Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’ açıldı.

nazim-hikmetÇağdaş Türkçe şiirin kurucularından biri olan Nazım Hikmet’in kültür mirasını devam ettirmek adına Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’ açıldı. Açılışa Orhan Pamuk görüntülü bir konuşma ile katıldı.

Türkiye’de bir üniversite bünyesinde ilk kez Nazım Hikmet adına bir merkez kuruldu. Yazar Murat Gülsoy’un öncülüğünde başlatılan proje, uzun bir araştırma ve ön çalışma sürecinin sonunda tamamlandı ve 15 Aralık’ta hayata geçirildi.

Buna göre Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde kurulan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’nde özgün araştırmaların desteklenmesi planlanıyor. Ayrıca baraşırılı çalışmalar Nazım Hikmet Tez Ödülü ile onurlandırılacak.

Pamuk video konferansla katıldı

Merkezin açılışında görüntülü konferans yoluyla katılan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Nazım Hikmet’i şu sözlerle anlattı:

“Nâzım Hikmet’i anlamak onu tabu ve yasaklarla korunan bir başka put haline getirmek değil; onun bu olağanüstü yeteneğini nasıl büyük bir edebiyat haline getirdiğini adım adım görmektir.”

Ayrıca Nazım Hikmet’in kişiliğinden de etkilendiğini ve 1970’li yıllarda onun gibi şiirler yazmayı denediğini de belirten Pamuk konuşmasına şöyle devam etti:

“Benim şiirlerim çok kötüydü ama onun gibi olmak heyecanı vardı bende. Ben Lise 2’de okurken yayınlanan, Nâzım Hikmet’in hapishaneden Kemal Tahir’e gönderdiği mektuplar hayat yolunda bana çok yardımcı olmuştur. Nâzım Hikmet’in Orhan Kemal’e yazdığı mektupları da aynı heyecanla okurdum. Bu mektuplar beni toplumsal, eleştirel Türk edebiyatına da açmıştır.”

Nazım Hikmet’in kahramanlaştırılmasından da bahseden Pamuk bu konuya dair düşüncelerini şöyle aktardı:

“Biz kahramanlarımızı anlamak değil; onlara hayran olmak isteriz. Çoğumuzun menkıbename’leri tercih etmesi bu nedenledir. Kahramanlarımız hakkında tabular icat ederiz. Nâzım Hikmet’in hayatı da eserleri de bu türden tabu ve yasaklarla doludur. Atatürk döneminde Nâzım Hikmet hakkında açılan davalar, şairin çeşitli defalar sürgüne veya hapse gönderilmesine rağmen Atatürk’ü sevmeye devam etmesi; ancak hapisten çıkar çıkmaz Kuvayı Milliye Destanı’nı yarım bırakması böyle tabu bir konudur.”

Tarık Akan, Rutkay Aziz, Oya Baydar, Altan Öymen gibi tanınmış isimlerin yanı sıra akademik dünyadan, yayınevlerinden ve basından da pek çok kişi merkezin açılışında hazır bulundu.

Merkezde neler yapılacak?

Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi, edebiyat, tarih, sanat ve sosyal bilimler alanlarında disiplinler arası çalışmalar yapmak ve çağdaş Türkçe şiirin kurucu şairi şair Nazım Hikmet’i tanıtmayı planlıyor. Bu kapsamda Merkez, Türkiye’nin kültür ve sanat birikimi üzerine yapılacak özgün çalışmaları destekleyecek, araştırmacılar için uygun bir ortam hazırlayacak, ulusal ve uluslararası ölçekte bilgi paylaşımını sağlayan bir yapı oluşturacak. Ayrıca Türkiye’nin son iki yüzyıllık kültür ve sanat birikimi üzerine yapılan özgün akademik çalışmaları desteklemek üzere ‘Nâzım Hikmet Tez Ödülü’nün de her yıl verilmesi planlanıyor.

Kaynak: Al Jazeera