. (0212 316 10 83)

■ Womist “İstanbul Dünya Müzikleri Festivali”kapsamında Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde yarın Dhoad Gypsy Band, çarşamba günü Mahsa ve Marjan Vahdat Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde ve perşembe günü de Forabandit Fransız Kültür Merkezi’nde olacak.

■ Nardis Jazz Club’da bu akşam 21.30’da Volkan Polat Quartet.

■ Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Ve Sergi Sarayı’nda cuma günü saat 20.00’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Sonbahara Veda Konser’i verecek. (0212 373 11 00)

■ Harbiye’deki Notre Dame de Sion Fransız Lisesi Salonu’nda Orchestra’Sion şef Orçun Orçunsel yönetiminde Igor Stravinsky’nin ünlü eseri “Askerin Öyküsü”nü yarın akşam saat 19.30’da seslendirilecek. Konsere anlatıcı olarak ünlü oyuncu Ali Poyrazoğlu katılacak.

ANKARA

■ Anadolu Gösteri Merkezi’nde, Sıla’nın konseri 2 Aralık’ta saat 21.00’de, Yalın konseri 8 Aralık’ta saat 21.00’de. (0 312 286 12 11)

■ If Performance Hall’de, Halimden Konan Anlar konseri 28 Kasım’da saat 22.00’de, Zakkum konseri 29 Kasım’da saat 22.00’de, Vega konseri 6 Aralık’ta saat 22.00’de, Oğuzhan Uğur konseri 13 Aralık’ta saat 22.00’de. (0 312 418 95 06)

■ Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde, Jam Session’un vereceği caz konseri 28 Kasım’da saat 20.00’de, Neşet Ertaş’ı anma konseri 30 Kasım’da saat 20.00’de, Mehmet Evren Hacıoğlu’nun vereceği konser 23 Kasım’da saat 20.00’de. (0 312 417 56 59)

■ MEB Şûra Salonu’nda, Kardeş Türküler’in vereceği konser 15 Aralık’ta saat 21.00’de. (0 312 413 14 52)

■ CSO Konser Salonu’nda, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şef Vakhtang Matchavariani yönetiminde vereceği, Alexander Toradze’nin (piyano) solist olarak yer alacağı konser 29 ve 30 Kasım’da saat 20.00’de. (0 312 309 13 43)

■ BSO Konser Salonu’nda, Bilkent Senfoni Orkestrası’nın şef Dmitry Yablonsky yönetiminde vereceği, Toğrul Ganiyev’in (keman) solist olarak yer alacağı konser, 1 Aralık’ta saat 20.00’de. (0 312 290 17 75)

■ Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi M Salonu’nda, Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın şef Erol Erdinç yönetiminde vereceği konser, yarın saat 19.00’da. (0 312 305 11 00)

■ Ankara Üniversitesi Rektörlüğü 100. Yıl Salonu’nda, Ankara Üniversitesi Politik Psikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin düzenlediği “Şiddet ve Terör” konulu panel, bugün 09.30-12.30 saatleri arasında. (0 312 212 60 40)

Sergi

İSTANBUL

■ Gökçe Oflu’nun “Dokuları Duyumsamak” sergisi 27 Kasım – 18 Aralık tarihleri arasında Galeriartist’te.

■ Küba Mozaik sergisi 27 Kasım – 11 Aralık tarihleri arasında Caddebostan Kültür Merkezi’nde.

■ Aysel Gözübüyük’ün sergisi 28 Kasım – 11 Aralık tarihleri arasında Bahariye Sanat Galerisi’nde. (0216 414 55 06)

■ F. Erdoğan Sarma’nın heykel sergisi 1-29 Aralık tarihleri arasında Almelek Sanat Galerisi’nde. (0212 265 38 51)

■ Suna Tüfekçibaşı’nın “İstanbul’da Uykusuz” isimli sergisi 26 Kasım’a kadar Maçka art&design’da. (0212 343 58 46)

■ International Underground isimli karma sergi 26 Kasım’a kadar Piramid Sanat’ta. (0212 297 31 15)

■ Ozan Oganer’in “Dilemma” isimli sergisi 27 Kasım’a kadar Galeri Merkur’da. (0212 225 37 37)

■ Dilşan Balkancı’nın “Suyla Gelen” isimli sergisi 28 Kasım’a kadar Alta Sanat Galerisi’nde. (0212 282 69 65)

■ Ruşen Eşref Yılmaz’ın “İçimde Kalanlar” isimli sergisi 28 Kasım’a kadar İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde. (0212 251 46 31)

■ Anna Puig Rosado’nun “Marsilya’nın Kalbi” isimli fotoğraf sergisi 29 Kasım’a kadar Galeri Od’A-Ouvroir D’Art-Sainte Pulchérie Fransız Lisesi’nde.

■ Bir Figür Ustası: Neşet Günal’dan Desenler isimli sergi 30 Kasım’a kadar Galeri Selvin’de. (0212 263 74 81)

■ Feyzullah Baytekin’in fotoğraf sergisi 30 Kasım’a kadar Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde. (0216 564 13 00)

■ Muhammet Şengöz’ün “İç – Seller” isimli sergisi 30 Kasım’a kadar Schneidertempel Sanat Merkezi’nde.

■ Suna ve İnan Kıraç Vakfı Atatürk Fotoğrafları Koleksiyonu’ndan fotoğrafların yer aldığı sergi 30 Kasım’a kadar İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde. (212 334 09 00)

■ Altan Çelem, Bedri Baykam, Doğan Paksoy, İrfan Okan, Mehmet Günyeli’nin “Tüm Diğer Durumlar” isimli sergisi 30 Kasım’a kadar Teşvikiye Sanat Galerisi’nde. (0 212 241 65 35)

■ Sema Maşkılı’nın “Efendiler ve Köleler” isimli sergisi 30 Kasım’a kadar Beyoğlu Akademililer Sanat Merkezi’nde. (0212 245 02 29)

■ Serkan Bayer’in “Görünmeyen Medeniyetler” isimli sergisi 30 Kasım’a kadar Galeriartist Çukurcuma’da.

■ Gülyüz Atkovar’ın “EBRUMANİA” isimli sergisi 30 Kasım’a kadar Ürün Sanat Galerisi’nde. (0216 363 12 80)

■ Armando Gutierrez Rabadan’ın “Micro Chrome” isimli sergisi 30 Kasım’a kadar Astoria AVM – Art Minium’da.

■ Nodira İbrahim Öztürk’ün “Kâhinin Renkli Rüyaları” isimli sergisi 30 Kasım’a kadar Vakıfbank İstanbul Genel Müdürlük Fuayesi’nde. (0212 316 70 70)

■ Hattuşa’da 106 Yıl sergisi 30 Kasım’a kadar Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde.

■ Selahattin Taran anısına düzenlenen sergi, 30 Kasım’dan itibaren Yunus Emre Kültür Merkezi’nde. (0212 6611941-43)

■ Rıza Kuruüzümcü’nün sergisi 31 Kasım’a kadar Doruk Sanat Galerisi’nde. (0212 252 05 35)

■ Yerellikten evrenselliğe yolculuk: Neşet Günal sergisi 1 Aralık’a kadar İş Sanat Kibele Galerisi’nde.

■ Rasim Konyar’ın “Dokunduklarımız” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar Terakki Vakfı Sanat Galerisi’nde. (0212 351 00 60)

■ Esra Şatıroğlu’nun “Bana Ait” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar Galeri Linart’ta. (0212 247 47 29)

■ Zeynep Perinçek Signoret’in “Keşke” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar Galeri Apel’de. (0212-2927236)

■ Abdurruhman Öztoprak anısına yapılan sergi 1 Aralık’a kadar Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’nde.

■ Fatoş Beykal’ın “Masal Olduk” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar Galeri/Miz’de. (0212 241 76 66)

■ Dilay Koçoğulları’nın “Mikro-Makro Kozmos: Algının Uyumu” isimli fotoğraf sergisi 1 Aralık’a kadar Daire Galeri’de.

■ Tan Oral’ın “Çizgilerle Geçmiş Olsun” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar Avusturya Sen Jorj Hastanesi’nde.

■ Füsun Onur’un “Çeşitlemeler” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar Maçka Sanat Galerisi’nde. (0 212) 240 80 23)

■ Cindy Jansen’in “Sevgiyle” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar The Empire Project’te.

■ Mike Berg’in sergisi 1 Aralık’a kadar Galeri Nev’de. (0212 252 15 25)

■ Murat İres’in “Tophane Lüleciliği” sergisi 1 Aralık’a kadar Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde.

■ Loris Savino’nun “Sınırlar Arası” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar Poligon Galata’da.

■ Komet, Kezban Arca Batıbeki, Arslan Sükan, Kerem Ozan Bayraktar, Hande Şekerciler, Tayfun Serttaş, Aslı Özdemir ve Sılacan Köseler’in “WARHOLA” isimli sergisi 1 Aralık’a kadar ALAN İstanbul’da. (0212 252 94 53)

■ Kıyamet isimli karma sergi 2 Aralık’a kadar Artgalerim’de.

■ Jerome Symons’un “Mutlu Günler” isimli sergisi 2 Aralık’a kadar PG art Gallery’de. (0212 252 80 00)

■ Raziye Cerit Albayrak’ın “Anadolu’yum Ben” isimli sergisi 3 Aralık’a kadar Cihangir Sanat Galerisi’nde. (0 212 244 94 99)

■ Remzi Raşa’nın sergisi 4 Aralık’a kadar Artisan Sanat Galerisi’nde. (0 212 247 90 81)

■ Richard Stipl ve Joseph Zlamal’ın sergisi 5 Aralık’a kadar Krampg Galeri’de. (0212 293 93 14)

■ Arzu Başaran’ın “ağ” isimli sergisi 6 Aralık’a kadar 44A Sanat Galerisi’nde. (0212 233 33 80)

■ Mualla Tetik ve Halil Aydın’ın sergileri 7 Aralık’a kadar Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi Sanat Galerisi salonlarında.

■ Mehmet Ali Uysal’ın sergisi 8 Aralık’a kadar Nesrin Esirtgen Collection’da. (0212 243 78 53)

■ Memduh Kuzay’ın sergisi 8 Aralık’a kadar Tolga Eti Sanatevi’nde. (0216 368 26 79)

■ İsmet Birsel’in “Şahane Dostlar” isimli resim sergisi 8 Aralık’a kadar tarihleri arasında Hobi Sanat Galerisi’nde. (0212 225 23 37)

■ Cem Turgay’ın “Ertelenmiş Zaman” isimli sergisi 8 Aralık’a kadar C.A.M Galeri’de. (0212 245 79 75)

■ Kesişim isimli sergi 8 Aralık’a kadar Galeri 5’te.

■ Nurdan Likos’un “Aklımdakilar” isimli sergisi 8 Aralık’a kadar Galeri İlayda’da. (0212 227 92 92)

■ İbrahim Balaban’ın sergisi 9 Aralık’a kadar Leonardo Sanat Galerisi’nde. (0212 280 83 94)

■ Tankut Öktem’in “Sıradışı bir usta” isimli retrospektif sergisi 10 Aralık’a kadar Caddebostan Kültür Merkezi’nde.

■ Sabahat Çıkıntaş’ın “Arka Oda” isimli sergisi 10 Aralık’a kadar Nişantaşı Mine Sanat’ta. (0 212 23 23 813)

■ Dilek Işıksel’in “40 Yıl” isimli sergisi 10 Aralık’a kadar Kızıltoprak Sanat Galerisi’nde. (0 216 418 38 06)

■ Ahmet Hıdır’ın “Parçalı Bulutlu” isimli sergisi 13 Aralık’a kadar Bindallı Sanat Galerisi’nde. (0 212 252 79 66)

■ Batu Bozoğlu’nun “Ödev: “Günümü Gün Et” isimli sergisi 14 Aralık’a kadar Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri’de.

■ Koral Sağular’ın “Suretlerle Sohbet” isimli sergisi 14 Aralık’a kadar ENKA Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi’nde.

■ Olaf Otto Becker’in “Sıfır Noktası Üzerinde” isimli fotoğraf sergisi 14 Aralık’a kadar Elipsis Gallery’de. (0212 249 48 92)

■ Emrah Günay’ın “Bendeki Benler” isimli sergisi 14 Aralık’a kadar Yüksel Sabancı Sanat Merkezi’nde. (0212 383 70 70)

■ Bülent Yavuz Yılmaz’ın sergisi 14 Aralık’a kadar Bakraç Sanat Galerisi’nde.

■ Ömer Kaleşi’nin sergisi 15 Aralık’a kadar TEM Sanat Galerisi’nde. (0212 247 08 99)

■ Ahmet Aydın Atmaca’nın “Yeşil Senfoni” isimli sergisi 15 Aralık’a kadar ALAN İstanbul Proje Odaları’nda. (0 212 252 94 53)

■ Kabuğundan Sıyrılan Fin Tasarımıisimli sergi 15 Aralık’a kadar Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde. (0212 230 19 76)

■ Tayfun Serttaş’ın “Bazan” isimli sergisi 15 Aralık’a kadar Pilevneli Project’te. (0212 259 03 94)

■ Rasim Aksan’ın “İsimsiz1” isimli sergisi 15 Aralık’a kadar Galerist Tepebaşı’nda. (0212 252 18 96)

■ Su Yücel’in “Artık Şehir” isimli sergisi 16 Aralık’a kadar Adahan İstanbul’da. (0212 243 85 81)

■ Gökhan Deniz’in “Hangisi Daha Gerçek?” isimli sergisi 17 Aralık’a kadar Çağla Cabaoğlu Gallery’de. (0212 291 37 91)

■ Beril Anılanmert’in “Entropi” isimli sergisi 17 Aralık’a kadar Galeri Işık’ta.

■ Işıl Gönen’in sergisi 17 Aralık’a kadar Derinlikler Sanat Merkezi’nde. (0212 291 82 55)

■ Nadia Arditti ve Mahmut Karatoprak’ın “Gizem” isimli sergisi 21 Aralık’a kadar Art212’de.

■ Onur Gülfidan’ın “Harika Günler” isimli sergisi 22 Aralık’a kadar .artSümer’de. (0 212 249 1035)

■ Erinç Seymen’in “Tohum ve Mermi” isimli sergisi 22 Aralık’a kadar Rampa’da. (0212 327 08 00)

■ Ahmet Sel’in “Davutpaşa Orta 3” isimli sergisi 23 Aralık’a kadar DEPO’da. (0212 292 39 56)

■ Fikret Otyam’ın “Hoşçakal İstanbul” isimli sergisi 27 Aralık’a kadar Çırağan Palace Kempinski Sanat Galerisi’nde.

■ Ekoloji IV Gecenin Günü isimli sergi 29 Aralık’a kadar Açıkekran Yeni Medya Sanatları Galerisi’nde. (0212 230 74 92)

■ Sandra Schafer’in sergisi 29 Aralık’a kadar DEPO’da. (0212 292 39 56)

■ Ahmet Güneştekin’in “Yüzleşme” isimli sergisi 30 Aralık’a kadar Antrepo No 3’te.

■ Aysel Alver’in “Retro” isimli sergisi 30 Aralık’a kadar Galeri İlayda’da. (0212 243 31 00)

■ Korhan Karaoysal’ın sergisi 30 Aralık’a kadar Amerikan Hastanesi Sanat Galerisi Operation Room’da.

■ Adnan Çoker’in “Minimal Simetri III” isimli sergisi 31 Aralık’a kadar Kare Sanat Galerisi’nde. (0212 240 44 48)

■ Murathan Özbek’in “İN” isimli sergisi 2 Ocak 2013’e kadar The Hall’de. (0212 245 69 22)

■ Altın Çocuklar – 16. – 19. Yüzyıl Avrupası’ndan Portreler isimli sergi 6 Ocak 2013’e kadar Pera Müzesi’nde.

■ Monet’nin Bahçesi isimli sergi 6 Ocak 2013’e kadar Sakıp Sabancı Müzesi’nde.

■ DunHuang’ın Renkleri: İpek Yolu’na Açılan Büyük Kapı isimli sergi 7 Ocak 2013’e kadar MSGSÜ Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi’nde.

■ Iván Navarro’nun “Tünelin Ucundaki Işık” isimli sergisi 12 Ocak’a kadar Egeran Galeri’de. (0 212 251 1251)

■ Pawel Althamer’in “6 Heykel” adlı sergisi 12 Ocak’a kadar Galeri Mana’da. (0 212 243 6666)

■ Joachim Schmeisser’in fotoğraf sergisi 19 Ocak 2013’e kadar Immagis Galeri’de.

■ Bakış – Portre Fotoğrafının Değişen Yüzü isimli sergi 20 Ocak 2013’e kadar İstanbul Modern’de.

■ Magdalena Abakanowicz’in “İnsanlık Serüveni” isimli sergisi 30 Ocak’a kadar Akbank Sanat’ta.

■ Bir Başkentin Su Yolları isimli sergi 18 Şubat’a kadar Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde.

■ Çin Hazineleri Sergisi 20 Şubat’a kadar Topkapı Sarayı’nda.

■ Çin mağara sanatı sergisi 20 Şubat’a kadar MSÜ Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi’nde.

■ Joseph Kosuth’un “Uyanma” isimli sergisi 23 Şubat’a kadar Kuad Galeri’de.

■ 1952 – 2012 Sualtına Işık Tutanlar sergisi 28 Şubat’a kadar Rezan Has Müzesi’nde. (0212 533 65 32)

■ Biz bu memleketi seninle sevdik Lefter sergisi 24 Haziran 2013’e kadar Adalar Müzesi’nde.

■ İşte Güneş isimli sergi 14 Temmuz’a kadar Rahmi Koç Müzesi’nde. (0212 369 66 00)

BODRUM

■ Devrim Erbil, Süleyman Saim Tekcan, Hayati Misman’ın sergisi 2 Aralık’a kadar Bodrum Nurol Sanat Galerisi’nde.

ANKARA

■ Sabri Akça – resim – 29 Kasım’a dek – Fırça Sanat Galerisi’nde. (0 312 438 60 08)

■ Karma Resim – resim – 30 Kasım’a dek – Mart Koleksiyon’da. (0 312 447 42 52)

■ Mukaddes Kocakök – resim – 29 Kasım’a dek – Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde. (0 312 442 30 50)

■ Mehmet Güleryüz – resim – 30 Kasım’a dek – m1886’da. (0 312 286 00 74)

■ 20. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Uzanan Fırçalar – resim – 30 Kasım’a dek – Peker Sanat’ta. (0 312 439 30 03)

■ Merhaba Ankara – karma resim – 30 Kasım’a dek – Valör Resim Galerisi’nde. (0 312 442 00 72)

■ Yaşar Çallı – resim – 30 Kasım’a dek – Galerim Sanat Galerisi’nde. (0 312 235 50 06)

■ Burcu Perçin – özgün baskı – 1 Aralık’a dek – Galeri Nev’de. (0 312 437 93 90)

■ Cevdet Batur – resim – 3 Aralık’a dek – Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde. (0 312 266 56 57)

■ Mustafa Köseoğlu – suluboya resim – 5 Aralık’a dek – Krişna Sanat Galerisi’nde. (0 312 418 02 53)

■ Feyza Gürleşen – resim – 6 Aralık’a dek – Çankaya Belediyesi Galeri Kara’da. (0 312 433 12 35)

■ Jale Yılmabaşar&Sedef Yılmabaşar – resim – 7 Aralık’a dek – Nurol Sanat Galerisi’nde. (0 312 468 86 70)

■ Yurdagül Özsavaşçı- geleneksel Türk süsleme sanatları sergisi – 7 Aralık’a dek – Ziraat Bankası Kuğulu Sanat Galerisi’nde. (0 312 466 05 40)

■ Ayşe Bilir – resim – 14 Aralık’a dek – Ziraat Bankası Mithatpaşa Sanat Galerisi’nde. (0 312 417 84 58)

■ ‘Mesajınız Var!’ – Kentsel Avustralya’da Yerli Kimliği – resim – 15 Aralık’a dek – Cermodern Sanatlar Merkezi’nde. (0 312 310 00 00)

■ Vedat Örs – resim – 30 Kasım -19 Aralık tarihleri arasında – Galeri Soyut’ta. (0 312 438 86 70)

■ Galeri Sanatyapım 30. Yıl Sergisi – resim – 28 Aralık’a dek – Galeri Sanat Yapım’da. (0 312 222 19 06)

■ Van Gogh/Alive – dijital sanat – 3 Ocak’a dek – Cermodern Sanatlar Merkezi’nde. (0 312 310 00 00)

■ Aida Arghavanian – resim – 11 Ocak’a dek – Atlas Sanat Galerisi’nde. (0 312 468 59 04)

MERSİN

■ Sayım Koç’un, 26. kişisel sergisi MTSO Sanat Galerisi’nde sürüyor. Sergiyi sanatseverler hafta sonuna dek izleyebilecek. (0324 2389500)

İZMİR

■ Art Shop Sanat Galerisi, 15 Aralık’a dek Ekin Balcıoğlu, Mahmut Karatoprak, Soner Göksay ve Ünal Kuş’un eserlerinden oluşan karma resim sergisine ev sahipliği yapacak.

■ Arkas Sanat Merkezi, Ahmet Ertu’un “Sessizliğin Yankısı” adlı fotoğraf sergisini ağırlamayı sürdürüyor.

■ Lale Altınkurt’un son dönem çalışmalarının yer aldığı 12. kişisel resim sergisi, Ege Üniversitesi 50. Yıl Köşkü Sanat Galerisi’nde 12 Aralık’a dek görülebilir.

Tiyatro

■ Devlet Tiyatroları Beykoz Ahmet Mithat Efendi Sahnesi’nde “Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını” cuma 20.00, cumartesi 15.00 ve 20.00’de, pazar 15.00’te. “Antigone” yarın, çarşamba, perşembe, cuma saat 20.00’de cumartesi 20.00 ve 15.00’te, pazar 15.00’te Cevahir Sahnesi Salon 1’de, “Açıl Kafam Açıl” yarın, çarşamba, perşembe, cuma saat 20.00’de, cumartesi 15.00 ve 20.00’de, pazar 15.00’te Cevahir Salon2’de. “Kendi Kendine Konuşmaktır Aşk” yarın, çarşamba, perşembe, cuma saat 20.00’de, cumartesi 15.00 ve 20.00 pazar günü 15.00’te Küçük Sahnede. “Sezuan’ın İyi İnsanı” perşembe ve cuma saat 20.00’de, Küçükçekmece DT Sahnesi’nde. “Düğün Şarkısı” çarşamba, cuma, cumartesi saat 20.00’de, pazar ise 15.00’te Üsküdar Stüdyo Sahne’de. “Çehov Makinesi” yarın ve perşembe günü saat 20.00’de, cumartesi ise 15.00’te Üsküdar Tekel Sahnesi’nde. (0 212 292 39 00)

■ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları F. Reşat Nuri Sahnesi’nde “İstanbul Hatırası” çarşamba 15.30 ve 20.30’da, perşembe saat 20.30’da, cumartesi 15.30 ve 20.30’da, pazar 15.30’da. Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde “Doğum Günü Partisi” çarşamba 15.30 ve 20.30’da, perşembe ve cuma 20.30’da, cumartesi 15.30 ve 20.30’da, pazar ise 15.30’da. Kadiköy Haldun Taner Sahnesi’nde “Perşembenin Hanımları” çarşamba 15.30 ve 20.30’da, perşembe ve cuma 20.30, cumartesi 15.30 ve 20.30’da, pazar 15.30’da. Kâğıthane Sadabat Sahnesi’nde “İstanbul Efendisi” çarşamba 15.30 ve 20.30, perşembe ve cuma 20.30, cumartesi 15.30 ve 20.30’da, pazar 15.30’da. Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde “İntiharın Genel Provası” çarşamba 15.30 ve 20.30, perşembe ve cuma 20.30, cumartesi 15.30 ve 20.30’da, pazar 15.30’da. Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde “Yüzleşme” çarşamba 15.30 ve 20.30, perşembe ve cuma 20.30, cumartesi 15.30 ve 20.30’da, pazar 15.30’da. Ümraniye Sahnesi’nde “Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye” çarşamba 15.30 ve 20.30, perşembe 20.30’da, “Sevgili Doktor” cuma 20.30, cumartesi 15.30 ve 20.30’da, pazar 15.30’da. ( 0 212 661 38 94)

■ Bakırköy Belediye Tiyatrosu Müşfik Kenter Sahnesi’nde “Külhanbeyli Müzikali” perşembe 20.30, “www.askbu-mu.com” cuma 20.30’da ve pazar günü 15.30’da, “Hoşu’nun Utancı” cumartesi 11.00 ve pazar saat 11.00’de , “Hangisi Babası” cumartesi 20.30’da. Turhan Tuzcu Sahnesi’nde cuma “Şişman Domuz” saat 20.30’da, “Carrar Ana’nın Silahları” cumartesi saat 11.00’de. (0 212 661 38 94)

■ Dostlar Tiyatrosu’unda yarın “Ben Bertolt Brecht” 20.30’da, çarşamba günü “Kerem Gibi” 20.30’da, perşembe günü “İnsanlarım” 20.30’da, cuma “Marx’ın Dönüşü” 20.30’da ve cumartesi günü “Nereye Gidiyoruz” ile saat 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde. (0216 467 36 00)

■ Ortaoyuncular’da “İşsizler Cennete Gider” cuma günü saat 20.00’de. (0 212 251 18 65)

■ Tiyatro Pera’da cuma ve cumartesi akşamı saat 20.00’de, pazar 18.30’da “Ah Smyrna’m, Güzel İzmir’im”. (0 212 245 44 60)

■ Kumbaracı50’de “Lulabay (Bir Cihangir Hikâyesi)” yarın saat 20.30’da, “Kara Sohbet” çarşamba günü 20.30’da, “Katilcilik” perşembe, cuma, cumartesi 20.30’da. (0 212 243 50 51)

■ Oyun Atölyesi’nde cuma ve cumartesi akşamı saat 20.30’da “Antonius ile Kleopatra” izlenebilir. ( 0 216 345 39 39)

■ Mekân Artı’da “Kozalar” cuma günü saat 20.30’da. (0 212 224 57 56)

■ Duru Tiyatro ’da “Sondan Sonra” çarşamba günü saat 20.30’da, perşembe günü saat 20.30’da “Aşk Her Yerde”, cuma günü saat 20.30’da “Bavul”, cumartesi günü saat 20.30’da ise “Aşk Her Yerde” ve “Suç ve Ceza” izlenebilir. (0 216 338 56 36)

■ İkinci Kat’ta bu akşam 20.30’da “Limonata”, yarın ve çarşamba günü “Barselo” 20.30’da, perşembe günü “Disosya” 20.30’da, cuma ve cumartesi günü 20.30’da “Yalnızlar Kulübü” görülebilir. (0 212 292 32 47)

■ Maya Sahnesi’nde “Meymenetsiz Musibet” bu akşam 20.30’da, yarın 20.30’da “Gece Tarlabaşı’ndan Meydana Çıkmak”, çarşamba günü “Üstü Kalsın” 20.30’da, cuma günü 20.30’da “Pencere”, cumartesi günü “Yeni Bir Hayat İçin” saat 20.30’da, “Mitoz” pazar günü 18.00’de. (0 212 252 74 52)

ANKARA

■ Akün Sahnesi’nde , “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı oyun 27, 28, 29 Kasım’da ve 1 Aralık’ta saat 20.00’de, 2 Aralık’ta saat 15,00’te, “33 Varyasyon” adlı adlı oyun 4, 5, 6 Aralık’ta saat 20.00’de, 8 Aralık’ta saat 15.00 ve 20.00’de, 9 Aralık’ta saat 15.00’te. (0 312 427 19 71)

■ Altındağ Tiyatrosu’nda , “Boğaç Han/çocuk oyunu” 9 Aralık’ta saat 11.00’de, “Mirasçılar/İzmir DT” adlı oyun 27, 28, 29 ve 30 Kasım’da saat 20.00’de, 1 Aralık’ta saat 15.00 ve 20.00’de, 2 Aralık’ta saat 15.00’te, “Sinek Kadar Kocam Olsun, Başımda Bulunsun” adlı oyun 4, 5, 6 Aralık’ta saat 20.00’de, 8 Aralık’ta saat 15.00 ve 20.00’de. (0 312 316 59 02)

■ Büyük Tiyatro’da ,“Kerbela” adlı oyun 27 ve 30 Kasım’da saat 20.00’de, 2 ve 9 Aralık’ta saat 15.00’te. (0 312 324 22 10)

■ Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde , “Fosforlu Cevriye” adlı müzikal oyun 27, 28, 29 ve 30 Kasım’da saat 20.00’de, 1 Aralık’ta saat 15.00 ve 20.00’de, 2 Aralık’ta saat 15.00’te, “Hürrem Sultan” adlı oyun 5, 6, 7 Aralık’ta saat 20.00’de, 8 Aralık’ta saat 15.00 ve 20.00’de, 9 Aralık’ta saat 15.00’te. (0 312 240 00 91)

■ Küçük Tiyatro’da , “Ben Ödüyorum” adlı oyun 28 Kasım-8 Aralık tarihleri arasında cumartesi günleri saat 15.00 ve 20.00’de, pazar günleri saat 15.00’te, diğer günlerde de saat 20.00’de, “Keloğlan Keleşoğlan/çocuk oyunu” adlı oyun 9 Aralık’ta saat 11.00’de. (0 312 311 11 69)

■ Oda Tiyatrosu’nda , “Yosunlar” adlı oyun 27, 28, 29 ve 30 Kasım’da saat 18.30’da, “Krem Karamel” adlı oyun 4, 5, 6, 7 ve 8 Aralık’ta saat 18.30’da. (0 312 311 11 69)

■ Stüdyo Sahne’de , “Jerry ve Tom” adlı oyun 27, 30 Kasım’da ve 4, 7 Aralık’ta saat 20.00’de, 2 ve 9 Aralık’ta saat 15.00’te. (0 312 397 30 24)

■ İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi ’nde, “Cesaret Ana ve Çocukları” adlı oyun 5 ve 6 Aralık’ta saat 20.00’de, 8 Aralık’ta saat 15.00’te, “Yastık Adam” adlı oyun 28 ve 29 Kasım’da ve 1 Aralık’ta saat 20.00’de. (0 312 397 30 24)

■ Şinasi Sahnesi’nde, “Sırça Kümes” adlı oyun 27, 28, 29 ve 30 Kasım’da saat 20.00’de, 1 Aralık’ta saat 15.00’te, “Yastık Adam” adlı oyun 4, 5, 6 Aralık’ta saat 20.00’de, 8 Aralık’ta saat 15.00 ve 20.00’de, 9 Aralık’ta saat 15.00’te. (0 312 397 30 24)

■ Ankara Meydan Sahne’de, Uğur Mumcu’nun kaleme aldığı “Sakıncasız” adlı oyun 28 Kasım’da saat 20.00’de. (0 312 431 74 31)

■ ATO Congresium’da, Cem Yılmaz’ın tek kişilik gösterisi “CM101MMXI FUNDAMENTALS” 30 Kasım’da ve 1, 2 Aralık’ta saat 21.00’de. (0 312 285 03 85)

■ Mavi Sahne’de, “Gıres/müzikal” adlı oyun, 7, 8, 21, 22 Aralık’ta saat 20.00’de, 9, 23 Aralık’ta saat 17.00’de, “Tuluatmasyon/Her Şey Doğaçlama Komik Gösteri” adlı oyun 30 Kasım’da ve 1, 15, 29 Aralık’ta saat 20.00’de, “Hiç/Neyzen Tevfik” adlı oyun 14 ve 28 Aralık’ta saat 20.00’de. (0 312 241 02 33)

■ Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, “Selamün Kavlen Karakolu” adlı oyun 30 Kasım’da saat 20.00’de. (0 312 417 76 76)

■ Tiyatro Pembe Kurbağa’da, “Hiçyemez Prenses” adlı çocuk oyunu 1, 8, 15 ve 22 Aralık’ta saat 12.00’de, “Bebek Tiyatrosu/Kırmızı Şapkalı Kurbağalar/0-3 yaş arası için” adlı oyun 2 ve 9 Aralık’ta saat 12.00’de, “Bebek Tiyatrosu/Evden Kaçan Soba/0-3 yaş arası için” adlı çocuk oyunu 16 ve 23 Aralık’ta saat 12.00’de. (0 312 418 02 98)

■ Ertan Sahne Sanatları Tiyatrosu’nda, “Anadolu Ekspresi-Göç/müzikal” 28 Kasım’da saat 20.30’da, “Yaşam Oyunu” 29 Kasım’da ve 1 Aralık’ta saat 20.30’da, 2 Aralık’ta saat 14.00’te, “Antik Tiyatro” adlı oyun 30 Kasım’da saat 20.00’de. (0 312 212 32 31)

■ Batı Sinemaları’nda, “Biedermann ve Kundakçılar” adlı oyun 8 Aralık’ta saat 20.00’de. (0 312 418 83 23)

■ Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür ve Kongre Merkezi ’nde, “Antonius ile Kleopatra” adlı oyun 15 Aralık’ta saat 20.30’da, 16 Aralık’ta saat 16.00’da. (0 312 444 93 64)

■ ODTÜ Kültür Kongre Merkezi’nde, “Adalet, Sizsiniz” adlı oyun 22 Aralık’ta saat 20.30’da, 23 Aralık’ta saat 16.00’da. (0 312 210 41 51)

SAMSUN

■ Samsun Düşevi Oyuncuları, Murat Can Kibiroğlu’nun yazdığı, Bursa Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Volkan Çetinkaya’nın yönettiği “Sarı Köpek” adlı oyunun galasını 27 Kasım Salı günü saat 19.00’da Gazi Sahnesi’nde Türkiye Eleştirmenler Birliği Başkanı Üstün Akmen, protokol üyeleri, basın mensupları ve sanat çevresinin katılımı ile gerçekleştirecek.

■ Füruzan’ın yazdığı Funda Mete’nin yönettiği “Kış Gelmeden” adlı 1 perdelik tiyatro oyunu Ankara Devlet Tiyatroları oyuncuları tarafından 27-28 Kasım tarihlerinde saat 20.00’de Samsun Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Büyük Salon’da sahnelenecek. (0 362-431 21 00)

ADANA

■ Adana Devlet Tiyatrosu, tiyatroseverlerin beğenisini toplayan, “Ah-u Zelha” adlı oyunu bu hafta da sahneleyecek. Pervin Okur’un yazdığı, Tayfun Erarslan’ın yönettiği oyun, hafta içi hergün 20.00’da, cumartesi günü ise 15.00 ve 20.00’da izlenebilecek. Zeynep Kaçar’ın yazdığı, Fırat Demirağ’ın yönettiği, “Dış Ses” adlı oyunu Fuaye Sahne’de çarşamba, perşembe ve cuma günleri 18.00’de sahnelemeyi sürdürecek olan ADT oyuncuları, çarşamba günü 14.00, pazar günü 11.00’de, “Define Adası” adlı müzikli güldürülü çocuk oyunu ile küçük tiyatroseverlerin karışısında olacak. (0322 3523355)

İSKENDERUN

■ İskenderun Belediyesi Şehir Tiyatrosu Oyuncuları, “İki Karışık Bir Kabare” adlı oyunu çarşamba günü 19.30’da yeniden sahneleyecek. Seyfettin Babat’ın yazdığı, müziklerini Sabit Güldür’ün yaptığı, şarkıları ise Didem Yücelen ve Hakan Koşal’ın seslendirdiği oyunda, Özer Yüksel, Seyfettin Babat, Tamer Aytan, Eda Babat, Birsen Özer, Gamze Çakmak, Lina Arusoğlu, Hakan Koşal, Yonca Karpuz, Utku Palta, Şule Ataman Sayın rolleri paylaşıyor. (0326 6134990)

İstanbul Tasarım Bienali, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Eren Holding, Koray Şirketler Topluluğu, Vestel ve VitrA eş sponsorluğunda 13 Ekim–12 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek

İstanbul Tasarım Bienali’nin etkinlik programını anlatmak, bienalin teması ve sergi içeriğiyle ilgili bilgileri paylaşmak amacıyla, 12 Mart Pazartesi akşamı Galata özel Rum İlköğretim Okulu’nda bir basın toplantısı düzenlendi.

İstanbul Tasarım Bienali, 13 Ekim- Aralık 2012 tarihleri arasında, Emre Arolat ve Joseph Grima küratörlüğünde, Londra Tasarım Müzesi Direktörü; ve aynı zamanda İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu üyesi olan Deyan Sudjic’in önerisi ile belirlenen “Kusurluluk” ; (Imperfection) teması altında gerçekleştirilecek. İstanbul Tasarım Bienali sergileri, kentsel tasarım, mimarlık, endüstiri ürünleri tasarımı, grafik tasarım, moda tasarımı, yeni medya tasarımı gibi başlıca alanlar ve ilgili tüm yaratıcı ürün  ve projeleri kapsayacak. Bienal sergileri, İstanbul Modern ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda yer alırken, etkinlikler şehrin farklı noktalarına yayılacak.

Basın toplantısına, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu’nun yanı sıra İstanbul Tasarım Bienali küratörleri Emre Arolat ve Joseph Grima konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda, bienal temasını ayrı ayrı yorumlayarak, bağımsız iki yaklaşım sunacak küratörlerden Emre Arolat “Müsibet” ; Joseph Grima da “Adhokrasi”; başlıklarını taşıyacak sergilerinin detaylarını ilk defa basın mensuplarıyla paylaştı.

Basın toplantısında ayrıca, İstanbul Tasarım Bienali vesilesiyle ilk defa bir  kürel etkinliğe ev sahipliği yapacak Galata Özel Rum İlk Öğretim Okulu adına Yönetim Kurulu Başkanı Meri Komorosano da kısa bir konuşma yaptı.

İstanbul Tasarım Bienali, sektörün yaratıcı ve önde gelen dört firmasının eş sponsorluğuyla gerçekleştirilecek. Bienalin eş sponsorlarından Eren Holding adına Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, Koray Şirketler Topluluğu’nu temsilen Koray İnşaat CEO;su ve Yönetim Kurulu Üyesi M. Şamil Çapar, Vestel adına Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı  Ömer Yüngüm ve VitrA adına Eczacıbaşı Yapı  Ürünleri Grubu Başkanı Hüsamettin Onanç da basın toplantısına katıldı.

İstanbul Tasarım Bienali Hakkında  (Detaylı bilgi için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz)

Tasarımın üretime, ekonomik kalkınmaya, sosyal ve toplumsal gelişime, kültürel etkileşime ve bireylerin yaşam kalitesine olumlu etkisini vurgulamayı hedefleyen İstanbul Tasarım Bienali’nin ilki 2012 yılında gerçekleştirilecek.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali’nin çalışmaları, yurtiçi ve yurtdışında kendi alanlarında önde gelen isimlerden oluşan bir danışma kurulunun katılımı ile yürütülüyor. Yaratıcı endüstrilerde yer alan tüm aktörler belirlenen tema doğrultusundaki fikir, proje, söylem veya ürünleri ile bienale başvuruda bulanabilecekler.

Neden İstanbul?
Türkiye’de son dönemde ivme kazanan ekonomik ve endüstriyel kalkınmayla birlikte yaratıcılık ve yenilikçilik de önem kazandı. Günden güne gelişen potansiyeli ve çokkültürlü yapısıyla İstanbul, yaratıcı endüstrilerin yerel merkezi konumunda bulunuyor; global bir merkez olma yönünde de hızla ilerliyor. İstanbul ve çevresindeki coğrafyadan doğan farklı bakış açılarının küresel çerçevede oluşmuş tasarım söylemlerini zenginleştireceği inancıyla yola çıkan İstanbul Tasarım Bienali, son dönemde hareketlenen yenilikçi ve yaratıcı çalışmalara İstanbul’un katılımını sağlamayı amaçlıyor.
Tasarım Bienali , öncelikli olarak kamuoyundaki “tasarım” farkındalığını arttırmayı, ülke için tasarım ve yenilikçilik politikalarının oluşumuna katkı sağlayacak bir platform oluşturmayı, ulusal ve uluslararası ölçekte bir tasarım arşivinin ve kaynakçasının oluşturulmasına katkıda bulunmayı, global tasarım problemlerine çözümler sunmayı ve bu coğrafyadaki yaratıcı potansiyeli ortaya koymayı hedefliyor.

TASARIM BIENALI TEMASI

Londra Tasarım Müzesi Direktörü ve İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu Üyesi olan Deyan Sudjic’in önerisi ile;

İlk İstanbul Tasarım Bienali’nin teması Kusurluluk / Imperfection. Böyle bir temanın içeriğini incelemek için İstanbul’dan daha iyi bir şehir olamaz, çünkü sonsuz katmanları olan bu şehir sürekli gelişen kentsel, sosyal ve kültürel değişimin getirdiği bir canlılığa sahip. Bir şehir olarak İstanbul kusursuzluktan çok uzak, buna karşın dünyadaki en enerji verici ve en hareketli şehirlerden birisi. Bu şehrin kendine has özelliği, bu kusurluluğun doğurduğu belirsizlik ve geçicilik durumu. Bir tema olarak kusurluluk bir yandan İstanbul’un farklı yaratıcı potansiyeline övgü niteliği taşırken, bir yandan da günümüz dünyasında tasarım ile ilgili geniş bir bakış açısının oluşumunu destekleyecek. Dünyaya İstanbul hakkında bir şeyler söylerken çağdaş tasarımın doğası adına keskin bir bakış açısı sunacak. Kusurluluk eski kavramlara yeni bir bakış açısı ile yaklaşıyor. Bir Japon konsepti olan “Wabi”ye, yeni olarak süreksizlik, geçicilik ve kusurluluk katıyor. Yeni nesiller için harekete geçirici olan kusurluluk, aynı zamanda ütopik bir bakış açısından vazgeçtiğimizi, onun yerine gündelik hayatın dağınık gerçekliğiyle çalışmaktan ilham aldığımızı kabullenmek anlamına geliyor.

Makine üretiminin kalitesi göz önünde tutulduğunda, kesinlik veya tekrar gibi kavramların arayışına girmek bir anlam taşımıyor. Bu şekilde, algılanan standartlar ve süreçlerden sapmak olası hale geliyor. Kusurluluk ile çalışmak her zaman kusursuzluk ile çalışmaktan zor olmuştur. Mükemmel bir obje yaratmaya çalışmak, tasarladığınız her birleşim yerinde, attığınız her dikişte, şekillendirdiğiniz her yüzeyde nereye ulaşmanız gerektiğini bilmek demektir. Ancak kusurlulukta olumlu nitelikler ararken bir sürece ya da kavramsal bir çerçeveye gözünüz kapalı bir şekilde inanıp, yalnızca beceri, istikrar ve tutarlılıkla istediğiniz sonuca ulaşmayı bekleyemezsiniz. Her karar kişisel bir seçimdir; bir felsefenin sonucu değildir.

Bir tasarımcı için kusurluluk özelliklerinin arayışında önemli olan nokta, alınan estetik kararları haklı çıkarma gerekliliğidir. Kusursuzluk, bir objenin kolayca sahip olacağı bir nitelik değildir ancak bir kavram olarak açık ve anlaşılırdır. Seri üretim çağında kusursuzluk aynı objeden yüzlerce, binlerce ve belki de milyonlarca üretebilme olasılığının güvencesi haline gelmiştir. Kusursuzluk kelimesinin kendisi, ima ettiği özellikleri taşıyan orijinal bir objenin varlığına işaret eder. Bu tarz objeler, kendine has özellikler taşımaktan ziyade, başka bir şeyin mükemmel kopyaları olarak kabul edilirler.

Seri üretim objeleri, orijinalin olmadığı, prototip ya da modellerin bulunduğu bir çağın ürünüdür. Buradaki odak nokta, objelerin seri olarak üretilmiş olmasının doğasıdır. Bu, belli bir üretime ait tüm Volkswagen’ların birbiriyle aynı olması demektir. Mekanik yeniden üretim çağında, Walter Benjamin’in sanatın “aura”sı adını verdiği özelliğe sahip olan ve diğer objelerden ayırt edilebilecek tek bir ideal obje yoktur. Bunun aksine, çoğunluk için bir performans vaadi vardır. Her araba aynı özelliklere sahiptir; bu da modelin özellikleridir. Bir açıdan da bu, insanın ayırt edici ve kişiye özgü olana yönelik arzularının, yani sahip olduklarımızı yalnızca bize ait kılma içgüdüsünün tam tersidir. Kusursuzluk arayışı, seri üretim çağının erken dönemlerindeki anlayışın bir parçasıdır. Kusurluluk gibi bir kavramın çekim alanını keşfetmek tasarımcıyı çok daha korumasız bir duruma sokar; sanki bir güvenlik ağı yokmuş gibi, tasarım sürecindeki her adım bir karar vermeyi gerektirir.

Şu anda, endüstriyel üretimi yeni bir çok yönlülük seviyesinde kullanma imkânımız var. Bu, makinelerin elle yaratılmış gibi görünen objeler üretmesi demek değil; 19. yüzyılın başından beri üretimin görünen yüzünün arkasında olan bir şey. Makine üretiminin kalitesi göz önünde tutulduğunda, kesinlik veya tekrar gibi kavramların arayışına girmek bir anlam taşımaz. Çeşitlilik ve bireysellik gibi değerleri bu sürece katmak mümkün hale gelir. Parlak yüzeylerin yerini daha az cilalanmış yüzeyler alır. Saf geometri, mümkün olan tek biçim dili olmaktan çıkar. Katkısız renk, yerini bulanık karışımlara bırakır. Simetri, tek seçenek değildir.

Nesnelere bir bireyin sahip olduğu karizmayı kazandırmak üzere seri üretim yöntemleri ile uğraşırken muhtemel belirsizliklerden yararlanmayı çekici kılan da ürettiğiniz her vazonun, her camın ve hatta her sandalyenin diğerlerinden farklı ve bazı açılardan ayırt edilir şekilde kişisel olduğunu açıkça ortaya koymaktır. Bu, endüstriyel olanı yumuşatmak ve evcilleştirmek demektir.

KÜRATÖRLER

Emre AROLAT

1986’da MSÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1986-87 yıllarında ABD Washington D.C.’de Metcalf Mimarlık Bürosu’nda çalıştı. 1987-2004 yılları arasında Arolat Mimarlık’ta, Şaziment ve Neşet Arolat’la birlikte tasarımcı ortak olarak çalışan Emre Arolat, 2004 yılında Gonca Paşolar ile birlikte EAA-Emre Arolat Architects’i kurdu. Proje ve uygulamalarıyla kazandığı ödüller arasında 2005 Mies van der Rohe Award for European Architecture ( Highly Commended), 2006 AR Awards for Emerging Architecture (Highly Commended), 2010 Cityscape Dubai Awards, 2011 MIPIM AR Future Projects Awards, 2011 Green Good Design Awards ve 2011 WAF ( World Architecture Festival) Awards ( Highly Commended) yer alıyor. Atölye yürütücüsü ve jüri üyesi olarak pek çok üniversitede görev alan Emre Arolat, İpekyol Tekstil Fabrikası yapısı ile 2010 yılında Aga Khan Mimarlık Ödülü’nün sahibi oldu. EAA’nın küratörlüğünü üstlendiği “Nazaran…/With regard to…”, “An/Moment” ve ”Fabrika/The Factory” sergileri, ofisin projeleri kadar mimarlık yaklaşımının da geniş kitlelerce paylaşılmasını sağladı. EAA’nın “Emre Arolat-Yapılar/Projeler 1998-2005”, “Dalaman Havalimanı”, “…nazaran” ve “Fabrika” isimli kitapları bulunuyor.

 

 

Joseph GRİMA

Milano’da Çalışmalarını Milano’da sürdüren mimar, editör, yazar ve küratörJoseph Grima, Milano’da Gio Ponti tarafından kurulan ve çağdaş mimari, tasarım ve sanat alanlarında uluslararası bir üne sahip bir dergi olan Domus’un genel yayın yönetmenliğini yürütmektedir. New York’ta bulunan, kâr amacı gütmeyen ve mimarlık ile sanat dallarında yaratıcı pozisyonların gelişmesine adanmış bir galeri ve etkinlik alanı olan Storefront for Art and Architecture’ın eski direktörüdür. Çalışmaları Venedik Mimarlık Bienali, Experimenta ve New York’taki New Museum gibi mekân ve etkinliklerde yer almıştır. Abitare, Volume, Bracket, Urban China ve New Geographies gibi pek çok kitap, dergi ve süreli yayının editörlüğünü üstlenmiş ve katkıda bulunmuştur. En son Moskova’daki Streka Institute of Media, Architecture and Design’da olmak üzere Avrupa ve Amerika’da ders vermiş ve konuşmalar yapmıştır. Vitra Tasarım Müzesi ve Shorefast Foundation’ın danışma kurulu üyeleri arasındadır.

Adhokrasi

yazan Joseph Grima

Küratörlüğünü Joseph Grima’nın üstlendiği Adhokrasi, birinci İstanbul Tasarım Bienali’nin iki ana sergisinden birisidir.

Bir sanayileşme ve modernite disiplini olarak tasarım, kuruluşundan itibaren çağdaş varoluşun hemen her cephesine etki etmiş – hatta bu varoluşu tanımlamıştır. Tasarım eylemleri kentlerden, yazıtiplerine, mimariden, taşıtlara, objelere, arayüzlere ve altyapısal sistemlere kadar yaşamlarımıza doygunluk noktasında nüfuz ediyor. Tasarım artık her zaman, her yerde ve bu haliyle neredeyse görünmezliğe bürünmüş durumda. Bulunduğu noktada gündelik hayatın içine öylesine işlemiş ki tasarımın aslında geniş bir etki alanı olan, kaçınılmaz surette politik bir aktivite olduğunu unutuyoruz. Oysa bugün tasarım kısa ve çelişkilerle dolu tarihinin en önemli kavşaklarından birinde duruyor.

Sosyal ve kültürel organizasyonun baskın üslubu olarak “network” (iletişim ağı) modelinin gelişiyle, bugün çok temel bir değişim gerçekleşiyor. Tasarım artık Fordist sanayiciliğin yukarıdan aşağıya modeline uygun şekilde, çoğunluğun kullanması için tüketim ürünleri meydana getiren seçkin azınlığın egemenliğindeki bir alan değil. Kitlesel pazarlar için sabit obje üretimi tanımının ötesine taşındığı bir evrim geçiriyor, coğrafi merkezi Batı’dan başka yerlere kayıyor. Anında bilgi paylaşımı, sayısız uluslarötesi iletişim ağının ortaya çıkışı, yeni üretim teknolojileri ve rekabet kültürü yerine işbirliği kültürüne doğru yönelen kolektif dürtülerin bileşimi tasarım eyleminin ekonomik ve politik bağlamda yeniden yorumlanması gerektiğini öneriyor.

Bu yeni paradigma, tasarımın üstlenebileceği ve henüz başlangıç aşamasında olan bir role işaret ediyor. Tasarıma düşen bu rol, öz-örgütlenme, karşılıklı etkileşim platformları üretme ve kökleşmiş üretim ağlarının güçlendirilmesi gibi alanlarda işlev göstererek toplumu şekillendirme olabilir. Açık-kaynak (open-source) hareketinin ortaya çıkışı; ekonomik mikro-üretim teknolojilerinin devreye girişi; hacker and maker (yetenekli ve zeki bilgisayar kurtları) kültürünün patlaması; Arduino gibi projeler sayesinde teknolojinin demokratikleşmesi ve Kickstarter gibi katılımcı platformlar – tüm bunlar tüketim kültürünün yerleşik geleneklerinden uzaklaşan ideolojik bir dönüşüme, tasarımın toplum içinde yeni bir rol üstlendiğine ve son kullanıcıların yalnızca pasif tüketiciler değil aktif aracılar oldukları yeni bir anlayışın başlangıcına işaret ediyor. Bugün ilk defa, devletlerin veya büyük şirketlerin stratejileri ile bireylerin taktiklerinin etki alanlarında bir denkleşme ihtimali doğdu ve buna karşılık yerleşik iktidar yapıları da süratli bir evrim sürecine girdiler.Birçok açıdan tasarım, dünyanın geleceğine dair hızla gelişen çelişkilerin sahnesi konumunda. Tasarımın kendine ait yeni bir dil arayışı aslında yeni ağ örgüsü içerisinde bir halk tabakası oluşturulma uğraşı niteliğinde.

Adokrasi çağına hoşgeldiniz. Bürokrasinin tam karşıtı olan adokrasi yeni fırsatlar yakalamak, öz-örgütlenmeyi hayata geçirmek, yeni ve beklenmedik üretim metodolojileri geliştirmek için kabullenilmiş gelenekleri ve iktidar yapılarını teğet geçer. “İletişim Ağı”nın yatay ve rizomatik* dünyasında yaşar ve bu dünyada yenilik – becerikli, yıkıcı, dogma karşıtı, spontane – her yerden gelebilir.

Adhokrasi: Başvurular için çağrı

➝ Başkalarının da tasarım yapmalarını, kendi kendilerine organize olmalarını ve işbirliklerine imkan veren projeler arıyoruz.
➝ “Tasarımcı”, “üretimci” ve “tüketici” arasındaki geleneksel, dengeli ve üçgen ilişkiyi sarsan projeler arıyoruz.
➝ Tasarım pratiğinin siyasi etkilerini vurgulayan projeler arıyoruz.
➝ Yenilikçi (innovative) yapım ve üretim metodolojilerine deneysel yaklaşan projeler arıyoruz.
➝ Bir siyasi aktivizm biçimi olarak tasarımı kullanan projeler arıyoruz.
➝‘Network’lerden doğan veya ‘network’lerde işlev gösteren projeler arıyoruz.
Geleneklere uymayan* ekonomik modeller öneren projeler arıyoruz.
➝ Açık-kaynak (open-source) hareketinin ve gündelik yaşam üzerine etkilerinin sınırlarını zorlayan projeler arıyoruz.
➝ Geleneksel teknikleri ve uzmanlık bilgi ve becerisini yeni araçlar ve teknolojilerle birleştiren projeler arıyoruz.
➝ Müellifi olmayan veya sayabileceğinizden çok daha fazla müellifi olan projeler arıyoruz.
➝ Dogma karşıtı projeler arıyoruz.
➝ Varolan tasarımları yeni kullanım şekillerine uyarlayan projeler arıyoruz.
➝ Kabullenilmiş tasarım tanımlarına meydan okuyan projeler arıyoruz.

*rhizome: kök, gövde

*geleneklere uymayan: Küratörün orijinal metnindeki terim unorthodox’dur.

Musibet

yazan Emre Arolat

Küratörlüğünü Emre Arolat’ın üstlendiği Musibet, birinci İstanbul Tasarım Bienali’nin iki ana sergisinden birisidir.

Büyük Dönüşüm Ekseninde, Tasarımda Bağlam ve Anti-Bağlam’ın Estetizasyonu

13 Ekim – 12 Aralık 2012 tarihleri arasında İstanbul’da ilk kez düzenlenecek olan İstanbul Tasarım Bienali kapsamında İstanbul Modern’de yer alacak olan serginin kentsel ve mimari tasarım alanındaki omurgasının, ilk bakışta birbirine zıt gibi gözükseler de her birinin son derece güncel ve yaygın olmasıyla birbirlerine şaşırtıcı bir biçimde yaklaşan iki tasarım yönelimi arasında kalan sıkışık alan üzerinden kurgulanmasını öngörülüyor. Bunlardan biri bağlamın ve özgüllüğün, diğeri ise bağlamsızlığın ve yeniciliğin estetizasyonu. İlki bağlamı kudretli yönetimlerin elinde araçsallaştırır ve içini tehlikeli bir sahte-tarihselcilik dayatmasıyla doldururken ikincisi yersizliği parlatmanın peşinde koşuyor. Bu iki kutbu doğuran ve besleyerek günden güne gürbüzleştiren gösteri dünyası ile bu dünyayı temsil eden yaygın tasarım medyasının kritiği bu serginin ana hedeflerinden. Ancak belki daha da önemlisi bu eleştirel pozisyonun kentsel ve mimari tasarımı taze bir özgürleşme alanı olarak açığa çıkarma potansiyeli
Bienal’in eş küratörlerinden olan Emre Arolat tarafından kaleme alınan “Gösteri dünyasında özgül bir seçenek ve belki de bir umut fidesi olarak İstanbul Tasarım Bienali” başlıklı metin, bu potansiyelin kavramsal çerçevesini oluşturmayı amaçlıyor.

Bu çerçeve bağlamında üretilecek işlerin,

• Kavramsal metinde sözü edilen üst başlık ve alt-nişlerde tanımlanan konulara ilişkin araştırma, dokümantasyon, eleştirel okuma, provokasyon ve benzeri yöntemlerin birini ya da bir kaçını içerecek şekilde kurgulanması,

• Konuyu ele alış biçiminin gerektirdiği ifade şekline uygun olarak iki boyutlu görsel/metinsel yüzeylerden üç boyutlu obje üretimine, kısa/uzun metrajlı filmlerden dijital temsil araçlarına kadar burada sayılmayan her türlü medyanın kullanımı konusunda serbest olması ve başvuruda; kullanılan medya ile konu arasındaki ilişkinin tarif edilmesi,

• Herhangi bir sergi mekanında alansal olarak ne kadar yer tutacağı, hangi malzemelerden meydana geleceği, malzemelerin boyutları ve diğer teknik gereksinimleri ile birlikte yaklaşık bir maliyet analizinin sunulması,

• Yukarıdaki koşulları asgari olarak yerine getirecek şekilde kurgulanması ve başvuruların katılımcının uygun gördüğü herhangi bir formatta hazırlanması,beklenmektedir.

KÜRATÖRYEL EKIP

Adokrasi

Küratör
Joseph Grima

Yardımcı Küratör
Elian Stefa
Ethel Baraona Pohl

Grafik Tasarım
Marco Ferrari, Elisa Pasqual

Web Geliştirici
Elian Stefa

Musibet

 Küratör

Emre Arolat

Yardımcı Küratör
Nil Aynalı

Danışma Kurulu

Mehmet Asatekin
George Beylerian
Levent Çalıkoğlu
Prof. Dr. John Heskett
Defne Koz
Faruk Malhan
Sevil Peach
Deyan Sudjic
İlhan Tekeli
Alexander von Vegesack

Mekânlar

İstanbul Modern

Galata Özel Rum İlköğretim Okulu

 

ETKINLIKLER

Ön Etkinlikler

‘Neden Bienal?’ – Yuvarlak Masa Toplantısı

Atölye Programları

‘Neden Tasarım?’ Uluslararası Tasarımcılarla Soru-Cevap

‘Neden Tasarım, Neden Bienal?’: İstanbul Tasarım Sempozyumu

ETKINLIKLER

Ön Etkinlikler

‘Neden Bienal?’ – Yuvarlak Masa Toplantısı

Atölye Programları

‘Neden Tasarım?’ Uluslararası Tasarımcılarla Soru-Cevap

‘Neden Tasarım, Neden Bienal?’: İstanbul Tasarım Sempozyumu

Üniversite Programı

İstanbul Tasarım Bienali teması “Imperfection/Kusurluluk”, üniversite programı kapsamında, çeşitli tasarım dallarında eğitim veren fakültelerin ilgili bölümlerinin öğrencileri ve liderleriyle yorumlanarak, farklı üniversite projelerinde işlenecek.

Paralel Katılımcılar

Tasarım odaklı firma ve kuruluşlar, Tasarım Bienali süresince kendi mağaza ve stüdyolarında Bienal teması olan “Kusurluluk” ile bağlantılı etkinlikler gerçekleştirebilecekler. Bu etkinliklerin paylaşımcı, katılımcı ve düşündürücü olması hedefleniyor.

Detay için :  http://istanbuldesignbiennial.iksv.org